25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA İsviçreli silah şirketine Putin soruşturmasıİsviçre’de federal savcılık, silah üreticisi RUAG’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in korumalarına silah satarak ülkenin savaş materyalleri yasasını ihlâl etti lıktan dün yapılan yazılı açıklamada, ekonomi gazetesi Handelszeitung’un haberinin ardından soruşturma başlatıldığı ve yapılan ev aramalarında konuyla ilgili birçok belge ği gerekçesiyle soruşturma başlattı. Savcı ye ve veriye ulaşıldığı belirtildi. Rus basınında #MeToo dayanışmasıCuma23Mart2018 dishab@cumhuriyet.com.tr TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 7 Parlamento önünde geçen hafta protestolar vardı. Rusya’da parlamentonun alt kanadı Duma’nın, hakkında cinsel taciz suçlamaları bulunan Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkanı Leonid Slutsky’yi aklaması nın ardından Rusça ya yın yapan bazı med ya kuruluşları Duma’yı boykot kararı aldı. BBC Duma’da üç kadın gazetecinin tacizle suçladığı Rus vekil Slutsky Rusça Servisi’nden gazeteci Farida Rustamova, daha önce de iki kadın gazetecinin cin Slutsky’ye yönelik soruşturmanın kapatılması sel saldırıyla suçladığı Slutsky’nin kendisini taciz ettiğini açıklamış, Slutsky ise iddia üzerine 20 basın kuruluşu ları reddetmişti. İddialar üzerine muhabirlerini geri çekti Duma’da oluşturulan ahlak komitesi ise önceki gün verdiği kararında Slutsky’nin herhangi bir kadın gazeteciye uygunsuz davranışlarda bulunduğu yönünde ellerinde bir kanıt olmadığını belirterek soruşturmayı sonlandırdı. ‘Haber yapmayacağız’ Kararın ardından RBC gazetesi, TV Rain ve Moskova’nın Yankısı adlı radyo kuruluşunun da içinde bulunduğu yaklaşık 20 medya organı, bundan sonra parlamentonun alt kanadıyla ilgili haber yapmayacaklarını duyurdu ve muhabirlerini Duma’dan geri çekti. RBC’den yapılan açıklamada, “Ahlak komitesi tarafından verilen bu karar, haber konusu olan kişilerin gazetecileri taciz etme ihtimali nin kabul edilmesi anlamına geliyor. Duma’nın bu yaklaşımı kabul edilemez” denilerek, kanıt olmadığı gerekçesiyle iddiaların üstünün kapatılmasına tepki gösterdi. ABD’de Hollywood’un ünlü yapımcısı Harvey Weinstein’ın gücünü ve mevkisini kullanarak cinsel istismarda bulunduğu kadınların yaşadıklarını ifşa etmesinin üzerine sosyal medyada #MeToo (Ben de) adlı bir kampanya başlatılmış, kampanya birçok ülkeye ve farklı sektörlere yayılmıştı. BBC Rusça muhabiri Farida Rustamova da bu kampanyanın ardından, Slutsky’nin geçen yıl mart ayında ofisinde yaptıkları bir röportaj sırasında kendisini sözlü olarak taciz ettiğini açıklamıştı. TRUMP’IN AVUKATI GÖREVİ BIRAKTI ABD’de Rusya’nın 2016’daki seçimlere müdahale ettiği yönündeki soruşturmada Başkan Donald Trump’ı temsil eden avukat John Dowd, Trump’ın kişisel avukatlığı görevinden ayrıldığını duyurdu. Amerikan basınına yansıyan haberlere göre Dowd, Trump’ın Özel Yetkili Savcı Robert Mueller tarafından yürütülen soruşturmayla ilgili önerilerini dikkate almaması üzerine istifa etti. Dowd, istifasını duyurduğu açıklamasında, “Başkanı severim ve onun için iyi dileklerde bulunuyorum” ifadesini kullandı. ‘Suikast girişimi zanlısı öldü’ Hamas güçleri zanlıyı bulmak için operasyon başlatmıştı. Gazze Şeridi’ni kontrol eden Hamas, geçen hafta bölgede Filistin Yönetimi Başbakanı Rami Hamdallah’a yönelik suikast girişiminin zanlısının öldüğünü açıkladı. Hamas’ın üst düzey yetkililerinden Salah Bardawil, düzenledikleri bir baskında şüpheli ile beraber iki kişinin daha yakalandığını, çatışmada ağır yaralanan zanlının daha sonra öldüğünü duyurdu. 13 Mart’ta Başbakan Hamdallah’ın konvoyunun Gazze Şeridi’ne girişinden kısa bir süre sonra yol kenarına yerleştirilen bomba patlamıştı. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, olayın suikast girişimi olduğunu belirtmiş, Hamas’ı sorumlu tutmuştu. Olayın Hamas ile Abbas’ın liderliğindeki El Fetih arasında ekim ayında imzalanan uzlaşma anlaşmasını tehlikeye atabileceği yorumları basına yansımıştı. tahliyMesiliitbaanşlalardınıHçisaıtkirakenasmtkeoat’dni İavdnolibyun Rusya arabuluculuğundaki anlaşma kapsamında silah bırakarak kentten çıkışları garantiye alınan militanların sayısının 1500 olduğu iddia ediliyor Suriye’de altı yıl boyunca cihatçıların kontrolünde kaldıktan sonra son bir aydır yoğunlaşan ordu operasyonlarıyla büyük ölçüde Şam hükümetinin hâkimiyetine geçen Doğu Guta’da silah bırakan militanların tahliyesi başladı. Rusya’nın arabuluculuğunda Şam hükümetiyle Ahrar’uş Şam adlı cihatçı örgüt arasında önceki gün iddia olarak duyurulan anlaşmayı dün örgüt de kabul etti. Haresta bölgesinden dün İdlib’e doğru ilk konvoy yola çıktı. Anlaşma kapsamında silah bırakarak güvenli şekilde kentten çıkışları garantiye alınan militanların sayısının 1500 olduğu, rakamın aileleriyle birlikte 6 bini bulduğu öne sürüldü. Tahliye için 15 otobüsün kasabaya getirildiği bildirilirken Suriye devlet televizyonu 88 militanın da aralarında olduğu 547 kişinin kasabayı terk ettiklerini duyurdu. Lübnan merkezli, Suriye savaşının sahadaki aktörlerinden Hizbullah ise tahliye anlaşmasına esir takasının da dahil edildiğini, Haresta’da 5 militan karşılığında 13 Suriye askerinin serbest bırakıldığını açıkladı. El Masdar haber sitesinde yer alan fotoğraflarda da silah bırakarak kentten ayrılmayı kabul eden militanların ellerindeki cephanelikleri imha ettikleri görüldü. 19 kişi yaşamını yitirdi Ahrar’uş Şam dışında 6 bin militanı olduğu düşünülen Ceyş ül İslam ve 3 bin militanı olduğu düşünülen Feylak el Rahman adlı örgütler Doğu Guta’daki en büyük cihatçı gruplar olarak biliniyor. Ahrar’uş Şam’ın anlaşmasının ardından hali hazırda Guta’da Du Doğu Guta bölgesine dün tahliyeler için 15 otobüs gitti. ABD’LİRus komutanlar görüştü Suriye’de sahada savaşan iki büyük güç olan ABD ve Rusya’nın Genelkurmay Başkanlarının önceki gün bir telefon görüşmesi yaptıkları duyuruldu. Rusya Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Rus Genelkurmay Başkanı Valery Gerasimov ile ABD’li mevkidaşı Joseph Dunford’ın Suriye ve iki ülkenin de çıkarlarını ilgilendiren başka konularda görüş alışverişinde bulundukları bildirildi. İki ülke Suriye konusunda son olarak Şam hükümetinin Guta’da kimyasal silah kullandığı iddiaları nedeniyle sorun yaşamıştı. ma, Cobar, Ayn Terma, Arbin ve Zemelka kasabalarında militanlar direnmeye devam ediyor. Muhaliflere yakın Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SİHG) Duma’dan 4 binden fazla sivilin Şam’a geçtiğini duyurdu. Suriye ordusunun yaklaşık yüzde 80’inde hâkimiyet kurduğu, 400 bin nüfuslu Guta’nın halen muhaliflerin kontrolündeki bölgelerine yönelik hava saldırıları ise devam ediyor. SİHG dün Arbin ve Zemelka’ya yapılan saldırılar sonucunda 19 ki şinin yaşamını yitirdiğini açıkladı. ‘Esad gitmeli döneminde değiliz’ Öte yandan Britanya Dışişleri Bakanı Boris Johnson, Avam Kamarası’nın Dış İlişkiler Komitesi’nde yaptığı konuşmada Suriye’ye ilişkin açıklamalar yaptı. Esad için “muhtemelen sivil ölümlerinin cezasını çekmekten korkuyor” diyen Johnson, buna rağmen “eski ‘Esad gitmeli’ sloganının bugün geçerli olmadığını” söyledi. Berlin’den dış siyaset hamlesi Avrupa’nın lokomotif ülkelerinden Almanya, uzun süren hükümet boşluğunun ardından kurulan yeni kabineyle uluslararası siyasette ağırlığını artırma çabasında. Federal Meclis’te önceki gün konuşma yapan yeni Dışişleri Bakanı Heiko Maas “Ağırlığını koymayan, siyasi bir etkinlik de kazanamaz” dedi. Uluslararası diplomaside kendilerine ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. BMGK adaylığı... DW’nin aktardığı konuşmasında Almanya’nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde geçici üyelik için adaylığını koyacağını da belirten Bakan, “Ortadan toz olmak, bizim büyüklüğümüze, ekonomik gücümüze ve tarihimize sahip bir ülke açısından seçenek olamaz” ifadesini kullandı. Maas, Almanya’nın Avrupa dışındaki en önemli müttefikinin ABD olmayı sürdüreceğini de vurguladı. Almanya Savunma Bakanı Ursula von der Leyen de güvenlik ve savunma alanlarında dünyanın “gittikçe daha hesap edilemez, emniyetsiz hale geldiğini” söyledi. Almanya ve Avrupa’nın çıkarları söz konusu olduğunda harekete geçmeleri gerektiğini savundu. Meclis’te sis bombalı protesto! Kosova meclisi önceki gün bir kez daha sis bombalı bir protestoya sahne oldu. KosovaKaradağ sınırının düzenlenmesi için mecliste yapılacak oylamayı engellemeye çalışan muhalif “Kendi Kaderini Belirle” hareketi üyesi milletvekilleri sis bombası kullandılar. Kosova vatandaşlarının Avrupa’da vizesiz seyahat edebilmesi için, 8 bin hektarlık bir bölgenin Karadağ’a bırakılmasını içeren yeni düzenleme 11 “hayır” oyuna karşılık 80 “evet”le kabul edildi. Böylece Viyana’da 2015 yılında yapılan uluslararası sınır anlaşması, Kosova tarafından da kabul edilmiş oldu. Kosova muhalefeti 2 yıl önce de sınır anlaşmasının görüşüleceği oturumu sis bombaları kullanarak engellemişti. Johnson Casus kriziyle ilgili Britanya Dışişleri Bakanı’nın suçlamalarına Moskova’dan sert tepki ‘Nazi benzetmesi mide bulandırıcı’ Eski Rus çifte ajan Sergey Skripal ile kızının Britanya’da sinir gazıyla zehirlenmesinin yankıları sürerken Londra ile Moskova arasında şimdi de “Nazi benzetmesi” krizi yaşanıyor. Britanya Dışişleri Bakanı Boris Johnson’ın önceki gün sarf ettiği, Rusya’nın bu yaz düzenleyeceği Dünya Kupası’nı Almanya’da Hitler döneminde yapılan 1936 Olimpiyatları gibi propaganda amaçlı kullanacağı yönündeki sözlere Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov’dan tepki geldi. Peskov, Johnson’ın sözlerini “mide bulandırıcı” ve “kabul edilemez” olarak tanımladı ve “Londra olayın aydınlatılması konusunda işbirliğine isteksiz” görüşünü savundu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in katıldığı Rusya Güvenlik Konseyi toplantısında Skripal olayına ilişkin Britanya’nın “hasmane ve provokatif” tavrının ele alındığı bildirildi. Rusya Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme ve Kontrolü Daire si Başkanı Vladimir Yermakov ise Skripal’in zehirlenmesiyle ilgili Rusya’daki yabancı büyükelçilerle yapılan görüşmenin ardından verdiği demeçte, Britanya’yla dayanışma sergileyen ABD’yi eleştirerek 2014’te düşen Malezya uçağıyla ilgili örnek gösterdi. Olayda Washington’ın Rusya’yı suçladığını ancak daha sonra sustuğunu savunan Yermakov, ABD’nin uçağı gerçekte kimin düşürdüğünü bildiğini iddia etti. TMraucmropna’lnalaştı Öte yandan ABD Başkanı Donald Trump ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un önceki gün yaptıkları telefon görüşmesinde eski Rus ajanına yönelik saldırıdan Moskova’yı sorumlu tutma kararı aldıkları bildirildi. Bu arada Britanya’nın Mail Online adlı haber sitesi, bir polis memurunun Skripal ve kızını zehirleyen kimyasal gazlara daha düşük dozda maruz kalması nedeniyle hastaneye kaldırıldığı iddiasını aktardı. Sarkozy: Hayatımı cehenneme çevirdiler Fransa’da yolsuzluk suçlamalarıyla gözaltına alınan ve önceki akşam çıkarıldığı mahekemece serbest bırakılan eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin mahkemeye verdiği ifadeler ortaya çıktı. Fransız basını, 2007 seçim kampanyası için Libya’nın linç edilerek öldürülen eski lideri Muammer Kaddafi’den 5 milyon Avro almakla suçlanan Sarkozy’nin adli gözetim şartıyla serbest bırakılmasının ardından mahkeme önünde verdiği ifade leri yayımladı. 2012 yılın daki seçimi bu tartışmalar nedeniyle yüzde 1.5 farkla kaybettiğini söyleyen Sarkozy, “Bu karalamalar 11 Mart 2011’den bu yana hayatımı cehenneme çevirdi” diye konuştu. O tarihten bu yana “istikrarsızlaştırma kampanyasının kurbanı olduğunu” savunan Sarkozy, “Kaddafi, oğlu, yeğeni, kuzeni, sözcüsü ve eski başbakanın açıklamaları yüzünden, hiç somut kanıt olmadığı halde suçlu durumuna düştüm” dedi. Peru Devlet Başkanı istifa etti Peru’da Kongre’nin, görevi kötüye kullanma suçlamasıyla hakkında soruşturma açılmasına karar verdiği Devlet Başkanı Pedro Pablo Kuczynski istifa etti. Kuczynski, önceki gün yaptığı basın açıklamasında, ülkesinin gelişmesinde engel teşkil etmek istemediğini belirterek görevden ayrıldığını duyurdu. Devlet Başkanı Yardımcısı Martin Vizcarra’nın istifa eden Kuczynski’nin koltuğuna oturması bekleniyor. Savcılığın Kuczynski’nin ülkeden ayrılmaması için karar çıkartma yönünde girişimde bulunduğu gelen Kuczynski bilgiler arasında. Kuczynski’nin Bre zilya inşaat firması Odebrecht’ten rüşvet aldığı iddia ediliyor. Peru Devlet Başkanı, 20042007 yıllarında Odebrecht’in, şahsına ait danışmanlık şirketine yaptığı ödemelerle ilişkisi olmadığını ileri sürmüştü. Ancak, danışmanlık şirketi Westfield Capital’e, Odebrecht’in öncülük ettiği konsorsiyumdan yaklaşık 800 bin dolar ödeme yapıldığı ortaya çıkmıştı. Meksika’da yine gazeteci öldürüldü Meksika’nın Veracruz eyaletinin doğusunda gazeteci Leobardo Vazquez Atzin’in (48) evinin önünde vurularak katledildiği bildirildi. Saldırı sırasında eşinin evde olduğu, silah seslerini duyarak dışarı çıktığı ve kocasının cansız bedenini bulduğu kaydedildi. Uyuşturucu kartellerinin etkili olduğu bölgede, Atzin’in suç örgütlerinden tehditler aldığı savunuldu. Basın örgütleri, gazeteciler için en tehlikeli ülkeler arasında yer alan Meksika’da geçen yıl 12 gazetecinin öldürüldüğüne dikkat çekiyor. 2000 yılından bu yana ülkede 100’ü aşkın gazetecinin katledildiği belirtiliyor. Kimyasal tesiste patlama Çekya’nın KralupynadVltavou bölgesinde dün bir kimyasal tesiste gerçekleşen patlamada en az 6 kişinin yaşamını yitirdiği duyuruldu. Patlamanın Unipetrol isimli şirketin tesislerinde meydana geldiği bildirildi. Olayın nedenine ilişkin soruşturma sürerken kimi tesis çalışanı patlamanın rafinerideki bir tankın temizlenmesi sırasında yaşandığını söyledi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle