Katalog

KULTUR ‘Umudun Sesi Grup Yorum Susturulamaz’ “İşte yeni bir konserle yine karşınızdayız” diyen Grup Yorum konseri 1 Temmuz’da saat 19.00’da internet üzerinden izlenebilir. İzmir’de Rossini gecesi Besteci Gioachino Rossini, ölümünün 150. yılında 32. Uluslararası İzmir Festivali’nde de anılacak. bugün 21.00’de Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde İzmir İtal ya Konsolosluğu işbirliği ile yapılacak “Rossini’ye Saygı Konseri”nde, mezzosoprano Monica Carletti, piyanistler Marco Sollini ve Salvatore Barbatano yer alıyor. Beden +14 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: İLKNUR FİLİZ [email protected] Çarşamba 27 Haziran 2018 zihin= Dans Dansçı, koreograf ve eğitmen Aslı Öztürk ile dans üzerine konuştuk Aslı Öztürk, deyim yerindeyse hareket etmeye küçük yaşta cimnastikle başla mış. Dans ise yine küçük yaşta İstan bul Devlet Konservatuvarı Klasik Ba le ile girmiş hayatına. Lisansını Mi mar Sinan Güzel Sanatlar Üniversi tesi Modern Dans Bölümü’nde yap mış. Sonrasında Fransa’da Le Cent re National de Danse Contemporai ne Angers’de eğitim görmüş. Öztürk bu aralar Çıplak Ayak lar Kumpanyası’nda yü rütüyor dans çalışmala rını ve “Beden ve Zihin Arasındaki İlişkiyi De ÖZNUR rinleştirmek” adlı atöl OĞRAŞ ÇOLAK yeler düzenliyor. Her meslek grubunun katı lacağı bu atölyelere ilgi son zamanlarda büyük. Çıplak Ayak lar Stüdyosu’ndaysa şu an yoğun bir biçimde yaz atölyeleri devam ediyor. Peki, nedir ‘Beden ve zihin arasın daki ilişki? Bunu Öztürk’e sorduk. n ‘Beden ve Zihin Arasındaki İliş kiyi Derinleştirmek’ adlı bir atölye düzenliyorsunuz. Tam olarak neler yapıyorsunuz anlatabilir misiniz? Aslında her şey 2014 yılında be nim yoğun meditasyon (Vipassana) pratiği yapmaya başlamamla başladı. Kuşadası’nda düzenlenen on günlük bir inzivaya katıldım ve tekniğin üze rimde yarattığı olumlu etkiden çok et kilendim. Bu deneyimden sonra tekniği da ha da içselleştirebilmek için Hindis tan’daki ana merkeze, ardından da Fransa ve İngiltere’deki çeşitli Vipas sana merkezlerine gidip on günlük in zivalara katılmaya devam ettim hâlâ ediyorum. Giderek hayatımda daha fazla yer kaplamaya başlayan meditasyon pra tiğini bir dansçı, eğitmen ve koreograf olarak çağdaş dans pratiğimle nasıl Aslı Öztürk DATÇA, BOZCAADA, ŞİRİNCE... n Çıplak Ayaklar Kumpanyası’nda atölyeler dışında neler yapıyorsunuz? Kumpanyanın halihazırda sahnelenen repertuvar işleri var onlar sezonda yurtiçinde ve yurtdışında sahnelenmeye devam ediyor. 15 günde bir Açık Radyo, Açık Dergi’de Mihran ve Duygu’nun sürdürdüğü beden odaklı radyo progra mı “Çıplak Ayakla Dans” devam ediyor. Stüdyo dışında da atölyeler veriliyor. Bu sene Bozcada Jazz Festivali, Datça Tiyatro Festivali’nde atölyelerimiz olacak. Ayrıca her sene olduğu gibi bu sene de Tiyatro Medresesi Şirince’de 39 Eylül arasında uzun soluklu bir Doğaçlama Atölyesi gerçekleşecek. harmanlayabileceğimin yollarını aramaya başladığımda “Beden ve Zihin Arasındaki İlişkiyi Derinleştirmek” adlı atölyenin tohumları atılmış oldu. n Yani bedensel ve zihinsel bütünlüğün oluşması gerekiyor? Evet, kariyerimde geldiğim noktada fark ettim ki iyi bir dans sanatçısı veya icracı olabilmek için salt tekniğin ötesinde kişinin fiziksel ve zihinsel bütünlüğünün gelişmiş, derinleşmiş olması gerekiyor. Bedeninizle geçirdiğiniz zaman kadar çeşitli pratikler aracılığıyla bu ilişkinin derinleş mesi için zihninizle de çalışmanız gerekiyor. Çağdaş dans da doğası gereği hareketin düşünsel felsefesinin araştırıldığı bir disiplin olduğundan size araştırma yapabileceğiniz çok fazla alan sağlıyor. Eylemleri, hareketleri gerçekleştirirken zihniniz düşüncelere dalıyorsa izleyiciyle kinestetik bir ilişki kurmanız mümkün değil. Aslında bu sadece dans sanatıyla ilgilenen icracıların değil, 21. yüzyıl insanın genel problemi. Genel olarak hiç birimiz anda olmayı ve anı yaşamayı ne yazık ki gerçekten bilemiyoruz. n Bir örnekle anlatmak gerekirse? Tamam, daha basit bir örnek vermem gerekirse; İstiklal Caddesi’nde yürüyen yüzlerce insana bakarsanız aralarından çok azının gerçekten yürüdüğünün farkında, yürüme eylemiyle bütünleşmiş olarak yürüdüğünü görürsünüz. Hemen herkes bir yandan yürürken bir yandan da bir sonra yapacağı işi ya da geçmişi düşünmeye devam eder. Bunu kolaylıkla yüzlerinden anlayabilirsiniz. n Tam olarak bu atölyenin niyeti bu alışkanlığı kırabilmek mi? Stüdyoya girdiğiniz andan itibaren atölyenin sonuna kadar zihniniz ve bedeniniz arasındaki ilişkiyi aktif tutabileceğiniz önermeler, egzersizler ve araçlar sunan bir atölye “Beden ve Zihin Arasındaki İlişkiyi Derinleştirmek”. Atölye her seviyeden katılımcıya açık ve bir dans geçmişiniz olması gerekmiyor. Kullanılan araçlar herkesin uygulayabileceği basitlikte ama tabii ki basit olması kolay olduğu anlamına gelmiyor. Alışkanlıkları kırmak oldukça zaman alıyor. (http://ciplakayaklar.com) Bakırköy’de ücretsiz rock festivali Bak’ın Rock Festivali’nin ikincisi 1 Temmuz Pazar günü, Ataköy 3. Kısım’daki Bakırköy Sanatçılar Parkı’nda saat 18.00’de başlayacak. Bakırköy Belediyesi ve BASAD (Bakırköylü Sanatçılar Derneği) işbirliğiyle ücretsiz düzenlenecek. Bak’ın Rock Festivali’nde; Devil, Objektif, Nautilus, Altın Madalyon, Tarkan Çakır Band, Flash, Ekvator, Grand Fathers ve Sis sahne alacak. Bakırköy Bele diye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu festivalle ilgili konuşarak, “Bu sene birbirinden kaliteli sekiz grubun sahne alacağı festivale; baskıya, sömürüye, tacizlere, şiddete isyanı olan herkesi davet ediyoruz” dedi. İzmir’deki Seferihisar Karikatür Yarışması’na başvurular başladı Uluslararası Seferihisar ‘Cittaslow’ Karikatür Yarışması’na başvurular başladı. Konusu “Küreselleştiremediklerimizden misiniz?” olarak belirlenen yarışmaya son katılım tarihi 10 Ağustos Cuma olarak belirlendi. Seçici kurulunda Cittaslow Türkiye Koordinatörü Tunç Soyer, Menekşe Çam, Ayten Köse, Kamil Masaracı, İzel Rozental, Selin Ada ve Eray Özbek’in yer aldığı yarışmaya çizerler serbest teknikle daha önce ödül kazanmamış karikatürleriyle katılabiliyor. Çizerler en fazla 5 eser gönderebiliyor. Bo yutları 30x40’tan büyük olmayan karikatürlerin arkasına katılımcıların isim, adres, ülke ve telefon numarasıyla birlikte kısa bir özgeçmiş yazmaları gerekiyor. Karikatürlerin gönderileceği adresler ise şöyle: Çolak İbrahim Bey Mahallesi 19 Mayıs Caddesi No: 10 Seferihisar Çocuk Belediyesi Seferihisar İzmir Türkiye. Eposta: lsesen@ seferihisar.bel.tr ve leventsesen@ hotmail.com. Mimar Sinan Konservatuvarı Geçen günlerde MSGSÜ Devlet Konservatuvarında bir kıyamet koptu: Okulun Akaretler’deki binası beş gün içinde boşaltılmalıydı. Bugünkü Mimar Sinan Konservatuvarı, Kültür Bakanlığı’na bağlı olarak 1981’de İstanbul’da kurulan bir yüksek kurumdu. Ersin Onay, İlhan Usmanbaş ilk müdürleri arasındaydı. O sıralarda İstanbul Belediye Konservatuvarı’ndan yüksek derece diploması almak için Ankara’da sınava girildiği günlerdi. Kuruluşunun on beşinci yılında, Dolmabahçe Sarayı Baltacılar Dairesi’ne taşınmış ve YÖK kararıyla Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’ne bağlanmıştı. Otuz iki yıldır o binada eğitim veren kurumda pek çok öğrenci yetişip dünya sahnelerine açıldı. Türk Müzik hayatının nice ünlü hocası orada ders verdi: Cemal Reşit Rey, Adanan Saygun, Bülent Tarcan, İlhan Usmanbaş, Atıfet Usmanbaş, Aydın Gün, Azra Gün, gibi. Bugün Avrupa’da bestecilik ödüllerini kazanan Zeynep Gedizlioğlu gibi bir kompozitörümüz oradan yetişti. Ayrıca halen o kurumda hoca olan Hasan Uçarsu ve Özkan Manav da yurtdışında seslerini duyuran bestecilerimiz. Dünkü toplantıların sonucunda bu değerli kurumda günlerdir yaşanan taşınma tedirginliğinin bir süre askıya alınacağı anlaşılıyor. Konservatuvarın müdürü flüt sanatçısı Ayla Uludere şöyle diyor: “Bizim çalışmalarımıza uygun bir yer göstersilsin, hemen taşınalım.” Rozhdetsvensky günümüzün en büyük şeflerindendi Müzik dünyası geçen hafta ünlü Rus şef Gennady Rozhdetsvensky (19312018)’yi yitirdi. Moskova’da ölen şef, Eski Rus ekolünü temsil eden, disiplini kadar neşesiyle eşi bulunmaz bir sanatçıydı. Ünlü piyanist Viktoria Postnikova ile evliydi. Oğlu ise ünlü kemancı Sasha Rozhdetsvensky. Bu şefin Ayla Erduran’ın yaşamında da önemli bir yeri vardır: Londra’daki Royal Albert Hall’de onun eşliğinde bir konser verecek ve BBC canlı olarak yayımlayacaktır. Heyecan içindedir. Şef kollarını kaldırır, tam orkestraya start vereceği sırada onun kulağına eğilerek: “Ayla, şimdi sevgili Brahms’ı çalıyoruz” der. Bu uyarı, genç kemancı için müthiş bir motivasyondur. O anda etrafındaki insanlar, sahne, salon hepsi yok olmuş, Brahms’ın tılsımlı dünyasına girmiştir. Daha sonraki yıllarda Lahey’de Glazunov’un keman konçertosunu da onun yönetiminde çalacaktır. Rozhdetsvensky, 1990’da İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde bir konser yönettiğinde solisti olan oğlu Sasha, ilk kez Çaykovski’nin konçertosunu orada çalar. Sasha, sonradan Türkiye’de pek çok oda müziğine katıldı, Türk sanatçılarla karma konserler verdi. Gennady Rozhdetsvensky uzun yıllar Bolşoy Tiyatrosu’nun şefliğini yapmış ve pek çok Rus bestecisinin eserini yönetmişti. BBC Senfoni, Moskova Radyo Orkestrası gibi toplulukların da sürekli şefliğini yapmıştı. Şnitke, Gubaydulina gibi modern Rus bestecileri nice yapıtlarını ona adamışlardı. Elli yıldan fazla komünist rejimda yaşamış, Lenin Ödülü’nü ve Halkın Sanatçısı ünvanını almıştı. Net vuruşlarıyla, kendine has sempatisiyle ayrıcalıklı bir şef olarak tanındı. ‘Kelebekler’ uçmaya devam ediyor BISCHOF’UN FOTOĞRAFLARI 2S.aDvaüşnı’ynaın yıkımı...LEICA GALERİ’DE Leica Galeri’de 4 Temmuz30 Ağustos tarihlerinde İkinci Dünya Savaşı’nın neden olduğu yıkım üzerine yayımladığı foto röportaj ile bilinen İsviçreli fotoğrafçı Werner Bischof’un eserlerini sergilenecek. “Werner Bischof: 19361954” başlıklı sergi Bischof’un Türkiye’de açılan ilk kişisel sergisi olacak. Fotoğrafçılık serüvenini “Dünyanın gerçek yüzünü keşfetmeye mecbur hissettim. Bolluk içinde tatmin edici bir yaşam sürmek birçoğumuzu kendi sınırlarımızın ötesindeki muazzam zorluklara karşı körleştirmişti” sözleriyle özetleyen Bischof’un sergisi Fotografevi ve Werner Bischof Estate işbirliğiyle sanatseverlerle buluşacak. 1949’da kurucu üyelerle birlikte Magnum Fotoğraf Ajansı’na katılan ilk fotoğrafçı olan Bischof, fotoğraflarında endüstri ve teknolojiden etkilenen geleneksel kültürlerin gündelik yaşamlarını da belgeliyor. A‘rkeandke’ mgei’lydei Oscar ödüllerini dağıtan ABD Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi’nin yeni üyeleri belli oldu. Akademi, bu yıl 928 kişiyi davet ederek rekor kırdı. Akademiye ve ödüllere yönelik yapılan “Oscar Çok Beyaz” protestolarından sonra yeni üyelerde çeşitliliğin artması dikkat çekti. Davetler kabul edilirse, akademideki siyahi üye sayısı yüzde 38’e, kadın üye sayısı da yüzde 31’e yükselecek. Yeni üyelerin arasında Game of Thrones oyuncusu Emilia Clarke, Harry Potter yazarı J.K. Rowling ile siyahi oyuncular Daniel Kaluuya ve Tiffany gibi isimler bulunuyor. Tolga Karaçelik’in Sundance Film Festivali’nde Dünya Si neması bölümünde büyük ödül alan “Kelebekler” adlı filmi fes tival ve ödül turunu sürdürüyor. Film en son Slovakya’da düzen lenen Art Film Fest’ten de ödül le döndü. Slovakya’da 1993 yılın dan bu yana düzenlenen Art Film Fest, bu yıl 1523 Haziran 2018 tarihleri arasında Košice şehrinde gerçekleştirildi. Tolga Karaçelik’in yazıp yönettiği “Kelebekler” festivalde; do kunaklı hikâyesi, güçlü duy gusal karakterleri ve ciddi meseleleri mizahi bir şekil de ele alan üslubuyla, Jü Emilia Clarke ri Özel Ödülü’ne layık görüldü. C MY B