18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 17 Aralık 2018 12 Burası Riyad mı?! Burası Tahran mı?! AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Denizli’de yaptığı konuşmada, “Gezi” olaylarını hedef alarak, “Bu yollara tenezzül ettiğiniz zaman bu ülkede bunun bedelini size çok ağır ödetiriz” diyerek halkı tehdit etmiştir! Erdoğan, vatandaşların hakkını aramak için sokaklara çıkabileceklerini ifade eden bir gazeteciyi de hedef göstererek ve kendisine hakaret ederek, “Edep fukarasının bir tanesi çıkmış, sokağa davet ediyor. Ahlaksıza bak. Zaten bunlara yargı gereken cevabı verecektir. Sen ne yapıyorsun, burası Paris mi? Gezi olaylarında zaten herkes dersini aldı” demiştir! Bunları söyleyen bir Cumhurbaşkanı! Daha doğrusu kendisini Padişah sanan bir Cumhurbaşkanı! Bir Cumhurbaşkanı vatandaşların anayasal haklarından habersiz birisi olabilir mi? Olamaz. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Düzenleme Hakkı” başlığı altındaki 34. maddesi aynen şunu yazar: “Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.” Erdoğan, “bu yollara tenezzül ettiğiniz zaman” derken hangi yolu kastetmektedir?! Anayasanın gösterdiği yolu mu?! Bugüne kadar anayasadaki laiklik, demokrasi, hukuk devleti, güçler ayrılığı, düşünce, ifade, basınyayın özgürlüğü konusundaki ilkeleri yok sayarak sivil darbe yapan Erdoğan, şimdi de gösteri ve toplanma hakkıyla ilgili maddeyi yok sayıyor! “Gezi” eylemleri, Erdoğan’ın kurduğu baskı ve dikta rejimine karşı halkın sokaklarda ve meydanlarda düzenlediği bir protesto gösterisiydi. Halk bu eylemle anayasanın 34. maddesi tarafından tanınmış olan hakkını kullanmıştır. Bu eylemlerde lastik ve araç yakma, taş atma ve cam kırma eylemlerini gerçekleştiren vatandaşların oranı binde 1 bile değildir. Bu oran, İçişleri Bakanlığı’nın eylemlere katılan vatandaşların sayısına dair resmi açıklaması ve Emniyet’in şiddet eylemlerine dair tutanaklarıyla ortadadır. “Gezi” eylemlerine katılan milyonlarca vatandaşın neredeyse tamamı, anayasada belirtildiği gibi, silahsız ve saldırısız toplanma ve gösteri yapma hakkını kullanmıştır. Bu eylemlerde devletin güvenlik güçleri ise, 10’u aşkın vatandaşın ölümüne ve yüzlerce vatandaşın sakat kalmasına neden olmuş, devlet terörü uygulamıştır. Erdoğan gibi, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de halkı tehdit etmiş, 12 Eylül öncesi şartları hatırlatarak, “Sarı yelek giyen çıplak yatmayı göze almalıdır” demiştir! 12 Eylül öncesinde ABD emperyalizminin, CIA’nın ve KontrGerilla’nın maşası olan MHP, aradan geçen yaklaşık 40 yıla rağmen akıllanmamıştır ve aynı işlevi sürdürmektedir! MHP, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin laik yapısını ortadan kaldırmaya, Türkiye’yi çağdaş uygarlık hedefinden kopartmaya çalışan AKP’nin koltuk değneği olarak, emperyalizme hizmet etmeye devam etmektedir! “Gezi” eylemlerinde bu vatan için mücadele ederken yaşamını yitiren Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan gibi gençlerin adına, “Burası Paris’mi” diye soran Erdoğan’a ve onun yedek lastiği olan Bahçeli’ye şu soruyu sormak gerekir: Burası Riyad mı?! Burası Tahran mı?! Deniz Baykal için fezleke Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması talebinde bulunulan 17 yeni fezleke karma komisyona gönderildi. Düzenlenen fezlekelerden biri sağlık sorunları nedeniyle henüz yemin etmeyen eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal hakkında iken kalan 16’sı ise HDP’li vekillere ait. 26. dönemden devreden 252 fezleke ile sayı 295’e yükseldi. l ANKARA/Cumhuriyet 17 aralık 2018 SAYI: 34039 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça Sorumlu Müdür Ozan Alper Yurtoğlu Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Düzeltme: Mustafa Çolak Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur. l Okur Temsilcisi: Cengiz Yıldırım [email protected] l Mali ve İdari İşler Müdürü: Hasan Talay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Baskı Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06:44 06:27 06:47 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 08:16 13:06 15:23 07:57 12:50 15:11 08:15 13:13 15:38 Akşam 17:44 17:32 17:59 Yatsı 19:11 18:57 19:22 Sona ermekte olan 2018 yılı öyle görü düzeltebilir? Demokrasi Rejimi dizginlemeklüyor ki ülke tarihin de özel bir yer edinecek. Bunun nedeni 24 Haziran seçimlerinden sonra Başkanlık rejimine geçilmesidir. Rejim geçen hafta üç yeni özelliğini gösterdi. Birincisi, bugünlerde Başkanlık tarafından hazırlanan rejimin ilk devlet bütçesi, Meclis’te görüşülüyor. Bütçe hakkı elinden alınmış olan Meclis, bütçe görüşmelerinde bütçe ile ilgili konuları bir tarafa bırakıyor, bütçe dışı nedenlerle sürekli kavga edilen bir salona dönüşmüş bulunuyor. Ekonomi ile siyasetin iç içe geçtiği bütçe süreci, oluşumu ve görüşmelerinin bu niteliğiyle, ülkenin demokrasiden nasıl uzaklaştırıldığını da kanıtlıyor. İkincisi, Ankara’daki tren kazasının bir kez daha kanıtladığı gibi rejimin bürokrasisi, işe alma ve yükselmelerde beceriyi değil AKPMHP’ye bağlılığı esas aldığı için, çöküyor. Bu ağır kazanın nedeninin sinyalizasyon eksikliği olduğu öne sürülüyor. Oysa asıl sinyalizasyon eksiği, ilgili bakanın buz kesen duyarsızlığına da yansıdığı gibi, tüm denetim ve denge sü için işbirliği AKPMHP iktidarı ülkeyi gerçek demokrasiden uzaklaştırıyor; giderek adına yalnızca kendilerinin demokrasi dediği bir rejime sürüklüyor. İktidarın yerel seçimleri kazanmak istemesi baskıcı rejimin varlığını sürdürmesi için, kuşkusuz tam anlamıyla yaşamsaldır. CHPİYİ Parti muhalefetinin aday saptama yöntemi katılımcı ve demokratik olmaktan uzak olmakla birlikte iktidarın hiç olmazsa yerel seçimlerde rejimi dizginleyecek derecede yenilgiye uğratılması, ülkenin siyasetinin gelecekte yeniden demokratikleşmesi açısından gerçekten çok önemlidir. Yeni rejimin kendisini eleştirenlerin üzerindeki baskıları artarken, özellikle ekonomideki belirsizlikler toplumsal kaygıları artırıyor. Hukuka, özgürlüğe ve barışa susamış olan toplum, üstelik örgütsüzdür. Daha özelde yerel seçimlerde başarı, muhalefet için de, en az iktidar kadar yaşamsaldır. Bu nedenlerle, CHP ve İYİ Parti aday sap reçlerini yitirmiş olan demokraside yaşanıyor. tanmasında yaptıkları işbirliğini, etekemiğe Rejimin üçüncü yeni özelliği, aşağıda da de büründürerek ve demokrasi için işbirliğine dö ğinileceği gibi, belediye başkanlığı adaylarının nüştürerek sürdürmelidir. ittifaklarla saptanmasıyla ülkede bir başka ilk’in Bu ülkede geçmişte ve bugün çok başarılı ye yaşanmasıdır. rel yönetim deneyimleri vardır. İki partinin yerel Tepede paylaşım yönetimlerde ekonomik ve demokratik bir ortak temelde buluşmaları olanaklıdır ve dahası bu Başkanlık rejiminin gerçek demokrasiden giderek nasıl uzaklaşmakta olduğunun çok önemli bir örneği geçen hafta belediye başkan adaylarının saptanmasında yaşandı. Önde gelen partilerin üst yönetimleri arasında o ili al, bu ili ver yaklaşımıyla tam bir at pa nun için çalışmaları, nesnel anlamda zorunludur. Ülke demokrasisinin sağlam bir dayanağı nın oluşturulması ve rejimin her gün yeni bir yıkıcı tarafını sergilemesinin önlenmesi için vazgeçilmez olan bu işbirliği iki ek yarar da sağlayacaktır. Önce, aday saptanması sırasında zarlığı yapıldı. Bir tarafta iktidar kanadı AKP CHP’de kimi örgütlerde yaşanan kırgınlık ve MHP’nin, öbür tarafta CHPİYİ Parti muhalefe küskünlükleri giderebilir. Sonra, CHPİYİ Par tinin genel başkanları ikişerli bir araya geldi ve ti işbirliğinin dışında kalan, ancak hiçbir biçim son kararı verdi. Acımasızca olacak ama yaz de AKPMHP ikilisine oy vermeyecek olan ve malıyım, özellikle büyükşehir belediye başka toplam seçmenlerin yaklaşık yüzde 15’ini oluş nı adaylıkları işgal ordularının komutanlarını an turan kesimin de seçimlere katılmasını sağla dırırcasına, paylaşıldı. Her iki taraf da aynı yön yabilir. temi kullandı; özellikle üç büyük kentte, seçi Seçimlere az bir süre kaldı; aday saptamada mi kazanalım da kiminle olursa olsun anlayışıy yapılan CHPİYİ Parti işbirliği, tüm eksiklerine la davranılıyor. karşın, yerel yönetimlerde demokrasi temeline Asıl soru şudur: Muhalefet bu yanlışını nasıl yerleştirilerek sürdürülmelidir. Cengiz Topel Yıldırım ANKARA İÇİN ADI GEÇEN CENGİZ TOPEL YILDIRIM: Anketler arası fark ortaya çıkacak CHP Mamak İlçe Başkanlığı’na kayıtlı üyeler, 7 ismin yarıştığı Mamak belediye başkan adaylığıyla ilgili eğilim yoklaması için sandık başına gitti. CHP Mamak İlçe Başkanlığı Ege Mahallesi’ndeki bir salonda yapılan eğilim yoklaması için oy kullanma işlemi saat 08.00’de başladı. Yaklaşık 16 bin 400 kayıtlı üyenin oy kullanabilmesi için 19 sandık kuruldu. Parti üyeleri, belediye başkan aday adayları Durali Bozkurt, Adnan Demirci, Selahattin Emre, Kemal Aşıkoğlu, Hüseyin Bayındır, İbrahim Çetin ve Mehmet Şahin arasında seçim yaptı. CHP’nin Ankara Büyükşehir adaylığı için adı geçen Cengiz Topel Yıldırım da eğilim yoklamasının yapıldığı salonu ziyaret etti. Adaylığıyla ilgili basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Cengiz Topel Yıldırım, “Parti kurulları değerlendirecek, en yeterli bulduğu adayı en kısa zamanda Ankara’nın huzuruna çıkartacak. Parti anket yaptırıyor. Hafta içi onun sonucu çıkacak. Manipülatif anketlerle partinin anketi arasındaki farkı parti kurulları da görecek” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet TBMM’de ‘ırkçılık’ Meclis Genel Kurulu’nda, 2019 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi görüşmelerinde gerginlik yaşandı. HDP milletvekili Tülay Hatimoğulları’nın “İktidar ne yazık ki ırkçı kliğin ağır etkisi altına girmiştir” sözleri üzerine AKP ve MHP sıralarından tepkiler yükseldi. AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş, HDP’yi “ırkçılık yapmak ve faşist olmakla” suçladı. CHP Grup tartışması Başkanvekili Engin Altay ise AKP’li Muş’a, “Sandık sonuçlarını barut kokusuna endeksleyen bir anlayışın 6 milyon oy almış bir partiyi terörize etmesini doğru bulmuyoruz” sözleriyle tepki gösterdi. l ANKARA/Cumhuriyet KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] haber/yorum TASARIM: EMİNE BİLGET Ortodoks kiliselerinin kavgası Ortodoksluk, tarihsel olarak MS 4. yüzyılda İstanbul’un (Konstantinapol) yeni siyasal merkez olmaya başlamasının yansımasıdır. Özetlersek, Ortodoksluk, 343’te Sofya’da toplanan konsilde Batı ile Doğu Roma’nın mücadelesinin bir sonucu olarak belirdi. 381’deki konsilde İstanbul’un Roma’dan sonra ikinci yetkili merci olduğu ilan edildi. Karar Roma tarafından kabul edilmedi. 451’deki konsilde ise İstanbul’un Roma ile eş imtiyazlara sahip olduğu resmen onaylandı. 595’te İstanbul Patriği 4. John, tarihte ilk defa ekümenik patrik unvanını alarak İstanbul’un tek ve evrensel kilise olduğunu ilan etti. Roma ile İstanbul arasındaki mücadele 9. yüzyılda Balkanlar üzerinde derinleşti ve Slavların hangi kilise tarafından Hıristiyanlaştırılacağı konusu, 1054 yılındaki kesin kopuşu getirdi. Rusların Ortodoks olması 10. yüzyılda, Ruslar Bizans İmparatorluğu yoluyla Hıristiyanlığa geçti. Bulgar tehdidi altındaki Bizans İmparatoru II. Basileios, Kiev Knezi Vladimir’den yardım istedi. Vladimir, askeri desteği siyasal kazanca dönüştürmek amacıyla, Bizans İmparatoru’nun kız kardeşi Anna ile evlenmek istedi. Bizans İmparatoru ise kız kardeşini ancak bir Ortodoks ile evlendirebileceğini söyledi. Sonuçta Vladimir, düğünden sonra 988’de Kiev’de toplu halk vaftizi ile Hıristiyanlığa geçti. Fakat 450 yıl sonra, 1439’da bu kez İstanbul ile Kiev ayrışması yaşandı. Şöyle ki, 1054 yılında kesin olarak ayrılan Roma ve İstanbul kiliseleri, Osmanlı basıncı karşısında birleşme kararı aldı. Moskovalı Başknez II. Vassiliy bu birleşmeyi kabul etmedi ve İstanbul Patrikliği’nden ayrılarak ayrı bir Rus kilisesi kurma yoluna gitti. İstanbul’u fetheden II. Mehmet, Osmanlı topraklarındaki tüm Ortodoksları İstanbul’a bağlamak istedi. Bunun için 1439’daki Romaİstanbul birleşmesine karşı olan Ortodokslara dayandı ve Katoliklerle birleşmeye en sert muhalefet eden Gennadios II. Scholarios’u patrik ilan etti. Rus Çarlığı’nın siyasal bir güç haline geldiği sonraki yüzyıllarda ise Moskova, Ortodoksluğu Osmanlı’ya karşı kullandı. Dahası Ruslar 1774’ten itibaren Ortodoksların resmi hamisi oldu ve büyük güçlerin Osmanlı topraklarında Katolik (Fransa), Protestan (İngiltere) ve Ortodoks (Rus Çarlığı) kiliseleri üzerinden yürüttüğü güç mücadelesi, 1854’te Kırım Savaşı’na bile dönüştü. 19. yüzyıl, Yunan, Bulgar, Sırp, Romen kiliselerinin İstanbul Patrikliği’nden ayrılma mücadeleleri biçiminde yürüyen milli bağımsızlık girişimlerine sahne oldu. Moskova’ya karşı Kievİstanbul ortaklığı Tüm bu tarihsel özeti neden mi yaptık? Siyasal mücadelenin bir yansıması olarak Ortodokslar bölünüyor da ondan! Kiev Patrikhanesi, Rusya’dan ayrılarak bağımsız Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin kurulduğunu ilan etti. Kiev bu kararı, İstanbul Fener Rum Patrikhanesi’nin desteğiyle aldı. Rus Ortodoks Kilisesi Patriği Kirill ise Ukrayna’da bağımsız kilise kurulmasına izin verilemeyeceğini ilan etti. Rus Ortodoks Kilisesi, Fener Rum Patrikhanesi’nin Kiev’e desteği nedeniyle, İstanbul’a kendi vatandaşları için rahip gönderme kararı aldığını ilan etti. Fener Rum Patriği Bartholomeos, Rus Ortodoks Kilisesi’nin Türkiye’ye rahip gönderme kararının yasadışı olduğunu savundu. Ortodokslar arası bu ayrışma, aslında Türkiye’nin önüne Kıbrıs meselesinden İsrail gazı konusuna kadar birçok alanda avantajlar doğuruyor. Mesele, bu çelişmelerden yararlanabilecek bir dış politika anlayışının kalıp kalmadığıdır… BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 s1i/nYdeu,ndaenvlmetiitnoloji1 çıkarı adına uygulanan 2 adaletsizliklere karşı ahlakın yasalarını 3 4 savunan kadın kahraman. 2/ 5 Büyük bir anıtın görkemli ve bezemeli ka 6 7 pısı... Bir nota. 3/ Düz ve 8 geniş arazi... 9 Oğul, çocuk. 4/ Karşılıklı iki oturma sırası olan bir at arabası... Gözleri görmeyen. 5/ Üzerinde 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 KARAKULAK 2 ORUK YAZ I ikiden fazla fındık bulunan 3 Ç İ M K U B A R dal. 6/ Tıp dilinde “ağızla 4 A Z R A Ş E ilgili” anlamında kullanılan sözcük... Briçte roberi oluşturan iki bölümden her biri. 7/ Japon lirik dramı... Temel niteliğinde olan. 8/ “Kuşdili, hasalban” gibi adlar da veri 5 6 7 8 9 K ARAKU L A K ABAK NÜ BAD I Ç SOL ÜRAT HANE K ARAKU L A K len ve yaprakları baharat olarak kullanılan bir bitki. 9/ İçyüz... Kısa yazı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Yunan mitolojisinde şiir ve müzik tanrısı. 2/ Parlaklığı geçici olarak artarak patlayan yıldız... Bir giyeceğin göğüsle omuz arasında kalan bölümüne eklenen parça. 3/ Beyaz etli bir balık... Anlamlı iz. 4/ Köpek... Bursa’da dokunan bir tür ipekli kumaş. 5/ Eski bir Fransız halk dansı... Baş. 6/ İspanyolların sevinç ünlemi... Paylama. 7/ Yapağıdan elde edilerek eczacılıkta ve parfümeride kullanılan bir yağ. 8/ Bir toplulukta çalışan insanların her biri... “Hayır” anlamın da kullanılan söz. 9/ Düşüncesizce her işe atılan... Üzerinde film çevrilen stüdyo düzlüğü. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle