19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 15 Mart 2018 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 9 Sabuncu ve Şık Adalet Nöbeti’nde Gazetemizin yayın politikasının hedef alındığı dava kapsamında asılsız ve akıl dışı iddialarla tutuklu bulunan avukatımız ve icra kurulu başkanımız Akın Atalay nezdinde tüm haksız tu tuklamalara karşı çıkmak için avukatların Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde başlattığı Adalet Nöbeti bugün 50. kez tutulacak. Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nın içinde bulunan Themis heykelleri önünde, bugün saat 11.30’da tutu lacak nöbetin ardından 12.15’de C kapısı önünde gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, muhabirimiz Ahmet Şık ve avukat Sevin Şeker basın açıklaması yapacak. Nöbetle ilgili yapılan açıklamada, “Aynı inanç, azim, sabır ve ka rarlılıkla adalet arıyor, asılsız ve akıl dışı iddialarla yargılanan Av. Akın Atalay şahsında demokrasiye, temel hak ve özgürlüklere sahip çıkıyoruz. Tüm meslektaşlarımızı nöbetimize ve basın açıklamasına bekliyoruz” denildi. l Haber Merkezi GAZETECİYE DAVA Yerel basına gözdağı Gazeteci ve fotoğraf çı Ruşen Takva, OHAL öncesi İMC TV, Van TV ve ulu sal yayın yapan dergilerde çalışı yordu. İMC ve Van TV’nin kapatılma sından sonra işin den oldu. Haber için gittiği Van’ın Erciş ilçesinde gö Ruşen Takva zaltına alındı. Çalıştığı dergiler ta rafından fotoğraf anlaşmaları iptal edil di. “Örgüt propagandası” iddiasıyla açı lan bir davada 1 yıl 8 ay hapis cezası ve rildi. İstinaf mahkemesinde yargı süreci devam ederken Ruşen Takva bu kez 27 Şubat’ta eski HDP Ağrı Milletvekili Meh met Emin İlhan ve 3 kişiyle birlikte gö zaltına alındı. Tutuksuz yargılanmak üze re serbest bırakılan Takva’nın, 11 yıllık fotoğraf arşivine de el konuldu.  Gazetemize konuşan Takva, “Sokağa çıkma yasakları döneminde İMC TV’de çalışıyordum. Belge niteliğinde birçok fotoğraf çektim. Van’daki evime ge ce 03.30’te polisler, gazeteci olduğu mu çok iyi bilmelerine rağmen silahlar la baskın yaptılar. 3 saate yakın arama yaptılar. Bozuk harddiskler ve telefo num dahil tüm arşivime savcılık emriy le el konuldu. Emniyet ve savcılık sorgu sunda bana Nurcan Baysal’ın ‘Enfal ru hu şimdi Afrin’de’ yazısını neden retwe et ettiğim soruldu. Onun dışında HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen ve HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Nadir Yıldırım’a Afrin operasyonuna ilişkin Meclis’te soruştur ma açılmasını neden haber yaptığım so ruldu. Böyle bir haberi terör örgütü pro pagandası olarak görmek oldukça tehli keli bir algıdır. Bu yerelde basına yönelik gözdağıdır, ‘haber yapmayın. susun’ de mektir” ifadelerini kullandı. Suçlama değişti Serbest bırakıldıktan 2 gün sonra hakkında iddianame hazırlandığını öğrenen Takva, “Terörle Mücadele Şubesi ve savcılıktaki sorguda ‘terör örgütü’ propagandasından ifade vermişken sevk edildiğimiz mahkemede bana ve avukatlarıma ‘siz örgüt propagandasından savunma yapıyorsunuz ama biz örgüt üyeliğinden yargılama yapıyoruz’ dediler. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldık. İddianame 2 gün sonra çıktı. 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmış. Avukatlar, UYAP’tan gördü, iddianameden ve dava açıldığından öyle bilgimiz oldu. İddianameyi bile henüz görmüş değilim” diye konuştu.   Arşivine el konuldu  11 yıllık fotoğraf arşivine de el konulan Takva,  “Sokağa çıkma yasakları sırasında çektiğim fotoğrafların tamamı dönem fotoğraflarıdır ve belgedir. El konulan fotoğrafların içeriği sadece sokağa çıkma yasağı döneminde çekilen fotoğraflar değil üstelik, dergiler için çektiğim doğa fotoğrafları da var. Biliyorsunuz dijital verilerin imajları alınır. Üstelik ben orjinalini değil arşivimin kopyasını istedim, onu da veremeyeceklerini söylediler. Sebebini de Emniyetteki görevliler şöyle açıklıyor, ‘Emniyet Genel Müdürlüğü’nün, İçişleri Bakanlığı’nın kesin emri var. FETÖ davalarına öncelik veriliyor, PKK/KCK ise sırayla bu yüzden ancak 1.5 yıl kadar sonra alabilirsin.’ Üretmeye, çalışmaya devam edeceğiz” dedi. GBT’ler yarışıyor Takva, OHAL sürecinde yaşanan baskıları şöyle anlattı: “Çalıştığımız dergiler, televizyonlar kapatıldı. Ben daha önce İMC TV’de ve  Van TV’de çalışıyordum. Bir soruşturmada gözaltına alındıktan sonra bir çok dergide sözleşmem yenilenmedi. Fotoğrafçılık yarışmalarında bile GBT sorgusu  yapılır hale geldi. Cumhuriyet daha önce haberleştirmişti, Uşak’ta Valilik ve belediyenin Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu (TFSF) ile birlikte düzenlediği fotoğraf yarışmasına katılanlar GBT taramasından geçirildi. Yani sanat yarışmalarında sanatın kendisi yerine GBT’ler yarışıyor.” l Yurt Haberleri ‘CumhuriyetCHP milletvekilleri Özkan, Yarkadaş, Erdem, Sertel ve Toprak gazetemize geçmiş olsun ziyaretinde bulundu. özgürlüktür’ GAZETEMİZE DESTEK ZİYARETLERİ DEVAM EDİYOR Gerel Yayın Yönetmenimiz Murat Sabuncu ve muhabirimiz Ahmet Şık’ın tah liyesinin ardından, gazetemize da yanışma ziyaretleri sürüyor. Kadı köy Belediye Başkanı Aykurt Nu hoğlu, CHP milletvekilleri Tun cay Özkan, Barış Yarkadaş, Eren Erdem, Atila Sertel, Erdoğan Top rak, gazetemizin Şişli’deki binası na gelerek, Sabuncu’ya geçmiş ol sun dileğinde bulundular. Aykurt Nuhoğlu “Cumhuriyet özgürlük ve demokrasidir. Ayakta kalacak ve devam edecek” dedi. Tuncay Özkan, “Masumiyeti böy le, adliye koridorlarında, cezaevinde örseledikçe gök kubbe yıkılır ba Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, Murat Sabuncu’yla görüştü. şımıza. Hatta yıkılmış durumda. Şu Eren Erdem de “Özgürlüğüne ka ameleye reva görülmesi bizi üzü sokaklarda yaşadığımız dünyadan vuşan arkadaşlarımız adına mutlu yor. Şimdi Akın Atalay çıkacak. Ata hiçbir zevk almadan yaşıyoruz. Ağ yuz. Burada görmek, birlikte olmak, lay hâkim tarafından ‘gemiyi en son zımızın tadı kaçtı. Normalleşme, sohbet etmek mutluluk verici. Akın kaptal terk eder’ sözüyle kaptanı makul değerler üzerinde yoğunlaş abiyi de dışarıda görmek isityoruz. geride bıraktılar. Kaptan onuruyla, ma, özgürlük, mutluluk... Bunun Ayrıca siyasetçilerin ve demokrasi dik duruşuyla Türkiye’ ye örnek ol üzerinde buluşalım” dedi. adına mücadele etmiş bütün güçle du. Cumhuriyeti teslim alamadılar.” Barış Yarkadaş, Sabuncu’nun rin, milletvekillerinin ve gazeteci ar Erdoğan Toprak da “İnsanları alıp ve Şık’ın tahliye olmasının ye kadaşların, belediye başkanlarının içeri atmak, hukuku yok kabul et terli olmadığını belirterek, “Akın özgürlüğüne kavuşması en büyük mek, adaleti yok kabul etmek, en Atalay’ın yani Cumhuriyet’in kap temenni ve mücadele kaynağımız” acımasız işkence yöntemi. Umut tanının da bir an önce gelip düme ifadelerini kullandı. ediyorum ki içerde olan gazeteciler ne geçmesini ve Cumhuriyet’in her Atilla Sertel ise şunları söyledi: ve milletvekilleri bir an önce özgür zamanki gibi rotasını eşitlikte, öz “Yargılanan, elinde silah, bomba ol lüğüne kavuşur. Türkiye’nin bugün gürlükte, adalette, kardeşlikte tut mayan insanların cezalandırılma lerinin geçici olduğuna inanıyorum” masını istiyoruz” diye konuştu. sı, kalemin cezalandırılması, o mu dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet MİT TIR’LARI DAVASI 9 MAYIS’A ERTELENDİ Bozma kararı beklenecek Gazetemizde yayımlanan MİT TIR’larına ilişkin haberler nedeniyle Ankara Temsilcimiz Erdem Gül, eski genel yayın yönetmenimiz Can Dündar ve tutuklu CHP milletvekili Enis Berberoğlu’nun örgüte yardım suçlamasıyla yargılandığı dava, 9 Mayıs’a ertelendi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün kapalı görülen duruşmaya Berberoğlu Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Erdem Gül, avukatları ve Berberoğlu’nun avukatlarının katıldığı duruşmada Yiğit Acar’ın Berberoğlu’na yöneltilen suçlama ile ilgili tanık dinletmek istediklerini söylediği öğrenildi. Erdem Gül’ün avukatı Bülent Utku da Yargıtay’ın “devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklamak” suçundan verilen ceza ile ilgili bozma kararını anımsatarak, kararın Gül yönünden suçun oluşamayacağını ifade ettiğini hatır lattı. Avukat Utku, davaya konu iddianame ve mahkemenin Gül’e haberi nedeniyle örgüte yardım suçlaması yönetildiğini kaydederek, mahkemenin bozma kararına uyması durumunda örgüte yardım suçundan ceza verilemeyeceğini söyledi. Avukat Utku, bu nedenle bozma kararına uyulup uyulmayacağına ilişkin kararın beklenmesi gerektiğini ifade etti. Mahkeme de İstinaf Mahkemesi’nin Berberoğlu hakkında yerel mahkemenin verdiği 25 yıl hapis cezasını bozarak 5 yıl 10 ay hapis cezasına hüküm ettiğine ilişkin gerekçeli kararının dosyayı alınmasına karar verdi. Mahkeme Erdem Gül ve Can Dündar hakkında Yargıtay’ın verdiği bozma kararının beklenmesine hüküm ederek Berberoğlu’nun avukatlarının dinlenmesini istediği tanıkların listesini sunmaları için süre vererek duruşmayı erteledi. l İSTANBUL / Cumhuriyet ORTADA SUÇ YOK CHP Medya Komisyonu üyesi milletvekilleri Tuncay Özkan, Atilla Sertel, Barış Yarkadaş ve Eren Erdem, Maltepe Cezaevi’nde tutuklu bulunan Enis Berberoğlu’nu ziyaret etti. Komisyon daha sonra Çağlayan Adliyesi önüne geldi. Buradaki basın açıklamasına CHP milletvekili Aykut Erdoğdu ile Erdoğan Toprak da eşlik etti. Tuncay Özkan yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Bunlar zorlama davalardır, iddianame çökmüştür. Ortada herhangi bir suç yoktur. Casusluk iddiası çökmüştür. Fethullah Gülen örgütüyle ilişki iddiası zaten olamayacak bir şeydir. Biz bunun tanıklarıyız. Tutuklu olan diğer milletvekilleri ve gazeteciler için özgürlük istiyoruz. Türkiye’yi büyük bir cezaevine dönüştürmektense adaletle, özgürlükle, mutlulukla kucaklaşmasını bekliyoruz.” l İSTANBUL / Cumhuriyet Topluma umutsuzluk aşılamayın CHP’li muhalifler arasında seçimleri boykot çağrısı var. Nedeni malum: Pazartesi gecesi yangından mal kaçırır gibi geçirilen yeni seçim yasası, kötü niyetli bir yasa. İktidar blokunun sandıktan çok korktuğu, seçimde her türlü hokkabazlığı yapmayı göze aldığını gösteriyor. Buna karşı CHP içindeki Selin Sayek Böke gibi geçmişte parti yönetimine son derece haklı itirazları olan parti için muhalifler, seçimleri boykot etmenin gündemde olması gerektiğini söylüyor. Dışarıdaki muhaliflerden de “Oley!” sesleri yükseliyor. Kusura bakmayın sevgili dostlar ancak uzun zamandır ilk kez kendimi mevcut CHP yönetimiyle aynı görüşü savunurken buluyorum: Boykot yanlış! Boykot stratejisinin umulan etkiyi yaratacağını sanmıyorum. Siz sanıyor musunuz ki Meclis’te kafa göz yararak yasa geçirmeyi âdet edinmiş, makam arabasını kaybetmemek için inandığı her şeye ihanet etmeyi göze almış bıyıklı, göbekli adamlar, CHP’nin boykotunu kale alacak? Dünyaya rezil olmak ya da meşruiyeti kaybetmek gibi bir dertleri mi kaldı sanıyorsunuz? Bu toprakların tarihinde iki kez “sopalı seçim” yapıldı. 1912 ve 1946’da. İkisi de tarih önünde lanetlendi, yapanlar dahil kimseye de hayrı olmadı. Aynı şeyi üçüncü kez denemeye yeltenenler boykot dediğinizde geri adım mı atacak? Hayır. Topluma nihilizm aşılamamak lazım. Muhalefet cephesinin yapması gereken, “Ay çalacaklar!” diye yakınmak yerine topluma “Merak etmeyin çaldırmayacağız”, “Merak etmeyin bu devran dönecek” hissini vermek. Çaresizlik değil direnç göstermek. Toplumun yarısının arkasında olduğu geniş bir kalabalık olduğunu hissettirmek. Bir yol önermek... Eğri oturalım doğru konuşalım. Şu zamana kadar muhalefet cephesi sandıkların korunması konusunda Türkiye genelinde ciddi bir organizasyon yapamadı. Ben Şişli’den, Kadıköy’den söz etmiyorum. Türkiye’deki 160 bin küsur sandığın kaçında muhalefet temsilcileri sayımın sonuna kadar kaldı? Bırak Yozgat’ın köylerini, Urfa’yı, İstanbul’un oy deposu olan dış çeperinde, örneğin Sultanbeyli’de, kaç muhalefet görevlisi sayımın sonuna kadar kaldı? Referandumda görüldü ki, her türlü baskıya rağmen, zorla yüzde 51’i bulan bir iktidar var. Demek ki daha iyi organize olan bir muhalefet, bu seçimde AKPMHP blokunu ciddi anlamda zorlayabilir. İktidar bloku o kadar rahat olsa, bu yasayı çıkarmazdı. Onlar bu kadar tedirginken siz niye havlu atıyorsunuz? Dönelim başa. Boykot doğru değil. Muhalefetin yapması gereken 3 temel iş var. Bir, topluma umutsuzluk değil “Yapabiliriz” hissini aşılamak. İki, sandıklarda organize olmak. Öylesine “isim yazmaktan” söz etmiyorum. Türkiye’nin her sandığında saygın isimler görevlendirmek ve daha da önemlisi, seçim öncesinde seçmen listelerini bir bir taramak. (Seçmen listelerinin taranması, mezardan çıkıp o gün aniden oy vermek isteyen büyük büyük ninenizin yorulmaması için özellikle önemli.) Üç, Kürt bölgelerinde geçen seçimde yapılan rezalete imkân vermemek için, HDP ile şimdiden temas kurmak. Bakın muhalefet olarak birleşip “Olağanüstü hal koşullarında seçim yapılmaz” diye bir kampanya yaratabilirsiniz. Ya da özgür seçim kampanyası yapılabilmesi için iç ve dış hukuk yollarını zorlayabilirsiniz. Ama bunları denemeden boykot demek doğru değil. Avukatın evinde ‘barış’ arandı 10 Ekim Ankara Tren Garı katliamı davasının 31 Ocak 2018’de görülen duruşması sırasında Ankara Adliyesi’nin penceresine “barış” yazılı cüppe asıldı. Savcılığın olaya ilişkin başlattığı soruşturma kapsamında dün Halkevleri Hukuk Dairesi üyesi avukat Tonguç Cankurt’un evinde arama yapıldı. Cankurt’un olmadığı evde arama yapan polisler, özellikle söz konusu “barış” yazan cüppeyi ve benzer içerikli pankart aradı. “Barış” yazısını bulamayan ve herhangi bir suç unsuru da tespit edemeyen polisler, evden ayrıldı. Cankurt hakkında gözaltı talimatı olmadığı öğrenildi. l ANKARA / Cumhuriyet Nevruz Parkı’nın girişi yıkıldı Kayyım atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüğü ekipleri tarafından Nevruz kutlamalarına günler kala Diyarbakır’da yıllardır kutlamaların yapıldığı Nevruz Parkı girişindeki “Newroz Parkı” yazılı betondan giriş kapısı iş makineleriyle yıkıldı. 21 Mart’ta Nevruz kutlamalarının yapılacağı alanda bulunan platformun bakımsız hali dikkat çekti. l DİYARBAKIR / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle