Katalog

Cuma 11 Mayıs 2018 16 kültür EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Avustralya’dan PInk Floyd geldi Zorlu PSM Caz Festivali kapsamında iki konser veren ve her ikisinde de dolu salona çalan The Australian Pink Floyd Show, İstanbul’dan güzel bir seda bırakarak ayrıldı. Dünyanın en popüler tribute gruplarından biri olan topluluğun klavyecisi Jason Sawford her şeyin nasıl başladığını şu sözlerle anlattı: “30 yıl önce, 1988’de kuruldu. Bir plak dükkânında Pink Floyd tribute grubu kurmak için eleman arandığına dair bir ilan gördüğm. O zamanlar çok yeniydi tribute grupları. Ben de klavyemi alıp gittim, Steve de o gün katıldı. Hepimiz Pink Floyd hayranıydık ve zevk için çalıyorduk. Başlarda çok küçük bir projeydi aslında.” Sawford, Pink Floyd albümleri içinde en çok “Atom Heart Mother”ı sevdiğini söylerken 2010’dan beri grupta olan gitarist David Dominney Fow ler farklı bir bakış açısı sunuyor: “Ben eskiden olsa ‘Dark Side of the Moon’ derdim ama gruba girdiğimden beri her yıl popüler şarkıları çaldığımız için şimdilerde ‘A Saucerful of Secrets’ ya da ‘The Final Cut’ gibi albümlere meylediyorum, çünkü çaldıklarımızdan farklılar.” Peki ya çalmakta en zorlandığınız parça diye sorduğumuzdaysa Sawford karmaşık klavye solosu yüzünden “Sheep”i seçiyor. Fowler ise şöyle yanıtlıyor aynı soruyu: “Gitar için örneğin ‘Comfortably Numb’ın solosunun zor olduğunu düşünürler genellikle ama ben soundcheck yaparken de hep onu çalarım ve bugüne dek herhalde 1500’den fazla konserde çalımışımdır, o yüzden bana kolay geliyor. ‘Shine On You Crazy Dimaond’ gibi çok daha yavaş bir parça beni daha çok zorluyor.” Rüşvet her kapıyı açar Rüşvet ve adaletsizlik üstüne, ödüllü bir İran filmi gösterimde: ‘İnatçı Bir Adam’ “Dostun Evi Nerede”,”Hayat Sürüyor”,”Zeytin Ağaçları Altında” üçlemesi ve “Yakın Plan”,”Kirazın Tadı” gibi başarılı filmleriyle tanınan, ünlü yönetmen Abbas Kiyarüstemi’nin bir saptamasına göre İran, dünyaya petrol, halı, fıstık ve sinema ihraç eden bir ülkedir. 1990’lardan beri özgün ve ilginç filmleriyle dünya sinemasında önemli bir yer edinmiştir İran sineması bilindiği gibi. A. Kiyarüstemi’nin başını çektiği, Muhsin Mahmelbaf, Mecid Mecidi, Cafer Panahi, Amir Naderi ve 3 gün önce başlayan Cannes festivalinin açılış filminin yönetmeni Asgar Farhadi gibi uluslararası festivallerde büyük başarılar kazanan yaratıcı yönetmenler çıkaran İran sineması, modernizmi geleneklerle örtüştürerek ve çeşitli imkânsızlıkları lehine kullanmanın da üstesinden gelerek öne çıktı bütün dünyada. İanraansçınladam..o. dernizm İran filmlerinin özgünlüğü, içtenliği, büyük ölçüde biçemlerinden kaynaklanmaktadır ve bu biçem, kurmacayla nerdeyse belgesel düzeyinde bir gerçekçiliğin harmanlanmasından, teknolojik yeniliklere pek yüz vermeksizin doğallığın yeğlenmesinden, yalın müzikle, doğal ‘İnatçı Bir Adam’, ışıkla, genellikle amatör oyuncularla çalışma tavrından ve yinelemelere yer veren izleyicide bir isyan duygusu uyandıran, kimi gerilimli anlara da sahip, iyi çekilmiş ve oynanmış, med Rasulof yazıp çekmiş. Filmde, büyük kentteki üniversi minimalist bir içeriğinin yanı sıra te hocalığın yaklaşımın ürü görselliğiyle de göz dan ayrılıp ku nü olan duru mi dolduran, izlenmeye zey İran’ın kır zansenlerden oluşmaktadır. İnançla modernizm arasın değer, sıkı bir şark dramı. sal kesimindeki bir gölet kenarında kırmızı ba da süregelen, gizli ya da lık (Goldfish) üretici açık tartışmalarda gözardı edi liği yaptığı, karısı kız lise len sorunlara kamera tutan, çağ si müdiresi Hadis (Sudabe Bey daş değerlerin ideolojik ve ahla za) ve tipik bir zamane çocuğu ki olarak sorgulandığı, alışıldık olan küçük oğluyla birlikte sa kurmaca yaklaşımıyla gerçekçi kin, namuslu bir hayat sürmeyi lik tavrının kaynaşmasının ürü yeğlemiş Rıza (Rıza Aklagirad), nü İran filmlerinin bize ulaşan bir yandan bankaya olan borcu son örneği geçen hafta gösteri nu ödeyebilmek derdindedir, öte me giren “Lerdİnatçı Bir Adam” yandan eviyle arazisine göz dik oldu. 2017 Cannes’da ‘Belirli miş, mafyadan farksız bir şirke Bir Bakış’ bölümünün en iyi fil tin, tehditlerine, korkutmacala mi seçilmiş “İnatçı Bir Adam”ı, rına maruz kaldığı bekçisi, sah sosyoloji eğitiminin ardından kı te raporlarla işini yürüten’keş’ sa film ve belgeseller çekerek Abbas’la (Nasim Adabi) başı be sinemaya başlayıp 2002 tarih ladadır. Özetle dingin bir köy li “Gagooman”la uzun metraj yö yaşamını seçmiş ama şirket netmenliğine geçmiş, 1973Şi çe suyu kesilip balıkları da ze raz doğumlu yönetmen Muham hirlenen, kendi halindeki, rüş vete karşı olan, dürüst ahlaklı bir aydınçiftçinin akıntıya karşı kürek çekerek adalet arayışını hikâye eden “İnatçı Bir Adam”, seyrederken beyaz perdede olanabitene, zorbalıklara, canlandırılan zalimliklere karşı izleyicide bir isyan duygusu uyandıran, kimi gerilimli anlara da sahip, iyi çekilmiş ve oynanmış, içeriğinin yanı sıra görselliğiyle de göz dolduran, izlenmeye değer, sıkı bir şark dramı. 116 dakika... Memurundan yargıcına, polisinden gardiyanına ve bankacısınadek herkesin rüşvetle iş gördüğü, çürüme, yolsuzluk ve adaletsizliğin egemen olduğu, ırkçılığın, mezhepçiliğin, yozlaşmanın kol gezdiği, okulundan atılıp intiharına neden olunduktan sonra gömüleceği mezarlık dahi bulunamayan gayrimüslim vatandaşların da zenci muamelesi gördüğü bir bozuk düzen tasvirinde (ve yer yer bize bizi anımsatarak) seyreden “İnatçı Bir Adam” (Farsçadan doğru çevirisiyle LerdDürüst Bir Adam), özellikle başrollerdeki Sudabe Beyza’yla Rıza Aklagirad çiftinin yorumlarıyla etkileyici oluyor ve bugünkü düzende kısaca paranın ahlaka üstün geldiği mesajını gözümüze sokarak seyircisini salondan uğurluyor 116 dakikanın ardından. 5 yüzyılı aşkın bir süredir dost kaldığımız, doğu komşumuz hakkında oldukça eleştirel bir yaklaşımla çekilmiş ve küçük adamın dengesi şaşıp iyice yozlaşmış bir adalet sistemiyle nafile mücadelesi ekseninde geçen bu İran yapımı, klişe ifadeyle haftanın filmi nitelemesini hak ediyor bence. ‘Bağımsız’ adaletin cilveleri... Vladimir Putin’in, kelimesi kelimesine tahmin edilen yanıtı, alaycı kahkahalarla karşılandı İki gün önce ciddi bir sağlık sorunu yaşayan Terry Gilliam’ın (1940) kapanışta gösterilmesi tehlikeye düşen filmi “Don Kişot”un Fransız mahkemeleri tarafından özgür bırakıldığı haberi, çarşamba günü, Vladimir Putin’in festivale gönderdiği yazıyla eşzamanlı olarak açıklandı. Altın Palmiye adayı yasaklı iki yönetmenden ilki olan Kirill Serebrennikov’un(1969) pasaportunu cebine koyup Rusya’dan çıkamayacağını herkes çok iyi biliyordu. Yine de, festival yönetimi tarafından Fransız Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla Putin’e iletilen davette, bir yolsuzluk iddiasıyla ev hapsinde tutulan Serebrennikov için özel izin istenmişti. Alınan yanıt Thierry Frémaux tarafından, kara mizahı rahat kullanan bir televizyon sunucusu tavrıyla, üç farklı filmin gösterimi öncesi izleyicilere duyuruldu. Her defasında alay ile öfke karışımı kahkahalarla karşı Ev hapsinde tutulan Rus sinemacı Kirill Serebrennikov için Kırmızı Halı seremonisinde yapılan protestolar gündem yarattı. landı. “Size yardımcı olmak isterdim ama Rus adaleti bağımsızdır; mahkeme kararlarına karışamam...” diyordu Putin. Ne kadar bildik bir yanıt! Serebrennikov, 1980’lerin Sovyetler Birliği’ne götürüyor izleyicisini. Estetik yoğunluğu yüksek siyah/beyaz görüntüleri telaşsız bir hızla saptayan sevecen kamerası, rock müziğine gönül vermiş gençlerin yaşamına ortak ediyor bizleri. Brejnev döneminin sonlarında, Leningrad’ta rock besteleyen ve verdikleri konserleri dolduran hayranlarının gerçek öyküsü olan ‘‘Leto“ (Yaz), aynı zamanda o günlerin rejimi tarafından baskı altında tutulan bu ‘Batılı düşmanların müziği’ gerisindeki başkaldırı boyutunun, özgürlük arayışının izini de çok incelikli bir yaklaşımla sürüyor. Yer yer fantezilerle süslü dili, gerçekleri tüm çıplaklığıyla verirken, gerçeküstü öğeleri başarıyla kullanan mizanseni, yer yer beyaz fırça vuruşlarıyla müdahale ettiği görüntülere fantastik bir boyut katan şiirsel yaratıcılı ğıyla, ilk günlerin en güzel filmlerinden birini imzalamış Kirill Serebrennikov. Açıkça Putin karşıtı görünmese de, çok daha derinlikli bir muhalif sanatçı kimliğiyle, kendisine yöneltilen yolsuzlukla suçlanmasının temelde siyasi nitelikli olduğundan kimsenin kuşkusu yok... “Belirli Bir Bakış” bölümünün açılış filmi, Sergei Loznitsa (1964) imzalı “Donbass“, daha yakın bir geçmişe, Rusya’nın doğrudan taraf olduğu, ateşi daha küllenmemiş Ukrayna “iç savaşı” gerçeğine davet ediyor izleyicisini. Kiev’de doğup büyüyen, matematik okuduktan sonra Moskova’da sinema eğitimini tamamlayan Losnitza, çok daha acı gerçekleri, sıcak savaşın farklı yüzlerini alabildiğine hareketli kamerasıyla sahneye koyuyor. Doğu Ukrayna’nın bir bölgesi olan Donbass’taki savaşın barış arayışı diye nitelendiğini, doğrularla propaganda ürünü yalanların birbirine karıştırıldığını, koyu nefretin sevgi diye yutturulduğunu vurguluyor yönetmen ve ekliyor: “Filmim bir bölgenin, bir ülkenin, ya da bir rejimin hikâyesi değil; yalancı kimlikler ve yanlış doğrular içinde boğulan bir dünyanın öyküsü. Bu hepimizi ilgilendiren bir konu...” TELEVİZYON Yayın Akışı 06.00 Güne Merhaba 08.45 Günün Ekonomisi 09.00 Parametre 10.00 Bugün 12.00 Haber Bülteni 15.30 Hızlı Karar 18.00 Ana Haber Bülteni 20.30 Eğrisi Doğrusu  10.00 Güne Bakış 12.00 Güne Bakış 15.00 Habertürk Manşet 17.00 Akşam Haberleri 19.00 Ana Haber Bülteni 20.00 Haber Bülteni 21.00 Türkiye’nin Nabzı 07.30 Sema Topçu ile Güne Başlarken 11.00 Ayşenur Arslan ile Medya Mahallesi 12.00 Elif ŞentürkHaber Masası  18.00 Ana Haber Bülteni 21.00 Uğur Dündar ile Halk Arenası 24.00 İsmail Dükel ile Günsonu 09.15 Geri Sayım 10.00 Haber Merkezi 13.00 Öğle Bülteni 14.20 Finans Kafe 15.15 Hafta Biterken 16.15 Piyasa Ekranı 17.35 Gece Gündüz 18.50 Piyasa Ekranı 20.00 Ana Haber 20.50 Piyasa Ekranı 22.15 Ruhun Doysun 23.50 Piyasa Ekranı 24.00 Gece Bülteni 06.45 Kanal D ile Günaydın Türkiye 09.45 Ver Elini Aşk 12.45 Yarışma Programı: Gelinim Mutfakta 16.30 Magazin D 16.30 Arka Sokaklar 18.45 Ana Haber 20.00 Arka Sokaklar 00.15 İnsanlık Suçu 02.45 Film: Deniz Seviyesi 10.00 18 Dakika 13.40 Bilim Turu 15.00 Haber 15 15.15 18 Dakika 16.15 Aykırı Belgesel 18.00 Çalışma Yaşamı 19.00 Haber Bülteni 20.05 18 Dakika 21.00 Forum 06.45 Bugün 07.30 Beni Affet 11.00 Duymayan Kalmasın 13.00 Balçiçek İlter ile Olay Yeri 15.30 Beni Affet 17.15 Adını Sen Koy 19.00 Star Haber Bülteni 20.00 Dizi: İstanbullu Gelin 00.15 Jet Sosyete 07.15 İstanbul Küçükkaya ile Çalar Saat 10.00 Bizim Hikaye 12.45 Sizi Böyle Alalım 13.45 Şevkat Yerimdar 16.45 Kadın 19.00 Ana Haber 20.00 Yaparsın Aşkım 23.45 Yabancı Film: Yakın Tehdit 02.15 Kadın 04.45 Şevkat Yerimdar 07.30 Çocuktan Al Haberi 09.00 Zahide Yetiş ve Mustafa Karataş’la Cuma Sabahı 12.00 Pelin Karahan ile Nefis Yemekler 13.00 Gelin Evi 15.35 Seda Sayan’la  18.45 Ana Haber Bülteni  20.00 Güldür Güldür Show  04.55 Misafirim Var 06.30 1’de Bugün 09.15 İyi Fikir 11.30 Misafirim Var 13.25 Doktor Geldi 17.05 Kalk Gidelim 18.55 Doğrusu Ne?  19.00 Ana Haber 20.00 PayitahtAbdülhamid 00.15 Yedi Güzel Adam 01.55 İyi Fikir 07.00 Güne Bakış  10.30 Biz Bize 12.30 Söz İstanbul’da 14.30 Gündemin İçinden 15.30 Dünyadan Haberler 18.30 Günce  20.00 Ana Haber  20.45 Birebir Spor 21.30 Bekleme Odası 07.00 Kahvaltı Haberleri 08.30 Nihat Hatipoğlu Sorularınızı Cevaplıyor  10.00 Müge Anlı ile Tatlı Sert 13.00 atv Gün Ortası 14.00 Beni Bırakma 16.00 Esra Erol’da 19.00 Atv Ana Haber Bülteni 20.00 Aşk ve Mavi 06.45 Günaydın Doktor 08.00 Çok Güzel Hareketler Bunlar 09.15 Çizgi Film: Maşa ile Koca Ayı 09.30 Gel Konuşalım 12.45 Gerçeğin Peşinde  16.15 Yemekteyiz 20.00 Survivor 2018 01.15 Yarışma Programı: Yemekteyiz 09.20 Bebek Geldi İşler Değişti 10.05 Malikanemi Kurtar 13.00 Ağır Ailem 14.40 Bebek Geldi İşler Değişti 20.35 Ağır Ailem 21.30 People Dergisi Araştırıyor 23.15 Son Şans Kliniği 09.00 Yatırım Bülteni 11.00 Foreks Dünyası 13.05 İş Dünyası 14.00 Piyasa Hattı 17.00 3. Seans 18.30 30 Dakika 20.00 Her Şey Bu Masada 21.00 HT Life 22.00 Küresel Piyasalar 06.00 Kavak Yelleri 07.45 Akasya Durağı 09.45 Dizi: Yaprak Dökümü 11.45 Dizi: Aşkı Memnu 14.00 Ezgi Sertel’le Kadınlar Bilir 16.45 Muhteşem Yüzyıl 18.45 Yarışma: Kelime Oyunu 19.45 Yarışma: Kelime Oyunu 21.15 Kanıt 22.45 Muhteşem Yüzyıl 01.00 Kanıt 02.10 Yarışma: Kelime Oyunu 09.15 Film: Para Çaydanlığı 11.45 Film: Gecenin Bahçeleri 13.15 Film: Orda 13.45 Film: Beni Unutma 16.00 Film: Mucize 18.00 Progilage  20.00 Film: Max ve Helene 22.00 Film: İkinci Ölüm 23.45 Film: Comedown 01.15 Film: Gecenin Bahçesi 03.00 Film: Orda BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Eskiden kadınlara 1 seçme ve seçilme hakkını kazandırmak için çalışan İngiliz kadınlara 2 3 verilen ad. 2/ Katışıksız, saf... Bir buzulun parçalanmasıyla oluşan 4 5 buz kütlesi. 3/ Yunan mitolojisinde, yazının ve büyünün mucidi olan 6 7 tanrı... Asker. 4/ Geven bitkisinden çıkarılan ve 8 “kitre” de denilen bir 9 tür zamk. 5/ Gelir... Eski Mısır inanışında ana tan 1 2 3 4 5 6 7 8 9 rıça. 6/ Özel gezinti gemisi... Rey... Bir nota. 7/ 28 Ocak’ta başlayan bir fırtına. 8/ Bir soru sözü... Bir halk topluluğunun her tür özelliğine ilişkin olan; budunsal. 9/ Balerinlerin geleneksel kostümü... Ülkemiz sularında yaşayan ve “biz” de denilen mersinbalığı türü. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 B E Z İ RGAN 2 E KOS E RA K 3 RAN İ BAR E 4 CR AK İ F ER 5 E T AM İ N K A 6 S E K İ İ REM 7 T ALAŞA E 8 ERBAP TUT 1/ Sepilenerek boyanmış ve cila 9 HEZAREN lanmış deri. 2/ Tarımda kullanılan azotlu gübre... Bayrak, sancak. 3/ Eskiden kullanılmış hızlı bir sa vaş gemisi. 4/ Eskişehir yöresine özgü, çubuk biçiminde yapılan bir tür helva... Kesintilerden sonra kalan miktar. 5/ Osmanlılarda gece bekçisi... Ankara’daki bir üniversitenin kısa yazılışı. 6/ Bir devlet saymanının bir mali yıl içinde gerçekleştirdiği işlemlerin tümü. 7/ Yiğit, kahraman... Notada durak işareti... Mimarlıkta, du var içinde bırakılan oyuk bölüm. 8/ Fiil çekimi... İlgi eki. 9/ Orta Amerika ormanlarında yaşayan, parlak yeşil tüylü güzel bir kuş. C MY B