16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 20 Haziran 2018 12 yorum/haber TASARIM: SERPİL ÜNAY Köşemen Nâzım Hikmet külliyatı neden tam değil? Nâzım Hikmet doğum ve ölüm yıldönümlerinde çeşitli etkinliklerle anılıyor, bu vesileyle yeni yayınlar yapılıyor. #tarih dergisi de haziran sayısının kapak konusu olarak Nâzım Hikmet’i ele almış. İlk kez yayımlanan fotoğraflar ve belgeler yer alıyor dosyada. Nâzım Hikmet uzmanı M. Melih Güneş hazırlamış dosyayı. Yazılardaki temel sorgulama Nâzım Hikmet külliyatının niçin eksik olduğu ve bunun neden tamamlanmadığı. Bilinen bir gerçek, Nâzım Hikmet’in kitapları uzun yıllar boyunca Türkiye’de okunamadı, çünkü yasaktı. 1938 1965 yılları arasında Nâzım Hikmet’in hiçbir kitabı Türkiye’de yayımlanamamış. Toplu eserlerinin ilk yayımı bu nedenle Bulgaristan’da Türkçe olarak gerçekleştirildi. Ancak Nâzım Hikmet’in ölümünden sonra Memet Fuat’ın çabaları ile ilk kitaplar yayımlandı. 1975’te Şerif Hulusi ve Asım Bezirci’nin derlemesi ile bütün şiirleri 8 cilt olarak Cem Yayınları’ndan yayımlanmaya başladı. Nâzım Hikmet külliyatı diyebileceğimiz ilk yayın ise 1989’da Memet Fuat’ın derlemesiyle Adam Yayınları’ndan 29 cilt olarak çıktı. 2001’de bu derleme esas alınarak ve “yeniden gözden geçirilerek” yayımlandığı ibaresiyle Nâzım Hikmet külliyatı Yapı Kredi Yayınları’ndan (YKY) çıktı. Gözden geçirme bilgisi önemliydi, zira 80’li yıllarda bile bazı sözcükleri kullanmak sakıncalı bulunuyordu ve Memet Fuat’ın bazı dize ve sözcükleri çıkartıp (...) ile geçtiği “komünist” gibi yasak sözcüklerin yerine ise “emekçi” gibi aynı anlama geleceği umulan sözcükler kullandığı biliniyordu. Memet Fua, 60’larda De Yayınları’nda yayımladığı ilk iki kitap hakkında hemen davalar açıldığını yazıyor. Çünkü 141 142. maddeler nedeniyle sadece “komünist” sözcüğünü kullanmanız bile yargılanıp hapis cezası yemeniz için yeterliydi. YKY’nin yayınına bakıldığında sanki Memet Fuat’ın derlemesiyle Nâzım Hikmet külliyatı tamamlanmış, son nokta konmuş gibi bir hava var. Oysa Nâzım Hikmet’in olağanüstü verimli bir şair olduğu gerçek. Rusçada yayımlanıp Türkçe asılları bulunamayan birçok eseri olduğu gibi hapislik, sürgünlük gibi nedenlerle çeşitli kişi ve yerlerde kalmış eserleri olduğu da anlaşılıyor. Henüz tam bir bibliyografyası da yok. M. Melih Güneş örnek olarak Senin Adını Kol Saatımın Kayışına Tırnağımla Kazıdım ile Bugün Pazar şiirlerinin arasında yer verdiği “Sana fevkalade mühim bir fikir söyleyeyim” dizesiyle başlayan 1938 tarihli şiiri veriyor. Bu şiir çeşitli antoloji ve yayınlarda yer almasına rağmen nedense toplu şiirlere eklenmiyor. Böyle çok sayıda şiir var ve özellikle Rusya’daki Nâzım Hikmet arşivleri incelenmeyi bekliyor, diyor M. Melih Güneş. Arşivden önemli bir örnek de geçen yıllarda sansürlü basılıp basılmadığı tarışılan Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim romanı hakkında. YKY, geçen yıl, eleştiriler üzerine yeni basımın Bulgaristan baskısı esas alınarak sansürsüz basıldığını açıklamıştı. Ama Nâzım Hikmet Kolektifi’nin hazırladığı Sevdalınız Komünisttir Nâzım Hikmet’i Sansürlemek (Mart 2018, Yazılama Yay.) adlı kitapta, romanda hâlâ sansürlü yerler olduğu iddia ediliyor ve örnekler veriliyor. #tarih dergisindeki M. Melih Güneş’in yazısından Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim romanının son halinin el yazısı düzeltmelerle birlikte Rusya Edebiyat ve Sanat Arşivi’nde korunduğunu öğreniyoruz. Kapağı da Nâzım Hikmet el yazısı ve kendi çizimi ile yapmış. Kaynak olarak kullanılabilir. Nâzım Hikmet külliyatının tekrar ele alınması ve sözcük kullanımı ya da çıkarılan dizeler açısından gözden geçirilmesi gerekiyor. Bu iş yapılırken de geçen yıllarda bulunan ve çeşitli dergilerde yayımlanan şiir, yazı ve diğer eserleri de toplu eserlerine eklenmeli. Ama esas yapılması gereken, arşivlere girip hiç yayımlanmamış eserleri bulmak ve Nâzım Hikmet külliyatını ve bibliyografyasını mümkün olduğunca eksiksiz yayımlamak. Erken seçim kararının ilanından sonra herkesi bir heyecan sardı. Heyecanlanmak kimi zaman insanı yorgun düşürüyor. Sokakta, kafelerde, lokantalarda herkes seçimleri konuşuyor. Altı cumhurbaşkanı adayı, ittifaklar, ittifaklara dahil olmayan partiler… Herkes kendince bir tahmin yürütüyor seçim sonuçlarına ilişkin. Haksız da değiller çünkü 1950’lerden bu yana hiçbir seçim bu kadar belirleyici olmamıştı. Demokrasi adına bir var olmayok olma oylaması bu. Ya aklımızı başımıza toplayıp doğru kişiye, doğru partiye/partilere oy vereceğiz ya da gittikçe kuşa dönen demokrasimiz tümden hayatımızdan çıkacak, karanlığa gömüleceğiz. Adalet ve Kalkınma PartisiMilliyetçi Hareket PartisiBüyük Birlik Partisi’nden oluşan “tek adam” ittifakı bir kâbus gibi karşımızda duruyor. Bu üç partinin de sözcüleri yalanlarla, hezeyanlarla, tezviratla muhalif cumhurbaşkanı adaylarına ve partilere saldırıyorlar. HHH Gittikçe neredeyse tümüyle iktidarın emrine giren görsel ve yazılı medya sürekli iktidarın lehine yalan haber yayıyor. Objektif denilebilecek Yorgunluk birkaç televizyon kanalı ile güvenilebilir birkaç gazete kaldı. Bu, sokaktaki insanı yoruyor. İnsanlar, kime, neye inanacaklarını bilemiyorlar. “Cumhur İttifakı” liderleri kentten kente koşup düzenlenen mitinglerde konuşuyorlar. Ne kadar ipe sapa gelmez, ne kadar yalan yanlış şeyler de konuşsalar onları dinleyen belli kitleleri var. Fakat bu insanların tümü seçimlerde o liderlere oy verirler mi, sanmıyorum. Bu arada “Cumhur İttifakı”nın liderlerinde de yorgunluk belirtileri gözlemleniyor. Bu belirtiler özellikle dillerine yansıyor. Dillerinin şirazesi kayıyor. Üç gün önce bir yerde söylediklerini üç gün sonra başka bir yerde inkâr ediyorlar. İnsanlar bunu görmüyorlar mı? “Cumhur İttifakı” liderlerinin mitinglerdeki ortak paydaları, muhalefetin cumhurbaşkanı adaylarına aslı astarı olmayan iftiralarla saldırmak! Fakat bu saldırılar, Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti + Demokrat Parti ve Saadet Partisi’nden oluşan “Millet İttifakı”nın saflarını sıklaştırıyor. HHH Muharrem İnce de Meral Akşener de Temel Karamollaoğlu da ittifakın dışında kalan Halkların Demokratik Partisi’nin adayı Selahattin Demirtaş da saldırılar karşısında dik duruşlarından ödün vermiyorlar. Onlar ayakta kaldıkça “Cumhur İttifakı”nın sözcüleri ne yapacaklarını, ne söyleyeceklerini bilemiyorlar. Acizleşiyorlar… Bu seçim sürecinin yıldızı hiç kuşku yok ki Muharrem İnce. Hiçbir lafın altında kalmıyor, misliyle yanıt veriyor. Şunun şurasında 24 Haziran’a dört gün kaldı. Bakalım bu dört günde neler göreceğiz. Dileriz iyi şeyler görürüz. Silah satışına engel ABD Senatosu, F35 savaş uçağı ve bazı önemli silah sistemlerinin Türkiye’ye satışının engellenmesini kapsayan tasarıyı onayladı 3 şehit, 10 yaralıŞırnak, Siirt ve HakkÂri’den acı haber: ÇOK İÇİM YANIYOR Şehidin annesi Emine Baştan, oğluyla 4 gün önce telefonla konuştuğunu belirterek “20 gün sonra geleceğim dedi bana. ‘Oğlum bu işten vazgeç’ dedim, ‘gel’ dedim. Bana ‘beş sene sözleşmem var’ dedi. Çok içim yanıyor. Vatanımız sağ olsun, dayanamıyorum” dedi. Şırnak’ın Güçlükonak ilçesinde önceki gece ve dün sabah terör örgütü PKK tarafından el yapımı patlayıcı ile düzenlenen saldırılarda Piyade Onbaşı Çağatay Necati Dinç (20) ve Piyade Uzman Çavuş İzzet Ak (28) şehit oldu. Saldırıda 2 asker de yaralandı. Siirt’in Eruh ilçesi Dağdöşü köyü kırsalında önceki gece devriye görevi yürüten askeri aracın geçişi sırasında önceden yola tuzaklanan el yapımı patlayıcı infilak ettirildi. Jandarma Uzman Çavuş Bahattin Baştan (26), doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamayarak şehit oldu. Diğer 2 askerin de durumunun ağır olduğu bildirildi. Şehit Baştan’ın cenazesi Trabzon’a gönderildi. HakkâriÇukurca Karayolu üzerinde bulunan Köprülü Köyü Aslanboğazı mevki inde ise önceki gece terör örgütü PKK tarafından askeri konvoya roketli saldırı düzenlendi. Roketin askeri araca isabet etmesi sonucu 6 asker hafif şekilde yaralandı. Yaralı askerler tedavi altına alınırken, bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldı. Eruh kırsalında düzenlenen saldırıda şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Bahattin Baştan’ın Trabzon’un Düzköy ilçesindeki evine acı haber gitti. Güçlükonak’ta el yapımı patlayıcının infilak etmesiyle şehit olan Piyade Uzman Çavuş İzzet Akın, Hatay’ın Dörtyol ilçesi Yeşilköy mahallesinde oturan ailesi de acı haberle yıkıldı. Güçlükonak’ta şehit olan Piyade Onbaşı Çağatay Necati Dinç’in İzmir’in Torbalı ilçesine bağlı Yazıbaşı mahallesindeki evine de ateş düştü. l DHA/İHA Baştan Dinç Ak ABD ile Türkiye arasındaki Rusya’dan S400 alımı, bazı din ve elçi SERTAÇ EŞ lik görevlilerinin tutuklanması nedeniyle sü ren gerginlik, silah satışına ilişkin sorunla rın büyümesine yol açtı. Kongrede bazı sena törler tarafından Türkiye’ye F35 savaş uça ğı ve diğer silah sistemlerinin satışının en gellenmesi isteği ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bizzat adının verilerek ülke yö netiminin eleştirilmesiyle başlayan gerilim yeni bir boyuta ulaştı. ABD Senatosu dün, Türkiye’ye F35 savaş uçağı, Patriot hava sa vunma sistemleri, Chinook ağır nakliye heli kopteri, AH Kobra, H60 Black Hawk genel maksat helikopteri ve F16 uçaklarının satı şının engellenmesini öngören Savunma Ba kanlığı bütçesini onayladı. Türkiye brifingi Senatonun onayının ardından son kararın, Türkiye’deki seçimlerden sonra Senato ve Temsilciler Meclisi’nin 44 kişilik ortak komisyonu tarafından verilmesi bekleniyor. Ortak komisyon, bütçede Türkiye’ye ilişkin engelleme isteğine ilişkin, ABD Savunma Bakanı James Mattis, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’u da bilgilendirdi. Kararın ardından Mattis’in Türkiye ile ABD arasındaki askeri ilişkiler konusunda ortak komisyona brifing vermesi bekleniyor. Türkiye ile pazarlık ABD yönetiminin, Kongre’nin aldığı kararı Türk yetkililerle müzakere edip pazarlık yaptıktan sonra Mattis’in brifing vereceği ve ifadelerin de bu pazarlıklara göre yenileneceğine dikkat çekiliyor. Türkiye’ye satışının engellenmesi istenen sistemlerden özellikle F16 savaş uçakları, Türk Hava Kuvvetleri’nin omurgasını oluşturuyor. F35 uçaklarının ise Türkiye’nin envanterindeki F16’ların yerine 2030’lardan sonra kullanılması hedefleniyor. F35 satışının durdurulması durumunda Türkiye’ye verilecek 100’den fazla uçağın Ortadoğu ve Pasifik bölgesindeki bazı ülkelere satışının gündeme gelebileceğine dikkat çekiyor. l ANKARA 20 HAZİRAN 2018 SAYI: 33859 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına MEHMET Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Faruk Eren Aykut Küçükkaya Dijital Medya Koordinatörü Bülent Mumay Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Düzeltme: Mustafa Çolak Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Demirören Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 03:24 03:17 03:50 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 05:25 13:12 17:11 05:13 12:56 16:53 05:41 13:19 17:12 Akşam 20:46 20:27 20:45 Yatsı 22:38 22:15 22:27 KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] Heyet ABD’de Senato’dan çıkan karara karşın daha önceki anlaşmalardan kaynaklı ilk F35’in Türkiye’ye tesliminin yarın gerçekleşmesi bekleniyor. Bu amaçla Savunma Sanayi Müsteşarlığı’ndan bir heyetin ABD’de bulunduğu bir dönemde, Senatodan karar çıktı. Teslim edilecek uçağın bir yıl daha ABD’de kalması, pilotlara verilecek eğitimin ardından Türkiye’ye getirilmesi planlanıyor. [email protected] SINIRI GEÇMİŞLERDİ Yunan askerlere tahliye çıkmadı Yunanistan sınırındaki Kastanies Karakolu’ndan çıktıkları devriye sırasında Türkiye’ye geçtikleri için tutuklanan Teğmen Angelos Mitretodis (25) ile Astsubay Çavuş Dimitris Kouklazis’in (29) Edirne 2. Sulh Ceza Hâkimliği’nce yapılan tutukluluk değerlendirme duruşmasından yine tahliye çıkmadı. Kararın ardından Yunan askerleri sıkı güvenlik önlemleri altında Edirne F Tipi Cezaevi’ne götürüldü. l DHA İSVİÇRE 2 Türk diplomata yakalama kararı İsviçre Adalet Bakanlığı, 2016 yılında Fethullah Gülen’e yakınlığı ile bilinen ve Zürih’te yaşayan bir iş insanını bayıltarak kaçırmaya çalışan Bern Türkiye Büyükelçiliği’ne bağlı iki Türk diplomat hakkında yakalama kararı çıkardı. Diplomatlardan birinin basın ataşesi, diğerininse elçiliğin genel sekreteri olduğu öne sürüldü. l Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle