Katalog

Pazartesi 26 Şubat 2018 haber TASARIM: EMİNE BİLGET Kaftancıoğlu, 13 Ocak’ta ‘İstanbul yenidenilbaşkanlığı 11 görevini devraldı. Halka söz veriyor: Sandığa giren oy girdiği gibi halkın olacak’çıkacak.Başkayoluyok CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, bana yapılanlar açıkçası beni şaşırtmadı” diyor. Hem saldırı ve tehditlere aldırmadan, seçilir seçilmez devletin en yüksek makamlarından hedef gösteriliyor işe koyuldu. Hedefi İstanbul’u hak ettiği hem de devlet tarafından korunuyor. Hiç istemediği yönetime kavuşturmak. Kararlı ve inançlı. Bu duruşu halde Emniyet kendisine bir koruma polisi tahsis bile iktidar sahiplerini tedirgin etmeye yetiyor. “Hak etmiş. Kaftancıoğlu ile bir araya geldik. İstanbul’u, mücadelesi verenlerin katledildiği bir Türkiye’de seçimleri ve daha pek çok konuyu masaya yatırdık. HİLAL KÖSE/HAZAL OCAK n Öncelikle çalışmalarınızdan bahsedelim isterseniz.. Göreve başladığımızdan beri nefes almadan çalışıyoruz. Talep açtığım ilk gün demiştim ki “Biz bundan sonra söylediklerimizi yapacağız. Yapmayacaklarımızı da söylemeyeceğiz.” Neler yapıyoruz? Kendi içimizdeki mekanizmaları yeniden gözden geçirdik. Daha planlı programlı çalışmak üzere görevlendirmeleri yaptık. İl binamızın tadilatına başladık. İstanbul örgütü olarak nerede olmamız ve neyi yapmamız gerekiyorsa onlara dair çalışmalarımıza devam ediyoruz. n Güne kaçta başlıyorsunuz? Ben zaten oldukça erken kalkarım. Her gün 06.30’da benim için gün başlıyor. Göreve geldikten sonra uyku saatim birazcık azaldı. Günde ortalama 4 saat uykuyla ancak işleri kısmen yoluna koyabiliyorum. Günün kaçta biteceği belli olmuyor. n Aileniz, 2019’a kadar Canan’ı kaybettik diye mi düşünüyor? Evet, çok haklısınız. Pek mutlu olmamakla birlikte “Türkiye kazanacaksa eğer biz bu durumu memleket adına kabul ediyoruz” diyorlar. En azından şimdilik. İleride duyguları ne olur bilemiyorum. Bu bir görev n CHP’de siyasete nasıl başladınız? Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı olmasının ardından, düşündüğüm doğruları, inandığım idealleri hayata geçirebilmek için orada olmalıyım dedim. 2009’dan itibaren geçmişte verdiğim siyasi mücadeleyi CHP’de de vermeye başladım. İl yöneticiliği, parti meclisi üyeliği görevlerinde bulundum. n İl başkanlığı hayaliniz miydi? Bugüne kadar hiçbir koltuğa oturmak ya da oturmamak üzerine hayalim olmadı. İstanbul İl Kongresi’ne yaklaşılan dönemde de adaylık gibi bir düşüncem yoktu. Yaşamım boyunca çok az yere talep açmışımdır. Bir işi benden daha iyi yapacağını düşündüğüm insanların talep açtığı yerde de hiç talep açmışlığım yoktur. Kongre sürecinde, örgütten birlikte siyaset yaptığımız, birbirimizi tanıdığımız, mücadelelerimizi ortaklaştırdığımız arkadaşlarımız beni ikna ettiler. “Bu bir görev ve sen bu görevden kaçamazsın” demeleri üzerine, açıkçası kongreye kısa bir süre kala karar verdim. n Ya seçimleri kazandıktan sonra olanlar? Türkiye’de hak mücadelesi veren insanların geçmişte de bugün de saldırıya uğradıkları, katledildikleri gerçeği karşısında bana yapılan saldırılar da beni şaşırtmadı. Bu saldırılar, ne yazık ki birtakım yalanlar üzerinden üretildi. Giderek seviyesizleşti. O tweet’ler olmasa ben eminim ve inanıyorum ki saldıracak başka şeyler bulunacaktı. Bir kadının, yeni bir kadın siyasetçinin çıkıp iddia ortaya koyması, ‘Ben de varım’ demesi, erkek egemen bakışı rahatsız edecekti. O nedenle gürültülü geldim ama her yerde söylediğim gibi çevreye verdiğim rahatsızlıktan dolayı son derece mutluyum. n Cumhurbaşkanı Erdoğan en büyük tepkiyi verdi... Bu sizi öfkelendirdi mi? Ben kendisini AKP’nin genel başkanı zannediyordum. AKP’nin İstanbul İl Başkanı da kendisiymiş herhalde. Kendileri bilir. Hiç öfkelendirmedi. Çok açık söyleyeyim. Öfkeyle siya YOKLUKTAN GELİYOR... Kaftancıoğlu, yıllarca Anadolu’nun bir köyünde öğretmenlik yapmış bir babanın, ilkokul mezunu bir annenin yokluk, yoksulluk içinde doğmuş bir çocuğu. Cumhuriyetin kazanımları sayesinde üniversiteyi bitirmiş ve tıp doktoru olmuş. Uzun yıllar boyunca hekimlik yaparken bir yandan da öğrenci derneklerinde, tabip odasında ve diğer demokratik kitle örgütlerinde inandığı mücadeleyi vermeye çalışmış. Çok sevdiği Adli Tıp ihtisasını tamamladıktan sonra üniversitede kadro bulamayıp özel sektörde çalışmak durumunda kalmış. Özel bir sağlık kuruluşunun kurucularından. Meslektaşı, çocuk doktoru Önder Kaftancıoğlu’yla evli. 15 yaşında bir kızı var. Kaftancıoğlu, “3 Kasım seçimlerinden bir gün önce adı Çağım Işık olan, benim de yoluma ışık olan kızım dünyaya geldi. Bir de altını çizerek söylüyorum, Rocky isiminde dört ayaklı oğlu olan bir anneyim” diyor. set yapanların ne durumda ol bi birtakım şeyler konuşuluyor. duğunu Erdoğan’dan görüyoruz. Ben Toplumsal Bellek Platformu Ben öfkeyle siyaset yapmıyorum. ailelerinin bir araya gelmesine Herkese her şekilde öfkelendi vesile oldum. Platformu, ne ya ği için, bana da öfkelenmiş olma zık ki geçmişten bugüne aydınla sından dolayı sadece gülüyorum. rı katleden ya da katledilmesine n Çok güzel de destek aldı kim vesile olduysa o zihniyet, o nız... yapı kurdu. Kendi içimizde geniş Cumhurbaşkanı sağ olsun... bir aile olduk. Ama bu geniş ai Bugün hem örgütümüz, hem de le hiç büyümesin istedik. Ne ya partili olmayıp CHP’ye destek zık ki faili meçhuller devam et vermiş gönüllülerimizde, “hep ti. Platform olarak birlikteliğimi birlikte çalışalım” duygusu var. zi sürdürüyoruz. Benim görevim de bu duygu KAFTANCIOĞLU’NDAN MESAJ VAR n Faili meçhul cinayetler kimi zaman yu örgüt siyaset lemek. İşimiz kolay aslında. Çünkü bir umut ve inanç var. O inancı örgütle Her birimiz bulunduğumuz yerde korkmadan, yılmadan, inandığımız şekilde görevlerimizi yaparak, dayanışarak, topluma anlatarak öyle ya da böyle tek adam diktatörlüğünü Türkiye’den göndereceğiz. Yeniden hep birlikte aydınlık bir Türkiye’de buluşacağız. Cumhuriyet gazetesinden tutuklu arkadaşlarımızın şahsında, malzemesi de oldu... Platform olarak dedik ki; biz acılarımızı kendi içimizde ya mek de bi haksız, hukuksuz yere tutuklanmış, esir şarız, hiç zim işimiz. alınmış, bedel ödemeye devam eden kimseden ipmlıgelnÇidsloTıiakejmilşchalıider?dımidytilyateah ditayrokalldayakyaşuerlcanaarkidıkm,leaaıdnyzşiadmyyıoyananorklıuklydumabman.işruaçTdaoüublruykilpriaysee’ldaöemlürmedvleiemncrgieiöbyyzdioayrerpaudvsşlazııe.hntiSas,gatboöeul mesajları aldım. Hâlâ masın. Hukuksal sü devam eden mesajlar var. reçler doğru işletilsin. Ne ya Daha da acısı aileme dönük teh zık ki devleti yönetenler ölüleri dit mesajları geldi. Biz bu toprak mizi de ayrıştırmaya çalışıyor larda insanların tehdit mesajla lar. Bunu platform olarak baştan rından sonra nasıl katledildikle reddediyoruz. AKP iktidarı dö rini de biliyoruz. Demirden kork neminde istense çok şey yapıla saydık trene binmezdik. Bütün bilirdi ama bunun yapılabilme tehdit mesajlarıyla ilgili tek tek si için Sivas katliamı avukatları başvuru yaptım. nın bakan olmasını sağlayan bir Geniş aile... siyasi irade ve mekanizma olmaması lazımdı. n Toplumsal Bellek Platformu’nun çalışmaları sü ‘İhanete izin vermeyiz’ rüyor mu? Doğru bulmadığım bir cümley le başlayayım. Platformu Canan n İstanbul’a dair çalışmalarınızdan söz eder misiniz? Ben 2019 yerel seçimleri Kaftancıoğlu kurdukurmadı gi ni Saray’dan alıp halka vermek Muhabirlerimiz Hilal Köse ve Hazal Ocak, Kaftancıoğlu ile... için başkan oldum. Önümüzdeki günlerde 39 ilçe başkanlığımızla “OHAL’de İstanbul” çalışmamızı başlatıyoruz. İstanbul’da 14 belediyemiz var. Hepsi de AKP belediyeleriyle kıyaslanmayacak ölçüde, sosyal demokrat belediyeciliğin çok güzel örneklerini veriyorlar. En kısa zamanda, örnek işlerimizi tüm İstanbul’a ve Türkiye’ye sunarak, CHP belediyesinde yaşamanın, halkın yaşamını ne kadar kolaylaştırdığını anlatacağız. CHP olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni yeniden halka vereceğiz. İstanbul’da rant için popülist siyasete, İstanbul’a ihanet edilmesine izin vermeyeceğiz. İstanbul’u İstanbul’dan yöneteceğiz, birileri gibi Ankara’dan değil. ‘Oyları sayacağız’ n İnsanlarda sandık güvenliği endişesi devam ediyor mu? Devam ediyor ama bu düşünceden insanlarımızı kurtarmak da bizim görevimiz. Ben görevlendirmeleri yaparken yeni başlıklar açtım. Hukuk ve seçim işlerini ayırdım. Üç bölgede, seçim ve sandık güvenliğinden sorumlu yardımcılarım var. YSK’ye ve her türlü olumsuzluğa rağmen, oylarımıza sonuna kadar sahip çıkacağımızın sözünü veriyorum. Ama bu sorumluluk sadece CHP’de değil, her vatandaşımızda. Halkımız umutsuz olmasın. Ciddi altyapı ve yöntem çalışmalarımız var. O sandığa giren oy kesinlikle doğru şekilde sayılacak. n Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde muhalefetin ortak ilkelerde buluşmasına dair bir beklenti var. Aday konuşmanın erken olduğunu düşünenler de... Katılır mısınız bu görüşlere? Ben Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP Genel Başkanı’nın aday olmasını doğru bulanlardanım. CHP’nin geçmiş seçimlerde aldığı oylar üzerinden yorumlar yapması bana göre çok yanlış. Laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletini yeniden tesis etme paydasında mücadele edecek herkesin yan yana olmasının, açıkçası bir ittifak olarak ifade edilmesini doğru bulmuyorum. İktidar ne yapıyor? MHP ile ittifak kurarak dışarıda kalan herkesi de terörize etmenin yolunu arıyor. Hukuk mücadelesi n Hakkınızda açılan soruşturmalar ne aşamada? HDP’nin eş genel başkanları tutuklanınca bir parti meclisi bildirisi yayınlamıştık. Bu nedenle “Halkı kin ve düşmanlığa teşvik” ve “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten açılmış bir soruşturma vardı. İl başkanı olduktan sonra soruşturmalar katlanarak artıyor. Tazminat davası da var. n Tazminat davası niçin açıldı? Çok trajikomik şeyler. Bana ait tweet’lerle ilgili. Örneğin 2012 yılında Fethullah Gülen’le ilgili şöyle bir tweet atmışım: “Koskoca memleketi ilkokul mezunu, şizofren bir meczuba yönettirdin ama...” Onların bugün söylemeye çalıştıklarını, onlar yan yana, kol kola giderken ta o zaman söylemişim ve bugün sözde FETÖ’yle mücadele eden AKP iktidarı, bunun için bana 50 bin liralık tazminat davası açmış. Ben bu tweetlerin paha biçilemez olduğunu söylüyorum. Örneğin bir tweette “RTE, dindar değil kindar bir nesil yetiştireceklerini söylemişti. Son yaptıklarıyla da bunun ne kadar haklı olduğunu gösterdi” demişim. Alın size 50 bin liralık bir dava daha. Yine bir tweet’imde “2012 ile 2014 yılları arasında son yapılanlarla anayasal suç işleniyor. Anayasal suç işleyenler yargılanmalı” demişim. Alın size 50 bin liralık dava daha. Böyle böyle, 700 bin lira gibi raka mı buluyor. n Birileri sadece sizi takip ediyor ve soruşturma mekanizmalarını harekete geçiriyor... Kuşkusuz. İktidarın diliyle, iktidarın silahşörlüğünü, kalemşörlüğünü yapan, sizlere hakaret olur diye gazeteci diyemeyeceğim kimi tetikçiler de eksik olmasınlar, bunları irdeleyip bulma konusunda oldukça mahirler. n Twitter suç yaratma aracına dönüştü... Ne yazık ki öyle. İktidar ve Saray’daki “Benim ağzımdan çıkan her şey hukuk ve kanun” diyor. Hukukun ve kanunun ne olduğunu belki onlar bilmiyor ama biz bildiğimiz için doğru bildiklerimizi söylemeye devam edeceğiz. n İnsanlar korkuyor mu? Böyle bir ortamda korkmuyorum demek cengâverlik olur. Korkuyu yıkmak ya da korku ikliminde korkmamayı sağlamak hepimizin görevi ve sorumluluğu. Korkarak gerçekleri söylemediğimizde işte o zaman korkunun egemenliğini kurmuş oluruz. Tarih boyunca şu hep bilinen ve görülen bir gerçektir ki en çok zalimler korkar. Zalimler korktukça da zulümleri artar. Biz korkmadığımızı göstererek, asıl korkanların korkularıyla yüzleşmelerini sağlamak ve korkuya karşı hep birlikte cesareti ve umudu artırmak zorundayız. ‘İstanbul’da mutluyum’ n CHP İstanbul İl Başkanı olarak İstanbul’u nasıl görüyorsunuz? Ben İstanbul âşığıyım. İstanbul dışına çıktığımda en çok İstanbul’a dönüşü seviyorum. İstanbul’da yaşamaktan mutluyum. Kenti nasıl görüyorum? Cumhurbaşkanı’nın sözleriyle yanıt vereyim. Hakikaten kente ihanet ettiler. Doğasına, dokusuna, çevresine, insanına ve gelecek kuşaklara ihanet ettiler. İhanetler bitince, halkın İstanbul’u olduğunda burası daha yaşanılır bir şehir olacak. n Neresini seviyorsunuz en çok? Özel köşeleriniz var mı? Karadenizliyim, deniz çocuğuyum. İstanbul’un da denizini seviyorum. Bütün kültürlerin, halkların ve farklılıkların yan yana olabildiğini gördüğüm için seviyorum. İstanbul benim için farklılık demek, heyecan demek, birdenbire kuşların karşınıza çıkması demek, hiç bilmedi ğim bir kültürden biriyle birdenbire tanışabilmek demek, enerji demek, üretim demek. İstanbul’un hareket halindeki her yerini çok seviyorum. n Kanal İstanbul gibi ‘çılgın’ projeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? İstanbul’un dokusunu, kentini, doğasını katlederken mecburen mega mega projeler sunmak zorunda kalırsınız ki arkadaki tahribat ve yozlaşmayı bir şekilde saklayabilesiniz. İstanbul’un öyle mega, janjanlı projelere ihtiyacı yok. İstanbul’un çok sade, ufacık dokunuşlara, değişikliklere ihtiyacı var. n Maçka Parkı’ndan da tünel için ağaçlar söküldü... Şişli, en az yeşil alanın olduğu ilçelerimizden biri. Neden tünel? Yapımı ve yapanın hak edişi çok da ondan. Yüzde 99’luk İstanbullu için değil, bu rantlardan zengin olan yüzde birlik kesimler için bunlar yapılıyor. Bunun aksini hiçbir şekilde ispat edemezler. İKTİDARI KADINLAR DEĞİŞTİRECEK n 8 Mart yaklaşıyor. Kadınlar ne durumda? Şu bir gerçek. AKP iktidarı döneminde kadınlar daha fazla kaybettiler. Böyle giderse daha fazla kaybedecekler. Tarihe bakacak olursak, dünyayı değiştirenler de kadınlar olmuşlardır. Benim bu kadar gürültü çıkarmamın sebeplerinden biri de bu. Kadın mücadelesinden korkan bir iktidar, erkek egemen bir bakış var. Kadınların dönüştürücü olmadığı bir yerde erkek egemen bakış iktidar olur. Bunu yıkmanın yolu her türlü olumsuzluğa rağmen bu mücadeleyi büyütmekten geçiyor. n Kadınlara bu kötülük neden yapılıyor? İktidar bu kötülüğü tüm topluma yapıyor. Kendi ideolojik bakı şını hâkim kılmak için bunu yapıyor. Düşünsenize “kadının sokağa çıkması günahtır” demese, Türkiye’deki işsizliği kadının çalışmasına bağlamasa, “Kadınlar kelebektir, annedir” demese bugünün muktediri sizce muktedir olarak kalmaya devam edebilir miydi? Hayır. Kadınların güçlü olması demek erkek egemen bakışın yok olması demek. Erkek egemen bakışın yok olması demek dünyada çıkarlar uğruna savaşın olmaması demek, kadının emeği görünürken, üretimdeki herkesin hakça üleşmesi demek. Bunlar olduğunda muktedir orada olamayacağını biliyor. İşimiz çok zor ama hep birlikte iktidarı değiştireceğiz. Bunu inanın kadınlar yapacak. O yüzden iktidar kadınlardan korkuyor. C MY B