24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 27 Temmuz 2018 EDİTÖR: SERKAN OZAN/ASLAN YILDIZ Brunson tehdidi haber 9 Trump, rahip serbest bırakılmazsa Türkiye’ye yaptırım uygulanacağını söyledi Türkiye ve ABD arasındaki adli kriz Rahip Andrew Brunson’ın tahliye edilmemesi nedeniyle tırmandı. WashingtonAnkara hattında derin kırılmalara neden olan Pastör Brunson’ın aniden ev hapsine çıkartılmasını ABD yeterli bulmadı. ABD Başkanı Donald Trump ve Başkan Yardımcısı Mike Pence, Brunson’ın serbest bırakılmaması halinde Türkiye’ye yaptırım uygulanacağını açıkladı. Trump, Twitter’dan yaptığı açıklamada Türkiye’de ev hapsine alınan ABD’li rahip Andrew Brunson’un serbest bırakılması çağrısı yaptı. Trump paylaşımında, “ABD, Türkiye’ye büyük Hıristiyan, aile adamı ve mükemmel bir insan olan rahip Andrew Brunson’ın uzun süreli tutukluluğu için büyük yaptırımlar uygulayacak. Bu masum inanç adamı derhal serbest bırakılmalı!” ifadelerini kullandı. ‘Kanıt yok, bırakın’ ABD Başkan Yardımcısı Pence de Brunson’ın hemen serbest bırakılmaması halinde ABD’nin “belirgin yaptırımlar” uygulayacağını, dini özgürlükler nedeniyle düzenlenen konferans sırasında söyledi. Pence, “Brunson masum bir adam, hakkında inandırıcı bir kanıt yok” dedi. Bu konuşmasından önce Twitter’dan paylaşımlarda bulunan Pence, Brunson ile ev hapsine çıkmasının ardından telefonla görüştüğünü belirterek, “Başkan ve tüm yönetimin, onun tamamen serbest kalması ve ABD’ye geri dönmesi için çalışmaya devam edeceği konusunda güvence verdim” dedi. Pence ayrıca Başkan Trump ve kendisinin geçen hafta ve aylarda Brunson’ın serbest kalması için usanmadan çaba harcadıklarını da anımsatarak, şunları yazdı: “O şu anda ev hapsinde ama tamamen serbest kalıncaya ve ailesine, arkadaşlarına, kilisesine kavuşuncaya kadar biz durmayacağız” Trump ve Pence anlaştı Reuters ise ABD’li bir kaynağa dayanarak bir süredir Türk ve ABD heyetlerinin Brunson’ın serbest bırakılmasına yönelik bir pazarlık üzerinde çalıştıklarını ve aslın Rahip Brunson önceki gün ev hapsine alınmıştı. İlk hamle ABD Senatosu’ndan ABD Senatosu Dışilişkiler Komisyonu Türkiye’nin uluslararası kuruluşlardan kredi almasını kısıtlayan “Türkiye Uluslararası Finansal Kurumlar Yasası”nı kabul etti. ABD Senatosu Dışilişkiler Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi Senatör Bob Corker ile Demokrat Senatör Bob Menendez, dün Türkiye’nin uluslararası kuruluşlardan kredi almasını kısıtlayacak iki partili yasa tasarısının komitede kabul edildiğini açıkladı. Corker, “Türk hükümetini, ABD vatandaşlarının ve yerel olarak istihdam eden büyükelçilik personelinin haksız bir şekilde gözaltına alınmasını durdurmadığı takdirde sonuçlarının olacağı konusunda uyarmıştık. Brunson’ın hapishaneden ev hapsine geçmesi iyi bir ilk adım olsa da, 21 aydan sonra bu gelişme tatmin edi ci değildir. Türk hükümetine, ABD’li büyükelçilik görevlilerinin yanı sıra Brunson da dahil olmak üzere tüm ABD vatandaşlarının tacizine ve keyfi olarak gözaltına alınmasına son verene kadar baskı yapmaya devam edeceğiz” dedi. F35 tasarısına onay Trump, Türkiye’ye “büyük yaptırımlar” uygulayacaklarını açıklarken aynı saatlerde ABD Temsilciler Meclisi, F35 yaptırımını içeren tasarıyı onayladı. ABD Temsilciler Meclisi F35 savaş uçaklarının Türkiye’ye teslimatının durdurulmasına imkân tanıyan bir madde de içeren 2019 yılı Savunma Bakanlığı bütçe yasa tasarısını 54’e karşı 359 oyla kabul etti. Aynı tasarının, ağustos ayında ise Senato’da oylanması bekleniyor. da Washington’ın, rahibin 18 Temmuz’daki duruşması sırasında serbest kalmasını beklendiğini söyledi. ABD’li kaynak, Brunson’ın serbest bırakılmaması üzerine Pence’in Trump ile görüştüğünü ve “ikisinin bu olayı çözmek için sert yeni politik tedbirler alınmasında anlaştıklarını” belirtti. Pence’ın Brunson ile önceki gün yaptığı telefon görüşmesine dair de aynı yetkili, Brunson’ın Trump ve üst düzey yetkililere minnetlerini ifade ettiğini belirtti. Pence’in yaptırım tehdidinin hemen ardından ABD Maslahatgüzarı Philip Kosnett’ten de açıklama geldi. Kosnett, Brunson’ın serbest kal masının ABD için yeterli olmadığını Twitter’dan yaptığı yazılı açıklama ile duyurdu: “Biraz önce rahip Brunson ve eşi Norine ile görüştüm. Cezaevinden çıkarılması, evine ve eşine dönmüş olmasından dolayı Andrew ve Norine elbette çok memnun. Bu ara adımı memnuniyetle karşılıyoruz; fakat bu gelişme sadece bir ara adımdır. Ayrıca Andrew Brunson özgür kalana, o ve haksız olarak gözaltına alınan diğer Amerikan vatandaşları ve ABD’nin diplomatik temsilciliklerinin Türk yerel çalışanları için adalet yerine getirilene kadar çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” l ANKARA / Cumhuriyet ANKARA’DAN SERT TEPKİ ‘BOYUN EĞMEYİZ’ ABD’den peş peşe gelen yaptırım tehditlerine karşı Ankara tepkisi aşama aşama artan tepkilerle gösterdi. Dışişleri Bakanının 19.45’te yaptığı “Kimsenin tehdidine boyun eğecek değiliz” açıklaması son olarak Başkan Yardımcısı Fuat Oktay’ın “Ucuz tehditlere tahammülümüz yok” açıklamasına kadar yükseldi. Ankara bir yandan ABD’ye “Yapıcı zemine dön” çağrısı yaparken diğer yandanda Çavuşoğlu, Pompeo ile telefonla görüştü. Ankara’dan ilk tepki Twitter’dan geldi. Çavuşoğlu, “Hiç kimse bize talimat veremez. Kimsenin tehdidine de boyun eğecek değiliz. Hukuk kuralları herkes için geçerlidir” yazdı. Ardından Dışişleri Sözcüsü’nun yaptığı yazılı açıklamada, “Türkiye’ye kimse emir veremez ve tehdit edemez. Türkiye’ye karşı tehditkar bir dil kullanılması kabul edilemez” dedi. Sözcü, “ABD Yönetimini biran önce bu yanlış söylemi bir kenara bırakarak bugüne kadar sürdürdüğümüz yapıcı diyalog çerçevesine dönmeye davet ediyoruz” dedi. Dışişlerinin tepkisini Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın sert sözleri izledi: “ABD yönetiminin açıklamalarının ve bir NATO müttefiki olan ülkemize yönelik kullanılan tehditkar dilin kabul edilmesi mümkün değildir. FETÖ konusunda bugüne kadar hiçbir adım atmayan ABD yönetimi, bağımsız Türk yargısının yetki alanında olan bir hususu bahane ederek, Türkiye’ye karşı tehditler savurarak netice alamayacağını bilmelidir. ABD, kendi çıkarlarına ve müttefiklik ilişkimize daha çok zarar vermeden, bir an önce tavırlarını gözden geçirerek yapıcı bir zemine dönmelidir” ifadelerini kullandı. Kalın’ın sözlerini Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın twitter’dan ilk diplomatik mesajı izledi: “Ucuz tehditlere karşı da tahammülümüz yoktur. ABD’li muhataplarımız, Millet adına hüküm veren Türk yargısının kararlarına saygı duymak zorundadır” Ankara tepkilerini aşama aşama gösterirken Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, ABD’li mevkidaşı Pompeo ile telefon aracılığı ile görüştü. ANKARA GAZETECİLER İÇİN DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK: Tehdit, gözaltı, tutuklama YAYIN SAYISI DÜŞÜYOR Gazete ve dergi sayısı, geçen yıl 2016’ya göre yüzde 2.3 azalarak 6 bin 124 oldu. Bu yayınların yüzde 59.6’sını dergiler oluşturdu. Gazete ve dergilerin tirajı, 2017’de 2016 yılına göre yüzde 2.6 azaldı. Ülkede 2017’de yayımlanan gazete ve dergilerin yıllık toplam tirajı 1 milyar 661 milyon 102 bin 580 olup, bunun yüzde 93.9’unu gazeteler oluşturdu. Ülkedeki trirajın yüzde 88’inden fazlasını günlük gazeteler oluşturdu. Basın ilanları yüzde 4.5 arttı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2017 yılı yazılı medya istatistiklerini açıkladı. Geçen yıl gazetelerin yüzde 90.8’ini yerel, yüzde 7.1’ini ulusal, yüzde 2.1’ini bölgesel yayın yaptı. Dergilerin ise yüzde 61.2’si ulusal, yüzde 33.7’si yerel, yüzde 5.1’i bölgesel yayın gerçekleştirdi.Gazetelerin yıllık tirajının yüzde 88.7’sini günlük, yüz de 6.9’unu haftada 26 gün arası, yüzde 2.3’ünü haftalık yayımlanan gazeteler, dergilerin de yıllık tirajının yüzde 59.2’sini aylık, yüzde 9.8’ini haftalık, yüzde 9.8’ini üç aylık yayımlanan dergiler oluşturdu. Resmi ilan arttı Basın İlan Kurumu’nun idari kayıtlarından elde edilen bilgilere göre, 2017 yılında resmi ilan ve reklama yapılan ödemeler yüzde 4.5 artarak 444 milyon 445 bin 514 lira oldu.Bu ödemelerin yüzde 62.7’sini Basın İlan Kurumu’nun resmi ilan ve reklamların yayınlatılmasına aracılık yetkisi bulunan yerlerde verilen resmi ilanlar, yüzde 24.7’sini ise yine Basın İlan Kurumu’nun resmi ilan ve reklamların yayımlatılmasına aracılık yetkisi olan yerlerde verilen resmi reklamlar oluşturdu. l Ekonomi Servisi Bağımsız İletişim Ağı (BİA) 2018 NisanMayısHaziran Medya Gözlem Raporu’nu yayımladı. Medyanın birçok düzlemde karşılaştığı politik, yasal veya fiziki baskılara dikkat çeken raporda 315 gazeteci, köşe yazarı, yayın sorumlusunun 47 ağırlaştırılmış müebbet, bir müebbet hapis, 3 bin 34 yıl 6 ay hapis, 4 milyon 40 bin TL maddi veya manevi tazminat istemiyle yargılandığını gösteriyor. Gazetecilere, ‘darbecilik’, ‘örgüt propagandası’, ‘örgüt üyeliği’, ‘hakaret’ veya ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ gibi iddialarla toplam 2 ağırlaştırılmış müebbet, 137 yıl 2 ay 19 gün hapis cezası verildi. Tutuklu sayısı artıyor Mesleki faaliyetleri veya siyasi dosyalardan yargılanan 127 gazeteci, temmuza hapishanede girdi. 127 gazeteciden 33’ü yargılanıyor, 40’ının soruşturması sürüyor. 24 gazeteci hükümlü, 30 gazetecinin dosyası da üst mahkemede. Bürolara saldırı Rapora göre 2018’in NisanMayısHaziran döneminde iki haberci, bir medya bürosu saldırıya uğradı ve bir medya organı da sözlü saldırının hedefi oldu. Yedisi ölümle tehdit olmak üzere toplam 65 gazeteci de tehdit edildi. ‘Cumhur İtitakı’na dahil olan MHP lideri Devlet Bahçeli, 24 Haziran 2018 seçimleri sürecinde partisini eleştiren 59 gazeteciyi ilanla hedef aldı. Bahçeli’nin hastanede ziyaret ettiği tutuklu suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı da Karar gazetesinin altı yazarı için cezalandırma çağrısı yaptı. 48 müebbet istemi 24 gazeteci veya medya temsilcisi ‘darbeye iştirak’ suçlamasıyla toplam 47 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanı yor. Bu davaların birinde iki gazeteci ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırıldı. Ayrıca 9 gazeteci ‘casusluk’ veya ‘devlete ait gizli bilgileri yaymak’tan toplam bir müebbet ve 402 yıl hapis istemiyle yargılanıyor. Rapor döneminde 69 gazeteci veya medya çalışanı ‘örgüt propagandası’ veya ‘örgüt açıklamalarına yer vermek’ gerekçeleriyle toplam 508 yıl hapis istemiyle yargılandı. 1850 yıl hapis Bu dönemde 121 gazeteci, ‘örgüt yöneticiliği’, ‘örgüt üyeliğİ’, ‘örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’, ‘örgüte yardım’ gibi suçlamalar nedeniyle toplam 1850 yıl hapis istemiyle yargılanıyor. Son üç ayda, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a ilişkin görüş ve eleştirileri nedeniyle 16 gazeteci, toplam 74 yıl 8 ay hapis istemiyle yargılandı. Rapora göre, bilinmesinde kamu yararı olan 32 haber, 77 tweet, 22 Facebook paylaşımı, 5 Youtube videosuna sansür getirildi. Bu dönemde bir yayın yasağına karar verilirken bir yazı, 10 kitap, bir TV kuruluşu sansür edildi; cezaevlerinde de bir mektup, iki gazete, bir dergi yasak gördü. AİHM cezaları NisanMayısHaziran 2018 döneminde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), gazeteci Yalçın Ergündoğan ve yayıncı Fatih Taş dahil beş kişinin başvurusunda Türkiye’yi, 19 bin 500 Avro tazminat ödemeye mahkum etti. RTÜK ise Radyo ve TV’lere toplam 6 program durdurma, 14 işlem karşılığında 1 milyon 211 bin 367 TL idari para cezası ve bir de uyarı verdi. Raporda son olarak bu dönemde 25 gazeteci ve medya çalışanın işten çıkarıldığı belirtildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Biz ‘Ah!’ diyoruz, onlar ‘Ahti!’ Biz “Başıbozuk” diyoruz, onlar “Basibozukis”. Biz “Poğaça” diyoruz, onlar “Bugaça”. Biz “Cüce” diyoruz, onlar “Cuces”. Biz “Çorap” diyoruz, onlar “Çorapi”. Biz “Dert” diyoruz, onlar “Derti”. Biz “Dünya” diyoruz, onlar “Dunyas”. Biz “Fidan” diyoruz, onlar “Fidani”. Biz “Hanım” diyoruz, onlar “Hanumisa”. Biz “Hayvan” diyoruz, onlar “Hayvani”. Biz “Hoca” diyoruz, onlar “Hocas”. Biz “Huzur” diyoruz, onlar “Huzuri”. Biz “İnat” diyoruz, onlar “İnati”. Biz “İnsaf” diyoruz, onlar “İnsafi”. Biz “Kavgacı” diyoruz, onlar “Kavgacis”. Biz “Kocaman” diyoruz, onlar “Kocam”. Biz “Leş” diyoruz, onlar “Leços”. Biz “Mahalle” diyoruz, onlar “Mahalas”. Biz “Mahmur” diyoruz, onlar “Mahmuris”. Biz “Manita” diyoruz, onlar “Maniça”. Biz “Menekşe” diyoruz, onlar “Menekses”. Biz “Nalet” diyoruz, onlar “Naletis”. Biz “Nine” diyoruz, onlar “Nene”. Biz “Paçavra” diyoruz, onlar “Paçavura”. Biz “Pazarlık” diyoruz, onlar “Pazarya”. Biz “Peşkeş” diyoruz, onlar “Peskezi”. Biz “Rahat” diyoruz, onlar “Rahatlidikos”. Biz “Saz” diyoruz, onlar “Sazi”. Biz “Sersem” diyoruz, onlar “Sersemis”. Biz “Sınır” diyoruz, onlar “Sinoro”. Biz “Sürtük” diyoruz, onlar “Surtikis”. Biz “Şaşmak” diyoruz, onlar “Sastizo”. Biz “Şarlatanlık” diyoruz, onlar “Çarlatanya”. Biz “Tuğla” diyoruz, onlar “Tuvlo”. Biz “Tüfek” diyoruz, onlar “Tufeki”. Biz “Urgan” diyoruz, onlar “Organi”. Biz “Üslup” diyoruz, onlar “Sulupi”. Biz “Yavuklu” diyoruz, onlar “Yavuklis”. Biz “Zülüf” diyoruz, onlar “Çulufi”. Onlarda da aç ayı oynamıyor. Onlar da açlıktan ölüyor. Onlar da ağlamayan çocuğa meme vermiyor. Onların da ağrına gidiyor. Onların da ağzı var dili yok. Onlar da anasına bakıp kızı alıyor. Onlar da bıyık altından gülüyor. Onlarda da bir deli bir kuyuya bir taş atıyor, bin akıllı çıkaramıyor. Onlar da bir kaşık suda boğuluyor. Onlarda da çekirge bir zıplıyor, iki zıplıyor, üçüncüde yakalanıyor. Onlarda da terzi kendi söküğünü dikemiyor. Onların da boğazları düğümleniyor. Onlarda da tok açın halinden anlamıyor. Onlarda da tehlike çanları çalıyor. Onlarda da tencere yuvarlanıp kapağını buluyor. Onlarda da sürüden ayrılan koyunu kurt kapıyor. Onlarda da körle yatan şaşı kalkıyor. Onlarda da fare deliğine sığmıyor, bir de kuyruğuna kabak bağlıyor. HHH Herkül Milas’ın İstos Yayın’dan çıkan “TürkçeYunanca Ortak Kelimeler, Deyimler ve Atasözleri” kitabını bulun. Oradaki beş bine yakın ortak kelimeyi, bin iki yüz yetmiş beş ortak deyim ve atasözünü satır satır, tekrar tekrar okuyun. Halkların kardeşliği ne derin bir anlam taşıyor hatırlayacaksınız. Sonra o kitabı karşınıza çıkan ilk Yunan düşmanına hediye edin. Yangına sevinene... “Oh olsun” diyene... Bu konuda vicdansız şakalar yapabilene. Mesela ben o kitabı... “Yananistan” diye manşet atan, atabilen... Sonra da gönül rahatlığıyla evlerine giden, çocuklarını seven, karılarıyla, sevgilileriyle vakit geçiren, yemek yiyen, sohbet eden, televizyona bakan ve o gece yatağına huzurla yatan Takvim Gazetesi’nin editörleri meslektaşlarıma göndermeyi ve içine de şöyle bir not düşmeyi düşünüyorum: Biz “Orman” diyoruz, onlar “Rumani”. Biz “Yangın diyoruz, onlar “Yangini”. Biz “Ah!” diyoruz, onlar “Ahti!”. Aydoğan’dan takipsizliğe itiraz Gezi Parkı gösterileri sırasında aya ğından yaralanan Aydın Aydoğan, Bahçelievler’de 13 Aralık 2017 günü yaptığı alışverişin ardından gözaltına alındıktan sonra kendisini darp eden polisler hakkında verilen takipsizlik kararına tepki gösterdi. Hakkında şikâyet olduğu gerekçesiyle gözaltına alınırken polisler tarafından başına telsizle vurularak darp edildiğini öne süren Aydoğan, takipsizlik kararına itiraz etti. Aydoğan,“Suç duyuruma savcılığın takipsizlik kararı vermesi beni şaşırtmadı. Bu karar hukukun sadece birileri tarafından, başka birilerini linç etme haline dönüştürüldüğünün göstergesidir. Adalet bu ülkenin en acil ve önemli ihtiyacı haline gelmiştir. Savcılar birilerinin değil, cumhuriyet Savcıları gibi davranmalı. Hukuk herkese adil ve eşit şekilde sağlanmalı. Beni yaralayan ve tehdit eden kişilerin yargılanmasını istiyorum. Bunu istemek suç olmamalı” diye konuştu. l İSTANBUL / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle