23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 18 Mart 2018 spor HER SEY VAR, GOL YOK20 EDİTÖR: SAMİ GÜREL TASARIM: ERSİN ÖZTEKİN F.BAHÇE İLE G.SARAY’IN KADIKÖY’DEKİ RANDEVUSUNDA KAZANAN ÇIKMADI FENERBAHÇE: 0 GALATASARAY: 0 STAT: Ülker HAKEMLER: Bülent Yıldırım, Ekrem Kan, Kemal Yılmaz F.BAHÇE: Volkan, Şener, Neustadter, Skrtel, Hasan Ali, Dirar (dk. 72 Fernandao), Mehmet Topal, Josef, Giuliano, M.Ekici (dk. 60 Alper), Soldado (dk. 77 Valbuena) G.SARAY: Muslera, Linnes, Maicon, Serdar, Nagatomo, Feghouli (dk. 83 Sinan), Selçuk (dk. 74 Tolga), Fernando (dk. 58 Donk), Belhanda, Rodrigues, Gomis SARI KARTLAR: Fernando, Serdar, Maicon (G.Saray); Dirar, Skrtel (F.Bahçe) l ‘İnanarak geldik’ Fernando: Buradaki atmosferi biliyorduk ama inanarak geldik, galip gelebilirdik. Beraberliğin de kötü olduğunu söyleyemeyiz. Kimse meraklanmasın sakatlığım ciddi değil, önemli bir durum yok. ‘Sonuç kötü değil’ Muslera: Çok büyük bir derbi, bunun bilincindeydik. İnanarak geldik, son dakikada da kazanma şansı bulduk. Kazanmak isterdik tabii ki ama 1 puanın bizim için kötü olduğunu da söyleyemeyiz. Genel olarak akan bir oyun oldu, kim maçı izlediyse keyif almıştır. PUAN DURUMU takım O G B M A Y AV P G.Saray 26 17 3 6 61 28 33 54 Beşiktaş 25 14 8 3 47 22 25 50 M.Başakşehir 25 15 5 5 45 26 19 50 F.Bahçe 26 13 9 4 49 30 19 48 Kayseri 25 11 8 6 36 30 6 41 Trabzon 25 10 9 6 41 36 5 39 Göztepe 25 11 6 8 38 38 0 39 DG Sivas 26 11 5 10 36 38 2 38 Malatya 25 9 7 9 28 31 3 34 Akhisar 26 9 7 10 36 40 4 34 Bursa 26 9 6 11 34 35 1 33 Kasımpaşa 26 8 7 11 41 46 5 31 Antalya 26 7 7 12 31 47 16 28 Alanya 25 8 3 14 40 46 6 27 Osmanlı 26 7 6 13 38 45 7 27 G.Birliği 26 6 9 11 31 39 8 27 A. Konya 25 5 6 14 24 36 12 21 K.Karabük 26 3 3 20 18 61 43 12 l EKİCİ TEPKİSİ Galatasaray cephesi ise maçın başında Mehmet Ekici’nin üst üste yaptığı iki faulde SarıLacivertli oyuncuya kart dahi çıkmamasına tepki gösterdi. ‘Kocaman’ isyan Fenerbahçe’nin derbide penaltı isyanı vardı. 56. dakikada Serdar Aziz’in ceza sahasında topsuz alanda Soldado’yu çektiği pozisyonda hakem Bülent Yıldırım devam kararı verdi. SarıLacivertli futbolcular ve teknik heyet, Yıldırım’a uzun süre itirazda bulundu. F.Bahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman karşılaşma sonrası hakem Bülent Yıldırım’a adeta isyan etti. Kocaman “G.Saray, Beşiktaş, Başakşehir günün kazananı. Aynı şekilde hakem de öyle. Biz hariç herkesin işine gelen bir sonuç oldu. Çok net pozisyonlar, görülmeyecek gibi değil. Feghouli’nin iki eli üzerinde, hakem görüyor, devam diyor. Fernando’nun Giuliano’ya yaptığı hareket çok net kırmızı kart ama hakem yi ne görmedi. Çünkü görmek istemiyor. Hakemi konuşmaktan utanıyorum ama bunlar nasıl olacak? Biz pozisyonları değerlendiremedik diye hakemin de buna uyması mı gerekiyor? Kaçıncı oldu bu? Görmeme ihtimali sıfır. Maç 13 dakika uzamalıydı. 3 penaltımız verilmedi” dedi. Deneyimli çalıştırıcı kalan maçlar için de “Ligi kendi sonuçlarımızla kontrol etme şansımız yok. Sekiz maçı kazanıp, rakipleri bekleyeceğiz. Nasıl kazanacağız. Bakalım. Ne diyeceğimi bilemiyorum açıkçası” diye konuştu. ‘Pes etmemeliyiz’ l Josef: Derbilerde detaylar belirleyici olur. Maçın sonlarına doğru fırsatlar yakaladık ama kazanamadık. Kalan 8 maçta pes etmeden mücadele etmeliyiz. l Dirar: Kazanmak için her şeyi yap tık. Tek eksik goldü. Rakip yarı alanda oynamak istedik. Onlar da pozisyonlar üretti ama biz bir adım önde olan taraftık. Taraftarımız inanılmaz atmosfer oluşturdu. Hakeme tepki l Soldado: Yapmamız gerekenin yüzde 99’unu yaptık, yüzde 1’ini yapamadık. Yani; sadece golü atamadık. Günümüzde değildik. Sol tarafa yapılan bir hamle vardı. Rakip oyuncu bana sarıldı. Beni böyle durdurdu. Aynı oyuncu Skrtel’e de benzer bir şey yaptı. Hakemler bizle çok iyi anlaşıyor maç başlarken nedense fatura bize kesiliyor. Hakem o pozisyonları görmedi. Görseydi avantajlı olabilirdik. ‘Biz şampiyon olalım 50 sene yenmeyelim’ Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, SarıKırmızılıların Kadıköy’deki 19 yıllık galibiyet hasretinin sorulması üzerine, “Ben böyle bir istatistiğe takılmıyorum. Statla bir alakası yok. Bizim bu statta çok güzel unutulmazlarımız var. 1 maçı kazanmışsınız, kaybetmişsiniz ne olur? Şampiyon olalım 50 sene yenmeyelim. Bir maçı kazanmışız kaybetmişiz bunu düşünmüyoruz” dedi. Deneyimli hoca, Maicon’un 89. dakikada direkten dönen topu sonrası Galatasaray yedek kulübesinin üzüntüsü hakkında “Direğe çarpıyor. İçine çarpsa gol olabilir. Tolga’nın pozisyonunda 90 küsürde gol olmasını çok istedim çünkü buradan 3 puanla döndüğümüzde çok başka şeyler konuşabilirdik. Her sonuç bize yansıyabilirdi. Bu puan farkını rakibimizle farklı yere çekecekti. Bu pozisyonda hayıflanma var” diye konuştu. ‘Oyun tatmin etti’ Terim, “Oyun beni tatmin etti. Defansı organize edersiniz, hücum stratejilerinizi uygulayabilirsiniz ama top çizgiyi geçmeyin ce yapacak bir şey kalmaz. Pozisyon oyununu iyi oynadık. Tabii puan farkı, kaybe dince olacak durum, onun için rakibimizle olan farkı koruma, hepsi ne baktığımızda belki beraberlik iyi duruyor gibi ama yenmek için çok uğraştık. Pozisyonlar da bulduk, olmadı. Dünkü (maçtan bir gün önceki) idmana gelen gelmeyen Galatasaray taraftarlarına sonsuz teşekkür ediyorum. Çok nezaketli davrandılar. Galatasaray camiasıyla aramızdaki mesafeyi biraz daha kapatacağız. Lideriz, sezon sonuna kadar korumak en büyük amacımız. İnşallah milli takım dönüşü iç sahadaki maçla başlayıp sonuna kadar devam ederiz bu istikrarla” dedi. SarıKırmızılılar Terim yönetiminde F.Bahçe’ye karşı 31 maçta 10 galibiyet, 10 yenilgi, 11 beraberlik aldı. Florya’da coşku Bir grup Galatasaray taraftarı, SarıKırmızılı takımı Florya’da büyük coşkuyla karşıladı. Takım otobüsü içinde Abdurrahim Albayrak ve Mert Çetin, taraftarların “İmparator Fatih Terim” tezahüratlarına eşlik etti. Gomis: Tanrı istemedi l Gomis: Malesef bu maçta da kendi evimizdeki maçta da gol çıkmadı. Bu tarz maçlarda gol olmasını isteriz ama olmadı. Galatasaray’ın ilerleme kaydettiğini görüyoruz. Artık büyük maçlarda daha iyi sonuçlar alan bir G.Saray var. Özellikle Maicon ve Tolga ile önemli pozisyonlarımız vardı ama Tanrı, bizim gol atmamı zı istemedi. Buraya şampiyonluk yaşamak için geldim. G.Saray’ın 4 yıldızı varsa, oyuncular bireysel olarak değil, takım olarak oynadığı için var. G.Saray müzesinde en çok gol atan oyuncu olarak orada bulunmak yerine, şampiyon takımın fotoğrafında olmak isterim. Emekliliğimde buraya geldiğimde bunu görmek istiyorum. Hilmi Türkay Tek eksik gol Galatasaray, Fenerbahçe’yi Kadıköy’de en son 22 Aralık 1999’da yenmiş. Aradan geçen 19 yılda bir daha galibiyet yüzü görememiş. Bu bayağı uzun zaman. Nedendir çözemedim? Eskiler büyüden söz ediyor. Büyüye inanmam. Peki ne? Biraz şanssızlık, biraz yetersizlik diyeyim. Aklıma başka bir şey gelmiyor. Fatih Terim dönemindeki 60’ı ve yine Terim’le G.Saray’ın bu statta şampiyonluk turu attığını unutmadım. Karanlık gecede kupa kaldırmışlardı. Dün gibi belleğimde. Hafta içinde Halit Deringör’ü kaybettik. Deringör gazetemizin yazarı olmakla beraber hem Fenerbahçe hem de milli takımın futbolcusuydu. Dereağzı’ndaki törende konuşan eski F.Bahçeli futbolcu Ogün Altıparmak önemli bir hususa dikkat çekti; “Halit Ağabey’in en iyi dostu G.Saraylılardı. RehaBülent Eken kardeşlerle gece gündüz beraber olurdu. Bizlerin arasında birlik, beraberlik, efendilik vardı. Başkanlar birbirlerine son derece saygılıydı. Yenilen yeneni alkışlar, sahadan sarmaş dolaş çıkardık. Tribünlerde de aynı manzaralar olurdu.” Hey gibi eski günler, eski derbiler, eski dostluklar. Keşke geri getirebilsek o günleri yeniden. Derbiler çok özeldir. Ancak şimdiki nesil bunun farkında değil. Hep sözlü saldırı, kavga, küfür. Utanıyorum. Baş neden eğitim eksikliği. Peki başkanlar ve yöneticilerimiz de mi eğitimsiz? VolkanMuslera devleşti Kadıköy sabah saatleri itibarıyla insan seliydi. Tribünler doldu taştı. Uzun aradan sonra ilk kez gördüm böyle bir kalabalığı. Maçın adı derbi olunca insanlar Fizan’da da olsa geliyor. Aykut Hoca farklı kadro sahaya sürerek bizleri yanılttı (Şener, Mehmet Ekici, Soldado gibi). Bana göre son dakika değişikliği. İki tarafın kaybetmeme korkusu çıkabilecek iyi futbolu engelledi. Bu yüzden mücadele ilk bölümde pozisyon açısından kısır geçti. Muslera ve Volkan’ın formaları terlemediğine göre yazacak bir şey yok. Bülent Yıldırım’ı bir konuda tebrik ediyorum, bizim futbolcular aldatmayı çok sever, bazıları bunu sanat edinmiş. Dün de saha içinde birkaç kiçi hakemi aldatmaya çalıştıysa da Yıldırım oyuna gelmedi. Ancak Serdar Aziz’in Soldado’yu çektiği pozisyon net penaltıydı. İkinci bölüm farklıydı sanki. Biraz pozisyon, şut gördük. Volkan ve Muslera birçok gollük pozisyonda adeta kalesinde devleşti. Yine de istediğim gibi gitmiyordu derbi. Bir gol hareketlendirecekti ortalığı. Fernandao attı ama ofsayt gerekçesiyle sayılmadı, doğru karardı. 89’da Maicon’un frikiği direkten döndü, ardından Tolga kaçırdı. Hocalar son dakika değişikliklerine gitti, bir işe yaramadı. Sönük geçen dünya derbisinde kazanan çıkmadı. F.Bahçe, G.Saray’la arasındaki 6 puanlık farkı kapatamadı, şampiyonluk yarışında yine yara aldı. Arif Kızılyalın Derbi hikâyeleri Maç öncesi: İğne atsan yere düşmez. İskele, Altıyol, Boğa Heykeli’nin civarında hâkim renk SarıLacivert. Coşku tavan yapmış. Bir de barlar sokağında kızlıerkekli grupların, “Sevgililer Günü’nde sevgilini...”, “Anneler Günü’nde anneni...” diye başlayan çirkin besteler olmasa, “İşte futbolun güzelliği” apoletini yapıştıracağız ama nerede? Yanlış anlaşılmasın, benzeri küfürlerin biraz şekil ve renk değiştirip Nevizade’de edildiğine de eminim. Bu utanmazlara, “Kardeşin diğer takımı tutuyorsa o küfrün annene ya da müstakbel yengene gideceğinin farkında değil misin?” diye sormak lazım ama ne yazık ki renk körlüğü tüm değerleri bitiriyor... Bir de eskinin ‘fakir’ semti Fikirtepe’nin hâlâ eski kimliğini koruyan tarafındaki bir kız çocuğu dikkatimi çekti. E5 karayolu kenarındaki çimlerin üzerinde G.Saray otobüsünün geçişini bekliyordu. Semtinin izleri, uçları yere sürtünmekten renk değiştiren lastik pabucuna yansımıştı. Keza forması da çakmaydı. Tellerin arkasından el salladı sırtındaki formanın sahibi Gomis’e; mutluydu, kafasına yediği yarısı dolu pet şişeyi bile önemsemedi.... Ve maç: 45 bini aşkın F.Bahçe taraftarının şovu dikkat çekiciydi. Kartonlarla 19 yıllık yenilmezliğe vurgu yaptılar. Sahada ise büyük bir stratejik mücadele vardı. İki teknik direktör de ‘önce yenilmeyeyim’ demiş olmalı ki kontrollü bir 45 dakika izledik. G.Saray, Fernando’yu stoperlerin arasına sokuyordu. F.Bahçe; Mehmet E., Guliano, Josef ve M.Topal’dan bir çizgi çekmişti orta sahaya. İlk bölümde Gomis’in direk dibinden giden 2 şutu vardı. F.Bahçe’nin ise Soldado’yla gol girişimine tanıklık etti futbolseverler. İkinci yarı daha renkliydi. G.Saray, Rodrigues ve Gomis’le peşi sıra buldu fırsatları; sonra zoraki oyuncu değişikliğiyle Fernando’nun yerini Donk’a bırakması ortaya sahayı düşürdü. Keza SelçukTolga değişikliği de kontrol amaçlıydı. Ama kontrol elden kaçtı. Çünkü F.Bahçe, hücumcuları sürmüştü sahaya... Alper’li, Fernandao’lu Valbuena’lı 11, birçok fırsat buldu. Hele Brezilyalı santrforun bir adımdan kaçırdığı bir fırsat var ki galiba maçın yazgısı değişti. Keza Maicon’un son dakikada direğe giden şutu da kaderciliğin bir oyunuydu. Galiba 17 Mart 2012’de yine o direğe takılıp beraberlikle ayrılmıştı Saracoğlu’ndan SarıKırmızılılar... Evet, maç başladığı gibi bitti. F.Bahçe, 25 yılda 1 kez yenildiği rakibine yine şans tanımadı. G.Saray ise belki de 3 puan değerinde bir beraberlikle ayrıldı Kadıköy’den... Ama gerçek var ki bu 1 puan, konuk ekibin yolunu açtı. Kafasına mahalle arkadaşları tarafından pet şişe atılan minik G.Saraylı kız çocuğunun uğuru mudur nedir bilinmez ama SarıKırmızılı camia, artık TrabzonBaşakşehirBeşiktaş üçgenine daha bir güvenle bakıyor... C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle