15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR ‘Umut Türküleri’ Şişli’de Dostlar Müzik Topluluğu, şef Veysel Kuyumcu yönetiminde yarın akşam saat 20.00’de Şişli Cemil Candaş Kent Kültür Merkezi’nde konser verecek. Ruhi Su “Umut Türküleri” sloganıyla gerçekleşecek konsere 14 [email protected] EDİTÖR: EMRAH KOLUKISA TASARIM: FUNDA YAŞAR ER İstanbul’da bir hippi Beyhan Aksoy konuk sanatçı olarak katılacak. Yaşar Özürküt ise “Türkülerin Öyküleriyle” programını izleyiciye sunacak. Özlem Çuhadar Koşal’ın sunuculuğundaki konser ücretsiz olacak. Perşembe 7 Haziran 2018 Dünyaca ünlü yazar Paulo Coelho’nun son romanı ‘Hippi’ Can Yayınları etiketiyle okurla buluştu. Coelho, ‘Zor bir dönemde yaşıyoruz, özgürlük ve adalet için mücadele etmemiz şart’ diyor Paulo Coelho genişçe bir bölümü İstanbul’da geçen Yok eğer cevabın EVET ise kendini affet ve hayatına devam et, geçmişi değiştirmen son romanı “Hippi”de mümkün değil çünkü. büyük ölçüde kendi ha n Romanın baş kişile yat deneyimlerinden yola çıkarak 1970’li yılları EMRAH KOLUKISA rinden Karla aşkın hayatındaki işlevini asla keş anlatmış. Sadece bu ka fedemeyeceği sonucuna darı bile “Hippi”yi okumanız için varıyor. Siz aşkın kendi haya yeterli olsa da, 20. yüzyılın en et tınızdaki işlevini keşfedebil kili akımlarından biri olan, as diniz mi peki? lında bir akım mı yoksa bir ya Aşkın bir işlevi olduğuna inan şam biçimi mi (ya da bir ruh ha mıyorum ben. Aşk aşktır, hep li, duygu durumu mu), o konu si bu. da bile bir mutabakat sağlanamayan Hippilik üzerine doğunun Özgürlük için savaş bakış açısıyla batının kavramsal n Yine Karla’nın cenneti terminolojisi harmanlanarak ya son derece sıkıcı bulduğuna zılan bu sıradışı edebi anı kita dair bir cümle geçiyor kitap bı, 1968’in 50. yılını idrak ettiği ta. Yaşadığı dönemin renkli, miz şu sıralar muhtemelen hız hareketli ve heyecanlı bir dö lıca okuyup uzunca bir süre eli nem oluşunun da bun nizden bırakmayacağınız bir ki da payı olsa gerek. Gü tap kanımızca. “Simyacı”dan bu nümüze gelecek olursak, yana her yazdığı merakla bekle yaşadığımız dünyanın nen ve yüksek satış rakamlarıy cehennemden çok daha la karşılanan Paulo Coelho bakın korkutucu olduğunu da neler söyliyor kitabı hakkında. Yol ve serüven n 1970 yılında Avrupa’dan başlayıp İstanbul’da sona eren bir yolculuğu anlattığı göz önüne alarak, cehennem hakkında ne düşünürdü Karla sizce? Her şeyden önce uygarlık tarihinin sıkıcı bir döneminde yaşadığımızı düşünmü Paulo Coelho Genç Paulo Coelho hippilik günlerinde. nız “Hippi” sizin bu zamana kadarki en otobiyografik romanınız. Bugün baktığınız yorum. Aksine kendine göre büyük zorlukları olan bir dönemdeyiz, sıkıcı demek çok zor. Okurken dinleyin! da o yolculuktan size kalan ne oldu? Ebeveynlerimin öne sürdüğünün aksine dünyanın hiç de korkulacak bir yer olmadığının farkına varmış olmak diyebilirim herhalde. Bu yolculuk bana en çok bunu gösterdi kuşkusuz. Se Bu da adalet ve özgürlük adına mücadele etmemiz için bir sebep veriyor bize. Herkesin hayatına anlam katacak bir şey bu bence. Yapmamamız gereken en önemli şey ise sessiz çoğunluğun bir parçası olmak, bunu asla yapmamalıyız. Çünkü bu politik olarak Coelho’ya göre Hippi çağını, Hippi ruhunu en iyi yansıtan 5 şarkı 1. “Homeward Bound” Simon and Garfunkel 2. “Satisfaction” The Rolling Stones rüvene atılmak ve güvenli böl en korkakça tavır. 3. “Let It Be” genizin dışına çıkmak, özellikle de gençlik yıllarında bence çok 'Fazla naiftik' The Beatles 4. “Like A Rolling Stone” önemli ve herkesin deneyimle n Hippi döneminde gele Bob Dylan mesi gereken bir şey. ceğe dair çok büyük umut n Romanda gördüğünüz iş lar vardı. Ne oldu da tüm bu 5. “The House of the Rising Sun” The Animals kenceleri anlattığınız çok çar umutlar yerini acılara, sa pıcı bir bölüm var. Burada size işkence yapanlardan birini “iyi işkenceci” olarak adlandırıyorsunuz. Bugün o “iyi işkenceci” ile karşılaşsanız, ona ne söylemek isterdiniz? Ona şunu sormak isterdim: 60’lı yıllarda bir sürü insana yaptıklarından dolayı pişman mısın? Bunu sorardım... Ve ona şöyle söylerdim: Eğer cevabın HAYIR ise hâlâ 60’lardasın demektir ve hayaletler peşini bırakmamıştır. vaşlara, karanlığa bıraktı? Neydi yanlış giden? Fazla naiftik. İyi niyetin ve insanları yargılamamanın yeterli olacağını düşünecek kadar saftık. Eğer bir hata varsa, o da bu saflığımızdır diye düşünüyorum. n Kitabınızda İstanbul’a geldiğinizde ilk gördüğünüz manzaranın iki büyük camiinin minareleri olduğunu söylüyorsunuz. Bugün gel seniz muhtemelen iki çirkin gökdelen karşılardı sizi. Ne düşünüyorsunuz bu değişimle ilgili? Dünyadaki her şehir değişti ona bakarsanız. İstanbul’un da zamanda donup kalacak bir hali yok, değil mi? İstanbul’un başına gelen değişimler Rio de Janeiro’ya da, Paris’e de oldu. n Yine kitabınızda, otobüs şoförü Michael, Türkiye’nin laik bir ülke olduğunu söy lüyor. Oysa bugün laiklikten gitgide uzaklaşan bir Türkiye var. Bunu nasıl yorumlarsınız? Başka bir ülkenin politikaları üzerine yorum yapmayı doğru bulmuyorum, böyle bir niyetim yok. Başkaları da Brezilya hakkında görüş bildirmeye başlasa kızar, sinirlenirim. Her ülkenin vatandaşları yaptıkları seçimlerden mesuldür, politik tercihleri tamamen onları bağlar. Günersel’den iki söyleşi Şair ve öykücü Tarık Günersel hafta sonunda Antalya’da iki şiirsöyleşi etkinliğine katılacak. İlk etkinlik 9 Haziran Cumartesi saat 17.0018.30’da AKM KitabeviArkadaş Kültür Merkezi’nde yapılacak. Ardından 10 Haziran Pazar günü saat 11.00’de ise Antalya Ruhbilim Okulu’nda “Yoga ve Şiir” konulu etkinlik gerçekleştirilecek. Günersel’in Kırmızı Kedi yayını “İzdüşümler”, Pan yayını “Oluşmak” ve Bencekitap yayını “Nasıl gidiyo’ kölelik?” adlı yapıtları bu etkinliklerin odağında yer alacak. İdil Biret Odeon’da Bilkent Senfoni Orkestrası’nın 8 Haziran Cuma günü Bilkent Odeon’da gerçekleştireceği konserin solisti Devlet Sanatçısı İdil Biret. Sanatçı piyano literatürünün en sevilen eserlerinden Rachmaninov’un 2. Piyano Konçertosu’nu (Do minör, Op.18) seslendirecek. Işın Metin yönetimindeki konserde BSO ayrıca, Prokofiev’in Shakespeare’in ünlü trajik eseri üzerine yazdığı Romeo ve Juliet balesinden bölümleri, bale görüntüleri eşliğinde yorumlayacak. Yarın Bilkent Odeon’da saat 21.00’de başlayacak konserin biletlerine https://bilet.bilkent.edu.tr adresinden ulaşılabilir. Konserden bir saat önce Tunus Caddesi ve Milli Kütüphane’den hareket eden ücretsiz servisler izleyicileri Bilkent Odeon’a ulaştıracak. ‘Tekerrür’ eşitsizliğe dikkat çekiyor “Tekerrür” uyarlanabilir özelliği ile bundan sonra dünyanın farklı noktalarında hayata geçirilecek. Bir sonraki deneyin sonbaharda Avrupa’da yapılması planlanıyor. Toplumumuzdaki kadın/cinsiyet eşitsizliği ile doğan sosyal bozukluklara ve bugünün diğer güncel sosyal problemlerine dikkat çekmek için tasarlanan “Rote / Tekerrür” çalışması, 1113 Mayıs tarihlerinde ABD’nin Miami şehrinde sergilendi. İlk “Rote / Tekerrür”, The Moore Building içindeki, ünlü mimar Zaha Hadid tarafından tasarlanan mekâna özel heykel “The Elastika”yı aktive etmek üzere özel tasarlandı. Mekâna giren ziyaretçilerin sayısı ve hareketleri bir yazılımla devamlı keydedilirken, ortaya çıkan görsel “The Elastika”nın üzerine yansıtıldı. Mekândaki kişi sayısı belirli bir sayıya ulaşınca görsel animasyon insanları uyararak, o sayıyla eşleşen sosyal bir gerçeği yansıttı. Brooklyn’de yaşayan genç mimar Zeynep Arolat önderliğinde bir araya gelen ekipte İnteraktif Sanatçı olarak Salih Aksu (Brooklyn NY), Mimar Hande Öney (İstanbul/NY) ve Dijital Sanatçı Oytun Tez (Brooklyn NY) görev aldı. Ben ki Fenerbahçeli değilim... Ben ki Fenerbahçeli değilim; anadan babadan görme Galatasaraylıyım; üstelik Gezi’den beri de Çarşı’dan dolayı kalbimin çarpışı Beşiktaşlı; geçen pazar, bir de Fenerli oldum!.. Futbolun F’sinden anlamayan beni böylesi etkileyen neydi: Bir çırpıda sıralıyorum: 1) Seçime katılımın yüksekliği (Azim göstergesi... Darısı tüm seçimlerin başına.) 2) Değişimin ve gençliğin zaferi. (Darısı tüm seçimlerin başına.) 3) Ali Koç’un insanca konuşması! Evet insanca! Düşünerek, tartarak, sözcükleri seçerek konuşması. Azarlamadan, paylamadan, haykırmadan, küfür etmeden... (Üstelik prompterin arızalanma riski de yoktu. “Camdan değil, candan konuşması.”) Doğallığı! Kendini değil başkalarını övmesi! Herkese özenli teşekkürü... Kadınları görünür kılması... Rakibi Aziz Yıldırım’ı yüceltmesi! “Biat etmedik” deyişi. Atatürk’e bağlılığı... Uygar davranışı... Özetle: Bilinçli, nitelikli, aydınlık, demokratik tutumu. (Darısı tüm seçimlerin, seçilenlerin başına.) O konuşmayı dinlerken ben de Fenerliydim! Joan Baez’den mektup var Mesleğimin en muhteşem yanlarından biri de bana yaşattığı sürprizler... İlkgençliğimde hayranlıkla dinlediğim protest folk şarkıcısı Joan Baez ile günün birinde arkadaş olacağımı söyleseler, inanmazdım... Ama işte öyle oldu... 35 yıla yayılan bir dostluğumuz var. (Okurlarım, “O Güzel İnsanlar” ve “O Büyülü İnsanlar” kitaplarımı okuyanlar, bunu zaten biliyor.) Mart başında Joan Baez’ın yeni bir albümü çıktı. Adı “Wistle Down The Wind”... İnsanlık ve yeryüzü hallerine dair birbirinden güzel şarkılardan oluşuyor. 10 yıl gibi uzunca bir aradan sonra gelen bu albüm güzel eleştiriler aldı. Albümle birlikte bir de Avrupa turnesine çıktı. İsveç, Norveç, Danimarka, İngiltere (6 farklı kent), İrlanda, Almanya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya ve Bosna Hersek’i kapsayan bir turne... O günlerde sık sık konuşma olanağı bulduk. “Bu son plağım... Bu son turnem...” deyip duruyordu. Neden son? Böyle kesin kararlar almak doğru mu, diye sorduğumda ise yanıtı hep aynıydı: “Zor bir karar ama doğru bir karar. Benim aracım, kendi sesim. Ve inan bana insanın 77 yaşındaki ses telleri, 20 yaşındaki ses telleri gibi değil...” Elbet her şey gibi insan bedeni de, ses telleri de değişiyor. 50 yıllık müzik yaşamı, 30’dan fazla müzik albümünden sonra, 60’ların Woodstock Festivali’ni sarsan o billur berraklığındaki soprano ses elbet aynı kalamazdı. Bu kararı verdikten sonra öyle huzurluydu ki, bir daha bu soruyu sormadım. Veda turnesi Nisan ayını dinlenerek geçirdi Joan Baez. Mayısın ilk günü yeniden Avrupa turnesine çık tı. Bu kez Belçika, İngiltere (5 kent), Almanya (3 kent), Hol landa... Ve... Geçen hafta bir de baktım Joan Baez’den mektup var. (Elektronik posta) “Konu” boş luğuna “Yipppppiiii” yazılmış... Cıvıl cıvıl bir mektup. “Bu mektubu Hollanda’dan Paris’e giderken turne otobü sümde yazıyorum” diyor. “Çok sevinçliyim. Veda turneme Tür kiye de katıldı!” diyor. “Bütün ekip Sevgili İstanbul’a nihayet kavuşacağız diye çok mutlu yuz” diyor... İstanbul’da bütün yapmak istediklerini sıralıyor... “Turnemiz çok sıkışık ama en çok tatil gününü İstanbul kon Joan Baez seri öncesine koyduk” diyor... Ardından da onlarca soru so ruyor. Sevincini, sözcükler, sa tırlar arasından okuyabiliyorum... Mektubunu “Ya rın sabah Paris’te uyanmak üzere şimdi uykuya dalıyorum” diye bitiriyor... Steelsletrei lleri / vicdan Siz bu yazıyı okuduğunuzda Paris’in ünlü müzikholü Olympia’da 10 akşam üst üste konser veriyor olacak. Sonra... Sonra İstanbul Harbiye Açık Hava Tiyatrosu’nda, 22 Temmuz’da Türkiye’deki sevenleriyle hasret giderecek... Konseri “Pasion Turca” düzenliyor. İstanbul’dan sonra Avusturya, Almanya (4 kent), İtalya (5 kent), Fransa (4 kent) İspanya... Programa bir baktım... Bu ne biçim veda... Turne sonbaharda ABD’de; 2019’da ise yine Avrupa ülkelerinde devam ediyor... Yanlış anlaşılmasın: Konserlere veda etmeye niyetli ama barış eylemciliğine, hak ve özgürlükler konusunda militanlığa veda etmeye hiç ama hiç niyeti yok. Ne de olsa vicdan telleri, ses tellerinden daha dayanıklı! RItgaeOliyroar Ora, 2012’de MOBO Ödülleri’nde “En İyi Çıkış Yapan Sanatçı” seçilmişti. Dünyaca ünlü İngiliz şarkıcı Rita Ora, 23 Haziran’da Türkiye’de konser verecek. Belek’teki Regnum Carya’nın düzenlediği Live in Concert konserleri kapsamında konser verecek 28 yaşındaki sanatçı 2012 yılında çıkardığı “Ora” isimli albümüyle İngiltere’deki müzik listelerine 1 numaradan giriş yapmıştı. Ermenistan Türkiye Sinema Platformu Başvurular başladı Ermenistan Türkiye Sinema Platformu’nun (ETSP) bu yılki toplantısı 1011 Temmuz’da Erivan’da Altın Kayısı Film Festivali sırasında gerçekleştirilecek. Ön jüri iki ülkeden ve diasporalarından 5’er projeyi seçerek Erivan’a davet edecek. Atölye çalışmalarının sonunda seçilecek bir proje 7 bin Avro yapım desteği ile ödüllendirilecek. Son başvuru tarihi 24 Haziran olarak belirlenirken, seçilen projeler 30 Haziran’da açıklanacak. 2009 yılında Altın Kayısı Sinema Geliştirme Fonu (Ermenis tan) ve Anadolu Kültür (Türkiye) ortaklığında kurulan ETSP, iki ülke sinemacılarının ortak yapımlarını destekliyor. ETSP’nin desteklediği ‘Derdo Ana ve Ceviz Ağacı’ Altın Kayısı Uluslararası Belgesel Yarışması’nda Gümüş Kayısı ödülünü kazandı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle