19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 23 Mart 2018 EDİTÖR: SERKAN OZAN Yine ‘havuz’ yöntemi haber 11 KAP’a yapılan açıklamaya göre görüşmeleri hâlâ süren borçlar düşüldükten sonra Hürriyet’in 890 milyon dolarla Demirören Grubu’na satışının finansmanında Ziraat Bankası’nın da olacağı ileri sürüldü. Doğan Medya Grubu’nun 1.1 milyar dolarlık satışının finansmanı için kurulan bankalar arası konsorsiyumda devlete ait Ziraat Bankası’nın da bulunduğu öne sürüldü Toplam 1.1 milyar dolarlık finansman için kurulan bankalar arası konsorsiyumda devlete ait Ziraat ‘kendi isteğimle Yayıncılığa nokta koydum’ Bankası’nın da bulunduğu öne sürülür ken Cumhuriyet’e konuşan bankanın üst düzey bir yetkisi iddiayı yalanlama Doğan Medya Grubu Onursal Başkanı zılı basın ile girdiğini belirterek,“Yayıncı nen medya sektöründe, ülkemizde olarak, gazeteciliğin evrensel kurallarına tek kuşak olarak 40 yıl yayıncılık yapan dı ve satış görüşmeleri tamamlanmadan Aydın Doğan, Doğan Medya bağlı kalarak bağımsız ve objektif ha başka kimse bulunmuyor. Dünyada da açıklama yapamayacaklarını dile getirdi. Çalık Grubu’na ait Sabah ve Atv’nin satın alınması için oluşturulan 630 milyon dolarlık havuzun, 200 milyon dolarlık kısmının da Ziraat Bankası’ndan Grubu’nun Demirören Holding’e satışıyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Doğan, 1979 yılında medya sektörüne yaAydın Doğan berciliğe büyük önem verdim. Devletimizin çıkarlarını, milletimizin hak ve hukukunu korumaya özen gösterdim. Çok değişken ve teknolojik gelişmelere paralel olarak hızla ve sürekli yenile örnekleri çok az. Artık 80 yaşını geride bırakmış bulunuyorum. Geldiğim bu aşamada, kendi isteğimle, yayıncılık mesleğime nokta koymaya karar verdim” ifadelerini kullandı. karşılandığı ortaya çıkmıştı. Sabah Grubu’nu TMSF’den 1.1 milyar dolara satın alan Çalık Grubu da Halk Bankası ve Vakıfbank’tan 375’er milyon dolar olmak üzere toplam 750 milyon dolar kredi kullanmıştı. Aynı dönemde, Halk Bankası Genel Müdürü olarak Hüseyin ğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri A.Ş. (Yaysat), Doğan Gazetecilik A.Ş. (Posta, Fanatik), Doğan Haber Ajansı A.Ş., Doğan TV Holding A.Ş., DTV Haber ve Görsel Yayıncılık A.Ş. ayrıca kamuya açıklama yapılacaktır” denildi. Bloomberg, Doğan Medya’nın, 2000’lerin ortalarında ulaştığı zirve piyasa değerinin dörtte birine “satılmak zorunda kaldığını” yazdı. Öte yandan, grubun mevcut finansal tablolarına gö KAP’a yapılan açıklamada Mutlu, dün 560 bin hisseyi sattığını açıkladı. Hisseler 3.854 TL fiyat aralığından satıldı. Mutlu satıştan 2 milyon 156 bin ila 2 milyon 240 bin TL arasında bir kazanç elde etti. Avrupa’nın en büyük yayınev Aydın kredinin altına imza atmıştı. Ay (Kanal D TV), Doruk Televizyon ve Rad re fiyatın iyi olduğu da belirtiliyor. lerinden Axel Springer Grubu’ndan ya dın, şu an Ziraat Bankası’nın genel müdür koltuğunda oturuyor. yo Yayıncılık A.Ş. (CNN Türk TV), Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş. Hisselerde yükseliş pılan açıklamada da “Şirketin şu anda Doğan TV Holding’de yüzde 7’lik payı Hükümetin Doğan Medya’yı istediği ve Mozaik İletişim Hizmetleri A.Ş. (D Önceki gün satış haberinin ardından var ancak bütünüyle çekilme konusun çizgiye getirmesi sürecinde vergi ceza Smart)’nin de bulunduğu, yazılı ve gör yüzde 20’ye yakın değer kazanan Do da kesin bir niyet var” denildi. ları ve vergi uzlaşma süreçleri önemli sel medya bölümünde faaliyet göstebir araç oldu. 2007 genel seçimleri ön ren doğrudan ve dolaylı bağlı ortak ğan Holding ve Hürriyet hisseleri, dün de yüzde 20 civarında değer kazan ‘Damat dönüyor’ iddiası cesinde Petrol Ofisi’nin 1.2 milyar lira lıklarımızdan önemli bir kısmının ser dı. Doğan Holding hisseleri dün yüzde Satışın ardından Doğan Medya lık vergi borcu için uzlaşma sağlandı ve mayelerinde sahip olduğumuz payla 19.54, Hürriyet hisseleri yüzde 19.51 Grubu’nun başına, Aydın Doğan’ın da Doğan Grubu borcu 275 milyon liraya rımızın tamamının satışı ve devri ko yükselişle tavan fiyattan açıldı. Her iki madı Mehmet Ali Yalçındağ’ın getirile indirdi. Daha sonra 4.9 milyar vergi ce nusunda, 1.100.000.000 dolarla “işlet hisse de böylece iki günde yüzde 40 ci ceği iddia edildi. Yalçındağ’ın kamuo zası kesilen Doğan, 2011 seçimlerinden me değeri”nden, ilgili finansal borçla varında değerlendi. yuna yansıyan bazı epostalarında ikti hemen önce tekrar uzlaşma sağladı ve cezayı 940 milyon TL’ye indirdi. rın indirim konusu yapılması suretiyle, 890.000.000$ “hisse değeri” üzerinden, Zafer Mutlu da sattı dar temsilcileriyle birlikte Hürriyet’teki Sedat Ergin yönetimini değiştirme Doğan Holding’den Kamuyu Aydın Demirören Holding A.Ş. ile görüşmelere Sabah gazetesinin eski genel yayın ye, muhalif olmayan isimlerden yeni latma Platformu’na (KAP) yapılan açık başlanmıştır. Konuya ilişkin gelişme yönetmeni Zafer Mutlu, Doğan Gazete bir yönetim kurmaya çalıştığı ortaya lamada, “Şirketimiz’in aralarında Do ler oldukça, ilgili mevzuat kapsamında cilik’teki hisselerini sattığını açıkladı. çıkmıştı. l Ekonomi Servisi SATIŞ DIŞ BASINDA Gözler ‘Rekabet’teBüyük bir darbe Rekabet Kurumu’nun resen harekete geçebileceği belirtiliyor Doğan Medya Grubu’nun Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yakın Demirören Grubu’na satılması yabancı basında büyük ses getirdi. Britanya’nın Financial Times (FT) gazetesinde yayımlanan Ankara muhabiri Laura Pitel imzalı haberde, Doğan Medya Grubu’nun Demirören Grubu’na satılması ile Türkiye’de “hükümet yanlısı gazete ve televizyonların ağırlığı altındaki” medyanın “büyük darbe” alacağı yorumunda bulunuldu. “Türk medya baronu Erdoğan’ın müttefikine medya ordusunu satmayı kabul etti” başlıklı haberde Doğan Grubu’ndan bir temsilcinin “Bu Türk medyası için tarihi bir an. Bunlar zor zamanlar. Herkes üzgün. Ama bence insanlar bunun kaçınılmaz olduğunun farkındaydı” sözlerine yer verildi. 1990 ve 2000 yıllarında Doğan Grubu bünyesinde çalışan gazeteci Andrew Finkel’in ise “Doğan Grubu, Cumhuriyet dışında eskiden beri ayakta kalan son kuruluştu. Bu bir devrin sonu” sözleri haberde yer aldı. Vergi cezası vurgusu FT’nin haberinde, medya kuruluşlarının “hükümet yanlısı agresif bir çizgi” izlediği bir dönemde bu gelişmenin yaşandığı vurgulanırken “2016’daki darbe girişimi sonrası zaten çok sınırlı olan muhalif basına hızla el koyuldu. 100 kadar gazeteci parmaklıklar ardında” yorumunda bulunuldu. 2009’da Doğan Grubu’na 4.2 milyar lira vergi cezası kesildiği hatırlatılan haberde, “Medya grubu hükümetin ağır baskısı altında kalınca, zaman zaman hükümet yanlısı bir çizgi takındı. Ancak satılmaları Erdoğan’ın yakın çemberinde sayılmayan az sayıda medya sahiplerinden birinin gidişi anlamına geliyor” değerlendirmesi yer aldı. NYT: Hükümet yanlısı New York Times’ta konuyla ilgili çıkan haberde ise “Türk medya grubu, hükümet yanlısı gruba satıldı” başlığı kullanılırken Doğan Grubu’na verilen vergi cezası sonrasında grubun bünyesindeki iki gazeteyi (Vatan ve Milliyet) daha önce satmak zorunda kaldığı vurgulandı. Yandaş Cem Küçük’ün “Doğan Medya’da çalışan yerli ve milli arkadaşlarımız rahat olsun” şeklindeki tweet’ine de yer verdi. Haberde gazetemiz yazarı Kadri Gürsel’in “Hürriyet’in de dahil olduğu bu büyük satışla Türk medya endüstrisi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın doğrudan kontrolü altına girmiştir” şeklindeki tweet’inden de bahsedildi. RSF: Kara bir gün Deutsche Welle’ye konuşan Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün Almanya temsilcisi Christian Mihr ise satışı “basın özgürlüğü açısından kara bir gün” olarak tanımladı. “Doğan Grubu’nun herhangi birine değil de, hükümete son derece yakın olan Demirören Grubu’na satılması beni endişelendiriyor” diyen Mihr, satışın ardından bağımsız kalan son gazetelerin Cumhuriyet, Birgün ve Evrensel olduğunu savundu. “Bizim açımızdan Doğan Grubu bağımsız ticari bir medyacılık kuruluşu sayılıyordu. Satılması bir dönüm noktası olacak” diyen Mihr, Türkiye’nin basın özgürlüğü sıralamasında çok aşağılarda yer aldığını söyledi. Cumhuriyet gibi, basın özgürlüğünü temsil eden kuruluşlara destek olacaklarını söyledi. l Dış Haberler OKURLAR BAŞVURABİLİR SİNAN TARTANOĞLU Doğan Medya’nın Demirören Grubu’na satılması ile ilgili işlemlerin başlatılması gözleri Rekabet Kurumu’na çevirdi. Kurumun devir işlemini “yeni bir hâkim durum yaratıldığı” veya “mevcut hâkim durumun güçlendirildiği” gerekçesiye iki şirketin mali büyüklükleri göz önüne alınarak incelemesi gerektiğine dikkat çekiliyor. Bunun için kurum ztarafından belirlenen ciro eşiklerinin de aşıldığı belirtilirken, devir işleminin bildirilmemesi durumunda da kurumun resen harekete geçebileceği ifade ediliyor. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in Doğan Medya Grubu’nun satış işlemlerine başlanması üzerine yaptığı “Rekabet Kurumu’nun doğru ve tarafsız karar vermesi durumunda bu satışa izin vermemesi gerekir” yönündeki açıklaması gözleri Rekabet Kurumu’a, Rekabetin Korunması Hakkındaki Yasaya ve 2010 tarihli Rekabet Kurumu’ndan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ’e çevirdi. Ciro değerleri Edinilen bilgiye göre Doğan ile Demirören arasındaki anlaşma Rekabetin Korunması Hakkındaki yasanın 7. maddesini ilgilendiriyor. Bu düzenlemede, “Bir ya da birden fazla teşebbüsün hâkim durum yaratmaya, hâkim durumlarını daha da güçlendirmeye yönelik olarak piyasadaki rekabetin önemli ölçüde azaltılması sonucunu doğuracak şekilde birleşmeleri veya bir teşebbüsün diğer bir teşebbüsün mal varlığını yahut ortaklık paylarının tümünü veya bir kısmını devralması hukuka aykırı ve yasaktır” ifadeleri kullanılıyor. Yasa, hangi tür birleşme ve devralmaların EMRE DEVECİ Doğan Medya’nın Demirören’e satışı, Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ile birleşme ve devralmalar hakkında son kararı veren Rekabet Kurumu’nu da gündeme getirdi. Kurumun siyasi iktidarın kontrolünde olması nedeniyle bir veto kararı beklenmese de satışın Rekabet Kanunu’na aykırı olduğu belirtiliyor. Cumhuriyet’e konuşan Rekabet Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erdal Türkkan, “Bu satışla medya sektörünün çeşitli alt piyasalarında hâkim bir durumun oluşması ve bu durumun kötüye kullanım olasılığının çok yüksek olması söz konusudur” dedi. Bağımsız medya kuruluşlarının, bu devir işleminden zarar görecek basın mensuplarının ve hatta okur ve izleyi hukuki geçerlik kazanabilmesi için Rekabet Kurumu’na bildirilerek izin alınması gerektiğinin çıkarılacak tebliğ ile ilan edilmesini emrediyor. Rekabet Kurumu Başkanlığı’nın yasada emredilen tebliği ise “Rekabet Kurumu’ndan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ” adında 2010 yılında ilan ettiğine işaret ediliyor. Bu tebliğde, hangi birleşme ve devralma işlemlerinin hukuki geçerlik kazanabilmesi için Rekabet Kurumu’na bildirilmesi gerektiği tarif ediliyor. Kuruma gitmesi gerekir Buna göre, işlem taraflarının ciroları toplamının 100 milyon TL olması veya işlem taraflarından birinin dünya cirosunun 500 milyon TL’yi, diğer işlem tarafının ise Türkiye cirosunun 5 milyon TL’yi aşması halinde işlemin Kurumdan izin alınması zorunlu tutuluyor. Rekabet hukukçuları, bu satışın, “Kural olarak rekabet kurumuna gitmesi gerekti cilerin de bu gelişme karşısında Rekabet Kurulu’na başvurarak itiraz etmesi gerektiğine dikkat çeken Türkkan, “Burada önemli olan husus, hakim durum tanımında ve hâkim durumun kötüye kullanılması olasılığının değerlendirilmesinde medya sektörünün ve Türkiye’deki siyasi koşulların çok iyi hesaba katılmasıdır. Bunun yapılıp yapılamayacağı Rekabet Kurulu’nun bağımsızlığının da test edilmesi imkânını yaratacaktır” dedi. Piyasa ve serbest rekabet açısından bu satışla birlikte “Bazı malların piyasaya verilmemesi, yani bazı seslerin yazıların kısılması” durumunun ortaya çıkacağını belirten Türkkan, Rekabet Kurumu’nun, şu an mümkün görünmese de, siyasi iktidardan bağımsız hareket etmesi durumunda mevcut yasaya göre bu satışa izin vermeyebileceğini dile getirdi. ğini” belirtiliyor. Hukukçular, daha önce İlnur Çevik’e ait Turkish Daily News gazetesinin Doğan Medya’ya satılması ile ilgili anlaşmanın Rekabet Kurumu’nun gündemine gelmesine dikkat çekiyor. 2000 yılında verilen kararda, iki şirket arasındaki satış işleminin “Doğan Daily Nevs Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş. ticaret unvanlı ortak girişim şirketinin kuruluşu”, Turkish Daily News’in de bu ortak girişim şirketine devredildiği gerekçesiyle “yeni bir hâkim durum yaratılmasına” veya “mevcut hakim durumun güçlendirilmesine” yol açmadığına karar verdi. Kurum, satış işlemi ile ilgili rekabetin azalmadığını karar vermesine karşın, devir işleminin bildirilmemesi nedeniyle resen başlattığı incelemede taraflara para cezası kesti. Hukukçular DoğanDemirören devir işleminin de Rekabet Kurumu tarafından resen incelenebileceğine dikkat çekiyor. l ANKARA Satılmış basın Basın bugün satılmadı... O satış yıllar yıllar önce başladı. Önce gazeteciler sattılar basını. Hem de üç paraya. Kendilerine ödenen yüksek maaşlara kanarak. Üç ayda bir ödenen ikramiyelerin, fazla mesai ücretlerinin, sigortalı çalışma olanaklarının ellerinden alınmasına göz yumarak, kıdem tazminatlarından gönüllü olarak vazgeçme şartına katlanarak. Sendikanın işlevsizleşmesine sessiz kalarak. Pazarlamaları için önlerine koyulan yeni yükselen değerleri gazetecilik marifetiyle allayıp pullayarak. Koca bir ülkeyi sistemin istediği noktaya getirmek için canla başla çalıştılar. Sistem dışı kalmakta direnenleri, mesleği sorgulayanları, etik değerleri savunanları, gazetecilik yapmakta ısrar edenleri aralarında barındırmadılar. Öldürülen gazeteci arkadaşlarının yasını hakkıyla tutmadılar. Onların neden öldürüldüğünü zinhar anlamadılar. Kimileri hırslarıyla, kimi suskunluklarıyla büyük ve tehlikeli bir dönüşümün gönüllü aktörleri oldular. Diğer sektörlerin yanı sıra medya sektöründe de patron olmayı hedefleyen... Medyayı herhangi bir ekonomik yatırım olarak gören... Bu sektöre yaptığı yatırımın hakkını almak için... Kapitalist değerlerin ona tanıdığı tüm vahşi olanakları sonuna kadar kullanmakta hiçbir sakınca görmeyen... Medyayı mal gibi alan ve mal gibi satan işadamlarının niyetlerini sorgulamayı önemsemeyen gazeteciler, nihayetinde mesleği bu noktaya onlar getiriler. Sorun gazetecilerin kendi mesleklerinin gücüne yeterince inanmamasıydı. Politikacılar ve işadamları basının halkın üzerindeki gücünün azımsanamayacak kadar yüksek olduğuna gazetecilerden çok daha fazla inandılar. Ve gazetecilerin kendi mesleklerine yapmadıkları manevi yatırımın yarattığı boşluklara büyük maddi yatırımlar yaptılar. Kendi mesleklerinin değerini anlayamayan gazeteciler, mesleğin değeriyle birlikte kendilerine de alışmadıkları yükseklikte bir değer biçen kurnaz sistemin oyununa gelirken kaygısızdılar. 80 öncesi yaşanan karanlık dönemin ardından bir yıldız gibi parlayan Özal Türkiyesi’nde medyaya büyük yatırımlar yapan ve bu arada gazetecilere de büyük büyük paralar dağıtan yeni gazete patronlarının yarattığı şamataya hemen ortak oldular. Başlarına ne geldiğini umursamayan irili ufaklı gazeteciler yeni sistemin pazarladığı değerlerin gönüllü tetikçisi olurken... Aslında demokrasiyi, eşitliği, özgürlüğü, kıymetli ideolojileri ve mesleki değerleri, en önemlisi de bizzat kendilerini tam kalplerinden vurduklarını ayrımsayamadılar. Şeytanla yapılan anlaşmaların kadim masallarından asla ders almayan insanoğlunun kaderi, mümkün değil değişmez. Basın bugün ilk kez satılmıyor. Yandaş gazeteciler ilk kez tahta çıkmayacak. Ve muhalif gazeteciler ilk kez perişan olmayacak. Patronların patronlara yaptığı satışın hiçbir anlamı yok. Mesele gazetecilerin gazeteciliği satmalarında. George Orwell, “Gazetecilik, birilerinin yayımlanmasını istemediği haberleri yazmaktır; gerisi halkla ilişkilerdir” der. Demokrasiden nasibini almamış, geri kalmış ülkelerde gerisi daha da fena bir şeydir; İktidarla ilişkilerdir. Hem de her türlü korkunç iktidarla... MECLİS’TE TRAJİKOMİK SAVUNMA: Satmasaydı Doğan Medya’ya ait yayın organlarının Demirören Grubu’na satışı, Meclis Genel Kurulu’nda da gündem oldu. CHP Milletvekili Barış Yarkadaş, Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “AKP iktidarının 2019 seçimleri öncesi muhalefetin nefes alabileceği ve kendisini ifade edebileceği tüm alanları bloke ettiğini ve kapattığını” belirtti. Yarkadaş, “İnterneti kafese kapattığınız gün Aydın Doğan’ın gazete ve televizyonlarını da kendinize yakın olan Demirören Grubu’na satın aldırdınız. Ve böylece medyanın yüzde 70’i tek bir kişinin eline, AKP iktidarına yakınlığıyla bilinen Demirören’in eline geçti” dedi. Yarkadaş’ın bu sözlerine ise AKP Grup Başkanvekili İlknur İnceöz’den ‘ilginç savunma’ geldi. İnceöz, Yarkadaş’a, “Satmasaydı” diye, yerinden yanıt verdi. Yarkadaş’ın eleştirilerini sürdürmesi üzerine söz alarak yanıt veren İnceöz, “Yani sanki zorla bir satın alma... Malın sahibi belli, isteseydi satmazdı, bu bir gerçek” savunmasını yaptı. Bu sözlere yanıt CHP’li Ali Şeker’den geldi. Şeker, “İnanıyorsunuz değil mi, inanıyorsunuz bu söylediğinize” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle