18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 3 Nisan 2018 kültür G14 üneş EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: BAHADIR AKTAŞ topla Gazetemizin eski yazarlarından şair, yazar, gazeteci ve çevirmen Ülkü Tamer 81 yaşında bizim için... hayata veda etti. ‘Güneş Topla Benim İçin’ şarkı sözlerinin de sahibi olan Tamer, Bodrum’un Gümüşlük beldesinde toprağa verildi. TELEVİZYON 07.00 Güne Merhaba 08.45 Günün Ekonomisi 09.00 Parametre 10.00 10’dan Sonrası 13.00 Bugün 15.00 Günlük 18.00 Ana Haber 21.00 Ne Oluyor? 22.00 Haber 01.00 Gece Haber 04.00 Haberler 06.00 Sabah Haberleri 09.00 Güne Bakış 13.00 Gün Ortası 15.00 Habertürk Gündem 16.25 Bakış 17.00 Ajans 17 19.30 Ana Haber 20.00 Haber Bülteni 21.00 Teke Tek 23.00 Öteki Gündem 02.00 Haber Bülteni  Şiirimizin önemli yaratıclarından Ülkü Tamer önceki gece Bodrum’da hayata veda etti. 2. Yeni akımının önde gelen isimlerinden olan ve şairliğinin yanı sıra gazetecilik ve çevirmenlik de yapan Tamer dün Turgutreis’te kılınan cenaze namazının ardından Bodrum’un Gümüşlük beldesinde toprağa verildi. 20 Şubat 1937’de Gaziantep’te dünyaya gelen Ülkü Tamer hatıralarını anlattığı “Yaşamak Hatırlamaktır” adlı kitabında, Kürttepe’de doğduğu eve dair şunu söylüyordu: “Kürttepe’deki eski evi hatırlamıyorum. Elektrik yokmuş. Lüks lâmbası yakılırmış. Lâmba, geceleri söndürülürken püf diye bir ses çıkarırmış. Bundan hiç hoşlanmazmışım. ‘Lâmbe püf demesin’ diye ağlarmışım.” Küçük yaşta sinemaya tutkuyla bağlanan ve Antep’te gösterilen her filmi o dönemin ünlü işletmecisi Nakıp Ali’nin sinemasında gidip izleyen Tamer okumaya da çocuk yaşta başlamış ve en çok da annesinin hazine diye nitelediği kütüphanesindeki kitaplara merak salmıştı. Bu kadar çok okuyup izleyen bir çocuğun kalem oynatmaya başlaması da gecikmeyecekti elbette. “Yayınlanan ilk yapıtım, ilkokul dördüncü sınıftayken yazdığım bir öyküydü. 100150 sözcükten oluşan ‘Fakir Aile’, Antep’te bir gazetede yayınlandığı zaman, dünyada benden mutlusu yoktu. Benden büyük yazar da yoktu. Define bularak zengin olan yoksul bir aileyi anlatmıştım.” diye anıyor o ilk yazarlık deneyimini. Edebiyat, tiyatro, futbol Antep’te ilkokulu bitirdikten sonra İstanbul’a gelen ve Robert Kolej’de yatılı okumaya başlayan Ülkü Tamer’in hayatında edebiyat öğretmenleri önemli bir yer tutacaktır. Turan Çağlarca, Tacettin Ünlü gibi hocalarının adını anan Tamer özellikle üç hocasını hiç unutamaz: Ahmet Aksoy, Zahir Güvemli ve ünlü bir yazar olan Behçet Kemal Çağlar. “Okulda en sevdiğimiz edebiyat öğretmenimiz Behçet kemal Çağlar oldu. Doğrusu istenirse, pek bir şey öğrenemedik ondan. Ama sınıfta hiç değilse, biraz edebiyat soluduk” diyordu Çağlar için Ülkü Tamer. 1954 yılından itibaren Kaynak, Pazar Postası, Yeditepe, Yeni Dergi, Papirus, Sanat Olayı gibi dergilerde şiirleri yayımlanmaya başlayan Tamer ilk şiir kitabını da 1959’da yayımladı: “Soğuk Otların Altına”. 2. Yeni’nin ayrıksı şairlerinden olan ve “Gök Onları Yanıltmaz” (1960), “Ezra ile Gary” (1962), “Virgülün Başından Geçenler” (1965), “İçime Çektiğim Hava Değil Gökyüzüdür” (1966), “Sıragöller” (1974) gibi kitaplarıyla okurlara ulaştı. Robert yıllarında tiyatroya da bulaşan ve ilerki yıllarda profesyonel oyunculuk da yapan Ülkü Tamer, o yıllarda onun gibi tiyatroya meraklı Genco Erkal, Çiğdem Selışık, Cevat Çapan, Engin Cezzar, Sermet Çağan gibi isimleri ya sahnede izledi ya da onlarla beraber sahne tozunu yuttu. O yıllardaki bir başka tutkusu da “Oynamak isterdim, ama pek beceremezdim” dediği futboldu. Edebiyat dışında vaktini ya tiyatro tüketiyordu, ya da futbol Ülkü Tamer’in. Yüksek öğrenimini kısa sürede terk ettiği Hukuk Fakültesi’nin ardından İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Gazetecilik Enstitüsü’nde yaptı Ülkü Tamer. Cevat Fehmi Başkut, Burhan Felek gibi hocalardan ders aldı. İlerleyen yıllarda Milliyet bünyesine katılacak ve Milliyet Çocuk dergisini çıkaracak ekibe kaptanlık edecekti. Milliyet yayınları’nın Genel Yayın Yönetmenliğini de yapan Tamer, Cumhuriyet gazetesine de 2010 2013 yılları arasında köşe yazarı olarak katkıda bulundu. ZÜLFÜ LİVANELİ Büyük şair, büyük dost Ülkü Tamer’i kaybetmiş olmanın çok derin üzüntüsü içindeyim. Aklıma hemen o güzel şiirleriyle birlikte Güneş Topla Benim İçin albümü, diğerlerine yazdığı şarkı sözleri ve birlikte yıllar boyu süren çalışmalarımız geldi. Haklıydı; Ülkü’nün hayatı boyunca içine çektiği hava değil gökyüzüydü. YEKTA KOPAN Biz Ülkü Tamer’le büyümüş çocuklarız! Teşekkür etmeyi de ondan öğrendik biraz. Bize dokunan her harfin için teşekkür ederiz. ATAOL BEHRAMOĞLU En genç ustam dı. Şairlik onun için bir sevinç işçiliğiy di. Sevdiği oyun caklarıyla mutlu luk oyunu oynayan bir çocuktu. Gös Behramoğlu terişsiz, şakacı, yenilikçi, duygulu, abartısız, incelikli... Şair gibi şairdi. HİKMET ALTINKAYNAK Çok üzgünüz. Öncü bir şair, coşkulu bir çocuk edebiyatçısı, saygın bir yayıncı ve çok verimli bir çevirmendi. Şair ve yazarlar, okurlar çok şey borçlu ona. Ülkemize, bizlere kazandırdıkları saymakla bitmez, böyle şairler ölmez! ‘Virgülün boynu bükük,,,’ Şiire virgülü eklemişti, şimdi bir virgül eksildi. Şiirin de, virgülün de boynu bükük kaldı. Ülkü Tamer. Virgülün şairi. Türkçenin çocuğu. Türkçenin gençlerinden. Çocukluğun Türkçesi. Böyle bir alçakgönüllülük ancak virgülde bulunur. Şiirde, başka uğraşlarında, hayatta kendini şiirin bir parçası kıldı, virgül oldu. Virgül, şakacıdır, şendir, kendini sıradanlaştırmayı bilendir, noktaya, ünleme, noktalı virgüle yol açar, yer verir, bazen ünlem, bazen üç nokta, bazen nokta, ama en çok da soru işareti yerine geçer Ülkü Tamer’in şiirinde. Boşluk şiire nasıl dahilse, virgül de şiirin bahçesindeki çocuktur. Cemal Süreya ‘suçsuzluğun şiiri’ demişti Ülkü Tamer şiirine. Sanki Edip Cansever de “Gökyüzü gibi bir şey bu çocukluk/hiçbir yere gitmiyor” dizelerini biraz da Ülkü Tamer için yazmış gibidir. Büyük şairlerin en genciydi her zaman, hep öyle kaldı. Antep’ten de, çocukluktan da fazla uzaklaşmamıştı. Oysa uzun boyu, mavi kanatlı kuşları, aklı bir karış havada şiirleriyle gökyüzüne en yakın oydu. Fakat çocukluk bu ya, hepsini gökyüzünde unuttu, şiirini de orada unuttu, kedilerin, atların arkadaşı oldu. Nietzsche’nin felsefe için ‘şenbilgi’ demesine benzer bir biçimde, Ülkü Tamer için de şiir ‘şen söz’, ‘şen yazı’ sayılırdı. Ülkü Tamer gitti. Attilâ İlhan’ın dizeleriyle “Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız.” Şimdi “Üşür ölüm bile.” PEN Türkiye Ödülleri Hayatı boyunca birçok ödüle layık bulunan Ülkü Tamer ilk ödülünü 1965 yılında çeviri alanında aldı. Edith Hamilton’dan yaptığı “Mitologya” çevirisiyle TDK Çeviri Ödülü’nü alan Tamer 1967 yılında “İçime Çektiğim Hava Değil Gökyüzüdür” adlı kitabıyla Yeditepe Şiir Ödülü’ne, 1991 yılında “Alleben Öyküleri” ile Yunus Nadi Öykü Ödülü’ne ve 2014’te “Bir Adın Yolculuktu” kitabıyla Melih Cevdet Anday Şiir Ödülü’ne ve 2015’te de Behçet Necatigil Ulusal Şiir Ödülü’ne layık bulundu. 07.30 Semra Topçu’yla Güne Başlarken  10.00 Haber Bülteni 11.00 Yazıişleri 12.00 Haber Masası 16.00 Haberkritik 17.00 Yaşama Dair 18.00 Ana Haber Bülteni 21.00 Fatih Ertürk ile Türkiye Nereye?  23.00 İsmail Dükel ile Gün Sonu 06.45 Kanal D ile Günaydın 09.45 Dizi: Çocuklar Duymasın 12.45 Gelinim Mutfakta 14.30 Magazin D 16.15 Arka Sokaklar 18.45 Kanal D Haber  20.00 Dizi: Mehmet Bir Cihan Fatihi 23.00 TV’de Dizi 01.45 Yabancı Film: Kıyametin Ortasında 09.50 Dünya Turu 11.45 Aykırı Belgesel 14.00 Haber  16.15 Aykırı Belgesel 17.00 Tele Ekonomi Raporu 17.45 Bilim Turu 18.30 Günün Dosyaları 19.00 Ana Haber 20.05 18 Dakika 20.30 Yurttan Haberler 21.00 Ali Tezel’e Sorun 22.00 Anında Manşet 07.15 İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat  10.00 Yasak Elma 12.45 Sizi Böyle Alalım 13.45 Bizim Hikâye 16.30 Şevkat Yerimdar 19.00 Ana Haber 20.00 Dizi: Kadın 00.15 Dizi: Bizim Hikâye 03.00 Dizi: Adı: Zehra 05.30 Dizi: No: 309 1 ‘Amarcord’ efsanesi980 yılında sinema tutkusu “Üç gün bile afişte kalamayaca onu film ithalatı işine soktu ve ilk ola ğı ileri sürülen ‘Amarcord’, ilk göste rak da kimsenin Türkiye’de gösterme riminde 19 hafta kapalı gişe oynaya ye yanaşmadığı, ‘iş yapmaz’ düşünce caktı. Sinemanın yetkililerinden Hik siyle uzak durdukları “Amarcord” filmi met Bey çok iyi hatırlar, filmi görmek ni getirterek Emek Sineması’nda izleyi için kalkıp İzmir’den gelenler bile var ciyle buluşturdu. Federico Fellini’nin ya dı. ‘Amarcord’, daha sonra iki yıl için bancı dilde en iyi film Oscar’ını kazanan de üç kere daha vizyona girecek, ay başyapıtı için şunları anlatıyordu Tamer: nı ilgiyi görecekti.” ‘Alleben Öyküleri’ Şairliğiyle tanınırdı ama 1991 yılında Yunus Nadi Armağanı’nı kazandığı “Alleben Öyküleri” adında bir öykü seçkisi de yayımlamıştı. “Bu kitap çocukluğumun kenti ne aitti: Gaziantep’e. Sanki kahramanların tümünü tanıyordum” diye anlatacaktı kitabınını yakın dostu Onat Kutlar’a ve şöyle diyecekti: “İnsanın anayurdu çocukluğudur.” ‘Yeditepe bir bayram yeriydi’ 07.00 Güne Bakış 07.00 Söz 10.00 Başkent’te Sağlık 08.45 Beni Affet 10.30 Biz Bize 11.00 Duymayan 14.20 Gündemin İçinde Kalmasın 16.00 Güncel  13.00 Balçiçek İlter 18.15 Kültür Sanat ile Olay Yeri 18.30 Günce 15.30 Dizi: Beni Affet 20.00 Ana Haber  17.30 Adını Sen Koy 21.00 Nereden 19.00 Star Haber Nereye? 20.00 Ufak Tefek 21.30 Gündem Özel Cinayetler 23.30 Ben Çanakkale 23.45 İstanbullu Gelin 24.00 Gece Haber 00.15 Jet Sosyete 07.30 Çocuklar Al Haberi 09.00 Zahide Yetiş’le 12.00 Pelin Karahan ile Nefis Tarifler 13.00 Gelin Evi 15.00 Seda Sayan’la 18.45 Ana Haber 20.00 Yerli Film: Sağ Salim 22.15 Yerli Film: Kelebeğin Rüyası 00.45 Sağ Salim 06.05 Doktor Geldi 07.30 Böyle Bitmesin 09.30 İyi Fikir 13.10 Doktor Geldi 14.40 Evlilik Oyunu 16.40 Aslan Ailem 18.50 Doğrusu Ne? 19.00 Ana Haber 19.55 Yabancı Film: Yer Çekimi 21.40 JuventusReal Madrid 23.45 Kalk Gidelim 50’li yıllarda Varlık ile beraber en etkili edebiyat dergilerinden biri olan Yeditepe’nin zenginliğini şöyle anlatıyordu Ülkü Tamer: “Bir yayınevi gibi değildi Yeditepe. Yazarların buluştuğu cümbüşlü bir bayram yerini andırıyordu. CEVAT ÇAPAN Okul yıllarından tanıdığım bir dos tumdu ve çok se verdim kendisi ni. Bizden küçüktü ama o yıllarda bile şiirlerini ilgiyle Çapan okur, izlerdik. Son ra harika çocukluktan çıktı ve çok parlak, olgun bir şair olarak tanıt tı kendini. Hem 2. Yeni’deki arka daşlarıyla çok güzel şiirler orta ya koydu hem de çok parlak çe viriler yaptı. Yayın dünyasının da en çalışkanlarından biriydi. Ger çek bir tiyatro ve sinema âşığıydı. Onun “Alleben Öyküleri”ni unut mak mümkün değildir. Ülkü Tamer de sonsuzlukta... Sevgili şairimiz, üyemiz Ülkü Tamer “Soğuk Otların Altında”da “Ama kimler ölü şimdi? /Yaşamaya başlayan kim? diye sorar ve sürdürür şiirini: “Bir unutuşa indirecekler bizi. Tutup bir göle indirecekler evi / Her akşam leylekler geçecek üstünden çarşılara taşınan / İlk leyleği gören haykıracak: Bak, bahar geldi!” Bahar geldi ve şairimizi yitirdik. Şiirimizin “güzel atlısı” Ülkü Tamer’i, şiirin “uç beyi” İlhan Berk’in toprağında sonsuzluğa uğurluyoruz. Onu soğuk otlarının altında unutmayacağız. Baharlar içinde uyusun. Türkiye Yazarlar Sendikası Fikret Âdil, Eflâtun Cem Güney, İlhan Tarus, Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Samim Kocagöz, Muzaffer Buyrukçu, Nevzat Üstün, Melih Cevdet Anday, Oktay Rifat, Salâh Birsel, Edip Cansever, Cemal Süreya, Kemal Özer, Adnan Özyalçıner ilk aklıma gelenler.” SELİM İLERİ Yeryüzüne gelmiş en iyi insanlardan biriydi. Bize bütün yazılarında sevgi aşıladı. Çok değerli bir şair ve çok değerli bir çevirmendi; o güzel öykülerini de unutmamak gerekir. GENCO ERKAL Kadim dostumu kaybettim. Lise yıllarında birlikte sahneye çıktık, Ionescu’nun iki oyununu birlikte çevirdik. Eşi Tomris’le en yakınımdı. Profesyonel tiyatroda sahne arkadaşım oldu, ama hepsinden önce şairdi, şiirle yaşardı Ülkü Tamer, şiiriyle yaşayacak. AHMET ÜMİT “Kar altında deniz düşü kuranlara selam olsun.” Sevgili hemşehrim, Türkiye’nin ve Gaziantep’in büyük ozanı Ülkü Ağabeyi kaybettik. İnsanlığın başı sağolsun. GÜLE GÜLE ÜLKÜ Sevgili arkadaşımız Ülkü Tamer, 1950 kuşağının ve biz a dergisi topluluğunun en genciydi. Şiirinde de gençti. Haşarı bir çocuğun bakışıyla bakardı dünyaya. Şiiri de haşarıydı. O, şiirinde de, yaşamında da virgülü sevmiştir hep. Virgülü yazdı, virgülü yaşadı, devamı sevdiğinden. Kuş sesleriyle çocuk gülüşlerinin karıştığı şiirleriyle yer aldığı yaşam kavgasındaysa, istemese de noktayı koydu. Virgülse şiirlerinde kaldı/kalacak. Dünyada çocuk gülüşleri sürdükçe. Gülegüle! a derg isinde ki arkadaşları adına Adnan Özyalçıner Adnan Işık BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1/ Hastalık bi 1 2 3 4 5 6 7 8 9 limi. 2/ Ad kavmi hükümdarı Şeddad tarafından cennete benzetilerek yaptırılan efsane bah 1 L AT ERNA E 2 ÜN İ T E RAY 3 T AM MA İ L E 4 İ YONOS F E R 5 YARAR AG 6 E R KAUNOS 7 I S I TERE çesi... Uzun 8 U S U L U K İ L tüylü bir süs 9 T I P Ç U L E köpeği. 3/ “ taneleri gibi gü lemedim” (B.R. Eyüboğlu)... Mezar. 4/ Yu murta biçimli ve sekiz delikli bir tür flüt. 5/ Gemilerde oda... Aldatma işi, hile. 6/ İnanç, iman. 7/ Yalnızca l’e ve kendisine bölüne bilen sayıya verilen ad... Yaz yağmuru. 8/ İçe doğmayla akla gelen yaratıcı duygu... İlk damıtılan ve içinde anason bulunmayan rakı. 9/ “Biz kimseye tutmayız / Kamu âlem birdir bize” (Yunus İmre)... Bir mülkü başkasına bırakma. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bezikten türetilmiş bir iskambil oyunu... İlave. 2/ İri taneli bezelye... Hatay ilinde bir ırmak. 3/ Bir çeşit antibiyotik ilaç. 4/ Bü tün kutsal Hint metinlerinin başında ve so nunda yinelenen mistik hece... Güneydoğu Asya’da yetişen ve mobilya yapımında kul lanılan bir tür kamış. 5/ Slav alfabe ve ya zısı. 6/ Yararlanılan uygun koşul... Tavlada “üç” sayısı. 7/ Amerika’daki Afrika kökenli kölelerin dansı... Müzikte üç ya da daha çok sesin bir arada tınlaması. 8/ Asya’da bir ırmak... Tayin. 9/ Asya ile Avrupa’yı ayıran dağ sırası... “Söz ola ağulu aşı bal ile ede bir söz” (Yunus Emre). C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle