24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA GÖÇMEN YANLISI BAŞKANA SALDIRAN ÖZGÜR Almanya’nın Kuzey RenVestfalya eyaletindeki Altena kentinde geçen yıl göçmen yanlısı Belediye Başkanı Andreas Hollstein’e bıçaklı saldırı gerçekleştiren Werner S.’ye (56), iki yıl ertelenmiş hapis cezası verildi. Mahkeme, Werner S.’yi ağır bedensel zarar ve belediye başkanını tehditten suçlu buldu ancak cinayete teşebbüsten hüküm giydirmek için yeterli delil olmadığını açıkladı. Sanık, niyetinin Hollstein’i öldürmek değil korkutmak olduğunu savundu. İnsanlığa setSalı12Haziran2018 dishab@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 13 çektiler... İtalya 629 sığınmacıyı taşıyan kurtarma gemisine giriş izni vermedi. Roma’nın işaret ettiği Malta da limanlarını açmadı. Saatlerce Akdeniz’de mahsur kalan gemiye, uluslararası çağrılar üzerine İspanya’dan yeşil ışık yandı. İtalya’da aşırı sağcı Lig ve sağcı popülist 5 Yıldız Hareketi’nin oluşturduğu koalisyon hükümeti göreve gelmesinin ikinci haftasında göçmen karşıtı politikaları nedeniyle Akdeniz’de krize neden oldu. İçişleri Bakanı Matteo Salvini’nin Akdeniz’deki kurtarma gemilerinin tüm göçmenleri İtalya’ya götürmesini eleştirmesinin ardından Roma yönetimi, önceki gün limanlarını tüm kurtarma gemilerine kapattı. 134’ü çocuk Sivil toplum örgütü SOS Mediterranean’ın cumartesi günü altı ayrı operasyonla Akdeniz’den kurtardığı 629 göçmeni taşıyan Aquarius gemisinin İtalya’ya girişi reddedilirken Başbakan Guiseppe Conte, geminin Malta tarafından kabul edilmesini istedi. Ancak Malta hükümetinin “kurtarma operasyonuyla ilgisi olmadığını” söyleyerek talebi reddetmesi üzerine gemi iki gün boyunca Akdeniz’de seyretti. Aralarında 123’ü yanlarında yetişkin olmayan 134 çocuğun ve 7 hamile kadının bulunduğu yüzlerce göçmeni taşıyan gemi, Avrupa Birliği (AB) üyesi iki ülke arasındaki bu kriz nedeniyle Akdeniz’de sıkışırken uluslararası toplumdan çözüm çağrıları yükseldi. Birleşmiş Milletler “insani bir mecburiyet” olarak tanımlanan olayın çözümü için Malta ve İtalya’ya “limanlarınızı açın” uyarısı yaptı. ‘İnsani sorumluluk’ Almanya yetkililer ise tarafların “insani sorumluluklarına uyması gerektiğini” söyledi. AB Komisyonu sözcüsü de “Öncelik, bu insanların ihtiyaçlarının karşılandığının garanti altına alınması olmalı” diye konuştu. Çağrılar üzerine İspanya’dan krizin çözümüne ilişkin olumlu adım geldi. Geminin limanlarına yanaşmasına izin verileceği duyuruldu. İtalya İçişleri Bakanı Salvini ise İspanya’nın karanının ardından Twitter’dan haberi, “Zafer!” yorumuyla paylaştı. AB ülkelerine göç akınının ilk duraklarından İtalya’da mart ayındaki seçimlerin ardından aşırı sağcı Lig’le koalisyon oluşturan 5 Yıldız Hareketi’nin lideri Başbakan Giuseppe Conte, İtalya’nın göç kriziyle baş etme konusunda tümüyle yalnız bırakıldığını savunuyor. Salvini ise seçim kampanyasında Afrika’dan İtalya’ya göç akınını durdurma sözü vermişti. Her yıl binlerce Afrikalı, şiddet ve yoksulluktan kaçarak “yeni bir yaşam” umuduyla oldukça riskli yollardan güney Avrupa’ya ulaşmaya çalışıyor. BM verilerine göre, sadece bu yıl Akdeniz’de boğularak yaşamını yitiren göçmenlerin sayısı 785. Bu yılın ilk 5 ayında 27 bin 482 bin göçmenin deniz yoluyla Avrupa’ya vardığı belirtiliyor. Trump’ın öfkesi dinmiyor Kim, Singapurlu bakanlarla selfie çektirdi. ABD’den Kuzey Kore’ye görüşme öncesi vaat: Benzersiz güvenlik garantisi G7 Zirvesi’nin yankıları sürerken gözler Singapur’da bugünkü Kuzey KoreABD liderler buluşmasında. Görüşme öncesinde dün ABD Başkanı Donald Trump, “İki taraftan yetkililerin Kore Yarımadası’ndaki nükleer krizin nasıl sona erdirileceğine dair farklılıkları azaltmaya çalıştığını” dile getirdi. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun ise “Washington’ın Pyongyang’a nükleerden vazgeçmesi halinde “benzersiz” güvenlik garantileri teklif etmeye hazır olduğu sözleri dikkat çekti. Pompeo, sadece tamamen nükleerden arınmış bir Kuzey Kore’yi kabul edeceklerini de belirtti. Trump, Singapur Başbakanı Lee Hsien Loong ile bir araya geldi. ‘Kim’in eli güçlü’ Trump ve Kuzey Kore lideri Kim Jongun’un çevirmenlerin katılımı ile baş başa 2 saat görüşmesi bekleniyor. Ardından danışmanların da görüşmeye katılacağı tahmin ediliyor. Öte yandan Kim’in ikinci bir görüşme için Trump’ı ülkesine davet ettiği duyuruldu. Bunun gelecek ay gerçekleştirilebileceği belirtildi. Kimi uzmanlara göre ise G7’de yaşanan krize işaretle, en azından bir zirvede başarılı olmak isteyen Trump’ın karşısında Kuzey Kore lideri Kim elini güçlendiriyor. 200 km.’lik insan zinciri İspanya’nın Bask Özerk Yönetim Bölgesi’nde on binlerce kişi, bağımsızlık referandumu hakkı elde etmek için eylem düzenledi. “Kendi Elimizde” hareketi öncülüğünde el ele tutuşarak yaklaşık 200 kilometreye ulaşan katılımcılar Donostia’dan Gasteiz’deki Bask parlamentosuna doğru koştu. G7 zirvesinin ortak bildirgesine imza atmayan ABD Başkanı NATO harcamalarına yönelik Batılı müttefiklerine yine yüklendi Washington ile müttefikleri arasında uzun zamandır süren gerilimler geçen haftaki G7 zirvesinin ardından iyice ortalığa saçılırken ABD Başkanı Donald Trump yine Twitter’dan sözlü bombardımandaydı. G7 zirvesinin ev sahibi Kanada’ya sert eleştiriler yöneltip, ortak bildirgeden çekilen Trump dün de Twitter’dan paylaştığı mesajında, “Önce Amerika” söylemine devam etti. Trump, “Eğer karşılıklı olmayacaksa, adil ticarete bundan sonra aptal ticaret demek gerekecek. Kanada’ya göre onlar ABD ile ticaretten yaklaşık 100 milyar dolar elde etti. (Sanırım bunla övünüyorlardı ve yakalandılar) Asgari miktar 17 milyar dolar. Süt ürünlerinde bizden alınan vergi yüzde 270. Sonra bunu yüksek sesle söyleyince Justin (Trudeau) inciniyor!” Üzgünüm, ne dostlarının ne de düşmanlarımızın ticarette bizden faydalanmalarına daha fazla izin veremeyiz” ifadesini kullandı. ‘Cehennemde yeri var...’ Ülkesinin kendisini “ticaretten söküp atmak” isteyen ülkeleri korumak adına neredeyse NATO’nun tüm mali yükünü üstlendiğini savunan Trump “artık deği AB’nin lokomotif ülkesi ‘AVRUPA Almanya’nın Başbakanı BİRLİK OLMALI’ Merkel ile Trump arasında soğuk rüzgârlar Almanya Ekonomi Bakanı Peter esiyor. Altmaier G7 Zirvesi ile ilgili yorumunda bir yandan “uzun dönemde kazan kazan” durumunun hâlâ mümkün olduğunu belirtirken şim zamanı” mesajını paylaştı. Bu arada Trump’ın ekonomi danışma nı Larry Kudlow, Kanada Başbakanı Justin Trudeau’nun, ABD Başkanı’nın erken ayrıldığı G7 zirvesinden sonra, Trump yönetimi hakkındaki ağır eleştirilerine “ABD Başkanı bir Kanada başbakanının kendisine şamar oğlanı gibi davranması diğer yandan bölünmelerin Trump’ın yararına olacağını söyledi. “Avrupa’nın bütün olarak hareket etmesi gerektiği” vurgusu yaptı. Altmaier, “ABD ekonomisi pek na izin vermeyecek” yanıtını verdi. çok alanda Avrupa ABD Başkanı’nın Ticaret Danışmanı Pe mallarına bağımlı. ter Navarro ise Trudeau’nun kötü niyet Gümrük vergileri li olduğunu savunarak “Trump kapıdan artarsa üretimin çıktığı sırada sırtından bıçaklamak iste maliyeti de artar” dedi. yen liderler için cehennemde özel bir yer var” dedi. Trudeau, “ABD’nin Kanada’dan ithal edilecek çelikalüminyuma gümrük vergisi uygulaması Kanada halkına hakaret. Biz makul insanlarız ama itilip kakılmayacağız” yorumunu yapmıştı. AB Komisyonu Başkanı JeanClaude Juncker de Washington ile ilişkileri kesmek istemedikleri mesajı verdi. BARIŞA YÜRÜYÜŞ Yaklaşık 17 yıldır savaş, çatışmaların gölgesindeki Afganistan’da bir grup eylemci barış için yollara döküldü. Taliban’ın etkin olduğu Helmand bölgesinden geçen ay 9 kişi yola çıkan şu anda sayıları 50’yi bulan eylemcilerin silahların susması, bombaların patlamaması mesajıyla yöneldikleri nihai durak ise başkent Kâbil. AFP’nin haberine göre, yaklaşık 700 km.’lik savaş karşıtı yürüyüşü tamamlama hedefindeki grubun içinde yıllar önce yola yerleştirilmiş bir bombanın patlaması sonucu gözlerini kaybeden Zahir Zindani de var. Zindani aynı saldırıda kardeşini yitirmiş, annesi ise ağır yaralanmış. Başka bir saldırıda ise babası, amcası ölmüş. Gazne’de verdikleri molada Zindani, “Bu kanlı döngüden, savaştan yorulduk. Kalıcı, sürdürülebilir barış istiyoruz” diyor. Gerek hükümet gerekse Taliban’ın geçen hafta karşılıklı yaptıkları kısa süreli ateşkesin devamlı hale getirilmesi, barış için masaya oturulması çağrısı yapıyor. “Yürüyenlerin hepsi en az bir yakınını kaybetti” diye de ekliyor. IŞİD, Taliban saldırılarıyla sarsılan ülkede barış umuduyla yürüyenlerden bir diğeri de Serdar Sarwari. Geçirdiği çocuk felci nedeniyle koltuk değnekleriyle eyleme katılıyor: “Burada güvenli bir yer kalmadı... Evde kalsam da, dükkânıma gitsem de ölümle burun burunayım... Barış için ölmek çok daha iyi...” Bir diğer eylemci Abdullah Hamdard ise “Eğer savaşta ölmezseniz savaşın getirdiği yoksulluk sizi yok ediyor” diyor. IŞİD Kâbil’de vurdu Öte yandan dün Kâbil’den yine saldırı haberi geldi. Kalkınma Bakanlığı’nın girişinde gerçekleşen intihar eyleminde aralarında çocukların da olduğu en az 13 kişinin yaşamını yitirdiği, 25 kişinin yaralandığı duyuruldu. Bakanlıkta çalışanların çocukları için kreşin olduğuna dikkat çekildi. Saldırıyı IŞİD’in üstlendiği iddiası yerel basına yansıdı. Suriye’de dört aylık bilanço Yaklaşık bir milyon kişi evinden oldu Savaşın sekizinci yılına girdiği Suriye’de silahların susması için siyasi çabalar sürerken Birleşmiş Milletler’in (BM) 2018’in ilk dört ayında 920 binden fazla kişinin ülke içinde çatışmalar nedeniyle yerlerinden olduğu açıklaması insani trajediyi bir kez daha gözler önüne serdi. BM’nin Suriye insani yardım koordinatörü Panos Moumtzis, bu rakamın yedi yılın en yüksek seviyesi olduğuna dikkat çekti. AFP’nin haberine göre 5.6 milyon Suriyeli sığınmacı komşu ülkelerde yaşıyor, ülke içinde evlerinden olanların sayısı ise 6.2 milyona ulaşmış durumda. Moumtzis son sığınmacı dalgasının Doğu Guta ve İdlib vilayetinin kuzeybatısındaki çatışmalardan kaçanlarla olduğunu açıkladı. İdlib uyarısı İdlib’in, Astana görüşmelerinde Türkiye, Rusya, İran arasında varılan gerilimi azaltma bölgelerinden birisi olduğunu hatırlatan Moumtzis, çatışmalar şiddetlendiği takdirde iç savaşın en büyük ve kan lı krizinin yaşanabileceği uyarısında bulundu. Moumtzis, “Bölgede yaşayan 2.5 milyon sivilin yerinden edilmesinden ve Türkiye sınırına yönelmesinden endişe ediyoruz. Onları gönderebileceğimiz başka İdlib yok” dedi. İdlib’in nüfusunun Suriye hükümeti ile anlaşmaya varan cihatçılar ve ailelerinin de buraya gönderilmesi ile şiştiğine dikkat çekildi. İdlib’de geçen hafta Rus uçakları tarafından düzenlendiği öne sürülen bombardımanda 44 kişinin yaşamını yitirdiği haberleri basına yansımıştı. Muhaliflere yakın Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ise önceki gün düzenlenen saldırılarda aralarında çocukların da olduğu en az 15 kişinin öldüğünü duyurdu. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ise hava saldırılarının soruşturulması çağrısı yaptı. ‘Şam’la diyaloğa hazırız’ Ankara’nın terör örgütü gördüğü YPG’nin ana gövdesini oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) siyasi kanadı olarak bilinen Demokratik Suriye Meclisi (DSM), Şam yönetiminin diyalog teklifini kabul ettiğini duyurdu. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, 31 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, ülkenin kuzeyini kontrol eden Kürt güçlere “ya diyalog ya da askeri seçenek” çıkışında bulunmuştu. Irak’ta ‘yeniden seçim’ sesleri Irak’ta IŞİD’in yenilmesinden sonra düzenlenen ilk seçimlerin sonuçlarıyla ilgili tartışmalar, oylamanın üzerinden yaklaşık bir ay geçmiş olmasına rağmen sürüyor. Seçimlere hile karıştığı yönündeki iddiaların ardından oyların yeniden sayılacağı ülkenin başkenti Bağdat’ta oyların büyük bir kısmının tutulduğu depoda önceki gün çıkan yangın, tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı. Irak İçişleri Bakanı Kasım Aracı, “Yangının kasten çıkarıldığı şüphesiz” dedi. Sadr’dan itiraz Bağdat’taki iki milyon seçmenin yaklaşık yüzde 60’ının oy kullandığı Resafe bölgesinde yer alan Irak Ticaret Bakanlığı binasındaki depolarda tu tulan oyların büyük bölümünün yandığı belirtilirken Meclis Başkanı Selim el Cuburi, söz konusu yangının, seçimin tekrarlanması gerektiğini gösterdiğini belirtti. Liderliğini yaptığı ittifakın seçimlerde üçüncü olması nedeniyle ağır bir yenilgi alan Başbakan Haydar İbadi ise yangını “Irak ulusu ve demokrasisine karşı komplo” olarak niteledi. Diğer yandan seçimlerin tekrarlanması çağrılarına, 12 Mayıs’ta sandıktan birinci çıkan Sairun İttifakı’ndan itiraz yükseldi. İttifakın öncüsü Sadr Hareketi lideri, Şii din adamı Mukteda el Sadr, “Seçimlere ait oy pusulalarını yakmak ya da seçimin tekrarını istemek yerine halkın birleşmesi” çağrısı yaptı. Körfez, Amman’a kesenin ağzını açtı Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) dayattığı kemer sıkma politikaları nedeniyle geniş çaplı hükümet karşıtı protestoların yaşandığı Ürdün’ün içinde bulunduğu ekonomik krizin çözümüne yönelik Körfez ülkeleri devrede. Suudi Arabistan’ın evsahipliğinde Mekke’de önceki gün düzenlenen, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt’in masada olduğu Ürdün’lü zirvede, Amman’a 2.5 milyar dolarlık ekonomik yardım yapılması kararlaştırıldı. Söz konusu paketin, Ürdün Merkez Bankası’na verilecek depozito, Dünya Bankası’na Ürdün adına sunulacak teminat, bütçesine 5 yıl boyunca kalkınma fonlarının finanse edilmesini kapsadığı be lirtildi. Ürdün Kralı Abdullah destek veren ülkelere “minnettar olduklarını” dile getirdi. Ürdün’de yıl başında gelen zamlar ve Mulki hükümetinin ekonomi politikaları tepkilere yol açarken son olarak gelir vergisine yüksek artış içeren yasa tasarısı geniş çaplı protestolara neden olmuştu. Protestolarla birlikte Kral, Başbakanı görevden almıştı. Yeni atanan başbakan ise geçen hafta tasarıyı geri çekmişti. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle