14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 21 Haziran 2018 4 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ CHP LİDERİ KILIÇDAROĞLU: ‘Milyonlar sokakta,Muharrem İnce, Genel Yayın Yönetmenimiz Murat Sabuncu ve Dijital Medya Koordinatörümüz Bülent Mumay’ın katıldığı toplantıda, medya yöneticilerine sitemlerini sıraladı. cesaret edemezler’ Medya yöneticileriyle bir araya gelen İnce, “7 Haziran 1 Kasım seçimleri arasında neler oldu unutmayın. Akıllarından neler geçtiğini biliyorum” dedi CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, seçimlere birkaç gün kala sında manşet oluyoruz. Dünya bizi di: “Belki sizi aramıyorlardır. Ama Sözümün arkasındayım. Bir paşa konuşuyor ama Türk medyası sınıf patronunuzu bizzat Erdoğan’ın ara AKP logosu altında rakip eleştirilirta kaldı. 48 günde 102 miting yap yıp talimat verdiğini biliyorum...”  ken Erdoğan’ı alkışlayamaz. Apolet İstanbul’da ulusal gazete, TV ve in tık. Bir mitingimi başından sona ve Bu diyaloğun ardından İnce ga lerini sökerim demek, emekli ederim ternet sitelerinin ya ren birkaç TV var sadece.” zetecilere dönüp şu çağrıyı yaptı: demektir. Ödül gerekiyorsa ödül, ce yın yönetmenleriyle bir araya geldi. Top Gazeteciler mutlu olacak “Şu anda aklınıza ne takılıyorsa en açık biçimde sorun. Bunu çok açık za gerekiyorsa ceza verilir. Yapamaz, onu emekli ederim! lantının başlama sa İnce, canlı yayınlarının Bina rica ediyorum. Bunu Erdoğan’a so n OHAL’in yarattığı mağduriyet atinden 15 dakika li Yıldırım için kesilmesine daha ramayacağınızı biliyorum. Ama lerle ilgili neler yapmayı düşünü önce salondaki yeri bir içerlemiş: “Hani Erdoğan’ı an bana sorun. Türkiye bunu özledi. yorsunuz?  BÜLENT MUMAY ni alan İnce, kendisi ladık da... Yıldırım için niye kene çay servis edilin siyorsunuz? Siyaseten bitmiş bi Gazeteciler canına okumalı siya KHK’lerle görevden alınmışlar setçilerin. En ağır soruları sorma hakkında dava açılanları bekleye ce mesajlarını erken ri. Erdoğan seçilemezse sıradan lı.” İnce’nin bu “rica”sının ardın ceğiz. Diğerlerini hemen göreve ia vermeye başladı. Çayının ilk yudu bir milletvekili...” Bu sözlerinin ar dan gelen sorulara verdiği cevap de edeceğiz. Hem işten atacaksın, munu aldıktan sonra, “Bakın bizde dından, kazanması halinde en çok lardan bazıları şöyle: hem hakkında dava olmayacak. Rize çayı var. Saray’ın 4500 liralık mutlu edeceği kesimi şöyle açıkla n Suruç’taki seçim kavgası Kim olursa olsun muhafazakâr, beyaz çayını içmiyoruz” dedi.  dı: “Benim cumhurbaşkanlığımda nın ardından İçişleri Bakanı Sü solcu...  Genel Yayın Yönetmenimiz Murat en mutlu olanlar gazeteciler ola leyman Soylu’nun sizi suçlaması n 17/25 Aralık yolsuzluk operas Sabuncu ile birlikte katıldığımız top cak. Rahatlıkla beni eleştirebile hakkında ne düşünüyorsunuz? yonları ve Gezi’de polis şiddetiyle lantıda kameralar birkaç dakika gö ceksiniz. Bu seçimi alacağım, gö  O meşhur Bafra konuşmasını öldürülenlerle ilgili soruşturmanın rüntü aldıktan sonra kapılar kapatıl receksiniz. Her şeye rağmen. Yan yapan biri, hangi yüzle Erdoğan’ın gerektiği gibi yürütüldüğünü düşü dı. Herkes yerini alınca İnce’nin yap lı medyaya, korkak iş dünyasına yanında siyaset yapıyor? Ben onu nüyor musunuz? tığı giriş konuşması, toplantının ya rağmen. Çünkü sokaklarda mil muhatap bile almıyorum... Bu dö Türkiye Cumhuriyeti 95 yıllık pılma sebebini ortaya koydu. Türki yonlar var...” nemde her şey mümkün, o kadar değil, 3 bin yıllık bir devlettir. En ye medyasının kalbi İstanbul’da bu Cumhurbaşkanı adayı İnce’nin bu telaş içindeler ki projeleri bozuldu. kötü devlet bile kayıt tutar. Her luştuğu medya yöneticilerine sitem sitemlerinden sonra sorucevap kısmı 7 Haziran1 Kasım seçimleri ara şey bulunur. Her karakolda bir ça lerini sıraladı İnce: “30 yıllık siyaset na geçildiğinde, “merkez medya”nın sında neler olmuştu unutmayın. vuş, her adliyede namuslu bir mü hayatımda ilk kez böyle bir şeye ta temsilcilerinden biri mikrofonu eli Akıllarından neler geçtiğini biliyo başir vardır. Merak etmeyin. Ber nık oluyorum. Müthiş kalabalıkla ne alıp şunları söyledi: “Hatay mitin rum ama cesaret edemiyorlar ay kin Elvan’ın olayını çözebilmeniz ra sesleniyoruz. Taşıma yok, mas ginde de ‘yalaka basın’ dediniz ama nısını yapmaya. Seçim sonuçlarını için, 1725 Aralık yolsuzluklarıy raf yok. Okullara baskı yok, öğren kimse bizi arayıp ‘İnce’yi yayına çı kesinlikle kestiremiyorlar.  la hesaplaşmak için de, ekonomi ci yok. Tayyip Erdoğan’ın mitingle karma’ demiyor. Dilediğimizi yapıyo n Apolet sökme çıkışınızdan yi düzeltmek için de önce yargıdan rinden fazla ilgi var. Dünya medya ruz” dedi. İnce, hemen devreye gir pişman mısınız?  başlayacağız. l İSTANBUL ‘Manşetlere direne direne’ Mersin’de büyük bir kalabalığa seslenen İnce’nin hedefinde mitinglerini yayımlamayan TV’ler ve Erdoğan vardı İKLİM ÖNGEL / ABİDİN YAĞMUR Muharrem İnce Mersin’den Türkiye’ye seslendi. Evlerin balkonlarından çatılarına kadar yine büyük bir kalabalığı toplayan İnce’nin konuşmasından satırbaşları şöyle: Bir dip dalgası: Bir değişim rüzgârı bu. Tepeden tırnağa bir rüzgâr bu. Bir dip dalgası bu. Halk hareketi bu. Oldu bu iş. Allah’ın izni milletimizin isteğiyle yorgun adam gidecek, Türkiye’nin başına taze bir kan gelecek. Beni kesip Yıldırım’ı bağladılar: 48 gündür meydanlardayım. 104’üncü mitingimiz bu. Ben konuşurken mitingimi kestiniz aday olmayan Binali Yıldırım’a bağlandınız. Başbakanlık ortadan kalkıyor. Erdoğan şimdi Mardin’de saatlerdir mitingini bekletiyor. Niye? Ben başlatayım hemen sahneye çıkacak. Beni göstermeyecekler onu gösterecek. Bu nedir biliyor musunuz? Tarzan zorda. Televizyonları uyarıyorum 104 mitingime yanlış yaptınız. Şimdi geriye kaldı üç büyük kentin mitingi. Ben de vatandaşlarıma sesleniyo rum; eğer aynı numarayı İstanbul, Ankara, İzmir’de de yaparsa kanalların önüne gideceğiz hep birlikte. Manşet atan Erdoğan, televizyonlara program yapan Erdoğan, manşetlere direne direne gelen ben. Saraylı Erdoğan, devletin uçağı ile gezen, devletin parasını harcayan Erdoğan, milletin parasıyla miting yapan ben. Bu seçim saraylılar ile milletin evladı arasında geçecek. Çöplükleri sadece köpekler karıştırır: Benim otuz sene önce yazdığım şiir kitabını almış, “Burada müstehcen ifadeler var” diyor. Sen şiirden anlamıyorsan ben ne yapayım. Sözde bilirler ya Necip Fazıl’ı. Necip Fazıl’a diyorlar ki, ‘Sizin gençliğinizde yazdığınız bir şiirde kadın bacağı geçiyor. Ne diyorsunuz’ Necip Fazıl da ‘Benim gençliğim hayatımın çöplüğüdür. Oraları karıştırmayın. Çöplükleri sadece köpekler karıştırır’ diyor. Ulan bula bula bunu mu buldunuz. Yardımlara 100 TL zam: Yeni bir yalana başladılar, yardımları kesecekmişim. Size söz veriyorum bu yardımlara 100 gün içinde 100 lira zam yapacağım. l MERSİN Mersin mitinginde yoğun kalabalık karşısında şaşkınlığını gizleyemeyen İnce, “Ben mi yanlış görüyorum yoksa 1 kilometre uzakta mı bu kalabalığın sonu” diye sordu. duygulandıran mektup HAZAL OCAK CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce dün Tekirdağ Çorlu’da halka seslendi. Atatürk Meydanı’ndaki mitinge 1 saat önceden gelen yurttaşların ellerinde “Millet Tamam diyor”, “Nereye baksan tamam”, “Fizikçi tarih yazıyor”, “Fikrimin İnce gülü” ve “Uzun ince bir yoldayız” vardı. Kendisine “Erdoğan 30 miting yaptı, sen 103 miting yaptın. Nasıl dayanıyorsun, hangi ilacı alıyorsun?” diye sorduklarını belirten İnce, 3. sınıf öğrencisinin mektubunu okudu: “Cumhurbaşkanım ben Deniz Acar. 3. sınıfta okuyorum. Bütün mitinglerinizi izledim. Okulumda yapılan İstiklal Marşı yarışmasını birincilikle kazandım. Oradan kazandığım gram altını, seçim kampanyanıza destek olmak için size hediye ediyorum. Mutlu yarınlar istiyorum. Savaşlar olmasın, insanlar ölmesin, yüzler hep gülsün.” İnce, “Deniz Acar. Bu benim vitaminim. Bundan büyük vitamin olur mu? Bu mektubu, bu gram altınla birlikte Çankaya Köşkü’nün müzesine koyacağım” dedi. İnce, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştirerek, “Dün diyor ki Adana’da ‘İnce, Ömer Halisdemir’in mezarına gidip Fatiha okuyamaz’ diyor. Ben de fotoğrafını koydum. Yahu gittik, okuduk ya. Senin derdin Kuranı kerim olsaydı, Fatiha olsaydı, ayet olsaydı, sure olsaydı, ‘Bakara makara’ diyeni tutar kulağından atardın. Senin derdin başka” diye konuştu. İnce, Yalova AKP Milletvekili adayı Meliha Akyol’a tepki göstererek, “Göçmenler ezik olur diyor. Selanik’ten, Kosova’dan gelenlerin ataları turistik seyahat için mi gitmişti? Osmanlı oraya cengâverlerini gönderdi. Topraklar kaybedilince gelmek zorunda kaldı. Sen kimsin haddini bileceksin. Türkiye’yi kuranlar Selanikli, sen kimsin” dedi. l ÇORLU Aziz Kocaoğlu: Yıldırım benimle yarış AKP’nin İzmir’den aday gösterdiği Başbakan Binali Yıldırım’ın eleştirilerine yanıt veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Yine en garantili yerde, 1. sırada seçime giriyorsun. Gelip benimle yarışsana... 8 ay sonra yerel seçim var. 31 Mart 2019’da... Buyur kardeşim” dedi. Kocaoğlu, Başbakan ve bakanlarının her İzmir programında, “Gördes Barajı ile İzmir’in 50 yıllık su sorununu çözdük” dediğini anımsattı. Barajın dibinin delik olması nedeniyle 10’da 1’i oranında su tutulabildiğine dikkat çeken Kocaoğlu, “İki yıldır uğraşıyorlar, deliği kapatamadılar. Yani baraj var, suyu yok! ‘Su vermeseydik İzmir susuz kalacaktı’ diyorlar. Biz o sudan hiç almadık. Ama barajın parasını ödüyoruz” dedi. l İZMİR / Cumhuriyet CHP’den Gökçek için suç duyurusu CHP, istifa ettirilen eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in sosyal medyada yaptığı “Cumhur İttifakı mı kazanır yoksa teröristler mi kazanır” anketi ve diğer paylaşımlarıyla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulundu. CHP Milletvekili Muharrem Erkek yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Kendisi hakkında Ceza Kanunu’nun (TCK) 125. maddesi uyarınca hakaret ve 214. maddesi uyarınca suç işlemeye tahrik suçlarından suç duyurusunda bulunduk. Ve unutulmasın ki halkı bu denli ayrıştırana ‘bölücü’ denir. Bölücüsün Melih Gökçek! FETÖ ile ilişkisi bu denli açık olan birine terörist denir. Madem terörist arıyor, teröristsin Melih Gökçek!” l ANKARA / Cumhuriyet Kılıçdaroğlu, yazarımız Kadri Gürsel’in sorularını yanıtladı. ‘Önlemleri aldık siz oy kullanın’ Kadri gürsel Sandıkta hile ve yolsuzluğun “İttifak Yasası” marifetiyle kolaylaştırılması, seçim güvenliğine yönelik tehditleri muhalefet partileri ve seçmeni açısından kritik bir mesele haline getirdi. Üç gün sonra 24 Haziran’da Meclis üyelerini ve cumhurbaşkanını seçmek üzere sandık başına gidecek olan muhalif seçmenin kullanacağı oy doğru sayılıp kaydedilecek mi? Türlü hile ve yolsuzluk girişimine karşı muhalefet, seçmenine hangi güvenceleri veriyor? Oy hırsızlığı senaryolarına karşı hazırlıklar ne düzeyde? Hilebazlara karşı caydırıcılık nasıl sağlanacak? Dün, seçim kampanyası kapsamında sivil toplum ve meslek örgütleriyle temaslarda bulunmak üzere kendisini günübirliğine Ordu’ya götüren özel uçakta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na kafamdaki bu soruları yönelttim. Şunları söyledi: “Seçim güvenliğini sağlama konusunda çok büyük aşamalar kaydettik. Genel Başkan Yardımcımız İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel, seçim güvenliği konusunda sivil toplum kuruluşlarıyla ve Cumhur İttifakı dışında kalan siyasi partilerle koordinasyonu yürütüyor. Çok sayıda toplantı yapıldı. Sağlıklı ve güçlü bir işbirliğimiz var. Gönüllü vatandaşlarla koordinasyonu da Parti Meclisi Üyemiz Mehmet Ali Çelebi sağlıyor. 30 bin sandıkta sorun saptadık ve bu sandıklarla ilgileniyoruz. Özellikle de Şanlıurfa’daki sandıklarda sorun var. Milletvekillerimizi de görevlendirdik, özel önlem ve güvenlik alıyoruz. CHP Genel Merkezi bünyesinde Seçim Güvenliği ve Koordinasyon Merkezi kurduk. İllerde de bu merkezin modeline göre yerel örgütlenmelere gidildi. Bütün bunları vatandaşın sandığa güven içinde gidip vatandaşlık görevini yerine getirmesi için yapıyoruz. Yeter ki sandığa gitsin ve oyunu kullansın. Oylarınızı çaldırmayacağız. Güvenle sandığa gitmeleri çok önemli; kendi geleceklerini belirleyecekler.” Kılıçdaroğlu, “Sandık görevlileri ve müşahitler sandıkları terk etmemeli, seçmen de bölgelerinde oy kullandıkları sandıklara sahip çıkmalı” diyor. Öte yandan CHP mahfilinden aldığım bilgiye göre partinin karşı önlem almak için üzerinde en çok durduğu senaryo Anadolu Ajansı’yla ilgili. Buna göre Anadolu Ajansı, henüz oylar sayılırken erken bir saatte Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçimini ilk turda kazandığını ilan edecek... Ardından da, buna uygun olarak Erdoğan oy sayımı sürerken balkon konuşması yapacak. Bu sayede iktidarın dikkatleri Meclis oylarının sayımından kaçırması mümkün olacak. Müşahitler ve sandık görevlileri terk ederse hile ve yolsuzluk için uygun ortam doğacak. l ORDU ‘Fındık da ithal edersek şaşırmayın’ CHP lideri Kılıçdaroğlu, Ordu’da sivil toplum kuruluşlarının (STK) temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda, hükümetin tarım politikasını eleştirdi. Bugün Türkiye’nin saman ithal etme noktasına geldiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Ben size 10 yıl önce gelip bir konuşma yapsaydım, ‘Yakın bir zamanda Türkiye saman ithal edecek’ deseydim, derdiniz ki ‘Bu Ge nel Başkan kafayı yemiş’. Ben size şimdi bir şey daha söylüyorum; tarım dünyanın bütün ülkelerinde stratejik bir sektördür. Yakın bir zamanda fındık ithal edersek hiç şaşırmayın. Türkiye’nin tarımı üzerinde büyük bir oyun oynanıyor. Bu oyunu egemen güçler oynuyor” dedi. Muhtarlara da seslenen Kılıçdaroğlu, ‘temel muhtarlık kanunu’ hazırladıklarını belirtti. ‘Yargı kokuştu’ CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, yazarımız Çiğdem Toker’e açılan tazminat davasıyla ilgili, “Bir buçuk milyon lira isterler. Bir daha yazmasın, bir daha sorgulamasın diye...” dedi. Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet’in ortaya çıkardığı Sayıştay raporundaki usulsüzlükler ile ilgili “Yapılan bütün haksızlıklar yazıldı. Raporu yazan Sayıştay denetçisi görevden alındı. Man Adası’nda şirkete 18 milyon dolarlık ticareti yapan ben miyim?” yorumu yaptı. FOX TV’de konuşan Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satırbaşları şöyle: n Demokrasi savunucusuyum: Kendimi, demokrasiyi savunan adam olarak konumluyorum. Tek adam rejimine karşı mücadele etmeliyiz. n Parlamenter sisteme dönüş: Meral Hanım, bu konuda bir komisyon kurdu. Bir metin yazıldı, kamuoyuyla yarın (bugün) payla şılacak. Takvimi İnce açıklayacak. Kendisine göre 5 yıllık plan hazırlayacak. Anayasa değişikliği iki yılda da olabilir bir yılda da. n Toker’in tazminat davası: Bayburt grup, inşaat sektörünün en büyük 42. şirketi. Nasıl oluyor da 42. sıraya yerleşiyor? Çiğdem Hanım bir gazeteci olarak sorguluyor. Tazminat davaları açıyorlar, yargıda bağımsızlık olmadığı için hâkime telefon edecekler. Hangi avukatların etkili olduğunu, hangi avukatın ‘şu kararı vereceksiniz’ diye telkinde bulunduğunu gayet iyi biliyorum. Saray destekli avukatları kastediyorum. Tüm bunlar yargının kokuştuğunu gösteriyor. Danıştay’dan bir hâkim Muharrem Bey için tweet atıyor. Sen hâkim misin, bir partinin kadın kolları üyesi misin? İstifa da etmiyor yerinde duruyor. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle