19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Oscar’ın başındaki isim taciz iddiasını reddetti Oscar ödüllerini veren Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi’nin başındaki isim John Bailey hakkında taciz suçlamasıyla soruşturma başlatıldığı iddia edilmişti. Bailey suçlamaları reddetti ve “10 yıl önce bir kadına dokunduğum iddia ediliyor. Böyle bir şey yaşanmadı” dedi. Özgünaydın’ın konuğu yazar İnci Aral Fotoğraf sanatçısı Lütfi Özgünaydın’ın 28 Mart Çarşamba günü saat 19:30’da İFSAK’ta yapacağı fotoğraf gösterimi ve söyleşinin konuğu yazar İnci Aral. Kitaba dönüşecek olan “Ünlü Yazarlarla 40 Fotoğraf ve Söyleşi” projesinin nisan ayı konuğu ise eğitimci, yazar Adnan Binyazar olacak. Pazartesi 26 Mart 2018 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: eMİNE BİLGET [email protected] Bektaş’ın şiiri insandan, 13 ağaçtan, sevgiden yana PEN Şiir Ödülü Cengiz Bektaş’a verildi. Törende Egemen Berköz’ün konuşması dikkat çekti PENŞiir Ödülü, önceki gün Cüneyt TürelMaya Sahnesi’nde yapılan ödül töreniyle şair ve mimar Cengiz Bektaş’a verildi. PEN Türkiye Başkanı Zeynep Oral, “Dünya Şiir Günü”nün birçok ülkede PEN Türkiye’nin önerisiyle kabul edildiğini ve kutlandığını vurguladıktan sonra sözü konuşmacılara bıraktı. Eray Canberk, Cengiz Bektaş’ın Anadolu uygarlıklarından ve halk şiirinden beslenen şiirini, “Rönesans Aydını” özelliklerini vurgularken; Yaşar Miraç, Bektaş’ın yapı ustalığıyla söz ustalığının nasıl birbirini etkilediğini, gençlere aktardığı zenginliği örneklerle gösterdi. Egemen Berköz ise şöyle konuştu: ‘Şiirinin özü sevgidir’ “PEN’in seçicileri ödül gerekçesi ‘2018 PEN Şiir Ödülü’nü değerli mimar ve şair Cengiz Bektaş’a sunuyoruz’ diyerek başlıyor. Ben bugüne dek hiçbir ödül gerekçesinde ödül verilen şairin öteki işinden, uğraşından söz edildiğini anımsamıyorum. Örneğin, Dağlarca’ya ödül verirken ‘emekli yüzbaşı ve şair’, Cansever’e Cengiz Bektaş ödül verirken ‘antikacı ve şair’ ya da Cemal Süreya’ya ‘maliye müfettişi ve şair’ diye seslenmek kimsenin aklına gelmemiştir sanırım” diyen Berköz, PEN’in değerli seçicilerinin çok haklı olduğunu söyledi ve şöyle devam etti: “Çünkü Cengiz Bektaş’ın kimliğinde mimarlık ile şairlik ayrılmaz bir bütündür. Şairliği mimarlığını, mimarlığı şairliğini besler. Şimdi bu konuyu biraz daha açmak, Cengiz Bektaş’ın şiirinin altyapısını irdelemek istiyorum. Her şeyden önce, Cengiz Bektaş Anadolu’nun binlerce yıllık geçmişinden gelen bir ozan, bir aydındır. Yaşamöyküsüne bakarsanız Berlin Üniversitesi’nde mimarlık okumuş bir yüksek mimardır Cengiz Bektaş. Ama bir halk mimarıdır aynı zamanda. Bu toprakların binlerce yıllık mimarlık geleneğini iyi bilir. Bir Köy Enstitülüdür. Köy Enstitüsü’nde okumamış olsa da. Bir Mavi Yolcu’dur. Halikarnas Balıkçılarıyla, Sabahattin Eyüboğlularla, Azra Erhatlarla... Mavi Yolculuklarla bilene bilene gelmiştir. Anadolu’nun on bin yılı aşan uygarlık geçmişine, bu topraklara gelip yerleşmiş, bir arada yoğrulmuş halklardan bugüne uzanan yolun yolcusudur. Efesosluların, Miletosluların, Afrodisiaslıların kentlisi; Thaleslerin, Harekleistosların, Homerosların yoldaşıdır.” Berköz, Cengiz Bektaş’ın, Homeros’tan Âşık Veysel’e uzanan şiir yolunun bir yolcusu olduğunun altını çizdi. Berköz, “Homeros’un İlyada’yı yazdığı ölçüyle, Heksametron’la düzülmüş Ege türküleriyle büyümüştür. İyi bilir bu türküleri, güzel de çığırır. Ben bunları nereden mi biliyorum? Nasıl bilmem? Bergama’yı, Afrodisias’ı, Selimiye’yi, Edirne Darüşşifası’nı, Kozak Yaylası’nı... Onunla gezdim, ondan dinledim; binlerce yıllık taşlara nasıl sevgiyle dokunduğunu gördüm. İmeceli toplantılara katıldık birlikte, şiirler okunan, türküler söylenen, dostluklar tazelenen. Ve öyle bir ev tasarısını biliyorum ki bana göre bir başyapıt. Çünkü şiir kurar gibi kurduğunu gördüm bir yapıyı da o tasarıda. PEN Yönetim Kurulu’nda, daha sonra onun başkanlığında TYS Yönetim Kurulu’nda birlikte çalıştık yıllarca. Onun için imzamı atıyorum PEN’in ödül gerekçesinin altına. Doğrudur. Dili yalın, Türkçe sevgisi taşan, emekten yana, ağaçtançiçektenbörtüböcekten yana, insandan yana bir şiirdir Cengiz Bektaş’ın şiiri. Özü sevgidir” dedi. PEN Dünya Şiir günü Ödül Töreni, plaket takdimi, Cengiz Bektaş’ın konuşması ve şiirinden örneklerle sona erdi. Süreyya Operası’nda beste finali Kadıköy Belediyesi’nin, sanatçı ve edebiyatçıları yeni eserler yaratmaya özendirmek için müzik ve sahne sanatları dallarında yaptığı çalışmalardan biri olan “Ulusal Beste Yarışması”nda sona gelindi. Yarışmanın final gecesi bu akşam saat 19.30’da Süreyya Operası’nda yapılacak. 35 yaş altı genç Türk bestecileri arasında, oda orkestrası için bestelenmiş eserler için düzenlenen yarışmada finale kalan eserler bu konserde seslendirilecek. Şef Gürer Aykal yönetimindeki İstanbul Sinfonietta’nın sahne alacağı konserde, seçici kurul tarafından belirlenen beş eser icra edilecek ve ödüllendirilecek. Halka açık olacak konserden hemen sonra jüri değerlendirmesini yapacak ve ödül töreni aynı akşam gerçekleştirilecek. İsteyen dinleyicilerin katılabileceği halkoylamasıyla, bir adet de “Dinleyici Özel Ödülü” verilecek. l Haber Merkezi Sarıyer 6 Mayıs’a dek TiyatrOda Sarıyer Belediye Tiyatrosu’nun bu sene yedincisini düzenlediği “Sarıyer TiyatrOda Şenliği” birbirinden güzel yetişkin ve çocuk oyunlarıyla başladı. Dün Rıfat Ilgaz Kültür Merkezi önünden Cumhuriyet Meydanı’na kadar gerçekleşen yürüyüşe Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, usta tiyatro sanatçıları Altan Erkekli, Fatih Mühürdar, Dilek Türker, Abdullah Şahin ve çok sayıda davetli katıldı. Kortej ile başlayan şenlik, Boğaziçi Kültür ve Sanat Merkezi’nde sahnelenen Sarıyer Belediye Tiyatrosu’nun yeni oyunu “Kafkas Tebeşir Dairesi” ile devam etti. Açılış programında konuşan Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, sanata verilen değerin giderek azaldığını vurgulayarak, sanatın tüm karanlıkları aydınlığa dönüştüreceğini söyledi. Genç, “Bu ülkenin aydınlık içinde olmasını, barış içinde yaşamasını içtenlikle diliyorum” dedi. 3 farklı sahnede ücretsiz olarak gerçekleşecek olan şenlik, ‘Tiyatro Yalan Söylemez’ ve ‘Sarıyer TiyatrOda’ temalarıyla sanatseverlerle buluşacak. 22 yetişkin, 8 çocuk oyununun oynanacağı festival 300’den fazla sanatçıya ve 20 bin sanatsevere ev sahipliği yapacak. Festival 6 Mayıs’a kadar devam edecek. l Haber Merkezi Down sendromlu çocuklardan tiyatro oyunu Bakırköy Belediyesi ile Down Sendromlular ve Zihin Engelliler Eğitim ve Koruma Derneği’nin (DOSTEV) işbirliğiyle, “Canım Ailem” isimli müzikli tiyatro oyunu Bakırköylüler ile buluştu. Bakırköy Belediyesi Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen oyuna Bakırköylüler yoğun ilgi gösterdi. Tiyatro oyuncuları ile Down sendromlu çocukları buluşturmayı amaçlayan özel oyun; Down sendromlu bir çocuğun hayat hikâyesinden yola çıkılarak, futbol seven bir ailenin yaşamını anlatıyor. Oyunu izlemeye gelenler arasında Bakırköylülerin yanı sıra özel bir okulun öğrencileri de yer aldı. Oyunu eşi ve oğluyla izleyen Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu, “Down sendromu hakkında önce ailelerimiz sonra tüm yurttaşlarımız bilinçlenmeli. Sesimizi daha çok duyurmalıyız. Engelli kardeşlerimizi ve ailelerimizi hayatın içinde olmaya cesaretlendirmeliyiz. Olanaklarımızla daha sık yanlarında olacağımızın ve desteğimizi hep sürdüreceğimizin sözünü veriyorum” dedi. ‘Kürk Mantolu Madonna’ İzmirLİLERLE BULUŞTU Sabahattin Ali’nin kült eseri “Kürk Mantolu Madonna”, 2728 Mart tarihlerinde Tepekule Kültür ve Kongre Merkezi’nde İzmirli tiyatroseverlerle buluşacak. Engin Alkan’ın sahneye uyarladığı ve yönettiği oyunun, sahne ve ışık tasarımını Cem Yılmazer üstlenirken, oyundaki Maria Puder otoportresinde ise önemli çağdaş ressamlardan Ahmet Güneştekin imzası yer alıyor. Oyunda, Tuba Ünsal, Alper Saldıran, Menderes Samancılar ve Sercan Badur rol alıyor. Cannes Film Festivali’ne selfie yasağı geldi... Cannes Film Festivali Direktörü Thierry Frémaux, Fransız sinema dergisi Le Film Français’ye yaptığı açıklamada, filmlerin gösterildiği salonun önünde “istenmeyen bir kargaşa” oluşmaması için izleyicilerin bu yıl kırmızı halı üzerinde selfie çekmelerine izin verilmeyeceğini söyledi. Ancak bu yasağın filmi gösterilen oyuncular ve ekiplerini kapsayıp kapsamadığı henüz belirsizliğini koruyor. Geçen yıllarda izleyicilerin yanı sıra Hollywood yıldızları da Cannes’da kırmızı halı üzerinde selfie çekmişlerdi. Cannes Film Festivali’nde bu yıl ayrıca resmi programda yer alan filmlerin galaları öncesinde yapılan basın gösterimlerinin kaldırılması da planlanıyor. Festival Direktörü Frémaux, böylelikle galaların daha ihtişamlı ve heyecanlı olmasını hedeflediklerinin altını çizdi. Sinema yazar ve eleştirmenlerİNden tepki Ancak galalar öncesinde basın gösterimlerinin kaldırılması planları, sinema yazar ve eleştirmenleri arasında tepki topladı. İngiliz Guardian gazetesinin sinema eleştirmeni Peter Bradshaw, bu planlara Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “Neden ambargo uygulanmıyor? Bunu gerçekleştirmek o kadar zor mu?” sözleriyle tepki gösterdi. Variety dergisinden Guy Lodge da, bu uygulamanın eleştirmenler arasında iki sınıf yaratacağı konusunda uyarıda bulundu. Guy Lodge, bazı film ajanslarının bazı eleştirmenlere filmlerini önceden göstereceğini, ancak bu gösterimlere katılamayanların ise işlerini yapmakta zorlanacaklarını belirtti. Cannes Film Festivali bu yıl 819 Mayıs arasında düzenlenecek. Sanatın sorumluluğu Uluslararası Tiyatro Enstitüsü (ITI) bu yıl kuruluşunun 70. yılını kutluyor. Tarihin gördüğü en kanlı ve acımasız boğazlaşma olan İkinci Dünya Savaşı sona erdikten üç yıl sonra, Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) bünyesinde, tiyatro ve dans sanatlarından önemli isimlerin, uzmanların bir araya gelmesiyle kurulan ITI’nin en önemli amaçları, insanlık ailesinde uzlaşma ve barışı öne çıkarmak; her türlü kültürel ifadenin güneşin altında yerini korumasına yardım etmektir. Bu amaçları ve tiyatronun kültürler arası konumunu 70. yılında bir kez daha vurgulamak isteyen ITI, bu yılki uluslararası bildirinin bir tek sanatçı tarafından değil, beş farklı UNESCO bölgesinden birer temsilci tarafından kaleme alınmasına karar verdi. Sonuçta, Asya Pasifik Bölgesi’ni temsilen Hindistan’dan yönetmen, oyuncu, akademisyen Ram Gopal Bajaj; Arap ülkelerini temsilen Lübnan’dan yönetmen, oyuncu, yazar Maya Zbib; Avrupa’yı temsilen İngiltere’den oyuncu, yazar Simon Mc Burney; Amerika kıtalarını temsilen Meksika’dan oyun yazarı, gazeteci Sabina Berman ve Afrika’yı temsilen Fildişi Sahili’nden yazar, yönetmen, oyuncu, ressam Were Were Liking tarafından yazılmış beş uluslararası bildiri ortaya çıktı. ITI Türkiye Merkezi’nin Ulusal Bildirisi’ni ise bu yıl değerli yazar, eleştirmen ve akademisyen Zehra İpşiroğlu kaleme aldı. Kaygı, umut ve güven Tiyatronun ve genelde sanatın insanlığı bölen sınırları tanımayan, farklılıkları ise bir zenginlik olarak yaşayan birleştirici soluğuna çok uygun düşen bu bildirilere göz atıldığında, dünyanın çok farklı köşelerinden sanatçılarda üç ortak duygunun öne çıktığı görülüyor: Kaygı, umut ve sanatın, tiyatronun gücüne duyulan güven. Sanatçılar gezegenimizin karşı karşıya olduğu çok yönlü tehditlerin; savaşın, ayrımcılığın, yabancı düşmanlığının, ırkçılığın, doğanın telafisi imkânsız bir biçimde tahrip edilmesinin, sanatı söyleyeceği sözden uzaklaştıran tüketim zihniyetinin karşısında kaygı duyuyorlar. Lübnan’dan Maya Zbib soruyor: “Geleceğimizi nasıl yeniden tahayyül edebiliriz? Güvenlik ve konfor hâkim söylemlerin başlıca kaygı ve önceliğini oluştururken, yine de rahatsız edici sohbetlere girebilir miyiz? Ayrıcalıklarımızı yitirmekten korkmadan tehlikeli bölgelere uzanabilir miyiz?” İngiltere’den Simon Mc Burney, “Duyarsızlığın geçer akçe, umudun kaçak kargo haline geldiği acımasız bir dünya düzeninde yaşıyoruz. Ve bu zorbalığın bir bölümü de sadece mekânı değil, zamanı da kontrol etmeyi kapsıyor. İçinde yaşadığımız zaman, şimdiden kaçınıyor” diyor. Ama umudu da yitirmiyorlar; çünkü insan, Fildişi Sahili’nden Were Were Liking’in dediği gibi, “Kendi düşünceleriyle kurabileceği, kendi elleriyle şekillendirebileceği daha iyi bir var oluş, daha iyi bir dünya özlemi”nden vazgeçmiyor, vazgeçmemeli... Meksika’dan Sabina Berman’ın deyimiyle, “şimdinin içinde olmanın sanatı” olan tiyatro ise, bugünün dağılmış, bölünmüş, araya duvarlar çekilmiş dünyasında korkuları aşmayı, insanları hemen şimdi ve burada bir araya getirmeyi mümkün kılacak, bir “sığınak” olarak betimleniyor. Hindistan’dan Ram Gopal Bajaj tiyatronun pedagojik önemine vurgu yaparken, “Oyunculuk sanatının ve (canlı) gösteri sanatlarının ilköğretim içinde çocuklara sunulması”nı öneriyor: “Böyle yetişecek bir kuşağın, yaşamın ve doğanın doğrularına daha duyarlı olacağına inanıyorum.” Ve Arthur Miller’ın 1963’te kaleme aldığı Dünya Tiyatro Günü Bildirisi’nden şu satırlarla bitirelim: “Diplomasi ve politikanın son derece kısa ve güçsüz kollara sahip olduğu bir dönemde, sanatın o hassas ama bazen fazlasıyla uzaklara ulaşabilen kolları, insan topluluğunu bir arada tutma sorumluluğunu yüklenmelidir.” 27 Mart Dünya Tiyatro Günü kutlu olsun; daha çok sanat, daha çok özgürlük, daha çok barış... T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI DEVLET OPERA VE BALESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESİ MÜDÜRLÜĞÜ ERGİME 2 ** (KLASİK MODERNLER) / modern dans 2 perde 27 MartSaat:20.00/15 NisanSaat:16.00 FA7LNSiTsaAnFSFa*at/:G2.0V.e0rd0i(Popröerma 3iypeerr)de 10,11,13 Nisan Saat: 20.00 / 14 Nisan Saat: 16.00 ARKEOLOJİ MÜZESİ DİNLETİLERİ (ANTİK ARYALAR) 8 Nisan Saat: 13.00 İstanbul Arkeoloji Müzeleri SİHİRLİ FLÜT * (TAMİNO’NUN RÜYASI) W.A.Mozart çocuk operası 2 perde 15 Nisan Saat: 14.00 DEBUSSY 100. YIL * /konser 17 NisanSaat:20.00 * **Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Bilet satış için: www.dobgm.gov.tr / www.biletiva.com Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi: 0216 346 15 31 / 120 121 C M Y B26 Mart İLAN.indd 1 3/23/18 12:07 PM
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle