23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 22 Temmuz 2018 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: FUNDA YAŞAR ER İmzalar beklemede haber 5 CHP’de kurultay tartışmaları sertleşiyor. Muhalif kanat süreyi sonuna kadar kullanmayı hedeflerken genel merkez, muhalefetin verdiği sayıları yalanlıyor CHP’de 24 Haziran’dan sonra başlayan imza restleşmesinde muhalefet, genel merkezin imza da lif kanadın bu talebi reddetmesinin ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, dün vetini reddederken tüzükte yazan 15 basın toplantısı düzenledi. Er günlük sürenin kullanılacağını kay kek, “Olağanüstü kurultay ta detti. Parti yönetimi ise “getirin gereğini yapalım” davetinin reddedilmesi İKLİM ÖNGEL lep edenler 604 imza topladıklarını ifade ettiler. Biz de tama nin ardından muhalefetin söylediğinin men iyi niyetle, partimize ve aksine 600’ü bulamadıkları gibi imza veren topluma karşı sorumluluğumuzu dü lerde de çözülme başladığını savundu. şünerek, her ne kadar salt çoğun CHP’de 24 Haziran’ın ardından başlayan luğa ulaşılmamış olsa da, eğer liderlik ve değişim tartışmalarında imzaların 604 imza toplanmış ise toplanma işlemine girilmesiyle genel mer genel merkezimize kez ile muhalifler arasında gerilim arttı. Top sunulması halin lanan imza sayıları üzerinde yaşanan pole de derhal gereği mik sürerken, CHP Genel Başkanı Kemal ni yapacağımızı Kılıçdaroğlu’nun bilgisi dahilinde yürütülen ifade etmiştik. süreçte genel merkezin “604’ü getirin gere ‘Salt çoğunlu ğini yapalım” daveti, muhalifler tarafından ğa yakın bir reddedildi. Edinilen bilgiyle göre muhalifler irade oluşmuş topladıkları 604 imzayı genel merkeze ulaş sa gereğini ya tırsaydı, imzaların incelenmesinin ardından palım’ dedik. Kılıçdaroğlu kurultay çağrısı yapacaktı. An Ama bugün cak davetin hemen ardından Bilecik millet (dün) 604 imza vekili Yaşar Tüzün, daveti kabul etmedikleri genel merkezi ni açıklarken dün de sosyal medya hesabın mize sunulma dan “Partimizin tüzüğünde yazılı olan süre dı” dedi. de yeterli sayıda noter tasdikli kurultay dele l ANKARA Muharrem gesi imzası genel merkezimize teslim edile İnce cektir” diyerek 15 günlük süreyi tamamlaya caklarını bildirdi. Muhalifler güvenmiyor Muhaliflerin imzaları teslim etmeme nedenleri arasında, genel merkezin delegele Kılıçdaroğlu: Birileri koltuk derdinde re “imzaları çekin” baskısı yapabileceği veya kurultayda olduğu gibi bir “mükerrer krizi” yaşanabilme olasılığı bulunduğu öğrenildi. Muhalifler bir aksilik yaşanmaması için yeterli imzadan da fazla bir imzayla, tüzüğün öngördüğü 15 günlük süreyi kullanarak imzaları genel merkeze sunmayı hedefliyor. Muhalifler, imzaların geri çekilme bilgilerinin de gerçek dışı olduğunu belirtiyor. Genel merkezin muhalifler tarafından toplandığı belirtilen olağanüstü kurultay talepli imzaların teslim edilmesini istemesi, muha CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eski bakan Cahit Kayra’yı ziyareti esnasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Olağanüstü kurultay sorularına yanıt olarak Türkiye’nin gündemine bakılması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “İnsanlar hapishanelerde tutuluyor. Yargı eliyle yargısız infazlar yapılıyor. Ekonomi perişan vaziyette. İnsanlar geçim derdinde. Birileri koltuk derdinde, olacak şey değil. Gündem farklı bir gündem. Türkiye’nin gündemine kilitlenmemiz lazım” dedi. ‘Hiç kimsenin sesi çıkmıyor’ Partideki kurultay tartışması sürerken, 24 Haziran seçimlerinde CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İnce, Twitter üzerinden açıklama yaptı. İnce, açıklamalarında, Cumhurbaşkanlığı sistemini ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini eleştirdi. “Ülkemiz de ölüm sessizliği var. Bir şey, her şeye hâkim olmuş. Devlet sistemini alt üst eden düzenlemeler tek imzalı “fermannamelerle” yapılıyor. Bunların içinden sadece Başbakanlık kurumunu ortadan kaldıran uygulama bile başlı başına bir yıkımdır. Türk tarihinin hiçbir döneminde devlet idaresinin tepesindeki iki yetki bir kişide toplanmamıştır” dedi. Mutlakiyet dönemlerinde han ya da sultanın, Cumhuriyet döneminde Cumhurbaşkanı’nın yetkilerini paylaşan ikinci adamların ve meclislerin olduğunu belirten İnce, Türk devlet geleneğindeki “ikinci adamları” sıraladı, “1300 yıllık 2. adam geleneği, ne olduğu belli olmayan bir sistem dayatılarak yıkıldı” dedi. İnce, “Hiç kimsenin sesi çıkmıyor, hiç kimseden itiraz yükselmiyor. Gelenekten ve gelenekçilikten söz edenler, neredesiniz? Çok önemli bir devlet geleneğinin yerle bir edilmesine neden itiraz etmiyorsunuz? Topluma tarihin ışığını tutmakla görevli olan tarihçiler, neredesiniz? Demokrasinin ve parlamenter rejimin ürünü olan siyasetçiler, neredesiniz? Devlet ve toplum hayatının kurumlara ve kurumların korunmasına dayalı olduğunu bilmesi gereken aydınlar, neredesiniz? Muhafaza edilmesi şart olan değerleri yok etmenin, yıkıcılık olduğunu ileri süren muhafazakârlar, neredesiniz? Biz, tarihimizin biriktirdiği demokratik kazanımların korunmasından yanayız ve tecrübelerden süzülüp gelmiş kurumların tahrip edilmesine karşı çıkıyoruz. Değişmesi şart olanların ise, milletimiz tarafından çok kısa süre içinde tasfiye edileceğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı. HDP’Lİ VEKİLLERE SORUŞTURMA Pervin Buldan: Taziye bizim kültürümüzde olan bir şey Van’da 3 günlük kampa giren HDP milletvekilleri, kampın 2. gününde Edremit ilçesindeki bir otelde toplantı yaptı. Toplantının açılış konuşmasını yapan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, kampı Van’da gerçekleştirmekten büyük onur ve mutluluk duyduklarını söyledi. 24 Haziran seçimlerinin ardından ilk defa HDP grubunun bir araya geldiğini belirten Buldan, HDP’li 4 milletvekili hakkında soruşturma açılmasını kabul etmediklerini söyleyerek, “Arkadaşlarımız taziyelere gittiler. Bu bizim kültürümüzde olan bir şeydir. Elbetteki yaşamını yitiren insanlarımızın ailelerine gitmek bizim en büyük görev ve sorumluluğumuzdur. Kim, neden dolayı yaşamını yitirmiş olursa olsun biz o ailelerin yanında olmaya devam edeceğiz” dedi. Konuşmasında 24 Haziran seçimlerini değerlendiren Buldan, “24 Haziran seçim sonuçları, bir kez daha HDP’siz bir Türkiye siyaseti olmayacağı gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Bu bizler için çok anlamlıdır. Eksikliklerimizi, yetmezliklerimizi tartışacağız, konuşacağız. Çok yoğun çalışma içine gireceğiz” diye konuştu. “HDP bu ülkenin umudu ve yarınıdır” diyen Buldan, şöyle devam etti. “Önümüzde çok zorlu bir süreç var. Demokratik siyaseti yükseltmemiz gereken bir siyasi süreçle karşı karşıyayız. Meclis’ten geçen OHAL kanunu, darbe uygulamalarını kalıcı hale getirmenin yasalarıdır. Geçici OHAL’in kalktığını, kalıcı OHAL’in hayata geçtiğini bir kez daha ifade etmek isteriz.” l Yurt Haberleri İYİ Parti’de keskin viraj Afyonkarahisar’da kampa giren İYİ Parti’nin gündeminde ‘terörle araya konacak mesafe’, parti içi demokrasi ve yerel seçimler var OZAN ÇEPNİ Seçim sürecindeki eksiklikleri ittifaka fatura eden İYİ Parti, düzenlediği kampta iktidarın “terör” söylemine karşı “Terörle arasına mesafe koyamayan herkesle aramıza mesafe koyacağız” fikrini öne çıkardı. Parti kurulları, seçim sürecindeki eksiklikler, milletvekili listelerinin oluşum sürecindeki rahatsızlıklar, parti içi demokrasinin kurumsallaşması ve yerel seçimlere ilişkin tartışmalarla kampa başladı. İYİ Parti, önceki gün başlayan Afyonkarahisar Sandıklı kapında geçmiş dönem değerlendirmesi ve önümüzdeki dönemin yol haritası için çalışmaya başladı. “Birlikte daha İYİ’ye” sloganının benimsendiği kampa Başkanlık Divanı, Genel İdare Kurulu (GİK) üyeleri, kurucular kurulu üyeleri ve il başkanları katıldı. Parti kurullarından toplantılara katılımın yüzde 85’e ulaştığı öğrenildi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ikinci gün dahil olduğu kampa, ayrıca Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal da katıldı. Listeler gündemde İlk oturumun ana tartışmasını partinin kuruluşundan bugüne yaşananlar oluşturdu. MHP’den kopuşun ardından kurulan partinin 7 ayını doldurmadan seçimlere girmek zorunda kalması ile yaşananlar toplantıda masaya yatırıldı. Oluşturulan gruplarda partililer, sorunları dile getirirken seçim sürecinde hızla hareket etmek isteyen genel merkez yönetimi ile taşra teşkilatları arasındaki ilişkilerde eksik kalan yanlar gündeme getirildi. Bu kapsamda milletvekili listelerinin oluşum sürecindeki rahatsızlıkların da ele alındığı öğrenildi. Terörle mesafe ayarı Toplantılarda ayrıca seçim sürecinde yaşananlar da değerlendirildi. Cumhurbaşkanı Kampta, partinin seçim döneminde yaptığı ‘yanlış ve doğrular’ ile geleceği tartışıldı. Tayyip Erdoğan’ın bizzat hedef almamasına karşın AKP kurmaylarının İYİ Parti’ye yönelik “terörle yan yana geldiler” söylemi de tartışılan konular arasında yer aldı. ‘Algı yaratıldı’ Meral Akşener’in HDP’nin de ittifakta yer almasına onay vermemesine karşın bu kapsamda yaratılan algının ittifakın meşruluğu hakkında sorun yarattığı ve bunun sahada yeterince anlatılamamasının da görüşler arasında yer aldığı öğrenildi. Bu kapsamda CHP’nin, Millet İttifakı’nda yer almamasına karşın HDP ile birlikteymiş gibi hedef alınmasıyla İYİ Parti’nin de bu çizgideymiş gibi algı oluşturulduğu tartışıldı. Kampta önümüzdeki süreçte teröre karşı güvenlikçi politikalara yönelik söylemlerini keskinleştirmeyi planlayan İYİ Parti’de “Terörle arasına mesafe koyamayan herkesle aramıza mesafe koyacağız” fikrinin öne çıktığı öğrenildi. İYİ Parti kampında son sözü Genel Başkan Meral Akşener söyleyecek. Akşener’in bugün yapacağı kapanış ve değerlendirme konuşması ile İYİ Parti’nin 3 günlük kampı sona ermiş olacak. l AFYONKARAHİSAR DİSK VE MADENİŞ GENEL BAŞKANI Çok sevgili babamız KEMAL TÜRKLER’i Katledilişinin 38. yıldönümünde saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz. NİLGÜN TÜRKLER SOYDAN ECE SOYDAN OĞUZ SOYDAN Uçardık Gökyüzüne Doğru Sevgili Zeynep Oral’ın Joan Baez röportajını okuyordum; içimdeki 70’lik adam, biraz hüzün, biraz gurur, kuşkusuz en çok da yükü gittikçe ağırlaşan anılarla; “uçardık gökyüzüne doğru” dedi bana. Uçardık gökyüzüne doğru, öyleydik, sokakta gazete satardık, işçi kahvelerinde “Ne Yapmalı”nın sırrına erdiğimizi düşünür, anlatırdık sömürünün şiddetini, fakülte önünde saldıranlarla kavga etmek için koşar adım giderdik ve ben yetişemezdim Deniz’in adımlarına. HHH Uçardık gökyüzüne doğru, Vedat’ımızın içimizi yakan acısıyla, Vilayet önünde bir bir toplardı polisler bizi; çıkınca nezaretten, koşar adım, koca Nâzım’ın oğlunun “de yayınlarına” gitmez miydik peki, giderdik; orada beyaz kapaklarıyla bizi gökyüzüne uçuran şiirler vardı. “Bir gün mutlaka” yeneceğimizi anlatırdı Ataol, daha gencecik bir delikanlıyken. İsmet daha keşfetmemişti uhrevi hayatın amentüsünü, “yıkılma sakın” diyordu arkadaşına, alanlara çağırıyordu bizi; “alanlara çok bilenmiş yüreğim alanlara / vurulsun kösleri şu gâvur sevdamızın / vursun isyanın bacısı olan kanım karanlığa /Zülküf de vursun /Yüzüne ay kırıkları çarpıp uyansın sevdiğim.” HHH Öyle olurdu, “yüzüne ay kırıkları çarpıp” uyanırdı sevdiğimiz. “Bir gün mutlaka yeneceğimize” inanırdık da peki yenmedik mi sanıyorsunuz, kaç kere yenmişizdir biz gulyabaniyi, kaç kere hayata karşı yürümüş, kaç kere “teşekkürler hayat” şarkısını söylemişizdir Violeta Parra’yı anarak, kaç kere fısıldadı Joan Baez “gracias a la vida” diye kulağımıza. Her şarkı, her şiir bir zaferdir bizim tarafın belleğinde, hayatı güzelleştirmeye çabalayan genç yanımızın tükenmeyen kayıtlarıdır onlar; kim alacak elimizden 1516 Haziran’ı, kazıyacaklar mı Vietnam zaferini tarihten, silip atacaklar mı Deniz’in arkadaşlarının denize süpürdüğü, uçak gemisinin uzaklardan getirdiği, ne işleri varsa, Amerikan Bahriyelilerini. HHH Uçardık gökyüzüne doğru, sonra ölürdük birer ikişer, şiir şairinden kopar bize gelirdi; yenilmedik biz hiçbir zaman, olsa olsa “pusmuş bir şahanız şimdilik, ne kadar şahan olsak /ama budandıkça fışkıran da bizleriz /ölüyoruz, demek ki yaşanılacak” derdi çünkü şiir. Uçardık gökyüzüne doğru, Süreyya Berfe dökülürdü dilimizden, anlattığı tükenmeyen umut olurdu hep; “ama sen / yine de verirsin çiçeğini yaralı ağaç / uçarsın yaralı keklik / kan diner yol açılır / gün döner gece kısalır / isteyen denize isteyen kendine baksın” derdi. Hiç yenilmedik işte biz bu yüzden. HHH Uçardık gökyüzüne doğru Joan Baez’le birlikte, “bir gün yeneceğiz” derdik hep birlikte, bak işte anlatıyor, “tiz seslere çıkamıyorum artık” diyor, ne yapıp ne yapamayacağını biliyormuş, söyler o şarkıyı aslında, insanı insan yapan “alçakgönüllülük” mü diyorlar, o ruh dinginliği olmasa, “sonsuza kadar genç” şarkısını... “Yaşarsa havaya sıkılı bir yumruk gibi yaşamalı insan” demişti Özkan Mert; hani dördü bir olmuşlar, Doğan’ın, İnci’nin tükenmeyen cesareti Ant dergisinde kafa tutmuşlardı süzgün şiirlere. Sonsuza kadar genç işte hepsi de, ayrılmış olsa da yolları duruyor orada Ant dergisi; kim alacak, “birgün yeneceğiz” şarkısını benden. HHH Uçardık gökyüzüne doğru, şimdi bakıyorum da 68’liler ayağa düşmüş her biri bir yere çekiyormuş; hepsi de yalandır, tarihin acılı, öfkeli, yorgun ya da çılgın tarafları değiştirilemez. “Imagine” şarkısı orada öylece durur. Ataol yaşlanır, ben 70’e doğru dönerim köşeyi, işte bakın 77’sinde gencecik duruyor Zeynep’in yanında tutsam elinden sokağa fırlayacak Joan Baez. Hep diyorum ya, uçardık gökyüzüne doğru, yıkılmadık daha... Öyle diyor çünkü içimdeki ses: “Gracias, Gracias a la Vida” C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle