19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 17 Mart 2018 TASARIM: SERPİL ÜNAY yorum/haber 13 ‘Unutturmayacağız!’BEYAZIT VE HALEPÇE KATLİAMLARINDA YAŞAMINI YİTİRENLER ANILDI Düşünsüz tüzük CHP’deki çizgi ve liderlik sorunu sürdüğü sürece, sınırsız zorbalık rejimine yönelik güçlü karşı duruşu örgütlemek ve yükseltmek zor görünüyor. Cumhuriyeti devrimci, halkçı bir anlayışla yeniden kuracak derinliğe, birikime, tutarlılığa ve cesarete sahip bir liderliğe sahip değil bugün CHP. Bu savımızı güçlendirecek en son gelişme, tüzük kurultayında yapılan tüzük değişikliği ile kendini gösterdi. Partinin kuruluş ve ilkelerini belirleyen tüzüğün 1. maddesinde, CHP’nin, altı ok ilkelerine bağlı olduğu belirtildikten sonra şu fıkraya yer verildi: “CHP, başta Kurtuluş Savaşımız olmak üzere Aydınlanma ideallerini, emek mücadelelerini, sosyal demokrasinin özgürlük, eşitlik ve dayanışma ilkelerini benimseyen çağdaş, demokratik, sol bir siyasal partidir.” Düşün ve düşüncedeki derinsizlik, sıradanlık, özensizlik fıkranın tümüne sinmiş. Bir kere Kurtuluş Savaşı, “aydınlanma idealleri”ni betimlemez. Kurtuluş Savaşı’nın, en önemli yönü “antiemperyalist ulusal bağımsızlık” vurgusudur ki, tüm ezilen, sömürülen uluslar için örnek oluşturur. Türk devrimine özgü bu vurgu, Kurtuluş Savaşı sürerken 13 Eylül 1920’de, Atatürk’ün TBMM’ye sunduğu “halkçılık bildirisi”ne şöyle yansır: “TBMM hükümeti, hayat ve istiklâlini kurtarmayı tek ülkü ve amaç bildiği halkı, emperyalizm ve kapitalizm egemenliği ve zulmünden kurtararak yönetim ve egemenliğinin gerçek sahibi kılmakla amacına varacağı kanısındadır.” “Aydınlanma idealleri” ise, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra, Cumhuriyet devrimi ile başlar ve diğer devrimlerle yaşama geçirilir. CHP tüzüğünde, “özgürlük, eşitlik ve dayanışma”nın “sosyal demokrasi”nin ilkeleri olduğuna yer verilmesi de bir düşünsel sığlık örneğidir. Özgürlük, eşitlik ve kardeşlik ilkeleri; Fransız devriminden gelir ve Türk devriminin altı okunda cumhuriyetçilik (halk yönetimi ile özgürleşme), laiklik (aklın, bilimin, yaşamın özgürleşmesi), ulusçuluk (yurttaş eşitliği), halkçılık (kardeşçe dayanışma, sosyal adalet) ile yer almıştır. CHP; oldum olası kapitalizmi uysallaştırma amacı güden, emperyalizmin yeni masalı küreselleşme sürecinde giderek sağa yamanan ve kökeni olan Avrupa’da bile halkların çözüm olarak görmekten uzaklaştıkları sosyal demokrasiden mi, yoksa “çağdaş demokrat sol”dan mı yanadır? Yeni tüzükte, bu nokta da birbirine girmiştir. Düşün sığlığı, açıkça kavram karmaşasına yol açmıştır. Oysa, altı oktaki devrimcilik (yenilenme, çağı yakalama, uygarlaşma, özgürleşmeyi sürekli kılma) ile devletçilik (kamusal yararın gözetilmesi, karma ekonomi) 1917 sosyalist devriminin esintileridir ve diğer oklarla birlikte CHP’yi zaten solda kılan ilkelerdir. Neredeyse 100. yaşına girecek olan CHP’nin, kendi tüzüğündeki “siyasal hedefleri ve öğretiyi” saptarken bile düşünsel tembellik, ciddiyetsizlik, özensizlik içine düşürülmesi; saraydan aşağıya, toplumun tümüne yansıyan yüzeyselleşmenin dayanılmaz hafifliğine bir kanıttır. Can Kırıkları 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü’nde; Şirin Aktemur’un yazdığı, 5 kadın sanatçının, Gaye Alacacı, Ferahnur Barut, İpek Çeken, S. Dolun Erdener ve Şebnem Gürsoy’un acılarından, neşelerinden, kısaca yaşamlarından kesitlerle örülü “Can Kırıkları” adlı oyunu izledik. İnanın, geleceğin iyi insanlığını kadınlar doğuracak. 17 MART 2018 SAYI: 33764 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Bülent Özdoğan Faruk Eren Aykut Küçükkaya Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 05:41 05:27 05:52 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07:06 13:19 16:39 06:51 13:03 16:24 07:13 13:26 16:48 Akşam 19:19 19:04 19:27 Yatsı 20:38 20:22 20:43 16Mart 1978 yılında İstanbul Üniversitesi’nden çıkan öğrencilerin üzerine el bombası atılması ve ardından açılan ateş sonucu yaşamını yitiren 7 öğrenci ile Irak’ın Halepçe şehrinde Saddam Hüseyin’in Kürtlere yönelik saldırısında yaşımını yitiren 5 bin kişi anıldı. Beyazıt’taki İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi önünde, aralarında yaşamını yitiren 7 öğrencinin arkadaşları ile 78’liler ve üniversite öğrencilerinin de aralarında olduğu kalabalık bir grup toplandı. “16 Mart’ta diz çökmedik. Bugün de haykırıyoruz, üniversiteler bizimdir”,“16 Mart’ı unutturmayacağız”, “Üniversiteler bizimdir bizimle özgürleşecek”, “NATO’dan çıkılsın, İncirlik dağıtılsın” yazılı pankart ve dövizler açan gruptakiler, “Faşizme ölüm, tek yol devrim”, “Beyazıt faşizme mezar olacak”, “16 Martı unutma, unutturma” sloganları attı. Burada yaşamını yitiren 7 öğrenci için yapılan saygı duruşunun ardından gruptakiler Beyazıt marşını söyledi. ‘Aynı karanlık süreç’ 78’liler Girişimi’nden Hüseyin Soylu yaptığı açıklamada, saldırı sırasında İktisat Fakültesi öğrencisi olduğunu belirterek, “Bu bombalı saldırı olduğundan bu yana Türkiye aynı karanlık süreçten geçiyor. 1977 1 Mayıs’ında işçilerin üzerine ateş açan emperyalizmin uşakları, aynı senaryoyu bir sene sonra İstanbul Üniversitesi’nde gerçekleştirerek katliam yaptılar. Ordunun içinden yüzbaşılar, Reşat Altay ve Şükrü Balcı gibi polisler vardı. Saldırıyı 1 hafta önceden haber veren yurtsever polislerin uyarıları dikkate alınmadığı gibi yakalananlar da serbest bırakıldı. Bugün aynı katliamlar Ortadoğu’da İ.Ü.’deki anmada “16 Mart’ı unutma, unutturma” sloganları atıldı. Kürtler üzerinde uygulanarak Halepçe’de binlerce kişi katledildi. Bu saldırılarda da yaşamını yitirenleri anıyoruz” dedi. Soylu, cezaevinde tutuklu bulunan Celalettin Can’ın da selamını ileterek bir an önce serbest bırakılmasını istedi. ‘Kontrgerilla katliamı’ KHK ile işinden atılan İ.Ü. Akademisyeni Levent Dölek ise saldırının arkasında kontgerillanın olduğunu, NATO tarafından örgütlenmiş emperyalist destekli bir katliam yapıldığını söyledi. İçerideki ve dışarıdaki gerici güçlere karşı mücadele edilmesi gerektiğini söyleyen Dölek,“ Eğer bu mücadeleyi başarıya ulaştıramazsak yeni katliamları engelleyemeyiz. 16 Mart’ı unutmayan ve unutturmayan gençler geleceğin umududur. Asla umutsuzluğa kapılmayın, Turan Emeksiz’lerin, Deniz Gezmiş’lerin ve 16 Mart şehitlerinin geleneğini sürdürelim. Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet” diye konuştu. Öğrenciler adına yapılan açıklamada ise “Beyazıt katliamı sınıf mücadelesi ve devrimci gençlik hareketinin önlenmesi için yapılmış, mücadelenin önüne set çekilmek istenmiştir. Yine 30 yıl önce Halepçe’de 5 bin Kürt katledilmiştir. Ne Beyazıt ilk katliamdır ne de Halepçe son olacak. AKP ve MHP ittifakı bizleri mücadelemizden geri adım attıracağını sanıyorsa yanılıyor. Beyazıt’ın geçmişi 6. Filo’ya karşı mücadele eden Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının yoludur. Demokrasi isteyen gençlerin sesini bugün yine kısmak istiyorlar. Ama gençlik kendilerine giydirilmek istenen gömleği yırtarak direnmeye devam ediyor. Onlardan devraldığımız bayrağı yükselteceğiz” denildi. Konuşmaların ardından gruptakiler Eczacılık Fakültesi önüne karanfil bıraktıktan sonra dağıldı. Öğrencilerin dağılmasının ardından polisler de metro durağına kadar öğrencilerle birlikte yürüdü. l İSTANBUL/Cumhuriyet Askeri mühimmatla ‘çocuk cinayetleri’ ‘Halepçe bir soykırımdır’ Diyarbakır Barosu Başkanı Ahmet Özmen, yaptığı açıklamada, “80 binden fazla Kürdün yaşamını yitirmesine sebep olan Enfal Harekâtı kapsamında Baas Rejminin yaptığı uygulamalar ve işlediği fiiller, Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırmasına Dair Sözleşmenin 2. Maddesi kapsamında da tanımlandığı gibi hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ‘soykırım’ suçudur. Diyarbakır Barosu olarak tüm dünya ülkelerinin Halepçe’de yaşananları soykırım olarak kabul etmeleri ve bunun gereklerini yerine getirmeleri çağrısında bulunmaktayız” ifadelerini kullandı. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) tarafından yapılan yazılı açıklamada ise, “Soykırımın gerçekleştirildiği dönemde, bütün bölge devletleri, Arap dünyası, ABD, SSCB ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere tüm dünya devletleri bu soykırımı görmezden geldiler, katliamı sessizce geçiştirdiler” ifadelerini kullandı. CHP’li Sezgin Tanrıkulu, Başbakan’a Güneydoğu’da arazilerde bırakılan askeri mühimmat nedeniyle ölen çocukları sordu CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır, Hakkâri, Şırnak ve Mardin’deki operasyonlardan kalan mühimmatların bugüne kadar 19 çocuğun ölümüne, 36 kişinin ise yaralanmasına neden olduğunu kaydederek Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi verdi. Hakkâri Yüksekova’da 10 Mart’ta bulduğu cismin patlaması sonucu yaşamını yitiren 10 yaşındaki Berat Oktay ile 11 Mart’ta evinin bahçesini temiz Sezgin Tanrıkulu lerken bulduğu cismin patlamasıyla ağır yaralanan 19 yaşındaki İbrahim Akdağ’ı hatırlatan Sezgin Tanrıkulu’nun, önergede yer verdiği sorular şöyle: “AKP Hükümeti konu ile ilgili gerekli incelemeleri başlatıp, etkili ve somut çözümleri neden belirlememiştir? Hakkâri, Şırnak, Mardin ve Diyarbakır gibi illerde arta kalan mühimmatlar sonucu son iki yılda 19 çocuğun yaşamını yitirmesi ve 36 kişinin ise yaralanması akabinde, AKP Hükümeti’nin halen inceleme aşamasında olduğu ancak somut adımlar atmadığı iddiası doğru mudur? AKP hükümeti tarafından basına ve kamuoyuna açıklama yapılacak mıdır?” KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] Hrant Dink davası ertelendi Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin FETÖ elebaşı Fethullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, jandarma ve eski Emniyet görevlileri ile ana dava hükümlülerinin de aralarında bulunduğu 9’u tutuklu 85 sanıklı dava dün devam etti. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, cinayet döneminde İstanbul Jandarma Komutanlığı istihbarat birimlerinde görevli olan jandarmaların savunmalarının alınmasının ardından, tutuklu sanıklar ve avukatlarının talepleri alındı. Tutuklu sanıklar tahliye talebinde bulundu. Talepleri değerlendiren mahkeme heyeti, tutuklu 9 sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Yalnızca tutuksuz sanık Yusuf Bozca hakkındaki imza atma adli kontrolünün kaldırılmasına hükmedildi. Duruşma; 14, 15, 17 ve 18 Mayıs’a ertelendi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Tahir Elçi için 118. buluşma Diyarbakır Barosu yöneticileri ve üyesi avukatlar, 28 Kasım 2015 tarihinde Dört Ayaklı Minare önünde öldürülen başkanları Tahir Elçi’nin faillerinin ortaya çıkarılıp, yargılanması için her hafta düzenledikleri oturma eyleminin 118.’sini düzenledi. Diyarbakır Adliyesi önünde yapılan açıklamaya çok sayıda avukat katıldı. Kürtçe ve Türkçe “Seni unutmayacağız” yazılı pankartların açıldığı eylemde konuşan Baro Genel Sekreteri avukat Mahsum Batı, Elçi dosyasında halen bir ilerlemenin kaydedilmediğine dikkat çekerek, “Diyarbakır Barosu, Tahir Elçi’nin sevenleri ve dostları olarak Elçi’nin failleri bulununcaya, yargı önüne çıkarılıncaya kadar burada olmaya devam edeceğiz. Bu işin peşini bırakmayacağız” dedi. Açıklamada, Halepçe katliamında katledilenler de anıldı. Ardından 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı. l Yurt Haberleri C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle