Katalog

DUNYA Kavanaugh Trump’ın adayı Kavanaugh’a Senato’dan onay ABD Başkanı Donald Trump’ın Yüksek Mahkeme için aday gösterdiği Brett Kavanaugh Senato’dan kıl payı onay aldı. Cinsel saldırı suçlamalarının merkezindeki Kavanaugh’un adaylığına karşı ülkenin pek çok yerinde kadınlar başta olmak üzere geniş çaplı protestolar düzenlenmişti. ABD’de Yüksek Mahkeme, kürtajdan silaha, eşcinsel evliliklerinden ifade özgürlüğüne en ideolojik, en kutuplaştırıcı meselelerde son sözü söyleyen yargı makamı. Hindistan ‘vazgeçmiyor’10 [email protected] EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Pazar 7 Ekim 2018 Suudi Veliahtı Selman: Yeni bir Hizbullah kırmızı çizgi ABD Başkanı Donald Trump’ın ABD ordusunun desteği olmasa “İki hafta bile iktidarda kalamayacağı” konusunda Suudi Kralı’nı uyardığına dair açıklamasına Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’dan yanıt geldi. Veliaht Prens, “Suudi Arabistan ABD’den 30 yılı aşkın süre önce vardı” dedi. Bloomberg’e konuşan Selman, “Suudi Arabistan güvenliği karşılığında herhangi bir bedel ödemeyecektir. ABD’den aldığımız tüm silahların parasını ödedik” derken “ABD Başkanı ile çalışmayı sevdiğini, iki ülke arasındaki ilişkiler yüzde 99 iyi ilerlerken yüzde 1 kötü bir meselenin gündeme geldiğini” de ekledi. Selman, ülkesinin liderliğindeki koalisyonun tartışmalı operasyonlarını sürdürdüğü Yemen’e ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Çatışmaların en kısa sürede son bulmasını umduğunu söylerken “Arap Yarımadası’nda yeni bir Hizbullah istemiyoruz. Bu sadece bizim değil tüm dünyanın kırmızı çizgisidir. Husilerin müzakerelere hazır olmasını ve kısa sürede anlaşmaya varılmasını istiyoruz” dedi. 35 milyar dolar... Öte yandan Suudi Arabistan’da prensler ve işadamlarının aralarında bulunduğu yolsuzluk soruşturmaları kapsamında gözaltına alınanlara da değindi. 35 milyar dolardan fazla mal varlığına el konulduğunu, sadece sekiz kişiye ilişkin soruşturmanın devam ettiğini söyledi. Selman, geri çektikleri Suudi Arabistan’ın Berlin büyükelçisinin yerine gönderilmesi kararı aldıklarını da duyurdu. Taiz’de de eylemler vardı. ABD’nin yaptırım kartına karşın Rus S400 sistemi anlaşması yapan Yeni Delhi’nin İran’dan da petrol ithalatını sürdürebileceği belirtiliyor Washington yönetimi, gelecek ay İran’a yönelik enerji merkezli olması beklenen ikinci tur yaptırımları devreye sokmaya hazırlanırken Yeni Delhi’den ambargoya uymayabilecekleri mesajı sürüyor. Reuters ajansına konuşan bir kaynak, Hindistan’ın gelecek ay İran’dan 9 milyon varil petrol satın alacağını savundu. Bu iddia dünyanın en fazla petrol ithal eden üçüncü ülkesi Hindistan’ın, ABD’nin 4 Kasım’da yürürlüğe girmesi beklenen yaptırımlarına rağmen İran’la ticareti sürdüreceği yorumlarını da beraberinde getirdi. Haberde aynı kaynağın Hint Petrol A.Ş.’nin 6 milyon varil, Mangalore Rafineri ve Petrokimyasalları şirketinin ise 3 milyon varil İran petrolü ithal edeceğini söylediği aktarıldı. “Hindis tan, kilit öneme sahip enerji ortakları ABD ve İran’la ilişkilerini sürdürüyor” ifadelerine yer verildi. Gözler AB’de Hindistan’ın petrol ihtiyacının büyük bölümünü İran’dan karşıladığı biliniyor. Geçen mayıs ayında da Yeni Delhi yönetimi BM kararı olmaksızın bir yaptırıma uymayabilecekleri yönünde çıkış yapmıştı. Hindistan’ın stratejik anlamda PekinWashington arasında kurduğu ince dengede krizi aşmanın yollarını aradığı, bu çerçevede dikkatinin İran’la ticaratin sürmesi yönünde ekonomik destek girişimlerinde bulunan AB’nin atacağı adımlara çevrili olduğu yorumları da yapılıyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in önceki gün Hindistan temas larından da yine ABD yaptırım tehditlerinin merkezinde yer alan S400 füze sisteminin satışına yönelik 5 milyar doları aşan anlaşma çıkmıştı. Türkiye ve Çin de Rus S400 sistemi anlaşması yapan ülkelerden. Washington, Ankara’ya S400 alımına karşı sık sık muhalefetini dile getiriyor. Altı nükleer santral Öte yandan Rusya Devlet Nükleer Enerji Kurumu Rosatom’un Hindistan’da altı yeni nükleer enerji santralı ünitesi kuracağı bildirildi. Rosatom, “Anlaşma ile iki ülke, Hindistan’da yeni bir bölgede Rus tasarımı altı nükleer reaktör inşa edecek, üçüncü ülkelerde nükleer işbirliği güçlendirilecek, yeni nükleer teknolojiler için birlikte çalışılacak” açıklaması yaptı. KÜÇÜK MUCİZE... Endonezya’da geçen hafta Sulawesi Adası’nı vuran şiddetli deprem ve tsunami felaketinde yaşamını yitirenlerin sayısının 1649’a yükseldiği açıklandı. Palu kentinde yaşanan büyük yıkımla birlikte enkaz altında arama kurtarma çalışmalarında umutlar tükenmeye başlarken önceki gün bir anne ile minik oğlunun günler sonra kavuşması ise biraz olsun yürekleri aydınlattı. Susi Ranmatia, 28 Eylül’de gerçekleşen felaketin hemen sonrasında kayıp listesinde yer alan yüzlerce isimden 5 yaşındaki oğlu Jumadil’in izini günler sonra buldu. Annenin Jumadil ve diğer çocuğuyla sıkı sıkıya kucaklaştıkları duygu dolu anlar objektiflere yansıdı. Felaketin bilançosunun her geçen gün ağırlaştığı bölgede yetkililer, onlarca kişinin hâlâ kayıp olduğuna işaretle kurbanların sayısının daha da artacağı kaygısını dile getiriyor. Öte yandan bölgede enkaz altında çürümeye başlayan cesetlerin yeni bir sağlık sorununa neden olabileceği, altyapı, temiz su eksikliği nedeniyle salgın hastalık uyarıları da dikkat çekiyor. Kimi kaynağa göre, tüm kurbanların enkazdan çıkarılması yaklaşık beş ay sürebilir. BM, depremde 10 bin evin tamamen yıkıldığını, 45 bin evin kısmen zarar gördüğünü duyurdu. Acil yardım için 50 milyon dolar aihtiyaç olduğu açıklandı. Yemen’de protesto Şiddet, yokluk döngüsündeki Yemen’de dün Husilerin kontrolündeki Sanaa’da ekonomik krize yönelik protestolar düzenlendi. Husi milislerin, Sanaa Üniversitesi yakınlarındaki eylemlere katılan 16’sı kız 55 öğrenci de aralarında olmak üzere onlarca kişiyi gözaltına aldığı savunuldu. Yerel kaynaklar gözaltına alınanların bir kısmının bir daha eyleme katılmayacaklarına dair kâğıt imzalamalarının ardından serbest bırakıldıklarını aktardı. Gözaltına alınan bir öğrenci ise kendilerine kadın Husi destekçilerin sopalarla saldırdığını, kimi arkadaşının bilinmeyen merkezlere götürüldüğünü kaydetti. Husi kontrolündeki Saba ajansı eylemlere ilişkin “güvenlik güçleri söylenti yayan, kamusal barışı huzursuz eden çok sayıda kişiyi gözaltına aldı” ifadesini kullandı. Eylemcilerin Riyad destekli Hadi yönetimi bağlantılı olabileceğini savundu. Tanker dehşeti Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde bir petrol tankerinin otoyolda bir kamyonla çarpışması sonucu 50 kişinin yaşamını yitirdiği, 100 kişinin yaralandığı duyuruldu. Yerel kaynaklar, kazanın başkent Kinşasa ile Matadi bölgesini birbirine bağlayan otoyolda meydana geldiğini belirtti. Tankerin çarpışmanın etkisiyle alev topuna döndüğü, yol kenarındaki evlerin yandığı kaydedildi. İdlib’de çekilme başladı MoskovaAnkara hattında varılan İdlib’te silahsızlandırılmış bölge uzlaşısı çervesinde kimi muhalif grupların ağır silahlarını bölgeden çektiği bildirildi. Reuters’ın haberine göre, Türkiye destekli ÖSO bağlantılı iki örgütün dün silahlarını çekmeye başladığı, bu işlemin birkaç gün süreceği belirtildi. Reuters’e konuşan bir muhalif, Ulusal Özgürleştirme Cephesi’nin ağır silahlarını Suriye ordusu ile muhalifler arasındaki temas noktasından 20 km. geri çekeceklerini söyledi. Geçen ay Soçi’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bir araya geldiği Suriye zirvesinde 15 Ekim’e kadar İdlib’de silahlardan arındırılmış bir bölge oluşturulması uzlaşısı çıkmıştı. Ancak gözler Nusra bağlantılı HTŞ’nin nasıl bir tutum alacağında. Hafta ortasında kimi Rus kaynak HTŞ’nin de çekilebileceğini savunmuştu. Rusya, ‘İran ile İsrail arabuluculuğunda’ Öte yandan Haaretz gazetesinin Şarku’l Avsat gazetesine dayandırdığı haberine göre, Suriye’ye İsrail’in itirazlarına rağmen S300 hava savunma sistemini gönderen Moskova, Tahran ve Tel Aviv arasında “tansiyonun daha da artmasını önlemek adına iletişim kanalları açmak” için kolları sıvadı. 15 mürettebat taşıyan Rus Il20 askeri uçağı geçen ay Suriye ordusu tarafından yanlışlıkla vurulmuş, Moskova o sırada bölgede operasyon yapan İsrail F16’larının Rus uçağını kalkan olarak kullandığını açıklamıştı. Rusya, olayın ardından askerlerinin güvenliği için Suriye’ye S300’ler göndereceğini açıklamış, İsrail, hava saldırılarının Esad hükümetine tehdit oluşturmadığını, özellikle Hizbullah’a silah sevkiyatını önlemek için hava saldırılarının gerekli olduğunu, S300 adımının kendileri için tehkile oluşturduğunu savunmuştu. İsrail Savunma Bakanı Avigdor Lieberman, Rusya’nın Suriye’ye S300 hava savunma sistemleri sevk etmesine rağmen Suriye’ye operasyondan vazgeçemeyeceğini de söylemişti. AhaBmD’ldeesin F35 Russia Today’in haberinde ise Rusya’nın Suriye’ye S300 sevkıyatının ardından ABD İsrail’e daha fazla F35 jeti göndermeye karar verdiği öne sürüldü. İsrail istihbaratına yakın DEBKAfile sitesine dayandırılan habere göre, ABD Başkanı Donald Trump’ın kararından Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile Birleşik Arap Emirlikleri Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed de haberdar edildi. İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri’nde dün Dürziler Şam yönetimi yanlısı eylem düzenledi. Azez’de patlama Suriye’nin Halep kentine bağlı Azez ilçesinde dün meydana gelen patlamada en az 5 kişi ha yatını kaybetti, 29 kişi yaralandı. Patlamanın Azez’de sanayi bölgesinde bir araca döşenmiş patlayıcının infilak etmesi sonucu gerçekleştiği iddiası gündeme yansıdı. Yaralılardan durumu ağır olan biri çocuk, iki kişi ambulansla Kilis’e sevk edildi. AKDENİZ’DE ENERJİ MÜCADELESİ ExxonMobil’den sondaj hamlesi ABD’li petrol devi ExxonMobil, yıl sonuna doğru Kıbrıs açıklarında keşif sondajına başlayacaklarını açıkladı. Şirketin Başkan Yardımcısı Neil Chapman, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nicos Anastasiadis ile görüşmesinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, yılın son çeyreğinde Kıbrıs Adası açıklarında doğalgaz arama çalışmalarına başlayacaklarını duyurdu. Chapman ayrıca Türkiye’nin bölgede petrol ve gaz arama çalışmalarıyla ilgili uyarılarının “hükümetler arasında tartışılıp çözülecek” bir konu olduğunu savundu. Hidrokarbon araştırması ExxonMobil ve ortağı Katar Petrol’ün Kıbrıs’ın güneybatısındaki 10. blokta hidrokarbon araştırmasına odaklanacaklarını belirtti. Rum Enerji Bakanı Yorgos Lakotripis, geçen çarşamba günü 7’nci parselle ilgilenen çeşitli enerji şirketlerine ruhsat başvurusu için davet yaptıklarını söylemişti. Rum bakanın açıklamaları Türkiye tarafından tepkiyle karşılanmıştı. “Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, Kıbrıs Türkü’nün haklarını gözardı ederek, tek taraflı aldığı bu kararı endişeyle karşıladığını” belirten Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, Türkiye’nin hiçbir yabancı ülke, şirket veya geminin Doğu Akdeniz’deki yetki alanlarında izinsiz hidrokarbon arama faaliyetlerinde bulunmasına fırsat vermeyeceğini bildirmişti. Kararın aynı zamanda Türkiye’nin bölgedeki kıta sahanlığında uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını ihlâl ettiği vurgulanan açıklamada, söz konusu sahanın önemli bir bölümünün Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki kıta sahanlığının BM nezdinde de kayda geçirilen dış sınırlarının içinde yer aldığı ifade edilmişti. Bosna Hersek’te gözler sandıkta Bosna Hersek, kanton, entite ve ulusal parlamentolar ile Devlet Başkanlığı Konseyi üyelerinin belirleneceği seçimler için bugün sandık başına gidiyor. Bosna’daki savaşı bitiren Dayton Barış Antlaşması sonrası 8. kez yapılacak seçimlerde parlamentonun yanı sıra Bosna Hersek Federasyonu (FBIH) ve Sırp Cumhuriyeti (RS) olmak üzere iki entitedeki parlamentolar ile FBIH içerisindeki 10 kantondaki parlamentoların yeni üyeleri belirlenecek. Ayrıca, devletin en üst mevkisi olan Devlet Başkanlığı Konseyi’nin Boşnak, Sırp ve Hırvat üyesilerinin de seçileceği seçimlerde, buradaki 3 pozisyon için de 15 aday yarışacak. ORTAK ACIDA BULUŞTULAR Bosna Hersek’in iki büyük kentinde önceki gün, yetkililerin kaza sonucu yaşamını yitirdiğini açıkladığı ancak ailelerin öldürüldüklerini öne sürdüğü Sırp David Dragicevic ve Boşnak Dzenan Memic için eylemler düzenlendi. Banja Luka kentinde David, Sarayevo kentinde ise Dzenan için adalet çağrıları yapılan gösterilerde iki gencin babaları da vardı. Taraflar birbirlerine destek mesajı verdi. Ailesi geçen martta Banja Luka’da kaçırıldıktan bir hafta sonra cesedi bulunan 21 yaşındaki David Dragicevic’in kamuoyu tarafından tanınan biri tarafından öldürüldüğünü, polisin bu nedenle cinayeti örtbas ettiğini savunuyor. 2016 yılında kafasına aldığı darbe nedeniyle hayatını kaybeden 22 yaşındaki Memic için ilk olarak cinayet açıklaması yapan savcılık daha sonra bir araba kazasında öldüğü kararı vermişti. Dzenan’ın ailesi ise cinayetin üstünün örtülmeye çalışıldığını iddia ediyor. Rusya tartışmalı Letonya seçimi Kuzey Avrupa ülkelerinden Letonya genel seçimler için dün sandık başındaydı. 2 milyon nüfusuyla AB’nin küçük ülkelerinden Letonya’da parlamento seçimlerinde 16 par ti yarıştı. Nüfusunun yüzde 62’sini Letonlar’ın yüzde 27’sini Ruslar, geri kalanını ise Leh, Beyaz Rus ve Ukraynalılar’ın Brezilya’da oluşturduğu ülkede seçim kampanyalarına Rusya ile yakınlaşma tartışmaları damga vurmuştu. Seçim öncesi son anketler, hükümet koalisyonunu oluşturan mer aşırı sağ korkusu Brezilya’da devlet başkanlığı seçimlerinin ilk turu bugün düzenleniyor. Son kamuoyu yoklamalarına göre, aşırı sağcı Jair Bolsonaro seçim yarışını önde götürüyor. İkinci sırada ise yolsuzluk suçlamasıyla hapiste bulunan eski Devlet Başkanı Lula da Silva’nın yerine seçim kez sağ Yeşiller lere giren İşçi Partisi’nden ve Çiftçiler Bir Fernando Haddad var. liği, Ulusal İt Bolsonaro’nun daha ön tifak ve Birlik Partileri’nin çoğunluğu alamayacağını göstermişti. ceki demeçlerinde “diktatörlükten yanayım” şeklindeki ifadeleri ülkede demokrasi tartışmalarını alevlendirmiş durumda. C MY B