26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 17 Mart 2018 4 Önce İstiklal Marşı’nı hazmet deunca sorun arasında bir bu eksikti. 14 Mart günü Tayyip Bey, “En bü Byük üzüntüm, bu emsalsiz marşın hakiki manasını yüreklere nakşedecek bir bestenin yapılamamış olmasıdır. Temenni ederiz ki, o da çıkar” diyerek onu da tamamlamış ve İstiklal Marşı çevresinde yeni bir tartışma başlatmıştır. Tartışmanın aslında bir kıymeti harbiyesi yok. Anayasanın 3. maddesi şöyle der: “Türkiye Devleti ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanunda belirtilen beyaz ay yıldızlı albayraktır. Milli marşı “İstiklal Marşı’dır. Başkenti Ankara’dır.” Anayasanın dördüncü maddesi ise “1, 2 ve 3’üncü maddelerdeki hükümlerin değiştirilemez ve değiştirilmesinin teklif dahi edilemez” olduğunu belirtir. Demek ki bir zamanlar çok revaçta olan Erdoğan’ın da üç gün önce tekrar ısıtarak önümüze sürdüğü İstiklal Marşı’nın değiştirilmesi de, değiştirilmesinin teklif dahi edilmesi de mümkün değildir. O zaman kıymeti harbiyesi olmayan böyle bir tartışmaya neden değinildiği sorulabilir. Tartışma fiili bir sonucu olmasa bile önemlidir. Çünkü, son dönemde her konuda bölünmüş ve parçalanmış olan toplumun, üzerinde mutabakat halinde olduğu tek konu, tek simge, bayrak ve İstiklal Marşı da, tartışmalarla bölünmektedir. HHH İşin en vahim tarafı da, bu tartışmayı bizzat anayasanın 104’üncü maddesi gereği Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk milletinin birliğini temsil eden makamın başlatmış olmasıdır. Türkiye bugün artık İstiklal Marşı’na kadar her konuda bölünmüş haldedir. Bu bölünmüşlük ortamında hiçbir başarının kalıcı olması, hiçbir kazanımın zafere dönüşmesi mümkün değildir. Ulus devletin kuramcılarından Ernest Renan 11 Mart 1882’de, Sorbonne’da verdiği “Bir ulus nedir?” konferansında, Türkiye (o zaman Türkiye derken Osmanlı’yı kastediyordu) ile İtalya’dan söz eder ve her bozgununun bile İtalya’nın kazancıyla sonuçlanırken, her zaferinin bile Türkiye’yi bozgununa doğru yönelttiğini söyler ve nedenini de şöyle açıklar: “Çünkü İtalya birliğe, ulus bütünlüğüne doğru gidiyor, Türkiye ise Küçük Asya’nın dışında bir ulus değil ve olamıyor.” Aradan 137 yıl geçmiş, Osmanlı tarihe karışmış, ulusal Kurtuluş Savaşı verilmiş, Cumhuriyet ilan edilmiş ama Türkiye 1881’in Osmanlı döneminin bölünmüşlük ve parçalanmışlığına dönmüştür. Olaya bu açıdan bakınca, Osmanlı’ya dönmenin gerçekleşmesi imkânsız tutkusuyla yaşayanların, bir açıdan olsun başarı kazandıkları söylenebilir. Tabii eğer buna başarı denebilirse. HHH Ernest Renan 1881’de Türkiye’nin Küçük Asya’nın dışında bölünmüş ve parçalanmış yapısına, bir birlik oluşturamamasına dikkatleri çekmekteydi. Aradan geçen zamanda durum daha da vahim hale geldi, artık Renan’ın Küçük Asya diye andığı Anadolu da parçalanmışlığın bütün tehlikelerini bağrında taşımaktadır. Türkiye şu anda sınırları içinde ve de dışında bölücü terör ile mücadele etmekte, bir yandan terör örgütü bir yandan da onun ardında olan ve kendisini parçalamayı amaçlayan ABD’ye karşı varlık ve beka mücadelesi vermekte olduğunu haykırmaktadır hep. Ama bu iki tehlikeyi vurgulayanların farkında olmadıkları husus ise, ülkenin kendi içindeki bölünmüşlüğünün, bu ikisinden çok daha büyük bir tehdit oluşturduğudur. Bu asıl büyük tehdit bertaraf edilemediği takdirde, Afrin’de ya da Mımbiç, hatta Fırat’ın doğusunu da kapsayan bölgelerde elde edilecek başarıların hiçbir anlamı olmayacaktır. Tayyip Bey, Afrin’deki başarılı operasyonlar üzerine bunu simgeleyen bir Afrin Marşı bestelenmesini öneriyor. Afrin’deki başarı, ancak İstiklal Marşı’nın simgelediği birlik ve bütünlük ile birleşirse zafer olacaktır. O sağlanmadığı takdirde Afrin başarılarının hiçbir kıymeti kalmayacaktır. O yüzden “önce İstiklal Marşı’nı içimize sindirelim de, Afrin Marşı’nı sonra düşünelim” diyebiliriz. İhsanoğlu, kalp krizi geçirdi Azerbaycan’da Nizami Gencevi Uluslararası Merkezi’nce düzenlenen 6. Küresel Bakü Forumu’na katılan İhsanoğlu, konuşma yaptığı sırada kalp krizi İhsanoğlu geçirerek hastaneye kaldırıldı. Kaldırıldığı has tanedeki doktorlarından Doç. Dr. Firdovsi İbra himov, İhsanoğlu’nun arka duvar damarının ta mamına yakının tıkalı olduğunun tespit edildi ğini belirterek “Arka damar genişletildi ve bir stent konuldu. Bilinci iyi, tansiyonu iyi. En az 36 saat yoğun bakımda kalacak” açıklaması yaptı. Başbakan Binali Yıldırım, İhsanoğlu’nun eşi Füsun İhsanoğlu’nu arayarak geçmiş olsun dileklerini iletti. l Haber Merkezi haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: İLKNUR FİLİZ ‘MHP’nin başına Erdoğan oturdu’ CHP’li Özgür Özel, Erdoğan’ın jet hızıyla ittifak yasasını onaylayarak MHP kongresine hediye ettiğini ama karşılığında MHP’nin adayı olduğunu söyledi CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ittifak yasasını onaylarak hediye paketi içinde MHP’nin kongresine yolladığını söyledi. “Takas var, takas. Terör örgütleri gibi takas” diyen Özel, AKP’nin MHP’ye istediği kongre iptalini yaptırdığını belirterek, “Karşılığında tek adam rejiminin anayasasını aldılar” dedi. Özel, nişasta bazlı şekerin kotasının yüzde 10’dan yüzde 5’e indirilmesinin ise toplumsal mücadelenin kazancı olarak nitelendirerek, “Bunun sıfırlanmasını veya yüzde 1’de tutulmasını savunmaya devam edeceğiz” diye konuştu. CHP’li Özel, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Manisa Ticaret Lisesinde öğrencilerin Bilal Erdoğan’ın Yüksek İstişare Kurulu’nda yer aldığı Türkiye Gençlik Vakfı’nca (TÜGVA) düzenlenen bir seminere katılmaya zorlandıklarını açıklayan Özel, öğrencilerin kişisel bilgilerinin kayıt altına alındığını paylaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partilerin seçim ittifakına ilişkin düzenlemeyi içeren yasayı onayladığına dikkat çeken Özel, “AKP’nin Genel Başkanı, cumhurbaşkanı yetkisini kullanarak bir hediye paketi yaptı. Bu janjanlı bir hediye paketi, MHP’nin kongresine yollanıyor. Bu kongreyi de onlara zaten Erdoğan hediye etmişti” diye konuştu. “Bugün sürecin son noktasındayız. Takas var, takas. Terör örgütleri gibi takas” diyen Özel, AKP’nin MHP’ye istediği kongre iptalini yaptır ‘Davet etmedi değil, edemedi’ Özel, MHP’nin CHP’yi bu hafta sonu gerçekleştireceği 12. olağan kurultayına davet etmemesiyle ilgili olarak da şöyle konuştu: “MHP, CHP’yi davet etmedi demek doğru değil, edemedi, edemez durumdalar. Eskiden partiler birbirlerini kongrelerine davet ederler, partiler buna icabet ederlerdi. Bayramlaşmada tüm partiler birbirlerini ziyaret ederlerdi. Yöneticiler televizyon program larına birlikte çıkar, liderler karşılaştıklarında el sıkışır, sohbet ederlerdi. Bunun ortadan kalktığı bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Anadolu’da küsler birbirlerini düğünlerine davet ederler. Bunların yarattıkları değerler, Anadolu’nun değerlerinden kopmuş bir noktada. Birbirini düşman, şeytan gören, birbirini düğü nüne bile çağırmayan bir mahalle düşünün. AKP ve MHP’nin Türkiye’yi getirdiği nokta budur.” CHP’li Özgür Özel, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Kadir Mısıroğlu ziyaretine yine tepki gösterirken, MHP’lilere Atatürkçülük uyarısı yaptı. dığını, “Baraj altında kalsan da korkma. Ben seni taşıyacağım” dediğini belirterek “Karşılığında ne aldılar? Tek adam rejiminin anayasasını aldılar. Karşılıklı anlaşma, işbirliği. Birisi mahkemeler üzerindeki gücünü MHP’nin yönetimi lehinde kullandı, hukuku ayaklar altına aldılar, öbürü de partisinin cumhurbaşkanı adayı olarak Erdoğan’ı açıkladı. 20 yıl boyunca ‘Devletin başına Devlet gelecek’ diye sloganlar atıldı, maalesef MHP’nin başına Recep Tayyip Erdoğan geldi, oturdu” ifadelerini kullandı. ‘Mücadelenin kazancı’ Nişasta bazlı şekerdeki kotanın, yüzde 10’dan yüzde 5’e düşürülmesini olumlu bir gelişme olarak nitelendiren Özel, “Bunun sıfırlanmasını veya yüzde 1 düzeyinde tutulmasını savunmaya devam edeceğiz. Nişasta bazlı şekeri Türkiye’nin başına bela edenler, Cargill’le gizli anlaşma yapanlar, YSK talep yazısını yayımlayamadı CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) 500 milyon oy zarfı basımı konusunda Devlet Mal Pekşen zemeleri Ofisi’ne verdiği talep yazısını yayımlayamadığını belirterek tepki gösterdi. Pekşen, şunları dile getirdi: “Sayıştay denetçileri, lakırdı üzerine rapor düzenlemezler. Orası Türkiye’nin en önemli kurumlarından birisidir. Kesin olduğuna inanmadıkları hiçbir konuyu kayıt altına almazlar. Orası Yüksek Seçim Kurulu değil, orası bir itibar müessesesi. Bir kez daha soruyorum; ‘500 milyon oy gerçek değildir’ diyorlarsa talep yazılarını kamuoyu ile paylaşsınlar.” l ANKARA / Cumhuriyet Cargill’e söz verdiği için şeker fabrikalarını satanlar, yaptıkları işi övmeye kalkmasınlar. Bu toplumsal mücadelenin kazancıdır” şeklinde konuştu. ‘Şimdilik boykot yok’ Bazı milletvekillerinin dillendirdiği seçim boykotu yönündeki ifadelerin sorulması üzerine Özel, boykotun bir seçenek ancak “en son seçenek” olduğunu kaydederek “Böyle bir gündem yok” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet İttifak yasası AYM yolunda CHP, Meclis’ten gece yarısı geçen ve Erdoğan’ın da hemen onayladığı AKPMHP ittifakını, eşitliğe aykırılık ve temsilde adaletsizlik itirazıyla AYM’ye götürecek Duruşmanın ardından açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli yargılamanın hukuksuz olduğunu söyledi. ‘Anayasa suçu işlendi’ Demirtaş, ‘Terör örgütü propagandası yaptığı’ iddiasıyla yargılandığı davada, dosyasının Meclis’e gönderilmesini istedi. Tüm talepleri reddedildi SEYHAN AVŞAR durması lazım. Bizim dokunulmazlığımız Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP Ankara Milletvekili olsaydı, Meclis kararı olsaydı her fezleke için kendimizi Meclis’te savunma hakkımız olacaktı. Yürütmenin başı emir ver Sırrı Süreyya Önder’le birlikte Nevruz mi di, ana muhalefet başkanı ‘Anayasaya ay tinginde yaptığı konuşma nedeniyle “te kırı ama evet’ dedi. Dosyamın ‘Meclis ka rör örgütü propagandası” yapmak iddia rarı yok’ denilerek Meclis’e gönderilme sıyla yargılandığı davada dün yargıç karşı si gerekir.” sına çıktı. Demirtaş, dosyada iki farklı iddianame İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nce olduğu için de davanın düşürülmesi ge Silivri’deki Alibey Duruşma Salonu’nda rektiğini ifade ederek, “Neyle suçlan görülen davada konuşan Demirtaş, dığımı bilmiyorum. Çünkü söz konu “Meclis kararı olmadan beni yargılı su konuşmalarımın çözümü verilme yorsunuz” dedi. Demirtaş, şöyle ko di. Terör örgütü propagandasını han nuştu: “Anayasanın 83. madde gi cümlem ne anlama geldiği için yap si orada duruyor. Anayasaya ay mışım? Ben mitingde çok uzun ko kırı olarak yapılan işlem geçer nuşma yaptım. Sadece iki cümle sizdir. Benim derdim yargı iddianameye alınmış. Konuşmala dan kaçmak değil. Yargılan rımın tamamının çözümünü istiyo maktan asla çekinmiyoruz. rum” dedi. Mahkeme, Demirtaş’ın Milletin iradesi gasp edildi. tüm taleplerini reddetti. Demirtaş Biz dokunulmazlıklarla zırh da mahkemenin tarafsızlığı lı araç siyaseti yapmadık. nı yitirdiğini belirterek heye Burada açıkça kanuna aykı ti reddetti. Mahkeme reddi rı olarak milletvekillerinin ve hâkim talebini de reddetti. killiği düşürüldü, milletvekilleri tutuklandı. Yargının bunu dur Demirtaş Duruşma 16 Nisan’a ertelendi. l İSTANBUL Tuğluk’a 10 yıl hapis cezası Eski HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’a “terör örgütü yöneticisi olmak” suçundan yargılandığı davada 10 yıl hapis cezası verildi. Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya tutuklu sanık Tuğluk ile avukatları ve HDP’li milletvekilleri katıldı. Tuğluk, “Ben ne örgüt üyesiyim ne de örgüt yöneticisiyim, siyasetçiyim. Sadece HDP ve DTK üyesiyim, başka bir yerin üyesi değilim” dedi. Duruşmaya verilen yarım saatlik aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Tuğluk’a 10 yıl hapis cezası vererek tutukluluk halinin devamına hükmetti. l ANKARA / Cumhuriyet CHP; Meclis’ten 16 saatte geçen, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da jet hızıyla onayladığı AKPMHP ortak yapımı ittifak yasa sını Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) götürmeye hazırlanıyor. CHP, yetkili kurulları ile yasa nın maddelerini tek tek ele alıyor. CHP’nin başvurusunun omur gasını anayasanın “eşitlik ilkesine aykırı lık” ve “temsilde ada letsizlik” ilkeleri oluşturuyor. Yasayı teknik İKLİM ÖNGEL kurullarında ele alan CHP’nin AYM’ye başvurusu için 60 gün süresi var. AYM’ye gidecek seçim güvenliği ni düzenleyen maddeler şöyle: “Aynı binada oturan seçmenle rin aynı seçim bölgesinde kalmala rı şartıyla farklı sandık bölgelerin de oy kullanabilmeleri, vali veya il seçim kurulu başkanının talebi doğ rultusunda sandıkların taşınmasına olanak tanınması, seyyar sandık uy gulaması, sandık kurulu başkanı ve üyeliklerinin belirlenmesine ilişkin 2 madde, oy pusulalarının aynı zar fa konması, sandık çevresini yeni den tanımlanması ve bununla san dığın siyasi partilerin denetiminden kaçırma ihtimali, seçmenlere tanı nan kolluk gücü çağırma yetkisi, sandık mührü bulunmayan zarf ve pusulaların geçerli sayılması.” CHP, teklifte ittifak yapan par tilerden herhangi birine verilme yen ancak ittifaka verilen ve “ortak oy” olarak tanımlanan oyların, par tilerde oransal olarak dağıtılması nı düzenleyen madde ve ittifak ya pan partilerin yüzde 10’luk ülke ba rajı sorununu, diğer siyasi partilere avantaj sağlayacak biçimde çözmesi gibi ittifakın içeriğine yönelik mad delerin durumunu ise yetkili kurul larında ele alacak. ‘Kaybetme korkusu’ CHP Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, “Seçim yasasında değişiklik yapmak, değişikliklerle seçim güvenliğini lehlerine dönüştürme çabaları hep korkunun yansıması. Kaybettiklerini görüyorlar” diye konuştu. l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle