Katalog

EKONOMİ TANAP’ta geri sayım Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP) Türkiye’nin ulusal gaz iletim şebekesine 12 Haziran’da bağlanacak. DOLAR 4.3120 6.3 kuruş AVRO 5.1530 9.6 kuruş FAİZ 15.92 0.11 puan Cumartesi 12 Mayıs 2018 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY Banka müşterilerinin yarısı şüpheli olacak TBB Başkanı Aydın: Şüpheli işlem sayısı artsın diye bankalar yarıştırılmamalı. Kara paranın aklanması ile mücadelede gerçek hedeften sapılmamalı Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın, suç gelirleri ve terörizmin finansmanıyla mücadelenin, sadece bir ülke için değil, küresel ekonominin güvenliği açısından da önemli olduğunu söyledi. Aydın, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ve Türkiye Bankalar Birliği’nce (TBB) ortaklaşa düzenlenen ‘Türk Bankacılık Sektöründe Suç Gelirlerinin Aklanması ve Terörün Finansmanı ile Mücadele Çalıştayı’nda yaptığı konuşmada, “Şüpheli işlem bildirim sayısının artırılması baskısı ve ceza uygulaması nedeniyle, “biz bildirelim, Masak karar versin” yaklaşımı öne çıkıyor. Çok sayıda önemsiz konu için de şüpheli işlem bildirimi yapılmak zorunda kalınıyor. Her yıl yüzbinlerce şüpheli işlem bildirimi yapılması sektörü olduğundan daha yüksek gibi gösteriyor. Tabii müşteri de mağdur olabiliyor. Bu yaklaşım devam ederse 10 yıl içinde müşterilerin yarısı şüpheli olacak. Şüpheli işlem sayısı artsın diye bankalar yarıştırılmamalı. Karaparanın aklanması ile mücadelede gerçek hedeften sapılmamalı” dedi. Aydın, bazı durumlarda kan tarın topuzunun kaçabildiğini, ehemle mühimin karıştığını, son derece önemsiz ve çok küçük olaylara ölçüsüz cezaların kesildiğine şahit olduklarını belirterek, bu durumun motivasyonu düşürdüğünü dile getirdi. Ciddi güçlükler var Aydın, şüpheli işlem bildirimleriyle ilgili son dönemde karşılaşılan önemli bir konunun, yasa dışı bahis ve kumarla ilgili olduğuna dikkat çekerek, “Bu konularda şüpheli işlemlerin tespitinde ve engellenmesinde bankalar düzenlemelere uyum için azami ölçüde hassasiyet göstermekte. Yasa dışı bahisle mücadele konusunda kayda değer bir çaba ve iş birliği var ancak, farklı yasal düzenlemelerden dolayı ciddi güçlüklerle karşılaşılmakta. Bankalardan, şüpheli işlem bildirimi tarihini izleyen 7 iş günü sonunda resmi bir erteleme kararı verilmeden, müşterilerin hesaplarının ve diğer bankacılık ürünlerinin kullanıma kapatılması talep edilmekte. Bu durumda bankalar ve işlemi yapanlar Bankacılık Yasası’na göre hukuki ve idari yaptırımlarla karşılaşabilecek” ifadesini kullandı. l Ekonomi Servisi Bankaların üstdüzey yöneticileri TBB ve MASAK’ın toplantısında bir araya geldi. Yeni özelleştirmeler yolda Maliye Bakanı Naci Ağbal, özelleştirme programına yeni varlıkların alınması konusunda çalışmalar olduğunu belirterek, yakın bir zamanda bununla ilgili açıklamayı yapacaklarını söyledi. ‘Türk Bankacılık Sektöründe Suç Gelirlerinin Aklanması ve Terörün Finansmanı ile Mücadele Çalıştayı’ sırasında yaptığı açıklamalarda Ağbal, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın ilgili kamu idareleriyle birlikte özelleştirme portföyüne alınabilecek varlıklar konusunda çalışmalar yaptığını belirterek, “Hazırlıklarımız var bu konuda. Bunun la ilgili açıklamayı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı çıktıktan sonra yapmak daha doğru olur. Özelleştirme uygulamalarını serbest piyasa ekonomisinin gelişmesinin bir aracı olarak görüyoruz. Bu anlamda birçok alanda Özelleştirme İdaresi Başkanlığı olarak hazırlıklarımız var” dedi. Varlık barışı ile ilgili de Ağbal, “Varlık barışı uygulamalarını yaparken özel bir rakam hedeflemiyoruz. Kaynaklar atıl kalmasın, ekonomiye dahil olsun” diye konuştu. Ağbal, bankaların konut kredisi faiz oranlarındaki indirimin kamu ban kalarında görev zararı yazılıp yazılmayacağı konusunda da “Bankacılar işlerini bilirler. Görev zararı uygulaması olduğunu sanmıyorum. Banka kendi sistemi içerisinde çevirecek bunu” dedi. Vergi düzenlemelerini yaparken maliye politikasının imkânları dahilinde, ne kadar imkân varsa bunu enflasyonu aşağı çekmek için kullanacaklarını belirten Ağbal, mali imkânlar çerçevesinde özellikle yatırım üretim ve istihdamda vergi oranlarının düşürülmesinin hâlâ önemli olduğunu aktardı. Erdoğan kuru zıplattı Dolarda yükseliş sürecek HSBC stratejistleri David Bloom ve Paul Mackel’e göre ABD’de faizler ile dolar arasındaki uyumsuzluk ortadan kalkmaya başlıyor. Stratejistler hazırladıkları raporda, “Fed faiz artırım hedeflerini yerine getirirken diğer G10 merkez bankaları sıkılaştırma politikalarında zorluklarla karşılaşıyor” dedi ve doların yükselmeye devam edeceğini öngördü. HSCB daha önce 4. çeyrekte 1.25 seviyesinde öngördüğü Avro/dolar beklentisini 1.15’e revize etti. Gelişen piyasalara yönelik küresel iyimserliğin azaldığına işaret edilen raporda, artan ticaret gerginliğinin gelişenlere sermaye akımlarına yardımcı olmadığı belirtildi. Riskler arttı Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings de, ABD’nin İran nükleer anlaşmasından çekilmesinin Ortadoğu’da jeopolitik riskleri artırdığını bildirdi. Açıklamada, jeopolitik şokların ve iç güvenlikteki bozulmaların bölge ülkelerin kredi notları ve görünümleri için hassaslık oluşturduğuna işaret edildi. Ayrıca, ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesinin İran’da liderliği, anlaşmayı destekleyen güçlerden daha muhafazakâr kesime kaydırabileceğine yer verildi. Açıklamada, İran’ın bölgede kendi gücünü uygulayabilmesinin ise ekonomik zayıflığı nedeniyle sınırlanacağı kaydedildi. l Ekonomi Servisi Sarayda ekonomi yönetimi ve bürokratlarla yapılan toplantıların ardından 4.22’ye inen dolar, Erdoğan’ın konuşmasıyla 4.31’i aştı Ramazandan 21 üörünncee zam Ramazan öncesi gıda fiyatlarını mercek altına alan Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), 11 günde 13 üründe fiyatların azaldığını, 21 üründe arttığını açıkladı. TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, fiyat düşüşünün yüzde 12 ile en fazla sivri biberde yaşandığını belirtirken, “En fazla fiyat ar tışı yüzde 25 ile elmada oldu” dedi. Bayraktar, ramazan öncesinde üretici ve market fiyatları arasındaki farkın yüzde 559 ile en fazla lahanada görüldüğüne işaret ederek, bunu yüzde 287 ile elmanın, yüzde 285 ile kuru kayısının, yüzde 272 ile maydanozun ve yüzde 264 ile sivribiberin takip ettiğini söyledi. Bayraktar, dolar kurundaki artışın çiftçilere etkisine ilişkin, “Mazot başta olmak üzere girdilerimizin çoğunu ithalatla temin ediyoruz. Dolayısıyla kurun artması girdi maliyetlerimizi artıracaktır” dedi. l Ekonomi Servisi Zeybekci dövizdeki artışı yok saydı Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, kur artışını kabul etmediklerini, ama bunun enflasyona etkisini azaltmak için üretime yönelik yeni teşviklerin verileceğini açıkladı. Zeybekci, “Üretimi artırıcı kararlar da alacağız, ayrıca enflasyonda mücadelede gıda enflasyonuyla da mücadele edeceğiz” dedi. İran’la ticaretin devam edeceğini de söyleyen Zeybekçi, muhalefetin seçimlerin ekonomik nedenlerle erkene alındığı söylemine tepki gös terdi. Zeybekci, son dönemde açıklanan ekonomi paketindeki imar barışı, vergi barışı ve yapılandırmalardan hiçbirinin seçim ekonomisiyle alakasının olmadığını savundu. İhracat 213 milyar Zeybekci, yıllık ihracatın 157 milyar dolar değil, 213 milyar dolar olduğunu, 4344 milyar dolarlık hizmet ihracatı, 8 milyar dolarlık bavul ticareti, 10 milyar dolarlık serbest bölge ihracatı yapıldığını, ithalatının da 253.5 milyar dolar olduğunu söyledi. Zeybekci, cari açığa ilişkin ise, “Cari açık demek, kesintisiz öngörülebilir bir talep demektir. Bizim, talep garanti şekilde orada dururken yapmamız gereken, bu talebi karşılayacak arzı üretmek. Bu kadar müşterisi hazır bir işe yatırımcı bularak üretim yapmak ve cari açığı kapatmak için etkin adımlar atacağız” dedi. l ANKARA Sarayda, önceki gün toplanan Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısı sonrasında 4.23 seviyesinin altını gören dolar/TL yeniden yönünü yukarı çevirdi. Dün sabah ilk işlemlerde 4.24 civarında olan, öğle saatlerinde 4.28’e çıkan kur, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları sonrasında 4.31’in üzerini gördü. TOBB Hizmet Şeref Belgesi Takdim Töreni’nden konuşan Erdoğan, faizlerin yüksek olduğunu anlatarak, bu konuda mücadele etmeye devam edeceğini söyledi. Erdoğan’ın sözleri Merkez Bankası’ndan 200 baz puan faiz artışı bekleyen piyasalar tarafından negatif algılandı ve dolar 4.31’in üzerini gördü. Dolar tarihi zirveyi geçen hafta 4.37 ile görmüştü. ‘Faiz düşmeli’ Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz faizi yüksek tutmakla övünüyoruz, oyuna geliyoruz, tezgâha geliyoruz” dedi ve seçilmeleri durumunda bunun üzerine gideceklerini söyledi. Erdoğan, “Faiz her kötülüğün hem anasıdır, hem babasıdır, faiz enflasyonun ana sebebidir. Dolayısıyla faizi aşağı çekmemiz lazım” dedi. Erdoğan, “Bizi ne kur spekülatörleri, ne faiz lobisi, ne derecelendirme kuruluşu maskesi altında gizlenen Türkiye düşmanları ilgilendirmez” dedi. Daha önce ticaret yapmış kazanmış biri olarak TOBB’u kendi çatısı olarak gördüğünü kaydeden Erdoğan, “Biz yalanlara çarpıtmalara çok açık olan ekonomiye ne kadar titizlikle yaklaşıyorsak, birileri de hoyratça bunun üzerine çullanıyor. Son günlerde de böyle bir hoyratlıkla karşı karşıyayız” diye konuştu. Borsa İstanbul da negatif seyre geçti. BİST 100 endeksi yüzde 0.09 artışla 87 puan yükselerek 102.468 puandan açıldı ve dün günü 101.852 puanda kapattı. l Ekonomi Servisi BORSA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 101.852 528 puan 1227.00 21 lira 182.97 2.85 lira 9 Korsan taktiklerle korsanlık yönetimi En masumu Recep Tayip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçildiği tarihteki seçim sonucunun Resmi Gazete’de yayımlanması iki güncük geciktirilerek, henüz AKP başkanlığı, başbakanlık yetkilerini teslim etme törenleri yapılmamışken, korsanca bir hızlı yöntemlerle gerçekleştirilen, yönettiği, dizginleri elinde tutuğu AKP genel kurulunda Davutoğlu’nun önce genel başkan seçilmesi, hemen ardından başbakan yapılmasıymış.. O günlerden günümüze AKP içinde, asla tek başına biat kültürü ile açıklanamayacak yöntemlerle, kol kırılır yeni içinde suskunluğunda gerçekleştirilen yüzler değil binlerle kilit görevlerdeki parti yönetim kadroları, başbakanlar, bakanlar, belediye başkanlarının alınıp, atanmalarının yöntemleri, ne kadarı ile hak, hukuka, demokratik ilkelere uygun oldukları üzerinden bizlere söz düşemiyor.. Çünkü hak hukukları gasp edilenlerin sesleri, solukları çıkmıyor. En sitem edebilme konumunda olan siyasi lider kadrolarının ustalıklı cümlelerinin aralarından kimi gerçekler okunmaya, yorumlanmaya çalışılsa da, üstyapı üzerinden kurulu güç dengelerinde, AKP’nin sivil diktatoryal yöntemlerle, tek adam, liderlik üzerinden yönetilmesi zorunluluğuna oturtulmuş ilişkiler, çıkarların dengelenmesi ağında çarkların yürütülmesi, bal gibi de korsanlık taktikleri, korsanlık yöntemleri boyutlarında otoriterleşmenin yansımaları, sonuçları olarak karşımıza çıkıyor. Hakhukuk üzerinden hakların aranabilmesini unutun, gönüllülük, kutsallık havası verilen, davaya inanç olarak pazarlanan siyasal söylemlerle kamuoyuna yönelik bağlılık, sadakat yarışında, liderlikten gelen sürpriz yeni buyruklarda dahi, bir adım ileri çıkışlarla toptancı irade söz konusuymuş vitrinin yaratılmasında, çok güçlü bir kamuoyu güdülenmesi yöntemleri, taktikleri sahneye konu veriliyor. İsterseniz birkaç çarpıcı örneği birlikte anımsayalım.. HHH Eğitimde, silboz, dindarkindar gençlik yetiştirme uğruna gündeme sokulan, eğitimi yaz boz tahtasına dönüştüren, çok büyük, pahalı, ağır bedelleri, eğitim kalitesinde erozyonu üreten, ülkemizin gençliğinin dünyada evrensel ölçeklerle en gerilere düşmesi sonuçlarını getiren kararların en sadık bakanlar da içinde, bakanlıkları nasıl zora soktuğunun sayısız örneklerini hep birlikte yaşamadık mı? Aileler, öğrencilerin, milyonların perişanlıkları, yükseköğrenimden, ortaöğretime, okulöncesi eğitime uzanan çarpıklıkların sonuçlarında isyan edenlerin nasıl acımasızca cezalandırıldıkları, eğitimcilerin işlerini, öğrencilerin eğitim haklarını gasp etmeleri bir yana, en gaddarından polis şiddeti ile susturulup cezaevlerine tıkıldıkları ortada. Korsan yöntemlerle gündeme sokulmuş erken, baskın seçimlere gün kalmışken, dünyada bir örneği görülmemiş, sivil darbe otoriterleşmesinin kapılarının sonsuza kadar açılması anlamına gelen, Saray, tek adam rejimine geçiş taktiklerinde “her yol mubah” icraatlarının, her gün sayısız örneklerinin tanıklıklarında, elbette biat üzerinden kaçmaması umulan oylarda en az kayıplar uğruna, küçüklübüyüklü, geçerli anayasal hukuk devleti düzeni işleyişlerini ayaklar altına alan uygulamalarda patlamalar yaşanacak. Son Meclis, YÖK işleyişleri, varlıklarını paspas yapan yeni üniversiteler kurulması yalanında, göreceli niteliklerini koruyabilen üniversitelerle birlikte daha anlamlı olarak bilim insanlarının tasfiyesinin sağlanması hedeflenmiş, elbette bedelini en çok, ağırı ile ödeyeceklerin öğrenciler olacağı uygulamaya, Meclis oturumlarını izlerken tanıklık etmiştik ki.. Önceki geceki Meclis gündeminde daha da vahimi ile yüzleştik.. Meclis’in meclis eliyle tasfiye edilmesi, anayasa suçunun en ağırlarından birinin işlenmesi, korsan operasyon düzenlemesiyle Meclis’in yasama yetkisinin seçim sonrasının biriki günü içinde Başbakanlığa sınırsız devredilmesinin metninin kabul edilmesi gerçeği ile yüzleştik. En özetlenebilir haliyle, sözde hukuken geçerli olan referandum metnine göre hem parti başkanı, hem de dünyanın en otoriter başkanı yetkileriyle donatılmış olarak seçileceği varsayılan Recep Tayip Erdoğan görevinin başına geçemeden.. Tek adam, başkanlık rejimi referandum metnine göre, önceden Meclis’ten geçirilmesi gereken yasal hazırlıkların yapılamadığı gerçeğinden yola çıkılarak, kabaca 6 aylık Meclis çalışmalarının yerine, başbakanlığa bir iki günlüğüne verilmiş KHK yetkileriyle çıkarılması sağlanacak.. Korsanlık raconu işler sarpa sardıkça, sınır tanımıyor değil mi? Güriş, Döktaş’ı aldı Türkiye’nin lideri, Avrupa’nın 5. büyük döküm tesisi ‘Döktaş’ın yüzde 93,57 hissesi Güriş Grubu tarafından satın alındı. Döktaş, başta otomotiv olmak üzere tarım, iş makinaları, havacılık ve savunma sanayisinde önemli tedarikçilerden biri olarak faaliyet gösteriyor. Döktaş, yıllık 160 bin ton demir döküm, 14 bin 400 ton alüminyum döküm ve 1 milyon 440 bin adet alüminyum jant üretimi, yüksek teknoloji ve işleme kapasiteleri ile pik ve sfero döküm üretiminde Türkiye’de 1. sırada yer alıyor. l Ekonomi Servisi C MY B