14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 21 Haziran 2018 2 Uzmanlardan, YKS’ye 10 gün kala adaylara öneriler: Her gün bir deneme Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) 30 Haziran ve 1 Temmuz’da iki oturum olarak yapılacak. Temel Yeterlilik Testi (TYT) 30 Haziran’da, Alan Yeterlilik Testi (AYT) ise 1 Temmuz’da gerçekleştirilecek. Fen Bilimleri Eğitim Kurumları Rehberlik Koordinatörü Cihan Yeşilyurt, sınavlarda en çok yapılan hataları şöyle sıraladı: n Soruyu küçümsemek. Dikkat edilmediğinde en basit konunun en basit sorusunda da hata yapılabilir. n Aday; çabuk olmalıyım hızlı çözmeliyim dediğinde hata yapma oranı artmakta. n İşlem hatası sıklıkla yapılıyor. Çözemediği soruya geri döndüğünde eski yaptığı işlem üzerinden soruyu çözüp, yaptığı hatayı göremiyor. n Sorunun tamamını değil de yarısına kadar okumak yapılan hatalardan bir diğeri. n Soruyu doğru okumamaktan kaynaklanan hatalar çoğunlukta. n Grafik yorumlama sorularında sıklıkla hata yapılabiliyor. n Birden fazla konuya ait bilgi içeren sorularda adaylar zorlanıyorlar. 10 DAKİKA EGZERSİZ n Sık sık denemeler çözmeye çalışın. Yaptığınız denemelerde bilemediğiniz soruyu boş bırakın. n Hatırlamakta güçlük çektiğiniz ve denemelerde çözemediğiniz konulara göz atın! n Gün içerisinde düzenli olarak 1015 dakika bedensel egzersizlere yer verin. n Uyku düzeninizi oturtmaya çalışın, uyku ve beslenme düzeninizde önemli değişiklikler yapmamaya özen gösterin. SINAV STRATEJİLERİ n Sınav zamanı geldiğinde; görevlilerce sınavda yapılacak açıklamaları Üniversite adayları iki gün üst üste sınava girecek TYT mantık ağırlıklı Matematik öğretmeni Vural Aksankur, sınava 10 gün kala adaylara şu önerilerde bulundu: ‘’Artık son düzlüğe geldik, sınava sayılı günler kaldı. Konular bitirilmiş, eksikler giderilmiş ve tekrarlar yapılmış olmalı. Eğer çok fazla konu eksiğiniz varsa bu dar süreçte eksikleri kapatmaya çalışmak pek mantıklı olmayacaktır. Ancak birkaç konu seçebilir ve bu konuların üzerine gidebilirsiniz. Bildiğiniz gibi TYT’de (Temel Yeterli lik Testi) mantık ağırlıklı sorular sorulacak. Bu da bilginizden ziyade yorum gücünüzü sınayacaktır. Buna hazırlıklı olmak için hemen her gün deneme çözmelisiniz. Bir gün TYT bir gün AYT şeklinde ilerleyebilirsiniz. TYT denemelerinde çözemediğiniz soruları mutlaka denemeden sonra çözmeye çalışın. Son günlerde iki önemli hususa da dikkat çekmek lazım. Bunlardan birincisi kaygı seviyenizi kontrol etmeniz. iyi bir şekilde dinleyin, anlayamadığınız yerleri sorun. n Size verilecek cevap kâğıdıyla ilgili kodlamaları dikkatli ve eksiksiz olarak doldurun. Verilen cevap kâğıdının adınıza düzenlenip düzenlenmediğini kontrol edin. Soru kitapçığı üzerine, adınızısoyadınızı, TC Kimlik numaranızı ve sınav salon numaranızı yazınız. n Sınavda daha önceden belirlediğiniz stratejiyi uygulayın. Örneğin de nemelerde ilk Matematik testinden soruları yanıtlıyorsanız YKS’ de de Matematik’ten soruları çözerek sınava başlayın. n Zaman yetmez diye bir şey düşünmeyin. Çünkü size verilen toplam süre mutlaka soruların çözümlerine göre uzmanlarca hesaplanarak belirlenmiştir. n Herkes eşittir. Kimseye size verilenden fazla süre verilmiyor. Zamanın yetmemesi; soruların cevaplarını bilip bilmemeye, çabuk ya da geç bulmaya bağlıdır. n Toplu kodlama yapmayın. Yanıtlarınızı optik forma anında geçirin. Bu, soruları kaydırma riskinizi büyük derecede azaltacaktır. n Uzun metinli sorulardan korkmayın, soru metninin uzun olması, sorunun içinde daha çok ipucu barındırdığı anlamına gelir. n Soru ile inatlaşmayın, bu durum zaman kaybına ve moral bozukluğuna sebep olacaktır ve püf noktasını da gözünüzden kaçırmanıza neden olabilir. n Turlama Tekniğini uygulayın. Turlama Tekniğini kullandığınızda 1. Turda normal, kolay ve çok kolay soruları çözerek sınavın büyük bir kısmını bitirebilirsiniz. Böylece zaman da kazanmış olursunuz. n Soru kökleri sorunun anlaşılmasında önemli yer tutar; ........değildir, ........yoktur, .........beklenmez , ......... olamaz, ........en önemlidir gibi. n Paragraf ya da parçaya bağlı sorularda önce alttaki soruyu okuyun. Böylece paragrafta ne aradığınızı bilebilirsiniz. n Sınav sırasında dikkatiniz dağılabilir. Soruyu tekrar okumak yerine dikkatinizi toplamak için kalemi bir süre bırakıp 1015 saniye dinlenin. (Derin nefes alma, gözleri kapama gibi.) n İlk doğru gördüğünüz seçeneği hemen işaretlemeyin, tüm seçenekleri okuyun. Çünkü en doğrunun istendiği bir soru söz konusu ise ilk seçtiğiniz ne kadar doğru olsa da en doğru olmayabilir. n Sayısal sorularda mutlaka işlem yapın. n Sorulara karşı ön yargılı okumayın! “Bu soru çok kolay!”, “Bu soruyu hayatta yapamam!” gibi düşünceler sizi gerçeklikten uzaklaştırıp yanlış cevap vermenize sebep olabilir. n Her soruya şans vermelisiniz. MEB bürokratları ‘dava’ya sahip çıktı! Milli Eğitim Bakanlığı bürokratları, il/ilçe milli eğitim müdürleri, şube müdürleri kişisel ve resmi sosyal medya hesaplarından “Davana Sahip Çık” hasthag eylemi yapıyor. Bu duruma tepki gösteren Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, ‘‘Davana Sahip Çık hasthag eylemi ile milli eğitim bürokratları, il/ilçe milli eğitim müdürleri, şube müdürleri kişisel ve resmi sosyal medya hesaplarından iktidar partisinin propagandasını yaparak büyük bir skandala da ha imza attılar.Geçtiğimiz haftalarda da Milli Eğitim Bakanlığı’nın resmi sitesinden 16 yıllık AKP iktidarının sözde eğitimdeki ‘başarısı’ adı altında görseller ve açıklamalar yayımladılar. Bu skandala daha imza atanları bir kez daha uyarıyoruz; Bulunduğunuz ‘koltuklara’ halkın vergileri ile geldiniz.Halka rağmen, eğitim ve bilim emekçilerine, öğrencilerimize rağmen bulunduğunuz yerleri kişisel ikballeriniz ve siyasi iktidarın propaganda aracı olarak kullanamazsınız” dedi. Skandal paylaşıma soruşturma Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Ahmet Faruk Özdemir, Twitter’dan skandal bir paylaşıma imza attı. Bir başka Twitter kullanıcısına cevap veren Özdemir, “Senin zihniyetindeki kızlar senin zihniyetindeki öğretmenler tarafından üniversiteye gelene kadar ortaokul ve lisede patlatılarak geliyor ve hiç dile getirilmiyor. Bir düşün bakalım?” dedi. Bu tweet sonrasında hesabını kapatan Özdemir’e tepki yağ dı. Üniversitenin resmi Twitter hesabından yapılan açıklamada, “Twitter’da, Ahmet Faruk Özdemir ismi ile şahsi sosyal medya hesabından paylaşımlar yapan öğretim üyesi hakkında Rektörlüğümüzce soruşturma başlatılmıştır. Adı geçen öğretim üyesinin üniversitemizde herhangi bir idari görevi bulunmamaktadır. Rektörlüğümüz bu tür düşünceleri asla tasvip etmemektedir” dendi. Atanamayan öğretmenler sürekli yaptıkları eylemlerle seslerini duyurmaya çalışıyor. Atama bekleyen artıyor15 yılda sadece yKüPzSdSe’y1e4’güiraetnalnedriın Atanmayan öğretmenlerin her yıl katlanarak artan sayısı, yüksek öğretimli genç işsiz oranını yükseltiyor. 2003 KPSS’ye 127 bin kişi girerken bu sayı 2017’de 412 bine çıktı. 22 Temmuz’da yapılacak KPSS 2018’e katılacak öğretmen adayı sayısının 500 bini geçmesi bekleniyor. 15 yıllık süreçte KPSS’ye giren öğretmenlerle ilgili verileri inceleyen eğitim uzmanı Alaattin Dinçer, şu değerlendirmeyi yaptı: ‘‘Ataması yapılacak 25 bin öğretmenin ardından 16 yıllık AK Parti Hükümetleri döneminde 575 bin 478 yeni öğretmen atanmış olacaktır. Atanan sayıyı 16’ya böldüğümüzde, her yıl için ortalama 36 bin öğretmen atanmış olacaktır. 8 yıllık eğitim yasasının yürürlüğe girdiği 1997 yılından 2002 yılına kadar geçen 6 yıllık sürede ise 216 bin öğretmen ataması yapılarak her yıl için 36 bin öğretmen göreve başlatılmıştır. Mevcut siyasal iktidar tarafından sürekli övünç kaynağı olarak gündeme getirilen atama farkının oluşmadığı görülmektedir. 15 yılda toplam 3 milyon 937 bin 768 öğretmen KPSS’ye girmiş. Buna karşılık 552 bin 478 kişi atanmış. Oran yüzde 14.03. KPSS A Grubu Eğitim Bilimleri’ne girenlerin sayısı 15 yılda 127 binden 412 bine ulaşmış durumda. Her yıl katlanarak artan sayıların, yüksek öğre timli genç işsiz oranını yükselttiğini görmekteyiz. Sorunun seçim yatırımı olan siyasi vaatler ve palyatif çözüm önerileriyle çözülemeyecek kadar büyük olduğunu söylemek durumundayız. Öğretmenlik lisans ve pedagojik formasyon programları dahil öğretmenliğe hazırlayıcı programların masaya yatırılarak yeniden ele alınması ve yeni bir arz talep planlaması yapılması, atama bekleyenlere meslekleriyle ilgili bir iş yapmalarını sağlayacak alternatiflerin sunulması zorunludur. Bu yapılmadığı sürece atanmak isteyen sayı artacak, atama gerçekleşmediği sürece de işsiz öğretmen ve yüksek öğretimli genç sayısı azalmayacaktır.” Miniklerden ‘Kuş’ defilesi Ankara Üniversitesi Uygulama Anaokulları’nın minik öğrencileri, kuş projesi kapsamında hazırladıkları kostümleri defile eşliğinde sundu. Yaklaşık bir buçuk ay süren proje çalışmasında öğrenciler önce kuşlarla ilgili araştırma yaptı. Sınıf içi etkinliklere, aile katılımlı çalışmalara, alan gezileri ve uzman konuklara yer verilen projenin son aşamasında yapılan etkinlikler sergilendi. eğitim EDİTÖR: FİGEN ATALAY TASARIM: SERPİL ÜNAY Toplumsal dinamikler, toplumsal dinamitler Toplumsal dinamikler kimi zaman toplumları patlamaya hazır dinamitler haline getirirler: Bir toplumdaki değişmeler, dışa vurumları engellendiği zaman, o toplumu bir dinamit haline getirir ve mutlaka bir patlamaya yol açarlar. Buna karşılık değişme ve gelişme dinamiklerinin dışa vurumlarının, özellikle de siyasal iktidara yansımalarının engellenmediği toplumlar dinamitleşmezler. İster teknolojik kökenli olsun, isterse ideolojik, toplumsal, ekonomik ve kültürel değişmeleri siyasal iktidara şeffaf, doğru, dürüst ve hızlı yansıtacak mekanizmaların bulunduğu Demokratik Toplumlarda pek patlama görülmez... Örneğin, Fransa’da başlayan ve tüm dünyayı etkileyen 1968 öğrenci olayları gibi ani ve güçlü değişme gösterileri bile, bunalıma dönüşmeden toplum tarafından özümlenir. Buna karşılık siyasal yapısı değişme ve gelişmeleri özümlemeye uygun olmayan toplumlar, (örneğin Din/ Tarım toplumları veya diktatörlükler) patlamalar ve hatta büyük patlamalar yaşarlar. Örneğin yine Fransa’da 1789’da Bastille’in zaptı ile başlayan Fransız Devrimi, yılların teknolojik ve ideolojik birikimlerinin kesiştiği Endüstri Devrimini insanlığın siyasal egemenlik biçimine yansıtan bir patlama olarak, hem çok kanlı olmuş, hem inişli çıkışlı yaşanmış hem de çok uzun sürmüştür. Sovyetler Birliği’nde Komünizmin çökmesi, Doğu Avrupa, Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Asya’da yıllarca süren kanlı olaylara yol açmıştır. İç dinamiklerden kaynaklanan değişme birikimleri, ABD müdahalesi gibi dış dinamikler tarafından da yönlendirildiği zaman, son yıllarda Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da görüldüğü gibi, ortalık daha da karışmakta, patlamalar daha beklenmedik, daha etkili ve daha darmadağınık bir biçimde yaşanmaktadır. HHH Totaliter rejimlerden otoriter rejimlere veya otoriter rejimlerden totaliter rejimlere geçişler genellikle daha sarsıntısız olabilir. Buna karşılık, totaliter veya otoriter rejimlerden demokratik rejimlere veya demokratik rejimlerden otoriter veya totaliter rejimlere geçişler çok daha zor olur; toplumsal dinamiklerin, toplumsal dinamitler yaratma olasılığı artar. Türkiye Cumhuriyeti, Demokrasiyi tepeden inme kurmaya çalışan otoriter bir Tek Parti Rejimi’nden, Demokrasi’ye olmasa bile, Çok Partili Düzen’e geçmeyi, İsmet İnönü’nün eliyle, sarsıntısız, patlamasız gerçekleştirebilmiş ender ülkelerden biridir. Ne yazık ki, Demokratik Rejim’i kuracak olan sermaye ve işçi sınıfları filizlenmeden gerçekleştirilen bu değişim, Eski Rejim’i (Ancien Regime) temsil eden Toprak Ağaları’na dayalı Demokrat Parti’nin elinde heba edilmiştir. AKP/Erdoğan yönetimi, Demokratik Rejim’e geçiş sürecinde, ağırlığını Demokratik Rejim’den yana koyacağı vaadiyle iktidara gelmiş ve ne yazık ki, iyi kötü geliştirilmeye çalışılan Demokratik Rejim’i, Tek Adam İktidarı’na göre değiştirmeye başlamıştır: Türkiye Cumhuriyeti’nin Demokratik Rejim idealini, 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 askeri darbe geleneklerine dayalı bir Otoriter Rejim modeli ile geri çevirmeye çalışmaktadır. Oysa gerek Türkiye’nin tarihi, gerekse (siz bakmayın Trump, Putin ve Orban örneklerine) insanlığın çizgisi, Temel Hak ve Özgürlüklere dayalı Demokratik Rejim’i işaret etmektedir. Türkiye bu çizgiyi ne kadar çabuk benimserse, toplumsal dinamiklerin toplumsal dinamitlere dönüşmesi o kadar engellenir... Yoksa Demokratik Rejim’den geri dönüş çabalarının yarattığı gerilimin bedeli çok ağır olur. Uzun lafın kısası, Erdoğan/AKP iktidarının “devlet egemenliğini” kullanmasından ve tek taraflı yayın yapan medyadan dolayı daha şimdiden eşitsiz ve adaletsiz koşullarda başlayan 24 Haziran/8 Temmuz seçimleri, ne kadar şeffaf, adil ve güvenilir bir ortamda gerçekleştirilirse, Türkiye o kadar çabuk düze çıkacaktır... DEMOKRATİK SEÇMEN BU BİLİNÇLE SANDIK GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAYA ÇALIŞMAKTADIR! DİREN DEMOKRASİ: MECLİS’E 3 GÜN... CUMHURBAŞKANLIĞI’NA 17 GÜN... C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle