15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Küçükçiftlik’te tek günlük festival Kent FM radyosunun düzenlediği Kent Fest, 22 Haziran Cuma günü Küçükçiftlik Park’ta KULTUR gerçekleşecek. Festivalde pop müziğin önem sonra tekrar albüm yayımlayan Vega ve 7080’ler repertuvarı ile Circus konserleri olacak. Kapısını saat 17.00’de açacak festivalin baş TELEVİZYON li isimlerinden Nazan Öncel, geçen yıl 12 yıl langıcını ise Kent FM yayıncıları yapacak. 06.00 Güne 07.30 Güne 14 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN [email protected] Çarşamba 20 Haziran 2018 Merhaba 08.45 Günün Ekonomisi Başlarken 11.00 Ayşenur Arslan ile Medya Mahallesi 09.00 Parametre 13.00 Haber Masası 10.00 10’dan Sonrası 16.00 Haber Kritik 13.00 Bugün 17.00 İz Bırakanlar 15.00 Günlük 18.00 Ana Haber 15.46 Hava Durumu 21.00 Rahmi Aygün 18.00 Ana Haber ile Kritik 22.00 Seçime Doğru 23.30 Gün Sonu Distopyayla yüzleşmek Fotoğrafçı Emin Altan’ın Norgunk etiketiyle yayımlanan ‘Chaosmos’ adlı kitabı felaketlerin, ekonomik buhranların, savaşların boşalttığı kentleri göz önüne seriyor. Uzun yıllar gemi mühendisliği yapmış Emin Altan. Çocukluğundan beri amatörce ilgi lendiği fotoğrafçılığa ise emekli olduk tan sonra tam zamanlı olarak eğilmiş ve üzerinde beş yıl çalıştığı bir projeye konsantre olmuş. Nor gunk tarafından, Bülent Erkmen tasarımıyla ba sılan büyük boyuttaki “Chaosmos” işte o pro jenin somutlaşmış hali. EMRAH KOLUKISA İçinde dünyanın çeşitli bölgelerinde çekilmiş ve kıyamet sonrası bir dö nemi tasvir ettiğini düşünebileceğiniz ama tamamen günümüze ve günümüz insanının tahrip gücüne özgü karanlık manzaralar yer alıyor. Karanlık ama yine de umut taşıyan, korkutucu ama yine de hayrete düşüren... Altan ile ki tabını, fotoğraflarını konuştuk. n Biraz projenin nasıl başladığın dan, nasıl şekillendiğinden konuşa lım isterseniz. Bu projeye 2012 yılında başladım. Malum o dönem, 3. havalimanı, 3. köp rü ve kuzey ormanları katliamı süreci nin yoğun olduğu zamanlar. O bölge lerde dolaştım ve bir yandan doğa kat liamı bir yandan çarpık yapılaşma ve o çevrelerde gördü ğüm terk edil miş madenler, kı yının plan sız tahribatı der ken ben bunları fotoğraf lamaya başladım. Sonra bu çalış mayı yakın çev rede ge nişlettim, Zonguldak, Tekirdağ, Çanakkale... Daha sonra Batman, Diyarbakır... Ve sonra kentlerin çeperlerinde yaptığım çalışmayı yurtdışına da taşıdım. Detroit’e gittim, orası tam bir hayalet şehir. Otomotiv sektörünün çöküşüyle birlikte bir yanı yaşayan büyük bir metropol, bir yanı çökmüş bir hayalet şehir; fabrikalar terk edilmiş, mahalleler boşaltılmış, sokakta yaşayan yoksul insanlar... Benzer biçimde Şanghay, çok hızlı gelişen bir şehir Çin’de, hızla mahallelerin yıkıldığı, yeni alanların açıldığı bölgeler... Kentlerin çeperlerinde bu çalışmayı sürdürdüm uzunca bir süre, ve yaklaşık 2014’e kadar süren bu çalışmada çok da başarılı olmadığımı gördüm. Beni neyin motive edeceğini düşünürken aslında kentlerin mer kezlerinde benim ilgimi çekecek insan izleri görebildiğimi düşün düm. Ve oradan sonra proje açıl dı zaten. n Başka hangi kentlere gittiniz? En çarpıcısı Çernobil. Defalar ca gittim Çernobil’e. Fukuşima’ya gittim. Yani nükleer facia sonra sı yaşam izleri... Bunun gibi Gü ney Afrika Cumhuriyeti, Na mibya, Avrupa’da pek çok nok ta, Balkanlar’da eski Yugoslavya’da, askeri kalıntı lar, kentlerde, evlerde, fabri kalarda, hasta nelerde, okul larda çalışmala ra devam ettim. Yaşamın izleri ni, insanın izleri ni fotoğrafladım, hiç insan yok fo toğraflarım da ama insandan geriye kalan bu çarpık gelişme, sanayi devrimi sonrası tek kutuplu bir dünya daki çevreci olmayan, toplumcu olma yan politikaların bizi getirdiği noktayı kendi bakış açımdan öne çıkardım. Bu belgesel bir çalışma değil, benim yap tığım, bireysel bir distopya kurgusu. İzleyeni distopyayla yüzleşmeye davet edecek bir bakış. n Şöyle bir gözlemim oldu bu fo toğraflara bakarken: İnsan bu mekânlardan çekilmiş bir şekilde, terk etmiş ama doğa bütün o kalıntıları kendi içine almış, onları sarmalamış sanki. Birçok fotoğrafta mekânı saran otlar, bitkiler hatta kum yığınları... O çok temel bir şey. Ben bir yandan şunu sorguluyorum zaten, yaptığım iş insanlara korku sunacak bir distopya mı?.. Evet, gelecekle ilgili kaygılarla yüzleşmesini istiyorum, ama korkularla insanların sinmesine hizmet edecek bir sürecin parçası olmak da istemiyorum. Umut olmalı... Bazı arkadaşlarım hep o yeşili, dalı, yıkılan bir fabrikanın içinde yeşeren bir ağacı gördüler ki benim göremediğim zaman, ama ben bilinçaltında kadrajıma katmışım kimi zaman ve o kötümserliğin altında bir iyimserlik bulduklarını söylediler. Şu bir gerçek, doğa direniyor, doğa kendini yeniden üretiyor ama onun da sınırları var. İnsan o kadar güçlü ki doğayı yok edebilir. Neticesinde de tür olarak kendimizi yok edebiliriz, bunu görüyoruz. n Fotoğrafladığınız mekânlara herhangi bir müdahalede bulundunuz mu? Hayır, hiç dokunmadım. Benden önce dokunulmuş, onu söyleyebilirim. Vandalizm gittiğim her yerde var, yani bir nedenle terk edilen mekânlar yağmalanmış. Ama ben hiç dokunmadım, ne gördüysem onu çektim. Çok sınırlı ışık desteği kullandığım oldu bazı yerlerde, çok kapalı, karanlık ortamlarda mesela. Ama onun dığında doğal ışıkla çalıştım hep. Sponsor çekildi festival iptal oldu Bu yıl Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü tarafından 6. kez düzenleneceği duyurulan İstanbul Uluslararası Bale Yarışması ve Festivali ana sponsor olan Uluslararası Türk Kültür Teşkilatı Türksoy’un çekilmesi sonucu iptal edildi. Daha önce birçok etkinliğe sponsor olan ve 23 Haziran’da Bilkent Üniversitesi ile işbirliğine girerek Carmina Burana konserinin gerçekleşmesine katkı sunan Türksoy’un sponsorluktan neden çekildiğine dair bir açıklama yapılmadı. İzmir Festivali’nde sahne NDT’nin İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı (İKSEV), 32. Festival’de yarın akşam çağdaş dansın önemli isimlerinden Nederlands Dans Tiyatrosu’nu (NDT) ağırlıyor. AASSM’de yapılacak etkinlikte NDT, üç koreografisini sahneleyecek. Çağımızın en iyilerinden kabul edilen koreograf Paul Lighfoot’un sanat direktörlüğünde tanınırlığının sınırlarını genişleten NDT, 32. İzmir Festivali’nde Johan Inger’in “Out Of Breath”, Marco Goecke’nin “Wir Sagen Uns Dunkles” ve Sol León & Paul Lightfoot’un “Sad Case” koreografilerini sahneye koyacak. Nederlands Dans Tiyatrosu festival kapsamında üç koreografisini sahneleyecek. Beyonce ve JayZ’den sürpriz albüm Yapımcı Bregman yaşamını yitirdi Hollywood’da “Scarface / Yaralı Yüz” ve “Dog Day Afternoon / Köpeklerin Gü nü” gibi filmlerin yapımcısı Martin Bregman 92 yaşında hayatını kaybetti. Ünlü sinemacının ölüm nedeni beyin kanaması olarak açıklandı. Beyoncé ve JayZ, 16 Haziran’da sürpriz bir albüm çıkardılar. “Everything Is Love” isimli ortak albümün “Apeshit” şarkısının klibi de aynı anda yayımlandı. Albümde Migos ve Pharrell Williams konuk isimler olarak yer alıyor. 9 şarkının yer aldığı albümde ayrıca Dr. Dre imzalı “Salud!” adında bir “bonus şarkı” bulunuyor. 46.İstanbul Müzik Festivali dünyaca ünlülerin parlak icraları kadar gencecik sanatçıların coşkularını birleştirdi. Enerjisi yüksek bir etkinlikler zinciri olarak damağımızda güzel tatlar bıraktı. Piyanist Daniil Trifonov, soprano Joyce Didonato, soprano Diana Damrau ve bas bariton Nicolas Teste; kemancı Charlie Siem, piyanist Khatia Buniatisvili ve kemancı Renaud Capuçon, çellist Mischa Maisky, Liszt Oda Orkestrası ve yeni tanıştığımız piyanist Yekwon Sunwoo’nun dinletileri unutulmazdı. Kapanışta Gerard Schwarz yönetimindeki İngiliz Oda Orkestrası’nın Güher ve Süher Pekinel solistliğindeki konserleri de izleyebildiklerim arasında bu unutulmazlar listesine eklendi. Pekineller, 20. yüzyıldan Fransız besteci Francis Poulenc’in İki Piyano ve Orkestra İçin konçertosunu seslendirdiler. Poulenc, 1920’li yıllarda Fransız Altıları’nın bir üyesi olarak, savaştan bunalan insanlara güleç müzik sunan akımın üyesi olmuş. Sonra da kendini daha İstanbul Festivalinin Ardından mistik konulara adamış. Uzun zamandır dinlemediğimiz bu eseri Pekineller de olgun, derin düşünceli bir anlayışla yorumladılar. Güzel renkler yarattılar, gizemselliği yer yer ön plana çıkardılar. Programın başında Prokofiev’in 18. yüzyıla göndermelerle bestelediği Klasik Senfonisi, aynı dönemi yaşamış Poulenc’in daha yeniliğe dönük konçertosuna kapıyı açtı. Sonraki kısacık Dvorak eseriyle 19. yüzyıl sonunun inceliklerini din ledik ve Beethoven’in 8. Senfonisi’yle program tamamlandı. Avrupa’nın önde gelen şeflerinden Schwarz, dinamik ve solistleri çok iyi takip eden bir sanatçı. Poulenc’in konçertosunda Pekineller’le özenli bir uyum içindeydi. Prokofiev ve Beethoven’da, oda orkestrasının her grubundan ince ayrıntıları almasını bildi. Sponsorlara teşekkür Öncelikle Eczacıbaşı camiasına ve Elginkan Vakfı bünyesindeki E.C.A. başta olmak üzere festivalin tüm sponsorlarına teşekkür etmeliyiz. Onlar sahip çıkmasalar festival de gerçekleşemez. Gelecek yıllarda da yine onların desteğini alkışlamayı umut ederiz. Ayrıca Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası ve Tekfen Filarmoni gibi İstanbulun büyük orkestralarının da festivale katkıları övgüye değer. İstanbul’un her köşesinden konsere elverişli mekânların araştırılıp değerlendirilmesi izleyicileri yeni ortamları keşiflere yöneltti. Konserlerin öncesinde yapılan konuşmalar da giderek festivalle bütünleşiyor, her yıl daha geniş dinleyici buluyor. Festivali düzenleyen direktör Yeşim Gürer Oymak ve bütün ekibine teşekkürler. Bunca topluluk ve dünya ünlüsü sanatçıyla kalabalık dinleyici kitlesinin buluştuğu ektinlikler, onların sayesinde hiçbir aksamaya uğramadan tamamlandı. Bu arada İstanbul’un nice tarihi yapısı da festivalin mekânı olarak değerlendirildi. Büyük sanatçıları bilmem ama, birçok genç isim, özgeçmişine İstanbul Festivali’nde çaldığını yazmakla kıvanç duyacak. Bu referansla her birinin istikbali açılacak. Festival, bir zamanlar eleştirildiği gibi belirli bir kitleye hitap etmek yerine, her kuşaktan ve her kesimden dinleyiciye sesleniyor. Herkes kendisine göre izleyecek birkaç etkinlik bulabiliyor. Gelecek yıla daha zengin programlarda buluşmak dileğiyle. 08.00 Güne Başlarken 08.45 Hava Durumu 09.15 Geri Sayım 10.20 Kupa Bülteni 11.00 Haber Merkezi 13.00 Öğle Bülteni 15.00 Günün İçinden 16.00 Dünyanın Haberi 18.00 Akşam Haberleri 20.00 Ana Haber  21.00 Siyasi İşler 23.00 Gece Bülteni 07.00 Gün Başlıyor 07.55 Hava Durumu 09.00 Güne Bakış 11.35 Kupa Günlüğü 12.00 Gün Ortası 14.00 Manşet 16.55 Hava Durumu 17.00 Akşam Haberleri 19.00 Ana Haber 20.00 Seçim Özel 21.00 Türkiye’nin Nabzı 01.00 Haber Bülteni 07.00 Dizi: Yabancı Damat 09.45 Dizi: Aşkı Memnu 12.45 Gelinim Mutfakta 15.00 Magazin D 16.30 Dizi: Arka Sokaklar 19.00 Ana Haber 20.00 Çarkıfelek 22.45 Dizi: Hayati ve Diğerleri 00.45 Dizi: Galip Derviş 07.00 Gün Başlıyor 09.50 Dünya Turu 11.15 Haber Turu 12.35 Ekonomi Turu 13.23 Türkiye’nin Seçimi 16.30 Aykırı Belgesel 17.00 Tele Ekonomi Raporu 18.30 Spor Bülteni 19.00 Ana Haber 20.30 Yurttan Haberler 21.00 Analiz 23.00 Gün Bitiyor 07.00 Dizi: Fazilet Hanım ve Kızları 12.00 Dizi: Ufak Tefek Cinayetler 15.15 Dizi: İstanbullu Gelin 18.45 Ana Haber     20.00 Dizi: Kalbimin Sultanı 22.30 Yerli Film: İtirazım Var 07.00 Güne Bakış 10.30 Biz Bize 14.30 Gündemin İçinden 18.15 Kültür Sanat 19.30 Doğru Seçim 20.00 Ana Haber 21.00 İlden İle Yurdun Sesi 22.00 Sinema 00.00 Gece Haberleri 08.00 Gelin Evi 08.00 İsmail Küçükkaya 10.00 Deryalı Günler ile Çalar Saat 13.00 Lezzet Yolculuğu 10.45 Dizi: Kadın 14.00 Çocuktan Al 13.00 Dizi: Bizim Hikâye Haberi 16.15 Dizi: Şevkat 15.30 Dizi: Yeni Gelin Yerimdar 18.45 Ana Haber 19.00 Fatih Portakal 20.00 Güldür Güldür ile Ana Haber Show 20.00 Liderler Fox’ta 00.15 Film: Suikastçılar 01.00 Dizi: İnadına Aşk 04.45 Dizi: Gülümse 03.45 Dizi: Rüzgârın Yeter Kalbi BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1/ 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Süt verimi yüksek bir sığır cinsi. 2/ Sınır nişanı... Bir mantarla bir suyosununun ortak yaşamasıyla ortaya çıkan 1 B İ Ç İ MA Y I 2 OLANAK RU 3 ZAR NADAS 4 AN K İ TO A 5 Y İ D İ S NAR 6 HHARKA HE 7 KANT ARON 8 OY İ AR I N 9 TESL İ S TE bitkilerin ge nel adı. 3/ Büyük meşin heybe... Bulanıklı ğı olmayan, berrak. 4/ Bir renk... İzmir’in bir ilçesi. 5/ Motorlu taşıtların elektriğini sağlayan aygıt... Bir gıda maddesi. 6/ Yine leme sonucu kazanılan yatkınlık... Hayat arkadaşı. 7/ “Fiiller, eylemler” anlamında eski sözcük... Kilime benzer, renkli ve motifli uzun yolluk. 8/ Geceleyin açık ha vada sevgi duyulan biri için verilen küçük konser. 9/ Paltoya benzer bir tür üstlük... Küçük erkek kardeş. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Divan edebiyatında, bir gazelin her beyitinin başına üç dize eklenerek yazı lan şiir türü. 2/ Hatay ilinde içliköfteye verilen ad... İzmir’in Selçuk ilçesinde ünlü bir antik kent. 3/ Bir meyve... Akdeniz Bölgesi’nde bir akarsu. 4/ Yağı alınmış süt ya da yoğurttan elde edilen bir peynir. 5/ Aldatma işi, hile... Kimi devletlerde prens ten sonra gelen en yüksek soyluluk sanı... Japon lirik dramı. 6/ Başka yerlere dikil mek için yetiştirilmiş sebze ya da körpe çiçek... Sıkıntı verme, üzme. 7/ Afrika’da yetişen ve parlak kerestesi mobilyacılıkta kullanılan bir ağaç... İtici neden, güdü. 8/ Denizlerin çekilmesiyle oluşan ve yurtlan maya elverişli olan bölge. 9/ “Şerbeti elin den koyup / Ağuyu etmek gerek” (Yu nus Emre)... Güney Amerika’da bir ülke. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle