14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Endonezya’da feribot faciası Endonezya’nın Sumatra Adası’ndaki Toba gölünde pazartesi günü bir feribotun batması sonucu 192 kişinin kaybolduğu açıklandı. Ülkede turizmin en önemli güzergahlarından biri olarak görülen gölde seyreden 43 kişilik feribotun kapasitesinin üzerinde yolcu taşıdığı öne sürül dü. Yetkililer, feribotun kötü hava koşulları nedeniyle batmasının ardından 18 kişinin kurtarıldığını belirtirken 4 kişinin hayatını kaybettiğini doğruladı. Birçok yolcunun biletinin olmadığı ve bu yüzden feribotta bulunanların sayısının kesin olarak saptanamadığı da gelen bilgiler arasında. Perşembe 21 Haziran 2018 [email protected] EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 13 ABD’nin ‘insanlık oyunu’ Paris iklim sözleşmesinden, Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nden (UNESCO) ve İran’la yapılan uluslara Trump yönetimi, eski Başkan Bush döneminde de boykot edilen BM İnsan Hakları Konseyi’nden ‘İsrail karşıtlığı’ gerekçesiyle çekildi rası nükleer anlaşmadan çekilmesiyle Batılı müttefiklerinin eleştirilerine hedef olan ABD yönetiminin, uluslararası ilişkileri geren son kararı BM İnsan Hakları Konseyi’nden ayrılmak oldu. Konseyin “kronik şekilde İsrail karşıtı olduğu ve işleyişinde reform yapılmadığı” gerekçesiyle ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeo tarafından önceki gece duyurulan karara uluslararası kamuoyu tepkili. Gerekçe İsrail ge siyasetinde İsrail yanlısı politikası İnsan Hakları Konseyi’nin Cenevre’deki merkezinde dün düzenlenen toplantıda ABD heyetinin sıraları boş kaldı. yin Kuzey Kore, Suriye, Myanmar ve BM: İsrail’in yerleşimleri barış umutlarını tüketiyor ABDİsrail ittifakı Birleşmiş Milletler’de (BM) yeni gerilimleri beraberinde getirirken, örgütten Tel Aviv’in Filistin topraklarında yerleşim politikasına itiraz yükseldi. BM Güvenlik Konseyi’ne bilgi veren Ortadoğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Nickolay Mladenov, Filistin topraklarındaki yerleşim fa Meksika sınırından ülkeye yasadışı giriş yapan göçmenlerin çocuklarının ailelerinden ayrılarak merkezlere yerleştirilmesi politikası nedeniyle “insan hakları ihlali” eleştirilerine maruz kalan ABD geçen yıl konseyden çekilme tehdidinde bulunmuştu. Geçen hafta Reuters’e konuşan bir ABD’li diplomat “reform için görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlandığını, konunun ABD’nin konseyden çıkıp çıkmayacağı değil ne zaman çıkacağı olduğunu” söylemişti. nı sivrilten ABD, Filistin ve işgal altındaki bölgelerdeki insan hakları durumunu ele alan 7. maddenin konseyin daimi olarak gündeminde tutulmasına karşı çıkıyor. ABD, eski Başkan George W. Bush döneminde, 2006 yılında kurulan konseyi 3 yıl boyunca boykot etmiş, Barack Obama’nın göreve geldiği 2009’da konseye tekrar katılmıştı. ‘Çifte standart’ ABD’nin kararı yalnızca İsrail tara Güney Sudan’da önemli rol oynadığını Trump’ın yalnızca İsrail’i önemsediğini” söyledi. Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, kararın ABD’nin insan hakları savunuculuğu misyonunu zedelediğini açıkladı. Çin’den “ABD’nin insan hakları savunucusu görüntüsü altüst olmanın eşiğinde” çıkışı ge aliyetlerini sona erdirmek için herhangi bir adım atmayan İsrail’in Batı Şeria’nın C Bölgesi’ndeki yerleşim yerlerinde yaklaşık 3 bin 500 konut birimini de onayladığını aktardı. Hamas ve diğer militan grupları da eleştiren Mladenov, yerleşimlerin “barış için geriye kalan umutla rı aşındırdığını” sözlerine ekledi. Öte yandan, İsrail ordusu Gazze’den yapılan füze atış Kararı açıklamak üzere Washington’da kameralar karşısına Pompeo’yla birlikte geçen Haley, konsey için “iki yüzlü, insan haklarıyla alay eden, kronik bir şekilde İsrail’e önyargılı” gibi sert ifadeler kullandı. fından desteklenirken, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres üzüntüsünü ifade etti. Guterres, “BM’nin insan hakları mimarisi dünya genelinde insan haklarını korunması ve desteklenmesinde önemli bir rol lirken, Rus Dışişle ri de “ABD’nin in san hakları konu sunda çifte standarda sahip olduğu ve kararın Gazze’de 18 Haziran’da İsrail güçleri tarafından öldürülen larına yanıt olarak savaş uçaklarının kentteki 25 hedefi vurduğunu duyurdu. Ordunun açıklamasında Hamas tarafından atılan 45 roketin 7’sinin Rusya, Çin, Küba ve Mısır’ı reform ça oynuyor” sözleriyle konseyin faaliyet sürpriz olmadığı” Ebu Hader’in cenaze hava savunma sistemi tarafından balarını engellemekle suçladı. Kudüs’ü lerini savundu. İnsan Hakları İzleme değerlendirmesin sinde yakınları göz imha edildiği bildirildi. İsrail’in başkenti olarak tanıyan ve böl Örgütü Direktörü Ken Roth da “Konse de bulundu. yaşlarına boğuldu. Kim’in Pekin çıkarması ABD Başkanı Donald Trump ile geçen hafta Singapur’daki tarihi zir vede bir araya gelen Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim Jongun’un iki günlük Çin ziyareti dün sona erdi. Kim’in Çin Dev let Başkanı Şi Cinping ile görüşmesinin ardından yapılan açıklamada, liderlerin ikili işbirliğini ve Kore Yarımadası’nda ki son durumu ele aldıkları kaydedildi. Kuzey Kore lideri nin Trump’la diya log sürecine iliş kin Pekin’in verdi ği desteğe yönelik teşekkürünü sun duğu, ülkesinin Çin’le “dostluk ve işbirliğini” vurgu Kim ile Şi, ülkelerinin dostluğu şerefine kadeh kaldırdı. ladığı belirtildi. Görüşmede küresel, bölgesel barış, istikrarın sağlanma sı konusunda ortak anlayışa varıldığı nın altı çizilirken, Şi’nin Kuzey Kore’ye Singapur zirvesinde verdiği barış, si lahsızlanma taahhüdünü tutması bek lentisini dile getirdiği aktarıldı. Bu, Ku zey Kore lideri Kim’in Çin’e mart ayın dan beri üçüncü, ABD Başkanı Trump ile Singapur’da buluşması sonrası ise ilk ziyaret. Singapur zirvesi sonrası ya yımlanan 4 maddelik ortak açıklama da Kim, “Kore Yarımadası’nın nükleer silahlardan arındırılması için çalışma” sözü vermişti. Taliban, askeri üslere saldırdı Taliban’ın Afganistan hükümetiyle Ramazan Bayramı’nda varılan geçici ateşkesin sona ermesinin ardından düzenlediği ilk büyük saldırıda 30 askerin yaşamını yitirdiği duyuruldu. Yetkililerin açıklamalarına göre, Taliban önceki gece Afganistan’ın batısındaki Badgis vilayetindeki Bala Murghab bölgesinde hükümet güçlerine ait iki üsse saldırdı ve desteğe gelen güçlerin konvoyuna bombalı pusu kurdu. Örgütün saldırıları gazetecilere WhatsApp’tan yolladığı mesajlarla üstlendiğı belirtildi. Bagdis Valisi Sözcüsü AFP’ye yaptığı açıklamada, çatışmada 15 Taliban mensubunun öldürüldüğünü, 21’inin de yaralandığını söyledi. Amerika’nın Sesi’ne konuşan Afgan Savunma Bakanlığı’ndan bir kaynak ise 13 askerin öldüğünü, sekiz askerin ise yaralandığını söyledi. Bayramın ardından Taliban anlaşmayı uzatmayı reddetmiş, yeniden saldırılara başlayacağını duyurmuştu. Afganistan’da yıllardır devam eden savaşı protesto etmek için yürüyen “Barış Yolcuları”, 700 kilometrelik zorlu seyahatlerini pazartesi günü Kâbil’de noktalamıştı. Barış yürüyüşçüleri ile önceki gün bir araya gelen Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani “Eğer Taliban kabul ederse” ateşkesi 1 yıla çıkarmak istediğini söylemişti. Trump yönetiminin göçmen çocukları ailelerinden koparma politikaları dün New York’ta protesto edildi. Trump’tan geri adım Meksika sınırında izlediği “sıfır hoşgörü” ve kaçak göçmen aileleri çocuklarından ayırma politikaları eleştirilerin hedefine oturan ABD Başkanı Donald Trump dün akşam bu uygulamayı durduran bir kararnameye imza attı. Trump, kararnameyi imzalarken “Ailelerin birbirinden ayrılması görüntülerinin hoşuna gitmediğini” savundu ancak yasadışı göçe karşı “sıfır hoşgörünün” süreceğini söyledi. Trump, eşi First Lady Melania ve kızı Ivanka’nın kendisine çocukları ailelerinden koparma politikasına son vermesi için baskı yaptığını da ifade etti. Başkan Trump imzayı atarken yanında Başkan Yardımcısı Mike Pence ile ABD İç Güvenlik Bakanı Kirstjen Nielsen bulunuyordu. Kararnamenin “ülkeye yasadışı yollardan girmeye çalışırken yakala nan göçmen ailelerin birlikte gözaltına alınmasını” öngördüğü belirtildi. BBC’nin haberine göre “çocukların güvenliği için tehlike içeren durumlarda ise çocuklar ailelerinden alınabilecek, göcmen aileleri içeren dosyalar öncelikli olarak ele alınacak.” Daha önce aileleri bölme kararının arkasında olduğunu belirten ve bu politikadan Demokratları sorumlu tutan Trump önceki gün yaptığı konuşmada, “Çocukların ailelerinden ayrılmalarını istemiyorum ancak aileleri ülkeye kaçak girmeye çalışmaktan yargılayınca çocukları uzaklaştırmak zorundayız” demişti. Göçmen ailelerin çocuklarının ellerinden alınmasıyla ortaya çıkan görüntüler ABD toplumunda hem Demokratları hem de Cumhuriyetçileri rahatsız etmiş, uluslararası arenada da büyük tepki çekmişti. ‘Suça ortak olmayacağız’ Colorado, New York, Virginia eyaletlerinin Demokrat valileri ile Maryland ve Massachusetts’in Cumhuriyetçi valileri Trump yönetimini eleştirmiş, sınıra ulusal muhafız göndermeyeceklerini açıklamıştı. New York Valisi Andrew Cuomo Twitter hesabından paylaştığı mesajında, “Bu insani trajediye suç ortağı olmayacağız. Federal hükümetin göçmen ailelere insanlık dışı davranışları nedeniyle New York sınıra ulusal muhafız göndermeyecek” mesajını paylaşmıştı. Trump geçen nisanda ordunun yedek gücü ulusal muhafızları Meksika sınırının güvenliğini sağlamak amacıyla görevlendiren kararnameyi imzalamıştı. Göçmenlere yardıma hapis Macaristan parlamentosu, yasadışı göçmenlere yardım edenlerin hapis cezası almasını öngören tartışmalı yasa paketini onayladı. Yeni yasa kapsamında, henüz koruma hakkı kazanmamış yasadışı göçmenlerin iltica başvurusunda bulunmalarına ya da Macaristan’da kalmak için yasal statü kazanmalarına yardım eden birey ya da grupların hapis cezası alması söz konusu olacak. Macaristan hükümetinin önceki gün parlamentoya sunduğu vergi paketi ise göçmenlere yardıma yönelik basın ve medya kampanyaları yürüten, bu kampanyalarda yer alan yardım için ulusal organizasyonlar yürüten kuruluşlara gelirleri ve mülkleri üzerinden Göçmenlere karşı en sert tutuma sahip ülkelerden biri olan Macaristan’da girişleri engellemek için Sırbistan ve Hırvatistan sınırına tel örgüler konmuştu. yüzde 25 özel vergi kesilmesini öngörüyor. Aşırı sağcı Orban hükümeti göçmenlere yardıma hapis öngören tasarı geçen şubat ayında vergi kesilmesi maddesi ile parlamentoya getirmiş ancak bu madde daha sonra çıkartılmıştı. Microsoft çalışanlarından Trump politikasına eleştiri ABD’de 100’den fazla Microsoft çalışanı, yönetime açık mektup yayımlayarak Başkan Donald Trump’ın kaçak göçmenlere “sıfır hoşgörü” politikası nedeniyle Amerikan Göçmen ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) ile işbirliğine son verilmesini istedi. Çalışanlar, ülkeye kaçak olarak giren göçmenlerin çocuklarının ailelerinden alınarak başka yerlerde tutulması uygulamasını eleştirerek “Suç ortağı olmak istemiyoruz” dedi. Microsoft, CEO’su Satya Nadella imzalı yanıtında “şirketin çocukların ailelerinden ayırılması ile ilgili bir projede çalışmadığı” belirtildi. Ancak Microsoft’un ICE ile 19.4 milyon dolarlık bir anlaşması olduğu belirtiliyor. Şirket tarafından geçen ocakta yapılan açıklamada ICE ile bulut platformu Azure için yapılan anlaşmanın güvenlik ve mevzuat uyum uygulamalarında verilere ulaşılmasını kolaylaştırma amaçlı olduğunu belirtilmişti. Bu arada İtalyan giyim markası Benetton’ın, Roma hükümetinin limanlarını kapatması nedeniyle İspanya tarafından kabul edilen Aquarius gemisindeki göçmenleri reklam kampanyasında kullanması tepki çekti. Reklamda, göçmenlerin Akdeniz’de Aquarius tarafından kurtarılma ve geminin İspanya’nın Valencia limanına vardığı anlar, “United Colors of Benetton” logosuyla görülüyor. Stoltenberg’den NATO uyarısı ABD’nin İran’la yapılan uluslarara sı nükleer anlaşmadan (JPOA) çekilmesiyle Transatlantik ittifakında baş gösteren çatlaklar derinleşirken NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, örgütü bir arada tutan bağların zayıfladığı uyarısında bulundu. Britanya gazetesi The Guardian için kaleme aldığı makalede Stoltenberg, ittifakın kuruluşundan bu yana Avrupa ve Kuzey Amerika’nın benzeri görülmemiş bir barış sürecine tanıklık ettiğini savundu. Son dönemde ise Avrupa ve ABD arasında ilişkilerin gerildiğine işaret eden Stoltenberg, ABD’nin diğer müttefikleriyle ticaret, iklim değişimi ve İran nükleer anlaşması gibi önemli konularda görüş ayrılığı bulunduğunu belirterek, “Siyasi boyutta, NATO’yu bir arada tutan bağlar zorlanıyor” ifadesini kullandı. Diğer yandan Belçika’nın başkenti Brüksel’de 1112 Temmuz’da yapılacak NATO Zirvesi’yle ilgili France 24’e konuşan Stoltenberg, “ABD ve Avrupa’nın, ticaret, Paris iklim anlaşması ve JPOA gibi önemli konulardaki ciddi fikir ayrılıklarına rağmen transatlantik birliği sağlayacaklarına eminim” sözlerini kullandı. Stoltenberg ayrıca, kısa bir süre önce ABD Başkanı Donald Trump’la Beyaz Saray’da görüştüğünü, Trump’ın, “NATO müttefiklerinin savunma bütçesine daha fazla katkı sağlaması gerektiği açıklamasına hem kendisinin hem de Avrupalı müttefiklerinin katıldığını” kaydetti. ‘Komisyonda Kürtler de olacak’ Suriye’de yeni anayasa çalışmaları Birleşmiş Milletler (BM) ile Astana sürecinin garantör ülkeleri tarafından hızlandırılırken, Rusya’dan Anayasa Komisyonu’nda Kürtlerin de temsil edileceği çıkışı geldi. BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura ile Rusya, İran ve Türkiye heyetlerinin önceki günkü toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev, Soçi’de yapılan Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’nde kurulması kararlaştırılan Anayasa Komisyonu’nda Kürtlerin muhalefet ve hükümet heyetlerinin yanı sıra sivil toplum temsilcileri heyetinde de temsil edileceğini söyledi. Lavrentyev, Rusya ile Türkiye’nin Kürtlerin katılımı konusunda temas halinde olduğunu da belirtti ancak hangi grupların katılacağına ilişkin detay vermedi. Ankara’nın, terör örgütü saydığı PYDYPG bağlantılı grupların katılımına itiraz ettiği biliniyor. ‘İki taraf da suçlu’ Bu arada, Doğu Guta’da şubat ile nisan ayı arasında yaşananlarla ilgili BM Uluslararası Bağımsız Suriye Araştırma Komisyonu tarafından hazırlanan rapor açıklandı. Cihatçı grupların hâkimiyetindeyken 5 yıl boyunca Şam tarafından abluka altında tutulan ve şubatta başlayan operasyonla alınan Doğu Guta için BM İnsan Hakları Konseyi tarafından istenen raporda, hem Şam hükümetinin hem de Ahrar uş Şam, Ceyşül İslam gibi cihatçı örgütler insanlığa karşı suçlar ve savaş suçlarından sorumlu tutuldu. 5 yıl boyunca cihatçıların hâkimiyetinde olan Doğu Guta geçen şubatta başlayan operasyonla alınmıştı. Riyad, Katar’ı karadan ayırıyor Suudi Arabistan’ın, bir yılı aşkın süredir ambargo uyguladığı Katar’ın Arap Yarımadası’yla kara bağlantısını neredeyse koparacak kanal projesini hayata geçirmek üzere düğmeye bastığı öne sürüldü. Mekke gazetesinin haberine göre Selva Kanalı adı verilen projeyle ilgili 60 km’lik kazı çalışması için 25 Haziran’da uluslararası 5 şirketin katılımıyla ihale düzenlenecek. İhaleyi kazanan şirketin 3 ay içerisinde ilan edileceği ve kazının tamamlanması için de bir yıl süre verileceği bildirildi. Kanalın Suudi ArabistanKatar sınırının Suudi tarafında kazılacağı ve arada kalan bölgenin de Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı ve sınır muhafızlarının ihtiyaçları için kullanılacağı kaydedildi. Kanal boyunca 3 deniz limanının yanı sıra lüks oteller ve sanatoryumlar ile dinlenme tesislerinin yapımı planlanıyor. İki aktiviste daha gözaltı İnsan Hakları İzleme Örgütü, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın yönetiminde kadınlar için reformlar yapıldığı iddiasındaki Suudi Arabistan’da bu ay başında iki kadın hakları aktivistinin daha gözaltına alındığını duyurdu. Riyad hükümeti geçen ay “yabancı güçlerle işbirliği yapmakla suçladığı”14 aktivisti gözaltına almış, bir kısmını daha sonra serbest bırakmıştı. Suudi Arabistan’da kadınların otomobil kullanması yasağının 24 Haziran’da kalkması bekleniyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle