19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 3 Mart 2018 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: İLKNUR FİLİZ Kimse umursamadı haber 11 Emircan Açıkgöz, Sefaköy İnönü Mahallesi’nde sürekli olay çıkaran ve kendilerine ‘De miroklar’ ile ‘Erenler’ adını veren iki çete arasındaki çatışmanın kurbanı olalı yaklaşık üç ay ol du. Soruşturma kapsa mında 11 kişi tutuk landı. Çok sayıda ki şi hakkında yakalama SEYHAN AVŞAR kararı var. Emircan’ın doğum günü bugün. Hayatta olsaydı 16 ya şına girecekti. Ellerinde 16 karan fille çocuklarının mezarını ziyaret eden acılı aile, “Oğlumuzun doğum günü için aylar öncesinden plan ya pıyorduk. Şimdi ise mezarına sarı lıyoruz. Oğlum öldüğü ilk günlerde basın haberler yaptı. Ama daha son ra onlarda ilgiyi kesti çünkü o gün lerde Mesut Yılmaz’ın oğlu intihar etti. O siyasetçi çocuğuydu, Emircan ise yoksul çocuğu. O yüzden kimse oğlumuzu umursamadı” diyor. ‘Şikâyetinizi geri alın’ Emircan Açıkgöz Halkalı Ticaret Meslek Lisesi 2. sınıf öğrencisiydi. Çiğköfte yemek için çıktığı eve bir daha geri dönemedi. 15 yaşındaki bedenine çok sayıda kurşun isabet etti. Açılan soruşturmada gizlilik kararı var. Emircan’ın babası Hacı Açıkgöz, çocuğunun öldürüldüğü gün mahallenin karakolundaki polislerin geç müdahalede bulunduklarını öne sürerek, polisler hakkında da savcılığa suç duyurusunda bulundu. Çete üyeleri ise Emircan’ın ailesine haber göndererek, para karşılığında şikâyetlerini geri almaları için baskı yapıyor. Sefaköy’de iki çete arasında çıkan çatışmanın ortasında kalarak yaşamını yitiren 15 yaşındaki Emircan Açıkgöz’ün ailesi, çocuklarının doğum gününde seslerini duyurmak istiyor Emircan’ın ailesi, “Oğlumuzun öldüğü ilk günlerde basın haberler yaptı. Ama daha sonra onlarda ilgiyi kesti çünkü o günlerde Mesut Yılmaz’ın oğlu intihar etti. O siyasetçi çocuğuydu, Emircan ise yoksul çocuğu. O yüzden kimse oğlumuzu umursamadı” dedi. Adalet arayışlarından asla vazgeçmeyeceklerini söyleyen acılı baba, “Tek isteğim oğlunun katillerinin yargılanması. Ama ne yazık ki haklarında yakalama kararı olan çete üyeleri mahallemizde özgürce gezme ye devam ediyor. Üstelik bizleri tahrik etmeye, olay çıkarmaya çalışıyorlar. Yetkililere sesleniyorum. Bizler gariban insanlarız. Emircan’ın katilleri yargılansın, hak ettikleri cezayı alsın. İçimiz bir türlü soğumu yor. Zaman geçer iyi oluruz sandık ama iyi olamıyoruz. Her gün daha kötüye gidiyoruz. Psikolojik destek almaya başladık” diyor. Hükümet yetkililerine, muhalefet partisi milletvekillerine ulaşmaya çalıştıklarını anlatıyor: “Herkes ilgileneceğini söylüyor. Kimse ilgilenmiyor. Sesimizi duyun. Bugün benim çocuğum öldü. Yarın başkasının çocuğu ölebilir.” Emircan’dan geriye kalan telefonu elinden bırakamayan Hacı Açıkgöz, “Bu telefonu atamıyoruz. Ne yapacağız biz de bilmiyoruz...” diyor. ‘Başka anneler yaşamasın’ Anne Emine Açıkgöz ise evlat acısının dünyanın en zor acısı olduğunu söylüyor. “Kolumuz kanadımız kırıldı” diyen gözü yaşlı anne, şunları anlatıyor: “Oğlumun hayalleri vardı. Beden eğitimi öğretmeni olacaktı. Bir de tek kapılı bir araba hayali kurardı. ‘Anne arabama sadece sevgilimi bindireceğim. Zaten tek koltuğu var. Sıkışamayız’ derdi. O bana dosttu, arkadaştı, yoldaştı. Neler yaşadığımızı bir Allah biliyor. Oğlumun odası olduğu gibi duruyor. Oğlumun kız arkadaşı vardı. O kızımız da perişan bir halde. Yetkililere sesleniyorum. Ben yaşadım başka anneler yaşamasın. Bizim için hayat bitti. Oğlumun katilleri yargılansın. O zaman belki biraz olsun huzura ereriz.” CHP’li Altıok, Silivri Cezaevi’nde tutuklu Cumhuriyetçilerle görüştü: Cumhuriyet’e kulak verin CHP’li İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nu Maltepe Cezaevi’nde; gazetemiz İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, gazetemiz muhabiri Ahmet Şık ve işadamı Osman Kavala’yı ise Silivri Cezaevi’nde ziyaret etti. Açılan davaları değerlendiren Altıok, “Hukuku rafa kaldıranlar talimatla tutuklama yapıyor, siparişle de tahliye ediyor. Bir bakıyorsunuz 1 yıl boyunca iddianamesiz, suçsuz şekilde tecrit edilen Deniz Yücel göstermelik bir duruşmaya bile ihtiyaç duyulmadan serbest bırakılıyor. Bir insanın ömründen çalınan 1 yılın hesabını kim verebilir? Hukuk işletilmiyor. Salt hukuka değil akla, mantığa, sağduyuya da aykırı uygulamalar ve ithamlarla aydınlarımız, gazetecilerimiz rehin tutuluyor. Saray iktidarı OHAL ve KHK’ler eliyle Türkiye’de özgürlüğü ve demokrasiyi savunan bütün siyasetçi, aydın, sanatçı, öğretmen, emekçi ve demokratik kitle örgütü temsilcilerini hedef alarak düşünmeyen talimatla soluk alıp veren toplum yaratmak için hukuksuz uygulamalarını meşru kılma gayretinde” dedi. ‘Zulümleri artıyor’ Altıok, “Bu aslında iktidarın hızlı çöküşünün göstergesi. Korkuyorlar ve korkuları büyüdükçe baskıları ve zulümleri de artıyor. Tam 427 gündür tutuklu olan gazeteci Ahmet Şık, 487 gündür tutuklu Akın Atalay ve Murat Sabuncu 9 Mart’taki duruşmada serbest bırakılmalı. Bu nedenle haksızlığa, hukuksuzluğa ve karanlığa karşı 9 Mart’ta haktan, hukuktan ve adaletten yana olan herkes Cumhuriyet davasına kulak vermeli, özgürlük mücadelesi veren gazetecilerimiz yalnız bırakılmamalıdır” diye konuştu. ‘4 aydır iddianamesiz’ Altıok, Osman Kavala için “Yaşanan bir hukuksuzluk sürecidir. Talebimiz hukukun işletilmesidir. Eğer ortada bir suç varsa açıklanmalı ve iddiana me düzenlenmeli ancak insan hakları savunucuları, Deniz Yücel ve son döneme ait sayısız mesnet siz gazeteci tutuklamaların da olduğu gibi süreç hep ay nı. Uydurma ithamlar, iddi aname garabeti, isnat edi len suçlar hiç değişmeyen bir süreç var. Bu neden le tam 4 aydır iddia name dahi düzenle nemedi” dedi. l AN KARA / Cumhuriyet Zeynep Altıok GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ’NDEN GAZETEMİZE ÖDÜL EN Gecede gazetemizin ödülünü Cumhuriyet Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya aldı. iyisi Galatasaray Üniversitesi, 12. Yılın EN Ödülleri kapsamında öğrencilerin oylarıyla gazetemiz “en iyi gazete” ödülüne layık görüldü. Ödülü gazetemiz adına alan Haber Koordinatörümüz Aykut Küçükkaya, “Biliyorsunuz 3 arkadaşımız hâlâ Silivri’de. Her darbe döneminde Cumhuriyet gazetesi iktidarların hedefi olmuştur. Bu anlamlı ödülü muhabir arkadaşlarıma armağan ediyorum” dedi. Galatasaray Üniversitesi tarafından her yıl verilen “Yılın EN Ödülleri”nin 12.’si önceki gün düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Ödüller öğrencilerin oylarıyla 24 kategoride veriliyor. Ögrencilerin oylarıyla yılın en iyi gazetesi seçilen Cumhuriyet’in ödülünü alan Haber Koordinatörümüz Aykut Küçükkaya, üniversite öğrencilerine ve konuklara şöyle seslendi: “Biliyorsunuz Atatürk’ün ismini verdiği, Atatürk’ün kuruluş parasını verdiği gazete Cumhuriyet. Atatürk’ün en sevdiği kulüplerden birisi olan ve sizin üniversitenizin ismini taşıdığı Galatasaray Üniversitesi’nden bu ödülü almak çok güzel. Biliyorsunuz bizim 3 arkadaşımız hâlâ Silivri’de, ceza evinde. Her darbe döneminde Cumhuriyet gazetesi iktidarların hedefi olmuştur. Şu anda da hedefteyiz ancak genç arkadaşlarımızla, muhabirlerimizle, editörlerimizle Türkiye’ye her gün en iyi gazeteyi çıkarmak için çalışıyoruz. Dimdik ayaktayız... Bu ödül de bizim için çok büyük bir gurur. Galatasaray Üniversitesi’nden stajyer arkadaşlar gelir. Onlara şunu söylerim: 3 tane kırmızı çizgimiz var: ‘Atatürk, laiklik... Ve nefret dili kullanmayacaksınız.’ Bunun dışında yazacağınız gerçekler, her haber Cumhuriyet’te girer. Ben bu ödülü muhabir arkadaşlarıma armağan ediyorum...” Sabahattin Ali’ye ithaf Katledilen yazar Sabahattin Ali’nin “Kürk Mantolu Madonna” kitabından uyarlanan “Kürk Mantolu Madonna” tiyatro oyunu da “En iyi tiyatro oyunu” kategorisinde ödül aldı. Törende konuşan oyuncu Menderes Samancılar, “Sabahattin Ali’nin izindeyiz” dedi. Tiyatro ekibi de ödülü Sabahattin Ali’ye ithaf etti. Bu yılki ödüllerde bir de LÖSEV “En iyi ünlü” kategorisi yer aldı. Bu kategoride ödüle komedyen Cem Yılmaz layık görüldü. Yılmaz’ın yerine ödülü oyuncu Ozan Güven aldı. Utanıyorum Törende konuşan LÖSEV Başkanı Dr. Üstün Ezer, LÖSEV’in kuruluşundan bahsetti. LÖSEV kurulduğunda 100 çocuktan 80’ini kaybettiklerini, o dönem yüzde 20 olan tedavi oranını yüzde 92’ye kadar çıkardıklarını belirterek şunları söyledi: “100’de 100’ü birlikte yakalayabiliriz. Biz 100’de 100’ü yakalamaya çalışıyoruz ama çocuklar iyi durumda değil. Çok acayip şeyler oluyor ülkede. İnanamıyorum. Biz nasıl değiştik, nasıl bu hale geldik. Bu çocuk istismarları, bu çocuk tecavüzleri, ezilmeleri, ölümleri... Nedir bu? Biz 20. yılımızda çocuğa önem çocuğa dikkat yılı yaptık. İnanın ki bir çocuğun lösemi olması da bir tecavüzdür. Bu çocukları bu tecavüzden devlet koruyacak ama devlet korumuyorsa biz varız. Sivil toplum kuruluşları var. 12 yaş olsun mu olmasın mı, 12 yaşın altına tecavüz edelim mi etmeyelim mi, bu tartışmanın yapıldığı bir ülkede utanıyorum.” l İSTANBUL \ Cumhuriyet Sınırı geçen 2 Yunan askeri tutuklandı Yunanistan’ın Türkiye sınırındaki Kastanies Karakolu’nda görev yapan Teğmen Aggelos Mitretodis ile Astsubay Çavuş Dimitros Kouklatzis, iddiaya göre sınır devriyesi sırasında yoğun kar yağışı nedeniyle yollarını şaşırıp Türkiye tarafına geçti. Türk askerleri tarafından gözaltına alınan, üzerlerindeki silahlara, cep telefonlarına ve dijital verilere el konulan 2 Yunan askeri, sorgularının ardından çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Edirne’de Pazarkule Sınır Kapısı’nın hemen karşısında bulunan Yunanistan’ın Kastanies Sınır Kapısı yakınlarında önceki akşam saatlerinde devriye görevi yapan biri teğmen, biri astsubay 2 Yunan askeri, iddiaya göre yanlışlıkla sınırı geçip Türkiye tarafına geldi. Türk askerleri, 2 Yunan askeri, üzerlerindeki tüfekle ile gözaltına aldı. Ayak izi takip etmişler Üzerlerindeki silahlara, cep telefonlarına ve dijital verilere el konulan Yunan askerleri, jandarmadaki soruşturmalarının ardından adliyeye sevk edildi. Yunan askerleri ifade verdikleri savcılıktan, “Askeri casusluğa teşebbüs etmek” ve “Askeri yasak bölgeye girmek” suçlarından tutuklanma talebiyle sulh ceza hâkimliğine gönderildi. Askerlerden Teğmen Angelos Mitretodis, ifadesinde perşembe günü saat 10.30 gibi devriyeye çıktıklarını belirterek, “Yerde 2025 santim kar vardı, kar üzerinde ayak izlerini görünce, izlerin kaçaklara ait olduğunu düşünerek takip etmeye başladık. İzleri takip ederken bir ağacın altından geçince, Türk askeri bizi karşılayıp, silahlarımızı aldı. Daha sonra karakola götürüldük. Biz casus değiliz, bilerek sınırı geçmedik” dedi. Askerlerin üzerlerindeki cep telefonlarında sınırda çekilen görüntüler olduğu, ifadelerinde, karda gördükleri ayak izlerini takip etmeleri sonucu Türkiye tarafına geçtiklerini ve cep telefonlarındaki görüntüleri üst rütbelilere göndermek amacıyla kaydettiklerini öne sürdükleri öğrenildi. Sulh ceza hâkimliği, Yunan askerlerin, “1’inci derecede askeri yasak bölge ihlali”, “kaçma şüphesi”, “delileri karartma şüphesi”, “yurtdışına kaçma olasılığı” gerekçeleriyle tutuklanmalarına karar verdi. Mahkeme ayrıca, askerlerin üzerinden çıkan dijital verilerin de incelenmesine karar verdi. Öte yandan Yunanistan Hükümet Sözcüsü Dimitris Canakopulos, Yunanistan Genelkurmay Başkanı Evangelos Apostolakis’in, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’la telefonda görüştüğünü açıkladı. l DHA Antalya’da 8 Mart yasağı Kadın örgütlerinin 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında yapmayı planladığı basın açıklaması Antalya Valiliği tarafından güvenlik kaygıları nedeniyle yasaklandı. Antalya Kadın Platformu’nun 8 Mart dolayısıyla bugün saat 15.00’te, Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması yapmak için verdiği dilekçe ‘güvenlik’ gerekçesiyle kabul edilmedi. Antalya Valiliği’nden Kadın Dayanışma Merkezi’ne gönderilen yazıda “Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması yapmanız uygun görülmüştür. Fakat terör örgütlerinin eylem arayışına girdiği yönünde değişik istihbari kaynaklardan bilgiler elde edilmiştir. Bu nedenle basın açıklaması yapmanıza izin verilmemiştir” ifadeleri kullanıldı. l Haber Merkezi Cezaevlerine 8 Mart kartı D iyarbakır’da faaliyetlerine başlayan Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülere kart gönderdi. Yenişehir ilçesindeki PTT Şubesi’nde toplanan kadınlar adına konuşan HDP Milletvekili Feleknas Uca, cezaevinde yaşanan işkencenin artık son noktaya ulaştığını vurgulayarak “8 Mart’ta tek tipe karşı sesimizi yükseltmek için alanlarda olacağız” dedi. l MAHMUT ORAL / DİYARBAKIR TED’den AKİT TV’ye tepki Türk Eğitim Derneği (TED), AKİT TV canlı yayınında “Çanakkale’de ölenlerin evlatları sizin gibi yavşamış zihniyete sahip olmazlar. TED kolejinde Amerika’nın postallarını yalayacak yalama olmazlar” diyen Ahmet Keser’e tepki gösterdi. TED açıklamasında, yasal yollara başvurulacağı vurgulanarak “Bu şahsın; 90 yıllık bir sivil toplum ve eğitim kurumuna yönelik fütursuzca ifadeler kullanmasını, kendisinin tarih bilincinden yoksun olmasına bağlıyoruz” denildi. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle