18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 15 Nisan 2018 ekonomi [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY 9 Basın açıklamasının ardından şeker işçilerinin çoğu işinin başına dönerken bir kısmı da şeker fabrikasının ana nizamiyesinde nöbet tutmaya devam etti. İşçi, alıcıyı fabrikaya sokmadı Turhal işçileri, şeker fabrikasını gezmek isteyen firma yetkililerine izin vermedi savaş kalkan Şeker fabrikalarının satışına karşı çıkan Turhal Şeker Fabrikası işçileri, şeker fabrikasına teklif veren firmaların fabrikayı ziyaret edeceği duyumları üzerine nizamiyeleri araçlarla, çivili kapan, Türk Bayrağı ve Kur’anı Kerim koyarak kapattı. Emniyet ekipleri geniş güvenlik önlemi aldı. Yaklaşık iki saat beklemenin ardından Şeker İş Sendikası Turhal Şube Başkanı Nurullah Alpat, milletvekilleriyle ve yetkililerle yaptığı telefon görüşmesi sonrasında, fabrikayı gezmeye gelecek olan firma yetkililerinin ziyareti iptal ettiğini söyledi. Basın açıklaması yapan Alpat, “Ayın 11’inde teklif verme süresinin son günüydü. Teklif veren firmalardan bir tanesi fabrikamızı gezmeye gelmek istedi. Biz de sağ olsun arkadaşlarımız ve Turhal halkıyla beraber fabrikamıza sahip çıkmak için bu alıcı firmalara fabrikamızı gezdirmek istemedik. Herkes bundan sonra ayağını denk alacak. Şeker işçisi konuşmuyor konuşmuyor ama şeker işçisi konuşursa herkesin hali yaman. Bu nu herkes böyle bilsin. Siyasetçi nasıl anlarsa, milletvekili, Pankobirlik, Ziraat Odaları nasıl anlarsa anlasın. Herkesin canı yanıyor. Bu memleket bu kadar sahipsiz değil. Bu memlekete sahip çıksınlar” dedi. Turhal’ın düşmanı Turhal Pancar Ekicileri Kooperatifi’nin hazırlamış oldukları teklif dosyayı geri çekmelerini değinen Alpat, “Giremediler onlar ihaleye. Onlar Turhal’ın Belediye Başkanı da, Pankobirlik’in Başkanı da Turhal’ın düşmanı. Bunlar 22.5 sene önce milletvekillerinin, bakanların yanına gittiler şeker fabrikasını biz o gruptan çıkarttık, şeker fabrikasını tek başına alacağız diye. Uyuyan yılanı uyandırdılar. Bunlar Turhal’ı seviyorlar başka kimse sevmiyor. Ama görüşeceğiz herkesle” diye konuştu. Şeker işçilerine destek için gelen CHP Turhal İlçe Başkanı Galip Doğan ise, “Biz sadece sizlere katkı sağlamak için geldik buraya. Allah sizlerden razı olsun. Mücadelenizi sonuna kadar destekliyoruz. Bu davada sonuna kadar Turhallının, şeker fabrikasının, işçimizin yanındayız” dedi. l TOKAT Türkİş şİkâyetçİ Türkİş Başkanı Ergün Atalay, bazı sendikaların işyerlerine giderek “Biz hükümetin sendikasıyız” sözleriyle işçilere baskı yaptığından ve istifaya zorladığından yakındı MUSTAFA ÇAKIR Türkİş, son dönemde bazı sendikaların işyerlerine giderek, “Biz hükümetin sendikasıyız” diyerek işçilere bağlı oldukları sendikalardan istifa etmeleri için baskı yaptığına dikkat çekti. Baskının taşeron işçilere kadro düzenlemesinin ardından yoğunlaştığı vurgulandı. Türkİş Başkanı Ergün Atalay da, bu “hormonlu sendikaların” işyerlerine yandaş memur sendikaları ile gittiklerine vurgu yaptı. Çalışanların sendika hakkı anayasal güvence altında bulunuyor. Anayasanın “sendika kurma hakkı” başlıklı 51. maddesinde, “Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz” hükmü yer alıyor. Anayasal güvenceye karşın son dönemde işyerlerinden işçilere sendikal tercihleri nedeniyle baskı yapıldığı haberleri geliyor. Bu konu Türkİş’in önceki gün gerçekleştirilen Başkanlar Kurulu toplantısında da gündeme geldi. Sendika başkanları işyerlerinde yaşananlar hakkında bilgi verdi. Toplantı sonrasında yayınlanan bildiride de, örgütlenme hakkının temel insan hak ve özgürlükleri kapsamında olduğuna dikkat çekildi. Baskı arttı Anayasada “sendika seçme özgürlüğünün” yer aldığına işaret edilen bildiride, ancak geçmiş dönemlerde kimi zaman gündeme gelen, özellikle kamu işyerlerinde örgütlü işçilere sendika değiştirmeleri yönünde uygulanan baskıların, günümüzde, taşeron konusundaki düzenlemelerle giderek yoğunlaştığı vurgulandı. Bildiride şöyle denildi: “Bazı konfederasyonların temsilcileri, siyasi parti ve bürokratlarla işbirliği halinde algı operasyonları yapmakta, kamudaki taşeron işçileri hedef alarak konfederasyonumuz üyesi sendikalardan istifa etmeleri veya üye olmamaları için sistemli biçimde baskı uygulamaktadır. Bunun son örneği kamuoyuna da yansıyan Belediyeİş Sendikası’nın örgütlü bulunduğu Niğde Belediyesi ile Karadeniz Ereğlisi Belediyesi’dir. Benzeri baskılar kamu ve belediye işyerinde son günlerde artarak devam etmektedir.” Türkİş Başkanlar Kurulu, baskıların sona erdirilmesi ve uygun ortamın sağlanması için gerekli sorumluluğun yerine getirilmesini istedi. Bildiride, “Konfederasyonumuz üyesi sendikaların, sendika değiştirmeleri için yapılan baskılara, şantaja karşı üye işçilerin verdiği hak ve haysiyet mücadelesini saygıyla karşılıyor ve selamlıyoruz” denildi. l ANKARA Naylon şirket iddiası Fiyatı şeker gibi Şimdiye kadar yapılan ihalelerde adı kamuoyu tarafından bilinmeyen şirket ise Tutgu Gıda.Kırşehir Şeker Fabrikası için 11 firmanın arasından verdiği 330 milyon TL ile ihaleyi kazanan Tutgu Gıda için ‘naylon’ şirket olduğu iddiası ortaya atıldı. Şirketin 5 yıl boyunca hiçbir faaliyet göstermeden, 5. yılında belirip de 300 bin lira sermayeyle Kırşehir Şeker’e 330 milyon TL’lik en yüksek teklifi vermesi dikkat çekti. Tutgu Gıda sahibi ise İsmail Doğan ola eridirak görülüyor. İhalesi biten 4 şeker fabrikasının toplam satış bedeli 1 milyar 469 milyon lira. 2009’da 6 fabrika için verilen teklif 2 milyar 467 milyon liraydı GAMZE BAL Yaklaşık 10 sene önce 6 şeker fabrikasının 2 milyar 467 milyon liralık satışından Danıştay’ın iptal kararıyla geri dönmek zorunda kalan hükümet, 2018’de 4 şeker fabrikasını 1 milyar 469 milyon TL’ye sattı. Tüm tepkilere rağmen satışı gerçekleştirilen 4 şeker fabrikasının toplam satış bedeli 1 milyar 469 milyon TL. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın (ÖİB) 2009’a ilişkin yayınladığı faaliyet raporu incelendiğinde, Türkşeker’e ait Kastamonu, Kırşehir, Turhal, Yozgat, Çorum ve Çarşamba Şeker Fabrikalarına o dö nem 606 milyon ABD doları teklif verildiği görülüyor. 2009’da yapılan ihalede AKCAN Şeker Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin 6 fabrika için sunduğu en yüksek teklif olan 606 milyon ABD doları, o dönemin döviz kuru üzerinden hesaplandığında 942 milyon lira. (2009 USD ortalaması 1.55453) 2018’e gelindiğindeyse bu tutar, TL’nin dolar karşısında ardı ardına kaybettiği değerlerle birlikte en az 2 milyar 467 milyon liraya denk. Alıcı sorunu OİB’in 2009’a ilişkin faaliyet raporunda dikkat çeken bir diğer nokta, Portföy (C) olarak isimlendirilen 6 fabrika için 606 milyon ABD dolarlık işlem devam ettiği sırada, Portföy (A) olarak isimlendirilen Kars, Erciş, Ağrı, Muş ve Erzurum Şeker Fabrikalarına herhangi bir şirket tarafından teklif verilmediği için ihalenin iptal edilmiş olması. ÖYK’nin, özelleştirmelerin 2011’e kadar gerçekleştirilerek tamamlanması kararına rağmen, Portföy A’daki şeker fabrikaları 24 Eylül 2008’de ihale ilanına çıkarılmış, ancak son teklif verme tarihi 27 Kasım 2008’e kadar teklif alınamadığından, söz konusu ihalenin bir gün sonra iptal edildiği görülüyor. Ne olmuştu? Türkiye Şeker Fabrikaları’nın özelleştirme çalışmaları Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun (ÖYK) 2008’de aldığı karar göre yürütülüyordu. Özelleştirmeler 2 yılda tamamlanacaktı. Buna göre, Portföy A’da yer alan fabrikalar Kars, Erciş, Ağrı, Muş ve Erzurum Şeker Fabrikaları; Portföy B’deki fabrikalar Elazığ, Malatya, Erzincan ve Elbistan Şeker Fabrikaları; Portföy C’deki fabrikalar Kastamonu, Kırşehir, Turhal, Yozgat, Çorum ve Çarşamba, Portföy D’deki fabrikalar Bor, Ereğli ve Ilgın; Portföy E’dekiler Uşak, Alpullu, Burdur, Afyon ve Susurluk Şeker Fabrikaları ve Portföy F’dekiler Eskişehir ve Ankara Şeker Fabrikaları idi. İTO’da başkan Şekib Avdagiç Türkiye’nin milli gelirinin yaklaşık 3’te birini oluşturan İstanbul iş dünyası yeni Başkanını seçti. Şekib Avdagiç, 400 bin İstanbullu firmayı temsil eden İstanbul Ticaret Odası’nın yeni Yönetim Kurulu Başkanı oldu. İTO’nun yeni Başkanı Avdagiç, yaptığı konuşmada, “Büyümede anahtar rol oynayacak, nokta atışı projelerimiz hazır. Kaybedecek bir saatimiz bile yok” dedi. İTO’nun 81 ayrı mesleğe men sup 261 Meclis Üyesi, yeni Yönetim Kurulu’nu seçmek üzere dün Oda’nın Eminönü Merkez Binası’nda bir araya geldi. Seçim sonuçlarına göre Şekib Avdagiç, 136 yıllık köklü bir geçmişe sahip İTO’nun 24. Yönetim Kurulu Başkanı oldu. l Ekonomi Servisi Altınyağ en büyük satın alma oldu İzmir’in en eski sanayi kuruluşlarından “Altınyağ Kombinaları A.Ş”ye ait gayrimenkul ve makine parkı ile Gürtaş Tarım Enerji Yatırımları’na ait gayrimenkul ve makine parMehmed Nureddin Çevik kının tama mının 30.5 milyon ABD Doları artı KDV bedelle Lüksemburg merkezli Sodrugestvo Group S.A’ya satışı, 2018 yılının ilk çeyreğinde “Yabancı yatırımcıların ilan edilen en büyük şirket satın alması” oldu. Altınyağ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmed Nureddin Çevik, “Doğrudan yabancı sermaye girişlerinin ya vaşladığı bir dönemde yaptığımız işlemle Altınyağ gibi istihdam yaratan bir kuruluşu emin ellere teslim ediyoruz. Amacımız, fabrikanın kesintisiz bir şekilde üretime devam etmesini sağlamak. Biz de, elde ettiğimiz gelir ile yeni yatırımlara yönelmeyi amaçlıyoruz” dedi. l Ekonomi Servisi Çiftçiye destek güncellenmeli Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Ülkemizin cari açığının kapanması ithalatın azaltılmasından geçiyor. İthalatı azaltmak ise kendi üreticimize verilen destekleri artırmalıyız. Mazot ve yem desteği maalesef çiftçiye yetmiyor. Çiftçiye verilen destekler güncellenmeli” dedi. Palandöken, canlı hayvan ve et ithalatının son 5 yılda 5 milyar dolar fatura çıkarttığını ifade ederek, öncelikle tarımda çiftçiye verilen desteklerin artırılıp, ithalatı azaltarak üreticinin desteklenmesi gerektiğine dikkat çekti. Palandöken, “Mazot ve yem desteği maalesef çiftçiye yetmiyor. Yılda 3.3 milyar litre civarında mazot kullanılan tarım sektöründe geçen yıl çiftçinin aldığı 12 milyarlık desteğin 7.5 milyarı vergi olarak devlete geri gitti. İlaç, gübre, tohumluk, saman, buğday gibi ürünlerin ise çoğu ithal ediliyor. Bu da ülkemize ağır fatura olarak geri dönüyor. Örneğin sadece buğday ithalatına yıllık ortalama 1 milyar doların üzerinde döviz ödeniyor. Dolayısıyla çiftçiye verilen destekler güncellenmeli” dedi. l Ekonomi Servisi İlçeye 11.500 m2 alana sosyal tesis kurulacak. Konak ’a 22 milyon liralık yeni yatırım Konak Belediyesi’nin 2018 yılı çalışmaları kapsamında yer alan Gültepe Spor Tesisi ile Toros Sosyal Tesisi’nin temelleri törenle atıldı. Toplam 22 milyon lira bütçeli yatırımlar yıl sonuna kadar tamamlanacak. Gültepe’deki eski ekmek fabrikasının yerine inşa edilecek spor tesisinde, spor salonlarının yanı sıra, bir halı saha, bireysel spor ve kurs odaları ile 24 araçlık otopark da bulunacak. Tesis bölgede bugüne kadar yapılmış en büyük kamu yatırımı olma özelliği taşıyor. Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş Toros Mezarlığı’nın hemen karşısındaki eski ekmek fabrikasının bulunduğu 5 bin 900 metrekare alana inşa edilecek tesisin 8 milyon 420 bin liraya ihale edildiğini vurguladı. Destekleri için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na da teşekkür eden Pekdaş, tesisin yıl sonunda hizmete gireceğini söyledi. Temeli önceki gün atılan Toros Sosyal Tesisi de 11 bin 500 metrekare alana kurulacak. l İZMİR / Cumhuriyet Kütahya’ya 300 kişilik istihdam Kütahya’da Güral Şirketler Grubu, 300 kişinin çalışacağı yeni seramik fabrikası kuruyor. İş adamı İsmet Güral, Kütahya Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu ile birlikte, 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde yapımına devam edilen seramik fabrikasındaki çalışmaları yerinde inceledi. Güral Şirketler Grubu tarafından yapılan ve ilk etapta 80 bin metre kare kapalı alana sahip olacak olan 150 milyon TL değerindeki tesis hakkında bilgiler veren İsmet Güral, tesiste üretilecek olan ürünlerin tüm dünya pazarında yerini alacağını ifade etti. Güral, “Yeni seramik fabrikamızı önümüzdeki yıl tamamlayarak açmayı planlıyoruz. İlk etapta doğrudan 300 kişi bu tesiste çalışacak. Yan hizmetlerle toplamda yaklaşık 1500 kişi istihdam sağlamış olacağız. Tesis tamamlanıp devreye girdikten sonra da ilk hedefimiz bu dev tesisi daha da büyültmek olacaktır” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Elektrikte yeni dönem Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nde değişikliğe gidilecek. Düzenlemeyle, perakende satış sözleşmelerinde başvuruların sonuçlandırılma süresi bir güne düşürülecek. Başvuru süreci eksiksiz biçimde tamamlanan ve elektrik dağıtımına engel herhangi bir unsurun olmadığı yerlere elektriğin bağlanma süresi, imar alanı içindeki yerler için en fazla 24 saat, imar alanı dışındaki yerler için de en fazla 48 saat olarak belirlendi. Tüketicinin kusuru dışında, sayacın eksik tüketim kaydetmesi halinde, tüketici faturalarında esas alınan süre 12 aydan, 180 güne düşürülecek. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle