18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 8 Nisan 2018 2 haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY / MÜNEVVER OSKAY TASARIM: EMİNE BİLGET ‘Hastalıklar patlayabilir’ BETONLAŞTIRILAN TAKSİM MEYDANI’NA SAKSI İÇİNDE LALE EDİZ TALAY Aşı karşıtlığının giderek arttığını söyleyen TTB, Bakanlığı aşılama konusunda göreve davet etti SİBEL BAHÇETEPE Türk Tabipleri Birliği (TTB), aşı yaptırmayan aile sayısının 2011’de 183 olduğunu, bu rakamın 2016’da 12 bine, 2017’de ise 23 bine çıktığını belirterek Sağlık Bakanlığı’nı aşılama konusunda göreve davet etti. TTB, ayrıca giderek artan aşı reddine karşı, hem sağlık çalışanlarına hem de halka çocukluk dönemi aşılarının önemini hatırlatmak, farkındalığı artırmak ve zorunlu aşı yasasının bir an önce çıkarılması için Sağlık Bakanlığı’nı harekete geçirmek amacıyla “Aşı Candır” isimli bir kampanya başlattı. Cağaloğlu’ndaki İstanbul Tabip Odası binasında dün düzenlenen toplantıda konuşan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, “Aşıya karşı çıkanların iddialarından biri, aşıların içinde bulunan maddeler nedeniyle güvenilir olmadığıdır” diyerek şunları kaydetti: “Aşıların geliştirilme süreci, diğer ürünlere göre çok daha titiz bir çalışma ile yürütülmektedir. Bazı aşıların içinde bulunan cıvalı bileşik (tiyomersal), cıvanın organik formudur, otizm yaptığına dair hiçbir bilimsel kanıt yoktur. Aşılarda domuz jelatini bulunduğu iddiası ise kolaylıkla açıklığa kavuşturulabilecek bir konudur. Bakanlık mevzuatta aşılama konusundaki belirsizliği sona erdirmeli, kamuoyuna aşı savuculuğu yapmalıdır.” Tükel, Dünya Aşı Haftası kapsamında 524 Nisan tarihleri arasında sürecek olan “Aşı Candır” adlı kampanya başlattıklarını, aşı rehberi oluşturduklarını, aşı bilincini arttırmayı hedeflediklerini, bakanlığa bu konuda net tutum geliştirmesine ilişkin önerileri sıralayacaklarını kaydetti. Bilimsel değil TTB Aile Hekimliği Kolu Başkanı Dr. Fethi Bozçalı da aşı karşıtlığı nedeniyle kızamık gibi rahatlıkla aşıyla önlenebilir hastalıkların önümüzdeki yıllarda artabileceğini ve salgınların yaşanabileceğini belirterek şöyle devam etti: “Aşı yaptırmayan iki kategori var. Biri inanç gereği çocuklarını yaptırmak istemiyor, diğer kesim ise aşının içinde aliminyum, cıva gibi maddeler olduğunu düşünerek yaptırmıyor. Bilimsel değeri olmayan gerekçelerle aşı yaptırmıyorlar. Bu sayı maalesef artıyor. Muhafazakârlaşmanın da rolü var. Aşının domuz yağı içerdiği söyleniyor, doğru değil.” l İSTANBUL ATO’da seçim bugün Ankara Tabip Odası’nın (ATO) iki gün süre cek Olağan Seçimli Genel Kurulu Ankara Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi Hasan Ali Yücel Konferans Salonu’nda başladı. Açılış konuşmasını yapan ATO Başkanı Vedat Bulut’un yaptığı kongrede, OHAL döneminde sağlık alanında yaşanan olumsuzluklara ve TTB’ye ve bağlı odalara yönelik baskı ve saldırılara dikkat çekildi. ATO’da yeni yönetimin belirlenmesi için Çağdaş Hekimler, Türk Hekimler Birliği ve Hekimiz Biz listelerinin yarışacağı seçimler bugün Ankara Tıp Fakültesi Morfoloji binası kafeteryasında gerçekleştirilecek. l ANKARA/Cumhuriyet Beton meydana konulan saksı içindeki laleler, hızla yıkılan MEYDANAKM’yle birlikte hüzünlü bir görüntü oluşturdu. SAKSILARIN İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 13. Lale Festivali kapsamında Taksim Meydanı’nı saksı içindeki lalelerle süsledi. Meydanın beton görüntüsünü kapatmak isteyen belediyeye, İstanbullulardan tepki yağdı. Gölet Gönüllüleri, Twitter’dan “Ağaçları kes, beton ile toprağı ört, sonra beton üstü LALE!” mesajını paylaştı. Avukat Uğur Poyraz da laleli meydan fotoğrafı paylaşarak “Taksim Meydanı’nı bu hale getirenleri insanlığa karşı suç işlemekten yargılamak şart” dedi. Bir sosyal medya kullanıcısı da aynı fotoğraf için “Dünyanın en renkli mezarlığını yapmışlar, Taksim mezarlığı” diye yazdı. Şov amaçlı TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, saksılara lale dikimini Cumhuriyet’e değerlendirdi. İktidarın her yere ticari bakan bir anlayışa sahip olduğunu belirterek “Tarihi alanları, or tak yaşam alanlarımızı ticari görüyorlar. Lalelerle süslüyorlar. Daha sonra sökecekler veya bakmayacaklar. Bu propagandadır. Arkasından ne çıkar bilmiyorum. Her şeyi propaganda malzemesi olarak kullanıyorlar. Sanatçılarla Afrin’e gitmek gibi şov amaçlı yapılan bir şey. Laleler de bir aracı. Madem yeşillendirecekler o zaman neden betonlaştırıldı? Tam yeşillendirme çalışması yapılsın. Reklam amaçlı yapılıyor. Kalıcı değil” diye konuştu. Reklam yapıyorlar TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı Esin Köymen ise şöyle konuştu: “Meydan vasfını yitirmesi için yapıyorlar. En başta Taksim üzerinde yer açma projesi dediler. Daha sonra beton bloklar içerisinde ağaçlandırmaya çalıştılar. Zamanla meydan vasfını yitirdi. Bu durumun sağlıklı bir tarafı yok. Meydan kavramı bu değildir. Siyasi algıyla yönlendir mek için reklam yapıyorlar. Taksim Meydanı’nda hepimizin algısı vardır. 1 Mayıs yaklaşırken çiçek festivali diyerek 1 Mayıs algısını yitirmeye çalışıyorlar. Emekçilerin toplandığı alanı çiçek festivali diyerek o algıyı kırmaya çalışıyorlar.” 30 Nisan’a kadar İBB’den yapılan açıklama göre, Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı tarafından saksılarda yetiştirilen 125 çeşitteki toplam 187 bin lale, Taksim Meydanı’nda ahşap saksılara dikildi. 30 Nisan’a kadar devam edecek Lale Festivali kapsamında, Taksim Cumhuriyet Anıtı ve havuzlar arasına 72 adet 1,2x1,2 metrekare ölçülerinde kare saksı, 54 adet 2,4x0,8 metrekare ölçülerinde dikdörtgen saksı konuldu. Diğer bir bölgeye ise 8 adet 3,4x,3,4 m2 kare oturmalı saksı ile 1 adet 6x6 metrekare ölçülerinde 3 katlı kare oturmalı saksı yerleştirildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Giriş Kitaplarının Klasiği Sosyalizmin Alfabesi, Yeniden! Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üç gün sonra yine duman İçerdeki hukukçular Geçen hafta, biri hapiste, biri sürgünde (birbirleriyle çok farklı konumlarda olan) iki yargıç öldü. Dün, Cumhuriyet’te hapisteki avukatlarla ilgili çok önemli bir haber yayımlandı. (“Avukatların aileleri isyan etti: Suçlanma gerekçelerini bile bilmeden tutuklular.”) HHH “İkinci Silivri Trajedisi” bağlamında, pek çok hukukçu hapiste: Bunların bir bölümü, Türkiye’ye “Birinci Silivri Trajedisini” yaşatan, AKP iktidarıyla birlikte ülkeyi çökerten, sivil ve askeri bürokrasiyi mahveden, üniversiteyi dağıtan, medyayı baskılayan, hak, hukuk, adalet ve yasa tanımayan, insanların hayatlarını karartan, vicdanlarını satmış olan FETÖ’cü savcı ve yargıçlar. Bir bölümü ise, etnik veya ideolojik, ama esas olarak siyasal/demokratik nedenlerle AKP iktidarına muhalefet eden, hakka, hukuka, adalete, yasalara saygılı, üstelik başkalarının hayatlarını da karartmamış olan avukatlar. HHH Hukukçu değilim; hukuk dünyasını, bu dünyanın mensuplarını yakından tanımam. “İkinci Silivri Trajedisi” bağlamında hapse atılan herkesi de elbette tanımıyorum... Bütün suçlamaları, gözaltıları, soruşturmaları, davaları da izlemedim, tamamını bilmiyorum... Dolayısıyla yukarda, vicdanını satmış savcı ve yargıçlar ile hakka, hukuka saygılı, muhalif avukatlar olarak kabaca iki gruba ayırdığım hapisteki hukukçular arasında, hem her iki gruba da girmeyenler, hem vicdanını satmamış savcı ve yargıçlar, hem de başkalarının hayatlarını hukuka aykırı olarak karartmış suçlu avukatlar olabilir. HHH 1) İzleyebildiğim, anlayabildiğim kadarıyla, hapisteki savcı ve yargıçlar, “Birinci Silivri Trajedisi” döneminde yaptıkları haksızlıklar, hukuksuzluklar ve adaletsizlikler dolayısıyla değil, Fethullah Gülen Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması ile olan ilişkileri nedeniyle tutuklandılar. Bence bu hukukçuları soyut “ilişki” iddialarıyla değil, somut, hukuka, adalete, yasalara aykırı “icraat” suçlamalarıyla yargılamak gerekir. Çünkü aralarında, küçük bir ihtimalle de olsa, FETÖ/PDY ile ilişkili görünmekle birlikte, tutum ve davranış olarak hukuka, adalete, yasalara aykırı icraat yapmamış olanlar bulunabilir. 2) Hukuka, adalete ve yasalara aykırı icraatı olmayan, sadece iktidara muhalif oldukları ya da bazı sanıkları savundukları için hapse atılmış olan avukatlara gelince; bunların derhal serbest bırakılmaları ve yargılanmalarının tutuksuz olarak yapılmaları gerekir. 3) Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Avukat Akın Atalay’ın ise derhal salıverilmesi gerekir. Çünkü kendisi, onu yargılayan mahkeme başkanı olan yargıcın ifadesiyle “Gemi Kaptanı” değildir; yargılanmak üzere, hapse gireceğini bile bile yurtdışından gelip teslim olan, yani evrensel hakka, hukuka, adalete, ülkesinin geleceğine, demokrasiye güvenen, inanan bir avukattır. HHH Bu yazıdaki sınıflama, saptama ve önerilerimde, yer darlığından kaynaklanan eksiklikler varsa, (ki mutlaka vardır) hapisteki hukukçulardan özür dilerim: Bu yazıyı onları üzmek için değil, (suçlu olanlar da dahil) onlara yapılabilecek olan (ya da yapılan) haksızlık ve hukuksuzlukları kamuoyunun dikkatine sunmak için yazdım. YAŞASIN HUKUK DEVLETİ... YAŞASIN ADALET... YAŞASIN DEMOKRASİ! Çeviri: Mehmet SelikŞükrü Alpagut, 192 sf., 14 TL Yarım yüzyıldır ellerden düşmeyen bir klasik... Sosyalizmle yeni tanışanlar, sosyalizme dair derli toplu bilgi edinmek isteyenler ve sosyalizm hakkındaki bilgilerini tazeleme ihtiyacı duyanlar için temel bir başvuru kaynağı… Sağlam mantığı, güçlü kanıtları ve duru anlatımıyla parlak ve zihin açıcı bir sosyalizme giriş kitabı… Sosyalist düşüncenin iki yetkin ismi Leo Huberman ve Paul Sweezy’nin kaleme aldığı bu yalın ve derinlikli kitap, her kütüphanede muhakkak bulunmalı… Son basım için kaleme alınmış yeni tamamlayıcı yazılarıyla, Sosyalizmin Alfabesi yeniden! www.yordamkitap.com Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yanan bölümünün üçüncü kat penceresinden dün yine kısa süreli dumanlar yükseldi. Hastanenin özel güvenlik görevlilerinin dumanın çıktığı yere giderek müdahale ettiği öğrenildi. Kısa süre sonra itfaiye ekibi hastaneye geldi. Merdiven aracıyla dumanın çıktığı kata çıkan itfaiye ekibi inceleme yaptı. Dumanın çıkış nedeniyle ilgili bilgi verilmedi. Hastane binasında polis ve özel güvenlik görevlilerinin önlemleri devam ediyor. Yangından sonra boşaltılan ve emniyet şeridi ile girişleri kapatılan binaya, görevliler dışında kimsenin girişine izin verilmiyor. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna, yaptığı yazılı açıklamada, hastanede 2011 yılında çıkan yangını anımsatarak “Taksim İlkyardım Hastanesi inşaatında kolay alevlenen malzeme kullanılmasına kim ve neden göz yummuştur? Hastane, okul, yurt, kreş olarak kullanılan yapılarda göz ardı edilecek en küçük hata, en küçük bir ihmal, telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açacaktır. Böyle bir vahim duru ‘Bu yangın ders olsun’ CHP Sağlık Komisyonu’nun düzenlediği 6. Bölge Çalıştayı dün İstanbul’da yapıldı. Çalıştayın gündeminde Gaziosmanpaşa Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çıkan yangın ve Türkiye’nin sağlık sistemi vardı. CHP İstanbul milletvekili Dr. Ali Şeker, hastane yangınıyla ilgili olarak “Yangın bize gösterdi ki çalışanların da hastaların da canlarının, sağlıklarının hiçbir kıymeti yok. 3 kuruş kâr edecekler diye izolasyon malzemeleri, dış cephe kaplamalarını özensiz bir şekilde seçtiklerinde neler yaşanabileceğini gördük. Umut ediyoruz bu bir ders olur. İstanbul dikey yapılaşmadan dolayı yangın güvenliği olmayan bir şehir haline geldi. Daha büyük acılar yaşanmaması için denetim getirilmesi gerekiyor” dedi. l SİBEL BAHÇETEPE / İSTANBUL mun sorumluluğu hiç şüphe yok ki göz ardı edenlerin, göz yumanların olacaktır” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL/Cumhuriyet Polislerden muhtarlara Kalaşnikoflu atış eğitimi Bursa İl Emniyet Müdürü Osman Ak ve polisler, 10 Nisan Polis Haftası etkinlikleri kapsamında Bursalı muhtarlarla bir araya geldi. Bursa Özel Harekât Şube Müdürlüğü Atış ve Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinlikte yaklaşık 30 muhtar, atış eğitimcileri ve Osman Ak tarafından verilen kısa eğitimin ardından hedef tahtalarına atış yaptı. Muhtarlar atışlarda kendi tabancalarını ve emniyete ait Kalaşnikofları da kullandı. l DHA Eşini öldüren kadın serbest bırakıldı Pendik’te 5 çocuk annesi Betül Filiz, önceki akşam saat 20.30 sıralarında evlerinde tartıştığı eşi Sedat Filiz’i av tüfeğiyle vurarak öldürdü. Kadın, cinayeti işledikten sonra üst kattaki komşusuna giderek eşini öldürdüğünü söyledi. Gözaltına alınan B.F, dün Anadolu Adliyesi’ne sevk edildi. B.F, tutuklama istemiyle çıkarıldığı mahkeme tarafından “suçun meşru müdafaa sınırları içinde ve taksirle öldürme” kapsamında kalacağı gerekçesiyle serbest bırakıldı. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle