18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 17 Aralık 2018 EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: FUNDA YAŞAR ER haber 5 BAKAN MEVLÜT Çavuşoğlu’Ndan dikkat çekici açıklamalar ‘Esad’la görüşebiliriz’ mesajı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, FETÖ lideri Fethullah Gülen’in iadesi ve Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’la ilgili Fırat’ın doğusuna olası operasyon öncesi dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Katar’ın başkenti Doha’da bir forumda konuşan Çavuşoğlu, Trump yönetiminin Suriye’den çekilmeyi düşündüğünü belirtti. Çavuşoğlu, “Eğer seçimlerde Beşşar Esad kazanırsa onunla çalışır mısınız” şeklindeki soruya “Eğer demokratik ve güvenilir bir seçim olursa o zaman herkesin bunu değerlendirmesi gerekebilir” yanıtını verdi. Çavuşoğlu, Trump yönetiminin Fethullah Gülen’in ia desi için çalıştığını söyledi. Çavuşoğlu, “ABD Başkanı Donald Trump, Arjantin’de, Gülen ve başka kişilerin iadesi için çalıştıklarını Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a söyledi” ifadelerini kullandı. Çavuşoğlu, Gülen örgütünün ABD’de vergi kaçırdığına dair bir FBI soruşturmasını da bizzat gördüğünü belirtti. Çavuşoğlu, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi konusunda da Avrupa ülkelerini eleştirdi. Türkiye’nin elindeki ses kayıtlarında cinayetin önceden planlı olduğunun açıkça görüldüğünü belirten Çavuşoğlu, birçok Avupa hükümetinin bunu görmezden geldiğini söyledi. l Dış Haberler ‘Terör örgütünde kırılma oldu’ Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Kararlı mücadele sonucunda terör örgütünde çok ciddi bir zafiyet, kırılmalar Hulusi Akar meydana geldi” dedi. Deniz Kuvvetleri’nde yapılan Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) 20172018 Faaliyet Yılı Değerlendirme Toplantısı’na başkanlık eden Savunma Bakanı Akar, tüm terör örgütlerine karşı büyük bir mücadele içinde olunduğunu vurguladı. Akar, “Kararlı mücadele sonucunda terör örgütünde çok ciddi bir zafiyet, kırılmalar meydana geldi. Bu çerçevede yaptıkla rı terör faaliyetleri son derece kısıtlandı. İnşallah önümüzdeki günlerde de bunun tamamını etkisiz hale getirecek bir noktaya gelinecektir” ifadelerini kullandı. Akar ayrıca, 462 bin kilometrekarelik ‘mavi vatanda’ barış, iyi komşuluk ve dostluktan yana olduklarını belirterek, “Ege’de, Doğu Akdeniz’de, ‘mavi vatan’da hak ve menfaatlerimizi korumaya devam edeceğiz” dedi. Akar, TSK’de Kuvvet Komutanlığı görevini başarıyla yapanlara TSK Şeref Madalyası ve Beratları’nın verilmesi törenlerine katıldı. l ANKARA/Cumhuriyet Saray’daki ‘2. yüz’Erdoğan ‘Birinci 100 Günlük Eylem Planı’ tamamlanmadan yenisini açıkladı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hafta içinde daha “Birinci 100 Günlük Eylem Planı” tamamlanma dan “İkinci 100 Günlük Eylem Planı”nı tanıttı. Erdoğan’ın “Birinci 100 Günlük Eylem Planı”nda vaat edilen 400 eylemin 360’ının tamamlandığını vurguladığı açıklamasından SİNAN TARTANOĞLU kısa bir süre önce yardımcısı Fuat Oktay, “Hayata geçirilmemiş proje bulunmamakta dır” bilgisini paylaşmıştı. “Birinci 100 Günlük Eylem Planı”nda yer alıp da gerçekleştirilmeyen “çocukla ra karşı cinsel istismarda cezaların arttı rılması”, “hayvanlara karşı işlenen suç larda cezai yaptırımın öngörülmesi” gibi vaatler ikinci planda yer almadı. İlk plan da yer alan “Atatürk Kültür Merkezi ya pım ihalesinin sonuçlandırılması projesi”, daha ihale yapılmadan “inşaata başlan ması” ifadeleri ile revize edildi. Erdoğan, “Birinci 100 Günlük Eylem Planı”nı, 24 Haziran seçimlerinden kısa bir süre sonra, 3 Ağustos 2018’de duyur du. Planda, Cumhurbaşkanlığı ve bağlı birimleri ile 16 bakanlığın 100 gün için de hayata geçireceği toplamda 400 mad delik eylemler sıralandı. Erdoğan, “İkin ci 100 Günlük Eylem Planı”nı açıklar ken, ilk plan ile ilgili gerçekleşme oran larını da bildirdi. Yüzde 97 değil, 85 Erdoğan, “Yaşanan onca sıkıntıya rağmen ilk 100 günlük icraat programında yüzde 94 gibi son derece yüksek bir gerçekleşme performansına ulaştık. İcraat programımızda yer alan 400 eylemden 340 tanesini tamamladık” dedi. Erdoğan; gerçekleştirilmeyen 60 eylemin 10 tanesinin mevzuat hazırlıklarının tamamlandığını dile getirdi. Üçüncü tarafların onayını gerektiren 32 eylemin yüzde 80’inden fazlasında ilerleme yakalandığını belirtti. Erdoğan, 17 eylemde ise yüzde 50’nin üstünde bir ilerleme sağlandığını aktardı. CHP’li Murat Bakan’ın soru önergesine verdiği yanıt; Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın, “Birinci 100 Günlük İcraat Programı”nın gerçekleşme oranı konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile aynı hesabı yapmadığını ortaya çıkardı. CHP’li Bakan, Oktay’ın yanıtlaması istemiyle, “Birinci 100 Günlük Eylem Planı”nda vaat edilen projelerin hangi aşamada olduğunu, projelerin hangilerinin hayata geçirildiğini sordu. Oktay soru önergesine, Erdoğan’ın 400 eylemden 60’ının gerçekleştirilmediğini açıkladığı tarihten 10 gün önce yanıt verdi. Oktay, yanıtında, “Hayata geçirilmemiş proje bulunmamaktadır” yanıtını verdi. Başlamayan çılgın projeler Yıkımı tamamlanan İstanbul Atatürk Kültür Merkezi ile ilgili olarak ilk planda “yapım ihalesinin sonuçlandırılması” ifadeleri kullanılmıştı. İkinci planda bu hedef, “inşaata başlanması” ifadeleri ile değiştirildi ancak ihaleye henüz çıkılmadı. Kanal İstanbul projesinin ihalesine iki planda da yer almasına karşın henüz çıkılmadı. İlk planda, her bakanlık için “Geçiş sürecinin temel aşamalarının 100 gün içinde tamamlanması” eylemi belirlenmişti. Bu eylemler ikinci planda yer almadı. İkinci plandaki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı projesi olarak “79 ilde 240 açılış yapılması, 33 ilde 52 temel atılması” eyleminin hangi açılış ve temel atmalarla ilgili olduğu belirtilmedi. İkinci planda; Dışişleri Bakanlığı’nın eylemleri arasında, “Sayın Cumhurbaşkanımızın Refikaları Muhterem Hanımefendi Emine Erdoğan’ın himayelerinde Afrika El Sanatları Pazarı ve Kültür Evi’nde faaliyetler düzenlemesi” projesine yer verilmesi dikkat çekti. l ANKARA Cumhurbaşkanı Erdoğan, Esenler’de 15 Temmuz Millet Bahçesi’ni açtı. Millet Bahçesi’nde muhalefete çattı İstanbul Esenler’de 15 Temmuz Millet Bahçesi’nin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhalefetin yurttaşları sokağa çıkartmak istediğini öne sürerek, “Bay Kemal kimseyi sokağa çıkartamayacaksınız. Burası Paris değil, Hollanda da değil” dedi. Suriye’de Fırat’ın doğusuna yönelik olası operasyon mesajını yineleyen Erdoğan, “Her zaman teröristlerin beynindeyiz” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Esenler’de 15 Temmuz Millet Bahçesi ile Yapımı Tamamlanan Tesis ve Projelerin Toplu Açılış Töreni’ne katıldı. Buradaki konuşmasında Fırat’ın doğusuna yönelik askeri harekâta değinen Erdoğan, “Her zaman teröristlerin beynindeyiz. Onları açtıkları çukura gömüyoruz. Teröristler milletimin başına bela olmaktan çıkacak” dedi. Fransa’da gerçekleştirilen “Sarı Ye lekliler” eylemlerine benzer gösterilerin muhalefet tarafından Türkiye’de de yapılmak istendiğini öne süren Erdoğan “Bay Kemal, Gezi olaylarındaki gibi bir şeyler yapmaya tevessül edersen, o televizyon ekranında kendini bilmez, haddini bilmez birilerinin sokağa davet etmesiyle iş yapacağını zannediyorsan bu millet 15 Temmuz’da FETÖ’cülere bu meydanları dar ettiyse, yine dar eder. Gücün yetiyorsa işte sandık. Öyle meydanlarda asla. Buna fırsat vermeyiz, gereğini de yaparız” ifadelerini kullandı. Suyu kesik konutlar CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun su ve doğalgaz kesintilerine yönelik eleştirileri üzerine ise Erdoğan, “İstanbul’daki 580 bin konutun suyu, 493 bin konutun doğalgazı kesilmiş. Buna yalan demek yetmez, bunun adı kuyruklu yalandır. İstanbul’a borcundan dolayı suyu kesik olanların sayısı 23 bindir. Binde 37 düzeyinde. Arıza ve borç sebebiyle doğalgazı kapalı olanların oranı yüzde 1’i bile bulmuyor. İSKİ su aboneleri arasında ödeme güçlüğü çekenlere taksitten vadeye kadar her türlü kolaylık gösteriyor” diye konuştu. Türkiye’nin dışa bağımlılığının azalmasının CHP’yi rahatsız ettiğini ileri süren Erdoğan, “CHP yönetimini asıl rahatsız eden Türkiye’nin namerde muhtaç olmaması. Demokrasi ve ekonomide attığımız her adım bunların kâbusu. Sermayelerinin ellerinden gittiğini gördükçe hırçınlaşıyorlar. Yalan ve iftiranın dozunu arttırıyorlar” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Cübbeli yine sahnede! Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen tarikat lideri Ahmet Mahmut Ünlü’nün katıldığı konferansta harem selamlık uygulanırken şalvarlı ve sarıklı katılımcılar dikkat çekti. Akdeniz Hayırlı İlimler ve İslamı Yayma Sosyal Dayanışma ve Yar dımlaşma Derneği ve İnsana Değer Veren Dernekler Federasyonu tarafından Antalya’nın Kepez ilçesinde yapılan konferansta konuşan Cübbeli’nin salona girişi sırasında birlikte fotoğraf çekmek isteyenler izdiham oluşturdu. l Haber Merkezi AKP’liler de merak ediyor Kılıçdaroğlu’ndan Kaşıkçı soruları CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yanıt alamadığı gerekçesiyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bir kez daha Cemal Kaşıkçı’nın katline ilişkin sorular yöneltti. Kılıçdaroğlu, Cemal Kaşıkçı cinayetindeki soruları nedeniyle kendisini “trollemek” ile suçlayan Erdoğan’dan yanıt alamadığını belirterek sorularını yineledi. Kılıçdaroğlu, kişisel sosyal medya hesabı üzerinden Erdoğan’a “2 Ekim günü iki ayrı uçakla İstanbul’a gelen, geldikleri gün Cemal Kaşıkçı’yı Başkonsolosluk binasında katleden ve aynı günün gecesinde Türkiye’den ayrılan 15 kişi neden sorgulanmadı? Üstelik bunların diplomatik dokunulmazlığı yoktu ve cinayete ait ses kayıtları da senin elindeydi. Cinayetin en önemli isimlerinden Suudi Arabistan Başkonsolosu El Uteybi’nin 16 Ekim günü Türkiye’den ayrılmasına neden izin verdin” diye sordu. Kılıçdaroğlu, bu iki sorunun yanıtını AKP’lilerin de merak ettiğini kaydetti. l ANKARA/Cumhuriyet Trenden atılan gazeteci Ne zaman tren kazası konuşsak aklıma Cüneyt Ülsever gelir. Evet, gazeteciliği bıraktı. Hatta küstü. Yine de “demokrasi tramvayı”ndan atılma hikâyesinin yaşadıklarımızla ilgisi var. Şimdilerde mafya dizileri işgal etse de bizim televizyonlarda da gösterilmişti. “Yürüyen Cehennem” denebilir mi? “Hell on Wheels” dizisi ABD’de bir demiryolu inşaatının çevresinde dönen ilişkileri anlatıyordu. Kuzeyliler ve Güneyliler, siyahlar ve beyazlar, köleciler ve karşıtları, merkeziyetçiler ve federasyoncular, tarım ve sanayi… Demiryolu, sadece bir ulaşım aracı değil, bir altyapı yatırımı olarak tarihsel ilişkilerin birbiriyle savaşıydı. Dizilerin de ötesinde, kapitalist ya da sosyalist her kalkınma hikâyesinin içinde demiryolu vardır. Bu nedenle genelde kuzeyden güneye, batıdan doğuya yayılır. Atatürk’ün “demir ağlarla anayurdu ördüğü”nü biliyoruz. Ancak Anadolu’ya ilk demiryolunu sarayın duvarlarına tren resimleri asan Abdülmecid’in getirdiğini unutuyoruz. Telgrafın Osmanlı posta sistemine geçişi de, üniversite kurma teşebbüsleri de, Batı üsluplu ilk saray da, operanın yaygınlaşması da aynı dönemdedir. Demiryolu, bizde de gelişmenin parçasıdır. Kaçınılmaz yoludur. Modernleşmeyi de demiryolunu da Cumhuriyet düzeni ile programa dönüştüren ise Atatürk’tür. Evet, demir de taşınır tank da. Rayların üzerinde medeniyet de emperyalizm de götürülür. Sevgilileri buluşturur, öte yandan savaşta stratejik hedeftir. Ancak demiryolunun bir özelliği vardır. “Müsait bir yerde inecek var” diyemezsiniz. Yandaş müteahhitlere ya da İngiliz şirketine de yaptırmış olsanız dahi demiryolu işletmek için kurallı bir düzen gerekir. İnilecek, binilecek durak bellidir. Aynı yerde aynı anda iki tren olamaz. “Sinyalizasyon şart değil” diyen kuralsız düzenlerde kaza kaçınılmazdır. Tren kazasıyla koptu Gelelim Ülsever’e… 28 Şubat’ta askerle kavgalıydı. Hapis cezası alan Erdoğan’ı ziyaret etmiş, “yanındayım” demişti. Bugünkü Cumhurbaşkanı, hapisten çıktığı gün Ülsever’e “abi” diyordu. Seçim kazandığında Hürriyet adına onunla ilk söyleşiyi yapandı. Erdoğan’ın iktidarının başlangıç yıllarına uygun şekilde AB yanlısıydı, ABD ile iyi ilişkileri savunuyordu. FETÖ ile birlikte çöpe atılan öteki liberaller gibi yapabilir, Erdoğan’ın uçağında gezebilir, devlet televizyonunda “devlet ekonomiden çekilsin” konuşmalarıyla cebini doldurabilirdi. Yapmadı, erken bir tarihte, daha 2004’te koptu. “Nasıl oldu” dediğimde şöyle yanıt vermişti: “İlk olarak hızlı tren kazasıyla benim içime kurt düşmeye başladı. Çok net öğrendim ki hızlı trenin emrini veren kendisidir. Kendisine teknik olarak o raylar üzerinde belli bir hızın üzerinde gitmenin mümkün olmadığı raporlarla söylendiği halde ‘ben emrediyorum’ diyen kişidir.” “Emri ben verdim” diyen kuralsız düzen 41 insanımızı o kazada öldürdü. Bu kadar değil… Devamını Ülsever’den aktaralım: “Özel olarak bir kopuş noktamız daha var. NATO’dan ayrılmak istediklerini yazdım ben. O yazının ertesi günü Milliyet’le toplantısında Başbakan bana ‘hain’ dedi. Çünkü şuna inanıyordu; odasında dinleme aletleri var ve oradaki konuşmalar CIA tarafından elde edildi, CIA da bana verdi. Halbuki bunu söyleyen Ömer Çelik’ti. Ömer Çelik, yapılan sohbetlerde bu konuşuluyor diye AKP’lilere anlatıyor, onlar da bana anlatıyor.” Rejim ile tek adamın kaderini birleştiren düzen için ihanet, aile içi ilişkilerden daha kolaydır. Genel müdür bugün nerede? Zaman geçiyor. Tarihin tesadüfleri Bilal Erdoğan ile Cüneyt Ülsever’i aynı masada buluşturuyor. Masanın yarısı şarap içiyor. Konuyu Bilal Erdoğan açıyor: “‘Ya abi siz ne güzel babamla arkadaştınız. Onu çok kırıyorsun’ dedi. Hayrolsun ne yapıyorum? dedim. ‘Sen Padişah mısın’ diye bir yazı yazmıştım ben de o aralar. ‘Sen’ dedi ‘Hem babama padişah dedin, hem de sen dedin’ dedi. Seçime girerken bir elektrik zammı yapılmıştı, hem de enerji bakanına sormadan. Ben de bir yazı yazarak sormuştum, ‘Böyle bir uygulama olabilir mi, üstelik Erdoğan matematikten bihaber bir adam, bu nasıl olur’ diye. Bilal’in bu serzenişi üzerine ben de ona dedim ki ‘Bak oğlum kırgınlık var ama bu karşılıklıdır ve babanın bana hain demesi ile başladı’ deyince ‘Ama o başbakan’ dedi.” Tren kazası, ölüm, kuralsız düzen ve rejimi şahsında temsil edenin karşıtlarını “hain” ilan etmesinin hikâyesi böyle. Şimdi kaza için “seçim için erken açıldı” ya da “hesap verilmiyor” deniyor ya… Cüneyt Ülsever, önce memur yayın yönetmenleriyle sansürlenip sonra iktidar emriyle kovulurken Pamukova’daki tren kazasında “hesap versin” denilenler nerede? Aylarca yapılan “hızlı tren raydan çıkabilir” uyarılarını göz ardı eden dönemin TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, bugün AKP Erzincan Milletvekili. 2015’e kadar sürdürdüğü TCDD Genel Müdürlüğü’nde üstünün çizildiği tek yer DavutoğluYıldırım kavgasında oldu. Kazaları ise bugüne kadar soran olmadı. “Tren kazası sabotaj mı” diye soruyorlar ya… Faili önce süte karıştırılan suda, paralanan anayasada, Cumhuriyet düzenine kurulan tuzakta arayın. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle