Katalog

Pazar 6 Mayıs 2018 % 68 % 89 % 81 % 68 % 42 % 88 HAKKIMDA SORUŞTURMA YAPILMADI EKONOMİK SORUNLAR YAŞIYORUM PSİKOLOJİK SORUNLAR YAŞIYORUM SAĞLIK DURUMUM İYİ DEĞİL HERHANGİ BİR MADDİ GELİRİM YOK MADDİ GELİRİM YETERLİ DEĞİL Hayatları altüstKESK KAMUDAN İHRAÇ EDİLEN KADIN ÜYELERİYLE ANKET YAPTI Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), OHAL dö lü olduğunu ifade etti. n Katılımcıların yüzde 72’si kendi evinin sahibi değil. Yüzde neminde kamudan ihraç edilen 18’i ihraçtan sonra barınma ye 232 kadın üyesi ile anket yaptı. rini değiştirmek zorunda kaldı. 29 farklı ilde yaşayan kadınlarla geçekleştirilen anketin sonuçla MUSTAFA ÇAKIR rı raporlaştırıldı. “KESK’li Kadın Yüzde 39’u kiracı, yüzde 14’ü ipotekli konut kredisi borçlusu. n Kadınların yüzde 46’sının İhraçlar Araştırması” başlıklı raporda kendileri dışında en az bir yakını daha yer alan anket sonuçları şöyle: ihraç edildi. n Taşeronda kadroya geçirilmeyen n Kadınların yüzde 17’si ihraç edil ler, kayyımlarca işten atılanlar, üni dikten sonra yaşadığı ili/ilçeyi değiş versitelerde sözleşmesi yenilenme tirdi. Yaşadığı yeri değiştirenlerin yüz yenler gibi gruplar dahil edildiğinde de 77’si bekâr yüzde 23’ü evli. Yurtdı OHAL nedeniyle kamudan atılanların şı göç oranı toplam göç edenler içeri sayısı 140 bini geçiyor. Sadece OHAL sinde yüzde 5. KHK’leri ile ihraç edilen kişi sayısı 116 n Kadınların yüzde 68’i genel sağlık bin 512. Bunların 22 bin 28’i kadın. durumunun iyi olmadığını ifade etti. n OHAL döneminde KESK’e bağlı Sağlık güvencesi konusunda ise yüzde sendikalara üye bin 69’u kadın, 4 bin 28’i “anne/babaları üzerinden”, yüzde 218 kişi kamudan ihraç edildi. 25’i “eşleri üzerinden” sağlık sigor n Kadınların yüzde 68’i ihraç edilme talı olduğunu söyledi. Yaklaşık her den önce hakkında açılmış herhangi 4 kadından birinin ise sağlık gü bir soruşturma olmadığını bildirdi. vencesi yok. n Yüzde 50’si ihraç edildiklerinde n Araştırmaya katılanların bekâr olduğunu, yüzde 46.1’i evli oldu yüzde 42’si herhangi bir gelir ğunu ifade etti. İhraçtan sonra yüzde 8 veya desteklerinin olmadığı oranında medeni durumlarında deği nı ifade etti. Kadınların yüz şiklik yaşandı. Medeni durum değişik de 22’si çalıştığını söyledi. liği; yüzde 4 oranında boşanma veya Yüzde 88’i gelirlerinin ye ayrı yaşama, yüzde 3 oranında evlilik tersiz olduğunu bildirdi. ve yüzde 1 oranında da nişanlılık şek n İhraç edilen kadın linde oldu. ların yüzde 89’u ekono n İhraç edilen kadınların yüzde mik durumlarında, yüz 62’sinin kendileri dışında bir başka ki de 81’i psikolojik durum şiye de bakma yükümlülüğü bulunu larında, yüzde 66’sı da sos yor. Kadınların yüzde 35’i çocuk, yüz yal/toplumsal yaşam ilişki de 19’u anne, yüzde 17’si baba ve yüz lerinde sorunlar yaşadıklarını de 3’ü de kardeşine bakmakla yüküm ifade etti. VİRÜSLÜ GİBİ HİSSETTİM Raporda, ihraç edilen kadınların görüşlerine de yer verildi. Bu görüşlerden bazıları şöyle: HERKES BENDEN KAÇIYOR: Konut kredisini ödemekte zorluk çekiyoruz. İş arkadaşlarım bana telefon etmeye korkuyor. OHAL Komisyonu yetersiz. Sosyal baskı yaşıyorum. Para kazanmak için birinin evine temizliğe gitmek istesem dahi ihraç edildiğimi söyleyemiyorum. Bir kere denedim, “O zaman üzgünüz dediler”. “Etrafa virüs bulaştırıyor ve herkes bu yüzden benden kaçıyor” gibi hissettim. Bugün eşim kapıyı çekip gitse kızıma da kendime de bakacak maddi gücüm yok. Sebebini dahi bilmediğim bir durumdan ötürü tüm hayatım altüst oldu. EVİM GİTTİ: Geçimimi sağlayamadığım için evimi satmak zorunda kaldım. Çocuklarımın eğitim giderini karşılamada zorlanıyorum. HÂLÂ ÖĞRETMENİM: Evimi değiştirdim. Arabamızı sattık. Bir psikologdan yardım alıyorum. İlaç kullanıyorum. Ne iş yaptığım sorulunca cevap veremiyorum. Bazen hâlâ “öğretmenim” diyorum. YALNIZLAŞMAK KÖTÜ: Eşimin işi gereği yurtdışı eğitimleri vardı. Benim yüzümden yurtdışı çıkış yasağı oldu ve firması 4 bin TL maaşından kesti. Eşimin ailesi suçlusu benmişim gibi davranıyor. Psikolojik olarak çok zor. Çoğu arkadaşım sosyal medyadan beni çıkarmış, geri kalanı da telefonla bile aramıyor. Ajitasyon yapmıyorum ama yalnızlaşmak ve unutulmak çok kötü. EV SAHİBİM GELDİ: Ev sahibim ihraç olduğumu duyar duymaz eve geldi. Çok tedirgindi. İkna etmekte bir hayli zorlandım. BİZİ TECRİDE KOYDULAR: İnsanlara ihraç olduğumu söylediğimde o an için üzüntülerini belirtiyorlar. Daha sonra beni görünce yollarını değiştiriyorlar. Bunu bilinçli ya da bilinçsiz mi yapıyorlar bilemiyorum. Bildiğim bir şey o da bizleri tecride koydukları. GEÇİNEMİYORUZ: Ciddi geçim sıkıntısı çekiyoruz. Eşim de ben de ihraç edildik. Ailelerimizin desteği ile geçinmeye çalışıyoruz. Zorlanıyoruz. KANSER TEHLİKESİ: Sağlık sorunları yaşıyorum. İhraç edildikten sonra ortaya çıkan bir durum. 2017 Nisan ayından beri tedavi görüyorum. Kanser tehlikesi yaşıyorum. EVİMİ BIRAKTIM: Evimi bir şehirde bırakıp ailemin yanına geçtim. Ailenin yaklaşımı açısından sorun yaşamasam da toplumsal hayattan kopukluk söz konusu. Kendilerini halka adadılar Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan idam edilişlerinin 46. yılında bugün anılıyor Devrimci gençlik önderleri Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan, idam edilişlerinin 46’ncı yılında, Ankara Karşıyaka Mezarlığı’nda bugün saat 12.00’de anılacak. 6 Mayıs 1972 tarihinde idam edilen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan birçok sendikanın ve sivil toplum kuruluşunun katılımıyla bugün anılacak. ‘Üç fidan’ için Karşıyaka Mezarlığı’nda Halkevleri ‘Denizlerin yolundayız, bu memleketi yeniden kuracağız’ söylemi ile toplanacak. Mezarlığa sabah saatlerinden itibaren ziyaretçilerin akın etmesi bekleniyor. Her sene olduğu gibi, KESK, DİSK, TMMOB, Ankara Tabip Odası (ATO), Devrimci 78’liler Federasyonu, ÖDP, CHP, HDP, EMEP, TKP, HDK, SYKP, ESP, Halkevleri, PSAKD ve Alevi Bektaşi Federasyonu’nun da aralarında bulunduğu çok sayıda kurumun katılacağı etkinlikler saat 12:00’da başlayacak. Caddebostan’da anma “Üç Fidan” için bugün saat 20.45’te İstanbul Kadıköy Caddebostan Kültür Merkezi’nde anma programı düzenlenecek. Oyuncu Levent Üzümcü’nün sunacağı etkinlikte, belgesel gösteriminin ardından, Ali Işık, Bedri Baykam, Bora Gezmiş, Hacı Tonak, Hamdi Gezmiş’in katıldığı söyleşi düzenlenecek. Program Sadık Gürbüz konseri ile sona erecek. 3 Fidan için açıklama yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, hayatlarını halkın mutluluğu ve özgürlüğüne adadıkları, tertemiz, yiğitçe bir duruş sergiledikleri için unutulmaz olduklarını belirterek, “Onlar, 1960’lı yıllarda ‘Hak, hukuk, adalet’ diyenlerdir” dedi. Ağbaba tam bağımsız Türkiye için gözlerini kırpmadan hayatlarını hiçe sayan gencecik fidanların onurlu duruşlarının yolumuzu aydınlatmaya devam ettiğine işaret etti. Bu arada “Üç Fidan” dün Gaziantep’te anıldı. EMEP İl Binası’nda HDP, EMEP, Fikir Kulüpleri Fedarasyonu, Gençlik Muhalefeti, Öğrenci İnisiyatifi, Devrimci Lise Koordinasyonları tarafından bir toplantı düzenlendi. l ANKARA Şekibe Çelenk Korkut Boratav Ödül alanlar ve seçiçi kurul üyeleri Deniz’lerin ‘Şekibe Ablası’, Halit Çelenk’in eşi Şekibe Çelenk ile fotoğraf çektirdi. Halit Çelenk ödülleri sahiplerini buldu Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Halit Çelenk Hukuk Ödülü, Murat Öngel ve Özge Demir’e verildi. Seçici Kurul Ödülü’nü OHAL KHK’leri konulu rapor aldı Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın avukatı Halit Çe rul adına konuşan Prof. Dr. Korkut Boratav ise, Çelenk’in sosyalist kimliğinin tığı İptal Davaları (19631971)” ve Özge Demir’in “Uygulamada Cumhurbaş lenk adına bu yıl dördüncüsü düzenle hukukçuluğuna da damgasını vurduğu kanlığına Hakaret Suçu” lâyık görüldü. nen “Halit Çelenk Hukuk Ödülleri”ne nu vurguladı. Ardından Berrin Ötenel ve Akademik Destek Ödülünü ise dört ayrı Murat Öngel ve Özge Demir layık gö Rüştü Asyalı, Halit Çelenk’in sevdiği şi tez layık görülerek, Irmak Erdoğan, Işıl rüldü. Seçici Kurul Ödülü’nü; OHAL irleri okudular. Kızı Serpil Çelenk Gü Nur Kurnaz, Melih Yeşilbağ ve Zeynep KHK’leri konulu rapora verildi. venç, babasının her anının mücadele ile Ağdemir’e verildi. Bu yıl dördünce kez düzenlenen Halit Çelenk Ödülleri düzenlenen tören geçtiğini belirterek “Halit Çelenk’in istediği bebeklerin anneleriyle cezaevleri OHAL mağduriyetine ödül le sahiplerini buldu. Barolar Birliği Avu ne dolmadığı, patronların kahkaha atar Bu yıl geçen yıllardan farklı olarak kat Özdemir Özok Kongre ve Kültür ken emekçilerin her gün iş cinayetleri Türkiye’de OHAL KHK’leriyle hukuk sis Merkezi’nde düzenlenen ödül töreni, ne kurban gitmediği, kadın cinayetleri teminde hukuksuzluk oluşturulmasına Çelenk anısına saygı duruşuyla başla nin olmadığı daha iyi bir dünyaydı. Yok dikkat çekildiği Seçici Kurul Ödülleri de yıp Çelenk’in Nâzım Hikmet’in şiirleri sul, köylü halkı savundu” dedi. verildi. Bu ödüle ise OHAL mağduru olan ni seslendirdiği video gösterimi ile de Seçici kurul bu yıl Halit Çelenk ödü İsmet Akça, Süreyya Algül, Hülya Din vam etti. Açılış konuşmasını Türkiye Ba lünü iki esere birden verdi. Bu yıl ödü çer, Erhan Keleşoğlu, Barış Alp Özden’in rolar Birliği adına yapan Hüseyin Öz le Murat Öngel’in “Anayasanın Eksik hazırlamış olduğu OHAL KHK’leri ko bek, Çelenk’in bir demokrasi ve hukuk siz Tastamam UygulanmasıTürkiye İşçi nulu rapor layık görüldü. l ANKARA/ savaşçısı olduğunu belirtti. Seçici Ku Partisi’nin Anayasa Mahkemesi’nde Aç Cumhuriyet Fikri Sönmez 33 yıldır unutulmadı Fatsa’nın sosyalist belediye başkanı “Terzi Fikri” lakaplı Fikri Sönmez, ölümünün 33. yıl dönümünde düzenlenen törenle anıldı. Ordu’nun Fatsa ilçesinde toplanan yol arkadaşları ve ailesi, Fikri Sönmez’in mezarının bulunduğu Kabakdağı köyünde gitti. “Üretenler yönetecek Fikri Sönmez bu şafaklarda” yazılı pankart taşıyan katılımcılar, mezarlıkta Fikri Sönmez ve yol arkadaşları adına saygı duruşunda bulundu. Anma töreninde Sönmez’in oğlu Yeşiller Sol Parti Eş Başkanı Naci Sönmez, Fikri Sönmez’in mücalede arkadaşları eski ÖDP Ordu İl Başkanı Yaşar Durmuş ve Gürgentepe eski Belediye Başkanı Ekrem Aydın birer konuşma yaptı. l ÖMER ŞAN EDİTÖR: SERKAN OZAN haber 11 Bilinenler, bilinmeyenler Seçimler yaklaşırken, bilinenler ve 24 Haziran seçimlerinin sonucunu belirleyecek bilinmeyen olgular var. Sırayla: İNCE HEYECAN GETİRDİ: CHP’nin başkanlık yarışında tabanda popülaritesi yüksek olan Muharrem İnce’yi seçmesi, CHP seçmeni ve teşkilatlarına büyük bir motivasyon getirmiştir. Buna Muharrem İnce’nin cengâver tavrını da eklediğinizde, CHP’nin sandığa son 3 seçimde görmediğimiz bir heyecanla gideceği ortada. AKŞENER’E KÖTÜ HABER: Muharrem İnce’nin adaylığı, Meral Akşener için kötü haber. İyi Parti tüm anketlerde CHP’den 34 puan almış gözüküyordu. İnce, bu oyların bir bölümünü geri alacaktır. İKİNCİ TUR OLUR MU?: İkinci tur olacaksa, bu Meral Akşener değil Muharrem İnce ve Tayyip Erdoğan arasında gerçekleşecek. Akşener ise ‘ittifak formülü’ sayesinde güçlü bir grupla Meclis’e girecek. Tahminim, bir sonraki seçim için konumlanacak, sıkı muhalefetle partisinin grafiğini yükseltmeyi hedefleyecektir. BÜYÜ BOZULDU: İktidar değişmese de bu seçim bir dönüm noktası. Daha düne kadar ‘yenilemez’ görüntüsünde olan Adalet ve Kalkınma Partisi açısından büyü bozuldu. Bu seçimi alsa dahi artık temsil ettiği siyasal İslamcılık Türkiye’de inişe geçmiştir. İlk defa olarak vatandaş, günün birinde Tayyip Erdoğan değil farklı bir liderin Türkiye’yi yöneteceği düşüncesini tahayyül etmeye başlamıştır. Bu düşüncenin varlığı bile bir dönüm noktasıdır. KALIPLAR YIKILIYOR: Siyasal İslamın inişe geçişinin çeşitli sosyolojik ve ekonomik nedenleri var; ancak muhalefetin de yavaş yavaş kendisine çekidüzen verip kimlik siyasetinin katı sınırlarını zorlama azmi de bunda rol oynamaktadır. Bundan 5 yıl sonra Türkiye siyasetinde SünniAlevi, dindarlaik, TürkKürt fay hatları, bugün olduğu kadar belirleyici olmayacak; muhalefet daha çoğulcu bir yapıya dönüşecektir. Bu, Erdoğan muhalifleri için avantaj, AKP için dezavantajdır. ŞEHİRLİ MUHAFAZAKÂRLAR: Bu seçimin en büyük bilinmezi, iktidar partisinden uzaklaşan yüzde 5’lik ‘şehirli muhafazakâr’ kesimin ne yapacağıdır. Bu seçmenin yeni adres aradığını, değişim istediğini, ancak CHP’ye ‘eli varmadığını’ biliyoruz. Peki bu orta sınıf muhafazakâr seçmen, nereye gidecek? Muharrem İnce, CHP tabanının ötesine uzanıp muhafazakâr oylardan birkaç puan tırtıklayabilecek mi? Saadet bu anlamda yüzde 5’lik bir çıkış yapabilecek mi? Seçimin en büyük bilinmezi budur. KÜRT SEÇMENİ TAVLAMA: Sonucu belirleyecek bir diğer unsur da Kürt seçmenin ne yapacağı. AKP, son dönem Türk milliyetçisi üslubu ve MHP’yle ittifakı sayesinde kendisine oy veren Kürt seçmeni küstürdü. Tahminim, bundan sonraki aşamada stratejisi, baskı ve hukuki engellemelerle HDP’yi baraj altında bırakmak ve HDP dışındaki Kürt seçmeni ise sempatik mesajlarla kazanmaya çalışmaktır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın günde birkaç kez anlık olarak ‘etkisiz hale getirilen terörist’ sayısını vermeyişi, artık ‘Afrin’den sonra Münbiç, sonra Kobani’ye gideceğiz’ demeyişi, hatta Kanal D’de bir programı telefonla arayarak ‘Çocuklar ölmesin’ dediği için cezaevine atılan Ayşe Öğretmen’in cuma günü apar topar salıverilmesinin nedeni de hep bu. AKP, kaybettiği Kürt oylarının peşine düşmüş durumda. İKİNCİ TURDA MUHARREM İNCE’YE: Geçmişte AKP’ye oy veren Kürt seçmenin bu mesajlara tav olup yeniden iktidar partisine dönüp dönmeyeceğini bilmiyoruz. Ancak HDP’li seçmenin, AKP’ye yönelmeyeceği ortada. İlk turda güçlü bir biçimde Selahattin Demirtaş’a ve barajı aştırmak için kendi partisine oy verecektir. İnatla. Tahminim, ikinci turda da Muharrem İnce’ye yönelme olasılığının yüksek olduğu yolunda. İnce, dün değil, geçen hafta değil, iki yıldır HDP’nin dışlanması ve dokunulmazlıkların kaldırılmasına yüksek sesle itiraz etmiş bir siyasetçi. İnce, TBMM’de dokunulmazlıkların kaldırıldığı gün, Hayır oyu vermiş, Meclis bahçesinde Selahattin Demirtaş’ın yanına giderek partisinin tavrını protesto edercesine HDP’lilerle birlikte oturmayı seçmiştir. Doğrusu bu, kolay unutulacak bir fotoğraf karesi değil. TUNCELİ’DE ANMA ‘Taleplerimiz dikkate alınsın’ Tunceli’de 1938 yılında yaşanan olaylarda hayatını kaybedenler düzenlenen törenle anıldı. Tunceli Dernekler Federasyonu öncülüğünde Seyit Rıza Heykeli önünde toplanan çeşitli sivil toplum kuruluşları, ölenler için mum yakıp saygı duruşunda bulundu. Anma töreninde konuşan Dersim Dernekleri Federasyonu sözcüsü Nurettin Güleç, acılara maruz kalmış olarak demokratik, insani, hukuksal talepleri için mücadele ettiklerini belirterek, “Dünya devletleri ve insanlık ailesi de Dersimlilerin bu çığlığına kulak vermelidir. Türkiye Cumhuriyeti evvela Dersimlilerden, sonra Türkiye toplumundan resmi olarak özür dilemelidir” dedi. l DHA C MY B