Katalog

Perşembe 15 Mart 2018 6 Tıp Bayramı’nda mesleğinden edilen hekimler, Bakanlık Bayramı bile önündelimonsattı. Meslek örgütleri, yurt çapında seslerini duyurmaya çalışırken başkentte sağlıkçılara zehir ettiler! polissaldırdı GAZ SIKTILAR Sağlık çalışanlarının en zor şartlarda çalıştığı ülkeler listesinin başındaki Türkiye’de, 14 Mart Tıp Bayramı, utanç verici manzaralara sahne oldu. Sağlık meslek örgütleri, yurt çapında seslerini duyurmaya, nelere maruz kaldıklarını anlatan araştırmaları paylaşmaya çalışsa da, dünyaca önemli bu güne damgasını, başkentin göbeğinde hekimlerin maruz kaldığı polis şiddeti vurdu. Vekillere rağmen Hastanelerde çalışırken şiddet gören sağlıkçılar, 14 Mart Tıp Bayramı’nda da polis şiddetine maruz kaldı. Ankara Numune Hastanesi önünde sorunlarını ve taleplerini duyurmak için basın açıklaması düzenlemek isteyen Ankara Tabip Odası (ATO), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ve CHP’li vekillere polis müdahale etti. Polis ekiplerinin arkasında duran bir grubun “Alın, hepsini alın, bir de eylem yapıyorlar” provokasyonuna, sağlıkçılar “Yazıklar olsun senin için yapıyoruz” diyerek isyan etti. Sağlık emekçisi örgütlerinin 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla başkentte düzenlemek istedikleri eylem polis müdahalesine sahne oldu. ATO, SES ve CHP’li milletvekillerinin Numune Hastanesi önün de gerçekleştirecekleri basın açıklamasına çevik kuvvet ekipleri müdahale etti. CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Tur Yıldız Biçer ve bağımsız milletvekili Aylin Nazlıaka müdahalenin hukuksuz olduğunu belirterek, “Bizim burada toplanma hakkımız var, sağlık çalışanlarının haklarını savunma hakkımız var, bize müdahale edemezsiniz” dedi. Ancak milletvekillerinin girişimleri de sonuçsuz kaldı. ‘Alın bunları’ Çevik Kuvvet amirinin ‘alın bunları’ talimatı ile başlayan müdahalede göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi kullanıldı. SES Eş Genel Başkanı İbrahim Kara, SES Yönetim Kurulu üyesi Adem Bulat ve ATO Yönetim Kurulu Üyesi Onur Naci Karahan, polis müdahalesinde gözaltına alındı. Müdahale devam ederken bölgede toplanan bir grubun provokasyon girişimi de dikkat çekti. Kara’nın gözaltına alındığı sırada provokatör gruptan bir kişinin “alın, hepsini alın, bir de eylem yapıyorlar” ifadelerine sağlıkçılar “yazıklar olsun, senin için yapıyoruz” diyerek isyan etti. Yaşanan gerilimin ardından sağlıkçılar açıklamayı tamamlayamadan hastane önünden uzaklaştırıldı. l Ankara / Cumhuriyet KÖPEKLERİ SALDIRTTILAR BALONLARIYLA GELEN EMEKÇİYİ YERDE SÜRÜKLEDİLER ‘Size kalkan ellerin teröristten farkı yok’ Ankara’da dün Çevik Kuvvet ekipleri sağlık emekçilerine göz ya çapında iddialı olduğu alanlardan biri sağlık hizmetleridir. Evde sağlık hiz şartıcı gaz ve plastik mermi kullana metinden 320 bin vatandaşımız fay rak müdahale ederken Cumhurbaşka dalanıyor. Şehir hastanelerimiz, bu nı Tayyip Erdoğan’ın akşam hekimle benim geleceğe yönelik projelerim re “İnsan hayatına doğrudan dokunan, içerisindeydi. Bunlara başladık. 30 hayatın kalitesini yükselten bir ko büyük şehrimizde olması şart. Sağlık numda bulunuyorsunuz. Size kalkan ta bir millileşme ve yerlileşme anlayı elleri affetmek mümkün değil. Bunla şına ulaşmalıyız. İlaç meselesinde çok rın teröristten hiçbir farkı yoktur. Bizim için teröristlerin konumu neyse Erdoğan önemli adımlar atacağız. Türkiye’nin önünü kesmek isteyenleri hep hüsra bunların da odur” diye seslenmesi dikkat çekti. na uğrattık, aynı şekilde de devam edeceğiz.” Erdoğan, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıy Sağlık çalışanlarının yıpranma payı konusu la doktorları ağırladığı Cumhurbaşkanlığı nu en kısa zamanda neticelendireceklerini be Sarayı’nda bir konuşma yaptı. “Milli ve yer lirterek “Tüm sağlıkçılarımızın yıpranma pa li” olmadıkları için Türk Tabipleri Birliği’nde yı konusunu Başbakanımızla da paylaştım. Bu ki “Türk” ibaresinin çıkarılması talimatını veren konuda hükümetimizin şu anda programı içe Erdoğan, sağlıkta evrensel değerler yerine yine risinde. Emeklilikle ilgili sorunları da bu paket “milli ve yerli” olma mesajı verdi. içerisinde hükümetimiz masaya yatırmış şekil Erdoğan şöyle konuştu: “Türkiye’nin dünya de” diye konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet ‘Limonlarım en tazesinden diplomam tıp fakültesinden’ ŞEYMA PAŞAYİĞİT 15Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL ile birlikte çıkarılan 676 sayılı KHK’de yer alan “Kamu Personeline İlişkin Bazı Düzenlemeler” başlığı altında “Güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak” şartı, yüzlerce genç doktoru mağdur ederek atanmalarını engellemişti. Yıllarını verdikleri eğitimlerinin ardından ataması yapılmayan hekimler, devlet hastaneleri dışında özel hastanelerde de iş bulamadı. Güvenlik soruşturmasına takıldıkla rı için ataması yapılmayan hekimler, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla seslerini duyurmaya çalıştı. İşsiz kalan tıp fakültesi mezunu Selçuk Çelik, Mihriban Yıldırım ile CHP’li doktor milletvekili Yıldız Tur Biçer, Sağlık Bakanlığı önüne “Limonum tazesinden, diplomam tıp fakültesinden” dövizi ile limon satmaya çıktı. Yurttaşların şaşkın bir ilgiyle karşıladığı doktorlar, “Hiçbir gerekçe gösterilmeden atamamız yapılmadı. Hekimlik yapma haklarımızı istiyoruz. Eğitimimize de devam edemiyoruz. Biz işsiz kalmayı, güvencesizliği, ihraçları protesto ediyoruz. Gü venlik soruşturması ve baskılara boyun eğmeyeceğiz” açıklaması yaptı. Cumhuriyet’e konuşan CHP’li Biçer, Meclis’te de konuyu gündeme getirdiklerini aktararak, “İçişleri Bakanı Soylu ‘Biz güvenlik soruşturmalarını bitirdik, Sağlık Bakanlığına ilettik’ dedi. Sağlık Bakanı bunun üzerine bunu yalanladı. ‘Hayır, bize ulaşan güvenlik soruşturması yok’ dedi ve yine aynı Sağlık Bakanı 19 Ekim’de ‘Ekim ayı sonuna kadar bütün güvenlik soruşturmaları bitirilecek, söz veriyorum’ demişti. Sayın Bakan, ekim ayı geçti, ikinci bir ekim ayı geliyor” dedi. l Ankara Tıp Bayramı’nda KHK’lerle, soruşturmalarla işsiz kalan hekimler, işsizliği ve güvencesizliği protesto için Sağlık Bakanlığı önünde limon sattı. TEŞEKKÜR Sevgili eşim, aşkım, yoldaşım, dostum, sırdaşım, biricik kızımın canı, babası Cemal Sami Yılmaztürk’ü kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz… Bu süreçte, bize ne kadar büyük bir aile olduğumuzu hissettiren, asla yalnız bırakmayan, elimizi tutan, destekleriyle bize yaşama ve dayanma gücü veren bütün dostlarımıza, arkadaşlarımıza, sevenlerimize teşekkür ederiz. Canım, ışıklar yoldaşın olsun. Umudunu yarına taşıyacağız. Seni Seviyorum NilgünDeniz Ailesi ‘Sorunlar artıyor’ İstanbul Aydın Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü İş Sağlığı ve Güvenliği Yüksek Lisans kimlik kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. ÇİĞDEM KIRAÇ SİBEL BAHÇETEPE Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve İstanbul Tabip Odası üyeleri dün Fransız Konsolosluğu önünde bir araya geldi. Hekimler ve sağlık emekçileri, “Her zaman, her yerde iyi hekimlik” yazılı çelenk ile Taksim Cumhuriyet Anıtı’na yürüdü. Törene TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Selçuk Erez, TTB eski başkanlarından Prof. Dr. Gençay Gürsoy, Prof. Dr. Özdemir Aktan ile çok sayıda tabip odası üyesi katıldı. İstanbul Tabip Odası adına açıklama yapan Genel Sekreter Dr. Samet Mengüç, sağlık sorunlarını çözmek için uygulanan Sağlıkta Dönüşüm Programı (SDP) yeni sorunlar getirdiğini söyledi. Mengüç, Genel Sağlık Sigortasından (GSS) dolayı çok sayıda kişinin sağlık hizmetlerinden yararlanmadığını anımsatarak, “2012’den itibaren uygulanmaya baylanan GSS sisteminde, prim ödeyemediği için sigorta kapsamı dışı kalan, bu nedenle kamusal sağlık hizmetlerinden yararlanamayanların sayısı 4.5 milyonu geçti. Aylık olarak ödenen GSS primi dışında, 14 ayrı kalemde sağlıkta katkı payı ödeniyor” dedi. l İSTANBUL haber TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN İşi önceden bitirecekler: Yüzde 16 sahte seçmen kaydı Bu işi sandıktan önce bitirecekler, tüm önlemlerini almış görünüyorlar. Önce şu belgeyi bir okuyun: “BAKIRKÖY İLÇE NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜNE, 15.01.2014 Yöneticisi bulunduğum Ataköy 5. Kısım 19 Mayıs Cad. 11 A8 blokta Yüksek Seçim Kurulu aracılığı ile elde ettiğimiz seçmen listesinde bulunan aşağıdaki yazılı olan kişiler apartmanımızda oturmamaktadır. Seçmen listesinden bu kişilerin çıkarılması için gereğini saygılarımla arz ederim. A8 Blok Yöneticisi (....) Apartmanda oturmayan seçmenler (26 kişi); Fatma Soğukbulak, Ahu Aygün, Serap Ünal, Gülbeyaz Hayır, Okşan Hallaçoğlu, Kral Bürgehan Hallaçoğlu, Adem Tüysüz, Arife Koca, Nilay Gürsoy, Songül Yürümez, Yaşar Yürümez, Soner Özdinç, Fulya Rızvanoğlu, Beser Koç Konak, Zümrüt Güler, M. Cemil Yılmazlı, Yiğit Öztürk, Mehmet Çınar, Emrah Aktaş, Samet Aktaş, Rıdvan Acar, Zekiye Zerrin Tugan, Civan Dayangaç, Ahmet Sezgin, Saadet Türkay, Abdülkadir Dabakoğlu.” Yüzde 16 sahte seçmen demek Zaman, 2014 Mart’ında yapılan yerel seçimlerden iki ay önce. Apartmanlarınızı kontrol edin bilgisi İstanbul’da ve büyük kentlerde dolaşmakta ve CHP özellikle seçmenlerini böyle bir göreve çağırmaktadır. Kendi apartmanında bu sahtekârlığı yakalayınca Bakırköy Nüfus Müdürlüğü’ne gider “sorumlu yurttaş” (adı bende). Aldığı yanıt “biz bu konu ile ilgilenmiyoruz” olunca CHP Bakırköy İlçe Başkanlığı’na listeyi verir, onlar da durumu Yüksek Seçim Kurulu’na bildireceklerini söylerler. Sonraki seçimde bu kişiler listede yokmuş, ama son Referandum’da apartmanlarında fazladan 6 seçmen saptamışlar! Apartmanda 160 seçmen yaşıyor, düşünün 26 sahte isim, yüzde 16 fazla seçmen kaydı demek. Yukarıdaki isimler gerçek kişiler de, gerçek kişilerin birer kopyaları (avatar’ı) da, veya uydurulmuş isimler de, yaşayan kişilerin isimlerine uydurulmuş da olabilir. Yüzer gezer de olabilirler, bir o sandıkta bir bu sandıkta veya çok sandıkta birden! ‘Sonuçları etkilemez’ sanısı Eğer o zamanlar mümkün olduğunca çok sayıda liste kontrol edilseydi ve yaklaşık bir sahtekârlık oranı elde edilebilseydi ve bu yolda bir organizasyon örgütlenebilseydi, sahtekârlığın boyutu aşağı yukarı ortaya çıkardı. Bunu kimse yapmadı, CHP bile buna inanmadı veya ne kadar sahte isim yazabilirler ki, her seçimde böyle küçük sahtekârlıklar olur, bu ise genel oy oranını etkilemez, diye düşünmüş olabilirler... Okurum diyor ki “belki de son dört seçimdeki sahtekârlıklar ortaya çıkartılabilirdi. Benim mahallede genellikle aydın insanlar yaşar... Bir de Esenler ya da Bağcılar’ı düşünün. Bu hileyi yıllardır yaptıklarını düşünüyorum. Bu insanların hakkıyla iktidarda bulunmadıklarını bizzat gördüm. Hep beraber bu hileyi ortaya çıkaralım... Acaba bu sahte seçmenler başka yerlerde de oy kullanıyor olabilirler mi? Bir sahte seçmen timi kurmuş görünüyorlar...” Şimdi apartmanlardaki sahtekârları ortaya çıkarmak da iyice zorlaştı. Seçim Yasası’ndaki, seçmenleri farklı sandıklara dağıtma kararını tamamen bu amaçla aldılar: Sahtekârlığın izini sürmek zorlaşsın!  ‘Öyle yüksek oy alacağız ki...’ CHP’deki anlayış “öyle yüksek oy alacağız ki, sahtekârlıkları boşa gidecek”. Yok öyle bir şey. Gerçekleri bırakıp hayal peşinde koşmaktır bu, sandıklardan önce “Atı alıp Üsküdar’ı geçecekler”. Tüm planları seçimleri önceden kazanmış olmak üzerine kurdular. Adamlar seçim sonuçlarını, sandıktan önceki operasyonlarıyla sağlama alıyorlar. Bu büyük oyunu şimdiden bozacak büyük bir karşı kampanya örgütleyebiliyor musunuz? Dünyaya duyurabiliyor musunuz? Neler yapılabiliri tüm uzmanlara tartıştırabiliyor musunuz, istatistikçileri, matematikçileri, nüfus bilimcileri ve ne var ne yok bu işten anlayanları toplayıp büyük bir toplantı düzenleyebiliyor musunuz... İşi önceden bitirecekler Sandıklar açılmadan işi bitirecekler. Zaten sandıklar üzerinde baskılar da ekstra getiri olacak iktidar için. Yüksek Seçim Kurulu topu tamamen üzerinden attı. Görevini yaptı, damgasız oy pusulalarını meşrulaştırdı, önümüzdeki seçimlerde kendisine iletilecek olan, tüm sahtekârlıkları içeren listeleri, seçmen kütüğü diye ilan edecektir... Defteri şimdiden dürülmüş olan muhalefet, seçimlere kadar ciddi bir şey yaptı yaptı, yoksa iktidarın “seçim sonucu iktidar oldu” görüntüsünü meşrulaştıracaktır. Demokratik haklara şimdiden sahip çıkmanın gereği ve zorluğu ortada. C MY B