Katalog

Çarşamba 12 Aralık 2018 ‘Geç kalmış değiliz’ Birleşmiş Milletler (BM) İklim Zirvesi (COP24), Polonya’da sürerken TEMA Vakfı yaptığı açıklama ile Türkiye’nin iklim değişikliği konusunda yapması gerekenlere dikkat çekti. TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Türkiye iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek bölgelerden biri olan Akdeniz Havzasında. Olumsuz tabloya rağmen halen geç kalmış değiliz” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY / ELİF TOKBAY NASA AÇIKLADI ESNAFIN DA SEVGİLİSİ Başkent Bogota’nın tarihi ve kamu binalarının bulunduğu Belen semtinde harabe bir bölgeye inşa edilen Fragmentos’un tabanına, eritilen FARC silahlarından yapılan 1300 parke taşı döşendi. Yapının avlularında, savaşın ülkeye verdiği tahribatı simgelemesi için buradaki harabelerin kalıntıları bırakıldı. Sanat tasdikliFARC’ın silahları parke taşı oldu barış mesajı Eski Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri’nden rın yer aldığı bir tarihi sürdüremeyecekleri ve farklılıklarını (FARC) teslim alındıktan sonra şiddet kullanmadan konuşarak eritilen silahlar, savaşın bitme çözeceklerinin” bir kanıtı oldu sini simgeleyen “Fragmentos” ğunu söyledi. (Parçalar) isimli yapının tabanı Salcedo, FARC’la yaşanan na parke taşı olarak döşendi. çatışmaların yarım yüzyıldan Hükümet fazla sürdüğü ve FARC ara nü hatırlatarak, sındaki ba Fragmentos’un rış anlaşma da yarım yüzyıl sında yer alan dan fazla kullanı ve FARC’ın si lacağını vurgula lahlarının anıta dı. Salcedo, “Bu çevrilmesi şar rası düşman ide tı, Kolombiya olojilerin bir ara lı sanatçı Doris Salcedo’nun Harabe kalıntıları ya gelip konuşabileceği ve sava “anıt karşıtı bir güvercinlere de şın sonunun geldi yapı” olarak ni evsahipliği yapıyor. ğini sanatla tasdik telediği Frag leyebileceğimiz bir mentos ile yerine getirildi. yer” diye konuştu. Açılışa es Sanatçı Salcedo eserinin, ki FARC lideri Rodrigo Londono “Kolombiyalıların barbar olma da katıldı. dığını, cinayetlerin, intikamla l BOGOTA / AA Ödül töreninin ardından yaklaşık 1500 davetliye Nobel yemeği verildi. Yemeğe İsveç Kraliyet ailesi, Başbakan Stefan Löfven, bakanlar, Türkiye’nin Stockholm Büyükelçisi Hakkı Emre Yunt da katıldı. Ödüller sahiplerini buldu NOBEL İHTİŞAMI Oslo’da önceki gün sahipleri ne verilen Nobel Barış Ödülü’nün ardından dün de Stockholm’de fizik, tıp, kimya, barış ve eko nomi dallarındaki Nobel ödülleri törenle sahipleri ne takdim edildi. Stockholm Konser Evinde (Konsert Hu set) düzenlenen töre ne, İsveç Kraliyet ailesi ve çok sayıda davetli ka Frances Arnold (solda) Kimya Nobeli’ni aldı. tıldı. 2018 Fizik ödülünü Art lanan Lucia İklim Derneği üye hur Ashkin, Gerard Mourou ve leri, protesto gösterisi düzen Donna Strickland, Kimya ödü ledi. Nobel ödülü alan 20 bilim lünü Frances Arnold, George P. adamıyla 116 bin kişinin ken Smith ve Gregory Winter, Tıp dilerini desteklediğini söyle ödülünü James Allison ve Ta yen grup, Nobel Komitesi’nin suku Honjo, Ekonomi ödülünü gelecek yıl iklim değişikliği William D. Nordhaus ve Paul üzerinde çalışan bilim adamla M. Romer almıştı. rına ödül vermesi ve bu konu Stockholm’deki Nobel ödül ya dikkati çekmesi talebinde töreni esnasında dışarıda top bulundu. l DHA Bennu’da su iziASA’nın uzay aracı saat Nte 101 bin kilometre hızla Dünya’ya doğru yaklaşan Bennu isimli asteroitte su izleri buldu. Cismin bir zamanlar bağlı olduğu ana yapıda su birikintileri ve belki de göller bulunuyor olması ise muhtemel. Uzay aracı dünyaya 2020’de dönecek. Voyager yıldızlar arasında ABD Uzay ve Havacılık Dairesi’nin (NASA) Voyager 2 adlı uzay aracı, yaklaşık 41 yıllık uzay serüveninin ardından yıldızlararası bölgeye ulaştı. Uzay aracı 1977’de uzaya gönderilmişti, şu anda dünyanın yaklaşık 11 milyar mil (17 milyar kilometre) uzağında. Güneş Sistemi’nden 5 Kasım’da çıktığı belirlenen Voya ger 2’nin, yıldızlararası bölgeye ulaşan insan yapımı 2’nci araç olduğu belirtildi. Voyager 2’den birkaç hafta sonra uzaya fırlatılan Voyager 1 ise 2012’de bu bölgeye ulaşmıştı. Toplam 983 milyon dolara mal olan uzay araçlarının üzerinde, manyetik alanlar ve kozmik ışınları incelemek için 5 farklı araç bulunuyor. Burcu, Woody, Kulaksız, Profy ve Milky sabah ve akşam, neredeyse hep aynı saatlerde dörtlü halde parka giderler. Önden köpekler, arkalarında köşe bucak saklanarak kediler. Evde de kimse birbirine bulaşmaz. Çok içli dışlı, sıkı fıkı değiller ama bir aile bağı var aralarında. Mahallenin esnafı, berber Ömer ve Fatih, kafeci Mehmet, hem Kulaksız’a hem Woody’ye, Milky’ye ve Profy’ye kol kanat gererler. İşte kaymak tabakamız Beşiktaş’ta hayat Kaymak tabakadanböyleceakıpgider. Kulaksız Burcu dostluk öyküleri ELİF TOKBAY Woody yaşlı, kulakları ağır işitiyor, bir şeyler duyar gibi oldu ama çok da umursamadı. Profy yüksekten düşüp bacağını kırmıştı, ame liyat oldu. O sırada narkozun etkisi altın daydı. Kulaksız sokakta büyüdüğü için öyle söylenen her şeyi kafasına takmaz, rahatını bozmaz, güldü geçti, kemiklerini kemirmeye devam etti. Mahallenin kara kızı Milky ise olayı tamamen yanlış anla mış olacak: Kaymak mı, eh bir dil alırım! İşte “Beşiktaş, kaymak tabaka” sözleri bi zim mahallede böyle yankılandı. Bir evin dört çocuğu Woody, Kulak sız, Milyk ve Profy... İki köpek, iki kedi, Burcu’nun çocukları, mahallenin sevgi lileri. Burcu Contepe, Beşiktaş’ta yaşıyor ve hayvanseverliğiyle tanınıyor. Burcu, “Woody 14 yaşında, kalp hastası, bacak larında ileri derecede kireç lenme var, arka bacak larında bağları ko puk. Vücudunda onu yürürken bile yalpalatan tümörleri var, nefes darlığı çekiyor. Kara ciğer yağlanma sı var, kulakları az duyuyor ama hâlâ Milky mutlu, yaşam enerjisiy le dolu. Yürüyor, yemeğe koşuyor, gençle re kızıyor, oyun oynamak bile istiyor” di ye anlatıyor. İyi olduğu zamanlar parka yürüyerek, kendini iyi hissetmediğinde Burcu’nun ona tahsis ettiği arabasıyla gi diyor. Onun dışında evden pek çıkmıyor, bahçede takılıyor. Mahallenin yakışıklısı Mahallenin yakışıklısı Kulaksız ise Burcu’nun yaşamına 8 yıl önce giriyor. Kulaksız’ı ilk olarak mahalledeki parkta görüyor: “Çok korkaktı, sevmeye çalıştım, diş attı, ama ısırmak için değil korkutmak için. Sonra uzaklaştık. Yemek verdim, geldi yedi. Sonra sonra benim peşimden apartmana geldi. Evin önünde ona bir paspas verdik, orada yatıp kalkmaya başladı. Kulaksız’ın insanlarla ilişkisi böylece başladı.” Sokağı gören canlı çok farklı Kulaksız neredeyse 5 yıldır bütün ma hallenin maskotu. Esnafla selamlaşır, merhaba der, lokantaların önünde günlük payını bekler, kedileri kollar, ge lenin gidenin poşe tinde ne var ne yok kontrol eder. Her kesten sevgisini alır: “Daha önce çok so kak köpeği baktım. Evde yaşayan hayvanlar ne kadar şımarıklıktan Profy ölecekse, onlar senin bir bakı şına muhtaç. O bakışla karşılaşınca sa na kul köle oluyorlar. O kadar minnet ve fa bir tek onlarda var. Sokağı gören can lı çok farklı. ARABAYLA PARKA GİDİYOR Hollanda’daki bir çiftlikte sipariş üzerine üretilen bir köpek olan Woody Türkiye’ye pasaportuyla gelmiş. Annesi babası, bütün soyağacı belli. İlk sahibi 1 yaşına gelince onu sahiplendirmek istemiş, barınağa vermiş, yolları Burcu’yla böylece kesişmiş. “Woody’nin bir sürü hastalığı var, insanların çok kolay pes edebileceği bir noktadan döndük. Bazı arkadaşlarım acı çekiyor uyut dedi. Ama o sevgiyle hastalıklarının üstesinden gelmek istiyor. Ben de ona destek veriyorum. Kolay pes eden bir hayvan değil. Son derece canlı, çok ağrıları var. Vazgeçmiyor yaşamaktan, pes etmiyor. Ben de bu pes etmemişliği çok sevgi ve saygıyla karşılıyorum ve ona destek veriyorum” diye anlatıyor Woody’li yaşamı. Woody n Mahallede güzellik salonu işleten laksız yanına gelmiş. N’oldu oğ Güşlen Epözhan, Kulaksız’la olan ma lum ben korkmuyorum sen git de cerasını şöyle anlatıyor: Ben köpekler memle birlikte yanımdan ayrıl den çok korkardım, madı. Ve İslam gelene kadar bek Kulaksız sayesinde ledi. Çok akıllı bir köpek, böyle bu korkumu yendim. Geç kapattı ğım zaman lar dükkânı kapatana ka dar beni bek ler. Bir ge ce yine geç çıkmıştım, Gülşen Epözhan Kulaksız’a dedim ki, sen dükkânın önünde yat Emine beni bekle, korkuyorum. Dükkânı kapatana kadar kapının önün de yattı, beni bekledi. Bir tane daha kö pek var Zıpzıp arabaların altında yatar. O çok korkak ama gelmez. n Mahallenin bakkalı İslam, an nesi Emine Balcı. Emine Teyze sini görmedim. Köye gidince bile Kulaksız’ı anlatıyorum. n Saatçi Mahmut Arseven 44 yıldır Beşiktaş’ta. “29 Ekim 1975’te açtım dükkânı. Başlar da bir kuş kadar korkaktı. Yiye cek verdiğimizde kaçıyordu. Ku laklarını kesmişler. Bir ara yüzü ne top gelmişti, veterinere gö türdüm, cinsini sordum. İskan Balcı dinav türü çoban köpeği kır ması dedi. Asil ve akıllı bir köpek. Bir gün otobüse bindim. 43’e. Ihlamur Kasrı’nın orada yolun ortasında durdu otobüs. Şoför dedi ki bu ne yapıyor. dükkânda oğluna yardım ediyor. O beni yolculuyor de O da dükkânı geç kapattığı bir ge dim. El salladım dön ce caddede oğlunu beklerken Ku dü gitti... Mahmut Arseven Zıpzıp ve Rıfkı Mahallede bir de Zıpzıp var. Arabaların altında yatar. Ona da bakıyorum sabahları mama veriyorum. O da çok travmalı bir köpek. Sokağın bir yaşam enerjisi var. Yeni çıkacak yasa güya hayvanlara yapılan şiddeti cezalandırmayı amaçlıyor. Ama bunun altında gizli maddeler var. Bunlardan bir tanesi de sokaktaki bütün hayvanların toplanıp yapım aşamasında olan devasa barınaklara kapatılması. Bu hayvanlar sosyal hayvanlar. Yani Kulaksız’ın bir insanla haya tı boyunca görüşmediğini düşün! Barınak her zaman bir hapishanedir.” Woody ve Kulaksız’dan sonra kara kız Milky ile tanışıyor Burcu, yine parkta. Onu da yavruyken buldu. Sonra hayatlarına Profy girdi: “İyi ki de hayatımdalar. Beşiktaş’ta hayvanları seviyorlar. Ne de olsa kaymak tabaka. Herkesin tuzu kuru! Hayvanseverle hayvanseverin arkadaşlığından mutlu son doğar. Çünkü vicdanlılardır. Beşiktaş’a, parka özellikle bırakıyorlar bu hayvanları. Başka semtten de bırakıyorlar, başka belediyeler de getirip bırakıyor. Çünkü biz bakıyoruz.” l İSTANBUL C MY B