25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 23 Şubat 2018 12 haber/yorum EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: SERPİL ÜNAY H.V. Velidedeoğlu ‘24 Şubat’, “Cumhuriyet”in “elli yıllık” yazarı Hıfzı Veldet Velidedeoğlu’nun aramızdan ayrılışının “26. yılı”. Değerli dostlar, kendisinin yaşamıyla ilgili bilgilere artık pek kolay ulaşılıyor, dolaysiyle bu bağlamda önem verdiği bir iki konuya kısaca değineyim diyorum. 23 Nisan 1920 günü açılan Büyük Millet Meclisi’ne (BMM) yazman (kâtip) olarak göreve başladığında henüz “16” yaşındadır; Meclis oturumlarında konuşulanları yazmak da (tutanak) görevleri arasındadır; çünkü tutanaklar elle yazılmaktadır, daktilo bulunamamış, dahası, milletvekillerinin oturduğu sıralar bile “Ankara Lisesi”nden ödünç alınmıştı... “Birinci” ve “İkinci İnönü Zaferi’nin” haberleri Meclis’e ulaştığında, duyulan coşkulu sevincin bugün, “96 yıl” sonra, “TC Devleti”nin başındaki R.T. Erdoğan’ın “iki ay... aş’tan biri” dediği, İsmet Paşa’ya bağlılığı bu savaşı kazanacağımıza inancını artırır. Sanıyorum yine uzadı; ne ki bu kadarına da değinmeden de H.V. Velidedeoğlu’na ulaşmak da pek olası değil gibi... Lise öğreniminden sonra, 1925’te Ankara’da açılan “Hukuk Fakültesi”nde eğitimini sürdürür; 1928 yılında açılan bir sınavı kazanarak da “doktora” yapmak üzere İsviçre’nin Neuchatel Hukuk Fakültesi’ne gönderilir; işte bu süreçte, Neuchatel’de kaldığı pansiyonun sahibini bir gün, “İsviçre Yurttaşlar Yasası”nı (Medeni Kanun’u) okurken gördüğünde, pek şaşıracaktı, pansiyoncu hanımın, “yarın mahkemem var, savunmama yardımcı olacak bilgileri okuyorum!” açıklaması karşısında iyice şaşırır, hele bizdeki bir iki kanun metnini anımsayınca, kendi söylemiyle, “allakbullak” olur... Doktorasını verip, “Dr.” unvanı aldıktan hemen sonra ülkesine dönüp, “Doçent” olarak İstanbul Hukuk Fakültesi’nde göreve başlar. (31.5.1934) Üç dili, Fransızca, Almanca ve İtalyanca’yı anadili gibi öğrenmiştir; üniversitedeki görevlerinden biri de, Prof. Dr. Schwartz’ın, Almanca verdiği “Medeni Hukuk” derslerini Türkçe’ye çevirmektir. İşte bu görevi sürecinde Almanca’dan aktardığı onca “hukuk kavramı”na, Türkçe karşılıklar bularak, öğrencilerin konuyu iyice anlamasını sağlayacaktı. Velidedeoğlu’nun bu tutumu, “Devlet Dili” dediği bir bakıma devletin halka seslenişi olan “Hukuk Dili”ni, Türkçeleştirme çalışmalarının başlangıcını oluşturacaktır. Ve değerli dostlar, dil konusundaki bu atılımı, üç dilin (Arapça, Farsça, Türkçe) karışımından oluşan “Osmanlıca” tutkunlarının saldırısına uğrayacaktır; ne ki günü müzde, bırakın Osmanlıca’yı, Arap atasözlerini, Arap şiirlerini, inancını, “Arap kavmi”ni geleneklerini, içten kopan bir coşkuyla her fırsatta “Arapça” ortaya koyan “TC Devleti”nin başındaki Erdoğan’a karşın, hâlâ kimi yasaların dilini anlıyorsak, bu durum, Velidedeoğlu ve ardından onu izleyen kimi hukukçularımızın yoğun çabalarının, açıkçası “savaşımları”nın sonucudur. Dilimizin özüne kavuşmasıyla ilgili çalışmasından söz etmişken, bu bağlamda yer alan çabalarından biri olan “Söylev” (Nutuk) konusuna, az da olsa, dokunmalı diyorum. “‘Birinci Dünya Savaşı’ sonunda yenik düşen ulusumuzun, dönemin ‘emperyalist güçleri’nce tutsak edilmesinin önünü kesen, Atatürk’ün önderliğindeki ‘Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı, noktasından virgülüne dek anlatan ve ardından, toplumsal yaşamda aşama aşama gerçekleştirilen köklü bir ‘Devrim’in de, Atatürk’ün kaleminden çıkmış bir anlatımıdır; tarihsel bir kitaptır” diye belirtir H.V. Velidedeoğlu, Söylev’in (Nutuk), kendisinin Türkçeleştirdiği ilk basımında. (Mayıs 1978) Bilindiği gibi “Söylev”, üç cilttir, “Belgeler” adını taşıyan “3. cilt”, ilk ikisinde, Atatürk’ün anlattıklarını dayandırdığı, “266”, sayılandırılmış, onlarca da sayılandırılmamış belgeyi içerir ki, yalnızca Velidedeoğlu tarafından Türkçeleştirilmiş ve basıtırılmıştır; bunu kendisi: “Belgeler’in Osmanlıcası, yeni kuşaklar şöyle dursun, eski kuşak aydınlardan pek çoğunun bile anlayamayacağı çetinliktedir!” diye ortaya koyar ki, bu açıklama, bu çalışmasının değerini anlatmaya yeter sanırım... Ve bugün, Erdoğan’ın diline doladığı “Biz bir ‘hukuk’ devletiyiz!” sloganı(!), Velidedeoğlu’nun yazdığı “1961 Anayasası”nda “ilk kez” yer alır, anayasa tarihimizde de... Ne ki, “Demokratik Hukuk Devleti” olarak; yetmez “laik” nitemine de yer verilir. Yoksa, “biz bir hukuk devletiyiz!” söylemi, özellikle bir İslam ülkesinde havada öylece asılı kalır; çünkü, “Hangi hukukun”; diye çok gerekli bir soru sorulabilir, sorulmalıdır da; özellikle, “Erdoğan” kullandığında; kısacası “Tanrı’ya şükür ben şeriatçıyım!” diye haykıran gibilerine... Çünkü komşumuz İran da bir ‘hukuk devleti’dir, ne ki dile getirilen “İslam Hukuku”dur. Dolayısiyle bu seslenişi, her zaman “demokratik hukuk devleti” olarak dile getirilen CHP milletvekillerine şu sıralarda sık sık kullanan, Ö. Özel’e, B. Tezcan’a yürekten teşekkürler... Yarın saat 11.00’de, Velidedeoğlu ile buluşacağız. 25 Temmuz 1950 tarihli gazeteler, Cumhurbaşkanı Celal Bayar başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu’nun Konu savaş da olsa TürkiyeAmerika yakınlaşması Gülizar’ı sevindiriyordu. Bakkal Avram Efendi ile konuştuğundan beri Türkiye’nin Kore Savaşı’na 4 bin 500 kişilik çocuğunun babasının Kore’de savaştığına bir birlik göndererek katılma kararı aldığını inandırmıştı kendini. Yalnız o değil, annesi duyurdular. Başbakan Adnan Menderes’e Fitnat Hanım da inanmıştı. Son zamana göre “Kore’ye yardım, dünya barışına yapı kadar torunuyla pek ortada görünmemeye lan bir hizmetti.” Türkiye, barışa hizmet için çaba gösteren kadın bile artık Bilal’i yanın ABD’nin yanında savaşa giriyordu. dan ayırmıyordu. Sokakta, saçları kıvır kıvır, Bu tür haberler Gülizar’ı umutlandırıyordu. çikolata renkli çocuğu, “Ne şirin şey…” Sabahları kapının önünü süpürürken ge diye sevip okşayanlara, bir şey sormala Hayatın içinden:lip geçenlere, “Yeni haberler var mı” diye soruyor, meraklı gözlerle yanıt bekliyordu. rına olanak bırakmadan, “Babası Kore’de asker!..” diyordu. Gülizar, temizliğe gittiği TürkiyeABD ilişkileri (3)Komşular, Gülizar’ın sorularına alışmışlar dı. İçlerinden artık gizli bir öfke duymaya Devlet Demir Yolları’ndan emekli Reşat Bey’den Kore’ye “Amerikalılara yardım et başladıkları o “meçhul siyah adamın” hiçbir mek için” asker gönderdiğimizi duymuştu. zaman gelmeyeceğini bile bile, kız kırılma mişti. Onun için savaş, akşamları karartılan Türk askerleri Kore’ye gidecekler, Bilal’in sın diye ona küçük yalanlar uyduruyorlardı. pencereler, arada bir duyulan acı siren ses babasına yardım edeceklerdi. İlkokul üçten ayrılma Gülizar kendi çapında leriydi. Bir de ekmek, şeker, kömür karnele Ne var ki, epey bir zaman sonra bakkal Av bir Amerika uzmanı olmuştu. Amerika üzerine ri. 1940’lı yılların tüm İstanbulluları gibi Güli ram Efendi’den verdiğimiz şehitlerin sayısını yalan doğru, ne duyuyorsa hepsini aklında tu zar da II. Dünya Savaşı’nı böyle yaşamıştı. öğrendiği gün Bilal’in babasından umudunu tuyordu. İnanılmaz bir belleği vardı. Yalnızca Radyoları yoktu. Haftada bir temizliğe gittiği kesmişti. Yardıma gidenler öldüklerine göre duyduklarıyla, kesekâğıtçılara verilmek üzere evlerin beyleri akşamüstleri iş dönüşünde radyo adam da mutlaka ölmüş olmalıydı. kapıya konmuş eski gazetelerde okuduklarıy larının başına geçer, “Ajans Haberleri” dinlerlerdi. O günden sonra Reşat Bey’in sarkmala la yetinmiyor, arada bir de her konuda “engin Sonra uzun uzun savaş üzerine konuşurlardı. rına direnmedi. Kalçasını, göğüslerini ok bilgi sahibi” olduğuna inandığı komşuları bak O da kimi zaman bu konuşmalara kulak verir, şamasına ses çıkarmadı. O da bir kadındı. kal Avram Efendi’nin dükkânına gidip onun bir şeyler anlamaya çalışırdı. Savaşın “ölüm” Adamın koynuna da girdi. Yaşlıydı falan anlattıklarını dinliyordu. demek olduğunu duymuştu. Bir süre suskun ama doğrusu iyi adamdı. HHH kaldıktan sonra bakkala, “Acaba benimkini de Bir süre sonra Fındıklı’da Sofu Baba Türbesi’nde Gülizar, Kore Savaşı’nın patladığını da Av alırlar mı askere” diye sordu. Avram Efendi, mum dikerken, “kaçak Zippo işi yapan” tek bacağı ram Efendi’den duymuştu. Sıcak bir haziran “Seninki zaten asker, kızım” deyince başı döner kesik bir Kore gazisi ile tanıştı, evlendi. Bilal’i günüydü. Arapsabunu almak için bakkala gibi oldu. Elinde arapsabunu torbası, sallanarak nüfusuna geçiren gazi işi büyüttü. Tophane’deki gittiğinde adam bir gazete uzatmış, “Bak” dükkândan çıktı. Dizleri kesilmişti. Kendi kapı Amerikan Pazarı’nda bir dükkâna ortak oldu. demişti, “seninkiler de giriyorlar savaşa!..” larının taş eşiğine oturdu. İçeriden Bilal’in sesi Gülizar, evinin kadınıydı artık. Mutluydu. Gülizar, artık yürümeye başlayan oğlunun, geliyordu. Döndü, kısık bir sesle, “Sus oğlum” Geçmişine sünger çekti. Kocasına hep sa yüzünü bir daha görmediği babasına, “Be dedi, “sus… Baban savaşa gidiyor!..” dık kaldı. nimki” derdi. Önce ne düşüneceğini bileme HHH Amerikalıları hiç sevmedi. Şeyh Horoz bölgesi vuruldu Afrin’e yönelik başlatılan Zeytin Dalı harekâtı 34. gününü geride bıraktı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Afrin’e yönelik başlattığı Zeytin Dalı harekâtı 34. gününü geride bıraktı. Genelkurmay rolünü ele geçirdi. Gün içinde Cinderes beldesinin Tell Dilur köyü, Bülbül beldesinin Mikdad ve Ali Racu köyleri ile Racu beldesine bağlı Sarı Uşa Erdoğan’dan ‘savaş’ tanımı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 35. gününe giren Zeytin cadeleyi askerimiz sürdürüyor tüm imkânları ile. Bazı yalan yanlış şey Başkanlığı’nca, 32 askerin şehit olduğu, 9 sivilin de hayatını kaybettiği harekâtın son durumuna ilişkin bilgilendirme yapıldı. Açıklamada, 49’u son 24 saatte olmak üzere harekâtın başından bu yana 1839 teröristin öldürüldüğü kaydedildi. Suriye’nin Şeyh ğı ve Rahmanlı köyleri de ele geçirilmişti. TSK ve ÖSO güçleri, harekâtın başından bu yana Afrin’in 5 beldesinde biri belde merkezi, 71’i köy, 6’sı köy altı yerleşim ve 20’si stratejik dağ veya tepe, biri üs olmak üzere 99 noktada kontrolü ele aldı. Gaziantep’in İs Dalı harekatına ilişkin ilk kez “savaş” tanımı yaptı. Başbakan Binali Yıldırım’ın “Savaşa falan girdiğimiz yok” ifadeleri ve savaş karşıtı açıklama yapan yurttaşların tutuklanmasına karşın Erdoğan, “Bu sabah itibarıyla Afrin savaşında 1829 teröristi Mehmedimiz etkisiz hale getirdi” dedi. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda ler çıkıyor. Hiçbirine aldırmadan yolumuza devam ediyoruz” dedi. Türk Tabipleri Birliği, Afrin’e yönelik başlatılan Zeytin Dalı harekâtı hakkında “Savaş, halk sağlığı sorunudur” bildirisindeki “savaş” tanımı nedeniyle iktidar ve yandaşlarının hedefi haline gelmişti. Savaş karşıtı söylemlerde bulunan STK yöneticileri ve yurttaşlar Horoz bölgesindeki hedefler lahiye ilçesinde kurulan Müş düzenlenen Kültür ve Turizm Ba hakkında başlatılan gözaltı ve tu Türk savaş uçakları tarafından vuruldu. TSK ve ÖSO, Şeyh Hadid beldesine bağlı Zehra, Aşağı Korgan ve Yukarı Korgan köylerinin kont terek Görev Merkezi’ne jandarma ve polis özel harekât personeli ile güvenlik korucusu ve zırhlı iş makineleri sevkıyatı devam ediyor. l DHA kanlığı Kültür Sanat Özel Ödülleri Töreni’nde konuşan. Erdoğan, “Bu sabah itibarıyla Afrin savaşında 1829 teröristi Mehmedimiz etkisiz hale getirdi. Dağ taş, gece gündüz demeden şu anda bu mü tuklama furyasına karşı hükümet kanadından yapılan açıklamalarda, savaşın iki devlet arasında olabileceği ifade edilerek “savaş değil harekât” vurgusu yapılmıştı. l ANKARA / Cumhuriyet ŞEHİTLER GÖZYAŞLARIYLA UĞURLANDI Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinin karşısıdaki Irak’ın kuzeyindeki Kanire Çam Tepe üs bölgesinde PKK’li teröristlerin saldırısında şehit olan Sözleşmeli Er Eren Çelik (28) için memleketi Adana’nın Ceyhan ilçesinde tören düzenlendi. Şehidin cenazesi ilk olarak Soysalı Mahallesi’ndeki evine getirilerek helallik alındı. Daha sonra mahalle mezarlığında düzenlene tören sırasında şehidin tabutuna sarılan annesi Hafize ile eşi Meltem Çelik uzun süre ağıt yaktı. Kılınan cenaze namazının ardından şehidin cenazesi gözyaşları içinde aile mezarlığında toprağa verildi. Sözleşmeli er Cumali Gür (26) için ise Antalya’nın Manavgat ilçesi Kızılot Mahallesi’nde tören düzenlendi. Anne Gür, tabuta sarılarak “Cumalim senin için ben savaşacağım, canım kuzum” dedi. Askeri kamuflajı gireyerek tabuta sarılan şehidin kardeşi Yasemin ise “Ağlamak yok, benim abim ağlamaz, ben de ağlamam abi. Ağlamam” dedi. Kılınan cenaze namazının ardıhdan şehidin cenazesi Kızılot Mezarlığında defnedildi. l DHA / İHA Tören sırasında şehit Eren Çelik’in tabutuna sarılan annesi Hafize, eşi Meltem Çelik uzun süre ağıt yaktı. 23 ŞUBAT 2018 SAYI: 33742 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Bülent Özdoğan Faruk Eren Aykut Küçükkaya KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06:15 06:01 06:24 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07:40 13:23 16:24 07:24 13:08 16:09 07:45 13:31 16:34 Akşam 18:55 18:40 19:04 Yatsı 20:14 19:58 20:20 ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI behicak@yahoo.com.tr kamilmasaraci@gmail.com ŞamPYD Afrin pazarlığı TSK öncülüğünde birinci ayını dolduran Afrin harekâtına karşı, Ankara’nın terör örgütü saydığı PYD/YPG ile Şam hükümeti arasındaki pazarlıkların ilerlediğine ilişkin işaretler artıyor. Lübnan televizyon kanalı El Meydan, dün de Ulusal Savunma Güçleri’nden 400 milisin Afrin’e geçtiğini duyurdu. Sputnik’e konuşan Kürt kaynak ise söz konusu güçlerin Afrin’de YPG’lilerle birlikte hareket edeceklerini iddia etti. Reuters’e konuşan başka bir Kürt kaynak ise, Afrin’de milis güçlerinin bulunduğunu doğrularken, Şam’dan halk güçlerinin yanı sıra Suriye askerinin kente girmesini talep ettiklerini söyledi. AnkaraWashington ilişkilerinin tekrar düzeltilmesi için Beyaz Saray’ın yeni bir hareket planı üzerinde çalıştığı iddia edildi. Dün Amerikan Wall Street Journal (WSJ) gazetesinde Dion Nissenbaum tarafından kaleme alınan bir makalede, iki ülke arasında ABD Savunma Bakanı Jim Mattis’in yanı sıra McMaster ve Tillerson’ın da katıldığı görüşmelerde Washington temsilcileri, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı “İran ve Rusya ile müttefikliğin Türkiye’nin çıkarlarına zarar verdiğine” ikna etmeye çalıştı. İki ülke arasında ihtilafları ortadan kaldırmak üzere çalışma gruplarının kurulmasına karar verilen görüşmede, Washington’un Rusya’nın Türkiye’ye S400 füze savunma sistemleri satarak NATO’yu dağıtma amacında ilerleme kaydetmesinden duyulan endişenin de paylaşıldığı öne sürüldü. ABD yönetiminin, Türkiye’yle yaşanan asıl sorunun YPG’nin desteklenmesi olduğunu tespit ettikleri belirtilen makalede Ankara’ya Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’ye gelebilecek saldırılara karşı ortak gözlem noktası oluşturma ve Ankara açısından “makbul” Kürt temsilcilerini belirleme önerileri sunulduğu da savunuldu. l Dış Haberler C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle