20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 26 Şubat 2018 6 NATO için tehdit IŞİD haber TASARIM: EMİNE BİLGET NATO’da yapılan değerlendirmelerde, büyük oranda temizlenen ve gücünü yitiren örgütün tehdidinin devam ettiği görüşü hâkim Türkiye ile ABD arasında, Suriye’de öncelikli tehdidin ‘IŞİD mi PYD/YPG mi’ dünya çapında en fazla eylem yapan terör örgütü IŞİD. Kesin rakam açıklanmıyor olduğu konusunda polemik devam ama tahminler küresel ola ederken, NATO’da yapılan değer rak 5 bine yakın saldırı yap lendirmelerde, büyük oranda temizlenen ve gücünü yitiren örgü DUYGU GÜVENÇ tıkları yönünde” Hem ittifak içerisinde hem tün tehdidinin devam ettiği görü de Batı ülkelerinde en çok şü hâkim. NATO Parlamenter Asamb yanıt aranan soruların başında ise lesi (NATO PA) toplantılarına katılan Suriye’de 3 bini aşkın yabancı terörist CHP’li Utku Çakırözer, NATO için en savaşçının bundan sonra nasıl bir yol önemli tehlikelerin başında IŞİD ve El izleyeceği. Birçok ülke rehabilitasyon Kaide’nin gelmeye devam ettiğini be sürecini değerlendirirken, NATO’daki lirterek, “2017 yılında dünya çapın temel kaygı bu teröristlerin ülkelerine da en fazla eylem yapan terör örgütü dönmesi ve saldırılarını orada gerçek IŞİD. Tahminim küresel olarak 5 bine leştirmeleri olasılığı. yakın saldırı yaptılar” dedi. NATO PA’nın, Washington ve Yalnız kurtlar işbaşında Brüksel’de bu ay düzenlenen top Suriye’de oldukça küçük bir alana lantılarına katılan CHP Eskişehir sıkışan IŞİD’in bundan sonra eylemle Milletvekili Utku Çakırözer, IŞİD’in rini Suriye dışında sürdürmesinin bek hala en çok eylem düzenleyen örgüt lendiğine işaret eden Çakırözer, “Mer olduğuna ve tehdidinin devam etti kezi bir yapı yok artık. Birçok ülke ğine işaret etti: de yerleşik hücrelere eylem talimatları “NATO için en önemli tehlikelerin verilmiş. Onlar kendilerince uygun za başında IŞİD ve El Kaide gelmeye de manlama ile saldırılar yapıyor” dedi. vam ediyor. Örgütün Suriye’deki “Hali İttifak içerisinde IŞİD’in hâlâ kişile felik’ dediği yapısı yok olma noktasına ri etkileme ve devşirme kabiliyetinin gelmiş olmasına rağmen eylem yapma yüksek olduğuna işaret eden Çakırö kabiliyeti hâlâ sürüyor. 2017 yılında zer, “Bunun için siber alanı kullanıyor lar. Bu konuda özellikle kadınlar ve çocukların radikalleştirilmesi üzerinde yoğunlaştıkları gözlemleniyor. Saldırılarında ise drone ve İHA teknolojilerinin kullanıyor. Bunun da NATO için yeni tehdit türlerinden biri olduğu değerlendirmesi yapılıyor. Buna karşı önlemler geliştirilmesi gerektiği üzerinde duruluyor” dedi. YPG için görüş birliği yok Türkiye’nin tüm girişimlerine karşın, NATO ittifakı içerisinde YPG’nin bir terör örgütü olduğu konusunda görüş birliği yok ama Türkiye’nin, Suriye kaynaklı güvenlik tehdidi ittifak tarafından da benimseniyor. Öte yandan ABDTürkiye arasında mekanizma oluşturulmasına yönelik varılan prensip kararı da ittifakta olumlu yankılandı. İttifak üyesi bir ülkenin üst düzey diplomatı, “İki müttefikin gerilimi azaltmak için yeni bir yöntem konusunda uzlaşması önemli ama Suriye savaşı sona erene kadar iki ülke arasında gerilim zaman zaman devam edecektir. Türkiye, Suriye’deki görüş ayrılıklarını, vize, konsolosluk ve hukuki süreçlere bağlamasıydı, gerginlik bu kadar artmaz dı” değerlendirmesini yaptı. Çakırözer, NATO karargâhında en çok konuşulan konuların başında RusyaTürkiye arasındaki ilişkilerin geldiğine işaret ederek, şunları söyledi: “NATO’nun en tepe askeri ve sivil isimleri ‘Rusya’nın Suriye’de, Türkiye’ye yakın duruşunun ve işbirliğinin tek amacının Ankara ile Washington ve Ankara ile NATO arasında ciddi çatlak yaratmak’ olduğu düşüncesindeler. Bu yüzden de Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki gelişmelerden ve YPG’ye ABD yönetimi tarafından verilen desteklerden duyduğu rahatsızlığın ve güvenlik kaygılarının mutlaka dikkate alınması gerektiğini düşünüyorlar. Ancak bu konuda ittifak üyesi ülkeler arasında tam bir görüş birliği yok.” ABD’den ‘görüşelim’ teklifi AnkaraWashington arasında tansiyonu düşürmek için düğmeye basılmasının ardından bu süreç, geçen hafta toplanan NATO PA’ya da yansıdı. Başında ABD’li Kongre üyesi Micheal Turner’ın bulunduğu heyeti Türk parlamenterlerle özel görüşme istedi. l ANKARA Salih Müslim gözaltına alındıPrag’da gözaltına alınAN PYD EŞBAŞKANI’NIN Türkiye’YE VERİLMESİ İSTENİYOR Türkiye’nin hakkında kırmızı bültenle arama kararı çıkardığı eski PYD Eşbaşkanı Salih Müslim Çekya’nın başkenti Prag’da gözaltına alındı. Afrin konusunda temaslarda bulunmak için Avrupa’da olduğu bilinen ve bir konferansa katılmak üzere Prag’da olan Müslim’in, bulunduğu otelde Türkiye istihbaratı tarafından daha önce izlendiği medyada yayımlanan karelerden öğrenilmişti. Otelde Çekya polisi tarafından güvenlik önlemleri de artırılmıştı. Ancak 24 Şubat akşamı geç saatlerde, Müslim’in kaldığı otelde Çekya polisi tarafından gözaltına alındığı öğrenildi. Çekya yetkilileri ile konuya dair temasa geçen Kürt yetkililer, henüz bir sonuç alamadıklarını belirtti. Müslim’in bugün mahkemeye çıkarılması bekleniyor. Çekya polisi, yayımladığı açıklamada Prag’da, Türkiye’nin Interpol listesinde olan 67 yaşında bir yabancının gözaltına alındığını duyurdu. Salih Müslim’in adının yer almadığı açıklamada, gözaltına alınan şahısla ilgili Ankara’nın Interpol yetkililerine bilgi verildiği belirtildi. Salih Müslim’in oğlu Welat Müslim ise babasının gözaltına alındığını doğruladı. Adalet Bakanlığı, Müslim’in iadesine ilişkin çalışma başlattığını bildirdi. Çekya makamları, Müslim’in çıkarılacağı mahkeme tarafından tutuklanıp tutuklanmayacağına karar verileceğini kaydetti. Türkiye’den, Müslim’in iadesi için gerekli evrakın kendilerine ivedilikle iletilmesi istendi. Erdoğan: Teslim etsinler Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Şanlıurfa’da yaptığı konuşmada Salih Müslim’in Türkiye’ye teslim edilmesini istedi. Erdoğan, “Bir tane başları var ya sözde. Çekya’da tutuklandı. Temenni ederim ki Çekya bunu bize teslim eder. Teslim ettikten sonra adaletin nasıl tecelli ettiği görülür” dedi. HA3R7E. KGâÜTNTA Şehit Uzman Çavuş Şükrü Ünlü Uzman Çavuş Şükrü Ünlü’nün cenazesi Konya’ya götürüldü. Ailesi şehidin cenazesini beklerken ayakta zor durdu. Afrin operasyonunda 1 şehit Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Afrin’e yönelik başlattığı Zeytin Dalı Harekâtı’nda dün 1 asker şehit oldu. 37. günü geride bırakan harekâtta bugüne dek 33 askerin şehit olduğu açıklandı. Roketatarlı saldırı sonucu şehit olan Uzman Çavuş Şükrü Ünlü’nün cenazesi, askeri uçakla Konya’ya götürüldü. Konya Havalimanı’nda, şehidin yakınları, Karaman Valisi Fahri Meral ve askerler tarafından karşılanan şehidin cenazesi memleketi Karaman’a ulaştırıldı. Genelkurmay Başkanlığı, yaptığı bilgilendirmede 87’si son 24 saatte olmak üzere harekâtın başlangıcından bu yana 2 bin 18 teröristin öldürüldüğünü duyurdu. Afrin kentine komşu Kilis sınırına, obüs ve zırhlı araç sevkıyatı dün de sürdü. Kilis kent merkezinden sınıra ilerleyen konvoy, yurttaşlar tarafından bayraklarla karşılandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şanlıurfa’da partisinin 6. olağan il kongresinde yaptığı konuşmada Afrin operasyonuna ilişkin olarak, “Gerektiği zaman sefer görev emrini ilan ederiz, önce ben sonra siz Afrin’e gideriz. Hedef Kızılelma. Bu canın ne kıymeti var ki” diye konuştu. l DHA Bölgede düzenlenecek meskun mahal operasyonunda görev alacak JÖH ve PÖH timleri ile güvenlik korucularının Gaziantep’in İslahiye ilçesinde İçişle Asker ve polislere sevgi gösterisi ri Bakanlığı tarafından oluşturulan Müşterek Görev Merkezi’ne gelişi devam etti. Yakınları ve yurttaşlar asker ve polislere sloganlarla eşlik etti. T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ’NDEN ÖĞRENCİ YURDU İNŞA EDİP KREDİ VE YURTLAR KURUMU’NA KİRALANMAK ÜZERE İRTİFAK HAKKI TESİSİ İHALE İPTAL İLANI 28.02.2018 tarihinde saat 14:00’te yapılması planlanan Öğrenci Yurdu İnşa Edip Kredi ve Yurtlar Kurumuna Kiralanmak Üzere İrtifak Hakkı Tesisi İhalesi Teknik Şartnamede düzeltilmesi lüzum görülen hususlar olduğu; 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 15. Maddesinin 2. fıkrasına göre; Şartnamelerde tekniği uygun olmayan veya gerçekleşmesi mümkün bulunmayan kayıt ve şartların bulunduğu anlaşıldığı takdirde, komisyonların ilgili idareye şartnameleri düzelttirmek üzere ihaleyi ertelemesi, veya iptal edilmesi durumunda ihalenin, yeniden düzenlenecek şartnameye ve 19. Madde uyarınca yapılacak ilana göre yürütülmesi gerekir. 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 29. Maddesindeki düzenleme uyarınca; ihale komisyonlarının gerekçesini belirtmek suretiyle ihaleyi yapıp yapmamakta serbest olduklarından komisyonların ihaleyi yapmama kararı kesin olduğu gerekçesiyle İhale İptal edilmiştir. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 759146) T.C. ÜNYE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2017/539 Esas KARAR NO: 2018/34 Davacılar EMİNE SEÇKİN, METİN SEÇKİN aleyhine mahkememizde açılan Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; HÜKÜM: 1 Davacının sabit olan davasının KABULÜNE,Ordu İli, Çaybaşı İlçesi, Göksu Mahallesi/ Köyü, Cilt No: 43, Hane: 31, BSN: 289’de nüfusa kayıtlı, Metin ve Emine’den olma, Ünye 17/11/2015 doğumlu, 47218713834 T.C. Kimlik numaralı NEHİR SEÇKİN’in “NEHİR” olan isminin “MEDİNE” olarak DEĞİŞTİRİLMESİNE karar verilmiş olup iş bu karar tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 19/02/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 757015) T.C. İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI SAYI: 2018/53 Esas Davacı, İSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ile Davalı, DUYGU DUMAN, ERKAN YANIK, GÜLSER YANIK, LEVENT YANIK, SERMİN YANIK, SEVAL ATAÇ arasında mahkememizde görülmekte olan Kamulaştırma (Bedel Tespiti Ve Tescil) davası nedeniyle; İSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ yönetim kurulunun 05/11/2010 tarih ve 2010/436 sayılı kararı ile 24/12/2010 tarihli Bakanlık “OLUR”u alındığını, 4650 sayılı kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanuna göre davalılar DUYGU DUMAN, ERKAN YANIK, GÜLSER YANIK, LEVENT YANIK, SERMİN YANIK, SEVAL ATAÇ adına kayıtlı dava konusu İstanbul ili, Pendik ilçesi, Kurna Köyü 848 ve 1469 parsel sayılı taşınmazın Ömerli Barajı Mutlak Koruma Alanında kalan kısımları kamulaştırılmış olup, mahkememizden bu alanın kamulaştırma bedelinin tespiti ve bu taşınmazın tapusunun iptali ile İSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ adına tescili istenmiştir. Taşınmazla ilgili mahkememize ilgililerin gösterecek belgelerle başvurmaları, İlan olunur. 30/01/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 759276) Ürettiğiniz borç içinde batma olasılığımız ne? “D ikili ağacınız yok, ülkeye neyi inşa ettiniz, diktiniz” söylemini ikide bir gündeme getiren ve CHP’ye yerden yere vuran Cumhurbaşkanı ve diğer iktidar liderleri karşısında CHP’lilerin doğru dürüst savunma yapabildiklerini görebiliyor muyuz? Savunma, bu Cumhuriyet sizden önce “şunları dikti, üretti, yaptı..” biçiminde büyük bir halkı aydınlatma kampanyası olarak yürütülmediği sürece, bu millet, gece gündüz televizyonların 30 kanalında birden ve aynı zamanda yayımlanan iktidar konuşmalarını dinleye dinleye, yahu gerçekten de her şey bunların zamanında yapıldı diyecek...(*) Zaten kendilerinin de “çalıyor ama çalışıyor” söylemi, ülke çapında kabul görmedi mi?.. CHP bunu başaramıyor. Biraz haksızlık yapmış olsam da: Günlük sade suya tirit polemiklerle hayatını geçiriyor. 60 milyar doları aşkın, kendilerinden önceki Cumhuriyet hükümetlerinin ürettikleri değeri satarak iktidarlarına katık yapan bir iktidar var karşılarında.. Ama bu gerçeği günler sürecek bir kampanya ile halka açıklayacaklarına, bir sıradan haber veya parti sözcülerinden birinin demeci ile geçiştiriliyor. Türkiye’nin borç yükü de aynı öyle, bir parti yetkilisinin uzun demeci olarak okuyoruz gazetelerde (tabii ki esas olarak Cumhuriyet’te). Mahfi Eğilmez’in yazısından bakıyorum şimdi: Kırılganın en kırılganı Türkiye’nin toplam (özel+devlet) brüt dış borcu 438 milyar dolar. Bunun Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’daki payı yüzde 52. Yani toplam hizmet ve mal üretiminin yarısından fazlası dış borç. Kırılgan 5’li diye dünyanın andığı ülkeler arasında en yüksek oran bizimki. Mesela Brezilya’nın bizden fazla borcu var: 556 milyar dolar. Fakat bu borcun GSYH’deki payı küçük; yüzde 30. Yani, Brezilya ekonomisinin bu borcu ödeme kapasitesi bize göre çok yüksek, kırılgan olmasına rağmen üretiyor. Bizim ekonomi ise neredeyse tamamen borçla dönen bir yapıya sahip. Özellikle 2016’dan sonra dış borçta füze gibi artış var. 20022015 arası 3.5 kat artış.. Türkiye’nin 2002’de toplam brüt dış borcu azdı, 130 milyar dolara yakın, fakat GSYH içindeki payı da çok yüksekti: Yüzde 54.8. Ekonomist diliyle konuşamayız, bütün bu borç yükü şunu anlatıyor: Asla makul bir borç değil. Sermaye ihtiyacında tamamen, vay alçaklar, vay faiz lobisi diye saldırdığınız Batı’ya muhtaçsınız... Havada yerli ve milli lafları Afedersiniz yerli ve milli iddiasındaki iktidara yakıştıramıyorum bunu! Ne rezalet! Damarlarında (ekonomi) yabancı kanı akıyor! Yüksek borç tutarınız aynı zamanda şunu söylüyor: Aldığınız borca daha yüksek faiz ödüyorsunuz. Kırılganlık, üretemezlik, yüksek (teknolojik) katma değerli bir ekonomi yaratamayan düşük ve orta teknolojik bir ekonomiye saplanıp kalmanız, yüksek borca bağımlılığınız gereği olarak faiziniz de yüksek. Ne kadar, 150 milyar dolar toplam faiz mi ödediniz? Tamam, tüm ülkelerin borcu var. Ama yüksek teknolojik mal ve hizmetler üretme kapasiteleri yüksek ve bir sorun yaşamıyorlar. İleri teknoloji ihracatı, toplam ihracat içindeki yapı yüzde 4’ün altında! Bu şu demek: ihracatın yüzde 94’ü emek yoğun, düşük ve orta teknoloji üretimine dayanıyor. Yani, ihracatın getirdiği kazanç az. Yaygın yeterince sermaye üretimine katkısı zayıf. Dolayısıyla sermaye açığını da ancak borca yüklenerek kapatabiliyorsunuz. Sermaye üretemeyen yapı Köprüler, otoyollar, tüneller ve havaalanları.. hepsinin kaynaklarını araştırın, dış borçla döndüğünü göreceksiniz. Üstelik bunların hepsine iyi faizler ödüyoruz! Fakat bunlar ekonomiye yüksek katma değer, dolar getirmedikleri, “sermaye üretmedikleri” için, üretken ekonomiye katkıları minimal düzeyde. Mesela tünel, köprü, otoyol geçişlerini “dışarıya ihraç” edip dolar kazanamıyorsunuz! İhracat her şey değil tabii... Bu ülke insanı için de önemli hizmetler gerek. Ama yüz milyarlarca dolar borca girerek yatırım yapıyorsanız, bunun ekonomiye çok önemli ve katma değeri yüksek geri dönüşleri olması gerekir. Oysa iktidara geri dönüşü “çalıyor ama çalışıyor” halk söyleminden ibaret kalıyorsa! (*) Ne zaman basın özgür olur? Kanallar, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, iktidar önde gelenlerinin politik söylem ve palavralarla dolu konuşmalarını baştan sona yayımlamadıklarında, bunlardan sadece haber bültenlerinde kısa özet vermeyi başardıklarında... C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle