18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Leyla Gencer anıldı Dünyanın en önde gelen sopranolarından Leyla Gencer; ölümünün 10. yılında Bakırköy Belediyesi tarafından düzenlenen Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde aryalarla, kısa film gösterimiyle anıldı. Anma programında, tarihçiyazar İlhan Gülek’in Leyla Gencer konulu konuşması ve ‘Leyla Gencer’in Ardından’ isimli kısa film gösteriminden sonra, Soprano Günay Acar; keman sanatçısı Uğur Yalçın ve piyano sanatçısı Linda Kaso’nun eşliğinde Leyla Gencer’in söylediği aryalardan kısa bir konser verdi. Cuma 11 Mayıs 2018 [email protected] EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 15 Bahar ve Şiir Festivali Ataol ‘Şiir her zaman yeniBehramoğlu’nun KONUK YAZAR FARUK DUMAN yöneticiliğinde bugün saat 19.00’da Abbasağa Parkı’nda yaratıcılar çıkarır’başlıyor Uluslararası Bahar ve Şiir Festivali’nin 3’üncüsü 1113 Mayıs tarihlerinde Beşiktaş’ta gerçekleşecek. Ataol Behramoğlu’nun yöneticiliğinde dü İBB’ye, Tevfik Fikret Müzesi HARİTADA BİR NOKTA OLMAK Öykücülüğümüzün büyük zenlenecek festivalin açılışının bu gün 19.00’da Abbasağa Parkı’nda ya pılması bekleniyor. Et kinliklerin ikinci açık hava mekânı ise Aka retler’deki Şairler So fası Parkı olacak. Fes tivale katılacaklar, şiir ORHUN ve söyleşilerin yanı sı ATMIŞ ra konser izleme fırsatı da elde edecekler. Beh ramoğlu, Uluslararası Bahar ve Şiir Festivali’ni anlattı. Bugünkü hava durumunun açılı şı Abbasağa Parkı’nda yapılmaya en gel olabileceğini söyleyen usta şair, “Onun için bir ‘b planı’mız var tabii; yağışlı olursa kapalı bir alanda açılı şı yapacağız. Ama ikinci gün Şairler Sofası Parkı’nda ve 3. gün kapanışta sanıyorum ki güzel hava olacak” di ye konuştu. ‘7 ülkeden 7 şair’ Ataol Behramoğlu, bu seneki programdan da bahsederken, Beşiktaş Belediyesi’nin başkanvekili durumundaki Tahir Doğaç’a teşekkürlerini iletti. Behramoğlu, “7 ülkeden 7 şair gelecek. Bu yıl Hindistan, Romanya, Kenya gibi ülkelerden çok değerli şairler geliyor. Bizim ülkemizden de pek çok şair katıldı. Gene güzel, değerli şairlerimiz var. Türkiye’de şiir her zaman yeni yaratıcılar çıkarır. Dolayısıyla bu yıl da ilk kez katılan genç şair arkadaşlarımız da var, örneğin Yaşar Miraç gibi değerli, tanınmış yazarlarımız, şairleri miz de var” dedi. Behramoğlu, bir de festival kitabı nın çıkartılacağını söyleyerek basına, konuklara ve izleyicilere ücretsiz olarak dağıtılacağını söyledi ve bunun da Beşiktaş Belediyesi’nin bir kültür hizmeti olduğunu ifade etti. Müzik etkinliklerinden de söz eden şair; bugün Tayyar Seskır, Beste Keleş ve Ece Karagüllü’nün sahne alacağını söylerken, yarın Şairler Parkı’nda saat 15.0017.00 arasında Haluk Çetin (gitar ve vokal), Selçuk Korku (piyano) ve Selen Korku’nun (vokal) konser vereceğine değindi. Festivalin son gününde ise Tres Ensemble topluluğundan Lerna Baloğlu Akbulut (mez zosoprano), Haluk Onat Akbulut (gitar) ve Işıl Giray (piyano) müzik dinletisi sunacak. Geçen ay hayatını kaybeden Ülkü Tamer de festivalde anılacak. Tamer ile ilgili olarak ise Ataol Behramoğlu şöyle konuştu: “Ülkü Tamer bizim için büyük bir kayıp olmuştur. Ülkü Tamer başından beri bize destek olmuş, festivalin katılımcıları arasında yer almış, benim de çok yakın dostum, ağabeyim ve en genç ustamdır. Onu da belirtmek isterim. Ülkü Tamer’i kaybettik, dolayısıyla onun anısından da söz edeceğiz. Şiirleri söylenecek, Ülkü’yü de aramızda gibi anacağız, aramızda zaten.” tepkisi... 3. Uluslararası Bahar ve Şiir Festivali’nde Tevfik Fikret de 151. doğum yılında bilimsel bir toplantıyla anılacak. Ataol Behramoğlu, “Rumen şairi ve akademisyen Ion Deaconescu benim yakın bir dostumdur. Deaconescu ile şöyle bir görüş birliğine vardık. Bu yıl 151. doğum yılında, geçen yılı kaçırmış, atlamış olduk bir bakıma. Tevfik Fikret’i anacağız. Bu vesileyle Ion Deaconescu, Fikret’in şiirlerini Rumenceye çevirdi. Bu bizim festivalimizin bir başarısıdır” diyerek, bu Tevfik Fikret etkinliklerini festivalin en önemli olgusu olarak gördüğünü dile getirdi. Tevfik Fikret Anma Toplantısı, bugün saat 15.00’te Galatasaraylılar Derneği’nde yapılacak. Söyleşiye, Hacettepe Üniversitesi Fransızca Bölümü Başkanı Prof. Kemal Özmen, Ion Deaconescu ve Ataol Behramoğlu katılacak. Behramoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin sempozyumu Tevfik Fikret Müzesi’nde yapmalarını gerekçe göstermeden reddettiğini belirterek, şu sözlerle karara tepki gösterdi: “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bu konuyla ilgili dairesi buna izin vermedi. Yani bize müzeyi adeta kapattı. Biz oraya giderdik, orada da yapardık aslında. Ama böyle bir tatsızlığı ve gerilimi de istemedik. Bizim okurlarımız yoluyla bütün kamuoyunun ve iktidar partisinin de kültürle ilgili her kim varsa hepsinin bilmesini isterim ki şu anda Tevfik Fikret Müzesi, Tevfik Fikret’i Rumenceye çeviren bir şair de içlerinde olmak üzere uluslararası bir festivalin katılımcılarına kapalıdır.” ustası Sait Faik Abasıyanık’ı bundan 64 yıl önce kaybetmiştik. Sait Faik’i, Öykü Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve Sait Faik Hikâye Armağanı sahibi (2000) Faruk Duman’ın bir yazısıyla anıyoruz. Bazı yazarlar, yalnızca yazdıklarıyla değil, kişilikleriyle de başlı başına bir karakter olurlar. Bizim edebiyatımızın yetiştirdiği mucizevi kişiliklerden biri de Sait Faik. Şimdiki liseliler için ne anlam ifade eder, onların gözündeki Sait Faik imgesi nasıldır bilemem. Ama 80’li yıllarda, okul kitaplarında Son Kuşlar’ını okusak da bizim için siyahbeyaz bir yetişkindi işte o; devlet büyüklerimizden biriydi. Nasıl olur da kendimizi, kendi zengin sanatımızı ciddiyete esir ederiz Datça Can Yücel Kültür Sanat Festivali Datça’da bir grup kültür ve sanat insanının oluşturduğu Datça Kültür Sanat Dayanışması Taner Düner oysa, değil mi? Sait Faik, politikacıları sevmez, yalnız Mark Twain ödülüne, Atatürk de daha önce aldı diye pek sevinir. Elbette toplumla ilgili görüşleri olmakla birlikte, garibanların, işçilerin, sıradan halkın yanında olmakla birlikte, ciddi meselelerden haz etmez, takım elbiseye katlanamaz, sigara (DKSD), yıllardır yapılamayan “Can sını yakıp sahildeki kumların üzerine otu Yücel Kültür Sanat Festivali”ni rur, adanın ıssız sokaklarında bir başına YILLAR SONRA YENİDEN yeniden hayata geçirmek için seferber oldu. Yaklaşık 5 aylık gezinirken “değnek yontarım” diye düşünerek, yanında çakısını taşır. Çevreden yoğun bir çalışma sonrası, gelen seslere dikkat kesilir ve adayı du Yücel ailesinin onayını da yumsar. Elbette bir yazarın kişiliğini öykü alarak  111213 Mayıs tarihlerinde Datça’da bu festivalin yapılması lerine bakarak kavrayamayız, bunun için anılar, tanıklıklar, fotoğraflar gerekir. kararlaştırıldı. Festivalin en büyük Bizdeyse ne yazık ki kişisel arşiv yok özelliği, ticari hiçbir oluşumun denecek kadar azdır. Uzun geçmişimize içinde yer almadan, sadece kültür ve sanat içerikli olması bakarak, bunun, bireyliğimizi önemsemememizden kaynaklandığını söyleyebiliriz. ve  ayakkabı boyacısından Yine de bir kusur değil midir bu? Bir eksi işinsanlarına, esnaftan ğimizdir. Sait Faik, gözümüzde teknedeki sanatçısına, öğretmenine kadar Datça halkı tarafından imeceyle şapkalı fotoğrafıyla yer etmiştir. Dalgınca gülümser ve yaşamın gelip geçiciliğini gerçekleştirilmesi. Müzisyen, düşünür. Yaşam gelip geçicidir; o neden şair, ressam, edebiyatçı tüm le, suyun, rüzgârın, ağaçların ve insanla katılımcılar karşılıksız dayanışmaya destek veriyor. Bu nedenle rın tadını çıkarmak gerekir. İyi bir yazar, doğanın yetiştirdiği bir sürgün gibi uzar, konserler dahil tüm etkinlikler bir dal parçası gibi kaleme dönüşür ve halka ücretsiz olacak.  yazı yazmaya başlar. Şimdilerde evrenbi http://www.datcakultursanat.org   limcilerin öne sürdüğü yeni yorumlar gi bi: İnsan, doğanın gözüdür. Yazar da öy ‘İÇİMİZDEKİ SANATÇILAR’DAN SERGİ... ledir. Doğanın ve insanlığın bir tepkisi, refleksi gibidir. Sait Faik ilk modern öykücülerimizden Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği’nin (GYODER), gayrimenkul sektöründeki insanların farklı yönlerine, hobilerine dikkat çekmek ve farklı alanlara ilgi duyan üyelerinin çalışmalarını desteklemek amacıyla hayata geçirdiği ve ilkini 17 Nisan’da 16. Gayrimenkul Zirvesi’nde açtığı ‘İçimizdeki Sanatçılar Platformu’nun devam sergisi 12 Mayıs’ta Fototrek Gümüşsuyu’nda açılıyor. 29 Mayıs’a kadar sürecek sergide, Aylin Erözcan, Enis Öncüoğlu, Emre Yazıcı, Ersun Bayraktaroğlu, Firuz Soyuer, Kemal Çetin, Tufan Teksoy, Oğuz Ünver, Taner Düner ve Gökhan Civan’ın eserleri yer alıyor. sayılır. Çağdaş edebiyatımızın onun “paltosundan çıktığı” söylenir. Yine de, üzerinde şöyle doğru dürüst çalışmalar yapılmaz. Ama baksanız biz yazarlar için romantik bir ikondur, bize kalırsa, biz de yazmasak deli olacağızdır. Oysa Sait Faik, edebiyatımızın ilk reddetmiş bireyidir; belki bu açıdan kimi şeyleri onunla baş latmak doğrudur. Kuma ilk o oturmuştur. DOT’a yedi dalda adaylık Geçen yıl Murat Daltaban’ın rejisiyle Edinburgh’da sahneledikleri “Rhinoceros Gergedanlar” DOT’a İskoç Eleştirmenler Birliği Tiyatro Ödülleri’nde 7 dalda adaylık getirdi. Murat Daltaban’ın En İyi Yönetmen ödülüne aday olduğu oyunda başrolü üstlenen Robert Jack En İyi Erkek Oyuncu, Oğuz Kaplangı ise En İyi Müzik dallarında aday oldular. En İyi Ensemble, En İyi Tasarım ve En İyi Teknik Sunum dallarında da ödüle aday gösterilen oyunun yedinci adaylığı ise En İyi Yapım dalında. Yazmasa deli olacağı da özel bir insan olmasından, bir yazı eri olmasından kaynaklanmaz, yazı sonra gelir; önce, teknedeki gariban balıkçıya yapılan haksızlığa kırılır, bunun söylenmesi gerekir, içinden gelen ilk müdahale biçimi budur da ondan. O, haritada bir nokta olmaktan gocunmaz, zaten bir nokta değil, bir ada olsaydı, kimbilir, o zaman belki takım elbise de giyebilirdi. Yaşamın içinde, o yaşamdan etkilenerek elinden gelen tek şeyi sürdürmeye çalışır, o da yazmaktır: “Yapamadım. Koş Toplumsal Cinsiyet ve Eğitim Konferansı tum tütüncüye, kalem kâğıt aldım. Oturdum. Adanın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi, Türkiye’den ve dünyadan alanında uzman konuklar konuşmacı olacaklar. Açılışı, “Savaş, Şiddet Cinsiyet Çalışmaları konusunda dersler veren Shahrzad Mojab yapacak. için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmasam deli olacaktım.” uluslararası konferans serisine “Toplumsal Cinsiyet ve Eğitim Konferansı” ile devam ediyor. 11 13 Mayıs 2018 tarihleri arasında düzenlenecek konferansta ve Otoriterlik Dönemlerinde Toplumsal Cinsiyet ve Eğitim” başlıklı konuşmasıyla, Toronto Üniversitesi’nde Yetişkin Eğitimi, Toplumsal Gelişim, Kadın ve Konferans, Karaköy, Bankalar Caddesi’ndeki Minerva Palas’ta Cuma ve Cumartesi 09.00 – 19.00 ve Pazar günü 09.30 – 17.00 arasında gerçekleşecek. Düzeltme Gazetemizin dünkü 13. sayfasında yer alan “Travis’in ön grubu Pinhani’ başlıklı haberde ‘Pinhani’ grubu yerine ‘Son Feci Bisiklet’ adlı grubun görseli kullanılmıştır. Düzeltir, okurlarımızdan özür dileriz. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle