Katalog

Perşembe 1 Şubat 2018 EDİTÖR: ALPER İZBUL haber 5 ‘Gayri milli olmanın delili’ CHP’li Tezcan, ÖSO’yu Kuvayı Milliye’ye benzeten Erdoğan’a ‘saygısızlık, hadsizlik’ eleştirisi yaptı ve ‘Çık tarihimizden ve şehitlerimizden özür dile’ diye seslendi CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Özgür Suriye Ordusu’nu Kuvayı Milliye’ye benzetmesini eleştirerek, “Kuvayı Milliye ile ÖSO’yu bir görüyorlar. Bu ne say gısızlıktır, hadsizliktir, edepsizliktir. AK Parti Genel Başkanı’nın derhal tarihimizden ve şehitlerimizden özür dilemesi gerekir” dedi. Tezcan, partisinin son MYK toplantısının ardın dan yaptığı açıklamada şunları söyledi: Tercihe zorlanıyoruz: Bugün Türkiye’de bir şeye daha doğrusu iki şeye zorlanıyoruz, millet, halk, muhalefet olarak. Bir tercihe zorlanıyoruz iktidar tarafından. Diyorlar ki, terör mü faşizm mi? İkisinden birini tercih edeceksin diyorlar. Bunu reddediyor, ikisine de hayır diyoruz. Savaş sevicilik: Tabipler odasına baskın yapıldı. Savaşa karşıyız ifadesini, içeriği, bildiriyi kabul edin veya etmeyin bu başka bir tartışma, size kalmış. İçeriği ne olursa olsun o sözleri söyleme özgürlüğünü savunmak her demokrat ve aydının görevidir. Farklı sözler terör sevicilik değildir ama farklı seslere sözlere tahammülsüzlük, tam da savaş seviciliktir. Bu harekâta destek veriyoruz. Aramızdaki bir fark ama konuşurken ağzımız dan kan damlamıyor. Adı Zeytin Dalı olan haklı meşru gerekli bir harekâtı savaş edebiyatına dönüştürürseniz kirletirsiniz. Gayri milli olduğunuzun delili: Kuvayi Milliye ile ÖSO’yu bir görüyorlar. Bu ne saygısızlıktır, hadsizliktir, edepsizliktir. Bu ülkede mazlum halkın kendi içinden çıkmış kararlı gücüne dayanan en şerefli tarihimizin bir özetidir. Nereden geldiği ve nereye gideceği belli olamayan güçlerin toplamı değildir Kuvayı Milliye hareketi. Kuvayı Milliye hareketini böyle bir hareketle özdeşleştirmek sizin gayri milli olduğunuz ikrarı ve delilidir. AKP Genel Başkanı’nın derhal tarihimizden ve şehitlerimizden özür dilemesi gerekir. Bu benzetmeyi yaparak Kurtuluş Savaşı şehitlerine, Kuvayı Milliye şehitlerine hakaret etmiştir. Özür dilemesi gerekir. l ANKARA/Cumhuriyet ÖZGÜR ÖZEL’DEN ÜNAL’A YANIT: Erdoğan ile PKK’nin ulağı CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, AKP Sözcüsü Mahir Ünal’ın CHP’ye yönelik “terör sevicisi” ve “çoklu kişilik bozukluğu sorunu yaşıyor” ifadelerine yanıt verdi. Özel, “Mahir Bey’in geçmişinde hatırlamak istemedikleri var. Dolmabahçe’de oturdu, terör örgütüyle pazarlığın son noktasında vardı, FETÖ ile dershane krizini çözmek için devreye girdi. FETÖ ile Erdoğan’ın, PKK ile Tayyip Erdoğan’ın ulağı, çıkmış CHP’ye laf söylüyor” dedi. OHAL’de adaleti oyuncak ettiler! Mahkemelerin ‘görevsizlik’ gerekçesiyle ihraç başvurularını reddederek adres gösterdiği OHAL Komisyonu, ‘siz görevlisiniz’ diyerek topu yine mahkemelere attı Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, OHAL İnceleme Komisyonu’nun 105 bin 151 başvurudan 1652’si hakkında karar verdiğini, bu kararlardan 41’inin kabul, diğerlerinin ise ret olduğunu açıkla ‘14 bin kişi firarda’ dı. Bozdağ, ret kararlarının bazı mahkeme FETÖ davalarına ilişkin soruşturma ve kovuşturma lerin görevsizlik kararlarına ilişkin olup evresindeki dosyalara ilişkin bilgi veren Bozdağ, işin esasının incelenmediğini ‘siz görevli soruşturma evresinde FETÖ örgüt üyeliği ve yöneticiliği siniz’ diyen kararlar olduğunu söyledi. İhraç kararları üzerine mahkemeler, ‘görevsizlik’ kararı vererek topu OHAL İnceleme Komisyonu’na atmıştı. kapsamında 103 bin 907 dosya, 210 bin 600 şüpheli, hakkında yakalama emri çıkartılmış firarda olan 14 bin 64 kişinin bulunduğunu anlattı. Darbe, anayasal düzene karşı suçlarla ilgili 4 bin 725 dosya, 11 bin 228 şüpheli, 364 yakalama kararı olduğunu kaydeden Bozdağ, 1.5 yıldır bekleyen ‘acele’ OHAL kapsamında çıkarılan KHK’leri şim hem örgüt üyeliği hem de darbe suçlamasıyla 2 bin 913 dosya, 7 bin 436 şüpheli, 237 yakalama kararının olduğunu belirtti. Bozdağ, toplamda diye kadar komisyonlarda görüştürmeyen soruşturma evresinde olan dosya sayısının ise AKP, Meclis’te bulunan tüm KHK’leri bu haf 105 bin 709, şüpheli sayısının 214 bin 442, ta TBMM Genel Kurulu’ndan geçirmek için dün İçişleri Komisyonu’nu topladı. OHAL sü yakalama emri bulunan kişi sayısının ise 14 bin 191 olduğunu bildirdi. resince kamudan ihraçlar, iadeler kurum ka patma ve açmaları düzenleyen KHK’lerle il gili bilgi veren Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, bugüne kadar çıkarılan 31 KHK’den 5’inin TBMM’de kabul edilerek yasalaştığını söyledi. KHK’lerden 15’inin ihraç, iade, ka patma ve açmaları içeren tedbir, 2’sinin hem görevsizlik kararlarına ilişkin olup işin esa üyeliği ve yöneticiliği nedeniyle dosya sayısı tedbir hem de yapısal düzenlemeler, diğer sı incelenmeyip ‘siz görevlisiniz’ diyen karar nın 42 bin 930, şüpheli sayısının 88 bin 400, 14’ünün ise sadece yasal düzenlemeleri içer lardır. Ama bu retlerin kapsamı daha ziyade hakkında yakalama emri bulunan kişi sayısı diğini anlatan Bozdağ, siyasi parti grupları birtakım görevsizlik ve benzeri konular var. nın 3 bin 625 olduğunu kaydeden Bozdağ, tu nın ortak anlaşmasıyla KHK’lerin genel ku Bugüne kadar KHK’lerle yapılmış ihraç sayı tuklu bulunan kişi sayısının 20 bin 406, ad rulda görüşüleceğini belirtti. sı 110 bin 778, iade sayısı 3 bin 604. Şu anda li kontrol altında olanların sayısının 50 bin OHAL İnceleme Komisyonu’nun çalışmala KHK’lerle ihraç edilen kişi sayısı net olarak 927 olduğunu, geri kalanların serbest yargı rıyla ilgili de bilgi veren Bozdağ, komisyonun 107 bin 174’tür.” landığını anlattı. Anayasal düzene karşı suç kabul kararı verdiğinde ilgili kişinin görevi Cezaevlerinde Mor Beyin tuzağına düşen lardan olan dosya sayısının 1415, şüpheli sa ne iade edileceğini, kapatılan bir yerin açıla ve ByLock’a yönlendirilerek ByLock’çu gö yısının 12 bin 300, yakalama emri bulunan, cağını, talebin reddi halinde ise komisyonun züken tutuklu kişinin olmadığını belirten firarda bulunan kişi sayısının 212 olduğuna kararının idari işlem kabul edildiği için ida Bozdağ, “FETÖ’nün mağdur ettiği vatandaş dikkat çeken Bozdağ, bunlardan adli kontrol ri yargı yolu açılacağını söyledi. Şu ana ka larımızdan mağduriyeti devam eden kimse altında olan 3 bin 880, tutuklu olan 4 bin 486 dar komisyona 105 bin 151 kişinin başvuru yoktur. Örgütün haberleşme aygıtı ByLock kişi olduğunu belirtti. Hem darbeden hem de da bulunduğunu anlatan Bozdağ, bu başvu kullananlardan cezaevlerinde tutuklu olan, örgüt üyeliğinden 1071 dosya, 10 bin 534 sa rulardan 1562’si hakkında karar verildiğini, kontrol altında olan, yargılaması devam nık, 142 yakalama emri olduğunu kaydeden 41’i dışındaki kararların ret olduğunu anlat edenler var” diye konuştu. Bozdağ, tutuklu sayısının da 1232 kişi oldu tı. Bozdağ, “Ret kararları, bazı mahkemelerin Kovuşturma aşamasında bulunan örgüt ğunu söyledi. l ANKARA/Cumhuriyet Yedekleme ittifakı! Pusulada ayrı olacak partilerin aldığı oylar, YSK’ye bildirilen ittifak kapsamında birlikte sayılacak. Biri barajın altında kalsa dahi, toplam oy oranı geçerli olacak SELDA GÜNEYSU AKP ve MHP arasında kurulan ‘Milli Mutabakat Komisyonu’, 2019’daki Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile milletvekili seçimlerinde yapılacak ittifakın nasıl olacağıyla ilgili büyük oranda uzlaştı. Ancak iki partinin önünde “yerelde ittifak modelleri” üzerinde çalışmalar bulunuyor. AKP ile MHP arasında kurulan Milli Mutabakat Komisyonu dün 4. toplantısını yaptı. Büyük oranda uzlaşılan formülün dışında son anda yeni bir formül bulunmazsa, ittifak partilerinin cumhurbaşkanı adayı pusulada yer alacak. Cumhurbaşkanının adının altında da her iki parti, kendi amblemiyle birlikte yer alacak. Böylece seçmen kendi partisine oy verebilecek. Milletvekilliği seçimlerinde ise AKP’nin “seçmende kafa karışıklığına yol açmaması” için önerdiği formüle göre, her partinin milletvekili aday listesi pusulada ayrı ayrı yer alacak. Pusulada ittifak yapan partiler, aynı renkle belirtilirken, ayrıca pusulada ‘ittifak’ yazmayacak. İttifak yapan partiler, YSK’ye bildirimde bulunacak. YSK, ittifak yapan partiler pusulada ayrı ayrı yazılmasına karşın oy sayımında partilerin oyunu birlikte sayacak. İki partinin aldığı oy da ‘ittifakın oyu’ olarak sayılacak. Barajın yüzde 10 olarak korunması üzerinde görüş birliği sağlanırken, ittifak yapan partilerden biri yüzde 10 barajının altında kalsa bile ittifakın toplam oyu dikkate alınacağı için o parti barajı geçmiş olacak. İttifak partilerinin milletvekili dağılımı ise illerde aldıkları oylara göre kendi içinde belirlenecek. ‘Tek aday yazılsın’ İki parti ‘yerelde ittifak’ ile ilgili formüller üzerinde de çalışıyor. “Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine birlikte gidip, yerel seçimlerde ise sahada, her iki partinin ayrı hareket etmesinin anlamsız olacağı” görüşü ağırlık kazanırken, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri için öngörülen ittifak modelinin benzerinin yasa değişikliğiyle yerel seçimlerde de uygulanabilmesi üzerinde duruluyor. MHP, yerelde ittifakta, ‘Cumhur ittifakında olduğu gibi’ pusulada, illerde hangi partinin oyu daha fazlaysa, o partinin belediye başkan adayının yazılmasını” öneriyor. Buna göre, Ankara ve İstanbul gibi illerde, pusulada, AKP’nin belediye başkan adayının, Adana ve Mersin gibi illerde de MHP’nin belediye başkan adayının adı yer alacak. Belediye başkan adayının altında da AKP ile MHP’nin adları yazılarak, her iki partinin belediye meclis üyesi adayları listesi bulunacak. Böylece, seçmen Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçiminde olduğu gibi sandıkta kendi partisine oy verebilecekken, her iki partinin oyu ‘ittifakın oyu’ olarak kabul edilecek. Belediye meclisi üyelikleri de her partinin aldığı oy oranına göre belirlenecek. AKP’de ise ortak aday formülünün bazı illerde aday bulunmasında sıkıntı yaratabileceği gerekçesiyle “ittifaktaki pusulaya her partinin belediye başkan adayının yazılarak, hangi parti daha fazla oy aldıysa, o partinin adayının belediye başkanı olabilmesi” formülü dillendiriliyor. Buna göre iki aday olsa da iki partinin oyları ittifak yapacakları için birlikte sayılacak. İttifak partilerinin kazandığı illerde en çok oy alan partinin adayı belediye başkanı seçilmiş sayılacak. l ANKARA Hoşça kal hüzün... Gündüzün geceyle buluşan noktasında hoyrat bir kadının çığlıkları, alev alev yanan alaca bir kuşu andırır... Bir sevdadır o anda yüreklerde dolaşan... Zamanın içinde yok olan yalnızlıklar her iklimden şarkıları söyletir insana... Seher vakti habersizce gara giren ekspres, yüzlerdeki korkuyu alıp bir yerlere saklar... O koskoca Nâzım Hikmet, uçsuz bucaksız donmuş Kuzey Denizi’nde ışıldakların gölgesinde gibidir... Bir şiir düs¸er o anda yasak aşkların geçit vermeyen ormanında... Bir kadın gülümser, bir çocuk ağlar... Kırakof kentinin Kapris Barı’dır mekân... Bir koca kişi gülümser bir buluta belli belirsiz... Bir ses duyulur... Der ki: “Sesleniyorum, seni yitirmiş geri dönüyor sesimin yankıları...” Ayrılık çok kötü bir düştür. Ayrılık hüznün ırmaklarla buluştuğu akşamüstüler gibidir... Büyük korkularla selamlaşan ayrılık “Hoşça kal” dediğinde avuçlarında bir sıcaklığı saklar... Gözleri dolar insanın, ağlamak ister... Bilmem o anda neler geçer yüreğinizden...  Benim bacaklarım sızlar, kulaklarım zonklar...  Bir telefon zilidir çalan, hiç beklemediğiniz saatlerde... Kadın biraz utangaçtır: “Kocam evde bu akşam, dışarıya çıkamam...” Koskoca Nâzım, Bristol Oteli’nde alır soluğu... Bir şarkı mırıldanır yalnızlığın içinde... Ay diliminin üzerinde uyuyan genç kadını düşünür... HHH Kurşuni gökyüzüne bakan adam, hapishaneden dönen genç kadın, sevdanın pençesinde darmadağın olmuş düşlerle buluşur... Bir tutam kış kır çiçeği olur vazonun içinde... Duvarda suluboya bir resim... Hüzün o anda çoğalmaya başlamıştır... Kıpkızıl çizgide bölünmüş sıcak bir karanlık kaplamıştır her yeri... Parmakların ucunda kalan kokusu mudur sardunya yaprağının bilinmez... Bir şiirdir okunan şimdi, eski zamanları çalıp götüren... Belki bir aşktır mevsimlerin içinde yitirilen... Nâzım’dan gelen bir iki mektuptur başucumda duran: “Oyunda kaybeden aşkta kazanırmış. Beni seviyorsun, ama yalnız çocuğun, baban, arkadaşın, ağabeyin gibi değil, hatta kocan gibi de değil, âşığın gibi de beni seviyorsun değil mi?” Duvardaki suluboya tabloya bakar... Bir içki doldurur bardağa... Odanın içinde menekşe kokusu vardır... Okumayı sürdürür: “Merhaba canımın canı! Cuma günü sabahı İstanbul’dan yola çıktım. Köprüden Yalova’ya kadar, güneşte pırıl pırıl bir atlas kumaş gibi ışıldayan denizin üstünde, masmavi havayı ciğerime doldurdum da doldurdum. Vapur Moda’ya uğradı. Kalamış Koyu’nu gördüm. Yıldızlı bir gece, altın bir baş ve hatıralar... Yalova’dan Bursa’ya otobüs yolculuğu, kâh dağların tepesinde, kâh iki tarafı yemyeşil boğazların içinde üç saat süren bir yol... Cumartesi günü dinlendim. Pazar günü işte ve ben yazıyorum sana! Ayrılışımızın garip bir tadı kaldı damağımda, acı bir tat.. Yarı kalmış bir öpüşmeye benzer bir şey!.. Seninle gırtlağıma kadar doluyum!.. Ben bir toprak çanak gibiyim ve sen beni dolduran, baygın, acı kokulu kırmızı bir içkisin... Yaşım otuz sularında, fakat seni 14 yaşında bir mekteplinin ve 60 yaşında bir felsefe adamının ikiz aşkıyla seviyorum... Buraya gelmeden, sana yakın olanlardan, her gün seni görebilen, sesini duyabilenlerden Vedat’ı gördüm. Onun gözlerine bak, orda, beni, sana doğru eğilen gölgemi görürsün belki...” HHH O zamanın içinde yok olan yalnızlıklar, her iklimden şarkılar doldurur insanın yüreğini, gecenin bilinmeyen bir saatinde... Karlı gecelerde ona uzanan sıcak elleri bekler, öfkesinin bir anda sevince dönüştüğü yılları anımsar... Harlem’de söylenen bir zenci türküsü, uyuyan bir suyun ansızın haykırışı özgürlüğün sisi miydi? Kederliydi ama umutsuz değildi!.. O maceradan sadece silik fotoğraflar kalmıştı... KADİR HAS ÜNİVERSİTESİ ARAŞTIRMASI: Yurttaşların yarısı artık OHAL’i istemiyor Kadir Has Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Merkezi tarafından her yıl gerçekleştirilen, “Türkiye SosyalSiyasal Eğilimler Araştırması” 2017 yılı sonuçları dün açıklandı. Araştırma sonuçlarına göre ankete katılanların yüzde 47.5’i de OHAL’in uzatılmasını istemiyor. Araştırma Kadir Has Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Merkezi’nce 11 Aralık 20177 Ocak 2018 tarihleri arasında Türkiye nüfusunun genel temsiliyetine sahip 26 kent merkezinde ikamet eden, 18 yaş ve üzeri bin kişi ile yüz yüze görüşülerek gerçekleştirilen araştırmaya göre, Türkiye’nin gündemdeki en önemli sorununu Türk kökenli yurttaşlar yüzde 31.1 ile terör, Kürt kökenli yurt taşlar ise yüzde 33.9 oranıyla işsizlik olarak görüyor. Ankete katılanlara “Türkiye’de yargının siyasallaştığını düşünüyor musunuz?” sorusu sorulduğunda ise yüzde 50.6 “evet”, yüzde 30 “hayır” yanıtını verdi. “Mevcut OHAL süresinin uzatılmasının gerektiğini düşünüyor musunuz?” sorusuna da yüzde 47.5 “hayır” derken yüzde 38.1 “evet” dedi. Ankete katılanlar “21 Temmuz 2016’dan beri OHAL koşulları altında yönetilmemiz demokratik hak ve hürriyetleri zedelemekte midir?” sorusuna ise yüzde 46.7 “evet”, yüzde 35.9 “hayır” ifadelerini kullandı. “Türkiye’de demokrasinin zayıflamakta” olduğunu düşünenlerin oranı ise 2016 yılında yüzde 28.0 iken 2017 yılında bu rakam yüzde 36.1’e yükseldi. l İSTANBUL/Cumhuriyet BAHÇELİ TEŞKİLATLARINI UYARDI Eski MHP’lilerden endişeli MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 18 Mart 2018’de yapılacak 12. Büyük Olağan Kurultay ile ilgili il ve ilçe teşkilatlarına gönderdiği genelgede, “Partimize doğrudan nüfuz edemeyen odakların, eski ülkücü veya eski MHP’li sıfatı ile bilinen şahıslar üze rinden makale, toplantı, söyleşi gibi faaliyetlerle dava arkadaşlarımızı yönlendirme, duruşumuzu sorgulatma arayışlarına karşı uyanık olunacak, bunların gerçek yüzleri ve maksatları konusunda partililerimiz uyarılacaktır” talimatı verdi. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B