21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 12 Mayıs 2018 4 Bir umut Önümüzdeki seçimlerde parlamento seçimi cumhurbaşkanı seçiminin de belirleyicisi olacak. Şayet AKP ve Bahçeli ittifakı, Meclis’te çoğunluğu yitirirse ve seçim de ikinci tura kalırsa; AKP’nin adayının işi beklemediği kadar zorlaşabilir. AKP adayı Erdoğan’ın kendisine oy verip de partisine oy vermeyecekleri “münafık” diye suçlayacak kadar kendinden geçmesi de iktidar cephesinin durumun ayırdında olduğunu gösteriyor. Cumhurbaşkanlığını AKP adayının kazanması ancak Meclis çoğunluğunu muhalif partilerin elde etmesi durumunda da aday Erdoğan’ın işi kolay değil. Cumhurbaşkanlığı kararnameleri, Meclis’in aynı konuda çıkartacağı kanunlarla bertaraf edilebiliyor. Ayrıca cumhurbaşkanlığı kararnameleri kanunlara aykırı olamıyor. Meclis’te olası bir çoğunluğu yakalamış muhalefet partileri bu sistemde bir başbakan belirleyip hükümet kurmayacak. Böylelikle belki de bazı konularda ortak davranarak kanun yapabilmeleri daha kolay olacak. Şayet seçim ikinci tura gider ve ilk turda Meclis’te çoğunluk değişirse, seçmenin muhalefetin adayına yönelerek onu seçmesi mümkün. Bu durumda yeni cumhurbaşkanı ve Meclis’teki yeni çoğunluk uyum içinde çalışabilir mi? Ülkenin demokratikleştirilmesi ve hukuk devletinin yeniden kurulması amacıyla yapılacak düzenlemelerde sorun çıkacağını zannetmem. Neticede Millet İttifakı’nın bir araya geliş amaçlarından biri bu. HDP de bu düzenlemelere destek olacaktır. Pekiyi, bu aşamadan sonra yeni başkanla yeni muhalefet çoğunluğu ülkeyi idare edebilir mi? Böylesine parçalı bir yapı ülke yönetiminde ortaklaşabilir mi? Şayet bu başarıya ulaşırsa, başkanlık sistemi değişikliği, kendisini getirenlerin hiç beklemediği şekilde ülkenin demokratikleşmesi ve toplumsal uzlaşının yerleşmesine yol açabilir. Türk’ün, Kürt’ün, muhafazakârın, laikin ve bu toplumu oluşturan tüm unsurların, ortak çıkarları var. Kimlikleri aşan taleplerin oluşturulması hem milli birliği hem de solu geliştirir. Bu ihtimalin gerçekleşmesi için HDP’nin barajı aşıp Meclis’e girmesi şart. Yoksa HDP’nin güçlü olduğu yerlerdeki milletvekilleri AKP’ye gidecek. Yani AKPBahçeli ittifakı, Meclis çoğunluğunu garantiye alacak. Bir başka şartsa, yeni başkan ve yeni çoğunluğun Kürt meselesinde yapacaklarıdır. Millet İttifakı ve HDP, toplumun bütününü yansıtan bir seçmen desteğiyle, bu defa Kürt meselesine toplumun tamamını tatmin edecek bir çözüm bulabilir. Elbette bunlar çok iyimser ihtimaller. Ancak imkânsız değil. En karanlık zamanlarından birinde, memleketin önünde bir umut yolu açık. O yolda kararlılıkla yürümenin çaresi, iyimser olunamasa da umudu kaybetmemekten geçiyor. ‘Aile Sigortası’ yaşama geçiyor CHP’nin “Aile Sigortası” projesi ilk kez Maltepe Belediyesi tarafından hayata geçiriliyor. Her ay başında 600 TL yüklenecek ve Maltepe sınırları içerisinde sadece alışveriş için kullanılabilecek olan Halkkart, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından hak sahibi kadınlara bugün saat 11.00’de Gülsuyu’ndaki Prof. DR. Türkan Saylan Kültür Merkezi Kardelen1 Salonu’nda teslim edilecek. Öte yandan TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen vergi kanununa ilişkin düzenlemelerde emeklilere verilecek ikramiye de gündeme geldi. AKP’nin emeklilere her dini bayramda 1000 TL verilmesini “doğru ama eksik bir adım” olarak niteleyen CHP, farklı bir teklif sundu. Genel Kurul’da konuşan CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, “Emeklilerimize sadece bin TL değil, her dini bayramın yanı sıra, Cumhuriyet Bayramı’nda da asgari ücret tutarında birer ikramiye verelim” dedi. Ancak teklif AKP ve MHP’lilerin oylarıyla reddedildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Perinçek, İnce’ye destek vermeyecek Vatan Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı Doğu Perinçek önceki gün partisinin genel merkezinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. İkinci tura kalması halinde Muharrem İnce’ye destek verip vermeyeceğinin sorulması üzerine Perinçek, “Vatan Partisi için PKK ve FETÖ’nün yer aldığı ittifaklar yok. Vatan Partisi hiç bir şekilde Selahattin Demirtaş’ı ziyaret ederek iktidar peşinde koşanlarla yan yana olmayacaktır” sözleriyle destek vermeyeceğini açıkladı. l İSTANBUL/Cumhuriyet haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ‘Artık bırak dedim’ Erdoğan’la görüşmesini Cumhuriyet’e anlatan İnce, Erdoğan’a ‘16 yıl yeter’ dediğini söyledi. İnce, tüm yurttaşların oyuna talip olduğunu vurguladı CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin dünkü durağı, annesinin memleketi olan yoruz. Edirne’den başladık, oradan Hakkâri’ye uzandık. Şimdi de Rize yollarındayız. Bütün Türkiye’yi kucakla geçmesi için herhangi bir telkinde bulundunuz mu? Ya da özel olarak verdiğiniz bir mesaj oldu mu? çok konuşuldu. Biri kravatsız olmanız, diğeri Erdoğan’ın misafirlerine “alçak koltuk” vermiş olması... Rize’ydi. Uçakla Trabzon’a bir gün ön mak istiyorum. Bu yarışta aday olan Elbette, karşılıklı olarak birbirimize Kravatla başlayayım. Edirne mitin ce gelen İnce, miting için Rize’ye hare herkesle buluşup hayırlı olsun demek şans diledikten sonra benim kendisine gindeydim. Orada kravatsızdım, niye ket etmeden önce, kaldığı otelde sivil istedim. Bu yarışın adil olması gereki çok açık bir çağrım oldu. Yüzüne ay tim oradan da Hakkâri’ye direkt geç toplum örgütü temsilcileriyle buluştu. yor. Biz geziyoruz, propaganda yapı nen şöyle söyledim: “16 yıl ülkeyi yö mekti. Ama arayıp randevu saati Bu toplantının ardından yoruz. Ama Demirtaş gezemiyor. Ben nettin. Artık bırak. 5 sene de ben yö ni bildirdiler. Mitingi bitirir bitirmez Rize’ye doğru yola çıkan bunu doğru bulmuyorum. Onunla ay neteyim. Bir şey olmaz, memleket için Ankara’ya gittim o yüzden. Kıyafet de Muharrem İnce’nin oto nı görüşte değilim ama benim karşım de çok daha hayırlı olur.” 16 yıl sözü ğiştirmeye zamanım olmadı. Miting büsünde sadece Cumhu daki rakibimin tutuklu olmasını içime ne hemen itiraz etti Erdoğan. Cumhur deki terimle gittim, yoksa özel olarak riyet vardı. CHP adayı, sindiremiyorum. Gelsin bizimle birlik başkanlığı yaptığı süreyi kast ederek kravatsız gitmedim. Sandalye mesele BÜLENT MUMAY Cumhurbaşkanı Erdo te eşit koşullarda yarışsın istiyorum. ğan ile buluşmasından, Kendisini Edirne’de cezaevinde ziyaDoğu Perinçek’in “İkinci retim sırasında da aynı şeyi söyledim. “16 değil 3,5 yıl” diye düzeltmek iste sine gelince... Misafiri nereye oturtacadi. Ben de hemen yanıtını verdim: “Ni ğı, ev sahibinin şanıdır, şerefidir. O beye, başbakanlık yaptığın yılları saymı nim ilgi alanıma girmez. Nereye otur turda desteklemeyiz” sö Hayırlı olsun dedim. Aynı amaçla Sa yor musun?” derse oraya otururum. züne kadar gündeme ilişkin soruları yın Erdoğan ile görüşmek istedim.  n Görüşmenizden sonra verilen fo n Bütün adaylarla ziyaret turunu mızı yanıtladı: n Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AKP ‘Ev sahibinin şerefi’ toğraftaki iki detay zu tamamlamanızdan sonra Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek 100 bin Genel Merkezi’nde bir araya geldi n Peki “hayırlı olsun” dışında imzayı aşarak aday olmayı başardı. niz. Bu görüşmeyi niye istediniz?  Erdoğan’a bir tür centilmenlik ya Kendisi ile de görüşmeyi düşünüyor Türkiye’nin dört bir köşesini gezi da seçim sürecinin huzur içinde musunuz? Açıkçası niyetim vardı. Kendisi 80 binde takılınca imzalarının artması için de çağrıda bulunmuştum. Hatta CşHımP’ınzinBücluemnthMurubmaşakya’ınnısaodrauylaı rİnıncıey,aanrıktaladdaı. kendisi de teşekkür etmişti. Ama yeni bir açıklama yapmış “İkinci turda destek vermeyiz” diye. Gereksiz bir laf etmiş. O yüzden görüşmeyi artık hiç dü şünmüyorum. n Adayların belli olmasından son ra propaganda süreci hız kazandı. Bu süreçte kendi şansınızı nasıl bu luyorsunuz? Bülent Bey bu iş oldu. Bu maya tut tu. 10 numara bir hava yakalıyoruz git tiğimiz her yerde. Kendimden başka ra kibim yok, samimiyetle söylüyorum.  n CHP’nin seçmeni dışında oyunu almayı hedeflediğiniz kitle hangisi? Benim öyle, özel bir hedefim yok. ‘O küçük kız Tüm Türkiye’nin ilgisini, desteğini, oyunu hedefliyorum. CHP’nin adayı ‘Vur emriniİRNOCÇBEIKO’DIŞSEIKNİ vereni bulacağım’ CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Roboski’de 34 köylünün savaş uçakları ile bombalanıp öldürülmesine ilişkin “12 yaşında bombalarla vurulmuş Kürt çocuklarına kaçakçı dediniz. Cumhurbaşkanı olunca o bombayı atma emrini kimin verdiğini bulamayacağımı mı sanıyorsunuz?” dedi. İnce, Halk TV’de Uğur Dündar’ın sunduğu Halk Arenası programında konuştu. Programın yapıldığı Antalya Muratpaşa Kent Meydanı tıklım tıklım doldu, programı alanda toplanan yaklaşık 20 bin kişi izledi. ‘Yuhalatmayacaksın’ İstanbul’da Gezi Direnişi sırasında yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın annesini Erdoğan’ın yuhalatmasını hatırlatan Muharrem İnce “15 yaşında toprağa girmiş çocuğun annesini Alevi diye yuhalatmayacaksın” ifadelerini kullandı. Hakkâri’nin kendisini çok etkilediğini belirten İnce, “Şehir turu yaparken el sallamalarına baktım. Yalova’da miting yap tık 10 kişi el sallamadı. Hakkâri’de herkes bana el salladı. Bir de bana şunu dediler: Bugün Rize’de yaşayanların söylediği şey şu; 1977’de Ecevit havası hissediyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı adayı olarak, pislik, tezek gibi şeylerin konuşulmasını istemediğini söyleyen İnce, “Gelsinler projelerimizi konuşalım. Adama şunu söylerler: Testinin içinde ne varsa ağzından o çıkar” diye konuştu. Atanamayan öğretmenler ile ilgili de konuşan İnce, “350 bin atanamayan öğretmen var. Hâlâ daha birleştirilmiş sınıflar var Türkiye’de. Sabahçıöğlenci öğrenciler var. Öğretmenlerimiz işsiz, öğrencilerimiz öğretmensiz. Türkiye eğitimini halletmeden hiçbir şeyi halledemez. Terörü bitiremez, fakirleşir” dedi. İnce cumhurbaşkanı olması halinde bir öğretmen cumhurbaşkanı olarak sözleşmeli öğretmenliğin ve performans değerlendirmesinin kaldırılacağını kaydetti, “24 Haziran’da meslektaşlarım bir performans değerlendirmesi yapsın” dedi. l Haber Merkezi çocuğu benim anneannem’ Trabzon ve Rize’ye giden cum hurbaşkanı adayı Muharrem İnce, ikinci tura kalması halinde Akşener’e destek vereceğini söyledi. İnce, “Beni yardımcısı yaparsa olurum. Öyle bir kompleksim yok benim. Hiç düşünmeden otobüsün üstüne binerim. Onunla karış karış memleketi gezerim, otobüsün üstüne çıkıp ona oy isterim. Bu iş koltuk değil, memleket meselesi” yanıtını verdi. İnce, mitingin sonunda cebinden çıkardığı çakının hikayesini şöyle anlattı: “Bundan yaklaşık 110 yıl önce Rize’den Hüseyin diye bir genç adam Yemen’e gider. Hüseyin Yemen’den Mekke’ye gelir, hacı olur. Resmi kayıtlardaki adı da Hacı Hüseyin olur. Mekke’den sonra gelir Rize’ye ayakları yara içindedir. Çanakkale’ye asker toplanmaktadır, ayakları yara olduğu için harbe almazlar. 2 ay sonra ayakları iyileşir. ‘Ben de gideceğim’ der. 4 çocuğunu öper, iskeleye iner. Çocuklar babalarının yanına gider. O der ki ‘ben savaşa gidiyorum’. Hepsine hediye verir, en küçük kızına kalmaz. Ona da çakısını verir. O küçük kız o çakıyı 92 yıl taşır: O küçük kız çocuğu benim anneannem. Hacı Hüseyin benim annemin dedesi. O çakı da bu çakı! Hiç kimsenin bana millilik, Rizelilik, milliyetçilik taslama hakkı yoktur.” l TRABZON/RİZE/Cumhuriyet nın kim olacağının tartışıldığı günlerde yorum yapan arkadaşlar oldu. Madara oldular. Tekrar madara olmamak için yorumlarını millete sorarak yapsınlar. Yoksa yine madara olurlar. Size sadece şunu söyleyeyim, bir oran telaffuz etmeyeyim ama inanın sandıklar patlayacak. Bunu hissediyorum. Türkiye’nin cumhurbaşkanı olacağım. ‘Ünal halt etmiş’ n Hakkâri’deki mitinginize geri dönmek istiyorum. “Edirne’de ne söylüyorsam, burada da aynısını söylemeye geldim” dediğiniz mitinge AKP Sözcüsü Mahir Ünal’dan ilginç bir yorum geldi. “Cumhuriyetin kuruluşunda Halk Fırkası ismiyle var olan bir partinin Hakkâri’de PKK’nin siyasi niteliğinde miting yapması herkesin içini acıtmıştır” dedi. Nasıl değerlendiriyorsunuz bu açıklamayı? Halt etmiş diyorum. Halt etmiş. Hani Sivas’ın ötesine gidemiyorduk? Ben gittim Hakkâri’de İzmir Marşı eşliğinde, Türk bayraklarının altında miting yaptım. Onun cesareti varsa gitsin kendisi yapsın da göreyim. Erdoğan’ı orada yuhalayacak oldular, izin vermedim. Benim hiçbir terör örgütüyle bağım olmaz. İster PKK, ister IŞİD, ister FETÖ. Onlara her istediğini verenler, onlara üniversite kuranlar, valige ‘Bundan sonra Reis’e oy yok’ neralyapanlarbizebunusöyleyemez. Biz Kuvayı Milliye geleneğinden gelen insanlarız. Atatürkçüyüz, cumhuriyetçiyiz, yurtseveriz. Sayın Ünal had dini bilsin. BÜLENT MUMAY Rize mitingine gelmek için indiğimiz Trabzon havalimanındaki taksicimiz Furkan, burnundan soluyordu: “Abi çay zamanı miting mi olur?” Sormamıza fırsat vermeden devam etti: “Herkes çay toplamak için çaylıklarda, kim nasıl gelecek mitinge?” Hafif bir yağmurla bizi karşılayan Rize’de meydanı denetleyen bir CHP milletvekili de, yağmur duası ediyordu. Yağması değil, kesilmesi için... Hafif yağmurda toplanırmış çay, “İnşallah yağmur durur da çay toplamaya gidemeyenler de mitinge gelir” diyordu. Yağmurun kesilmesinden mi, yoksa Muharrem İnce’nin yarattığı coşkudan mı bilinmez, CHP Rize’de yakın tarihinin en kalabalık mitinglerinden birini yaptı. Valiliğin önündeki meydanı dolduran yaklaşık 7 bin kişi, annesi Rizeli olan İnce’nin konuşmasını büyük bir coşkuyla izledi. “Siz zenginleşmeden, ben zenginleşmeyeceğim” dediğinde “Allahı’na kurban” sesleri yükseldi. Çay için açıklanan fiyattan, Çaykur’un Saray’ın Varlık Fonu’na devredilmesinden söz edince, meydanın coşkusu zirveye çıktı. Ancak İnce’nin, endüstri 4.0 ve çevreci güneş enerjisi gibi konu başlıklarına girdiği anlarda alandaki tempo oldukça düştü. Bu arada miting meydanının sol tarafında hastane önünde toplanan AKP’li bir grubun, Erdoğan posterleri açarak ve İnce’yi yuhalayarak yaptığı provokasyona polisin gösterdiği hoşgörü oldukça dikkat çekiciydi. Mitingin sonunda bu notları yazmak için oturduğum börekçide çay servisi yapan gence, oyunu kime vereceğini sordum. Hiç çekinmeden, tanımadığı bir gazeteciye bu kadar açık yanıt vermesi şaşırtıcıydı: “Ben artık daha farklı bir ülkede yaşamak istiyorum. Artık Reis’e oy vermeyeceğim” dedi. Çay ocağının arkasındaki başörtülü kadın, garson çocuğun cümlesinden cesaretle lafa girdi: “Biz de bıktık...” İnce’nin Rize mitinginde yapacağı hamlenin ipuçlarını, kürsüye çıkmasından birkaç saat önce Trabzon’da kaldığı otelin lobisinde aldım. CHP’de Genel Başkan’a oldukça yakın bir PM üyesi, İnce’nin Demirtaş ziyareti gibi hamlelerle HDP’ye yönelik mesajları ‘İnce Turizm yolcu eder’ İnce ile birlikte Trabzon’dan Rize’ye seyahat ederken, sağ şeritte seyreden parti otobüsünü şehirlerarası bir yolcu otobüsü solladı. Sollayan otobüs “İnce Turizm”e aitti. Yazıyı okuyan Muharrem İnce, Erdoğan’ı kast ederek espriyi patlattı: “İnce Turizm olarak itinayla yolcu edeceğiz...” nın yerini bulduğunu, sıranın AKP tabanına geldiğini söyledi. Erdoğan’ın memleketi Rize, böyle bir “açılım” için ideal yer olabilirdi. Nitekim İnce şaşırtmadı, özellikle muhafazakâr seçmenlerin hoşuna gidecek söylemlerin altını kalın bir şekilde bu kentte çizdi. Önce, Erdoğan’ın selamını ileterek başladı, dini vurguları ardı ardına sıraladı. Fransa’daki İslam karşıtı bildirge için “Fransa dinimizle dalga geçiyor” dedi. Avrupa’ya karşı mücadele etmekten söz etti, yaklaşık 40 dakikalık konuşmasında 14 kez “Allahın izniyle” diye başladı cümlelerine. “İmam hatipler açılsın, orada okuyanlar da benim evladım” dedi ama üniversite sınavlarında aldıkları başarısız puanları hatırlatmayı ve “Bizi bilim kurtaracak” demeyi de ihmal etmedi. Meseleyi türbana getirirken de ablasından söz etti: “Ablam 40 yıldır başörtüsü takıyor, onu çekip çıkaracak mıyım ben? İsteyen istediği yerde taksın.” l RİZE ‘Denesin de göreyim’ n Hakkâri mitinginin ardında mal varlığınızı gazetecilerle paylaştınız. Bunu yapmanızın özel bir sebebi var mıydı, diğer adaylardan de benzer bir beyan bekliyor musunuz? Sayın Erdoğan bana gariban dedi. Ama aslında ben çok zenginim. Varlıklı bir adamım. Neden mi? Özgürlüğün tadını biliyorum, şiir yazabiliyorum, insanları hiç ayırmadan herkesi sevebiliyorum. Bu ülkenin 81 milyonunu kucaklıyorum. Bundan büyük zenginlik olur mu? Erdoğan ile beraber başladık sayılır, hemen hemen aynı maaşları aldık. Bana kendisi gariban diyor, bazıları da aynı maaşla zengin oluyor, nasıl oluyor anlamıyorum. Garibanlığın değil, zenginliğin hesabı verilmelidir. n Meclis’ten geçirilen bir düzenleme ile Bakanlar Kurulu’nun KHK çıkarma yetkisi yasalaştı. Bu tasarı, Erdoğan’a da, yeni cumhurbaşkanı yemin edip göreve başlayana kadar, yetkilerini kullanma izni veriyor. Cumhurbaşkanı adayı olarak bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Ben seçimi kazanayım da, o ben yemin edene kadar o yetkileri kullansın da göreyim! Bana görevi devredene kadar devleti yerle bir edecek, ben de izleyeceğim, buna izin vereceğim öyle mi? Bir denesin bakalım... l TRABZON/RİZE C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle