23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 21 Şubat 2018 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: FUNDA YAŞAR ER Böyle adalet olmaz Kılıçdaroğlu gazetemizin tutuklu yönetici ve yazarlarına destek çıktı: Hâkim karşısında dik ve onurlu durdukları için içerideler CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisi hakkında suç duyurusunda bulunan YKS’ye, “Hedefimiz en az yüzde 60. YSK içindeki çete dahi bizim başarımıza gölge düşüremez. Çete dedim diye suç duyurusunda bulunmuşlar. Vallahi de billahi de siz çetesiniz” diye seslendi. Hükümeti “Emperyalizmin çekim gücünün dışına çıkın” diye uyaran Kılıçdaroğlu, “İlla emperyalist güçler gelecek, onların eşliğinde biz bunu yapacağız. Onların eşliğinde barışı getiremezsin. Silahı veren kim? Ya Rusya’ya Amerika. Toplanın 4 devlet, oturun konuşun” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, geçirdiği ameliyat sonrasında ekran karşısına ilk kez partisinin grup toplantısıyla geçti. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle: Hiçbir şey yapmasak bile... Bir kurultay yaptık, 2 genel başkan adayı çıktı. Gençlik Kolları, Kadın Kolları kurultaylarımız oldu. İkişer aday yarıştı. Memlekette demokrasi unutuluyor. Bir kurultay yapıyoruz birden çok aday çıktı ama onlar bir il başkanını bile kulağından tutup kapı önüne koyuyorlar. İnsanı robot yerine koyan bir anlayış. Hiçbir şey yapmıyorsak bile bu ülkede demokrasinin varlığını seçimle ortaya koyan tek parti CHP. Sırtları sıvazlanıyor “6 yaşındaki çocuk evlenebilir” diye fetva veren ve onlara destek veren iktidara asla ve asla oy vermeyin. Bu söyleniyor, kimseden ses yok, başka bir şey olsa televizyonlar kapatılır, konuşanlar tutuklanır. Bunların sırtı sıvazlanıyor. Tüm kadınlara sesleniyorum; çocuklarınızı seviyorsanız bu anlayışı Türkiye’ye getirmek isteyenlere asla ödün vermeyin. Hangi partiye oy vereceğiz, diye düşünebilirler. Gayet basit, sana seçme ve seçilme hakkını veren partiye oy vereceksin. İstismarcılara en ağır ceza Çocuk istismarcılarına en ağır cezayı getireceğiz. Bu konuyu eğitimle, cezayla, çocuklarımızı baş tacı ederek sonlandıracağız. Kız çocuklarının okuması için ailelere özel destek vereceğiz. Büyük ablam okuma yazma bilmiyor. Benim iki kızım da üniversiyeti bitirdi. Kız çocuklarının okuması en büyük arzumuzdur. Çocuklarımız sadece devlet yurtlarında kalacak, özel yurtlara teslim etmeyeceğiz. Taşımalı eğitime son vereceğiz. Çocuk neredeyse orada okul ve öğretmen olacak. Çeteye rağmen alacağız İki hedefimiz var. Birinci hedefimiz yerel yönetimler. İstanbul, Ankara, Bursa, Denizli, Antalya, Mersin, Adana’yı alacağız. İkinci bir seçim daha var, “En az 50 artı bir” deniyor. Hayır, hedefimiz en az yüzde 60. Neden? YSK içindeki çete dahi bizim başarımıza gölge düşürmesin diye. “Çete var” demiştim suç duyurusunda bulunmuşlar. Çete ne demek? TDK’ye göre; “Yasadışı işler yapmak veya etrafındakileri korumak için bir araya gelmiş topluluk”. Mühürsüz oy pu ‘Büyük ihtimalle Sarraf’ı konuştular’ “Tillerson geldi, 3.5 saat görüştüler ve yarım sayfalık metni kamuoyu ile paylaştılar. TürkiyeABD Stratejik Ortaklığı Hakkında Ortak Açıklama. ABD’ye o kadar suçlama yapıldı. Metinde ABD, ‘Afrin’e açık ve şartsız destek veriyorum’ demiyor. Mınbiç’ten YPG, PYD ve PKK’nin çekilmesi önerimize somut bir şey söylemiyor. Fırat’ın doğusundaki yapılarla ilgili himaye etmeye devam edeceğini söylüyor. PYD ve YPG’yi terör örgütü olarak görmediğini, ağır silahları toplamayacağını söylüyor, FETÖ’yü de zaten terör örgütü olarak görmüyor. Şimdi siz bunun altına hangi gerekçeyle imza attınız? Bu kadar suçladınız, biz de size hak verdik. Peki, bu metnin altına hangi gerekçe ile gidip imza attınız? Yarın çıkıp diyecek ki, “Tillerson da aldattı”. Ya kardeşim bir sefer de benim sözümü dinle. Böyle bir metnin altına imza atılır mı? Her önüne gelen seni kandırıyor. Bu ortak açıklamada bir şey daha var. Dünyada tercümanlık yapan Dışişleri Bakanı yoktur, bizim dışımızda. Ya sen bakan mısın tercüman mısın? Dışişleri Bakanlığı’ndan bir tek görevli yoktu. Devlet devre dışı. Tutanak tutulup tutulmadığını da bilmiyoruz. Neden? Büyük ihtimalle Sarraf, Halk Bankası’nın durumu görüşüldü, onları kimse duymasın diye.” sulaları geçerli diye karar aldılar mı, aldılar, bu karar yasaya aykırı mı? Aykırı. Bir araya geldiler mi? Geldiler. Vallahi de billahi de siz çetesiniz. Asıl siz suçlusunuz. Yasayı, Meclis iradesini yok saydınız. Kendi kendinize “mühürsüz oy pusulaları geçerli” dediniz. Talimat aldınız, talimat alan çeteyi de ilk kez görüyorum. Çetenin dahi tüm oyunlarına rağmen yüzde 60 alacağız ve bu ülkeye demokrasi getireceğiz. Gazeteciden intikam Nazlı Ilıcak, Mehmet Altan, Ahmet Altan hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Hem cebir hem şiddet diyor. Bunlar hangi cebir ve şiddeti kullandılar? Bunların elinde benim bildiğim kadarıyla sadece kalem var, silah yok. Birisine saldırmadılar, öldürmediler. “Söz ve yazıyla...” diyor. Dünya tarihinde ilktir söz ve yazıyla cebir ve şiddeti aynı kefeye koymak. Anlamak mümkün değil. Karar Saray’dan alınan talimatla verilen karardır. Yargı bağımsız değil, satın alınmış vaziyette, kimine makam mevki, kimine milletvekilliği sözü veriliyor. Satılan yargı, yargı değil; satılan hâkim, hâkim değildir. FETÖ’cü diye suçluyorlar. FETÖ’cü diye gazeteci, sanayici, esnaf, memur, profesör, polis buldun, bir tane siyasi yok mu? Bu aynı menzile yürüyenler nerede? Nerede bu FETÖ’cüler? FETÖ’nün siyasi ayağını çıkarmayanlar, tarihin en şerefsiz insanlarıdır. Aynı menzile yürüyeceksin, ne istedilerse vereceksin, intikamını gazetecilerden alacaksın. Böyle adalet olmaz Ahmet Şık, Akın Atalay, Murat Sabuncu... Şık’ın ne günahı var? Ergenekon, Balyoz... Ahmet Şık, yayımlanmamış kitabı nedeniyle hapse atıldı. Zaman geçti, 20 Temmuz sivil darbesi oldu, aynı Ahmet Şık şimdi FETÖ’cü diye içeride. Akıl var mantık var. Niçin içeride biliyor musunuz? Mahkemede hakimin karşısında dik ve onurlu durduğu için içeride. Hakime yalakalık yapacak da hâkim serbest bırakacak. Murat Sabuncu aynı şekilde. Akın Atalay yurtdışındaydı, geldi. Kaçma falan yok. Alıyorsunuz, adalet diye hapse atıyorsunuz. Böyle bir adalet olamaz. Seni kim aldattı? Deniz Yücel 14 gün gözaltında kaldı. 365 gün çoğu tek kişilik hücrede, hapis yattı. Tahliye olmasına sevindim. Deniz Yücel için ne dediler? Erdoğan 2017’de konuşuyor, “Bu adam terörist, gazeteci değil”, “Merkel’e dedim ki, Sayın Şansölye o gazeteci değil, terörist”, “Kesinlikle, ben bu görevde, bu makamda olduğum sürece asla vermeyeceğiz”, “Bu tam bir ajan terörist”, “Ben Merkel’e 4 bin 500 PKK’linin dosyasını verdim biri için bile dönüş olmadı” diyor. Tahliyeden sonra Yücel’in açıklaması, “Bugün cezaevinden çıkarken tutukluğuma devam kararı verdiler ama yine de çıktım, neden çıktım, neden tutuklandım hâlâ bilmiyorum” diyor. Ülkenin en tepesinde olan kişi, “Bu ajan, terörist, asla bırakmayacağım’’ diyor. İddianame dahi hazırlanmadan ajan, terörist dedin. Neden serbest bıraktın, demek ki terörist değil o zaman sana bu bilgiyi kim verdi, seni kim aldattı? Gül’ün eşinin günahı ne? Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün eşinin yurdışına çıkış yasağı var. Hadi Gül’e yurtdışı çıkış yasağı getirdin, eşinin ne günahı var? Ama bir yerlerden telefon gelince tüm ipleri atıyorsun, tahliye ediyorsun, yurtdışına çıkış izni veriyorsun. 4 bin 500 PKK’liden birini bile göndermiyorlarsa, nasıl “ajan terörist” diye suçladığın adamı serbest bıraktın? “Ben bu görevde olduğum sürece ver meyeceğiz” diyordu. Ben de sandım ki, Man Adası belgeleri doğru çıktı kendisi istifa etti, istifa edince görevden ayrıldı, Yücel serbet bırakıldı sandım. Meğer öyle değilmiş. Telefonla adam kurtarma Büyükada’da sivil toplum kuruluşları bir toplantı yapıyorlardı. 8 kişi hakkında tutuklama kararı çıktı. 2’si Alman ve İsveç vatandaşı. Onları da suçladılar. Nasıl oldu da bir süre sonra serbest kaldılar? Bu çifte standart hukukun neresinde var? Talimatlar ile insan öldüren iki Rus casusu iade edildi. Sonuç, oturduğu koltuğu beş paralık ediyor, itibarsız hale getiriyor. O koltuğu itibarsızlaştırırsan Türkiye itibarsızlaşır. 2018’de bunlar Türkiye’yi egemen güçlerin şamar oğlanı haline getirdi, Merkel, Putin, Makron telefon eder adamını kurtarır. Bir de “Yargı bağımsız” diyorsun, yok öyle bir şey. “Saray’dan talimat” diyordum, işte kanıtları bunlar. Kadıyı satın aldığın gün adalet ölür, adaletin öldüğü gün de devlet ölür. Geldiğimiz durum bu. Emperyalizm uyarısı Allah aşkına, şu ABD ve Rusya’nın egemenliğinden kurtulun. O çekim gücünün biraz dışına çıkın. Yapacağınız şey bu bölgede 4 devlet var. Türkiye, İran, Irak ve Suriye. Bu 4 devletin başkanı bir araya gelip kendi sorunlarını çözemiyor mu? 4 ülkenin cumhurbaşkanı barış içinde yaşamaya karar veremiyor mu? İlla emperyalist güçler gelecek, onların eşliğinde bu iş yapılacak. Onların eşliğinde barışı, huzuru getiremezsiniz. Onlar senin eline silah verirler gönderirler Suriye’ye. Akan kan kimin, Amerikan kanı mı, Rusya kanı mı? Hayır Müslümanın kanı. Silahı veren ya Rusya ya ABD. Uyanmıyor musunuz? l ANKARA/Cumhuriyet CHP’li Özel, Mısıroğlu’na ziyareti “açıklamaya muhtaç” olarak niteledi. Özel’den Mısıroğlu tepkisi CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan ve TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın Atatürk karşıtı söylemleriyle kamuoyunda tepki çeken Kadir Mısıroğlu’nu tedavi gördüğü hastanede ziyaret etmesini eleştirerek, “Bu açıklamaya muhtaç, ayıplı bir iştir” ifadesini kullandı. TBMM Genel Kurulu’nda yerinden söz alan Özel, Erdoğan’ın ve Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın Mısıroğlu ziyaretini “Resimleri burada, elini tut tular, gözüne baktılar. Meclis’in başkanı ve ülkenin Cumhurbaşkanı kimi ziyaret etti? ‘Keşke Yunan kazansaydı. Ne hilafet yıkılırdı. Ne şeriat yıkılırdı’ diyeni, ‘Yunanı 500 sene idare ettik, yendik diye bayram yapmak abesle iştigaldir’ diyeni, ‘10 Kasım’da saat 09.05’te kenefe gidin’ diyeni. Kiminle beraber ziyaret ediyor? ‘Biz ata, ite, puta tapanlardan değiliz, o yüzden Atatürk anıtına çelenk koymadım’ diyen Şevki Yılmaz’ı yanına alıp ziyarete gidiyor. Bu açıklamaya muhtaç, ayıplı bir iştir” dedi. haber 5 BULDAN GRUPTA KONUŞTU Çözüm masasına dönüş çağrısı HDP’de Olağan Kongre’nin ardından gerçekleştirilen ilk grup toplantısında Eş Genel Başkan Buldan, çözüm masasına dönüş çağrısı yaptı. HDP’nin Meclis Başkan Vekili olarak Mithat Sancar belirlendi HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, kongrenin siyaset dışına atılmaya çalışılan HDP’nin demokratik iradesi ni ortaya koyduğunu ve halkın hükümet tarafından devrilen çözüm masasına geri dönme mesajı verdiğini kaydetti. Buldan, “İşte bunun için çözüm yolunu gösteriyoruz iktidara, bir kez daha. Çözüm sürecini bitirmemiş olsaydınız, bugün Afrin’de savaşa girmemiş olacaktınız, darbe girişimi gerçekleşmeyecekti” dedi. Serpil Kemalbay Pervin Buldan HDP’nin 11 Şubat’ta gerçekleşen 3. olağan kongresinin ardından ilk Meclis grubu toplantısı dün gerçekleşti. Kürsüye çıkan Buldan, konuşmasının başında Serpil Kemalbay’ın serbest bırakıldığı bilgisini duyduklarını belirterek, “Ama hemen aramıza gelmediği için hâlâ gözaltında sayıyoruz” dedi. Kemalbay sürprizi Buldan, konuşmasını sürdürürken, Kemalbay’ın salona girmesi partililer tarafından sevinçle karşılandı. Buldan, toplantıda eş genel başkan olmasının ardından HDP’nin TBMM Başkan Vekili’nin Mithat Sancar olacağını da açıkladı. Buldan, Afrin üzerinden seçim hesapları yapıldığı belirterek, “AKP’liler ‘Afrin’e girmekle oylarımız’ arttı diyor. Afrin üzerinden seçim hesapları yapılmaya çalışılıyor. Türkiye halkları bunu çok iyi görmeli. Çünkü Afrin’e gidenler ya da Afrin’de savaş kararı alan lar bugün kendi koltuklarında oturmaya devam ediyorlar” diye konuştu. Buldan, “Çözüm süreci bu ülkenin, özellikle Türkiye halklarının, adalete olan inancının göstergesiydi. 2011 ve 2015 yılları arasında tek bir insanın bile burnunun kanamamasının bizler için büyük bir kazanım oldu” diye konuştu. Buldan, şunları dile getirdi: “Kongremiz siyaset dışına atılmaya çalışılan partimizin halkımızla birlikte demokratik siyasete olan inancını bir kez daha ortaya koymuştur ve halkımız savaşa karşı barışı haykırmıştır. Demokratik çözümden yana iradesini ortaya koymuştur. Halkımız, hükümet tarafından devrilen çözüm masasına geri dönülmesi mesajını vermiştir. 5 Nisan 2015 tarihinden beri kendisinden haber alınamayan Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi yerle bir etmiştir.” l ANKARA/Cumhuriyet DEMİRTAŞ’TAN AÇIKLAMA: Öcalan hiçbir zaman bize talimat vermedi Edirne Cezaevi’nde tutuklu olan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, geçen hafta tutuklu olduğu davanın duruşmasında yaptığı savunmada 2010 yılındaki referandumda, bakan aracılığıyla İmralı’dan Abdullah Öcalan’ın el yazısıyla bir mektup getirildiğini açıklamıştı. Demirtaş, avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamada, ifade ettiği bazı beyanların çarpıtıldığını ya da yanlış ifade edildiğini dile getirdi. Demirtaş, şunları dile getirdi: “Sayın Öcalan hiçbir zaman benimle ve partimle talimat olarak algılanabilecek bir ilişkiye girmemiştir. Ancak hükümet, Sayın Öcalan’ın bazı değerlendirmelerini bize talimat gibi sunmaya çalışmıştır. Oysa Sayın Öcalan’dan bugüne kadar bize yönelik ne bir talimat alabilmişlerdir ne de bize herhangi bir emrivakiliği kabul ettirebilmişlerdir. Ancak, İmralı Çözüm Sürecini siyasi bir baskı ve şantaj aracı haline getirme ye çalışmışlardır. Bu açıklamaları yapmamın nedeni de spekülatif bir gündem yaratmak değil, yargılandığım dosyada hakkımdaki bu yönlü iddialara cevap vermektir. Duruşmada söylediklerimin tamamı da yüzde yüz doğrudur. Hükümetin çözüm süreçlerine yaklaşımdaki samimiyetsizliğinin de anlaşılması açısından bunların bilinmesinde fayda olduğunu düşünüyorum.” Bir fezleke daha Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Demirtaş hakkında, 2016’da HDP Diyarbakır İl Başkanlığı 1. Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşma nedeniyle “Türkiye Cumhuriyeti devletini ve hükümetini alenen aşağılama”, “Cumhurbaşkanı’na hakaret” ve “Terör örgütü propagandası yapmak” iddiasıyla fezleke hazırladı. Yasama dokunulmazlığının kaldırılması halinde Demirtaş’a 11 yıla kadar hapis istemiyle dava açılabilecek. l DHA YÜKSEKDAĞ DAVASI Hâkimden polise suç duyurusu uyarısı! Eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın tutuklu yargılandığı davanın 4. duruşması Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, Sincan Cezaevi Kampusu’nda bulunan duruşma salonunda görüldü. 15 aydır Kandıra F Tipi Hapishanesi’nde tutuklu bulunan Yüksekdağ, duruşmaya katılmadı. Duruşmayı takip etmek için gelen Fransa, İsviçre, İsveç ve Norveç elçilik heyetleri salona alınmadı. Mahkeme heyeti, yabancı heyetten sadece Parlamentolararası Birlik Genel Sekreterliği’nden Ingeborg ShcwarzZupüroli’nin alınmasına karar verdi, ancak polis valilik talimatı olduğunu belirterek, kararı uygulamadı. Mahkeme başkanının, katılmasını engelleyenler hakkında suç duyurusunda bulunacağını bildirmesi üzerine ShcwarzZupüroli duruşmaya katılabildi. Mahkeme, Yüksekdağ’ın tutukluluğunun devamına ve HDP eş genel başkanlık ve vekilliği dönemindeki faaliyetleri nedeniyle açılan bazı dava dosyalarının birleştirilmesine karar vererek duruşmayı 17 Mayıs’a erteledi. l ANKARA/Cumhuriyet Ayla Akat Ata tutuklandı Diyarbakır’da önceki gün Başsavcılığı’na SEGBİS üzegözaltına alınan eski HDP rinden ifade verdi. Ayla Akat milletvekili Ayla Akat Ata, dün Ata, ifade işlemlerinin ardından emniyetteki ifade işlemlerinin sevk edildiği mahkemece ardından Diyarbakır Adliyesi’ne tutuklandı. Ata, 95 yıla kadar getirildi. 2015 yılında yaptığı bir hapis istenen başka bir davada konuşmada “örgüt propa 4 Mayıs 2017’te ‘adli kontrol’ gandası yapmak” ile suçlanan şartıyla tahliye edilmişti. Ata, Ardahan Cumhuriyet l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle