Katalog

Salı 12 Haziran 2018 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN ‘Sorunu çözeceğim’ haber 5 CHP’nin cumhurbaşkanı adayı İnce, Diyarbakır’da yaptığı mitingde Kürt sorununu çözeceği sözünü verdi, ‘Çözüm yeri Meclis’tir’ dedi CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Diyarbakır’da Kürt sorunu nasıl çözeceğini anlattı. İn ce, “Bir: Kürtler onore edilmek istiyor. Türklerin kaygılarını gidereceğiz, Kürtle ri onore edeceğiz. İki; samimi olacağız. Ya lan yok, gizli kapaklı görüşme yok. Çözüm yeri TBMM. Üç; TRT’nin ka nallarından birini bu işe ayıracağım, tartışma prog ramı olacak. Zaten bir işe yaradığı yok, bari bir işe ya İKLİM ÖNGEL rar” dedi. “Ben oy değil sorunu çözmek istiyorum” diyen İnce, “Erdoğan’ın der di oy, benim derdim barış, çözüm, uzlaş ma ve huzur” ifadelerini kullandı. İnce’nin konuşmasından satırbaşları şöyle: Siyaseti uzlaştıracağım: Amacım, siya seti yumuşatmak. Gönüller arasında köp rü kurmak. Milleti barıştırmak. 4 adayı da ziyaret ettim. Sonra Hakkâri’ye gittim, mi ting yaptım. Dedim ki “Sevgili Hakkârililer Sayın Akşener’in Karamollaoğlu’nun Demirtaş’ın ve Erdoğan’ın selamları var” dedim. Erdoğan, benim “4 adayın da se lamı var” videomu almış sadece Demir taş bölümünü kesmiş. Batı’da seyrettiri yor “Bak bak Demirtaş’a da gitmiş” diyor. Saklım gizlim yok birini ziyaret ederken Erdoğan’dan izin alacak halim de yok. Bugün yine hayır veririm: Bu yola çı karken dedim ki, “Muharrem bu milleti kucaklaştır, barıştır, yapamayacağın söz leri verme. Çık meydana açık açık söy le.’’ Dokunulmazlık konusu gündeme gel di. Partim ‘kaldırılmasına evet diyece ğiz’ dedi. Ben de ‘yanlış yapıyorsunuz’ dedim. Televizyonlara çıktım. Ben parti yönetiminin tavrını doğru bulmuyorum. ‘Dokunulmazlıklara hayır oyu verece ğim’ dedim. Bugün olsa yine aynısını yaparım. Siyaseti ilkeli yapacağız. Kim seye yaranmak gibi bir derdim yok. Der dim 81 milyonun mutlu olması. Sizi kandırmaya gelmedim: Ben 15 ya şında Yalova’da liseye giderken, Di yarbakırlı Ahmed Arif’in “Hasretinden prangalar eskittim” kitabını o yaşımda ezberlemiştim. 15 yaşımda ezberlediğim şiiri 40 yıl sonra Diyarbakırlılara Cum hurbaşkanı adayı olarak anlatacağım. Ben bugün burada sizi kandırmaya sizi aldatmaya, ya da baldıran şerbeti içme ye gelmedim. Buraya Ramazan şerbeti, meyan şerbeti içmeye geldim. Kürtler onore edilmek istiyor: Adını da koyalım, ‘Kürt sorunu’. Kürt sorununu na sıl çözeceğiz? Bir: Kürtler onore edilmek istiyor. Türklerin de kaygıları var Türkle rin kaygılarını gidereceğiz Kürtleri ono re edeceğiz. İki; samimi olacağız. Yalan yok, gizli kapaklı görüşme yok. Çözüm ye ri TBMM. Başka bir yer değil. Üç: Cumhur başkanı olduğumda TRT kanallarından bi rini bu işe ayıracağım tartışma programı olacak. Zaten bir işe yaradığı yok, bari bir işe yarar. 24 saat yayın yapacak, insanlar tartışacak. Dil meselesini tartışacak. Ben biliyorum ki içinizde muhafazakârlar, sol cular var. Esnafla anlaştığınız bir yer dil meselesi ama anlaşamadıklarınız da var. Kendi aranızda da anlaşamıyorsunuz, bili yorum. Anlaştığınız yerlere beni de yazın. Anlaşamadığınız yerleri de çözeceğiz. So runu çözmek mi, oy mu istiyoruz? Ben oy değil, sorunu çözmek istiyorum. Üç dil eğitimi: Çocuklarımıza 3 dil öğre teceğiz. Dünyada 200 devlet var 6 bin dil var. 2 bini kullanılıyor. Dil insanlığın mi rası. Bunu korumak lazım. Bir; resmi dili miz Türkçeyi öğreteceğiz. İki; anasıyla ba basıyla evinde konuştuğu bir dil var. Bu Kürtçeyse Kürtçe, Arapçaysa Arapça. Yet mez dünya vatandaşı yapacağız. Yani İngi lizce, Fransızca, Rusça, Çince öğreteceğiz. Sana baktım Recep: “Bana bak Muhar rem’’ diyor. Ben bu üsluba yanıt vermek istemiyorum, arkadaşlar yanıt ver dedi. Sana baktım Recep, söyle. Ben sana dedim her kuşun eti yenmez. Ben senin yanında kilere benzemem dedim. Bana bak, sana bak, bakarım bakıştık bunları bırakalım. Sana baktım da sen de şu garibana bak da bir televizyona çıkalım seninle. Gelir mi sizce? Gelecek gelecek. l DİYARBAKIR Muharrem İnce, her mitinginde olduğu gibi Diyarbakır’da da alandakilerle selfie çekti. İnce için alana toplananların, CHP’nin son seçimlerde kentte aldığı oy oranına göre daha kalabalık olması dikkat çekti. Diyarbakırlıdan güçlü mesaj MAHMUT ORAL CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, dün Diyarbakır’da ilgiyle beklenen mitingini gerçekleştirdi. Günlerdir ne diyeceği merakla beklenen İnce, Erdoğan’ın ‘mobil partili’lerle doldurduğu alana, CHP’nin son seçimlerde kentte aldığı oya göre daha kalabalık bir kitleyi topladı. Önceki gün, mitingin duyurusunu yapan CHP’nin anons aracının arkasından bakan bir Diyarbakırlı “Bu sefer de CHP’ye oy vereceğiz herhalde” sözleriyle, İnce’ye dönük hem Diyarbakırlıların il “Umarız o da buraya gelip hatırladığı Kürt sorununu, Ankara’da koltuğa oturunca unutulanlardan olmaz” umuduydu. İnce’nin mitingi başlamadan önce alanda dikkat çeken noktalardan bi ri kalabalığın içinde hiçbir pankart ya da slogan olmamasıydı. Parti yetkilileri, maksadını aşan ya da provokatif bir duruma engel olunması için böyle bir tedbir aldıklarını söyledi. İnce, kalabalığı selamlamak üzere eşi ile birlikte platforma çıktığında, alanı dolduran kalabalığı gördüğü andaki şaşkınlığı da bir an için yüzüne yansıdı. Belli ki kendisi ve partisi bile bu kadar kalabalığın toplanabileceğine ihtimal vermemişti. merkezinde bir miting düzenliyordu. Bunu hakkıyla yerine getirdi. İkincisi belki de CHP’nin son 20 yıldır girdiği seçimlerde kentte aldığı en yüksek oydan daha fazla daha fazla bir kalabalığı toplamıştı. Bu hem CHP’nin Kürt sorunu ile ilgili yeni şeyler söylemesi, yeni çözüm önerilerini dile getirmesi beklentisinden kaynaklanıyordu. Hem de artık “Erdoğan ve AKP’den sıtkını sıyırmış” olan Diyarbakır halkının değişim beklentisinin bir göstergesiydi. İnce’nin kente gelişinde geçiş güzergâhına eşlik eden partililerin ise tabiri caiz ise ağzı kulaklarına varıyordu. Çünkü yolda halkın büyük bir teveccühünü gözlediklerini aktarıyorlardı. Ken gisini hem de beklentisini ifade ediyordu. “De” ekiyle bir vazgeçişi, yani AKP’den Tarihi miting tin genel havası ile ilgili de yazarsak eğer, acılarını artık taşıyamaz hale gelen do kopuşu da anlatıyordu. İnce ve eşi Ülkü İnce topluluğu selam ğunun moralsiz kenti Diyarbakır, esasen Kalabalığın içinde zafer işareti yapan larken onu şaşırtan ikinci şey oldu. Top seçim kararının alındığı günden bu ya HDP sempatizanını, Bozkurt işareti yapan İYİ Parti’liyi, Necmettin Erbakan ile özdeşleşen, başparmağın açık olduğu sıkılı yumruğu ya da göğe yükseltilen sol yumruğu ile öne çıkanı da görmek mümkündü. Kimi sivil toplum kuruluşu tem luluk “Selo’ya özgürlük” diye tempo tutuyordu. İnce bu sloganı da tebessümle karşıladı. İnce konuşmasına Diyarbakırlı ölümsüz şairler Ahmed Arif ve Cahit Sıdkı Tarancı’dan “Memleket isterim” ve “Hasretinden prangalar eskittim” dört na sanki üzerindeki ölü toprağını atmıştı. Önce sivil toplum hareketlenmişti. Seçimli kongreler inanılmaz katılımlarla gerçekleşiyor, demokratik tutumu olan listeler, ezici bir şekilde kazanıyordu. Seçim kararının ardından HDP ve DBP alana çık silcilerinin de arasında olduğu kalabalık içinde gezinirken, bazılarıyla da sohbet etme imkânı bulduk. Söyledikleri daha doğrusu vurgulamak istedikleri tek şey, lüklerini okuyarak başladı. İnce’nin kentte yaptığı bu miting bir kaç bakımdan tarihi idi. Birincisi, CHP 9 yıl aradan sonra ilk kez Diyarbakır kent tı ve halk hareketlendi. İnce’nin kente gelişi ile 24 Haziran sonrası ile ilgili çok güçlü bir mesaj da verilmiş oldu. l DİYARBAKIR ‘Bu bir kadın dayanışması’ Ülkü İnce, tutuklu cumhurbaşkanı adayı Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’ı ziyaret etti CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin eşi Ülkü İnce, CHP Eskişehir milletvekili Gaye Usluer ile birlikte, HDP’nin tutuklu cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’ı evinde ziyaret etti. Basın mensuplarının alınmadığı ziyaret, yaklaşık 20 dakika sürdü. Ülkü İnce, ziyaretin ardından yaptığı açıklamada, “Muharrem Bey, Ankara’da bir programa yetişmesi gerekiyordu. O miting yaparken ben bu boşluğu değerlendirdim. Başak Hanım’la kısa bir görüşmemiz oldu. Gayet güzel, bu siyasi bir görüşme değildi. İnsani bir görüşme, Başak Hanım öğretmen biliyorsunuz. Ben de öğretmenim. Bir kadın dayanışması, bir öğretmen dayanışması şeklinde yaptık. Sayın Emine Hanım aynı durumda olsa onu da ziyaret ederdim. Sa İnce Demirtaş Usluer yın Karamollaoğlu’nun eşi aynı durumda olsaydı onu da ziyaret ederdim. Gayet güzel sohbet ettik, çıktık” dedi. Başak Demirtaş ise sosyal medya hesabından, “Siyaset düşmanlıkları değil, dostlukları büyütmelidir. Seçimlerden sonra da herkes birbirinin yüzüne ba kabilmelidir. Her şey oy değildir, oydan daha kıymetlidir insani değerlerimiz. Ülkü Hanım ve Gaye Hanım’a, dayanışma ve nezaketlerinden dolayı teşekkür ediyorum” mesajı ile birlikte Ülkü İnce’nin ziyaretiyle ilgili bir fotoğraf paylaştı. l Yurt Haberleri CHP lideri, attığı tweet’le İnce’yi eleştiren Danıştay üyesi Aysel Demirel’e “Cüppeni çıkar siyasete gir” çağrısı yaparak tepki gösterdi. CHP lideri Kılıçdaroğlu: ‘Rantiye sınıfı büyüdü’ Açıklanan büyüme rakamlarını değerlendiren Kılıçdaroğlu, 16 yılın sonunda Türkiye’nin tefecilere teslim edildiğini söyledi. Büyüme rakamlarını değerlendiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “İçinizde 7 küsur büyüyen esnaf, çiftçi, emekli var mı ben merak ediyorum? Kim büyüdü? Rantiye sınıfı. Türkiye’yi en geç 4 yıl içinde dolara boğacağız. Siyasette ufku dolanlar, ülkeyi sağlıklı yönetemezler” dedi. Kılıçdaroğlu, Esnaf Bakanlığı kuracaklarını ve esnafı kira stopajından muaf tutacaklarını anlattı. Malatya’da Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği’nde düzenlenen toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu, “Esnaf vergisini, primini zamanında öder. Sıkıntısı varsa komşusuna, arkadaşına anlatmaya çalışır. Esnafın bizim toplumumuzda farklı yeri vardır. Ticarette tanıştığımız ilk kişi esnaftır. Anayasamızda var; ‘Devlet, esnaf ve sanatkârları koruyacak tedbirleri alır.’ Gittiğim bütün esnaf toplantılarında, hep bir esnaf bakanlığından söz ederler. ‘Niye bizim bir bakanlığımız yok’ derler. Hiçbir parti ‘Esnaf Bakanlığı’ demiyor. Ama biz diyoruz ve seçim bildirgemize koyduk. Allah’ın izniyle Muharrem İnce cumhurbaşkanı, Millet İttifakı da parlamentoda gerekli çoğunluğu sağladığında ilk yapacağımız işlerden birisi ‘Esnaf Bakanlığı’ kurmaktır” diye konuştu. TÜİK tarafından yüzde 7.4 olarak açıklanan büyüme rakamlarına değinen Kılıçdaroğlu, “Zincir mağazalarını CHP mi kurdu? Kuran iktidara oy verirseniz daha çok ağlarsınız. Başka parti sizi kira stopajından muaf tutacağını söyledi mi? Hayır. Biz söylüyoruz ve sizi bu beladan kurtaracağız. İçinizde 7 küsür büyüyen esnaf, çiftçi, emekli var mı ben merak ediyorum? Kim büyüdü? Rantiye sınıfı” dedi. ‘Kıyamet kopardı’ Emekli aylığı alt limitinin, 2008 öncesinde bin 800 lira, bu yıl ise 840 lira olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “Başka bir demokratik ülkede olsa kıyamet kopar. ‘1800 lira aylığı, sen nasıl 840 liraya indirirsin’ der. Bunu ‘sosyal güvenlikte reform yapıyoruz’ diye sattılar. Türkiye tefecilere teslim edildi. Son 16 yılda hükümetlerin dışarıya ödediği faiz 151 milyar 134 milyon dolar. Çocuk doğduğu andan itibaren emzik aldık, bez aldık vergi ödedik. Musluğu açtığında 5 çeşit vergi ödüyorsun. Bir de gelir vergisi ödüyorsun, damga vergisi, harç ödüyorsunuz. Nereye gidiyor? Tefecilere gidiyor. İçeride de var tefeciler. Onlara da 687 milyar 124 milyon lira. Erdoğan Londra’ya niye gitti, ne işi var? Tefecilerle görüşmeye. Mehmet Şimşek niye gitti Londra’ya? Tefecilerle görüşmeye. Şu anda Türkiye dünyanın en yüksek faiziyle borçlanan ülkelerden birisi. Sonra dönüp, ‘Bunu dış güçler yaptı’. Yahu parayı isteyen, yalvaran yakaran, borç isteyen sensin” diye konuştu. l MALATYA/ Cumhuriyet CHP’den dava atağı ALİCAN ULUDAĞ CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, kendisini Pensilvanya’dan icazet almakla suçlayan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan aleyhinde 100 bin TL’lik tazminat davası açtı. İnce’nin avukatı Mustafa Kemal Çiçek’in, Erdoğan’ın ifadelerinin, iftira niteliğinde, ağır hakaret ve ifadeler barındırdığını dile getirdiği dilekçede mahkeme kararının en yüksek trajlı 5 gazetede yayımlanması da talep edildi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise kendisini “kaybettiği tazmi nat davalarının paralarını CHP’li Beşiktaş ve Ataşehir belediyelerinden almakla” itham eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu mahkemeye verdi. “Davalının kişiliğini gözeterek 5 paralık dava açılması talimatını verdiği” vurgusu yapılan dilekçede, Soylu’nun 5 kuruşluk manevi tazminata mahkum edilmesi istendi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusunda Soylu hakkında hakaret ve iftira suçlarından soruşturma açılmasını isteyen Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, dilekçesinde, tazminat kararının trajı en yüksek gazetede yayımlanmasını talep etti. l ANKARA Aylin Nazlıaka ‘Hakkımı helal etmiyorum’ Ankara Bağımsız Milletvekili Aylin Nazlıaka, milletvekillerine “Hakkınızı helal edin” diyerek bir mektup gönderen TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ı sert bir dille eleştirdi. Nazlıaka, Kahraman’a gönderdiği mektupta, “Üç dönemdir Meclis’te görev yapmış bir parlamenter olarak size hakkımı helal etmiyorum” dedi ve şunları yazdı: “Emanet aldığınız o koltuğu Cumhuriyetin kurucularına, Atatürk ilke ve devrimlerine borçlusunuz. Bu gerçeğe rağmen Gazi Mus tafa Kemal Atatürk’ün adını anmadan yönettiğiniz oturumlar nedeniyle size hakkımı helal etmiyorum. ‘Laikliği anayasadan çıkartalım’ diyerek ilkelerimize ihanet ettiğiniz için size hakkımı helal etmiyorum. ‘Kadınlar sahneye çıkmasın’ diyecek kadar yobaz olduğunuz için, Meclis’i gerici kuşatmayla teslim almak istediğiniz için, hakkımı helal etmiyorum. Cumhuriyetin gölgesi altında yeşeren sanata olan düşmanlığınız nedeniyle de sizi affetmiyorum. Bir kadının soyadının ancak evlilik nedeniyle değişeceği gerçeğine rağmen Sayın Akşener’e ‘Meral Kılıçdaroğlu’ diyerek ona saldırdınız. Ülkemin tüm kadınları adına size hakkımı helal etmiyorum. Sizin başkanı olduğunuz TBMM’nin önünde bir işçi ‘açım’ diyerek kendini yakarken, siz Meclis’teki odanızı kral dairesine çevirdiniz, bu nedenle de size hakkımı helal etmiyorum. Meclis’in tarihi dokusunu bozup, her tarafı tadilat alanına çevirdiniz. Size hakkımı helal etmiyorum. 25 Haziran sabahı aydınlık bir Türkiye’ye uyanmak dileğiyle.” l Haber Merkezi C MY B