15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR 14 Fazıl Say ENKA Açıkhava Sahnesi’nde Usta piyanist ve besteci Fazıl Say yarın saat 21.15’te 30. Yıl ENKA Eşref Denizhan Açıkhava Sahnesi’nde konser verecek. Say, Chopin, Satie ve Beethoven gibi büyük ustaların eserlerinin yanı sıra geçen kasım ayında Türkiye prömiyerini yaptığı Atatürk anısına yazılan “Yürüyen Köşk”ü de Açıkhava dinleyicileriyle buluşturacak. EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: eMİNE BİLGET [email protected] Salı 26 Haziran 2018 İcstaaznbvual’dkati İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, 21 yıldır Garanti Bankası’nın sponsorluğunda düzenlenen İstanbul Caz Festivali, 26 Haziran 17 Temmuz arasında 27 mekânda, 250’yi aşkın yerli ve yabancı sanatçının ağırlanacağı 50’nin üzerinde konserle, 25. kez gerçekleştiriliyor. Açılış bu gece 25. İstanbul Caz Festivali, bu akşam Zorlu PSM Ana Tiyatro’da yapılacak Festival Açılış Konseri: 25. Yılda Nesiller Boyu Türkiye Cazı ile başlayacak. Festivalin 2002 yılından bugüne caz üstadlarına verdiği Yaşam Boyu Başarı Ödülü, bu yıl kontrbasçı Nezih Yeşilnil, piyanist ve yorumcu Şevket Uğurluer ve ağız armonikası sanatçısı Ahmet Faik Şener’e takdim edilecek. Ödül töreninin ardından başlayacak konserde ise bir yıldızlar geçidi yaşanacak. Festivalin 25 yılına ışık tutan, Türkiye caz sahnesinin en önemli solist ve toplulukları, Kamil Özler şefliğindeki TRT Hafif Müzik ve Caz Orkestrası eşliğinde çeşitli yapıtlardan oluşan bir repertuvar seslendirerek tekrarı olmayacak bir geceye imza atacak. İlk haftasında caz ve güncel müziğin en iyilerini ağırlayacak 25. İstanbul Caz Festivali’nin ilk konuğu, Türkiye’de izleyicilerin yakından tanıdığı, etkileyici vokali ile dinleyenleri hayran bırakan Amerikalı caz sanatçısı Melody Gardot olacak. Festivalin ilk konukları arasında ayrıca çağdaş cazın üç dev ismi Dave Holland, Zakir Hussain ve Chris Potter; bugün caz ve klasik müzik dünyasının vazgeçilmezleri arasında yer alan Avishai Cohen; Venedik Sarayı’nda unutulmaz bir caz gecesi yaşatacak Fabrizio Bosso Quartet ile Massimo Manzi Trio feat. Elif Çağlar ve Çağrı Sertel, Selen Gülün, Ediz Hafızoğlu, Ağaçkakan, Erkan Oğur Quartet, Shahin Novrasli Trio, Çoşkun Karademir ve Ercüment Gül yer alıyor. Parkta caz Vodafone Freezone sponsorluğunda ücretsiz gerçekleştirilecek “Parklarda Caz” konserleri ve KadıköyModa hattında festival içinde festival deneyimi yaşatacak “Gece Gezmesi”, bu yıl da devam ediyor. Festivalin ücretsiz etkinlikleri, bu sene “Parklarda Caz”ın gelenekselleşen mekânı Fenerbahçe Khalkedon ve Fenerbahçe Parkı’nın yanı sıra Beylikdüzü Yaşam Vadisi Parkı’nda gerçekleşecek konserler ile artarak devam ediyor. Tüm gün sürecek konserler ve atölye çalışmalarıyla, bu yıl H&M Kids’in gösteri sponsorluğunda ikincisi gerçekleştirilecek “Çocukça Bir Gün” de “minik” cazseverleri mutlu edecek. Festival kapsamında geçen yıl ilki düzenlenen, dünyanın her yerinden müzik sektörü profesyonellerini festivale davet ederek Türkiye güncel müziğinin uluslararası bilinirliğine katkı sağlamayı amaçlayan, SOCAR Türkiye sponsorluğundaki “Vitrin: Türkiye Güncel Müzik Buluşması”, ikinci kez 2730 Haziran tarihle ri arasında gerçekleştiriliyor. Bu yılki buluşmada 20’yi aşkın delege, festivalin ilk haftasında festival izleyicisi ile beraber Türkiye bağımsız müziğinin yükselişteki müzisyenlerini dinleyecek. Biletler nerede? 25. İstanbul Caz Festivali’nin biletleri, Biletix satış kanalları ve hizmet bedeli olmadan İKSV ana gişeden (Pazar hariç her gün 10.0018.00 saatleri arasında) satın alınabilir. Tüm konserlerde tam biletlerin yanı sıra öğrenciler için indirimli biletler de satışa sunuluyor. Ayakta düzeninde gerçekleşecek konserlerde etkinlik günü kapı fiyatı uygulanacaktır.  Mercury ödüllü Clementine geliyor İlk albümü “At Least For Now” ile İngiltere’nin en prestijli ödüllerinden Mercury Prize’ı alan Benjamin Clementine bu yılın sürpriz isimlerinden birisi. Kendine has tarzı, kimselere benzemeyen şarkıları ve büyüleyici ses tonuyla müzik dünyasında kendine çok özel bir alan açan ve birçoklarınca deha olarak nitelenen Benjamin Clementine 5 Temmuz akşamı Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda bir konser verecek. Kadınlar Matinesi Melody Gardot Besteleri dünyanın saygın orkestraları tarafından sahneye konan, besteciliğiyle olduğu kadar piyanistliği ve etkileyici vokaliyle de tanınan, Türkiye’nin en başarılı müzisyenlerinden Selen Gülün, “Kadınlar Matinesi” projesini İstanbul Caz Festivali sahnesine taşıyor. Proje fikri ilk olarak, 2011’de Donne in Musica vakfının Selen Gülün’den, Roma Donne in Jazz festivalinde, Türkiye’den üretken kadın müzisyen lerin son dönem işlerinden derlenmiş bir seçkiyi İtalyan müzisyenlerle birlikte seslendirmesini istemesiyle ortağa çıktı ve 2017’de “Kadınlar Matinesi” albümü yayımlandı. Açık havada sanat... Zorlu Center Açık Hava Etkinlikler’inde; konserlerden, komedi performanslarına, açık hava sinema gösterilerinden, tasarım pazarı gibi birçok etkinlik eylül ayı sonuna kadar sanat severleri bekliyor. Modern zamanla rın Huysuz Virjin’i olarak anılan Mesut Süre Emre Kınay ve Evrim Alasya. ve Komedyen Cem İşçi saat 20.00’de sahne alacak. Kılıç’ın ler performanslarıyla 27 konuğu ise şarkı yazarı ve müzis Haziran’da saat 20.00’da yen kimliğiyle tanınan Melis Da aynı sahneyi paylaşacak nişmend olacak. Zorlu Cen lar. Emre Kınay, Evrim ter Meydan Katı ve Alasya ise 29 Haziran’da Park Alanı’nda ger saat 19.30 sevenleriyle bu çekleşecek etkinlik luşacak. ler, ücretsiz gerçekle Serhat Kılıç, 30 Haziran’da Melis Danişmend şecek. Deniz kenarında Reggae keyfi... Kilyos’taki Milyon Beach’te düzenlenecek 2 günlük Milyon ReggaeFest etkinliğinde birçok topluluk sahne alacak. 30 Haziran Cumartesi günü başlayacak ve 1 Temmuz “Dünya Reggae Günü” dahilinde devam edecek festival Türk Reggae sahnesinin en önemli isimlerini bir araya getirecek. Etkinliğin ilk gününde Supernova, Zeytin, Çağrı Sinci, Kamudfle, Nekre, Şaqm, DJ Ras Memo, Dj Seroman, DJ HighFly sahne alırken, pazar günü Sattas, Bosphoroots, Mert Canka, Lev vera, Da Proff, Orçun Leo Sünear, Başıbozuk, DJ C. Fyah, DJ Da Frogg müzikseverlerle bir araya gelecek. Ayrıca İstanbul School of Samba da özel bir performans sunacak. Anton Çehov’un yapıtı İş Bankası Kültür Yayınları Modern Klasikler Dizisi’nde Evlilik üzerine ‘Üç Yıl’... Rus edebiyatının büyük ustalarından Anton Çehov’un evlilik kurumunu masaya yatırdığı yapıtı “Üç Yıl”, İş Bankası Kültür Yayınları Modern Klasikler Dizisi’nde yerini aldı. Çehov, “Üç Yıl”da, evlilikte zamanın duyguları dönüştüren, kimi zaman da “sağaltan” etkisine; yıllar içinde paylaşılan deneyimlerin, birlikte göğüslenen felaketlerin “aşksız” başlayan evlilikle rin bile ufkunda olgun sevgilerin belirmesine yol açabileceğine işaret ediyor. “Üç Yıl”, devrim öncesinde insan ilişkileri, bütün mücadeleleri ve hüsranlarıyla Moskova’daki hayatın da dokunaklı bir panoraması niteliğini taşıyor. Kazanan oyunlar kitaplaştırıldı Kadıköy Belediyesi’nin, sanatçı ve edebiyatçıları yeni eserler yaratmaya özendirmek amacıyla düzenlediği “Kadıköy Belediyesi Ulusal Tiyatro Sahne Eseri (Oyun) Yarışması 2017”de yarışma Seçici Kurulu’nun seçtiği oyunlar kitap halinde yayımlandı. Yarışmanın seçici kurulunda; Orhan Alkaya, Cevat Çapan, Yücel Erten, Dikmen Gürün ve Nesrin Kazankaya yer aldı. Geçen yıl ilki yapılan yarışmada, Meltem Uzunkaya “Olağandışı Günler” adlı oyunuyla birincilik ödülüne değer görülürken, Te kin Özertem “Gecenin Ötesinde” ve Cihan Çakan “Arka Bahçe” adlı oyunlarıyla ikincilik ödüllerini kazanmıştı. Ayrıca Gafur Rakıcı’nın “Penelope’nin Örgüsü ya da Arabesk Sisifos”, Sedat Nuri Kayış‘ın “Sakin Ol Celladım” ve Burak Çapan’ın “Pembe Oda” adlı oyunları mansiyon ödüllerine uygun görülmüştü. Kadıköy Belediyesi Kültür Yayınları tarafından yayınlanan kitabın dağıtımı Emek Kitap aracılığıyla yapılıyor. Kitaba ulaşmak için internet kitap satış sitelerini kullanabilir ya da kitapçınızdan isteyebilirsiniz. TombHiroglalafndda’dhaan... Daha önce de yaptığı gaflarla rol aldığı filmlerle ilgili bilgileri erkenden açıklayarak ‘spoiler’ veren genç oyuncu Tom Holland bir gafa daha imza attı. Son SpiderMan serisinde Örümcek Adam/Peter Parker rolünü üstlenen Holland kişisel sosyal medya hesabından son filmin senaryosunun görselini paylaştı ve farkında olmadan filmin adını açık etti. Milyonlarca sinemasever böylece yeni SpiderMan filminin adının “Far From Home” (Evden Uzakta) olduğunu yapımcılar açıklamadan öğrenmiş oldu. Daha önce de böylesi gaflar yapan Holland’ın huyunu bilen yapımcıların ona sahte bir senaryo mu verdiği ise şimdilik bir muamma. ‘SINIR/SIZ’ bir sergi... Bu yıl 26. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası “Sınır” temasıyla gerçekleştirilecek. LGBTİ+ sanatçılar queer feminist dile alan açmak için 8 Temmuz’a kadar sürecek “SINIR/SIZ” sergisi için bir araya geliyor. Sansür, yasak ve sınırlara karşı farklı bir dünya arzusunun vurgulandığı ve dilin sınırlarının genişletilmeye çalışıldığı sergide çeşitli disiplinlerden üretimler yer alıyor.  Türk tiyatrosu İngiliz eleştirmenini yitirdi Türk tiyatrosunu yıllardır yapıt üstüne yapıt koyarak belgeleyen MitosBoyut Yayınları, zaman zaman eleştirmenlerin yazılarını topladıkları seçkilere de yer verir. Böylece yayımlanan oyun kitaplarının pek çoğu, oyunlar üstünde yapılmış çeşitli değerlendirmelerle de buluşturulmuş olur. MitosBoyut’un Tiyatro/Kültür dizisinin 89. kitabı olarak çıkardığı ‘Türk Sahnelerinden İzlenimler’ işte bu tür bir eleştiri kitabı. Farkıysa bir İngiliz eleştirmen tarafından yazılmış olması ve kitaptaki metinlerin hem yurtdışında yayımlandıkları özgün İngilizceleriyle, hem de Türkçe çevirileriyle sunulması. Kitabın yazarı Doç. Dr. Laurence Raw’u geçen cuma günü zamansızca yitirdik. Ülkemizde sahnelenen oyunları yıllardır izleyen tutkulu bir tiyatrosever ve eleştirmendi. Raw, kültür yaşamımızda 30 yıllık emeği olan bir eğitimcidir. Bilkent Üniversitesi’nde başladığı öğretim üyeliğini yıllardır Başkent Üniversitesi’nde sürdürmekteydi. Gençleri topluluk önünde konuşma ve bilgi paylaşımı yapma yönünde yüreklendirmek için Başkent Üniversitesi’nde özel sempozyumlar düzenlerdi. Çok iyi bir konuşmacıydı. Katıldığı bilimsel toplantılarda ışıltılı sunumlar yapar, düşüncelerini konferans kıvamında etkinliklerde öğrencilerle paylaşmaktan hoşlanırdı. Türkiye Amerikan Etüdleri Birliği’nin yayın organı JAST’ın uzun süre editörlüğünü yapmıştı. Onunla pek çok etkinlikte birlikte olduk. Ama en eğlenceli buluşmalarımız tiyatroda gerçekleşirdi. Oyunları eşi sevgili Meltem Kıran Raw’la ve öğrencileriyle izler, değerlendirirdi. Aynı oyunu izlediğimiz günlerde perde aralarında birbirimizi bulur, sahnede olan biten üstüne fısıldaşırdık. Laurence bizim için Türk tiyatrosunu İngiliz bakış açısıyla değerlendiren, kültürler arası ilişkilere odaklanmış bir ‘üçüncü göz’dü. Düşüncelerimiz tam uyuşmasa da, onun görüşleri önemliydi. Laurence da bizim yorumlarımızı merak ederdi. Festivallerde, Ankara ve İstanbul tiyatrolarında izlediğimiz aynı oyunlarla ilgili izlenimlerden bir bölümü Laurence’ın, benim ve başka eleştirmenlerin yaptığı seçkilerde yer alıyor. Laurence’ın MitosBoyut seçkisinden, onun Türkçe sahnelenmiş bir Shakespeare oyunu hakkındaki yorumunu okuyalım: ‘... Kemal Aydoğan’ın Oyun Atölyesi için sahnelediği “Atinalı Timon” herkesin gözünü paranın ve gücün bürüdüğü, toplumsal değerlerin yok olduğu, acımasız bir dünyayı tasvir ediyordu. İki kısma bölünmüş sahnenin üst kısmı aslında bu dünyayı simgeliyordu. Gösterişli cübbesi ve mücevherleriyle Timon (Haluk Bilginer) gücünü simgeler bir biçimde üst kısımdaki tahta kurulmuştu; hizmetkârları ise alt kısımda duruyorlardı. Timon’un gözden düşmesi (...) alt kısma geçmesiyle (...) ifade edildi.’ (Theatre Journal, Cilt 60, sayı 1, Mart 2008) Raw, Devlet Tiyatroları’ndaki oyunculuğu Ibsen’in Ankara Devlet Tiyatrosu yapımı ‘Bir Halk Düşmanı’ özelinde şöyle eleştiriyor: ‘ ...oyuncular Victoria dönemi melodramasında olduğu gibi sahnenin ortasında dikilip neredeyse canhıraş bir şekilde konuşmalarını yapıyorlar. ( ...) Daha önce de pek çok kez belirttiğim gibi, abartılı oyunculuğa Devlet Tiyatroları’ında (özellikle yönetmenin pek ısınamadığı oyunlarda) bol bol rastlanıyor ...’ (Theatreworld Internet Magazine, 7 Ekim 2007) Bir örnek de Dostlar Tiyatrosu’nda Genco Erkal’ın belgelerden derleyip sahnelediği ‘Sivas ‘93’ten olsun: ‘Oyunun yer yer 1970’lerde ve 1980’lerin başlarında İngiliz tiyatrosunda popüler olan uyarmapropaganda (agitprop) türündeki tiyatro eselerini çağrıştırdığı da söylenebilir. Yapımın içtenliğine hayran kalmamak mümkün değil. İzleyicileri derinden etkileyen, aşırı dinciliğin bu ülkedeki tehlikeli varlığını açıkça görmeye sevkeden bir oyun bu.’ (Theatreworld Internet Magazine, 15 Mart 2008) Laurence Raw’un kitabının arka kapağında tiyatromuz üstüne yaptığı genel saptama şöyle: ‘( ...) Türkiye’deki tiyatrolar Türkçe bilen ya da bilmeyen her tür izleyiciye hitap eden unutulmaz oyunlar sahneleyebiliyor.’ İyi ki bizimleydin, sevgili Laurence Raw. İyi ki bizim için ürettin! C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle