15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 27 Haziran 2018 8 Sayıların dili, gerçeğin dili... Gazeteler, televizyonlar dün sabahtan beri sayılarla, yüzdelerle boğuşuyor. Yorumlar, değerlendirmeler birbirini izliyor. Soruluyor: AKP Reisi’nin oyları düştü mü düşmedi mi? Düştü. Yüzde 52.5’in besbelli en az yüzde 10’u MHP’den geldi. Demek ki AKP Reis’i kendi seçmeninden yüzde 42.5 oy aldı. Yani partisinin aldığı oy kadar. Peki, CHP’nin oyu düştü mü? Düştü. Bir önceki seçimde yüzde 25.3 almıştı, bu seçimde yüzde 22.6 aldı. Demek üç puan kadar düşmüş. İYİP barajı geçti, MHP ise bir önceki seçimdeki oylarını korudu. Peki, bu İYİP oyları nereden ve kimlerden aldı? HDP barajı geçti, Kürt illerindeki oylarında düşüş var. O zaman barajı geçmesine yarayan oyları batıdaki büyük kentlerde yaşayan Kürtlerden mi aldı, yoksa baraj altına düşmesin diye HDP’ye “emanet” oy verenlerden mi aldı? Şimdiki adı Vatan Partisi olan hareketin değişmez ve değiştirilmesi teklif bile edilemez başkanının Cumhurbaşkanlığı adayı olabilmesi için 100 binden fazla imza toplanmıştı. Ama o aday için sandıktan çıkan oylar 100 bini bulmuyor. İmza verenler dalga mı geçmişti? Bir önceki cummurbaşkanı seçiminde AKP Reisi’ne rakip olan zatın oyları ile Muharrem İnce’nin aldığı oyları karşılaştırmak bize ne gibi düşünce ufukları açar?.. Batının kıyı kentlerinde CHP’nin oylarındaki düşüşün neredeyse sandık sandık analizi yapılırsa... AKP’nin Karadeniz kıyılarında neredeyse patlayan oylarını ele alırsak... HHH Öffff sıkıldım... Meraklısı dilediği kadar sayılarla, yüzdelerle uğraşsın sonuçlar çıkarıp yargılar üretsin. Gerçek gün gibi ortada: Bu ülkede rejim değişti. Daha ileri götürülmesi, daha derinleşmesi için uğrunda mücadele edilen parlamenter demokrasinin cenaze namazı kılındı. Cumhuriyetin kuruluşundan, hatta daha da öncesinden, 1876 Meclisi Mebusan’ından bugüne şaşı kör topal yürüyen, zikzaklarla ilerleyen, darbelerle sakatlanan parlamenter demokrasi adlı rejim artık yok. Türkiye’de 24 Haziran günü rejim değişti. “Türkiye tipi başkanlık sistemi” diye adlandırılması gereken ve bir benzeri yeryüzünde olmayan bir rejim yürürlüğe girdi. Çağdaş devletin olmazsa olmazı kuvvetler ayrılığı ilkesi artık yok. Hükümet de yok. Onun yerine Başkan’ın atadığı görevliler var ve güvenoyu süzgecinden geçmeleri filan gerekmiyor. Yani hükümet seçilmişlerin değil atanmışların elinde. Eğitim sisteminde “dindar ve kindar nesiller” yetiştirme hedefinin önünde de engel kalmadı. Öyle yetişen “nesiller” gelecek seçimlerde, olmadı bir sonrakinde seçmen olup oy kullanacaklar. Avrupa Birliği’nde anlamını ve anlatımını bulan demokrasi standartlarını belirleyen Kopenhag Kriterleri’nin üstüne birer bardak soğuk su içmenin eşiğindeyiz. Külahımızı önümüze koyup düşünecek, yorumlayacak, değerlendirecek, hedefler ve yöntemler belirleyeceksek bunun kilidi 24 Haziran’ın sayılarında, yüzdelerinde değil. Bir daha: Türkiye’de rejim değişti. Adının hâlâ cumhuriyet olması kimsenin yüreğine su serpmesin. İran da bir cumhuriyet. Mısır, Irak, Kuzey Kore de cumhuriyet. Demokrasi bileşeninden soyutlanmış, hatta arındırılmış bir cumhuriyette yaşamaya başladık. Bu yalın ve yakıcı gerçekte, demokrasi mücadelesinin yolunu, yöntemini arayıp bulmak ve gereğini bıkıp usanmadan, yılgınlığa yorgunluğa kapılmadan yerine getirmek kendimizin ve çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceğini kazanmaktır ve başka da hiçbir şey değildir... SOSYAL MEDYAYA GÖZALTI Seçim haftasında 256 kişiye yasal işlem İçişleri Bakanlığı seçim sürecinin son haftasında 256 sosyal medya kullanıcısı hakkında işlem yapıldığını açıkladı. İçişleri Bakanlığı, 18 Haziran ile 25 Haziran arasında, 346 sosyal medya hesabının incelendiğini ve tespit edilen 256 kişi hakkında yasal işlem yapıldığını duyurdu. Bakanlık açıklamasında, yasal işlem yapılan hesaplara isnat edilen suçlar da belirtildi. Bakanlığın açıklaması şöyle: “Terör örgütü propagandası yapan, bu örgütleri öven, terör örgütleri ile iltisaklı olduğunu alenen beyan eden, halkı kin, nefret ve düşmanlığa sevk eden, devlet büyüklerine hakaretlerde bulunan, devletin bölünmez bütünlüğüne ve toplumun can güvenliğine kast eden, nefret söylemleri içeren 346 sosyal medya hesabı ile ilgili çalışma yapılmış, tespit edilen 256 kişi hakkında yasal işlem yapılmıştır.” l Haber Merkezi haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 3 vekil Meclis’te yemin edemeyecek 24Haziran seçimlerinin ardın roğlu, HDP Van Miletvekili Cengiz Çi dan yeni dönem, Yüsek Seçim çek ve HDP Hakkâri Milletvekili Leyla Kurulu’nun kesin sonuçları açıklama Güven yemin edemeyebilir. Altı ay ön sıyla başlayacak. Seçilen 600 vekil ke ce tutuklanan ve şu an Diyarbakır E Ti sin sonuçların açıklanmasının ardın pi Cezaevi’nde bulunan Güven, mazba dan, önce mazbatalarını alıp TBMM’ye tasını aldıktan sonra tahliye başvurusu kayıt yaptıracak, ardından da TBMM yapacak. Berberoğlu’da, 1982 Anaya Genel Kurulu’nda yemin ederek res sası yürürlüğe girdiğinden beri ilk kez, men görevlerine başlayacak. Ant içme tutuklu olduğu bir dosyayla ilgili yar yenler, milletvekili sıfatından kaynak gılanırken yeniden milletvekili seçilen lanan haklardan yararlanamayacak. başka bir örnek yok. Bu nedenle Ber Meclis’te yemin edecek olan vekiller beroğlu dosyasındaki uygulama ilk ola den 3’ünün bu törene katılıp katılama cak. Berberoğlu için bu hafta tahliye yacağı belli değil. Cezaevinde tutuk talebinde bulunması bekleniyor. Enis Berberoğlu Leyla Güven Cengiz Çiçek lu bulunan CHP İstanbul Enis Berbe l Haber Merkezi MECLİS’E 104 KADIN erke Heebr aşelyanbdirığVEKİLGİRDİ ğ 24Haziran seçim sonuçlarına göre Meclis’e 600 milletvekili seçildi. Millekvekili sa yısı 550’den 600’e çıkarken kadın mil letvekili sayısı 74’ten 104’e yükseldi. Meclis’teki kadın tem silinin yüzde 17’de kal ması tartışma yarattı. Meclis’e girmeyi başa ran kadın milletvekili SEYHAN AVŞAR sayısının çok düşük olduğunu belirten kadınlar, 24 Haziran seçim sonuçlarının kadınlar için tehlikeli olduğunu, her şeyin bir erkeğin iradesine bağlandığını aktardı. Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER) Genel Başkanı Nuray Kara oğlu, yeni bir döneme girildiğini ancak bu dönemde de kadınlar açısından bir şeylerin değişmediğini belirterek “Si yasi düşünceleri farklı olsa da kadın ların, kadın bakış açısıyla, toplumdaki kutuplaşmayı önlemek ve siyasette ba rış dilini yerleştirmek konusunda bir likte hareket etmeleri öncelikli görev lerinden biri olmalıdır. Bu bağlamda, kadın sorununu yine en iyi tanıyan ve çözümü en iyi bilen kişiler olarak Mec lis’teki temsiliyetlerinin değerli oldu ğunu düşünüyoruz. Önümüzde kritik öneme sahip yerel seçimler var. Yerel seçimlerdeki temsil ve katılım oranı nın yükselmesi gerektiğinin altını çizi yoruz” diye konuştu. ‘Mücadeleye devam’ Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Dr. Gülsüm Kav ise HDP’nin barajı geçip Meclis’e girmiş olmasının kadınlar açısından olumlu bir sonuç doğurduğunu vurgu ladı. Kav, “Yeni sistem kadınlar için tehlikeli, sonuçta tek bir erkeğin irade sine bağlandı her şey. Ama biz yine de haklarımız için mücadele etmeye de vam edeceğiz” dedi. ‘Erkekler engelliyor’ HDP’den yeniden milletvekili seçilen Meral Danış Beştaş ise kadınların Mec lis’teki temsiliyetinin az olması, toplu mun kadınları Meclis’te istememisin den kaynaklı olmadığını belirtti. Beş taş, “Kadınların milletvekili seçilme mesi konusunda en büyük etkenin er keklik bakış açısı olduğunu söyleye bilirim. Erkek liderler kadınların önü nü kapatıyor. Kadınsız bir Meclis çok çok eksiktir. Kadınlar toplumun yarı sıdır. Seçtiğimiz erkek milletvekilleri nin, kadın sorunlarını temsil etmeme si kadınlar tarafından kabul edilmeme lidir” dedi. ‘Kendi mücadelemizle...’ HDP milletvekili seçilen eski Halkev leri başkanı Oya Ersoy ise Türkiye’de kadınların siyasete eşit katılımının her dönem sorunlu olduğunu söyledi. “Biz kadınlar kendi mücadelemizle görünür oluyoruz” diyen Ersoy şöyle devam et ti: “Ancak 7 Haziran seçimlerinden sonra HDP’nin kadın vekilleri sayesin de Meclis’te kadın temsili yüzde 18’e çıkarak rekor kırmıştı. Düşünün yüz de 18’e rekor diyoruz. Meclis’in 5’te 1’i bile değil. 1 Kasım seçimlerinde ise bu durum da değişti. Kadınların Mec lis’teki temsil oranı yüzde 13.78’e düş tü. Sadece Meclis’te değil, diğer siyasi temsiliyet alanlarında kadınların tem siliyet oranı çok daha düşük.” Kadınların, AKP iktidarının “mak bul kadın” dayatmasına karşı müca dele ettiklerini aktaran Ersoy, “Kadın ların eşitlik ve özgürlük mücadele si Meclis’te de sokakta da sürecek. Ka dınları siyasetin dışına atamazlar, er kek egemenliğinin hapishanesine ka patamazlar. Biz kadınlar evimizde de ülkemizde de reis istemiyoruz” dedi. Seçim sonuçlarını değerlendiren kadınlar, Meclis’teki kadın temsil oranının yeterli olmadığını belirterek ‘Evimizde de, ülkemizde de reis istemiyoruz’ dedi TÜRKİYE’NİN EN GENÇ VEKİLİ DERSİM DAĞ İLK İŞ GENÇLERİN SORUNLARI Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde, 2 Şubat 1996 tarihinde dünyaya gelen Dersim Dağ, 27’nci dönem milletvekili genel seçiminde, HDP’den Diyarbakır 8’inci sıradan Türkiye’nin en genç vekili seçildi. Gençlerin sorunlarını çözmek için siyasete atıldığını belirten Dağ, “5 aylıkken İstanbul’a göç ettik. 18 yıl boyunca İstanbul’da kaldım. Artuklu Üniversitesi Kürt Dili ve Edebiyat Bölümü’nü okumak için Mardin’e yer leştim. Ailemin sürekli siyasetle ilgilenmesi, beni siyasetle tanıştırdı. Siyasetle büyüdüm” diye konuştu. Seçim çalışmaları yürütürken büyük ilgi gördüğünü anlatan Dağ, “Halk, Meclis’te gençleri görmek istiyor; çünkü gençlerin, ülkemizde var olan sorunların farkında olduğunu, coşkusuyla gücüyle Meclis’e renk katacağını düşünüyor. Öyle de olacağına inanıyoruz. Meclis’teki ilk çalışmayı gençlerin sorunlarını çözmek için yürüteceğim. Gençler için ilk çalışmam eğitim sisteminin daha iyi daha bilimsel, toplumsal, eşitlikçi, özgürlükçü dersler verilmesini sağlamak olacak” dedi. AKP’den İstanbul milletvekili olarak TBMM’ye girmeye hak kazanan Rümeysa Kadak’tan yaklaşık 3 ay daha küçük olan Dersim Dağ, Türkiye tarihinin en genç milletvekili olmanın güzel bir duygu olduğunu söyledi. ‘Çöküş hızlanabilir’ Uluslararası kuruluşların “adil şartlarda gerçekleştirmediği” eleştirisinde bulunduğu seçimlerin ardından yabancı siyasilerden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a tebrik gelmeye devam ediyor. ABD Başkanı Donald Trump, dün Erdoğan’ı arayarak seçim başarısından dolayı kutladı. AA’ya göre görüşmede Erdoğan ile Trump, başta savunma ve askeri alandaki ilişkiler olmak üzere ikili işbirliğinin geliştirilmesi konusunda ortak kararlılığı teyit etti. Görüşmede Mınbiç’te ortak yol haritasının uygulanması ve bu konuda birlikte çalışmaya devam edilmesinin önemi de vurgulandı. Beyaz Saray ise Ankara’ya “demokrasiyi güçlendirme” çağrısı yaptı. Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders, “Türkiye’yi demokrasisini güçlendirmesi için adım atmaya ve ikili ilişkilerdeki meselelerin çözümünde ilerlemeye devam etmeye çağırıyoruz” diye konuştu. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise, “Cumhurbaşkanı Erdoğan da dahil Türkiye’nin tüm seçilmiş temsilcilerine, Türkiye’nin tüm vatandaşlarının farklı görüşlerini temsil etmeleri ve Türk demokrasisini güçlendirmeleri noktasında çağrıda bulunuyoruz” denildi. Almanya Cumhurbaşkanı FrankWalter Steinmeier ve Başbakanı Angela Merkel, Erdoğan’ı önceki gün akşam saatlerinde tebrik etti. Merkel, Erdoğan’a gönderdiği mesajında “Sizinle birlikte ülkelerimiz arasındaki işbirliğini teşvik edip derinleştirmeye devam edeceğimizden memnu Yabancı siyasilerden Erdoğan’a destek mesajları gelirken yabancı basın, seçimde sonuçlarının Türkiye için dönüm noktası olabileceğini vurguluyor num” dedi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un da Erdoğan’ı seçim galibiyeti dolayısıyla tebrik ettiği bildirildi. Fransa Cumhurbakanlığı’ndan bir kaynak, Reuters’e yaptığı açıklamada, Macron’un Türkiye ile Avrupa Birliği arasında daha sakin bir diyaloğun önemini vurguladığını ifade etti. AB’den kutlama AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker, Erdoğan’ı gönderdikleri mektupla kutladılar. Tusk ve Juncker’in mektubunda, Türkiye’nin AB adayı bir ülke ve önemli bir ortak olduğu vurgusuna yer verildi. Kutlama mektubunda, “Güvenlik, göç ve enerji gibi ABTürkiye ilişkilerinin ortak çıkar alanlarında sizinle yakın şekilde çalışmayı sürdürmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz” ifadeleri kullanıldı. Dönüm noktası Dünya basını, seçim sonuçlarına ve Türkiye’de önümüzdeki dönemde yaşanacak olası senaryolara geniş yer ayırmaya devam ediyor. Konuyla ilgili bir başyazı yayımlayan Britanya’nın Times gazetesi, “Türkiye’nin dönüm noktası: Erdoğan seçim zaferini yönetimini demokra tikleştirmek için kullanmalı” başlığını attı. Makalede, Erdoğan’ın yetkilerinin arttığı ve tek adam yönetimi kurma isteği konusunda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e benzetilmesinin şaşırtıcı olmadığı belirtildi. Yazıda, “Avrupa’ya bir Putin yetiyor da artıyor. Türk lider elinde topladığı gücü nasıl kullanacağı konusundaki açık olmalı. Erdoğan’ın bundan sonra ne yapacağını sorgulamak gerek” denildi. ‘Günah keçisi gerek’ Yine Britanya’da yayımlanan Financial Times gazetesi ise seçimlerle ilgili başyazısında “Erdoğan gibi güçlü liderler bile günah keçisine ihtiyaç duyar” başlığını kullandı. Yazıda, şu ifadeler yer aldı: “İşlerin ters gitmesine yol açabilecek pek çok şeyin ufukta göründüğü bir dönemde Erdoğan tüm sorumluluğu omuzlarına aldı. Türkiye’nin ekonomisi kırılgan ve hemen karşılaşacağı testler var: Türk lirası değer kaybetmeden hemen önce döviz borç alan bankalar kırılgan. ABD Hazinesi’nin İran yaptırımları nedeniyle Halkbank’a vereceği cezanın açıklanması bekleniyor. Milyarlarca dolar tutabilecek bu ceza Türkiye’nin Batılı müttefiklerle ilişkisindeki çöküşü hızlandırabilir.” l Dış Haberler C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle