26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 26 Mart 2018 4 CHP Gençlik Kolları, ‘Bize Bir 1919 ruhuylaZaferGerek’ sloganıyla seçim çalışmalarını 2019’a hazırlıkbaşlattı CHP Gençlik Kolları 2019 yılında gerçekleştirilecek olan iki önemli seçim öncesinde “Bi ze bir zafer gerek” sloganıyla seçim startını verdi. Etkinlikte AKP’ye kar şı 1919 ruhuyla mücadele etme vur gusu yapıldı. Maslak’taki TİM’de dün öğle saatlerinde Türkiye’nin çeşitli yer lerinden gelen yüzlerce CHP’li genç iktidar yü ALİ AÇAR rüyüşünün ilk adımını attı. Çeşitli pankartların asıldığı salonda sık sık “Gençlik ayakta, zafer yakında”, “Mus tafa Kemal’in askerleriyiz” ve “Hak, hukuk adalet” sloganları atıldı. Musta fa Kemal Atatürk ve tüm şehitler için yapılan saygı duruşu ve İstiklal Mar şı’nın ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun mesajı okun du. Kılıçdaroğlu mesajında demokra tik bir çağdaş Türkiye’yi ileriye ancak gençlerin taşıyabileceğini söyledi. İl Gençlik Kolları Başkanı Burkay Gözce, AKP faşizmi altında karanlığa ve bataklığa sürüklenen Türkiye’nin 19 Mayıs 1919’daki gibi gençler tara fından kurtarılacağını söyledi. CHP Gençlik Kolları Başkanı Emre Yılmaz ise her şeyin 19 Mayıs’ta Samsun’dan kalkan bir gemi ile başladığını söyleye Kaftancıoğlu zafer iÇin 4 etken saydı CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da zafer için 4 ana etken olduğunu belirterek, “Birincisi cesaret, o olmadan kötülüğün karşısına dikilemezsiniz. Nasıl Pirsultan Hızır Paşa’nın karşısına cesaretle çıktıysa biz de o cesaretle çıkacağız. İkincisi adanmışlık ve inançtır. Davaya inanmış bir kadro olmadan başarı olmaz. Mustafa Kemal’e bakıyorum ve aynayı tutuyorum orada sizleri görüyorum. Üçüncüsü emperyal saldırılara karşı darağacına ülkesinin bağımsızlığı için giden Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının hesapsızlığı var. Sonuncusu ise Gezi’de canını veren Ali İsmail, Berkin, Abdullah ve diğerlerinin ruhu. Bu 4 etken ile zafer gelecektir. Diktatörü devirdiğimizde sokakta özgürlük türküleri söylemek üzere hepinizi selamlıyorum” ifadelerini kullandı. rek, “O gün kalkan o gemideki ruh bugün bizim rehberimiz olmaya devam ediyor. Genç cumhuriyetin tarihini hep gençler yazdı. Biz de Mustafa Kemal’in gençliğiyiz. Bugün bu salonda Deniz Gezmiş’in, Uğur Mumcu’nun, Türkan Saylan’ın ve nicelerinin iradesi var. Bizler bu memleket için, özgürlüğümüz ve laik cumhuriyet için mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu. Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç de mücadele için sokak gerektiğini, mücadeleyi sokakta sürdürmenin gerektiğini söyledi. Etkinlikte Selin Sayek Böke, Meltem Cumbul da birer konuşma yaparken gazeteci Enver Aysever de “Semaver Kumpanya” oyununu sergiledi. Selin Sayek Böke gençlerin yeni bir gelecek çağrısında bulunduğunu söyleyerek, “Esasında ‘zafer çağrısı’ başka bir gelecek çağrısı demek. Eşitlik, demokrasi, özgürlük için başka bir geleceği birlikte kuracağız diyen iradenin çağrısı. Zafer avcumuzun içinde. Biz çok zafer kazandık, yeni bir zafe re ihtiyaçtan ziyade kazandıklarımızı elimizde tutacak siyasi iradeye ihtiyaç var. Bu zaferlerden ilki Gezi direnişi zaferi. İkincisi 16 Nisan referandumunda ‘Hayır’ sonucunun çıkması. Üçüncüsü ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı ‘adalet yürüyüşü’ ve son olarak Mustafa Kemal’in 19 Mayıs’ta antiemperyalist güçlere karşı başlatılan mücadelenin aynısı. Mış gibi yapmayıp ayağa kalkın ruhunuz genç olsun” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL AKP’li kayyımı soramazsın Gaziantep’te FETÖ’cü şirketlere kayyım olarak atanan AKP’li Birlik’in maaşını BİMER’e soran CHP’li Kalkan’a yanıt verilmezken, maaşı TMSF’nin ödediği görmezden gelindi AKP Gaziantep İl Başkan Yardımcısı Mahmut Birlik 15 Temmuz’un ardından TMSF’ye devredilen FETÖ’cü şirketlere kayyım olarak atanmıştı. CHP, Başbakanlık’a, “Söz konusu kişiye kay yım olarak atandığı firmalardan dolayı aylık ne kadar para öden mektedir” diye sordu. Başbakanlık İletişim Mer kezi (BİMER) “Kurum bil gi edinme hakkı kapsa mı dışında bulunduğun AYKUT dan başvurunuz değerlen KÜÇÜKKAYA dirilememiştir” yanıtı ver di. AKP’yi Bilgi Edinme Kanunu kapsamı dışında değerlendiren BİMER’in, AKP’li kayyıma maaş ödeyen kurumun TMSF olduğu gerçeğini gör mezden gelmesi dikkat çekti. Cumhuriyet, 9 Mart 2018’de AKP Gaziantep İl Başkanı Mehmet Eyup Özkeçeci’nin Dış İlişkiler’den sorum lu Başkan Yardımcısı Birlik’in 15 Temmuz’un ardından TMSF’ye devredi len şirketlere kayyım olarak atandığını kamuoyuna duyurmuştu. İl Başkan Yar dımcısı Mahmut Birlik toplam 7 şirketin yönetimine kayyım olarak atanmıştı. AKP’li Şahinbey Belediyesi’nin CHP’li Meclis Üyesi Uğur Kalkan ha berimizin ardından Başbakanlık İle tişim Merkezi’ne (BİMER) başvurdu. Kalkan’ın soruları özetle şöyle: l Söz konusu kişinin 7 şirkete birden kayyım olarak atandığı doğru mudur? l Söz konusu kişiye kayyım olarak atandığı firmalardan dolayı aylık ne ka dar para ödenmektedir? BİMER, 23 Mart 2018 tarihinde CHP’li Kalkan’ın sorusuna şu yanı tı verdi: “4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Ka nununun Uygulanmasına İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmeliğin 2’nci maddesi, ‘merkezi idare kapsamında ki kamu idareleri ile bunların bağlı, ilgi li veya ilişkili kuruluşlarının, köyler ha riç olmak üzere mahalli idareler ve bun ların bağlı ve ilgili kuruluşları ile bir lik veya şirketlerinin, T.C. Merkez Ban kası, İMKB ve üniversiteler de dahil ol mak üzere kamu tüzel kişiliğini haiz ola rak enstitü, teşebbüs, teşekkül, fon ve sair adlarla kurulmuş olan bütün kamu kurum ve kuruluşlarının ve kamu kuru mu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerinde uygulanır’ hükmünü içer mektedir. Bu doğrultuda bilgi edinme başvurusunda bulunmuş olduğunuz ku rum, bilgi edinme hakkı kapsamı dışın da bulunduğundan başvurunuz değer lendirilememiştir.” Kalkan, BİMER’in yanıtı eleştirerek, “Kurum olarak AKP’yi görmesi yan lış. Çünkü kayyım olarak atanan AKP İl Başkan Yardımcısı’nın maaşını AKP de ğil, TMSF ödüyor. Sorularıma bu doğrul tuda yanıt verilmesi gerekirdi” dedi. Dün gerçekleştirilen mitingden sonra 31 Mart Cumartesi günü de PANKOBİRLİK’in çağrısıyla, Alpullu’da büyük bir miting daha düzenlenecek. KURTULUŞ ARI Yurttaş şeker için yürüdü GAMZE BAL Şeker fabrikalarının özelleştirilmesine karşı Lüleburgaz’da kurulan ve haftalardır karara karşı imza kampanyası düzenleyip eylemler yapan Trakya Şeker Platformu, dün Lüleburgaz’da şeker yürüyüşü ve mitingi düzenledi. Mitinge CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ve parti meclis üyelerinin yanısıra DİSK, Emek Partisi, ÖDP ile Lüleburgaz’daki sivil toplum kuruluşları destek verdi. Miting ve yürüyüşte sık sık “Fabrikalar halkındır satılmaz”, “Sat sat nereye kadar, bitti buraya kadar” sloganları atıldı. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesine karşı 3 haftadır Türkiye’yi adım adım gezdiklerini, Lüleburgaz’daki mitingin 23. durakları olduğunu anlatan Ağbaba, “Her fırsatta yerli ve milliyim diyenler pamuğu ABD’den, pirinci Vietnam’dan, mısırı Ukrayna’dan, sarımsağı Çin’den, arpayı Fransa’dan, buğdayı Luksemburg’dan, samanı Bulgaristan’dan, eti de Sırbistan’dan alıyor” dedi. Ağbaba, “Asıl yerli ve milli olan Alpullu şeker fabrikasıdır. Bu fabrikayı satmak isteyenler üreticinin dostu değil, büyük sermayenin dostudur” dedi. Şeker fabrikalarının bir yıllık zararının Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın 13 günlük masrafına denk geldiğini ifade eden Ağbaba, “Bu fabrikaların ekonomiye bir yıllık katkısı ise 3 milyar dolar. Bu satışın her zaman karşısında duracağız” diye konuştu. Mitinge geniş katılım gösteren Şekerİş Sendikası’nın Alpullu Şube Başkanı Orhan Saltık da, ülkede işsizlikten yakınılmasına rağmen Türkşeker’e işçi alınmadığını, bu fabrikaların kasıtlı bir şekilde zarar ettirildiğini kaydetti. Saltık, Ilgın fabrikasına 33 trilyon kâr ettiği için devlet tarafından plaket verildiğini de hatırlattı. ‘Çocuklar için endişeliyim’ Mitinge katılan yurttaşlar en çok NBŞ ürünlerinin artacak olmasına tepkili. Tekirdağ’ın Saray ilçesinden gelen 58 yaşındaki Melda Yalçın, “En çok çocuklarım ve torunlarım için endişeliyim. Bu fabrikaların devlette kalmasını ve pancar üretiminin azaltılmamasını istiyorum” dedi. ‘Afrin öncesi İmralı’ iddiası Harekât öncesi İmralı’da Öcalan’la görüşme yapıldığı iddialarına devlet yetkililerinden yanıt gelmezken, HDP ‘Bilgimiz yok’ dedi Afrin harekâtı öncesi devlet yetkililerinin İmralı’da kapsamlı bir görüşme yaptığı yönünde PKK tarafından gündeme getirilen iddia kamuoyunda tartışılırken, bugüne kadar devlet tarafından bu konuda herhangi bir açıklama yapılmadı. Edinilen bilgiye göre HDP kaynakları da söz konusu iddia hakkında net bir bilgiye sahip değil. Cumhuriyet’e konuşan HDP kaynakları, iddianın gerçek olup olmadığı konusunda bir bilgi olmamasına karşın, İmralı’da bir görüşme gerçekleştiyse bunun en az bir yıl önce olabileceği yorumları dile getiriliyor. İmralı’da kamuoyu tarafından bilinen son görüşme, Eylül 2016 tarihinde Mehmet Öcalan’ın bayram ziyareti kapsamında gerçekleşmişti. PKK yöneticisi Murat Karayılan, kendilerine yeni bilgiler ulaştığını ileri sürerek, İmralı’da Türkiye ve Rusya’nın, Afrin harekâtı konusunda Abdullah Öcalan’a baskı yaptığını, Öcalan’ın kendisine gelen heyetin taleplerini reddettiğini iddia etmişti. l ANKARA / Cumhuriyet haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET Gücün Sonu... Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu Bu toplumun vicdanıdır. Özgür olmalıdır. Moises Naim’in kitabını okuyorum: Gücün Sonu. Dünyada bilinen güç odaklarına, devletlere, kiliselere, savaşlara yüklenen gücün nasıl sonuna gelindiğini anlatıyor. Yazar, 36 yaşında Venezüella Kalkınma Bakanı olmuş, Dünya Bankası’nda yönetici direktörlüğü yapmış yetkin bir uzman. Büyüyen gücün sonunun geldiğini, küçük başlayan odakların bu gücü devraldığını açıklıyor. (Pozitif Yayınları 2018.) Bu kitabı okurken Doğan Medya Grubu’nun iktidarın eliyle Demirören Grubu’na satılışını düşünüyorum. Medya iktidarın eline geçiyor. İktidar bu yolla güçleniyor mu? Hep bir ağızdan iktidar yandaşlığı yapan medya güvenilir oluyor mu? Yoksa bu havuz medyasının gücünün sonu mu geliyor? Cumhuriyet gazetesinin gücü artıyor. Cumhuriyet ile beraber muhalif basının gücü artıyor. Elbette bu güçle birlikte sorumluluğu da artıyor. Gerçekleri topluma ulaştırma görevi daha büyük önem kazanıyor. Belki başka yollarla da bu gücün artması gerekiyor: Okurlarla buluşmalar, yazar okur toplantıları, digital araçlardan yeni iletişim yolları bulunabilir. Haksız güç artışı, haklı olmanın gücünü artırıyor. Yanlış yönlendirilen hukuk, haklı olanı daha da güçlü kılıyor. Haram kazançlar sahiplerini bile rahatsız ediyor. Emekçiler artık çok daha güçlüler. “Güç kayması” demişti Alvin Toffler. Gerçekten de güç kayıyor. Gerçek güç, haksız güçlüden haklı güçsüze kayıyor. İktidar kaygan zeminde inişe geçmiştir. İktidar bunu fark ediyor, telaşla önlem arıyor. Muhalefet de yeni stratejisini bu “güç kayması” üzerine kurmalı. Haklının ve doğrunun zaferi engellenemez. Cesaretle yürünecek yol önümüzdedir. Haksızlıklara yalanlara yolsuzluklara: BİZ HAYIR DİYORUZ. Hepimiz HAYIR diyelim. Ve kazanalım. HHH Okuduğum ikinci kitap: Ölüm Siyaseti. Prof. Fethi Benslama yazmış. Tunus Bilimler Akademisi üyesi. Paris, Diderot Üniversitesi öğretim üyesi. Günümüz İslamında nasıl bir değişim olduğunu, etkilerini, şiddet olgusunun nasıl geliştiğini irdeliyor. İslamcılık olgusunu dindarlıktan ayırıyor. “İslamcı”, kendisini dinle tanımlayan, bu dünyayı kirlenmiş gören, öbür dünya için yaşayan, kendi yorumladığı İslamı her şeyin mutlak hâkimi kılmaya çalışan kişi olarak açıklıyor. Bu tipolojiye “Üst Müslüman” diyor. “Üst Müslümanın iki düşmanı vardır: Batılı dış düşman ve bir de iç düşman, yani halifelikten kesin olarak kopmuş, siyasetin dine bağımlı olmasını reddeden, bir ulusun yurttaşı olmak isteyen Batı’ya dönük Müslüman. Üst Müslüman onu bir ‘Müslümansı’ olarak , Batılıdan da kötü, avlanması, ortadan kaldırılması gereken bir kopya olarak görür.” IŞİD gibi El Kaide gibi dogmatikleri yaratan bu ideolojidir. Bu kitabı satır satır okuyun ve okutun. Nasıl bir tehlike içinde yaşadığımızı görelim. Orda burda ağızdan kaçmış görünen, abuk sabuk sanılan sözlerin kaynağı içimizde yaşayan bu ideolojidir. Bu ideoloji ulus yurttaşlığına düşmandır. Bu ideoloji laik yaşama düşmandır. Bu ideoloji uygar hukuka düşmandır. Şu anda bu ideolojinin şiddete dönüşmemesi kimseyi yanıltmasın. Bir anda, bir anda her şey değişebilir. Cumhuriyet gazetesinin “Tehlikenin Farkında mısınız?” kampanyasını anımsayın. Şimdi “Tehlikenin içindesiniz”. Bunu bilin ve HAYIR deyin. Şimdi HAYIR deyin. Hep birlikte HAYIR deyin. Geleceğiniz bugününüze bağlıdır. Unutmayın... CHP stratejiyi belirledi Seçimli ve tüzük kurultaylarını tamamlayan CHP, 2019 sürecinin ilk ayağı olacak yerel seçimlerle ilgili harekete geçti. CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP’nin yerel seçimlerdeki stratejisine ilişkin bilgi verdi. Adaylarını kamuoyu yoklamalarının yanı sıra, belediyenin bütçe ve başkanın performans kriterleriyle belirleyecek CHP; önceliği İstanbul, Ankara gibi elinde olmayan illere verecek. CHP, akademisyenlerden oluşan bir komisyonla yerel seçimlerde “kır belediyeciliği” ve “kent belediyeciliği” olarak iki ayrı proje geliştirdi. Kır belediyeciliğinde hedef, köyde yaşayanların da kentte yaşayanların yararlandığı tüm hizmetlerden yararlanabilmesi, üretimin desteklenerek orada yaşayanların kentlere göçünün önüne geçilmesi. l İKLİM ÖNGEL / ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle