Katalog

Pazar 6 Mayıs 2018 A2 sıl suçlu kim? haber EDİTÖR: Figen atalay TASARIM: ilknur filiz Suça sürüklenen hem Türk hem yabancı çocuk sayısı arttı Suça sürüklenen çocuk sayısı yüzde 10 oranında arttı. Emniyet birimlerine getirilen yabancı uyruklu çocuk sayısında da artış meydana geldi. Suça karışan çocukların yüzde 54,8’i 1517 yaş grubunda, yüzde 23,2’si 1214 yaş grubunda, yüzde 21,9’u ise 11 yaş ve altındaki çocuklardan oluşuyor. Bu çocukların yüzde 65,4’ü erkek, yüzde 34,6’sı ise kız. Avukat Cevat Kazma’nın güvenlik birimlerine getirilen çocuklarla ilgili yaptığı çalışmaya göre, 2015 yılı verilerine göre yabancı uyruklu 1584 çocuk işlediği suç nedeniyle mahkemeye çıkarılırken, 2016 yılında 1855 çocuk mahkemeye çıkarılmış. Yabancı uyruklu çocukların suça sürüklenmesindeki artış, Suriye’de yaşanan iç savaşın ardından yaşanan göçün bir etkisi olarak değerlendiriliyor. Yaralama ve hırsızlık Kazma’nın çalışmasından bazı veriler şöyle: n 2016 yılında güvenlik birimlerine gelen veya getirilen 333 bin 435 çocuğun yüzde 47,5’i mağdur olarak, yüzde 32,6’sı ise kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili Bir bölümü aileye teslim Güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların yüzde 69,4’ü ailesine teslim edilirken, yüzde 19,5’i adli birimlere sevk edilmiş. Sosyal kuruma teslim edilen çocukların oranı ise yüzde 2,8. işlediği iddiasıyla gelmiş. n Çocuklar en çok yaralama ve hırsızlık nedeniyle suçlanıyor. n Güvenlik birimlerine suça sürüklenme nedeniyle gelen çocuk sayısı 108 bin 675. Bu çocukların yüzde 36,1’ine yaralama, yüzde 23’1’ine hırsızlık, yüzde 10’una 5682 sayılı kanuna muhalefet, yüzde 5,5’ine uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak, satmak veya satın almak, yüzde 3,5’ine cinsel suçlar, yüzde 3,4’üne mala zarar verme, yüzde 3,3’üne ise tehdit suçu isnat edilmiş. n Suça sürüklenme nedeni ile getirilen çocuklardan 36 bin 87’si bağımlılık yapan madde kullanıyor. Bu çocukların yüzde 84,5’ini 1517 yaş grubu, yüzde 15’ini ise 1214 yaş grubundaki çocuklar oluşturuyor. Çocukların yüzde 72,9’unun sigara, yüzde 8,6’sının sigara ve alkol, yüz de 4’ünün sigara ve esrar, yüzde 2,9’unun esrar, yüzde 2’sinin ise sigara, alkol ve esrar kullandığı görülüyor. n Geliş nedeni suça sürüklenme olan çocukların yüzde 55,6’sı adli birimlere sevk edilirken, yüzde 39,1’i ailesine teslim edilmiş. Mağdur olarak gelen çocukların yüzde 87,6’sı ailesine, yüzde 3,2’si sağlık kuruluşuna, yüzde 2,6’sı da sosyal kuruma teslim edilmiş. Görme engelliler için çalışacak Türk akademisyen Harvard Tıp’ta Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölü nolojisinin geliştirilmesi için çalışacak. mü araştırma görevlisi Kabul sürecini ve yüksek lisans öğren anlatan Umut Ca cisi Umut Canoluk, Har noluk, “Yüksek li vard Tıp Fakültesi bün sans tezimin araştır yesindeki Schepens Göz ma odağı görsel al Araştırma Merkezi’nde gı ve yüz algısı üze görme engelliler için rine. Tez danışma yürütülen bir projeye, Umut Canoluk nım da olan Prof. Dr. akademik araştırmacı Emre Özgen’den de olarak kabul edildi. neysel psikoloji üzerine laboratu Canoluk, 2 yıl boyunca, Dr. Eli var dersleri aldım. Yüksek lisan Peli’nin kurup büyüttüğü gör sımı bitirdikten sonra akademik me bozukluklarının tedavisi üze açıdan geleceğimi şekillendirmek rine araştırmalar yapan Peli için araştırma yaparken bu ilanı Laboratuvarı’nda, görme engelli gördüm. Örnek çalışmalar yapıp lerin dilleri aracılığıyla nesneleri gönderdim. Görüşmelerden sonra beyinlerinde canlandırarak algıla da beni akademik araştırmacı ola malarını sağlayan BrainPort tek rak kabul ettiler” dedi. Aile hastaneyi suçluyor Dört milyon TL’lik serebral palsi davası Diyarbakır’da, doktor hakkında 4 milyon li 2013 yılında ralık tazminat hamileliği bo davası açtı. Be yunca gitti yin ve kas ko ği özel hasta ordinasyonunu nede, bebeğin etkileyen bir kalbi durunca hastalık olan hemen ameli serebral palsi yata alınan Roj li çocuklar gün da Teyhun’un lük işlerinin ço (34) dünyaya getirdiği erkek çocuğun Sereb Annenin tek amacı, çocuğunu yaşatmak. ğunu yardımsız yapamıyor. 5 yaşına giren ral Palsi (SP) hastası olduğu or ve annesinin yardımı olmadan taya çıktı. Anne karnında geçir ayakta bile duramayan Muham diği beyin felci nedeniyle haya med Mustafa, hayata tutunma ta yüzde 88 engelli başlayan ço ya çalışırken, ailenin 4 çocuğu cuğun ailesi, doğumda ihmal ol da psikolojik sorunlar yaşamaya duğunu öne sürüp, hastane ve başladı. l DHA Umut patlamasının nedenleri Toplumsal olaylar genellikle zıtların etkileşimi biçiminde oluşur: Her etki bir tepkiye yol açar; sonra bu tepki etki haline gelir ve ona tepki oluşur; bu etkileşim sonsuza kadar devam eder. Önce Meral Akşener sonra da Muharrem İnce olaylarının toplumda, beklenmedik bir heyecan, bir umut patlaması yaratmasının esas nedeni budur: Topluma tepeden bakış, tehditler, dışlamalar, düşmanlaştırmalar, hakaretler, küçümsemeler, hainlik iddiaları, işten atmalar, hapisler, haksızlıklar, hukuksuzluklar... Üstelik hem yazılı hem elektronik hem de sosyal medyanın denetim altına alınıp bunlara karşı olan tepkilerin kamuoyunda dile getirilmelerinin engellenmesi... Özellikle yargının siyasallaştırılmasıyla, her türlü temel hak ve özgürlüğün sınırlanması ve kısıtlanması, şikâyet ve hak arama yollarının tıkanması, adalet duygularının zedelenmesi... İç ve dış politikadaki çok sık ve çok sert alınan virajlar, tutum ve davranış değişiklikleri ve her viraj, her değişme sonrasında düşmanlaştırılan, hedef tahtasına oturtulan yeni farklı görüşler ve kesimler... Dalkavuk tetikçilerin kraldan çok kralcı tutum ve davranışları, toplumu din, mezhep, etnik kimlik ve siyasal parti eksenlerinde ayrıştırmaları... Toplumu o denli bunalttı ki: Bu baskıların büyük bir tepkiye yol açmaması olanaksızdı! HHH Demokratik ve özgürlükçü tepkilerin su yüzüne çıkarak siyasette etkili olmaya başlamalarının dönüm noktası, 2013 Haziranı’ndaki Taksim Gezi Parkı Direnişidir. O zaman da belirttiğim gibi, bu patlamaya karşı tepki olarak iktidarın önünde iki yol vardı: Ya gerçek demokrasiyi uygulamaya koyacak, ya da baskıları daha da arttırarak, iyice otoriter bir rejime kayacaktı! İktidarın otoriter rejime kayma olasılığının daha yüksek göründüğünü ama bunun topluma maliyetinin çok yüksek olacağını ve iktidarın yıpranmasını da hızlandıracağını belirtmiştim. Nitekim Erdoğan/AKP iktidarı, Gezi Direnişine, demokrasiyi geliştirerek değil, temel hak ve özgürlükleri sınırlayarak ve kısıtlayarak ve o günden bu yana sistematik bir biçimde baskıyı arttırarak tepki vermeyi seçti. HHH MHP’nin bu otoriterleşmeye katılarak demokratik rejimin sakatlanmasını desteklemesi, ilk umut kıvılcımını ateşledi: Meral Akşener ve İYİ Parti böyle ortaya çıktı. Derken CHP’nin Akşener’e 15 milletvekili ile destek vermesi bu umut kıvılcımını daha da yaygınlaştırdı. (Ben o akşam uçaktaydım. İnsanlar boynuma sarılarak, “Umudumuz arttı hocam” diyorlardı.) Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanı adaylığı, bu umut kıvılcımlarının bir patlamaya dönüşmesine yol açmıştır: Çünkü İnce, baskılara karşı, demokratik tepkilerin sonucu olarak ortaya çıkmış ve geniş kitlelerin demokrasi özlemlerinin simgesi olmuştur. Bu anlamda Muharrem İnce, ülkemizin yüz yıla yaklaşan Demokratik Cumhuriyet idealini, birikimini ve özlemlerini yansıtmaktadır... Seçilmesi, Türkiye’de “Demokrasinin Zaferi” olacaktır! ÖSYM’den saat uyarısı Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) bugün yapılacak Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (ALES) için adaylara saat uyarısında bulundu. Adaylar saat 10.00’dan itibaren sınav binalarına alınmayacak. ALES, ilk kez 81 ilde düzenlenecek ve sınav saat 10.15’te başlayacak. Sınava 304 bin 870 aday girecek. Adayların sınava giderken yanlarında sınava giriş belgesi ile birlikte T.C kimlik numarası fotoğrafı ve soğuk damgası bulunan nüfus cüzdanı, Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartı, geçerlilik süresi dolmamış pasaportu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kimlik Kartı ya da pembe/mavi kartlardan birini bulundurmaları gerekiyor. Önceki yıllarda ALES’e başvuran adaylar, başvurdukları ildeki aday sayısının binin altında olması durumunda başvurdukları ilde sınava giremiyorlar, binin üstünde sınava girecek adayın olduğu komşu illerde sınava alınıyorlardı. ÖSYM Başkanlığı, ALES için bu uygulamayı 2018 yılında kaldırdı. Böylece tüm adaylar kendi illerinde sınava girebilecek. Batımerkezli teoriye karşı güçlü bir ses Samir Amin Yordam Kitap’ta! 288 sf., 18 TL Mısırlı Marksist düşünür Samir Amin, yakın tarihli çalışmaları Modernite, Demokrasi ve Din (2016), Liberal Virüs (2016) ve Kapitalizmden Uygarlığa’nın (2017) ardından, bu kez çağdaş Marksizmin klasik eserlerinden biri olarak kabul edilen Emperyalizm ve Eşitsiz Gelişme ile Yordam Kitap’ta! Azgelişmişlik olgusunu emperyalizmin farklı evre ve bunalımları bağlamında değerlendiren bu kitapta, tarım sorunundan teknoloji transferine, eğitimin işlevinden merkezçevre ülke ayrımına birçok önemli konu tartışılıyor. Bağımlılık Okulu’nun kurucusu Samir Amin’den muhakkak okunması gereken klasik bir yapıt! Samir Amin Kapitalizmden Uygarlığa Fransızcadan Çeviren: Yağmur Dönmez Naim Atabağsoy Samir Amin Modernite, Demokrasi ve Din Kültüralizmlerin Eleştirisi Fransızcadan Çevirenler: Fikret Başkaya Uğur Günsür Güven Öztürk Samir Amin Liberal Virüs Sürekli Savaş ve Dünyanın Amerikanlaştırılması Fransızcadan Çeviren: Fikret Başkaya 272 sf., 18 TL 192 sf., 16 TL 206 sf., 16 TL www.yordamkitap.com C MY B