18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 27 Temmuz 2018 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: BAHADIR AKTAŞ aslanın ağEzkımndeakBegikermnheaelfkintaİdsdetaadnikebiu1z.l5a’dm0aTg1.L7e’y5ldeTi.çL2ı’yk5ae0c, aTgkürarkmiye Son zamla asgari ücretle geçinen bir aile 1.75 TL’den günde iki ekmek alırsa, yıllık maaşının yüzde 5.91’ini ekmeğe yatırmış olacak Yıllarca artan yoksulluk karşısında gıda harcamalarından kesip ekmek tüketimini artıran vatandaş için artık ekmek de lüks GAMZE haline gelmeye başladı. BAL Son bir yılda döviz kurundaki artış ve ithalata bağımlılığın Enflasyonu artıracak Ekmek fiyatları enflasyona etkisi nedeniyle ekonomistler tarafından yakından izleniyor. Yapılan hesaplamaya göre, ekmekteki son yüzde 15’lik zam, manşet enflasyona yaklaşık 0.3 puan artıracak. etkisiyle girdi fiyatları artan gıda ve tarım ürünleri içinde ekmeğin hammaddeleri olan maya ve un da nasi Simit de zorda bini aldı. Buna göre, mayanın fiyatı 2017 Temmuz’undan 2018’in Temmuz’una kadar geçen bir yıllık dönemde yüzde 25, aynı dönemde unun fiyatı da yüzde 30 artınca, ekmeğe bir haftada iki zam birden geldi. 3 gün önce yalnızca İstanbul’da 25 kuruş zam yapılan ekmek, 1.25 TL’den 1.50 TL’ye çıkmıştı. Dün itibarıyla da Türkiye genelinde fiyatının Maliyetlerdeki artış yalnızca ekmeği değil, simidi de vurdu. Önceki gün patlak veren, susamın kilo fiyatının bir yılda yüzde 76.4 artarak 12 TL’ye çıkmasına neden olan sebepleri, İstanbul Tüccarlar Kulübü Derneği Başkanı İlker Önel şöyle sıraladı: n Kur etkisi: Önel’e göre susam fiyatlarındaki tırmanışta etkili olan en yüzde 15 artacağı duyurulan ekmeğin 250 gramı İstanbul’da 1.75 TL’ye, Türkiye genelinde ise 1.50 TL’ye çıkacak. Bahçeli’den ‘askıda ekmek’ kampanyası MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, artan ekmek fiyatlarına “Yüzde 15’lik zam insani ve vicdani değil” tepkisi gösterdi. Bahçeli, “Ankara’dan başlamak üzere ‘Askıda ekmek projesi’ni başlatıyorum. Hali vakti yerinde her vatan evladı iki ekmek alacaksa üç ekmek parası ödemeli. Fakir fukara kardeşlerim fırına gittiğinde ‘Bana askıdan bir ekmek verebilir misin? diyebilmeli” ifadelerini kullandı. Yüzde 6’sı ekmeğe Son zamdan önce günde bir ekmek tüketenlerin yıllık ekmek harcaması 456.25 TL iken, son zamla birlikte bu harcama 547 TL’ye çıkacak. Günde en az iki ekmek tüketen ailelerin yıllık ekmek harcaması ise 912.5 TL’den 1.095 TL’ye yükselerek, 182.5 TL artmış olacak. Bu artış yalnızca İstanbul için düşünüldüğünde her gün 1.75 TL’den alınan iki ekmeğin yıllık faturası, ailelere 1277.5 TL’ye mâl olacak. Buna göre, asgari ücretle geçinen bir ailenin 1.75 TL’den günde iki ekmek aldığı düşünülürse, yıllık maaşının yüzde 5.91’ini ekmeğe yatırdığı söyleyenebilir. Diğer yandan Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, son 10 yılda ekmeğin kilogram fiyatı önemli faktör dolar/TL kurundaki dalgalanmalar. Yılbaşından bu yana Türk Lirası’nın dolar karşısında yüzde 25 ila 27 değer kaybetmesinin ardından, fiyatlara en büyük etki kur tarafında gerçekleşti. Aralıkta kilogramı 9 liradan satılan simitlik susam, bugünlerde 11.5012 lira seviyesinde satılıyor. n Girdi maliyetleri: Önel, enflasyon sebebiyle artan enerji fiyatları, finansman giderleri, vergi ve benzeri maliyetlerin imalatçının giderlerini yüzde 15 civarında artırdığını söylüyor. nın yüzde 180 arttığı görülüyor. Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı, son yapılan yüzde 15’lik zamla birlikte ekmek fiyatlarının kilogram başına 5.75 TL’yi geçmeyeceğini belirtse de geçen yıl temmuz ayında kilogram fiyatı 4.1136 TL olan ekmeğin fiyatı, bu yılın aynı ayında 5.7500 TL’ye yükselerek yalnızca bir yılda yüzde 41 artmış oldu. Türkİş’e göre, dört kişilik bir ailenin zorunlu aylık harcamalarının toplam tutarı 5.662 TL Yoksulluk sınırı 800 lira arttı Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türkİş), Temmuz 2018’e dair “Açlık ve Yoksulluk Sınırı” araştırmasını açıkladı. Temmuz sonuçlarına göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 1738 TL, gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı da (yoksulluk sınırı) 5.662.46 TL oldu. Geçim zor Geçen yıl temmuzda ‘açlık sınırı’ bin 497, yoksulluk sınırı da 4 bin 878 TL olarak belirlenmişti. Ayrıca bir çalışanın sadece kendisinin yapması gereken yaşama maliyeti de aylık 2 bin 136 TL olarak hesaplandı. Türkİş raporunda, “Uygulanan ekonomik politikalarda gündemi faiz ve döviz kurundaki gelişmeler meşgul ederken, özellikle gıda fiyatlarının mevsim normallerinin üstüne çıkması ve sürekli değişim göstermesi, enflasyona olumsuz yansıyor. Aylık ve ücretlere sonradan gerçekleşen enflasyon farkının verilmesi, başta çalışanlar olmak üzere dar ve sabit gelirli kesimlerin geçim şartlarını iyileştirmeye yetmiyor” ifadelerine yer verildi. TÜİK’in açıkladığı son rakama göre, haziranda TÜFE yıllık 15.39 oldu. l Ekonomi Servisi İnsan eliyle ve elbirliğiyle hızla, yaşadığımız topraklarının artık yaşanılamaz hale getirilmesin den bahsediyorum. Sadece Türkiye değil, dünyanın birçok yerinde yaşananlar sadece bir sonuç. Ve de küresel bir sonuç. Tehlikenin Yunanistan’daki facia ile sonuçlanan orman yangını tek değil; Kuzey Kutup Dairesi’nde de aşırı farkında mısınız? sıcaklar etkili. İsveç’te 40’ı aşkın orman yangını yaşandı, hatta Tehlikenin farkında mısınız? Demokrasiden, hak hukuktan, çağdaşlıktan uzaklaşan, sözde İsveç acil yardım çağrısında bulundu. Japonya’da sıcak dalgası onlarca can aldı, olağanüstü durum ilan edildi. Avrupa bu yüzyılın en siyasetçilik oyunu içinde debelenen, sıcak yazını yaşıyor. Cezayir’de ter ekonomisi, tarımı, insanı, insani de mometre 52 dereceyi gösteriyor. ğerleri büyük çöküş içinde olan “Yeni Küresel iklim değişikliği yüzünden Türkiye” değil bahsettiğim. korkunç bir felakete doğru sürükle En ufak bir yağmurda sele boğulan niyoruz. “Düşünme özürlü” siyaset kentler, çöken binalar, yok olan tarım çilerin ve “cebindeki kârı kaybetmek arazileri, Yunanistan benzeri bir felaket istemeyen şirketlerin” yüzünden. Bir yaşanmasa da sadece 8 günde 33 il derecelik sıcaklık artışının üzerine 1 sınırı içinde 100’e yakın orman yangını derece daha eklendiği zaman etkisi çıkmasından söz ediyorum. 2 misli olmuyor ne yazık ki 2030 Tehlike, iklim değişikliğinin artık dün misli oluyor. Hatta daha da fazla... yanın birçok ülkesi gibi Türkiye’yi de İnsan bedeninin doğal olarak baş çok yakından etkiliyor olması... edebileceğinin üzeri sıcaklıklara Bunlara bir de baraj göllerinin doğru sürükleniyoruz insanlık ola kuraklık ve bilinçsiz kullanım yü rak. Hava kirliliği bebeklerin beyin zünden kurumasını (Eskişehir), hâlâ gelişimlerini etkiliyor, öğrenme güç fosil yakıtlara ve özellikle kömüre lükleri ortaya çıkıyor. yatırım yapılıyor olmasını, tarım Sınırlı kaynakları olan dünya ge arazilerini tehdit etmesine ve dep zegeninde hâlâ sınırsız tüketiyoruz. remleri tetiklediği ortaya çıkmasına İnatla, vazgeçmeden... Betonla karşın birbirine çok yakın jeotermal şıyor, sonsuz enerji harcıyoruz. santralların açılmasını (İzmir, Manisa Türkiye en fazla enerji kullanan ve Aydın, kum ocaklarının geniş ülkeler içinde. Enerji verimliliği gün letilmesi uğruna 180 bin meşe ve demimizde değil çünkü, gereksini fıstık çamının kesilmek istenmesini min çok üzerinde konut üretimimiz (Çorlu), 616 maden sahasını daha sorgulanmıyor. İnşaat çöplüğü, boş aramalara açılmasını ekleyin... konut mezarlığı içinde boğuluyoruz. Bu uğurda kesilen onlarca ağacı, ormanların yok edilmesini umursamadan, betonlaşmanın bize büyük bir felaket olarak geri döneceğini düşünmeden... Paris İklim Anlaşması’nı onaylamayan 18 ülke kaldı ve içlerinden biri de Türkiye 2030 yılına kadar 56 milyar ton azaltmayı ve böylece küresel sıcaklık artışını bu yüzyılın sonuna kadar 2 derecenin altında tutmayı hedefleyen anlaşmayı 179 ülke ise imzaladı. Ancak bu da tek başına bir anlam ifade etmiyor. Ancak eşzamanlı uygulama ile hedefe ulaşılabilir. Şirketlerin ve siyasetçilerin bu konuda senkronize hareket etmesi önemli. 8 Eylül’de “İklim için ses ver hareketi” yeni bir küresel çağrı yapacak. Belki tüm bu son yaşananlar artık kafalara dank eder. Ancak şurası bir gerçek ki gelir seviyemiz ne olursa olsun hayat eskisi gibi devam etmeyecek. Mültimilyarderler bile kendilerine sığınaklar satın alıyor ya da yaptırıyorlar. Ancak her zaman olduğu gibi küresel iklim değişikliğinden en büyük zararı yoksul görüyor. 20002013 yılları arasında sel ve fırtınalardaki ölümlerin yüzde 95’i azgelişmiş ülkelerde gerçekleşti. Kuraklık da, aşırı yağışlar da önce tarımı ve kırsal kesimi vuruyor. Göçler, savaşlar bu yüzden yaşanıyor. Sellerden en fazla kentlerin varoşları etkileniyor. Ucuz ve kötü gıdaların tüketimi dar gelirlere bir de sağlık olarak darbe vuruyor. Dediğimiz gibi tehlike yanı başımızda ve bu durum Türkiye siyasetinin umurunda bile değil hâlâ... ekonomi 11 Gayrimenkulde kötümserlik var Dövizdeki yükseliş, piyasadaki oynaklık, enflasyonun tah minlerin üstünde gelmesi gayrimenkule güveni de zedeledi. REIDIN Türkiye Gayrimenkul Sektörü Güven tü ve böylece ‘Kısmen İyim Endeksi değeri, 2018 ser’ kate yılının üçüncü çey gorisin reği için, geçen çey den ‘Kıs rek döneme göre yüz men Sta de 13 azalarak 86.0 puana indi. Böylece yıllık ortalamanın (91.5) altına inen genel güven endeksi ‘Kısmen kötümser’ olarak değerlendirildi. REIDIN Türkiye Gayrimenkul Sektörü Fiyat Beklenti Endeksi değeri ise, bir önceki çeyreğe göre yüzde 4 artışla 98.0 olarak ölçüldü. Böylelikle geçen çeyreğe göre, gelecek üç aylık dönemde gayrimenkul fiyatla yesinden ‘Kısmen Kötümser’ seviyesine yükseldi. Ancak 78.4 puanlık yıllık ortalamanın altında kaldı. Güven endeksi gayrimenkul danışmanları için yüzde 11’lik bir düşüş gösterdi ve 113.8 puanla ‘kısmen iyimser’ seviyesindeki yerini korudu. Gayrimenkul değerleme uzmanları kategorisinde yüzde 23 oranında ciddi bir düşüş kay bil’ kategorisine indi. REIDIN Üst Yöneticisi (CEO) Kerim Bertrand, “Geçen çeyrek itibarıyla dövizde meydana gelen hızlı yükseliş, piyasadaki volatilite, TÜFE’nin beklentilerin üstünde gelmesi gibi unsurlar gayrimenkul sektörüne yönelik duyulan güveni de olumsuz etkiledi” dedi. Bertrand, geçen çeyrekte gayrimenkul sektörü rında fiyat artış beklen dedilerek 66.4 puanlık ne olan güvenin kısmen tisi bir miktar yükseldi. bir güven endeksi ölçül kötümser bir beklenti Sektörün güven en dü. Böylece gayrimen ye dönüştüğünü vurgu deksi, 2018’in üçüncü kul değerleme uzman layarak, “Kredi faiz oran çeyreğinde, geçen çey larının güven endeksi larına ilişkin artış eğili rek dönemine göre ban ‘Kısmen Kötümser’ ka minin devam beklentisi kalar ve finansal kurum tegorisinden ‘Kötümser’ ise yine banka ve finan lar için yüzde 18 artış kategorisine düştü. En sal kuruluşlar için gayri la 77.0 oldu. Bu artışla deks, gayrimenkul ge menkule duyulan güveni bankalar için güven en liştiricileri için yüzde 5 kısmen kötümser algıda deksi, ‘Kötümser’ sevi azalışla 98.9 puana düş bıraktı” diye konuştu. Büyükyalı’da 139 milyonluk satış Kazlıçeşme sahilinde inşa edilen Büyükyalı projesinde bu yılın ikinci çeyreğinde 46 bağımsız bölüm satışı karşılığında, 139 milyon 360 bin 250 TL’lik satış geliri elde edildi. Yılın ilk çeyreğinde de 37 bağımsız bölüm karşılığında 95 milyon 616 bin 249 TL’lik satış yapılmıştı. Özak GYO Genel Müdürü Fatih Keresteci, “Büyükyalı, TemmuzEkim 2017’de de en fazla ciro yapan proje olmuştu” dedi. Makyol’DA esnek ödeme SEÇENEĞİ Makyol Gayrimenkul, Bahçeşehir ile Esenyurt’un yeni merkezinde, Akbatı AVM’nin hemen karşısında yükselen projesi Makyol Santral’da, yüzde 5 peşinat ve 3 bin 500 TL’den başlayan taksitlerle esnek ödeme planının oluşturulabileceği bir kampanya başlattı. Toplam 200 milyon TL yatırımla inşa edilen proje 2019’un ilk çeyreğinde teslim edilecek. İstanbul’da stoklar şişiyor Gayrimenkul veri analizi platformu Endeksa’nın araştırmasına göre, İstanbul’da son 1.5 yılda 347 bin 702 adet konut satılmasına rağmen, halen yüz binlerce ev satılmayı bekliyor. İstanbul’da satılmayı bekleyen konut sayısı 220 bin 711 olarak ölçüldü. Bu alanda ilçeler arasında başı 11 bin 660 ko nutla Esenyurt çekerken, onu 11 bin 660 konutla Başakşehir, 10 bin 862 konutla Küçükçekmece, 10 bin 117 konutla Pendik takip ediyor En az boş konutun bulunduğu ilçeler arasında ise 199 konutla Adalar ilk sırada yer alırken, onu 301 konutla Beykoz, 625 konutla Çatalca ve 706 konutla Şile izliyor. Keleş İnşaat’tan yeni kampanya Keleş İnşaat “Keleş Center Airport” projesinde ev sahibi olmak isteyenler için yeni bir kampanya başlattı. Kampanya kapsamında yatırımcılar 31 Ekim 2018 tarihine kadar 60 ay vade ve 0.98 faiz oranından yararlanacak. İstanbul Atatürk Havali manı ve E5 otoyoluna sıfır, metro, metrobüs ve alter natif ulaşım seçeneklerinin merkezinde, 450 milyon TL yatırımla hayata geçirilen proje, 1+1, 2+1 ve 3+1 seçeneklerden oluşan 498 rezidans, 220 ofis, 52 mağazadan oluşuyor. Projede, daire fiyatları ise 440 bin ila 1 milyon 400 bin TL arasında değişiyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle