15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 12 Haziran 2018 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Balon sönecekYTBÜÜÜZRAYDKMÜEİYAD7EÜ.4 Hükümetin verdiği teşviklerin etkisiyle artan tüketim, Türkiye’ye büyümede son demlerini yaşattı. İkinci çeyrekten itibaren sorunlar bir bir su yüzüne çıkacak Türkiye ekonomisi ilk çeyrekte yıllık bazda yüzde 7.4 büyürken, önceki çeyreğe göre mevsim ve takvim Yapısal reformlar şart etkisinden arındırılmış büyüme hızı yüzde 2 oldu. Türkiye İsta tistik Kurumu’nun (TÜİK) verileri GCM Menkul Araştırma Uzmanı Enver Erkan ise ilk çeyrekteki yüksek büyümenin ikinci çeyrekten itibaren yavaş ne göre büyüme lamasını beklediklerini belirte PELİN ÜNKER de iç talep yine başı çekti. İlk çeyrek büyümesine en büyük katkı 6.7 puan ile özel tüketim rek “Cari açığın GSYH’ye oranı ilk çeyrekte yüzde 6’larda, enflasyon yüzde 12 üzerinde, dış ticaret açığı ve ithalat hızla büyüyor. Net ihracat ekside kalmaya devam ediyor. Bu ortamda tü den geldi. Hane ketim bazlı büyüme çok sürdü halkı nihai tüketim harcamaları rülebilir bir model değil. Ekono yüzde 11, devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 3.4 arttı. mide dönüşümü sağlayacak, ihracat ve üretim bazlı büyümeyi sağlayacak yapısal reformla Yalancı bahar rın yapılması gerekliliği ortaya çıkıyor” dedi. Erkan’a göre, bü Ekonominin ilk çeyrekte yıllık yümeye katkısı azalan tarımda yüzde 7 büyümesi bekleniyordu. arzın devamlılığının sağlanması, Hükümetin ekonomiyi canlandırmak için verdiği istihdam teşvik ithalata bağlı ihracat modelinin etkisinin azaltılması şart. leri ve Kredi Garanti Fonu (KGF) desteği iç tüketimi pompalayarak büyümenin ana belirleyicisi olmayı sürdürdü. Rakamlar tüketimin pompalanmasıyla bek İvme kaybı başladı lentilerin hafif üzerinde çıksa da faiz kararı ve kurdaki artışın etkisi ikinci çeyrekte kendisini Reuters’a konuşan İş Yatırım Ekonomisti Muammer Kömürcüoğlu, “Öncü gösterge hissettirecek. ler ikinci çeyrekte büyümede Merkez Bankası’nın faiz kararı bankaların borçlanma maliyetini artırırken tüketici ve şirketlere yük olarak geri dönecek. Ağır borç yükü altındaki tüke ivme kaybının başladığına, bu kaybın mayıs itibarıyla hız kazandığına işaret ediyor. Ek olarak Merkez Bankası’nın politika faizinde yaptığı 500 baz puanlık artışla finansal koşullardaki sı tici, daha yüksek faizle borçla kılaşmanın kayda değer oranda nacak. Tüketim ötelenecek, yatırımlar ertelenecek. Şirketlerin büyümeleri de yeni istihdama ayrılan kaynak da azalacak. Uluslararası kuruluşların büyüme tahminlerindeki revizyon artacağını düşünüyoruz. TL’deki değer kaybı ve güçlü baz etkisi de hesaba katıldığında yılın ikinci yarısında büyümedeki seyrin daha olumsuz olacağını düşünüyoruz. Nitekim son faiz artışı sonrasında 2018 büyüme Merkez Bankası’nın faiz kararı tahminimizi yüzde 5.5’ten yüz nın ardından gelmişti. Moody’s de 4’e indirmiştik” dedi. Türkiye için büyüme tahminini yüzde 4’ten 2.5’e, OECD yüzde 5.3’ten 5.1’e, Dünya Bankası yüzde 4.7’den 4.5’e düşürmüştü. GSYH ilk çeyrekte 792.7 mil ‘İkinci yarı sancılı olacak’ Sürdürülebilir yar liraya ulaşırken dolar bazında GSYH 207.8 milyar dolar oldu. Geçen yılın son çeyreğinde GSYH yerel para cinsinden büyüme yok Şimşek: Seçimlerden sonra yapısal reformlara Stratejist Ash: İkinci yarıda büyüme düşecek. 889.2 milyar lira, dolar bazında 234.5 milyar dolardı. Buna göre dolar bazında milli gelir 26.7 milyar dolar azaldı. İnşaat hız kesmedi İlk çeyrekte sanayi yüz Türkiye’de büyüme bütçe açığına neden olarak ya da cari açığını artırarak gerçekleştiriliyor. Bu da sürdürülebilir bir büyümeyi ifade etmiyor. Sürdürülebilir büyümenin yolu, tüketim odaklı olmak yerine tasarruf Mehmet Şimşek hız vererek büyümeyi sürdürülebilir kılacağız. Timothy Ash Ekonomistler ikinci çeyrekte iv yeniden dengenlenme sürecinin yaşanacağı artık kesin Asıl soru bu sürecin ne kadar sancılı olacağı ile ilgili. hurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem büyümenin de 8.8, inşaat sektörü yüz ları ve sanayi yatırımlarını artıra me kaybının hızlana leşti. Asıl soru bunun ne ka kapsayıcı ve güçlü olduğunu de 6.9 büyüdü. Gayrisafi sa cak, ithalatın rekabet edilebilir cağına işaret ediyor. dar sancılı olacağı” yorumu iddia etti. Ekonomi Bakanı bit sermaye oluşumu yüzde bölümünü yerli üretimle ikame Londra merkezli Blue nu yaptı. Ash, nisanda 5.4 Nihat Zeybekci de “Büyüme 9.7 artış gösterirken, bu ka edecek bir sistemden geçiyor. bay Asset Management milyar dolara yükselen cari tahminlerini düşüren ulus lem içinde makine ve techizat yatırımı yüzde 7, inşaat yatı Dış kaynaklardan ya da teşvik iç tüketim önlemleriy Stratejisti Timothy Ash, açık verilerinin problemleri büyümenin beklentile teyit ettiğini dile getirdi. lararası kuruluşlara gereken cevabı verdik” dedi. Baş rımları yüzde 12.3 arttı. Tarım le sağlanan büyüme büt rin üzerinde gelse de ve Cumhurbaşkanı Tayyip Er bakan Yardımcısı Mehmet sektörü ise yüzde 4.6 büyüme çe açığı ve cari açık so rinin şu aşamada anlam doğan, Twitter’dan yaptığı Şimşek ise büyümenin tüke kaydetti. Büyümeyi toplam ya runlarını artırarak büyü sız olduğunu vurgulaya paylaşımda “Tüm ekonomik tim kaynaklı olduğunu itiraf tırımlar 2.8 puan, kamu tüketimi menin de bir sonraki rak “Yılın ikinci yarısında saldırılara ve oynanan oyun ederken seçimlerin ardından 0.5 puan yukarı çekti. Net ihracat dönemde durma daha yüksek oranlı faizler, lara rağmen, sağlam makro yapısal reformlara hız vere ise 3.6 puan ile büyümeyi aşağı sına yol açı daha zayıf yerel para ile da temeller üzerinde güçlü bü rek büyümeyi sürdürülebilir çeken en önemli unsur oldu. yor. ha düşük büyümeyle birlikte yümeye devam” dedi. Cum kılacaklarını öne sürdü. Açık yama tutmuyor Faizler 9 yılın zirvesinde Ticari kredilerde son iki haftada faizler yaklaşık 4 puan artış gösterdi. BusinessHT’nin haberine göre Merkez Bankası’nın 23 Mayıs’ta yaptığı 300 baz puanlık faiz artışının ardından ticari kredi faizleri yüzde 21.28’e çıktı. Faizlerde Ocak 2009’dan bu yana en yüksek seviye kaydedildi. 25 Mayıs haftasında ticari kredi faizlerinde 2.3, 1 Haziran haftası itibarıyla da 1.7 puan artış yaşandı. İki haftada yaşanan faiz artışı 4 puanu buldu. Borçlanma maliyetlerindeki artışın yatırımlar üzerinde etkili olabileceği belirtiliyor. l Ekonomi Servisi Cari açık nisanda tahminleri aşarak 5.42 milyar dolara ulaşırken 12 aylık açık da 57 milyar doları geçti. Son 12 ayda ülkeye 12.9 milyar liralık kayna ğı belirsiz para girişi yaşandı. Nisan ayında ödeme lurdu. Turizm kaynaklı ler dengesi 5.43 mil net girişler ise açıkta artış yar dolar açık verdi. Piya yaşanmaması için yeter sa beklentisi olan cari açı li olmadı. ğın 5.15 milyar dolar olacağı yönündeydi. Merkez Bankası’nın Gizemli para girişi katlandı açıkladığı son verilerle birlikte cari açık hem geçen yılın aynı döneminin, hem de mart ayının üzerine çıkmış oldu. Açık, ocaknisan döneminde 21.8 milyar dolar olarak gerçekleşirken, 12 aylık cari işlemler açığı ise 57.07 milyar dolara çıktı. Cari işlemler açığındaki artışta en önemli etkenlerden biri, dış ticaret açığının 1.82 milyar dolar artışla 5.46 milyar dolara yükselmesi oldu. Ayrıca altın ve enerji ithalatındaki artış da açık üzerinde olumsuz etkide bu Ödemeler dengesi verileri, cari açığın finansmanındaki risklerin de sürdüğünü gösterdi. Gizemli para olarak adlandırılan net hata noksan kalemi nisanda da 264 milyon dolar arttı. Bu durum ülkeye kaynağı belirsiz para girişinin üst üste üç ay devam ettiğini gösterdi. Martta da 2.78 milyar dolar net hata noksan fazlası yazılmıştı. Yılın ilk dört ayında gizemli para girişi 3.78 milyar dolar oldu. On iki aylıkta ise giriş 12.89 milyar dolara ulaşıyor. l Ekonomi Servisi Piyasalarda yabancı satışı Ekonomide devam eden kırılganlık ve seçim sonrası ekonomi politikalarının nasıl oluşacağına yönelik belirsizlik nedeniyle piyasalarda dalgalanma dün de sürdü. Borsa İstanbul’da kayıplar gün içinde yüzde 2’yi geçerken dolar/TL, 4.5401’e kadar çıktı. Borsa daha sonra artıya dönerken dolar/TL de 4.51’e indi. Reuters’a konuşan analistler, satışlarda seçim riskinden kaçan yabancıların ağırlıkta olduğunu belirtirken, mevcut risklere olası bir Kandil operasyonunun da artıracağı jeopolitik risklerin eklendiğini belirtti. Piyasada çok ciddi bir satış baskısı olduğunu söyleyen bir bankacıya göre ise “Büyüme ve cari açık nihayetinde dengeleri daha da bozacak. Veri sonrasında gelen yorumlar nedeniyle yatırımcılar seçim sonrası nasıl bir ortam olacağına dair daha da fazla kaygılanıyor.” l Ekonomi Servisi ekonomi 11 Tehdit, nefret, düşmanlık saça saça... Çok doğru, dünya çapında, bilimsel teknolojik devrimlerin tersine, insanlık adına, tüm canlılar, çevrenin katledilmesi içinde, paylaşımda yaşanan akıl almaz kirlilik, kaçınılmaz sonuçlarıyla demokratik kazanımları aşındırıyor. Demokrasi, hakhukuk düzenlerinde erozyon, otoriterleşme eğilimleri, sermayenin giderek daha acımasız az ellerde toplanması, insanlığın çoğunluğu için yoksullaşma, yoksunlaşmayı katlanılmaz kıldığı ölçeklerde, giderek kirlenen sermaye çıkarları adına siyasal yönetimlerde otoriterleşmeyi kaçınılmaz üretiyor. Yine de evrensel haksızlık, hukuksuzluklar içinde en acımasız yöntemlerle işgal edilen topraklarda yaşayan halklara ödetilen bedeller ile, göreceli demokrasi, hakhukukun işlerliğinin ayakta tutulabildiği ülkeler koşulları arasında uçurum, farklılıklar var. IrakSuriyeAfganistan topraklarında yaşayan insanlara ödetilen, sonu gelmeyecekmiş gibi işgal sonrası yaşatılan insan hakları, can, mal kayıpları, her türden canlı varlık, doğa katliamları, iç savaş bataklığında.. nefes alınabilecek koşullar için ufukta ışık yok. Yetmiyor, çevre ülkeler aynı bataklığın içine, aynı acımasızlıkta çekiliyor... Türkiye’yi Pakistanlaştırmak ya da örneğin Amerika’nın daha Osmanlı yıkılmadan önceki süreçlerde kopyaları çok yayımlanmış haritalarla, Anadolu topraklarını da parçalama, Ortadoğu üzerinden yetmez, Akdeniz kuşatmasında enerji kaynakları odaklı kuşatma, yok sayma düşleri, olmadı bir daha bir daha gündeme sokuluyor. Zaman zaman emperyal çıkarlar odaklı, Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik saldırı ataklarının, kurtuluş, kuruluş, Atatürk devrimleri, laik Cumhuriyet kazanımlarına, rejimi demokrasi olan ülkelerden gelmesi başka. Türkiye Cumuriyeti’nin terör üzerinden parçalanması oyunlarını bozma adına, Pakistanlaştırmadan beter dibe çekebilecek siyasal İslamcı, ırkçı tuzaklarda, kazanılmış uygarlaşma, demokratikleşme süreçlerinden, Cumhuriyet kazanımlarından çok gerilere çekebilecek, en kötüsünden ucube bir başkanlık, tek adam, en kirlisinden, güçler ayrılığı, bağımsız yargı, kamu yönetiminden koparacak otoriterleşme rejimine mahkum etmek çok başka. HHH Çok şükür ki, Cumhuriyet kazanımları ile ülkemizde yürünmüş yollar, Anadolu uygarlığı, aydınlanması birikimleri sentezi ile, gerçek demokrasi bilincinde pek çok sorunumuz olsa da Türkiye’yi Pakistanlaştırma planları kolay kolay tutabilecek gibi değil. İktidarlarının Fetullah cemaati ile siyasal ortaklık hesaplarında, Irak işgaline onay verenler olarak, Saadet Partisi’nden kopmuş olarak kardeş kardeş yürüdükleri yıllarda, izlenen politikalara ilişkin kaygılar tartışmalarında, oturum aralarında kimi yandaş bilim insanlarının “Boşuna korkuyorsunuz, zaten geç kalmışız” sözleri ile kasıtlarının uyutma, toplumsal tepkileri önleme amaçlı tuzak olabileceğini düşünürdüm. Terör üzerinden üretilmiş en kirlisinden emperyal çıkar savaşları tuzaklarında, “dindarkindar nesiller” yetiştirme projeleri ile, çevremizi kuşatan en çağdışılığa, yüzyıllarca gerilere, iç savaş bataklıklarına çekilme oyunlarında işler sarpa sardığında.. Terörün örgütlenmelerinin kimlikleri, tarafları değiş tokuş edilerek yaşananlarda.. Kutsal ortaklıklar en kirlisinden yeni terör örgütleri, eylemleri üretilmesine geçişleri üretirken.. Roller, ittifaklar tepetaklak, eski ortakların en vahşisinden aynı eller tarafından kurdurulmuş terör örgütlerinin en kanlısı olabilmeleri işten bile değil... İşin gerçeği, seçimin gerçek gündemini, tehdit, nefret, düşmanlık saça saça yürünmek istenen yolun görülmemesi adına oynanan oyunlar, tuzakları hafife alacak lüksümüz yok. En acısı henüz yürürlükte olan anayasal, demokratik düzen içinde, medyanın yüzde doksan beş üstü, bu en ucube diktatoryal gidişte kullanılmasının boyutlarında gelinen nokta. Evrensel, bilimsel ölçeklerle nefret ve düşmanlığı üreten bir medya güdüleme gerçeği, gücü ile yüz yüzeyiz... TCMB BEKLENTİ ANKETİ: Dolar ve enflasyon yükselecek Merkez Bankası (TCMB) haziran ayı anketinde dolar ve enflasyon beklentisi yükselirken büyüme beklentisinde düşüş hızlandı. Cari ay sonu dolar/ TL beklentisi 4.4087’den 4.5065’e, cari yıl sonu beklentisi de 4.4352’den yüzde 4.5837’ye çıktı. 12 ay sonrası dolar/ TL beklentisi 4.5776’dan 4.7805’e yükseldi. Yıl sonu büyüme beklentisi yüzde 4.6’dan yüzde 4.2’ye gerilerken, enflasyon beklentisi yüzde 12.28 oldu. TCMB’nin faiz artışlarının piyasa beklentilerine de yansıdığı görüldü. Ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti için tahminler cari ay için yüzde 13.50’den 17.67’ye çıktı. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle