18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 17 Aralık 2018 TASARIM: EMİNE BİLGET AsBAANEDRKNAITYEıALOEcŞTR a‘Oktüaşoütrukreanmbaemn’ Silivri’de 5 aydan fazla süredir hapiste olan PSAKD Sarıyer Şube Başkanı kızı için adalet arayan Kezban Bektaş, 142 gündür oturma eylemini sürdürüyor Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) İstanbul Sarıyer Şu be Başkanı Zeynep Yıldı rım 5 ayı aşkın süredir Siliv ri Cezaevi’nde. Eşi de yüzde 80 engelli rapo ru olmasına rağ men bir yılı aş kın süredir Şak ran Cezaevi’nde tutuluyor. ZEHRA ÖZDİLEK Yıldırım’ın 80 yaşındaki anne si Kezban Bektaş ise bugün itibarıyla 142 gün dür kızı için oturma eylemi yapıyor. Anne Bektaş, “Ben de burada, dışarıda kızım için eylemime devam ediyorum. Arada ısınmak için içeriye gi riyorum ama kızımın o soğuk hücrede üşüdüğü aklıma ge lince geri dışarıya çıkıyorum. Önceden ne güzel hep bera berdik. Bir aileyi paramparça ettiler” diyor. ‘Tek varlığım’ İstanbul Küçükarmutlu Cemevi önünde eylemini sürdüren Kezban Bektaş kızının bir an önce serbest bırakılmasını istiyor. Tek varlığının kızı olduğunu söyleyen Bektaş, “Telefon ile geçen hafta konuştum. Ben üzülmeyeyim diye iyiyim diyor ama ben bir anneyim. Dört duvar arasında ne kadar iyi hissedebilir. Sadece söylediği cezaevinin çok soğuk olduğu. O yüzden o üşür Kezban Bektaş ken bende sıcakta oturamıyorum” dedi. Bektaş, henüz bir dava sürecinin olmadığına değinerek şöyle devam etti: “Mahkemeye çıkmadı. Ne için alındığını bile bilmiyoruz. Kızımın tek suçu Alevi olmasıdır. Derneklerde görev almasıdır ve biz ezilen halkların sesi olma sıdır. Ben sadece kızım için değil herkes için adalet istiyorum. Savcıları göreve çağırıyorum. Kızımı ben ölmeden serbest bırakın. Ben kızım çıkana kadar onu burada, alındığı yerde bekleyeceğim. Çok özlüyorum. Bir anne olarak elimden sadece bu geliyor.” l İSTANBUL KATLİAMIN 40. YILI haber 9 Alevi işçinin hukuk zaferi 15 Temmuz darbe girişiminin ardından İSKİ’den Facebook paylaşımları ve Alevi olduğu iddiasıyla atılan Aksünger, açtığı davayı kazandı. ZEHRA ÖZDİLEK bir kararın verilmesini bekli İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) Genel Müdürlüğü’nde 11 yıl taşe yordum” dedi. ‘Diğer işçilere umut olsun’ rşdadvAriçomfrgrckdaoıaeıiıçlaieıakmm,ur.dre1ntrtlannskmiıapdAnri5rşğliaüui”rbleoaykakişıeıyınnTmunrlldmaçsndiageiıgeiedsüçhkiai,öevemdghşsinanvvasürnlrettöişideügaarmeea.kçlr(Araeeyeğnaştb5emiuümrnrıtrllişi3ıeeç,Flrıszküçdke)mssvık“üaihikanaçroUkiğicbnıizaaaıldnunkeşemm,idakrrkerbtrrrihbnıekdeçmaaauelokiâeaonaırçmşomlkanakavikçğriualeKmııiprrkşei,naı,alrnöyesrkağlaıaelnvnA ksümlAdrnbdnıeaaieklgğinAekşeÜsiovmktirolbiitsid.neeisküİurnbnmumDbarlnlşivnaağauimdçaaçziuenmrgüauymzuiyltfrırleaklc.ann,isihrauadarşlağkHuoa“ıdramz’mamddiiİanmdorıandkgaeykmeteuuarkineeildlüslukamkceleürağyiyuazvneusöenrivauiıgrürtuinndknıslienriıhendnnktbeacçugkagiteaııdreueaiınrkadkadvterysset.aİysıieiaıbeköaingSDnlkppzrnlruyiTeKdıalndt,ioilnumetbaeyşÜıemasiİidkrdşuğuonir’dyvctiyiıieneiaaıll.sedı. Kenan Aksünger ve Müs netsiz ve hukuksuzdu. İş hulüm Kılagöz de 2017 Şuba kuku ile alakası olmayan, tatında iddiaya göre görüşle mamen baskının olduğunu rinden ve Alevi oldukların gösteren savunmalar yapıldan dolayı işten çıkarıldı dı. İşçinin hakları açısından lar. Çıkarılmanın ardından bir tutarlılığı olmadığı ortaya Aksünger ve Kılagöz kuru çıkmıştır” dedi. ma dava açtılar. Kılagöz’ün Ütebay konuşmasını şöyle kuruma açtığı dava hâlâ devam ettirdi: “Bu yönüyle de devam ediyor. hem 3. havalimanı direnen iş ‘11 yılımı verdim’ çilere hem de Flormar işçilerine bir nebze olsun umut ola İstanbul 11. İş Mahkemesi bilir. Sonuç itibarıyla hakları Aksünger’e kıdem tazmina nı istiyorlar, başka bir şey iste tı, ihbar tazminatı, fazla ça miyorlar. Bu haklar onlara ya lıştığı günlerin ücreti ve di sal olarak tanınmış haklardır. ğer haklarının İSKİ tarafın Baskı yapana karşı yargı yolu dan ödenmesine karar ver nu tercih etmek, direnmek, sa di. Aksünger yaklaşık iki yıl vunmak bizim görevimiz. Mü dır verilmesi gereken kararın vekkilim adına bu hakları sağ yeni verildiğine değinerek layabildiğimiz için ve diğer iş “Geç verilmiş bir karar olsa çiler adına buruk bir mutlu da mutlu oldum. Ben o kuru lukta olsa mutluluğumuzu ya ma 11 yılımı verdim. Böyle şıyoruz.” l İSTANBUL Maraş katliamını unutmadık Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) İstanbul Şubeleri ve Maraş köy dernekleri, Kahramanmaraş’ta 1926 Aralık 1978 tarihleri arasında 111 kişinin katledildiği katliamın 40. yılı nedeniyle Kadıköy Süreyya Operası önünde bir araya gelerek “40. yılında Maraş’ı unutmadık, unutturmayacağız” dediler. Kadıköy’de çok sayıda Ale vi örgütü ve yurttaşın katıldığı açıklama öncesi, polis geniş güvenlik önlemleri aldı. Grup adına açıklamayı PSAKD Kartal Şube Başkanı Songül Tunçdemir yaptı. Tunçdemir, “Devlet güçleri günlerce bu vahşete seyirci kaldı. Katliamda resmi rakamlara göre 111 canımız katledildi, binin üzerinde kişi yaralandı, 552 ev ve 289 iş yeri yakılarak tahrip edildi. Katliamdan sonra Alevilerin yüzde 80’i kenti terk etmek zorunda kaldı” dedi. Maraş katliamının gerçek faillerinin sorumlu tutulmadığını vurgulayan Tunçdemir, “Katliamın bir numaralı failleri devlet tarafından ödüllendirildi, Meclis’e milletvekili olarak girdi, itibar sahibi yapıldı. Gerçek sorumlular hiçbir za man açığa çıkarılmadı, yargılanmadı. Bunlar yapılmadığı içindir ki, katliamlar saldırılar yaşanmaya devam etti. Türkiye, geçmişindeki bu utancı temizlemek zorundadır. Maraş’ın acısı tıpkı Çorum gibi, tıpkı Sivas gibi, tıpkı Suruç gibi, tıpkı Ankara gibi tazedir. Unutmayacağız, unutmak ihanettir” diye konuştu. l İSTANBUL/Cumhuriyet ‘Hayatımı geri istiyorum’ VEFAT Emekli öğretmenlerden merhum M. Cevdet ve Samiha Emiroğlu’nun kızları, merhum Erkin Emiroğlu’nun ablası, merhum Mimar Selçuk Batur’un eşi, annemiz BAATFİUFRE’U 16 Aralık 2018 tarihinde kaybettik. Öğrenme ve öğretme azmini sevgiyle sürdüreceğiz. KIZLARI: AYŞE, ASLI DAMATLARI: EKİN, TAYLAN, ALPER TORUNLARI: YASEMİN, BAHAR, BORA Merhumenin naaşı İTÜ Taşkışla’da saat:10.00’da yapılacak tören ve Zincirlikuyu Camii’nde kılınacak öğlen namazı sonrası Beykoz Yeni Mahalle Mezarlığı’nda toprağa verilecektir. ACI KAYBIMIZ İTÜ Mimarlık Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi, Mimarlar Odası 17. Dönem (19711972) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Şubemizin 35. Dönem (19982000) Yönetim Kurulu Başkanı, ÇED Danışma Kurulu Üyemiz, 33 kişinin yaşamını yitirdiği Suruç katliamından canlı kurtulan Havva Cuştan, bir gazetede çıkan “canlı bomba olduğuna” ilişkin haber nedeniyle hâlâ sıkıntı yaşıyor SEYHAN AVŞAR Havva Cuştan, sağ görüşlü bir ailenin solcu kızı. 33 kişinin yaşamını yitirdiği Suruç katliamından yaralı kurtulan bir isim. Katliamın ardından bir gazetede çıkan “6 canlı bomba aranıyor” haberi ile değişen hayatı, bir kez daha sarsıldı. Cuştan o dönem sosyal medya üzerinden binlerce tehdit mesajı aldı. Sokakta gezemez hale geldi. Avukat Sezin Uçar, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na aynı haberde canlı bomba olarak gösterilen bir müvekkili için yaptığı suç duyurusunda, Cuştan için de suç ihbarında bulundu. Savcılık söz konusu haberin düşünce özgürlüğü kapsamında olduğunu belirterek ta kipsizlik kararı ver şaşkına döndü. Ken di. Cuştan’ın canlı disine mesaj atan bomba olduğu iddia kişiye, “Ne diyorsun sının ortaya atılması sen kardeşim” diye nın üzerinden yakla sorması üzerine bir şık 2.5 yıl geçti. An gazetede çıkan can cak haberin Cuştan’ın lı bomba olduğuna üzerinde yarattı dair haber ile kar ğı olumsuzluklar bir şılaştı. Haberi oku türlü bitmek bilmedi. duğunda şoka gir Cuştan, canlı bomba diğini aktaran Cuş ilan edilmesinin ar tan, “Haberin içeri dından yaşadıklarını Havva Cuştan ğinde Suruç’ta sağ Cumhuriyet’e anlattı. kaldığım için ken Sosyal medyada hedef oldu dimi patlatıp, intikam alacağım yazıyordu. Beyin yakan bir kurgu ile yazılmıştı. O Cuştan, katliamın ruhunda bı süreçte beni tanıyan hocalarım, raktığı izleri uzun bir süre ata arkadaşlarım çok destek oldular madı. Bir sabah ise kendisine ancak çok fazla tehdit mesajı al sosyal medya üzerinden gönde dım. Sosyal medyada hedefe ko rilen, “Sen de mi masum insan yanlar, hesaplarımı hack’lemeye ları hedef alıyorsun” mesajıyla çalışanlar oldu” diyor. Haberi yapan gazeteciye ulaşmaya çalıştığını ancak kendisine geri dönüş yapılmadığını aktaran Cuştan, “Bu haberi yazan muhabirin vicdanını, meslek etiğini sorgulaması gerekir. Acaba şimdi başını yastığa koyabiliyor mu? Yaptığı haberin üzerinden 2.5 yıl geçti. Bu haber nedeniyle sokakta öldürülebilirim. Haberi yapan muhabir, ‘bir haber yaptım’ diye düşünebilir. Ancak genç bir kadının hayatını kararttı” diyor. Arama motorlarına ismi yazılınca ise halen aynı haberin çıkıyor olmasına isyan eden Cuştan, haberin kaldırılması için başvurular yaptıklarını ancak bir sonuç alamadıklarını aktarıyor. Haberlerin tamamen kaldırılmasını isteyen Cuştan, hayatına sıradan bir insan gibi devam etmek istiyor. l İSTANBUL Prof. Dr. Afife Batur’u (Oda sicil No. 1129) yitirmenin derin hüznü ve üzüntüsü içindeyiz. Ailesine, tüm mimarlık camiasına ve dostlarına başsağlığı diliyoruz. TMMOB MİMARLAR ODASI ve İSTANBUL BÜYÜKKENT ŞUBESİ Meslektaşımızın cenazesi 17 Aralık 2018 Pazartesi Günü, saat 10:00’da İTÜ Mimarlık FakültesiTaşkışla Kampusu’nda gerçekleşecek törenden sonra Zincirlikuyu Camisinde kılınacak öğle namazının ardından Beykoz Anadoluhisarı Yenimahalle Mezarlığı’nda defnedilecektir. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle