15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 7 Ekim 2018 haber 4 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: EMİNE BİLGET ‘Krizin göbeğindeyiz’ CHP’LİÖZTRAK: Para ödendi mi? Kılıçdaroğlu, McKinsey’le yapılan anlaşmanın iptal edildiğini açıklayan Erdoğan’a, “Damat görevde kalacak mı” diye sordu. CHP lideri, Erdoğan’ın 16 dakikada kriz için fikir değiştirdiğini söyledi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ABD’li McKinsey’le yapılan danışmanlık anlaşmasını iptal ettiğini açıklayan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a, “O sözleşmeye imza atan damat koltuğunda kalacak mı, kalmayacak mı? Bu sözleşmeyi kaça yaptınız? Kaç milyon dolar ödeyecektiniz” diye seslendi. Kılıçdaroğlu dün Eskişehir’de Yeni Kuşak Köy Enstitüleri DerneğiEskişehir Aydınlanma Buluşması’na katıldı. Kılıçdaroğlu, partisinin Kızılcahamam toplantısında kendisini eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yanıt vererek, “Benim için diyor ki kriz yok diyor, bir kere ekonomi öğren diyor. Ama şu Allah’ın hikmetine bakın 16 dakika önce aynı konuşmada ‘Özel sektörümüzün bu krizi fırsata çevireceğine inanıyorum’ diyor. Allah aşkına ben bu adama ne diyeyim. Tabii Saray’da kriz mıriz yok. Dolarla ihale alanlar krizi fırsata çevirdi. Dolar endeksli köprü, tünel geçişleri var. Tabii onlar da fırsata çevirdi. Dolarla garanti verilenler var. Bunların da keyfi yerinde, bir sorunu yok. Kriz var mı yok mu anlamak için uzman olmaya gerek yok. Vatandaşın mutfağında yangın var. Oraya bakacaksın. Kriz yok diyor, ne demek yok. Krizin göbeğindeyiz, daha başındayız. Çarşıya pazara daha yansımadı. Kriz var mı o zaman göreceğiz” ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın “Bunları dış güçler yapıyor” sözlerini de hatırlatan Kı CHP lideri Kılıçdaroğlu, etkinliğin ardından CHP Eskişehir milletvekilleri ve Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile kent merkezinde bir süre yürüyerek vatandaşları selamladı. lıçdaroğlu, “Bu milletin ekonomisini dış güçlere sen teslim etmedin mi? Anlaşmayı sen imzalamadın mı? Erdoğan şimdi çıkmış ‘Bakan arkadaşlarıma fikri danışmanlık almayacaksınız’ dedi. Ben 10 soru sordum yanıt veremedi ve sözleşmeyi iptal etti. Bir sorum daha var, o anlaşmayı yapan damat o koltukla kalacak mı kalmayacak mı? Bu sözleşmeyi kaça yaptınız? Kaç milyon dolar ödeyecektiniz?” diye konuştu. Erdoğan’ın ‘biz dışarı gidiyoruz, yatırımcıyı çekmek için’ sözlerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Yatırımcının bu ülkeye gelmesi için öncelikle demokrasi olması gerekir. Senin ülkende demokrasi varsa, can ve mal güvenliği varsa yatırımcı gelir” dedi. Erdoğan’ın dün yine ‘SGK’yi batırdın’ dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Ya ben Cumhurbaşkanlığı yapmadım, bakanlık yapmadım, bir kurumda genel müdürlük yaptım. Bir açığımı bulmak için tam 10 yıl müfettiş atadılar ama bulamadılar. Bulamazsın kardeşim. Bulamazsın çünkü Kılıçdaroğlu hak yemez, milletin malına göz dikmez. Dahası salı günü gelecek” dedi. Erdoğan ile aralarında geçen davalara değinen Kılıçdaroğlu, “Militan hâkimler aleyhimde karar veri yor. Ama sözüm söz, o hâkimlerden hesap soracağım. Normalde davaları mahkemelere sistem dağıtır. Benim davalarımın bakılacağı mahkemeler ise sabit” diye konuştu. Şehit evine ziyaret Kılıçdaroğlu, önceki gün toprağa verilen Şehit Jandarma Uzman Çavuş Neşet Gök’ün (25) babaevini ziyaret edip babası Turan Gök ve ailesiyle görüştü. Kılıçdaroğlu evden çıkmak üzereyken şehidin yakını olduğu söylenen A.Ş. adlı kişi, “İttifak yaptığın adamlar öldürdü yeğenimi. Hangi yüzle geliyorsun” diye bağırdı. l Haber Merkezi MUSTAFA ÇAKIR Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD’li danışmanlık şirketi McKinsey ile çalışılmayacağını açıklamasının ardından CHP, “Bu şirkete para ödendi mi? Ödendiyse geri alınacak mı?” sorularını yöneltti. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, “Bundan sonraki süreçte sorular şunlar: Bu şir kete para ödendi mi? Bu şirkete danışılmayacaksa, eğer ödendiyse paralar ne olacak, geri istenecek mi?. Bu sü reçte özellikle damadın vermiş olduğu beyanlar var. Karşı çıkanlar hakkında ‘cehalet’ ifadelerini kullandı. Bu şirkete denetleme görevi verilmesinin gündemden kalk ması, şirketin Türkiye’nin ekonomiyle ilgili kozmik odalarına girmemesi nedeniyle önemli bir gelişmedir” dedi. Öztrak “Zaten baştan bir Amerikan şirketinin ya da yabancı bir şirketin kredibilitesinin arkasına sığınarak yabancıları Türkiye’ye çekme stratejisi yanlıştı. Burada 3 ana başlık var: Bunlardan birincisi demokrasi ve hukukun üstün ‘Albayrak’tan alınsın’ Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yazılı olarak yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren CHP’li Murat Emir, McKinsey firmasıyla yapılan sözleşmenin tek taraflı iptali sonucunda çıkacak tazminatın, kim tarafından ödeneceğini sordu. CHP’li Emir, lüğü, ikincisi ekonomide sözleşmeden cayma Türkiye’nin dünyada yarış bedelinin kim tarafından ma gücünü artıracak, is ödeneceğinin belirsiz tikrarı sağlayacak yapısal olduğunu, ödenecek bu reformlar. Üçüncüsü de bedelin Hazine ve Maliye saydamlık ve hesap veri Bakanı Berat Albayrak’a lebilirlik. Bu üçünü bir ara rücu edilmesini önerdi. ya getirip dünyanın önüne güven uyandıran bir program konulması gerekiyor. ” Albayrak ‘ihanet’ demişti Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, eylül ayı sonunda, BM zirvesi için gittiği New York’ta yaptığı açıklamada, “Yeni program bünyesinde kurulan Maliyet ve Dönüşüm Ofisi için uluslararası yönetim şirketi McKinsey ile çalışmaya karar verdik. 16 bakanlıktan temsilcilerin bulunduğu bu ofis, tüm hedeflerimizi ve sonuçlarımızı her çeyrekte kontrol edecek” demişti. Açıklama kamuoyunda tartışma yaratınca Albayrak, “Ortadaki spekülatif söylemler cehaletten değilse ihanettendir” açıklamasını yaptı. l ANKARA ŞİMDİ KÜÇÜK İŞLETMELERE DESTEK OLMA VAKTİ! 9 Ekim‘i bir kenara yazın, Sizin için oluşturulan kampanyalardan faydalanın! Detaylı bilgi için: www.kendiisimgunu.com.tr #kendiişimgünü #loveownbusiness Berlin İçişleri Bakanlığı’ndan Sol Partili Taş’a yanıt ‘Mitingdeki söz ifade özgürlüğü’ ALİ YILDIRIM Berlin Eyalet İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Tors ten Akmann’dan, Berlin Eya let Parlamentosu’nun Sol Par ti Milletvekili Hakan Taş’ın verdiği soru önergesine önem li bir yanıt geldi. Eyalet Parlamentosu’na Cumhurbaş kanı Tayyip Erdoğan’ın uça ğının Berlin’e indiği gün 27 Eylül’de ula şan cevapta, Erdoğan’a mi ting ve yürü yüşlerde “ale nen” bazı sıfat lar yakıştırıl masının Ber lin Savcılığı ta rafından Alman Anayasası’nın 5. maddesinde tanımlanan dü şünce özgürlü ğü çerçevesin de değerlendi rileceği bildi riliyor. Hakan Taş’ın konuy la ilgili sorularımıza verdiği Hakan Taş yanıtlar şöyle: n Neden böyle bir soru önergesi verdiniz? Erdoğan karşıtı veya AKP’yi protesto yürüyüşlerinde bir çok insan hakkında, söylemle rinden ve attığı sloganlardan dolayı polis tarafından soruş turma açılmıştı. Biz bunların önlenmesi için, yani polisin kendi başına yürüyüşlerde ka rar vermemesi için, böyle bir soru önergesini vermeyi uy gun gördük. Böylelikle gerçek ten belli söylemler ceza unsu ru oluşturuyor mu, oluşturmu yor mu, bunun cevabını doğ rudan alabilmek için böyle bir soru önergesi verdik. n Berlin Eyalet İçişleri Bakanlığı’nın yanıtını nasıl değerlendiriyorsunuz? Her şeyden önce belli söy lemlerin sadece polisin yerin de alabileceği bir karar ile ya saklanamayacağını en azın dan tespit etmiş olduk. Dolayı sıyla bu gibi durumlarda, bun dan böyle benzeri yürüyüşler de, belli söylemlerde, belli slo ganlarda polis bundan doğ rudan ya savcılığı, ya da po lisin hukuk dairesini olaya dahil ederek gerçek anlamda herhangi bir şekilde “ceza unsuru oluşturuyor mu oluşturmuyor mu” diye sorması gerektiğini tespit etmiş olduk. Bu, sosyal medya üzerinden yapılan açıklamalar için de geçerli bence. En azından Almanya’da geçerli. Türkiye’deki yasalar farklı tabii. Ama bu karar sosyal medya paylaşımları için de böylesi söylemlerin Alman hukuku açısından herhangi bir sorun oluşturmadığını ortaya koyuyor. Yani herhangi bir şekilde insanlar belli bir kişiyi “katil ya da faşist” olarak görüyorsa, o insanlar yürüyüşlerde bunu söyleme özgürlüğüne sahip. Demokrasilerde nasıl Erdoğan, örneğin Almanya’ya, başbakanına veya Alman devletine, “Nazi devleti” kıyaslaması yapabiliyorsa, o özgürlüğe sahipse, kendisine de belli söylemler söylendiğinde bence rahatsız olmaması gerekiyor. Önce Berlin n Sadece Berlin için mi geçerli bu değerlendirme yoksa bütün Almanya’yı da kapsıyor mu? Öncelikle Berlin için geçerli. Ama bence hukuki açıdan savcılıkça yapılan bir tespit ise bütün Almanya için de geçerli olmalı. Türkiyelilerin yoğun yaşadığı bölgelerde, doğu eyaletlerini kapsamıyor, ama örneğin Hessen, Hamburg, Bremen gibi eyaletlerde soru önergeleri verilip, bunların cevapları en kısa zamanda alınabilir. Federal Meclis’te de genel bir soru önergesi verilebilir, ama toplanma yasası eyaletlerin bünyesinde karar verilen bir alan olduğundan, eyaletlerin kendi kararlarını vermesi gerekiyor. l BERLİN C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle