25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Dolara hücum DOLAR Yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı, 16 Şubat ile biten işlem haftasında 3 milyar dolar arta EKONOMİ rak170.4milyardolarayükseldi. 3.7900 0.4 kuruş AVRO 4.6680 0.2 kuruş FAİZ 13.03 Sabit 8 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY Özelleştirme pancar BORSA 116.840 524 puan ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 1086.97 2.94 lira 161.75 44 kuruş Cuma 23 Şubat 2018 üreticisini bitirecek 2010 yılında 136 bin 748 şekerpancarı çiftçisi varken yanlış politikalar nedeniyle her geçen yıl azaldı. Özelleştirmeyle çiftçi sayısının daha da düşmesi bekleniyor Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) tarafından 14 şeker fabrikasının ihale sürecinin başlatılması üreticileri şekerpancarı üreticilerini de tedirgin etti. Türkiye’de 2010 yılında 136 bin 748 şekerpancarı çiftçisi varken, ne yazık ki yapılan yanlış uygulamalar sonucunda şekerpancarı üreten çiftçi sayısı sürekli azaldı. Şu anda pancarının üretim alanlarında kota uygulaması ciddi sorunlar var. A kotasında yapılan alımın dışında C kotası uygulaması getirilince çiftçi maliyetine ürettiği şekerpancarını satamayarak bunları hayvan yemi olarak sa İlk talip Çemaş ÖİB’in Türkşeker’in 14 fabrikasının özelleştirilmesi için ihale sürecinin başlatıldığını açıklamasının ardından ilk resmi talip belli oldu. Çemaş Döküm, Kırşehir Şeker Fabrikası’nın özelleştirilmesiyle ilgili dosyanın Özelleştirme Dairesi’nden alınması ve fabrikanın satın alınmasına yönelik tetkikat ve çalışma yapma konusunda Genel Müdür Hüseyin Özel’in yetkilendirildiğini duyurdu. Bor, Çorum, Kırşehir ve Yozgat fabrikalarının ihalesi 3 Nisan’a, Erzincan, Erzurum, Ilgın, Kastamonu ve Turhal fabrikaları için 11 Nisan’a, Afyon, Alpullu, Burdur, Elbistan ve Muş fabrikaları için 18 Nisan’a kadar teklif verilebilecek. tın salan besicilere vermek durumunda kaldı. 5 yılda kapanır Nişasta bazlı şeker için yatırım yapanların pazarın tümüne egemen olmak istediğini belirten CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Şekerpancarı üretim maliyeti nedeniyle şu anda dünyada şeker üretiminin en pahalı olduğu üretim çeşididir. Ama en sağlıklı ürün de bu şekilde üretiliyor. Bu nedenle dünyada belirli ülkelerde şekerpancarı stratejik bir ürün olarak korunuyor. Geçmişte Tekel’de ne yapıldıysa, geçmişte SEKA’da ne yapıldıysa, Sümerbank’ta ne yapıldıysa şeker fabrikalarında da o yapılacak. Yani 2019 seçimleri süreci dikkate alınarak beş yıl süre ile işletilme zorunluluğu getirilmiş gibi görünen işletmeler kuruluş yapıları nedeniyle modernize edilmedikleri için bu beş yılın sonunda büyük ölçüde özelleştirilseler dahi devre dışı kalacak ve piyasa nişasta bazlı şeker üreticilerine teslim edilecek. 14 tane fabrikanın kapatılması özelleştirilmesi demek, 5 yıl içinde kapatılması demektir, bunun örneklerini görüyoruz” şeklinde konuştu. Şeker fabrikalarının satılmasını eleştiren Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Bir Kızılderili deyişiyle bu arkadaşlara seslenmek istiyorum; Son fabrika satıldığında, son üretici toprağını terk ettiğinde, beyaz AK Partili adam beton ve asfaltın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak” ifadelerini kullandı. l Ekonomi Servisi Şekerİş’ten suç duyurusu Bu arada Şekerİş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, ÖİB’in strateji planında, şeker fabrikalarının portföy grupları halinde özelleştirileceği bilgisinin yer aldığını anımsatarak, “Ancak ilanda fabrikaların tek tek özelleştirileceği belirtiliyor. Strateji planına ne oldu? Hangi amaçla söz konusu fabrikalar için ilana çıkıldı, bunu bilmiyoruz. Daha da önemlisi burada Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun bir kararının olması lazım. Bu nedenle ÖİB’in söz konusu ilanıyla ilgili Danıştay’da dava açtık. Ayrıca, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında yaptığımız başvurunun yanıtsız bırakılması sebebiyle, ÖİB hakkında suç duyurusunda bulunduk” dedi. Öte yandan Şekerİş Sendikası Turhal Şubesince Turhal’daki Şeker Fabrikası’nın özelleştirme kapsamından çıkarılması için imza kampanyası başlatıldı. Şekerİş Sendikası Turhal Şube Başkanı Nurullah Alpat, Tokat Sigara Fabrikasının özelleştirildikten sonra kapatılmasını örnek göstererek,“Sigara fabrikasında 5 yıl çalıştırılma şartı konmuş; ama 1 yıl zor dayanmıştı. Şeker fabrikası, Tokat ekonomisine çok büyük katkı sunan, 100 yıllık manevi değerdir. Çok iyi biliyoruz ki bu, özelleştirme değil; kapatılmadır” dedi. Burdur’da ise sivil toplum kuruluşu temsilcileri, özelleştirme kapsamına alınan Burdur Şeker Fabrikası’nın kentteki odalar, işadamları ve halkın bir araya gelip satın alması görüşünü gündeme getirdi. STK temsilcileri, ‘Fabrikaya sahip çıkalım’ çağrısı yaptı. Vergiler kartla ödendi QNB Finansbank eFinans’ı aldı QNB Finansbank yüzde 51’ine sahip olduğu eFinans’ın kalan yüzde 49 hissesini de Cybersoft’tan aldı. Yapılan açıklamada, eFinans Elektronik Ticaret ve Bilişim Hizmetleri AŞ’nin Cybersoft’a ait yüzde 49 hissesinin 20 milyon liraya QNB Finansbank’a satıldığı belirtildi. Müşterilerine eFatura, eDefter, eArşiv, eİrsaliye gibi hizmetler sunan eFinans, yüzde 51 QNB Finansbank ve yüzde 49 Cybersoft ortaklığı ile 2013’te kurulmuştu. Normalleşme için henüz çok erken Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) 25 Ocak toplantısının tutanakları yayımlandı. Tutanaklara göre yetkililer, iletişim politikasında para politikasının normalleştiğine yönelik bir sinyal vermek için henüz erken olduğunu düşünüyor. Enflasyonun hedefe doğru yükseleceğine dair güven ise artıyor. Tutanaklarda, “Uzun vadeli piyasa bazlı enflasyon önlemlerine ilişkin beklentiler, 2017’nin ortasından bu yana görülen yukarı yönlü eğilime uyumlu şekilde artmıştır” denildi. Ocak sonunda 62.7 milyon kredi kartı kullanılan Türkiye’de, vergilerin ödendiği kartlı ödemelerdeki 1.6 milyar liralık kısım, taksitli yapıldı Çarklar yavaşlıyor Merkez Bankası (TCMB), imalat sanayiin de kapasite kulla nım oranının (KKO) şubatta bir önce ki aya göre 0.4 pu an azalarak yüz de 77.8 seviyesin de gerçekleştiğini açıkladı. TCMB’den yapılan açıklama da, “2018 yılı şubat ayında mal grupla rına göre kapasi te kullanım oranları değerlendirildiğin de, gıda ve içecek ler, dayanıksız tü ketim malları, daya nıklı tüketim mal ları ve yatırım mal larında azalış görü lürken, ara mallarda artış gözlenmekte dir” denildi. Bankalararası Kart Merkezi’ne (BKM) göre ocak ayında ‘kamuvergi ödemeleri’ sektöründe kartlarla 3.3 milyar liralık ödeme yapılırken, toplam kartlı ödemelerin 1.9 milyar lirası (yüzde 57’si) internetten yapıldı; 1.6 milyar liralık kısmı ise taksitli olarak gerçekleştirildi. BKM, Motorlu Taşıtlar Vergisi’nin ilk taksitlerinin de ödendiği ocak ayına ilişkin yaptığı açıklamada, ‘kullanıcıların vergi gibi zorunlu ödemelerde kartlı ödemeleri daha çok kullandığı’ ifadesine yer verdi. Kartlı ödemeler tutarı ocakta yüzde 22 artarak 60 milyar lirayı aştı ve 60.7 milyar lira oldu. Ocak sonunda Türkiye’de 62.7 milyon kredi kartı, 133.3 milyon adet banka kartı kullanıldığını akta ran BKM, 2017’de yüzde 14.5 olan internetten ödemelerin toplam kartlı ödemeler içindeki payı ocak ayı içinde yapılan ödemelerde yüzde 16.4’e ulaşarak 10 milyar lirayı aştığı belirtti. Kuyumculuk önde Öte yandan BKM, Sevgililer Günü’ne ilişkin verileri de açıkladı. 2017’de 1.9 milyar lira olan kartlı ödeme tutarı yüzde 16 artarak bu yıl 2.2 milyar liraya ulaştı. 814 Şubat haftasında kartlarla yapılan ödemelerde ayın bir önceki haftasına göre yüzde 75 artışla kuyumculuk en fazla artış gösteren sektör olurken yüzde 15 artışla sağlık ürünleri/kozmetik ve yüzde 10 artışla elektronik eşya sektörü en fazla artış gösteren diğer sektörler arasında yer aldı. l Ekonomi Servisi Filigranlı kâğıda gerek var mı? 2019 seçimleri, AKP ve Cumhurbaşkanlığı makamı için varoluşsal önemde. 7 Haziran 2015 seçimlerinde tek başına iktidar olma yeterliğini ilk kez kaybeden AKP; ne 1 Kasım’da yeterliği geri alsa bile bu sonucu, ne de rejim değişikliği için inşa ettiği şaibeli 16 Nisan 2017 anayasa referandumunda “hayır” demiş 23 milyon seçmenin varlığını unutuyor. İki parti yöneticileri (AKP+MHP) imzalarıyla TBMM’ye sunulan ittifak kanun teklifinde, demokratik değerlere saygılı her insana “Bu kadar da olmaz” dedirten maddeler, bu varoluş kaygısına dayanıyor olmalı. Bu kaygının derinliği, kanun teklifi metni incelendiğinde daha iyi görülebiliyor. Sadece içerik değil, maddelerin hazırlanışındaki enerji, her koşulda AKP’nin kazanması üzerine kurgulanmış “ince mesai” de öyle. Maddelerin ortasından, kıyısından yapılan kesmeler kadar eklemeler de; muhalefet ile seçim zamanı sivil topluma nefes aldırmamaya dönük ciddi bir mühendislik ürünü. Birkaç örnek aktaralım: Partiler sandık kurulunda bir hiç Şu anda, seçim halinde her siyasi parti, sandık kurullarına isim için liste verebiliyor. İttifak teklifi yasalaştığında, CHP’nin mesela böyle bir hakkı olmayacak. Sandık kurulları, isimleri mülki amirce bildirilmiş kamu görevlileri arasından kurayla oluşacak. Kamu görevlileri kim? Atanmış memurlar. (Seçim günü ülkenin her yanındaki sandık kurullarında görev yapan kamu görevlilerinin, AKP memuru gibi çalışmayacağını kim iddia edebilir?) Teklif yasalaşırsa, sandık alanı sandığın bulunduğu odaya indirgenecek. Şu anda, sandık alanı 100 metre yarıçaplı çevre alanı olarak tanımlanıyor. Yanı sıra seçim güvenliği için, sadece çağrı değil, vatandaş ihbarları da geçerli sayılacak. Böylece polis, oy kullanılan sandığın oda kapısına kadar gelebilecek. Sandık çevresi düzeninin sağlanmasıyla ilgili maddeye “yasaklar” kelimesi de ekleniyor. Hukuksuzluğu legalleştirme 16 Nisan referandumunu şaibeli kılan en önemli konu “mühürsüz oyların geçerli sayılması” hukuksuzluğu, legal hale geliyor. Bu düzenlemeye gelecek eleştirilere karşı da “şark kurnazlığı” yapılmış. Pusula kâğıtlarının filigranlı olacağı belirtiliyor. Böylece mühürsüz pusulanın geçerli sayılmasına itiraz edene “Ama bakın bunlar filigranlı. Zaten YSK kullanıyor bu filigranı” denmesinin önü açılıyor. AKP+MHP seçmeni oy kullanma sırasında hata yapma korkusu yaşamayacak. Mesela bir seçmen hem AKP’ye hem CUMHUR İttifakı bölümüne basarsa, oy pusulası geçerli olacak. Mührü taşırma, yanlış basma korkusu, CHP, HDP seçmeninin düşünmesi gereken bir konu olacak. Aslında kanun teklifini okurken, insanın en çok kafasını karıştıran madde, bunların hiçbiri değil. Daha ilk sayfada, yani Genel Gerekçe’nin bir başlangıç cümlesi var ki, “Galiba yanlışlıkla yazılmış” diyorsunuz: “Özgürlükçü ve çoğulcu demokratik rejimler, özgür, eşit, serbest ve dürüst şekilde yapılan seçimlere dayanmaktadır.” Evet. Eşit, serbest ve dürüst seçimlerin erdeminden bahseden bu metin, ilerleyen sayfalarda, mühürsüz oy pusulasını legal hale getirmeyi teklif ediyor, sandık kurullarından partileri kovuyor. Haliyle Cumhur’unun aklıyla bu kadar alay eden bir yasa teklifinin de filigranı bir yenilik olarak getirmesi manasızlaşıyor. Oy pusulası için her kırtasiyede satılan A4 kâğıtlarının kullanılmaması için nasıl bir sebep var? Çimsa’nın cirosu arttı Sabancı Holding iştiraklerinden olan, çimento ve ya pı malzemeleri sektö ründe faaliyet göste ren Çimsa, 2017’ye ait net kârını 228 mil yon TL, cirosunu ise 1.490 milyon TL ola rak açıkladı. Ka muoyu ile pay laşılan finansal verilere göre, Çimsa’nın yıl Nevra Özhatay sonu itiba rıyla elde ettiği cirosu, 2016’ya kıyasla yüzde 27.3 artarak, 1.490 milyon TL’ye ulaştı. 2017’de Niğde fabrikalarında ön ısıtıcı ve kapasite yatırımlarını tamamladıklarını ve üretim kapasitelerini yaklaşık yüzde 80 artırdıklarını söyleyen Çimsa Genel Müdürü Nevra Özhatay, “Yatırımlarımız neticesinde, beyaz klinker üretim kapasitemizi 1 milyon 565 bin tona yükselterek; ihracatçı kimliğimizi daha da güçlendirdik” diye konuştu. TAV, 115 milyon yolcuya ulaştı TAV Havalimanları 2017’de önceki yıla göre yüzde 10 artışla 115 milyon yolcuya hizmet ver di. Şirket aynı dönemde cirosunu yüzde 3 artıra rak 1 milyar 143 milyon Avro’ya yükseltirken, net kârının yüzde 37 ar tışla 175 milyon Avroya ulaştığını duyur du. Hem Türkiye ve havacılık sek törü hem de şir Sani Şener ketleri açısın dan zor geçen bir 2016’nın ardından 2017’de hızlı bir toparlanma yakaladıklarını ifade eden TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener, “İstanbul Atatürk Havalimanı’nın tüm sene açık kalacağını varsayarak toplam yolcu sayımızda yüzde 1012 arası, Atatürk Havalimanı dış hat yolcu sayısında yüzde 68 arası ve İstanbul şehir çıkışlı dış hat yolcu sayısında yüzde 911 arası artış bekliyoruz. Kur varsayımlarımız dahilinde yüzde 24 arası ciro büyümesini öngörüyoruz” dedi. ArGe’ye 34 milyon yatırım Siemens’in yazılımlardan ve dijital servislerinden el de ettiği gelirin geçen yıl 5.2 milyar Avro’ya ulaş tığını aktaran Siemens Türkiye Yönetim Kuru lu Başkanı ve Üst Yö neticisi (CEO) Hüse yin Gelis, 2017’de Türkiye’de ger çekleştirdikleri 27 milyon Av ro ArGe yatı Hüseyin Gelis rımının bu yıl yüzde 25 artırarak 34 milyon Avro’ya yükseltmeyi hedeflediklerini söyledi. Hızla büyüyen dijitalizasyon pazarı aracılığıya şirketlerin daha fazla değer ve fırsat oluşturmalarına imkân sağlandığını vurgulayan Gelis, “Bunun için iş modellerinin dijital teknolojiler kullanılarak dönüştürülmesi gerekiyor, yani daha hızlı, daha esnek ve daha üretken olabilmenin yolu, süreçleri dijitalleştirmekten geçiyor” dedi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle