Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Perşembe 7 Haziran 2018 8 Bu da benim kamuoyu anketim... Seçimle yatıp seçimle kalkıyoruz ya... Ciddi toplantılardan arkadaş sohbetlerine, meyhane muhabbetlerine kadar içimiz dışımız siyaset, ille de 24 Haziran oldu ya... Kamuoyu araştırması şirketleri de işportaya düştü. Ciddi, güvenilir, markalaşmış birkaç firma hariç, adı ünü duyulmuş ya da duyulmamış pek çok kuruluş dur durak bilmeden, ara vermeden, hafta yedi, gün on yedi “Bu pazar seçim olsa...” ya da “İşte Cumhur oyları, işte Millet oyları” ya da “İkinci turda Erdoğan’ın rakibi kim olacak” başlıklı araştırmalar yayımlıyorlar. Hepimiz bu konulardan başka bir konu konuşamaz olduk ya, ister istemez üstüne atlıyoruz. Artık herkes kendi meşrebine, siyasal tercihlerine göre üzülüyor, seviniyor, rahatlıyor, geriliyor, karamsarlaşıyor, iyimserliğe kanat çırpıyor... İyi de birinin dediği ötekininkini tutmuyor. Birinde HDP baraj altı, ötekinde neredeyse ikinci parti. Bir başkasında İYİ Parti almış başını gidiyor, ötekinde barajın epey altında. AKP ya batakta ya yatakta... Gel çık işin içinden, gel bir tahmin yap... Olacak gibi değil. Derin araştırmacı ve çok sorumlu bir gazeteci olduğum (Öhööhhö) için okurlara hizmet olsun diye ben de 24 Haziran seçimleri üstüne bir kamuoyu araştırması yaptırmak için kolları sıvadım. Ortaya çıkan sonucu belki yazının sonunda anlatırım. Ancak kamuoyu araştırması yaptırma maceram çok daha keyifli bir yazı konusu. Buyrun. HHH Öyle çok ünlü bir şirkete gitmedim tabii. Onların da ötekilerden belki pek bir farkları yok ama ünlüyüz hesabıyla fiyatları katlanmış ve kanatlanmış. Bir arkadaşa danışıp gittiğim şirketin kapısından girdim. Eteği fazla mini, saçları fazla sarı bir sekreter karşıladı. Ş’leri S yapıyor, R’leri yutuyor, E’leri AE gibi seslendiriyor. Hos geldiniz. Baen size nasıl yaadımcı olabiliğim... Şey... Ben seçimle ilgili bir kamuoyu araştırması yaptırmak için geldim de... Ooo evet anlıyoğum... Sizi genel müdürle konusuracaam. Randevu almıs mıydınız? Hayır mı? Sorun değil. Baen hemen ayarlarım. Ayarlamış olacak ki masanın öte tarafında bir başka genç kadına döndü: Seyma Hanım, beyfeeendiyi müdür beyin odasına alır mısınız? Şeyma Hanım beni aldı, yedi (sekiz değil yedi) adım yürüdük ve açılan kapıdan girdik. Şeyma Hanım’ın ağır işi bitmişti. Genel müdür dedikleri adam telefonu “Anladım anladım, hallederim” diyerek kapatıp bana döndü. “Demek kamuoyu araştırması yaptırmak istiyorsunuz? Seçim tabii değil mi” diye sordu. “Ulan bu herif benim böyle bir iş isteyeceğimi nereden bildi” diyemedim, o önce kocaman koltukta yer gösterdi, ardından hemen konuya girdi: Beyefendi fiyat basamaklarımız şöyledir: 2 bin kişiyle yüz yüze veya telefonla; 4 bin kişiyle yüz yüze veya telefonla; 6 bin kişiyle yüz yüze veya telefonla. Her “veya” arasında 1012 bin fark ediyor. Fark eden ne? Dolar tabii... Öyle ya, tabii dolar. Yerli ve milli paramız... 2 bin kişi ucuz tarifeymiş, 6 bin kişi de pahalı. Ayrıca telefonla ucuz, yüz yüze pahalı. Bunları öğrendim ve “4 bin kişiyle telefonla” tarifesini seçtim. 110 binmiş. Yerli ve milli parayla tabii... Peki ne zaman sonuçlanır ve bizim elimize ne zaman geçer? Adam omuz silkti: Sonuçlar hazır beyfendi. Siz nasıl bir eğilim benimsiyorsunuz? Yani nasıl bir sonuç sizi mutlu eder? Ne diyeyim: Valla biz bu sonuçları Cumhuriyet’te yayımlayacağız. Okurlara 24 Haziran’dan önce kesin sonucu vereceğiz... Herif çok büyük ve geniş sırıttı: Oooo, Cumhuriyeeeeet!.. Söylesenize önceden. Beyefendi size özel şöyle yapalım: İnce yüzde 38.2, Demirtaş yüzde 19.6, Erdoğan yüzde 37.6, Akşener yüzde 14.3, Karamollaoğlu yüzde 3.7, Perinçek’i boşver... Nasıl uyar mı? Hesapladım. Herif seçmenlerin yüzde 123.4’ünün oy oranlarını veriyor. Yani müthiş bir sonuç. Kesin sonuçlar mı bunlar? Valla hepsinde artı eksi yüzde 2.1 hata payıyla kesin sonuç... Yani bu oranlar sizin okuru mutlu eder... Şeyyy yalnız... Yalnız ne? Şu 110 bin doların ödeme şekli nasıl olacak? Omuz silktim: Valla ben Cumhuriyet’te çalışıyorum. Bugün ayın 7’si ya. Aybaşındaki maaş bitti. Bundan sonra kredi kartına yükleneceğiz. Kredi kartına kaç taksit yapıyorsunuz... Adam galiba arkamdan yüksek sesle sövdü ama ben duymadım. Kıkır kıkır gülerek çıkmıştım... haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: SERPİL ÜNAY Operasyon önceKsainhdaitl’ıirslaedçıliamr3deavyadmırediyor Hükümet, martta başlayan K. Irak harekâtını propaganda malzemesi yaptı Türkiye, geçen mart ayından bu yana Irak’ın kuzeyinde terör örgütüne yönelik kap li bir kara harekâtının Kandil için gündeme gelebilmesi için henüz erken olduğuna dik samlı bir operasyon yürütüyor. Se kat çekiyor. Buna göre Türk çim sürecine girilmesinin ardın sınırından Çoman’a kadar dan AKP sözcüleri, harekâtın devamı olarak Kandil’e operasyon dü SERTAÇ EŞ olan bölgenin lojistik için uygun hale getirilmesi, bağlan zenlenebileceği kozunu siyasi pro tı yollarının açılmasının kaçı paganda olarak kullanıyor. nılmaz olduğu, şu anda Irak kuzeyinde Irak’ın kuzeyine yönelik harekât bulunan birliklerin takviye edilmesinin mart ayında iki tugayın katılımıyla de şart olduğu vurgulanıyor. Ancak hü başlatıldı. Operasyon, Hakkâri Dağ ve kümetin istemesi durumunda Kandil’e Komando Tugayı ile Şemdinli’de ko yönelik hava harekâtının her an planla nuşlu 34. Hudut Tugayı tarafından yü nıp seçim öncesine de yetiştirilebilece rütülüyor. Örgütün merkez üssü olan ği belirtiliyor. Kandil ile Türkiye’ye yönelik sızma ve eylemlerin son hazırlıklarının yapıldığı İran sınırı boşalttı Hakurk bölgesi arasındaki kara bağlan Bir dağ silsilesi olan tısı kesildi. Hakurk bölgesinde şu anda ve bir bölümü İran sı örgütün üst düzey sorumlularının bu nırları içinde kalan lunmadığı, kampların çevrelendiği öğ Kandil’de 10’un üze renildi. Harekâtın ilk planlamasında rinde ve farklı bölge PKK kontrolünde bulunan Türk sınırı lerde PKK kampı oldu nın güneyindeki bölgelerin kontrol altı ğu biliniyor. Bu nok na alınması, harekâtın Kandil Dağı’nın talara yapılacak kuzey kapısı olarak adlandırılan Ço harekâtın etkili manDiyana bölgesine kadar ilerleme olabilmesi için si hedefleniyordu. Bu hedefe henüz ula İran tarafının şılmış değil. Bölgenin aşamalı olarak da önemine ele geçirilmesinin ardından Kandil’e dikkat çe yönelik harekâtın gündeme gelebilece kili ğine dikkat çekiliyor. Askeri kaynaklar, havadan destek yor. Ancak Türkiye’nin yürüttüğü harekâtla eşzamanlı olarak İran’ın da kendi sınır bölgelerinde yoğun önlem aldığı, Kandil’e yakın bazı bölgeleri boşalttığı dile getiriliyor. Soylu: Zor değil Sidekan güneyinde yoğunlaşan ve Hakurk’ta kontrol altına alınan bölgelere TSK’nin üslenmesi sürerken Kandil’e harekât konusunu ilk olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ardından önceki gün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan gündeme getirdi. Soy lu dün katıldığı bir televizyon kanalında yaptığı açıklamada da “İçeride teröristlerin sığınakları ortadan kaldırıldı. 2627 kilometrede hat kuruyoruz, Kandil uzak hedef değil. Bu bizim için zamanlama meselesidir, zor değil. Ülke için Kandil’in alınması vazgeçilmezdir. Ülke için Kandil’in alınması vazgeçilmezdir. Kandil orada durduğu sürece Diyarbakır özgür değildir” dedi. l ANKARA Erdoğan’ın destek artırma hamlesi İngiltere’de yayımlanan Times gazete se her gün yaptığı hava operasyonlarıyla verler Birliği’nin (KYB) ise Türkiye’nin bölsi, “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bölgedeki PKK’lileri sürerek Duhok’un ku gedeki varlığına karşı çıktığına dikkat çek cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçim zeyindeki bölgede ileri karakollar kurdu ti. Gazeteye konuşan bir KYB kaynağı ise leri öncesi desteğini artırma umudu” diye ğu ifade edildi. “PKK’nin denetiminde 700 civarında köy tanımladığı bir hamleyle Türkiye’nin Kuzey Türk askerlerinin Musul’un kuzeyinde var. Türkiye saldırırsa, yeni bir mülteci kri Irak’a operasyona hazırlandığını yazdı. ki Başika’nın etrafında da varlık gösterdi zine neden olur” dedi. “Afrin operasyonu Türk Ordusu’nın Irak’ta çoğu Türkiye ve ği belirtilirken, IŞİD’in 2014’te katliam yap na ülkede destek büyüktü, Cumhurbaş İran sınırı yakınlarında 11 yeni üs kurduğu tığı Yezidi kasabası Sincar’da da Türk as kanı Erdoğan’ın rakipleri bile destek ver nu belirten Times, TSK’nin Irak toprakla kerlerinin bulunduğu vurgulandı. Tüm ye di” denilen haberde, görüşlerine yer veri rına doğru 25 kilometre girdiğini ve bazı ni üslerin bölgedeki başlıca siyasi güç olan len American Progress adlı düşünce kuru yerlerde yeni kurulan üslere giden yollar ve Türkiye’yle yakın güvenlik ilişkileri bulu luşundan Max Hoffman ise “Erdoğan’ın bir yaptığını belirtti. Gazetenin İstanbul mu nan Kürdistan Demokratik Partisi’nin (KDP) seçim tehdidi gördüğünde, sıklıkla askeri habiri Hanna Lucinda Smith’in imzasını ta denetimindeki bölgede olduğunu yazan yöntemlerle, ülke dışına tepki vermek gibi şıyan haberde, Türk Ordusu’nun neredey gazete, KDP’nin rakibi Kürdistan Yurtse bir sicili var” dedi. l Haber Merkezi AYM’DEN YEREL MAHKEMEYE SERT ELEŞTİRİLER Kayıtsızlık yakışmadı MINBİÇ’TE TOPLANTI YPG gidecek Meclis kalacak Kentin korumasının Mınbiç Askeri Meclisi’nde olacağı belirtiliyor. Türkiye ve ABD’nin birlikte yönetmeyi planladığı Suriye’nın Mınbiç kentinden YPG’nin güçlerini çekeceği ancak kenti koruyan Mınbiç Askeri Meclisi’nin ise kentte kalmaya devam edeceği belirtiliyor. Mınbiç gelişmelerle ilgili dün akşam saatlerinde ABD askerleri ile Mınbiç Askeri Meclisi arasında önemli bir görüşme gerçekleştirildi. Toplantıda ABD’nin Mınbiç Askeri Meclisi’ne kentte kalmaları ve kenti korumaları yönünde söz verdiği belirtiliyor. Ayrıca ABD’nin askeri meclise, kentin sivil meclis tarafından yönetileceğini, mevcut yönetimin kenti idare edeceğini ancak yönetime Türkiye’nin önerdiği bazı isimlerin de ekleneceğini söylediği öğrenildi. ‘Türk askeri olmaz’ Sputnik’e konuşan Mınbiç Askeri Meclisi Komutanı Xelil Bozi, meclisin kentten çıkmayacağını belirterek, kentin korumasının kendilerinde olacağını söyledi. Meclis sözcüsü ise herhangi bir Türk askeri varlığını kabul etmeyeceklerini söyledi. l Haber Merkezi TÜRKİYE 149. SIRADA ‘Barış’ta geriye gidiş ALİCAN ULUDAĞ Anayasa Mahkemesi, jandarma karakolundan atılan roketatar mermesinin düşmesi sonucu 2 yaşındaki bebeğin hayatını kaybetmesi, 7 kişinin yaralanması olayına ilişkin davada; 10 yıl boyunca hiçbir işlem yapmayarak dosyanın zamanaşımı nedeniyle düşmesine neden olan yargıyı ağır ifadelerle eleştirdi. Batman’ın Kozluk ilçesi Çevrecik Köyü’nde 28 Ağustos 1998’de büyük bir patlama meydana geldi. Patlama sonucunda Bedrettin Y. adlı köylünün 2 yaşındaki oğlu H.Y. yaşamını yitirdi. Arasında Bedrettin Y. ve Halime Akdaş’ın bulunduğu 7 kişi ise yaralandı. Olayda yaralanan diğer mağdurlardan bir kısmı, patlayan nesnenin Acar Jandarma Karakolu yönünden geldiğini ifade ederken bir kısmı da Acar Jandarma Karakolundan atıldığını öğrendiğini söyledi. Sason Başsavcılığı, 6 Mart 2000’de Acar Jandarma Karakolu’nda görevli 17 kişi hakkında dava açtı. Ancak o tarihte “Rahşan affı” olarak bilinen kanun çıktı ve mahkeme 9 Kasım 2001 tarihinde kamu davasının kesin hük me bağlanmasının ertelenmesine karar verdi. Bu arada sanıklardan F.D. erteleme kararından sonra başka bir olayda “tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu ölüme neden olmak” suçunu işledi. F.D. hakkında verilen mahkumiyet kararının 1 Aralık 2003’te kesinleşti. Bu nedenle mahkeme, tüm sanıklar yönünden davayı yeniden başlattı. Ancak davada 10 yıla yakın hiçbir ilerleme sağlanmadı. Zamanaşımından düştü Mahkeme, 18 Ocak 2012 tarihinde, 2001’deki erteleme kararından itibaren suç işlemedikleri gerekçesiyle F.D. dışındaki 16 sanık hakkındaki davanın ortadan kaldırılmasına karar verdi. F.D. ise suçu işlediğinin sabit olmaması nedeniyle beraat etti. Ancak Yargıtay, 11 Eylül 2013’te dava zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle kamu davasının düşmesine karar verdi. Bedrettin Yavuz ve Halime Akdaş, bu karar üzerine Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Mahkeme, Akdaş’a 27 bin TL, Yavuz’a ise 35 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti. AYM, davanın zamanaşımı dolayısıyla düşmesi nedeniyle yeniden yargılama kararı verilemeyeceğini savundu. Yüksek Mahkeme, gerekçeli kararında F.D. hakkındaki mahkumiyet kararının 2003’te kesinleşmesine ve davanın ilerlemesine engel bir durum bulunmamasına rağmen 2007 yılına kadar mahkeme tarafından herhangi bir işlem yapılmadığına dikkat çekti. Kararda, şu ifadeler kullanıldı: “Sonrasında ise sanıkların açık kimlik bilgileri ile adli sicil kayıtlarının temini gibi basit ve sıradan yazışmalar için iki yıla yakın bir süre harcanmıştır. F.D. hakkındaki mahkumiyet kararının kesinleştiği tarih ile Yargıtay 12. Ceza Dairesince verilen düşme kararı arasında yaklaşık 9 yıl 9 ay 10 gün vardır. Sonuç olarak soruşturma makamlarının yürürlükteki yargı sisteminin daha sonra ortaya çıkabilecek benzer yaşam hakkı ihlallerinin önlenmesinde sahip olduğu önemli role yakışmayacak biçimde, yaşanan elim olaya gerekli hassasiyet gösterilmemiş ve gerçek farklı olsa bile olay karşısında kayıtsız kalındığı görüntüsü verilmiştir. Tüm açıklamalar ışığında başvuruya konu soruşturmanın makul bir sürat ve özenle yürütülmediği sonucuna varılmıştır.” l ANKARA Suikast davası: 3 sanığa tahliye CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı Adalet Yürüyüşü’ne, kiraladıkları araçla saldırı planı yaptıkları iddiasıyla yargılanan 3’ü tutuklu 10 IŞİD sanığı, Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ikinci kez hâkim karşısına çıktı. 4 tanığın dinlendiği duruşmada, tutuklu sanıklar Kadir Kökoğlu (28), Selim İbiş (32) ve Suriyeli Abdullah Albayerli (23) tahliye edildi. Heyet, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı 12 Eylül’e erteledi. Bilgi işlemci, sahte kimliği itiraf etti Edirne’nin İpsala ilçesinde 4 Haziran’da düzenlenen operasyonda 11 şüpheli Yunanistan’a kaçarken yakalandı. İzmir’deki “Askeri Casusluk Davası”nın mahkeme heyetinde yer alan ve FETÖ soruşturması kapsamında aranan İsmail Kurt’un da aralardında bulunduğu 11 şüpheliden 8’inin, sahte kimlik kullandığı belirlendi. Üzerinde “Osman Tulpar” kimlik bulunan şüphelinin, Kayseri’deki FETÖ soruşturmasında “asker imamı” ve örgütün “bilgi işlem sorumlusu” olduğu iddiasıyla aranan Kemal Zorludemir olduğu ortaya çıktı. Zorludemir, ifadesinde 2 bin liraya sahte kimlik aldığını söyledi. Bursa’da 17 eski polise gözaltı Bursa Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, FETÖ soruşturması kapsamında haklarında yakalama kararı bulunan, açıkta ve ihraç edilen 19 eski polisten 17’sini yakaladı. Şüpheliler arasında Bursa Polis Koleji’nin eski müdürü 1. Sınıf Emniyet Müdürü Cenk D. de bulunuyor. Yakalama kararı bulunan iki şüphelinin ise arandığı belirtildi. Şüphelilerin emniyetteki sorgusu sürüyor. Avustralya merkezli düşünce kuruluşu Ekonomi ve Barış Enstitüsü (IEP) 2018 yılına dair Küresel Barış Endeksi raporunu açıkladı. Rapora göre Türkiye, 163 ülke ve bölge arasında 149’uncu sırada yer aldı. Düşünce kuruluşunun 12 yıldır açıkladığı raporda Türkiye geçen sene 146’ncı sıradaydı. Raporda Türkiye’ye “iç ve uluslarası çatışma” kategorisinde 5 üzerinden 3.2 puan verildi. Türkiye’nin “toplum ve güvenlik” kategorisindeki puanı da aynı oldu. Türkiye “askerileşme” bakımından ise 2 puan aldı. Yüksek puanların olumsuz anlam ifade ettiği derecelendirmeye göre, Türkiye en kötü notu “komşu ülkelerle ilişkiler” kategorisinde aldı. Bu kategoride 5 üzerinden 5 alan Türkiye’ye en kötü ikinci not ise 4.5 puan ile “siyasi terör”den geldi. Birinci yine aynı Raporda ilk sırayı bir kez daha İzlanda aldı. 2008’den bu yana ilk sırada olan İzlanda’yı Yeni Zelanda, Avusturya, Portekiz ve Danimarka izledi. Endeksin son sırasında ise Suriye yer aldı. Son beş yıldır bu basamakta olan Suriye’yi sırasıyla Afganistan, Güney Sudan, Irak ve Somali takip etti. Rapora göre 2017’de küresel barış seviyesi bir önceki yıla göre yüzde 0.27 geriye gitti. Raporda, 92 ülkede durumun kötüleştiği, 71 ülkede ise gelişme gözlemlendiği belirtildi. Avrupa dünyadaki en barışçıl bölge olurken, Ortadoğu ve Kuzey Afrika en az barışçıl bölgeler olarak ön plana çıktı. ‘Küresel düşüş var’ Ekonomi ve Barış Enstitüsü’nün başkanı Steve Killelea, son 10 yılda küresel olarak kademeli bir düşüş olduğunu ifade etti. Killelea, söz konusu düşüşün ana nedenini “Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki çatışmalar ve bu çatışmaların diğer bölgelere yayılan etkileri” olarak tanımladı. l Haber Merkezi C MY B