Katalog

Çarşamba 20 Haziran 2018 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET Sandıkta ‘ANCAK’2017’dekiYSKgenelgesineeklenenyenicümle ‘şaibe’ endişesini artırdı. Şaibeyi engellemek için oyunuAYKUT görev sandık kurul başkanlarına düşüyor KÜÇÜKKAYA 24Haziran’daki seçimlere 4 gün kala sandık kurulu başkanlarına dağıtılan Yüksek Seçim Kurulu (YSK) genelgesinde tartışma yaratacak bir bölüm yer alıyor. Mühürsüz oyların geçerli sayılmasıyla sonuçları hâlâ tartışılan 2017 yılındaki referandumun ardından 2018 yılında AKPMHP ittifakının desteğiyle yasa değişikliğine gidildi. Yasanın ardından dün sandık kurulu başkanlarına dağıtılan YSK genelgesinde ilk önce “üzerinde ilçe seçim kurulu mührü bulunmayan” ve “üzerinde sandık kurulu mührü bulunmayan” oy zarflarının geçersiz sayılacağı yazıyor. YSK birkaç satır sonra ise büyük bir çelişkiye imza atarak “Ancak; üzerinde sandık kurulu mührü bulunmamasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti Yüksek Seçim Kurulu filigranı, amblemi ve ilçe seçim kurulu mührü bulunan zarflar... geçerli sayılır” diyor. 2017 yılındaki referandumdaki genelgede bu cümle yer almıyordu. Referandumdaki ‘Ancak...’ 2017’deki “Anayasa değişikliği halkoylamasıyla” ilgili genelgede 41. maddede “geçerli ve geçersiz oy zarflarının ayrıl Ne yapılabilir? ması” bölümünde yer alan ifadeler şöyle: “Ancak; zarfın üzerinde, herhan gi bir şekilde leke veya çizik olsa bile, bunun özel işaret koymak amacıyla yapıldığının kesin olarak anlaşılamaması halinde, bu zarflar geçerli sayılır.” 24 Haziran’daki ‘Ancak...’ 2018’deki 24 Haziran seçimleri öncesi yayımlanan genelge sandık başkanlarına teslim edilmeye başlandı. YSK’nin 135. sayılı genelgesinin 40. maddesinin ilgili bölümü ise aynen şöyle: “Ancak üzerinde sandık kurulu Yurtdışında oy kullanma işlemleri dün sona erdi. özel işaret koymak amacıyla yapıldığı kesin olarak anlaşılamayan zarflar geçerli sayılır.” YSK’nin büyük çelişkisi Bu ‘ancak’ ile başlayan cümlenin hemen önce ise YSK 24 Haziran’da geçersiz sayılacak oy zarflarını madde madde şöyle sıraladı: a) Sandık kurulunca verilen biçim ve renkte olmayan, b) Türkiye Cumhuriyeti Yüksek Seçim Kurulu filigranı olmayan kâğıttan e) Üzerinde sandık kurulu mührü bulunmayan, f) Tamamı yırtılmış olan, g) Üzerinde ilçe seçim kurulu ve sandık kurulu mührü dışında herhangi bir mühür, imza, yazı, parmak izi veya herhangi bir işaret bulunan zarflar geçersiz sayılır. Tüm bu maddeleri birer birer sıralayan YSK’nin ‘Ancak’ diye başladığı bir sonraki cümlesine, “üzerinde sandık kurulu mührü bulunmamasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti Yüksek Se Cumhuriyet dün YSK’nin genelgesinin kitapçık halinde ulaştırıldığı sandık kurul başkanlarıyla görüştü. Bu isimlerden biri de öğretmen Mustafa Maden. Aynı zamanda Eğitimİş İstanbul 5 No’lu Şube Yönetim Kurulu üyesi olan Maden, “Bu madde doğrultusunda seçim günü ne yapacaksınız” diye sorduğumuzda şu yanıtı verdi: “Ancak ifadesi sandık kurulu mührünü önemsizleştiriyor. Bu ek referandumdaki gibi bir tezgâhın kılıfı olabilir mi? Ben sandık kurulumla ‘sandığımızdaki tüm oy zarf mührü bulunmamasına rağmen Türki imal edilmiş olan, çim Kurulu filigranı, amblemi ve ilçe ları sandık kurulu mührümüzle mü ye Cumhuriyeti Yüksek Seçim Kuru c) Yüksek Seçim Kurulu amblemi seçim kurulu mührü bulunan zarflar ... hürlü olması nedeniyle sandığımız lu filigranı, amblemi ve ilçe seçim kurulu mührü bulunan zarflar ile üzerinde leke veya çizik bulunsa dahi bunun olmayan, d) Üzerinde ilçe seçim kurulu müh rü bulunmayan, geçerli sayılır” ibaresini eklemesi “şaibe” tartışmasını bir kez daha gündeme getirdi. l İSTANBUL dan çıkacak sandık kurulu mühürsüz zarflar geçersiz sayılacaktır’ kararı almayı düşünüyorum.” Haydi ‘görev’ başına İstanbul’da kurulacak yaklaşık 29 bin sandıkta 10 milyon kişi oy kullanacak. HDP 1200 sandığa görevli veremedi, İYİ Parti’nin yüzde 30’luk eksiği var, SP’nin müşahit eksiği ise 8 bin SEYHAN AVŞAR Mühürsüz oy pusulaları ve usulsüzlüklerin damga vurduğu 16 Nisan 2017 anayasa değişikliği referandumu sonrası gündeme gelen ‘sandık güvenliği’ tartışmaları ve geçen günlerde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Seçim sandıkta kazanılır” şeklindeki açıklamaları, kamuoyunda, “oylarımızı çalacaklar” korkusu yarattı. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) verilerine göre, İstanbul’da, 28 bin 763 sandık kurulacak. 10 milyon 559 bin 686 kişi ise sandığa gidecek. HDP, bu sandıklardan 1200’üne sandık görevlisi veremedi, bu yüzden eksiği müşahitlerle tamamlamaya çalışıyor. İyi Parti ise sandık görevlisi olarak 6 bin 600 kişi görevlendirdi. Geri kalan yerlerin yüzde 70’ini müşahitlerle tamamlayan İyi Parti’nin yüzde 30’luk bir eksikliği bulunuyor. Resmi olarak sandık görevlisi veremeyen Saadet Partisi’nin de 8 bin müşahit eksikliği var. Sandıkların tamamını dolduran CHP ise ek müşahit başvuruları alıyor. Siyasi partiler, “Bu seçim gelecek meselesi. Tüm yurttaşlar oyunu kullandıktan sonra sandığına sahip çıksın” diyerek yurttaşları müşahit olmaya, avukatları ise okullarda görev almaya çağırıyor. HDP Seçim İşleri İl Eşbaşkanı Cengiz Uzuner, partisinin 1200 müşahit eksikliği olduğunu belirterek, “Hızlıca eksiklerimizi tamamlamaya çalışıyoruz. Ancak sandık görevlileri sandıkların başında olsa dahi sandığa esas sahip çıkması gereken halktır. Bizler yapılan açıklamalardan, daha önceki yaşanmışlıklardan her türlü hile ve hurdanın yapılacağını biliyoruz. Tüm yurttaşları oyların sayı mının yapılacağı saatte sandık başına davet ediyoruz. Ayrıca, yurttaşların seçim günü müşahit olarak görev almasını istiyoruz. Görev almak isteyen yurttaşlar partimizin il ve ilçe binalarına giderek başvuru yapsınlar” dedi. İyi Parti İl Başkan Yardımcısı Nihat Kubuş ise seçim için İstanbul’da br koordinasyon merkezi oluşturduklarını söyledi. Bu merkezde 7080 kişinin görev alacağını belirten Kubuş, “Bütün vatandaşların oy kullanmasını talep ediyoruz. Ayrıca sandıkta ne kadar göz olur ise o kadar iyi olur. Türk milleti müsterih olur. Bu nedenle sandıklarda görev almak son derece önemli. OHAL koşullarında her bir oy ayrı ayrı değerli” diye konuştu. ‘Oylara sahip çıkacağız’ Saadet Partisi İl Başkanı Şaban Aydın da sandıkların insafının birkaç kişinin iradesine kalması durumunda her şeyin olabileceğine dikkat çekti. Aydın, “8 bin müşahit eksikliğimiz var. Bunu tamamlamaya çalışıyoruz. İnsanların verdikleri oyun doğru değerlendirilmesi için muhakkak sandıklara sahip çıkılmalı. Bu konuda diğer siyasi elimizden geldiğince dayanışma ile oylara sahip çıkacağız” ifadelerini kullandı. ‘Seçime hazırız’ CHP İl Başkan Yardımcısı Yusuf Erciyas, CHP’nin tüm sandıklara, sandık görevlisi verdiğini aktardı. 6 bin ek müşahitlerinin bulunduğunu belirten Erciyas, “1905 avukat, 1905 bilişimci, 1905 okul sorumlusu ile seçime hazırız” dedi. l İSTANBUL haber 5 ?OYUNUZA NASIL SAHİP ÇIKACAKSINIZ 4 Sandık görevlileri sabahın er ken saatlerinde görevli oldukları okullarda sabah 06.00’da hazır bulunmalı. 4 Oylar sayılırken yurttaşlar sa yımı izleyebilir. Buna engel olunmak istenirse görevli avukatlar olay yerine çağırılmalı. 4 Seçim sabahı kritik bölgeler deki sandık kurulu başkanları, seçmenlere zarfların ve/veya oy pusulalarının tamamını ya da bir bölümünü sandık kurulunun mührü ile mühürlemeden verebilir. Bunu engellemek için, sandık kurulları en geç saat 7’de toplandıktan ve görev dağılımı yaptıktan sonra, zarf ve oy pusulalarını torbadan çıkarılarak eksiksiz bir şekilde sayılmasına dikkat etmek gerekmekte. Özellikle sandık kurullarının bütün zarf ve oy pusulalarına sandık kurulu mührü ile mühürlemesi ve mührün basılacağı yerin sandık kurulu kararıyla kararlaştırılması ve bunun karar defterine yazılması istenmelidir. Böylelikle olası dışarıdan gelebilecek oy pusulaları kolaylıkla tespit edilebilir. 4 Sahte oy pusulası, zarf, mühür basılabilir. Sandık görevlileri seçmen kapalı oy alanına girerken elinde, telefon, pusula var mı ya da çıkarken ellerinde ayrıca boş pusula var mı diye dikkatle bakmalı. 4 Seçmene oy pusulası ya da zarf verilirken bilinçli olarak gizlice zarfa ya da oy pusulasına belli işaretler ya da zarfın içine bir şeyler (kağıt parçalar vb) konmuş olabilir. Bu hilenin amacı partilerin oylarını geçersiz kılmaktır. Bu konuda yapılabilecek şey, seçmenin bilgilendirilmesi ve oy verme sürecinde müşahitlerin oy pusulaları seçmenlere verilirken dikkatle izlemesidir. 4 Okul dışında mühürlü oy pusu laları verilerek boş oy pusulalarının getirilmesi istenebilir. Yukarıda da belirtildiği üzere oylama başlamadan önce bu olası hile hatırlatılarak sandık kurulu mührünün hep aynı yere basılması konusunda sandık kurulunun karar alması sağlanmalı, sayım döküm aşamasında da sandık kurulu mührünün basılı olduğu yer kontrol edilmeli, buna rağmen şaibeli bir durum varsa basılı sandık kurulu mührünün o sandığa ait olup olmadığı kontrol edilmelidir. 4 Sonuçlar tutanaklara geçirilir ken partilerden eksiltme yapılarak başka partilerde aynı oranda artırma yapabilirler. Müşahitlerce oyların sandık sonuç tutanaklarına eksiksiz bir şekilde hem rakamla hem de yazı ile yazıldığı mutlaka kontrol edilmeli. 4 Tutanaklar kurşun kalemler le doldurularak daha sonra tahrifat yapılabilir. Sandık görevlilerinin bu konuda da dikkatli olması gerekmektedir. 4 Sandık kurulu müşahitlere, “tutanağın resmini çek, aslını vermiyoruz” diyebilir. Müşahitler kesinlikle bunu kabul etmemelidir. Tutanağın aslı alınmalıdır. 4 Önceden hazırlanan torbalar gerçek torbalar ile değiştirilebilir. Bu hile torbaların taşınması sırasında yapılabilir. Ya da ilçe seçim kurullarında yapılabilir. Torbaları ilçelere taşıyacak araçlar mutlaka önceden kontrol edilmeli, araçların hiçbir yere uğramadan doğrudan seçim kurullarına gittiğinden emin olunmalı, bu amaçla araçlar takip edilmelidir. Hekimlerden partilere çağrı İstanbul Tabip Odası seçimlere 4 gün kala sağlıktaki beklentilerini sıraladı: Performans sistemini kaldırın, şehir hastanelerinden ve hastayı müşteri olarak görmekten vazgeçin SİBEL BAHÇETEPE İstanbul Tabip Odası, 24 Haziran seçimleri öncesi sağlık alanına ilişkin beklentileri açıkladı. Cağaloğlu’ndaki İstanbul Tabip Odası’nda düzenlenen toplantıda konuşan İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, pazar günü ülkemizin önemli bir seçime gittiğini anımsatarak şunları söyledi: “Bu dönem özellikle sağlığın ticarileştirilmesi en önemli sorunlardan birini oluşturdu. İyi hekimlik değerlerinin çok ciddi anlamda yıprandığı bir süreçten geçtik” dedi. Gelinen noktada şehir hastanelerinin sağlıkta ticarileşmenin son noktası olduğunu vurgulayan Saip, “Hekimlerin hakları açısından da baktığı mız da emekliliğe yansıyan düzenli bir aylık istiyoruz. Performansa dayalı sistemin kaldırılmasını ve hastanelere başvurularda hastaya gerekli sürenin ayrıldığı bir süreç yaşanmasını istiyoruz. Böyle bir sağlık sistemi kurulduğunda birinci basamakta koruyucu hekimin ağırlıkta olduğu çok fazla tetkik ve hasta bakımına, muayenesine, tedavi edici hekimliğe yönelilmediği daha çok hastalanmadan korunduğu bir sisteme geçişi arzu ediyoruz. Hastanın müşteri olarak görülmediği, ne kadar çok tetkik istenirse o kadar çok kâr edildiği bir hastane sisteminin kurulmadığı bir sağlık sistemi istiyoruz.” Oda Genel Sekreteri Dr. Osman Öztürk ise hekimlerin taleplerini şöyle özetledi: “Etik değerlere ve insan haklarına saygı, herkese eşit, ücretsiz, nitelikli sağlık hizmeti, sağlığın piyasanın vahşi koşullarına terk edilmediği, koruyucu hekimliğin öncelendiği kamucu bir sağlık sistemi, hastalarımıza yeterli süre, insanca yaşayabileceğimiz, mesleki gelişimimizi sürdürebileceğimiz bir ücret, her basamakta güçlü bir ekip hizmeti, yıllık başvuru sayısının toplam nüfusu aşmadığı bir acil servis, hasta sayısının çokluğuyla değil azlığıyla övünülmesi, kişiye düşen MR sayısına göre değil tıp fakültesinin ürettiği bilimsel yayınlarda dünya rekoru istiyoruz. Bütün meslektaşlarımızı seçimlere katılmaya, oylarına ve sandıklarına sahip çıkmaya davet ediyoruz.” l İSTANBUL C MY B