18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 15 Nisan 2018 16 kültür EDİTÖR: CEREN ÇIPLAK DRILLAT TASARIM: İLKNUR FİLİZ Mayın tarlasındaCelâl Üster’in edebiyatta 50. yılı iki kitapla kutlanıyor: ‘Körün Taşı’ ve ‘Celâl Üster İçin’ dolaşan bir usta CEREN ÇIPLAK DRILLAT Usta çevirmen, yayıncı ve gazeteci Celâl Üster, edebiyatta 50. yılını doldurdu. Gazetemizin Kültür Servisi’nde uzun yıllar şef görevinde bulunan Celal Üster’in 50. yılı iki kitapla kutlanıyor. Celal Üster’in gazete ve kitap eklerinde yazdıklarından derlenen “Körün Taşı” ile Aslı Uluşahin tarafından yayına hazırlanan “Celal Üster İçin / Çeviri Uğraşında 50 Yıl” kitabı Can Yayınları’ndan çıktı. n İlk sorum Semih Poroy’un “Körün Taşı” kitabınızın kapağındaki çizimi üstüne. Klavyede tek parmak kullanarak yazıyorsunuz, en baştan beri böyle mi? Evet, belki şaşırtıcı, ama başından beri sol elimin işaret parmağıyla yazıyorum. Düşün, o zavallı parmak elli yıl boyunca neler çekmiş benim yüzümden! Ama Poroy da döktürmüş bunu çizerken: dikkatli bakılırsa, çizimdeki daktilonun da tek tuşu var. Benim için hazırlanan “Çeviri Uğraşında 50 Yıl” kitabında da Handan Börüteçene’nin bu “tek parmak” sorunu (!) üstüne harikulade bir işi yer alıyor. Bir parmak nelere kadir; 50 yılda 80’den fazla kitap çevirmekle kalmıyor, sanatçılara ne işler yaptırıyor... n Çeviri uğraşında 50 yılın sonunda çevirdiklerinizden öğrendiğiniz nedir? Bir kitap bazen bir insanın hayatını değiştirir, peki bir çeviri insanın hayatını değiştirir mi? Sizin hayatınızı değiştiren bir çeviri oldu mu? Hayatımı değiştiren tek bir çeviriden söz etmek zor, ama Hašek’in “Aslan Asker Şvayk”ının, Orwell’in “1984”ünün, Borges’in kitaplarının, Thomson’ın “Tarihöncesi Ege”sinin bende derin izlerinin ve çeviri anılarının kaldığını söyleyebilirim. Tek bir çeviriden çok, çeviri uğraşının hayatıma yön verdiği, benim için nerdeyse bir yaşama biçimi olduğu söylenebilir. Çevirdiklerimden ne öğrendiğime gelince, kendi daracık dünyamın ötesinde koskoca bir dünyayla tanıştım, en iyi yazarların düş evrenlerine yelken açtım, yarattıkları karakterlerin ruh derinliklerinde yolculuklara çıktım. Daha ne olsun! Sadakat ile ihanet arasında n Bir çevirmen çevirdiği yazarın dünyasına mesafeli mi olmalı, yoksa dünyasına mı girmeli? Çevirmen, bence biraz bukalemun gibi olmalı. Ya da çevirdiği her yazarla birlikte, mitologyadaki şu yaşlı kâhin Proteus gibi kılıktan kılığa girebilmeli. Başka bir deyişle, elden geldiğince H. G. Wells ile H. G. Wells, Hašek ile Hašek, Orwell ile Orwell, Borges ile Borges olmalı. Ama yazarın metnini kendi dilinde oluşturabilmek için belirli bir ‘İktİdarla dans etmek zordur!’ n Gazetemizin Kültür Servisi’ni yönettiğiniz sıralar sizden en çok duyduğum cümlelerden biri “İktidarla dans olmaz”dı. Neden? Bu konu “Körün Taşı” kitabımdaki bir yazımda da geçiyor. 2014 Eylül’ünde “İktidarla dans etmek zordur” diye bir yazı yazmışım. Benim derdim, bir ülkenin aydınlarının, yazarlarının, sanatçılarının ka pıkulluğundan kurtulup bağımsız olmaları. İktidar derken de, özellikle vurguluyorum, yalnızca var olan iktidarı değil, her türlü iktidarı, bütün siyasi iktidarları kastediyorum. Aydının işlevi her zaman farklı düşünmektir, alışılmıştan başka türlü düşünmektir; sağlıklı bir toplum için gerekli bir özelliktir bu. Chomsky’nin dediği gibi, gerçeği söylemek ve yalanları gözler önüne sermek aydınların sorumluluğudur. Camus, “Aydın, aklı kendi kendini seyreden kişidir” demişti. Siyasi iktidar ise herkesin kendisi gibi düşünmesini ister, herkesi kendine benzetmek ister. O yüzden, iktidarla dans etmek zordur! Habire ayağınıza basar! Yakın geçmiş bile bunun örnekleriyle dolu... özgürlüğü, serbestliği de kullanabilmeli. Diyeceğim, çevirmen, hem yazarı silip atmadan, hem de kendisi “yazarlığa” kalkışmadan “sadakat” ile “ihanet” arasında ustaca bir denge kurmalı. n 201417 yılları arasında yazdığınız yazılar da “Kö rün Taşı” kitabında toplandı. Bu yazılar bir araya gelince ortak bir nokta görüyor musunuz? O yazıların bütünü bugüne nasıl sesleniyor? Bu yazılar, son yıllarda sanat, edebiyat, kültür dünyamızda yaşanan baskılar, densizlikler, cahillikler karşısındaki tepkilerimi yansıtıyor. Körün taşı kelin başına denk gelmiş mi, okur karar verecek... n Çevirmen olmak için Seçkin Selvi’nin dediği gibi yazarlık kumaşına mı sahip olmak gerekir? Hani kendime pay biçmek istemem, ama Seçkin haklı. Çevirmenlik de bir “yazarlık hali” ister istemez. Yazarlık kumaşı olmalı, ama çevirmen kendi kendinin terzisi de olmalı. Şaka bir yana, kanımca dil duyarlığı çok önemli. Edebiyat çevirisi sağlam bir dil duyarlığını gerektirir. Dille konuşuyoruz, dille düşünüyoruz, dille yazıyoruz. Bambaşka bir yapısı olan bir dilde YALINLIĞIN ARDINDAKİ DERİNLERE DALMAK n Borges çevirileriniz çok kıymetli. Borges çevirmek mayın tarlasında gezinmek gibidir, diyorlar, siz ne diyorsunuz? Bence her çeviride şu ya da bu ölçüde mayın tarlasında dolaşırsın. Ama bu bazı yazarların yapıtları için daha da geçerlidir. Yalnız Borges mi, aynı şey Joyce için, Kafka için de söylenebilir. Örneğin, Kafka ve Borges çok yalın yazarlar gibi görünürler; onları çevirmenin zorluğu, o yalınlığın ardındaki umulmadık derinliklerdedir. Bir çevirmenin Kafka ya da Joyce’u çevirmesi için, görünenin ardındaki katmanların ayırdına varması, yalın ya da karmaşık sözdizimlerini doğuran karabasanları ya da mizahı kavraması, onların düşgücünün daldığı derin sulara açılmayı göze alması gerekir. Sanırım, Kafka ve Joyce’u dilimize çevirenler o mayın tarlalarına dalmayı göze aldılar ve oradan sağ salim çıktılar. düşünen, çok farklı olanaklar barındıran bir dilde yazan, apayrı bir toplum, dönem ve ortamda yaşayan bir yazarı kendi dilinize çevirdiğinizi düşünürsek, iki dilde de donanımlı, birikimli, duyarlı olmanız gerekmez mi? Dilinizin sınırları, bir bakıma, dünyanızın, düşüncenizin, düşgücünüzün de sınırları değil midir? Dile ne denli egemenseniz o ölçüde iyi çeviri yaparsınız. Dili de, iyi yazarları okuyarak öğrenebilirsiniz. n İyi, başarılı bir çeviri nasıl anlaşılır? Bilmiyorum, ama görünce anlıyorum... n Son olarak kitabınızda soğuk esprilerinizden de söz ediliyor. Siz gazetedeyken, kışın hasta olduğumda “Bu soyadıyla gezersen üşütürsün tabii” derdiniz. Asıl şimdi siz gittiniz biz üşüyoruz Celal Bey... Şimdi evlendin, soyadın değişti. Artık üşümüyorsundur... Belki bu da biraz “soğuk” oldu! “Çeviri Uğraşında 50 Yıl” kitabında hiç hak etmediğim yazılardan birinin yazarı da Zeynep Avcı. Zeynep, bu “soğuk espri” meselesini harika anlatmış. Ama “Gülmeyi sever. Güldürmeyi de” demeden de edememiş. Aslında, soğuk ya da sıcak, şuna “mizah” desek ya! Mizah olmasaydı, kendimizi hayatın acımasızlıklarına karşı onları alaya alarak savunabilir miydik? Türkiye, dünyanın en güçlü mizah geleneklerinden birine sahiptir. Oysa şimdilerde mizah değil, komiklik yapılıyor... Halk TV’den 2 yeni sürpriz Halk TV, programlarında yeni yapılanmalara gitti. Yıllardır hafta içi her sabah 11.00’de yayımlanan Medya Mahallesi Halk TV’ye geri dönerken, Ayşenur Arslan’ın Hüsnü Mahalli ile birlikte yaptığı Maniki Dünya sona erdi. Diğer yandan pazar sabahları “Ayrıntılar” programında Enver Aysever, konuklarını ağırlayacak. TELEVİZYON 07.00 Güne Merhaba Hafta Sonu 09.00 İşimiz Estetik 09.45 Özel Sektör 10.00 Hafta Sonu  11.05 Şeffaf Oda 13.20 Teknoloji Her Yerde 14.10 Yeşil Doğa 18.00 Ana Haber 20.00 Cem Seymen Macaristan’da 21.00 Haber 22.00 Gündem Özel 02.00 Gece Haberleri 08.00 Hafta Sonu Sabah Bülteni 11.00 Enver Aysever ile Ayrıntılar 13.00 Öğle Haber Bülteni 17.00 Yerel Gündem 18.00 Sinevizyon 19.00 Hafta Sonu Haber Bülteni 21.00 Cüneyt Akman ile Zamanın Ruhu  24.00 Hafta Sonu Haber Bülteni 09.15 Avrupa’dan Anadolu’ya Doğal Lezzetlerin İzinde 11.15 Bildiğiniz Gibi Değil 12.15 Yaşasın Hayat 14.15 Adım Adım Sağlık 15.15 Sakarya B.şehirspor Anadolu Efes 18.20 Hayat Yeniden 19.15 0’dan 100’e 20.00 Ana Haber 21.05 Dünyanın İlginç Harikaları 22.00 Haber Bülteni 22.05 Mavi Gezegen 08.00 Burası Haftasonu 11.10 AirPort  12.15 Tadında Hikâyeler 14.15 Güzel Hayat 15.00 Haber Bülteni 16.15 Eighties 17.45 Spor 18.00 Haber Bülteni 18.45 Spor Bülteni 20.00 Ajanda 22.00 Teke Tek  24.00 Öteki Gündem 03.10 Eighties 04.00 Haber Bülteni 06.30 Kanal D Çocuk Kulübü 07.00 Ver Elini Aşk 09.45 Magazin D Pazar 13.00 Şule ile Vitrindekiler 14.00 Sahrap’la Anadolu Lezzetleri 15.00 Gelinim Mutfakta 16.15 İnsanlık Suçu 18.45 Ana Haber Bülteni 20.00 Dizi: Çocuklar Duymasın 00.15 Dizi: İnsanlık Suçu 07.30 Günün Dosyaları 08.00 Haber Turu 11.30 Arka Plan 13.00 Haber Bülteni 13.30 Renkli Bir Gün 14.00 Ayna 15.30 Dünya Turu 17.00 Haber 18.00 Yerel Gündem 20.00 Ali Tezel’le 21.00 Türkiye’nin Yönü 22.45 Aykırı Belgesel 23.00 Arka Plan 02.30 Zorunlu Yayın 07.00 Dizi: Dolunay 08.00 Mesut Yar Sunar 10.15 Özlem Denizmen ile Kadınca 12.00 Vahe ile Mutluluk 13.15 Dizi: Fazilet Hanım ve Kızları 16.00 Dizi: Avlu 18.45 Ana Haber Bülteni 20.00 Dizi: Jet Sosyete 23.15 Dizi: Avlu 02.00 Film: Rüzgârın Hatıraları 08.00 Hafta Sonu 10.00 Sinema 13.00 Başkent’te Sağlık 14.00 Video Kolik  15.00 Genç Düşünce  16.00 Anka 17.00 Sağlıklı Formda Sohbetler 18.00 7 Gün 19.00 Kitap Dünyası 20.00 Haber Bülteni 21.30 Yurdun Sesi 23.00 Türk Düşünürler 23.30 Gönül Seslerimiz 09.00 Film: Ninja Çocuklar 10.15 Film: Umut Şehri 12.45 Film: Terraferma 14.15 Film: Yılın Öğretmeni 14.45 Film: Acemi Şansı 18.45 Dizi: Aşk ve Futbol 20.00 Film: The Confessions 22.00 Film: Punker Palace Hotel 23.45 Film: Terraferma 01.30 Film: Yılın Öğretmeni 08.00 Çalar Saat Hafta Sonu 11.15 Dizi: Kadın 13.30 Meryem Yıldırım ile Benden Söylemesi 15.30 Dizi: Bizim Hikâye 19.00 Ana Haber Bülteni 20.00 Dizi: Savaşçı 00.15 Yasak Elma 02.15 Dizi: Kadın 05.30 Dizi: No: 309 BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SAĞA: 1/ Sofralık bir zeytin cinsi. 2/ Asya ile Avrupa’yı ayıran dağ sırası... Cennet ile cehennem 1 VARYANT M 2 ATA KA İ DE 3 RAST I K OR 4 Y T I MAR S 5 A K I M RUM İ 6 NAKARAT N 7 T İ RUT İ N 8 DO M N İ Ş 9 MERS İ N ŞU arasında bulunduğuna inanılan yer. 3/ Şarap mah zenim iklimleme aygıtı. 4/ Eli işe yatkın, becerikli... Bir işletmenin ani batışı. 5/ Aziz Nesin’in bir tiyatro oyunu... Alan. 6/ Bir el işini gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne... İki tarla arasında ki sınır. 7/ Erkek deve... Güzel kadın. 8/ Doğalgazın önemli bir bileşeni olan gaz... Yapılmış, gerçekleşmiş iş. 9/ Gaziantep yöresine özgü bir zeytin cinsi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Şeftali, kayısı gibi meyvelerin çekir deklerinin sert kabuğu... Avcı ya da bekçi kulübesi. 2/ Yeryüzü parçası... Geleneksel Japon şarkılarına verilen ad. 3/ Püskürtü... Kimi Türk topluluklarında nevruza verilen ad. 4/ Yabancı... Şiddetli ağrı ve özellikle omuz ağrısı. 5/ Kripton elementinin sim gesi... Rütbesiz asker. 6/ Demiryollarına ve şoselere döşenen taş kırıkları... Bir organımız. 7/ Süpürgeotu, funda... Büyük 5 erkek kardeş. 8/ Bir şeyin fiyatını artır ma... Ortaçağ İslam devletlerinde sarayın protokol işlerini yürüten görevli. 9/ Bir işi yerine getirme... Kansızlık. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle