Katalog

Cuma 11 Mayıs 2018 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ / ASLAN YILDIZ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ haber 5 İnce, Demirtaş’ın ‘Bütün adaylar birer hafta sırayla yatsın, adil olsun’ isteğine Erdoğan’ın verdiği yanıtı açıkladı ‘Ben sıramı savdım’ İnce, ön ceki akşam Erdoğan’la görüşmüştü. İKLİM ÖNGEL CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Hakkâri’de gerçekleştirdiği mitingin ardından Yüksekova’ya geçerken bir grup gazeteciyle sohbet etti. Erdoğan ile yaptığı görüşmeden bir detayı paylaşan İnce, “Selahattin Demirtaş, ‘Ben hapisteyim siz geziyorsunuz. Bütün adaylar birer hafta sırayla yatsın, adil olsun’ dedi. Ben de Sayın Erdoğan’a söyledim bunu. Erdoğan da ‘Ben hapis sıramı savdım’ dedi. Erdoğan ile görüşmemizde sosyal medyada olduğu gibi saygısız bir durum asla yoktu. Tam tersine kibar bir karşılamaydı” dedi.“Ben kimseyi mutlu et mek için değil inandığım şeyleri yaparım. Yaptıklarımın doğru olduğuna inanıyorum” diyen İnce, “Erdoğan milletvekili olsun” diye oy verirken de doğruyu yaptığını, Demirtaş’ı ziyaret ederek de doğruyu yaptığını söyledi. Adil bir yarış olması gerektiğine dikkat çeken İnce, “Demokrasi, benim için araç değil. Hat ta devletin imkânları olmadan herkes eşit şekilde yararlanmalı. Benim Cumhurbaşkanlığımda Erdoğan da rahat edecek” diye konuştu. Kazanacağına inandığını dile getiren İnce, “Müthiş bir coşku var. Bana partililerin söyledikleri 1977’deki Ecevit’in kampanyası gibi. O ruhu görüyorum” dedi. l HAKKARİ Kürt sorununa 3B çözümü Hakkari’de halka seslenen Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Kürt sorununu ‘barışarak, büyüyerek, bölüşerek’ çözeceklerini söyledi Malvarlığını kürsüde açıkladı Kürsüde “Bir ilki başlatalım” diyen İnce, eşine dönerek “Ülkü Hanım mal beyanımı verir misin?” dedi. Erdoğan’ın kendisine “gariban” dediğini anımsatan İnce “Ben sayın Erdoğan’dan 5 ay fazla milletvekilliği yaptım. Şimdi başbakanla milletvekilinin maaşı hemen hemen aynı. 16 senedir milletvekiliyim, ben de o da. Bir tane çocuğum var eşim öğretmen, evim kira değil. Bunu YSK’ye verdik ama gizli verdik, olmaz öyle gizli. YSK’daki hakim bilecek de Hakkâri’de esnaf kardeşim niye bilmesin. O da bilsin İnce’nin nesi var nesi yok’’ dedi. Mal bildirimini kürsüden gösteren İnce, “Bu Muharrem İnce’nin mal varlığı” dedi ve belgenin basına dağıtılmasını istedi. 5 yıl sonra bir daha dağıtacağını belirten İnce “Neyim artmış neyim azalmış. Size söz veriyorum, siz zenginleşmeden, ben zenginleşmeyeceğim. Önce siz zenginleşeceksiniz” ifadelerini kullan dı. İnce’nin mitingde dağıttığı mal beyanına göre, İnce ve eşinin toplamda 1 milyon TL değerinde konut, arsa ve tarlası bulunuyor. İnce ve eşinin bankalarda ise 100 bin TL ve 20 bin Dolar ile 30 bin Avro’su ve 40 bin lira değerinde altını var. Mal beyanında İnce ailesinin toplamda 3 otomobile sahip olduğu yer alırken, bu araçların toplam değerinin 517 bin TL tutarında olduğu görülüyor. İnce’nin bankalara ise 31 bin 327 lira borcu mal beyanında yer alıyor. 20 bin lira değerinde 4 adet silahı da bulunan İnce ailesinin toplam mal varlığı ise 2 milyon 449 bin TL. ‘Kim gelirse gelsin, barış olsun’ Türkiye’yi bir uçtan diğer uca dolaşan İnce, Edirne’den sonra dördüncü mitingini Hakkâri’de yaptı. Yüksekova’dan Hakkâri’ye gelen İnce, yaklaşık bir saatlik yolu yüksek güvenlik önlemleriyle geçti. Eşi Ülkü İnce’yle meydana ulaşan İnce’yi Türk bayrakları ile bekleyen geleneksel kıyafetli gençler karşıladı. CHP’nin cumhurbaşkanları adayları arasında geçen eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’le birlikte CHP’li 15 milletvekili de İnce’yi Güneydoğu’da yaptığı ilk mitingde yalnız bırakmadı. Demir parmaklıklı miting Parti bayraklarının olmadığı miting alanında, diğer mitinglere kıyasla çok daha yoğun güvenlik önlemleri alındı. İnce’nin konuşmasını dinlemeye gelen halkın “demir parmaklık” denebilecek yükseklikte olan bariyerler arasından mitingi izlemesi dikkat çekti. Sol taraf kurtaracak Başında kasketle sahneye gelen İnce, başından çıkardığı şapkasını halka doğru fırlattı. “Bizde ayrı gayrı yok. Sağa şapka veriyorsam sola da veririm. Sağ taraftan hiç ses çıkmıyor. Bu sağcılar hep böyle zaten. Bu ülkeyi yine sol taraf kurtaracak” diyen İnce, elindeki diğer şapkayı da kendisini sağ taraftan izleyenlere attı. Konuşması boyunca “barış” ve “kardeşlik” vurgusu yapan İnce, mitingin sonunda kürsüden eşi ile birlikte “barış güvercinleri” uçurdu. Hakkâri halkı, gerek memleketlerinden çıkıp ikinci kez cumhurbaşkanı adayı olan Demirtaş’ın cezaevinde olmasına, gerekse şehrin uzun süredir kayyımla yönetilmesine tepkiliyken, İnce’nin Demirtaş’a ce zaevinde yaptığı ziyaretten haberdar olduklarını ve bunu çok olumlu karşıladıklarını belirtiyor. Dokunulmazlık olayında CHP’yi suçlu bulan halk, İnce’nin dokunulmazlıklarda “ret” oyu verdiğinden de haberdar. Bazısı “Burada AKP, CHP, HDP... ayrı gayrı yok, herkes HDP’li derken” derken, bazısı da AKP’nin yaptığı mitiglerden örnekler vererek, İnce’nin mitinginde halkın meydana ulaşamaması için ellerinden gelenin yapıldığını, AKP mitinglerinde ise memurların dahi alana taşındığını belirtiyor. Halk kayyımla yönetilmekten, kendi seçtikleri temsilcilerin birçoğunun cezaevinde olmasından da oldukça rahatsız. “HDP’nin kalesi” olarak bilinen Hakkâri’de halk, seçimin ikinci tura kalması durumunda İnce’yi destekleyeceklerini aktarıyor. En büyük dilekleri, herkesin dilinde olan en büyük istek ise “Kim gelirse gelsin ama barış olsun. Ölüm olmasın.” l HAKKÂRİ İKLİM ÖNGEL CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Hakkâri’den Türkiye’ye seslendi. Alanda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yuhalayanları engelleyen İnce, “Yuh yok. Emeklilik günleri gelmiş birini yuhalamayın” dedi. İnce Erdoğan’ın açıkladığı manifesto için de ‘iflas belgesidir’ dedi. CHP’nin cumhurbaşkanı adayı İnce, Hakkari Cumhuriyet Meydanı’ndan seslendi. İnce’nin sözlerinden satırbaşları şöyle: l Barış köprüsü için Hakkari’deyim: Dün Edirne’deydim. Bugün Hakkâri’deyim. Akşam Trabzon, Rize’deyim. Yarın akşam Antalya’daydım. Bir kardeşlik köprüsü kurmak için Hakkâri’deyim. Benim projem, bizim projemiz hafriyat değil, bizim projemiz, huzur projesi. Beraber yaşama, kardeşlik projesi. Bizim projemiz köprü yol değil. Bunlar kolay iş. Birinci köprüyü Demirel 50 yıl önce yaptı, ikinci köprüyü Özal yaptı, üçüncü köprüyü Erdoğan yaptı. Dördüncü köprüyü de İnce yapar. Türkiye’nin normalleşmeye, barışmaya, kardeşliğe, demokrasiye, özgürlüğe ihtiyacı var. Bunu gerçekleştireceğiz. Kimseyi dışlamadan, elinin tersiye itmeden, ötekileştirmeden, herkesi severek. l Kürt sorunu ahlak sorunudur: Bir sorunumuz var. Sorunumuz Kürt sorunu, açık yüreklilikle söyleyelim. Asıl Kürt sorunu ahlak sorunudur. Politikacı Diyarbakır’a, Hakkâri’ye gelir güzel laflar eder, Kürtlerin hoşuna gidecek laflar. Sonra başka yere geçer orayı unutur bir anda bambaşka bir adam olmuş. Ben size söz veriyorum, burada yapacağım konuşmayı Rize’de yapamazsam bu siyaseti yapmam. l Sorunlara 3B çözümü: Bu sorunları nasıl çözeceğiz? Bursa’nın B’si. Üç B ile çözeceğiz. Bir; barışacağız. İki; Büyüyeceğiz. Üç; Bölüşeceğiz, yani adil paylaşacağız. Gönüllerde, yüreklerde, sokaklarda, meydanlarda barışcağız. Ekonomimiz, demokrasimiz geliştikçe yargımıza saygı duyuldukça, dış yatırımcı gelecek “Türkiye demokratik uygar bir ülke, mahkemelerine saygı duyulur” buna inanacak, ekonomimiz büyüyecek. Ekonomimiz büyüdükçe gelirimiz artacak. Bu geliri, adil, eşit, hakkaniyetli şekilde dağıtacağız. Hakkârili de bundan payını alacak. Gönül köprüleri kuracağız. Hakkâri’de liseye giden Berfin kızımız, Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne gidip Yalova’ya vali olmanın haya Erdoğan’dan bayrak sorusu “Sayın Erdoğan’la akşam konuşurken aramızda geçenleri, memleketin sorunlarını konuştuk ama ne ben ne de o basına yansıttık. Ama bana sorduğu bir soruyu açıklamam lazım. Bana kinayeli bir şekilde “Yarın Hakkâri’ye gittiğinde orada Türk bayrağı olacak mı?” dedi. Ben de “Tabii olacak” dedim. Kameralar göstersin de Sayın Erdoğan da görsün.” Manifesto değil iflas belgesi “Erdoğan, geçtiğimiz günlerde bir manifesto açıkladı. Manifesto gelecek bildirisidir. 16 yıldır iktidarda olan birisi ‘ben gelecekte şunu yapacağım’ diyebilir mi? Diyemez. Manifestoyu o açıklayamaz. Manifesyoyu ben açıklarım. O ancak iflas belgesi açıklayabilir. İflas belgesidir onunki.” lini kuracak. Bunu başarabiliriz. Kuşkunuz olmasın. Bunları yaparken, Türkiye’yi barıştırırken, büyütürken önümüze sorunlar çıkacak. Emperyalist güçler, yabancılar, iç düşmanlar çıkacak. Ölümü göze almak gerekecek. l Başörtüsünün geri dönüşü yok: İnsanları korkutuyorlar. CHP gelirse sizin başörtünüzü çıkarır diyorlar. Yalan. 81 milyona söz veriyorum. Bu konu kapanmıştır. l Emeklilik dönemi: Erdoğan ilk yıllarında çıraklık, sonra kalfalık, sonra ustalık dönemim, dedi. Şimdi hep birlikte onun emeklilik dönemini hazırlayacağız. l Selo başkan gelsin yarışsın: (‘Selo başkana özgürlük’ sloganları üzerine) Cumhurbaşkanı adayı tutuklu olmaz kardeşim. Gelsin yarışsın. Ben öyle adaletsizlik istemem. 2002’de Erdoğan milletvekili olamadı anayasayı değiştirdik milletvekili olsun diye. Orada Erdoğan vekil olsun diye oy verenlerden birisiyim. Yarış adil olacak. Temel Bey, Meral Hanım, Selahattin Bey, Erdoğan bir yerde gezecek, İnce bir yerde gezecek, herkes yarışacak. l Ahmed Arif şiiri okudu: 15 yaşında bir çocuk olarak beni etkileyen Diyarbakırlı Ahmed Arif’in dediği gibi, “Haberin var mı taş duvar/Demir kapı kör pencere/Yastığım ranzam zincirim, Uğruna ölümlere gidip geldiğim/Zulamdaki mahzun resim.” l HAKKÂRİ KONDA GENEL MÜDÜRÜ nce Akşener’in önünü kestiİBEKİR AĞIRDIR: , SEYHAN AVŞAR KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, CHP’nin adayı Muharrem İnce’nin İyi Parti lideri Meral Akşener için ‘bir handikap’ olduğuna söyledi. Ağırdır, “İyi Parti tercihinde bulunan insanların bir kısmı CHP, bir kısmı ise MHP seçmenleriydi. İnce’nin aday olması CHP’li olduğu halde ‘Meral hanıma oy veririm’ diyenlerin önünü kesmiş oldu” diye konuştu. Ağırdır seçime sayılı günler kala gazetemizin sorularını yanıtladı. n Seçime az bir süre kaldı. Sizce bu süre muhalefete mi iktidara mı yarar? Süreyi kim doğru kullanırsa onun işine yarayacak. Tabii ki muhalefetin avantajları var. Ekonomik müdahaleler yapılmasına rağmen dolar düşmüyorsa, devletin, kamunun müdahalelleri de ekonomik krizi durduramıyorsa bu durum toplumda, bir ekonomik kriz geliyor düşüncesine yol açıyor. Bütün bunlar iktidarın aleyhine durumlar. Ama bunun muhalefetin lehine olup olmayacağını, muhalefetin yapacakları belirleyecek. AKP ilk kez savunmada n Muhalefeti nasıl görüyorsunuz? Referandumdan geriye düşünmeye başlarsak yüzde 50, yüzde 50 bir tablo çıktı ortaya. Ne yaparsak yapalım Ak ‘HDP’NİN BARAJ ALTI KALMASI ZOR’ Ağırdır n Çok sayıda HDP milletvekili ve belediye başkanı tutuklu. İkinci tura kalırsa sizce HDP ikinci turda ne yapar? Kürtler için yol ayrımı kritik mi? Yani HDP için ve Türkiye siyaseti için bu seçim kritik. Bu iki ittifakta HDP’yi içine almamış. Hele muhalefet blokunda ‘HDP ile yanyana durmayalım’ diyenler olmuş. Dolayısıyla herhangi bir Kürt yurttaşın buna kızmaması, kırılmaması mümkün değil. Herkesin vebalı gibi davrandığı 6 milyon insanın gönül bağladığı bir parti ve temsilcilerinden konuşuyoruz. 6 milyon oy alan bir parti ile yan yana gelemeyiz di yen siyasetçiler var. İşin ilginç tarafı bu siyasetçiler ülkeyi yönetmeye talip. Dolayısıyla şöyle bir kritiklik var: HDP’nin barajı geçip geçemeyeceği sonuç olarak ortaya çıkacak siyasi matematik için önemli bir sonuç üretiyor. Kürtlerin olduğu yerde HDP ve Ak Parti var. HDP yoksa onun yerine başka bir C Partisi yok. HDP’nin alamadığı oyu ya da kazanamadığını milletvekilini Ak Parti kazanacak. Dolayısıyla HDP’nin matematiği seçim sonucunun matematiğini etkileyecek. Son olarak olağan dışı şeyler olmazsa HDP’nin baraj altı kalması çok zor. Parti kazanacak duygusu yıkıldı. Önemli bir eşikti bu. Kazanmaya yetmez ama sürecin içinde başka başarılardan birisi. Kendinize güvenmiyorsanız seçmen bunu hissediyor. Hatırlayın 2015’teki Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP’deki kampanyasını, bugünden kıyas kabul etmeyen bugün daha farklı bir dinamik ve heyecan var. Buradan baktığımız zaman, her parti kendi adaylarını, ve üstelik kendi içerisinden çıkarabileceği en iyi doğru adayları çıkardığı için kendi oylarını maksimize etmek gibi bir fırsatı yakalamış gibi gözüküyor. Kendi parti örgütlerinde bir başlangıç enerjisi yaratmış gözüküyorlar. Bugün CHP’nin hiçbir il başkanı birinci turda ‘biz bu seçimi kaybedeceğiz’ diye bakmıyordur. Ya da HDP’nin hiçbir il başkanı ya da yetkilisi ‘Biz baraj altında kalacağız’ diye bakmıyordur. Tam tersi hepsi iddialı bakıyor. Dolayısıyla muhalefet daha heyecanlı. Ak Parti 2002’den beri olan siyasi hayatında ilk kez savunma stratejisinde kaldı. Muhalefetin bu aday stratejisi, seçim barajını sıfırlayan ortak ittifak yapmış olması... Tabii ki HDP’nin bu ittifakta olup olmaması gibi eksiklikler tartışılır. Oy oranlarından bağımsız olarak, oyunun kontrolü Ak Parti’de değil, muhalefette gibi gözüküyor. Bu muhalefet lehine bir avantaj. Ak Parti için ise dezavantaj. Ak Parti savunma stratejisini bilmiyor. n İlk turda Erdoğan’ın seçilebilme ihtimali var mı? Son Cumhurbaşkanlığı seçimi, referandum, yerel seçim, iki genel seçime baktığımızda temel olarak siyasi tabloda şu tespitleri yapmamız mümkün. Bu dört partinin Türkiye siyaseti konsülü doldu. Yani Ak Parti, CHP MHP, HDP burda bir İyi Parti faktörü var. İyi Parti, MHP’den bir miktar oy alıyor. CHP’den de alıyordu 15 gün öncesine kadar. Ama şimdiki aday durumuna göre ne değişip, değişmediğini göreceğiz. Öyle, ‘Saadet Partisi’nin şurda sekiz puan gizli oyu var’ vs. gibi söylemler efsane. n CHP’nin İnce seçimi nasıl bir etki yarattı? Hem HDP hem Akşener bu adaya nasıl bakıyor dersiniz? Partilerin var oluş ve bütün bu sürece başlarkenki stratejilerinden görüşmele rinden hatta iktifak görüşmeleri sırasındaki görüşmelerine baktığımız zaman CHP kendi açısından doğru bir tercihte bulundu. Ama bu İyi Parti ve Meral hanım için ise handikap. Çünkü İyi Parti tercihinde bulunan insanların yarısı CHP yarısı MHP seçmenleriydi. İnce’nin aday olması CHP’li olduğu halde Meral hanıma oy veririm diyenlerin önünü kesmiş oldu. Meral hanımın MHP’den ve Ak Parti’den alacağı oylar belirleyecek meseleyi. Dört parti de kendileri açısında kendi doğru adaylarını çıkardılar. İnce yüzde 30’a yakın n Seçim ikinci tura kalırsa, ikinci tura hangi parti kalır dersiniz? İkinci tura kalınacaksa, ikinci tura kalınacak adayın yüzde 30’larda oy alan ve ülkeyi yönetebilme imajına verecek birinin olması lazım. Buna en yakın CHP’nin adayı Muharrem İnce gözüküyor. Ancak İnce’nin araştırmalarda gördüğümüz CHP’nin yüzde 25 oyunu zıplatıp zıplatamayacağı belirleyecek. Muharrem bey CHP’yi yüzde 30’un üzerine taşırsa bu başka bir durum demektir. Ayrıca CHP adayının yüzde 25 ile ikinci tura kalırsa başka bir tablo, yüzde 3035 oy alırsa başka bir tablo ortaya çıkacaktır. l İSTANBUL C MY B